Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 NİSAN 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 Barış Derneği davası sürüyor / stanbul Haber Servisi Istanbul 2 Numarah Askeri Mahkeme'de görülen Barış Derneği davasına avukat savunmalan Ue devam edildi. Avukatlar savunmalarında, davanın başından beri siyasi bir dava olarak sürdürülduğünü, iddialarm politik nitelikli olduğunu vurguladılar. Dünkü oturumda savunma yapan A vukat Güney Dinç, Türkiye ve Sovyetler Birliği Uişkilerine değinerek, savcılık görüşünde kişisel değerlendirme yapıldığım, iki ülke arasında yoğun bir gerginliğin olduğu görüşünun benimsetilmesine çalışıldığım vurguladı. Dinç, Türkiye ve Sovyetler Birliği arasında yapılan anlaşmaların, Bakanlar Kurulu kararlannın örneklerini mahkemeye verdi. 32 sanık adına 12 avukatm ortak savunma dilekçesini okuyan Avukat Bahri Bayram Belen de Barış Derneği davasının gelişmesinin, başından beri davanın siyasal bir dava niteliği taşıdığını gösterdiğini söyledi. Başbakandan TKT'ye kongre çağnsını görüntüleme talimatı Ozal: Türkiye'nin geleceğî geçici 4'ten daha önemlî Başbakan, "Ortadoğu'ya içme suyu götüreceğiz. Suriye ile daha iyi geçinmemiz lazım. Istediği kadar Hatay'ı alacağız desin, gelsin gücü varsa alsın. Suyu verirseniz anlaşma olur. O da belki petrol verir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal, anayasa nın geçici 4. maddesınde değişiklik yerine 175. maddenin değiştirilmesi önerisini yineleyerek, "Türkiye'nin geleceği benim için geçici 4'Ien çok daha önemli" dedi. Özal, muhalefetin Meclisten çıkan her yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürmesini de eleştirerek, "Muhalefet bindigi dalı kesiyor. Sanki Meclisin iizerinde bir giiç varmış gibi her kanunu Anayasa Mahkemesi'ne götiırraek yanlıştır" dedi. Başbakan Turgut öral dün TBMM'ye gelerek ANAP grup toplantısına katıldı. Özal grupta yaptığı konuşmada, ANAP'ın demokrasiyi tam olarak yerleştirmeyi ve ülkeyi 1988 genel seçimlerine sağlıklı bir biçımde götürmeyi amaçladığını belirterek, genel seçimden ANAP'ın en iyi sonuçla çıkacağını söyledi. özal yaklaşık bir saat süren konuşmasının başında, tl özel İdareleri Yasa Tasansı'na değinerek, bu tasanrun genel kurulda değiştirileceğini, İçişleri Bakanlığı'na onay yetkisi verilmesinin yanhş olduğunu anlattı. özal, siyasi iktidara da özel idareler konusunda söz hakkı tarunması gerektiğini belirterek, milletvekillerine, "Her şeyi il gend meclislerine bırakırsanız, sizin yerinize onlar geçerler, babermiz olsun" diye seslendi. Özal, il ozel idarelerinin yatınmları için milletvekillerinin de söz sahibi olmaları gerektiğini vurgulayarak, tasannın bu yönde değiştirileceğini bildirdi. özal, 15 nisan tarihinden itibaren ANAP'ın delege seçimlerinin başladığını da anımsatarak, grup toplantısını kaydeden TV kameramanlarına ANAP'ın kongrelerine üyelerin katılması çağnsını duyurmalarını istedi. Bunun üzerine kamera Özal'ın eline aldığı kongre çağnsını uzun uzun görüntüledi. özal, Meclisin henüz yerine oturmadığım ifade ederek, "Üç kez miidahaleden geçüdi. Henüz Meclisin tam anlanuyla yerine otunnadığı görüşöMİeyim. Mecfeiıı yerine oturmas lazıındır" dedi. Asıl sorunun güçlü bir ekonomik yapı oluştumlması ve demokrasinin tam olarak yerine oturması olduğunu belirten Özal, "Hedefimiz, bu memleketi 1988'de demokratik seçime götürmektir" dedi. Özal, anayasa değişikliği ile ilgili referandum önerisini de anlatarak, konuşmasını şöyle sürdurdu: "Bir yanhşlık mı var, millete gideriz. O zaman kimse sesini çıkaramaz. 