Katalog

8 NİSAN 1987 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 CIAContra kaçakçı üçgeni Nikaragua'daki Contra gerillalanna, uyuşturucu kaçakçılan vasıtasıyla silah gönderdiği öne sürüldü. Amerikan CBS Televizyonu'nda konuyla ilgili olarak yayımlanan programda, ClA'mn, Contralar'a uçakla silah götürmeyi kabul eden kaçakçılara, karşılığında, Orta Amerika ulkelerinden ABD'ye uyuşturucu sokma imkânı sağladığı iddia edildi. TV'de konuşan Mike Tolliver adındaki eski uyuşturucu kaçakçısı, CIA ile anlaşarak, kendi uçağıyla Contralar'a çok miktarda silah göturdüğünu ve dönüşünde 12 ton manhuana ile birlikte Guney Florida'daki bir askeri üsse indiğini söyledl 1 y ClA'mn, \Tew York (an.) t r a n ' ı n İddiası: 2000 Irak askeri öldürüldü ya da yaralandı. 1 Irak uçağı düşürüldü. tran birlikleri 2 kilometre ilerlediler. Irak'ra iddlası: tran saldınsı püskürtüldü. Rekor sürede, binlerce tran askeri savaş dışı bırakıldı. TAHRAN/BAGDAT (Ajanslar) Iran, onceki gece cephenin guneyinde Basra kenti yakınlannda Kerbela8 saldırısını başlattığını açıkladı. Iran savaş bildirisinde, 2 bin Irak askerinin öldürüldüğü ya da yaralandığı, bir Irak uçağının düşürüldüğü ve düzinelerle Irak tankıran imha edildiği öne sürüldü. Savaş bildirisinde tran birliklerinin tel örgüler, mayın tarlalan, beton engeller ve su kanallanndan oluşan Irak savunma hailanndan 2 kilometre içeri girdikleri de ileri sürüldü. Irak ise tran'ın saldınsını başansızuğa uğrattığını öne sürdü. Irak resmi haber ajansı INA, çarpışmalar sırasında tran birliklerine "çok agır kayıplar" verdirildiğini iddia etti. Ajans, geri çekilmekte olan Iran birliklerinin izlenmekte olduğunu da kaydetti. INA, cephedeki muhabirine dayanarak verdiği haberde, yeni tran saldınsının sabaha karşı TSI 02.0O'de başladtğını belirterek, "Rekor bir sürede" binlerce Iran askerinin "savaş dışı" bırakıldığını duyurdu. Tahran Radyosu, tran birlik Iraırdaıı Kerbela8 lerinin Basra kenti dolaylanndaki Balık Gölü yakınlannda "Çifte Kanal" adlı bölgeye doğru ilerlediklerini bildırdi. "Balık Gölü", Iran birliklerinin ilerlemesini önlemek için Irak tarafından meydana getirilmiş yapay bir göl. tran 9 ocakta yine Basra yöresinde Kerbela7 saldınsını başlatarak, Irak topraklarına girmiş, ancak şiddetli çarpışmalardan sonra, saldırı durmuştu. Iran'ın önceki gece başlattığı Kerbela8 saldınsı ile bir aydan beri durulan çarpışmalar yine tüm şiddeti ile başlamış oldu. Iran saldınsı, Irak'ta Baas Partisi'nin iktidara gelişinin 40. yıldönümü torenlerinin yapıldığı bir sıraya rastladı. Tahran Radyosu Kerbela8'in, Irak'ın son haftalarda tran'ın ekonomik hedeflerine ve kentlerine düzenlediği saldırılara bir misilleme olduğunu büdirdi. Irak, önceki gün savaş uçaklarının tran'ın petrol tesislerine altı saldın duzenlediğini bildirmişti. Tahran Radyosu, Iran birliklerinin, 1. ve 4. Irak taburlanrun karargâhım ele geçirdiklerini bildirdi. tran birlikleri önceki gece, Basra dolayında saldınya geçti Denktaş, Sovyet önerisine karşı çıktı LEFKOŞE (a.a.) Kıbns'ın Rum kesimini ziyaret eden Sovyet heyetinin "Kıbns sorununun çöziimö için uluslararası konferans toplanması" yolundaki önerileri, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Başbakan Eroğlu tarafından reddedildi. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş dün gazetecilere, Sovyetler'in Kıbns sorunu ile ilgili tutumu konusunda açıklamalar yaptı. Denktaş şunları söyledi: "Biz, Sovyetler'in Kıbns'U Ud halkın eşitliğini tanımasından, bunu fiilen vurgulamasından, Rum'a arka çıkmaktan, Tiirk halkına duşmanca tavır takınmaktan vazgeçmesinden yanayız ve bunu Sovyetler'den bekliyoruz. Güvenlik Konseyi'nin daimi bir üyesi olarak Sovyetler'in yanaz hareket etmesi gereklidir kanısındayız. Esasen Kıbrıs'ın Rum kesimini dolaşıp Türk kesimindeki bir randevuyu sudan bahanelerle iptal edebilen Sovyet heyetinin uluslararası konferans önerilerine 'tarafsu ve iyi niyetli' oneriler olarak bakmamız miimkün değildir." Kıbrıs DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Cüneyt Arcayürek, Çetin Altan'a uyup zengin koskoca Çemberlitaş'ı, ansıklopedik araştırmaları, sezgiyi ve ımgelemi çalıştırmayı da içeren bilimsei yöntemlerle İstanbul'dan Ankara1 ya taşıyalı kırk yıla yaklaştığından ve ondan sonra da bir daha bu tür gazetecilık şakalarına itibar etmeyıp, sabahtan akşama haber kovaladığından ve de genış kaynaklara, tükenmez bir çalışma gücüne kılı kırk yaran bir gazeteci kuşkusuna sahip olduğundan, haberleri son derecede ciddiye alınan bir meslek büyüğümüzdür. Dünkü Cumhuriyet'in manşetindeki "Parfiler Arası Diyaloğa Doğru" haberinin de yalnız bizim degil, herkesin ilgisinı cekmesi dogaldı. Arcayürek'in haberi, 1983 sonrası dönemin yeni bir aşamasına girdiğimizi, ANAP'tan gelen bir partilerarası diyaloğun önümüzdeki günlerde yoğunlaşacağını bıldıriyor, hatta yakın bir gelecekte bir liderler doruğunun gerçekleşebilecegini hıssettiriyordu. Aynca DYP'nin hukuki lideri Hüsamettin Cindoruk da dün partilerarası forumdan yana olduklannı açıklıyordu. Durum böyie olunca, parti örgütlerinin kasaba düzeyine indirilmesi konusundan başlayan diyalog olanağına SHP'nin de katılmaması düşünülemez. Hele hele SHP'nin Yalçın Doğan1 ın da dünkü yazısında belırttığı gibi, dış politıka konularında, iktidardaki ANAP'ın başbakanından daha tazla diyaloğa açık, Dışişleri'ne yardımcı ve devletin sahibi olduğunu kanıtlamaya yönelik tutumu da göz önünde bulundurulunca, sözü edilen diyaloğa baştan kapı kapaması olanaksız gibi görünüyor. Diyaloğun perde arkasında ne olduğuna gel nce: ANAP yeni seçimlere hazırlanırken bir yandan, sağın eskilerınin MHP, AP ve MSP'nin kendı dışında kalanlarına ve tabanına yönelik yeni bir atağı başlatırken, öte yandan da, örgütlenmesinı kasaba düzeyine kadar götürecek bir değışıklıği istemekte bunun için de partılerin onayını alarak bir anayasa değişikliğine gitme zorunluğunu duymakta. DYP ise bu