1960' tan 1980'e kadar 20 yıllık sürede benim gorduğüm en önemli buhran bunun eksikligidir. Siyasi iktidar gerektiğinde halka gidebilmelidir. Yeni katılmalarla birlikte rahatlıkla 275'i geçeriz. Türkiye'nin geleceği benim için geçici 4'ten çok daha önemlidir. Muhalefet benim '175'i değiştirelim' istegime, 'Anayasa ile istediği gibi oynayacak' diyerek karşı çıkıyor. Hayır. Ben, 'böyle bir kuşkunuz varsa 175'i 1988'e kadar kullanmayalım' dedim. Demek ki 1988'de de bizim yeniden gelecegimize inanıyorlar. Anayasa değişikliği istemiyor musunuz? Niye itiraz ediyorsunuz? Referandumdan korkmamak laamdır. Referandumda iktidar daha dikkatli olmak zorandadır." Özal, sadece anayasa değişikükleri değıl, bazı yasalan da referanduma götürmek gerektiğini belirterek, yabancılara miılk satışı gibi yasalar için referandum gerekeceğini söyledi. Anayasa Mahkemesi'nin ekonomik yasalarla uğraşmaması gerektiğini anlatan Özal, "Anayasa Mahkemesi insan haklan gibi temel kanunlarla ugrasmalıdır" dedi. Özal, muhalefetin her yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürmesini de eleştirerek, muhalefetin bindiği dalı kestiğini, Anayasa Mahkemesi'ni Meclisin üstünde bir yük gibi gördüğünü öne sürdü. ANAP'ın ilk görevinin demokratik sistemi yerine oturtmak olduğunu yineleyen Özal, Ortadoğu'ya içme suyu projesinin bazı çevrelerce yanlıs anlaşıldığını söyledi. özal, Ortadoğu'ya su projesi karşısına "Konya'yı sulama projesinin" getirildiğine ışaret ederek, "Kardeşira, benim soylediğim içme suyu. Mukayese bile edilmez. Ben su değil. içme suyu götiırüyorum" diye konuştu. Projeden ABD Başkanı Reagan ile Suudi Arabistan Kralı Fahd'a bilgi verdığıni de anlatan özal, bunun bir banş hattı projesi olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Bu projeyle Ortadoğu'ya içme suyu götürecegiz. Suriye Ue daha iyi geçinmemiz lazım. İstediği kadar Hatay'ı alacaga desin, gelsin. giıriı varsa alsın. Suyu verirseniz eninde sonunda anlaşma olur. O da belki petrol verir, birbirimize baglanırsak kavga etmeyiz." GİNLERİIM KÖPİĞİJ AHMET TA\ VAKİTTİR AnKara Anakent Belediye Başkanı Altınsoy, Mekke Belediye Başkanı Ömer ile.. Ayıp ettin hemşerim Ankara Anakent Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy herhalde bir hikmeti mübareki olmalı ki Mekke Belediye Başkanı Fuat Muhammed Ömer'i "resmi konuk" olarak Ankara'ya davet etti. Mekke Belediye Başkanı Ömer yine bir hikmeti mübarek sonucu "31 mart" gunu Ankara'da temaslanna başladı. "Resmi konuk" protokolün gereği olan Anıtkabir ziyaretini yapmadan Başkan Altınsoy "meslektaşı" ile birlikte düzenledikleri basın toplantısında saate bakarak, Cumhuriyet'e "daha çok zamanımız var. Gideriz, ne acele ediyorsunuz" dedi. Aslında laik cumhuriyetin başkentinin belediye başkanı olarak Mekkeli konuğun Anıtkabir'e gitmesi için can atıyordu. Ama "meslektaşı"nı da kızdırmak istemiyordu. "Gitmiyorum. Ne alakam var benim Ataturk ife" diyerek, "gitniiyorum" diyebilirdi. İşte o zaman Altınsoy'un aklına bir dnlik geldi. Mekkeli meslektaşına "iıemşerilik" beratı vermek ve Ankara ile Mekke'yi kardeş ilan edip Ataturk ile hemşerilik bağı kurmak. Ancak, Altınsoy'un bu "altın planı" yürumedi. Ataturk belediye karan ile teorik olarak Mekkeli, Mekkeli Ömer'de aynı şekilde Ankaralı oldular. Ancak Ömer oyuna gelmedi ve hemşerisinin kabrine gitmedi. Herhalde bu karardan Ataturk de en az Mekkeli kadar memnun oldu. Evren'in temaslan A nkara fCumhuriyet JTM Bürosu) Cumhurbaşkam Kenan Evren, dün Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Aferkezi (OSTtMJ'i âyaret etti. Evren, burada Milli Eğitim Bakanlığı'na bağiı toplam 1370 öğrencinin eğitim yaptığı OSTtM Çıraklık Eğitim Okulu'nu gezdi, bazt stmflara girerek öğrencilerle sohbet etti. Evren, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na ait Kusget Genel Müdürlüğu Danışmanhk ve Kalite Geliştirme Merkezi Ue OSTtM TOrkAlman işbiriiğiyle gerçekleştirilen Çıraklık Eğitim Merkezi'ni de gezdi ve OSTÎM'de kendisine verilen bir brifînge katüdL ANAP'ta hareket ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar'ın partüerarası diyalog önerisini DYP ve SHP genel sekreterleri kabul etti. ANAP yöneticileri Başbakan Turgut Özal'ın bugün yapılacak olan MKYK toplantısında takınacağı tavn merak ve heyecanla bekliyorlar. ANAP'Iı milletvekilleri özal'ın parti yönetiminde değişiklik yapılıp yapılmayacağım tartışıyor. ANAP'ın transfer girişimleri, ilk meyvesini dün verdi ve Antalya bağımsız milletvekili emekli Tuğgeneral Kadri Altay (MDP kökenli) ANAP'a katıldı. Bugün de HP kökenli bağımsız Reşit Ülker ANAP'a girecek. ANAP da dün yoğun bir hareketliliğe sahne oldu. ANAP milletvekilleri TBMM kulisinde günboyu özal'ın ABD'ye gidişinden önce açıkladığı parti ve kabinede değişiklik uygulamasını bugün gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğini tanıştılar. Başbakan Turgut özal bir gazetecinin, "Yannki (bugunkü) MKYK toplantısında beyecanlı bir durum yar mı?" sorusuna, "Yann için birşey yok. Kongreleri bekleyin" karşıhğun verdi. Özal'ın bu sözleri parti yönetiminde şimdilik bir değişiklik yapılmayacağı şeklinde yorumlandı. Başbakan özal'ın TBMM'den Başbakaniık Konuru'na giderken arabasına Mustafa Taşar'ı da alması üzerine çeşitli söylentiler çıktı. Ancak Taşar görevden alınmasının söz konusu olmadığını, Başbakanla milletvekilleri transferi konusunu göriiştüklerini kaydetti. Ban ANAP'Iı milletvekileri sohbet ederken "Bugün grubun bir bölumü sevinçU. bir bölumü de merakla bekliyor. Acaba Özal değişiklik yapar mı, MKYK'dan sonra Cumhurbaşkam'na gider mi diye" şeklinde konuştuklan duyuldu. TRANSFERLER Transfer girişimlerini yürütmekle görevli Mustafa Taşar'ın aldığı ilk somut sonuç bağımsız Antalya milletvekili Kadri Altay'm ANAP'a girmesi oldu. Bağımsız Reşit Ülker'in de bugünkü MKYK toplantısından önce ANAP'a katılması bekleniyor. Aynca ANAP'a geçmeleri söz konusu olan Afyon Milletvekili Şüknı