olanaktan yararlanarak geçici dördüncü maddeyi, sankı salt kendi önderierine yönelik değilmiş de özgürlükler yolunda bir adımmış da onun için istiyormuş gibi gündeme getirip kaldırmayı amaçlamakta. SHP'nin ise bu gündemi daha da genişletmesi beklenebilir. Çünkü sistemin tıkanıklıkları yalnızca sözünü ettiğimiz maddelerle sınırlı kalmamaktadır. Bu tabloya bakınca, partilerarası diyalogdan ne beklenebtlir? Her şeyden önce, salt diyaloğun kendisinin bile çok önemli olduğunu, ANAP ıktıdarının yaşayarak, zorlanarak da olsa, bu gerçeğı görmesının başlı başına bir kazanç olduğunu belirtmeden geçemeyeceğız. Hele hele Türkıye'de rejimin her 10 yılda bir kesintıye uğramasına yol açan nedenler arasında, sivil siyasal güçlerın sıvil çözümler üretmekteki yetersizlığınin de bulunduğu anımsanınca, diyaloğun önemi bir kez daha kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Bu düşünce bizi getirip şu soruyta karşı karşıya bırakıyor: Önümüzdeki günlerde gerçekleşmesi ve doruğa doğru tırmanması beklenen diyalog acaba Türkiye'de şu sıralarda bir kez daha belirginleşmeye başlayan, sivil çözümler üretememe olgusunun aşılmasını sağlayabilecek mi? Başka bir deyişle, acaba önümüzdeki diyalogdan rejimin ve cumhuriyet'in temelinı çüruten ana guçlüklerin aşılmasını sağlayacak sıvil çözümler üretilmesini veya hıç değilse bu kapının açılmasını, bu yolda çekingen de olsa ılk adımların atılmasını bekleyebilir mıyiz? Diyaloğun çağnsını yapan ve ona ilk olumlu yanıtı veren ANAP ile sağ muhalefetin örgütü DYP'nin dünden kendileri(Arkası İS. Sayfada) Herzog, Nazi kampını ziyarei etti Ç> ergenBelsen (ajı.) * 3 Federal Almanya'yı ziyaret eden ilk îsrail Devlet Başkanı olan Haim Herzog, Ikinci Dünya Savaşı sırasında 100 bin Yahudinm öldürüldüğü BergenBelsen Nazi toplama kampma giderek, burada ölen soydaşları adına yapılan bir anıtı açtı. Çin'de yeni ekonomiye eleştiri J 3 ekin (OJL) Çin Halk A Cumhuriyeti Yüksek Halk Mahkemesi Başkanı Zheng Tianxiang, ülkedeki rüşvet ve zimmete para geçirme gibi ekonomik suçlann artışından "yozlaşmtş burjuva düşüncelerine" dayanan yeni ekonomik politikalann sorumlu olduğunu söyledi. Zheng, Çin Ulusal Halk Kongresi'ne sunduğu raporda, kaçakçılık, soygunculuk ve hakstz kazanç gibi ekonomik suçlarda da önemli artışlar göruldağiinü, bunda, ekonomik suçlar için öngurulen cezalardaki düşüşün etkili olduğunu belirttl CastrotKâr ile devrim bağdaşmaz Küba lideri, sosyalist ülkelerdeki piyasa ekonomisine yönelme eğilimini eleştirdi. HAVANA (a.a.) Kuba Devlet Başkanı Fıdel Castro, Doğu Bloku ülkelerinde son zamanlarda görulen piyasa ekonomisine yönelme eğilimlerini eleştirdi. "Genç Komünistler Biriiği"nin Havana'daki kongresinin son gunünde konuşan Castro, Küba'nın piyasa ekonomisi uygulamayacağını belirtirken, piyasayı teşvik yöntemleri ve devlet teşebbusünün kârlıiığını arttırma çabalanyla sosyalist yapı kurulması dusuncesinin "budalaca" olduğunu söyledi. Kâr etme düşüncesinin "devrim prensipleri" ile hiçbir ilgisı olmadığını savunan Küba lideri, gelişmiş ülkelerin ekonomik sistemlerinin, fakir Üçüncü Dunya ülkelerine örnek olarak gösteri KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu da dün sabah Lefkoşe'de KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'la olağan haftalık göTahran Radyosu, tranbirtikierinin Irak hatiarvu yardığvu iddia ederruşmesini yaptıktan sonra, Sovken, Irak, Iran saldınsmtn püskürtüldüğünü öne sürüyor. yet önerileri konusunda açıklamalarda bulundu. Derviş Eroğlu, "Biz hükümet olarak uluslararası konferanstan yana değiliz. Bunu çeşitli vesilelerie açıkladık" dedi. Eroğlu, Sovyetler'in "uluslararası konferans toplanması" önerisinin sorunun çözumünü zorlaştırdığını kaydetti. KKTC Başbakanı Eroğlu şöyle konuştu: "Biz inanıyoruz ki, Kıbns sorunu Kıbns'taki iki halk arasında goruşmelerle, muzakerelerle çözümlenebilir. Bunun dışında uluslararası konîeranslarla veya toplannlarla sorunun çözümlenmesi imkânı yoktur." Castro Kugm lemeyeceğini de sözlerine ekledi. Tüketim ekonomilerinin çevre kirlenmesine ve doğal kaynakların azalmasına yol açtığını belirten Castro, "Her ÇSnli ailenin bir otomobili olsa, dünyadaki petrol kaynaklan kaç gün dayanırdı?" diye sordu. Castro'nun konuşması, Kübanın ekonomik sisteminin, Doğu Bloku ülkelerinin son zamanlardaki liberalleşme eğiliminden etkilenmeyeceğinin ifadesi olarak değerlendirildi. Dünyayı sarsan olaylar. Ola\ lan yaratanlar... •'&* fi Dünyayı sarsan olaylan ve bu olaylan yaratanlan, kapsamlı bir şekilde bu ansiklopedide bujacaksınız. Devrim ve karşıdevrim olaylan başlangıcından günümüze dek, özgun içerik ve biçimde, bu ansiklopedide gözler önüne serilmektedir. Kapsamlı ve çağdaş ansiklopedi Fransız Devrim'inden Güney Amerika Gerillalanna, Mussolini'den Mao'ya, Ekim Devrimi'nden Alman Nazizm'ine, Franco'dan Castro'ya... Başlangıcından günümüze Devrimler ve KarşıDevrimler... Biçimiyle, içeriğiyle özgiin ansiklopedi 3000'i aşkın belge niteliğinde fotoğraflar, resimler. Yine belge niteliğinde haritalar, kronolojik tablolar. Ayrıntılı biyografiler Olaylann nedenleriyle, sonuçlanyla açıklanması. Açık ve anlaşıhr bir dil. Devrim ve kültür ilişkilerinin derinlemesine incelemeleri... 5 ciltte tamamlanacak, Devrimler ve KarşıDevrimler Ansiklopedisi kültür hayatımızda önemli bir boşluğu dolduran, her zaman başvurulabilecek güvenilir bir kaynağımz olacaktır. .* % "j^:.... .*» \lh J^i I ir £ Pvt "M* ize^ L *) ."i./ •fS9R*3^> > ' * ,« » * x , O/ay yaratan ansiklopedi ^'••^r. Daha önce 1975 yıhnda yayınlanan Devrimler ve KarşıDevrimler Ansiklopedisi buyuk rağbet görmuş, satış rekorlan kumıştı. Ancak bu kez ansiklopedi yenjden gozden geçirilerek genişletilmlş, aynca yayınlandığı tanhten bu yana gerçekleşmiş devrim ve karşıdevrim niteliğindeki olaylar ayrıntılı bir şekilde eklenmiştir >• fasikül bugün çıktıî Gdişiın Vayuulanl Gelişim Yayınlan 'güvenilir yaymcıhk' VE KARSIDEVRİMLfR ANSİKLOPEDİSİ