Yuzbaşıoglu, Çanakkale Milletvekili Onural Şeref Bozkurt ve Ümit HaInk Bayülken'in yundışında olmalan nedenıyle geçiş işlemi önümüzdeki haftaya kaldı. ANAP'Iı yöneticiler Bayülken'le henüz nihai görüşmenin Bağımsız Ülker, bugün ANAP'a geçiyor Rotasyona tabi öğretmenler / ' stanbul Haber Servisi tstanbul'da ilk ve orta dereceli okullarda görev yapan rotasyona tabi öğretmenler, isterlerse bir yü daha tstanbul'da kalabilecekler. tstanbul Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, tstanbul'da rotasyona tabi öğretmenler, isterlerse rotasyon kapsamı dışında kalabilecekler. 15 nisan tarihine kadar verilen dilekçelerin 17 nisanda Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'na gönderileceğini belirten yetkililer, böylece ilk ve orta dereceli okullarda görev yapan öğretmenlerin bir yıl süreyle tstanbul'da kalmalarının sağlanacağını açıkladılar. yapümadığmı söylediler. Çorum Milletvekili Besim Göçer'in ANAP'a geçisi ise, anayasanın 84. maddesi kapsamına girmesi nedeniyle şimdilik kaydıyla ertelendi. Göçer, SHP'den aynlarak bağımsız kalnuşü.ANAP'ın milletvekili dünkü transferlerle 252'ye yükseldi. Mustafa Taşar, diyalog başlatmak için özal'ın verdiği yetki üzerine dün SHP Genel Sekreteri Fikri SagJar ve DYP Genel Sekreteri Gökberk Ergeıtekoıı ile telefonla görüştü. Sağlar ve Ergenekon görüşmeyi ilke olarak kabul ettiler, ancak henüz somut tarih belirlenraedi. Mustafa Taşar, Cumhuriyet muhabirine bu göruşmede heı konunun göruşülebileceğinı ifade ederek, "Bizim asıl olarak şimdi görüştuğiimüz öneri tüm belediyelerde parti teşkilatı kunılması ve yonetim kuruUannın sayılannın serbest bırakılması konusudur. Bu konudaki teklifı haarladık, anlaşma saglanırsa MecUse sunacagız" dedi. Taşar, genel sekreterler toplantısında getirilecek her konuyu görüşmeye hazır olduklannı kaydederek sözlerini "Orada bir karar veremezsek konuyu kurullara getiririz" şeklinde sürdürdü. Ana gibi yarHouston gibi diyar... Başbakana "Geçmiş olsun" demek için herkes geldi. Damatlar, yeğenler, yemiyenier herkes gitti. İktisadi, ticari, siyasi istikballerini cilalamak umudu ile 75 saniyelik bir isbatı vücut için dışkapının mandalına elbile değdirmemiş yüksek zevat milyonlar harcadılar. Aynı ekip yüz kat daha genişleyerek ANAP Genel Merkezi'nin Başbakaniık Konutu'nun çevresinde ciğerci dükkânı bekleyen tekir kedi inadı ile "geçmiş olsun" demek için dolanıp duruyor. Ama onuncu gün geride kaldı Hafize Özal Hanım hâlâ ortada yok. Anne kalbi, damarı değişmiş oğul kalbine dayanamadığı icin mi geçmiş otsuna gelmiyor? Yoksa Semra Hanım'ın "punk" saçlan mı kaynanayı sinirlendiriyor? Bu sorulann, okuru meraktan kurdeşen edecek tarafı fazla yok. Ama yine de "Gazeteci için her soru işareti keyfe kederdir" gerçeğinden hareketle Ankara1 dan Istanbul'a telefon açtık. Hafize Özal Hanım telefonda: Evladım, havalar bir düzelsin geleceğim. Bir de ben yaşlıyım artık. Yaş seksen. Siz isterseniz, Başbakan evinizin terasma helikopter kondurur alır getirir. Öyle değil mi? Olsun biraz daha iyilessin havalar geleceğim. Ama annesi olarak dünyadaki en yakını sizsiniz. Herhalde mahalle belediye başkanları, incir çekirdeği ithalatçılan kadar sizin de şefkatinize ihtiyacı vardır kendisinin.. Evladım ben Turgut'a sabah akşam dua ediyorum. Kuran okuyorum. Allah kabul etsin. Herhalde dualarınız sayesinde iyileşti. Belki de Başbakan olmasında da sizin dualarınızın etkisi oldu. Yavrum, Allah şahit ki, ben Turgut'un siyasete girmesini hiç istemedim. Demek Allah yazmış. Çok şükür başanlı da oldu. Millet seviyor. İpşallah alnının akı ile hizmeti sürdurecek. Efendim, Turgut Bey'in siyaset yüzünden sağlığı bozuldu. Gerginlik, çok çahşma yüzünden kalbi rahatsızlandı diye yorumlar yapılıyor. Sen kulak asma oğlum. Allah ne yazmışsa o olur. Kaderde ne ise o olur. Ameliyat mameliyat hepsi takdiri ilahi yavrum.. Gelininiz Semra Hanımefendi ile aranız iyi değil, bu yüzden Ankara'ya geçmiş olsuna gelmed'ığiniz soyieniyor. Doğru mu? Ibk evladım yok. Ben gelinlerimi kızım gibi severim. Gerçi benim üç oğlum var. Kızım yok, ama kendi kızımmış gibidir onlar. Ama hanımefendinin başı açık diye ona kızdığınız konuşuluyor. Ne yapsın oğlum vazife. Mecburiyet. Ne yapsın, annesi babası çok dindardılar. Namazında niyazlanndaydılar. Semra Hanım? Oda Kuran okumasını falan bilir. Ben gelinlerimden ayrı oturuyorum. Ama hepsini kızım gibi seviyorum.. Geleceğim, havalar düzelsin. Bana Ankara nın havası iyi gelmiyor. Dedim ya yaşlıyım, o gelir, ben gelırim.. Hem Ankara'da kız torunum da var, ona da giderim, onda kalırım. Kız torununuz mu? Zehra.. Korkut'un büyük kızı. Geleceğim, geleceğim önümüzdeki haftalarda. Dünyada Turgut'un en yakını benim oğlum.. Allah bağışlasın efendim. İyi akşamlar." ' DSP Meclis Grubu dış konuları tartıştı: 'Ege'de taviz vermeye kimsenin hakkı yok9 ANKARA (Cumhariyet Bürosu) DSP Meclis grubunun dünkü toplantısında, iç ve dış konular tartışıldı. Grup Başkanı Cahit Karakaş toplantıdan sonra yaptığı yazılı açıklamada, Ege sorununun milli davamız olduğunu belirterek, "Hükümet bu konuda muhalefet ile anlaşarak ve görüşerek hareket etmelidir. Ege'de taviz vermeye kimsenin hakkı yoktur" dedi. Ege sorununun Adalet Divanı'na götürülmesine karşı olduklannı, bu sorunun iki ülke arasında görüşmeler ile çözülecek siyasi bir sorun olduğunu açıkIamasında belirten Karakaş, hükümetin AETye girme karan iie ilgili temaslannı, "fevkglade yetersiz ve beceriksiz" olarak gördüklerini bildirdi. Meclis gündemindeki irtica konusundaki araştınna önergesinin de grupta görüşüldüğünü belirten Karakaş, hükümetin 3.5 yıldır enflasyonu yüzde 40'lardan aşağıya indiremediğini, bu durumun hükümetin ekonomik politikasının yanlışlığının kesin kanıtı olduğunu vurguladı. DYP'den denıokratik uzlaşma çağrısı Bir enflasyon bakarüığma ihtiyaç olduğunu söyleyen DYP Genel Başkanı, "Serbest piyasa ekonomisi Türkiye'yi zamlar cenneti haline getirmiştir" dedi. ANKARA (Csmkariyet Btrosu) DYP Genel Başkanı Hüttaıettia Ctadorak, partisinin dünkü grup toplantısında demokratik uzlaşma fngr»ciTiHa bulundu. Cindoruk, hükümete seslenerek, secim ekonomisi uygulanmasına kalkılmamasinı isttdi ve bu durumda enflasyonun durdurulro&smııı zor o!acağına tsaret etti. Cindoruk, "So*est pjyssa ekoaomisi H r UyeV nıatar ceaneö kaitee getfrBil^k" dedi. Türkrye'Dİn ekonomide ve siyasette darboğazda bulunduğunu kaydeden Cindoruk, bundan dar gelirlflerin etkikndiğini belîrtti. Konuşmaanda önceki gün ortak toplanan Mcrkez Karar ve Yonetim Kuruîu'nda ortaya çıkan fikirleri dile getiren DYP Genel Başkanj, temel meselelerin çozümü için partüerarası müzakercnin başjamasını istediklerini belirtti. Enflasyonun durdunüatnadığtm ve kurnmhjtıgmi büdiren DYP Gend Başkanı, bir enflasyon HnimnhgıiMi ihtiyaç buhmduğunu vurguy g d Cid i ladı. Cindoruk şöyle devam etti: Halefoğlu'ndan Shultz'a TtirkABD ilişkileri yara alır' Açıklama 19 Mart 1987 tarihli gazetemizde "Sahte ANAP'h yönetici gözaltında" başkklı haberde Ordu Emniyet Amirliği'nin verdiği bilgiy göre adı geçen öğretmen Güven Zengin bir açıklama gönderdi. Güven Zengin, Mehraet Sonay'la işbirliği yapmadığını belirterek şunlan söyledi: "Mehraet Sonay, olayın oldugı güne kadar nişanbm idi. Haberde gectigi gibi hiçbir zaman omınla dost hayatı yaşamadım. Keodisinin işleri Ue de kesinlikie ilişldm olmadı. Almanya'daki eşi Serpil Sonay'ın lü belgeieriııe kendi fotoğrafım yapıştınlmasından da bilgim olmadı ki. Mehmet Sooay olayla Ugili yanlışlıgı beUrten apkİayıa bilgivi Ordu Nüfus MüdUrligü'ne bildinniştir. Halen Atıköy Lisesi resim ögret menligi görevimi yünittüğümden icinde bulunduğum magduriyetimi göz önünde »ulundurulmasını saygı lanmla arz ederira." "ikHdMB OtaBtftaM B d c ^ e &Bjkau, kndiffleriaeUr çhrl ç^Dtea«Bjıa söyliyor. Ptett iffaMİdki BMadekft paeieteıtlea bkâftkrtvi, katosta ktmü «eriMe olttatoaa GüM « g y y katıa Mr tm bnrioMd^ ottmjm çkaa&B. Serbest pijma ekoBoauU Tlrklye'yi zaaiar concti kaMae tetfr^ştfr.'' Cindoruk, seçim skteminin anayasa kadar önemli bir kurum olduğunu, bu sistemde ortak noktalara vardması gerektiğini de kaydederek, demokratik uzlaşmayla yeni seçim sisteminin pariamentodan geçiribnesmi önerdi. DYP Genel Başkanı, "Hakh Mr seçlmristenürlefiVtidarotaak tanBdff. Zayrf iktkiarisr çıkarmak «ridye'yi nkartm soksr" diye kontıştu. Cindoruk, iktidann 3 yıl icinde yapamadığmı bir yıl icindc yapmasının mfimkfin olamayacağını vurgulayarak, aradıklan diyaioğun bir teslimiyct olmadığını da sözJerine ekledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Vahit Halefogiu, ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'a bir mesaj göndererek, Temsilciler Meclisi Dış llişkiler Komitesi'nin Türkiye"ye yapılacak yardımlara koyduğu koşullann Kongre'den aynen geçmesi halinde TürkAmerikan ilişkilerinin "ağır bir yara alacağını" bildirdi. Alman bilgüere göre, Halefoğlu bu mesajı, Shultz'un geçen hafta kendisine gönderdiği mektuba yanıt olarak gönderdi. ABD Temsilciler Meclisi Dış llişkiler Komitesi'nin Türkiye'ye 1988 mali yıhnda yapılacak yardımlan Kıbns'la ilgili bir dizi koşula bağlaması üzerine Shultz, Halefoğlu'na bir mesaj göndererek, yardım tasansının henüz son şeklini almadığını belirtmiş ve yönetimin bu olumsuz gelişmeye "şiddetle" karşı çıkacağını bildirmişti. Halefoğlu da, dün Shultz'a gönderdiği yanıtta Kongre'deki gelişmenin Türk kamuoyunda >arattığı tepkilere dikkat cekerek, tasarmın aynen çıkması halinde TürkAmerikan ilişkilerinin ağır bir yara alacağını söyledi. B Y P A S S M Y P A S S Başbakan Özal'ın ameliyatı önümüzdeki yıl Uğtır Mumcu'nun önerdiği gibi "By Pass Bayramı" olarak kutianacak mı bilemiyoruz. Ama Amerika'daki ve Ankara'daki çiçekçiter haftalardır bayram yapıyoriar. Çankaya'nın tepesindeki Başbakaniık Konutu'na akın akın yonelen çtçekçileri duzene sokmak için kaptda polisler, içerde ijri hizmetfi çalışıyor. Başbakanın ikâmetgâhı saray değil. köşk değil. Adı üsuinde, "kpnut". Bu yuzden yer sorunu var. Çiçeklere surekJi yer açmak gerek. İki görevli üst kat salonun terasından bahçeye, örnrü dolan çiçekleri taşıyorlar. Yalnız görevtiler bu işi "işverenleri" Özal'ın felsefesine uygun gerçekJeştiriyorlar. Tepeden inme değilse de "kestirmeden" hallediyorlar. Ûlen çiçekleri konutun terasına çıkarüp, buradan ipe bağlanmış koya ile bahçeye sartoüyorlar. jki fıizmetli "özalcı" felsefeyi ve "burokrasi"yi azaltma işini böylesine ehliyette becerdikleri için de kendilerini ödüllendirmek gerek. Ekonominin kurmayları (sivil toplum moplum derken bir de bu kurmay lafı çıktı) bu işe ne derler bilemeyiz. Ama "ödül" için ayrı bir fon kurmaya gerek yok. Seramik, porselen saksılan satıp afiyetle yiyebilirler. Ama Başbakaniık Konutu'nun adamlarına sorduk. "Bizı devlet baba doyuruyor. Istemeyiz" diyorlar. Peki, saksılar ne olacak? "Bypass artığı" bu saksılan satmak ve parasını da "bizde de başarı ile yapılmakta olan" bypassların başarısını daha da arturmaya yatırmak gerek. Ameliyathanelerimize tupgaz lambası ve plastik su bidonu almak ve yerli "bypassların" yaratacağı "Abbasların" sayısını böylece azaltmak gerek.. (Fotoiraf: Rıza Ezer) Ordular rioldular?.. 250 kişilik bir devekusu ordusu başlarında komutanlan çölde rahvan rahvan ilerlemektedir. Ordunun kumandanı ufukta bir toz bulutu görür. Alır eline dürbününü ve üstlerine doğru gelen 500 kişilik bir devekusu ordusunu görür. Aynı anda, 500 kişilik ordunun komutanı da 250 kişilik orduya bakmaktadır. İki ordu birbirine iyice yaklaştığında 250 kişilik ordunun komutanı, korkudan olsa gerek, devekuşlarına emreder: Gömün başlannızı kumlara! 250 devekusu başını kuma gömer. 500'lük devekusu ordusu ise ilerlemesini sürdürür. Komutanları yeniden dürbününü kaldmr, çöle doğru bakar ve hayretle bağırır: Nereye gitti bunlar 6e?.. "Eşsiz eşe yol açıri" T NK I • I A R Jretim: Rekor Kumaşçılık Ltd. Şti. İstiklal Cad. 208238 istanbul Tel: 143 17 02 Bakanlara bile Ankara trafiği içinde dolaşırlarken normalde "askort" verilmiyor. Bunun tek Istisnast, Cumhurbaşkam ile Başbakan. Buntar dışında hlçblr devlet gönvüslne, Az*/ zorunluluk yoksa polis yol açmıyor. Genel Başkan Semra Özal geçtlğhnlz gün Turk Kadınmı Güçlendlrme ve Kalkmdırma Vakfı'na giderken fırtınalar estiriyor ve traHk potisine yol açtınyordu. Genel Başkan Semra Hanım'ın Türk kadınını guçlendime işln» önce kenditlnden başladtğı anlaşıhfor. Bu sistematlk çahşma duzeni ve azmi içinde vakfın amacını gerçekieştlrip günün birinde Turklye'de kadınlann Midannı kuracağına ve başına geçeceğlne inanıyoruz. Semr* Hanım'ın iktldardaki başan şansı mı? Lsikilk ve dtmoknıt tutum dahll, bu konuda da eşktden daha az iyi olacağmı kimse Iddta edemez.