19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
>9NİSAN 1987 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURIYET/5 MÜZİK FİLİZ ALİ HAYVANLAR İDSO konserlerinde Nevit Kodallı’mn yeni bir yapıtı anlamlı 24.25 Nisan 1987 Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası Konserleri.’ Şefr Jonescu Galati, BaşkenıancL Gülden Ali Doğan (viyolonsel), Judiih Uluğ (piyano). Nihayet, anlamlı bir Mevsimin sonlarına progranı... konser şu yaklaştığınıız repertuarımn,“yorgun savaş dinlemekten iyice atları”m yorulmuşken, bir Türk eserini, yeni Nevit Kodaflı’nın 1983’te bestelediği viyolonsel konçertosunu tanımak moralimize iyi geldi. Nevit Kodaİlı’nın ne yalan “Atatürk söyleyeyim Oıatoryoau” ve lbrna”sından başka hiçbir eserini Türk tanımıyordum. eserlerini zaten hangimizin yeterince tanıyabilme olanağı var ki? Çoğu eser bir kez, hadi bilemediniz iki kez sonra rafa kaldırılır çahndıktan alkemizde.Radyoda bant yapılnuşsa en ölü saatlerde yaeğer, inci Şimşek yönetimin de Senfoni Orkestrası Cumhurbaşkanlığı ile yaptığı stüdyo kaydını birkaç kez dinledikten sonra cuma akşamı dinlediğimiz yorumda pekçok ayrıntının duyulmadığını fark ettik. Özellikle birinci bĞlümde, viyolonsel ile orkestra arasındaki denge, nüans ayrımları yeterince belirgin verilmediğinden, orkestranın viyolonsei bir progmm t . KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK d5 ÇÜNKU, pisp6z. O,i<j’p4W ıh,wrnlie, 1 kapanıasıyla sonuçlanıyordu. Nevit Kodallı, bu eserinde orkestrasyonu ustaca kullanmış, çalgı renklerini, tim aynmlarını çok güzel dengelemiş; özellikle arbın kuflanımımn orkestrasyon örgüsü içindeki yeri etkileyici. BesteciSolist işbirliğinin olumlu örneğinin sergilendiği bu bir Mevsimin sonlarına yaklaştığımız şu günlerde, ‘ ‘ konser repertuarının ‘yorgun savaş atları ‘nı dinlemekten iyice yorulmuşken, yeni bir Türk eserini, Nevit Kodallı’nın 1983‘le bestelediği ViyolonselKonçertosu ‘nu tanımak, moralimize iyi geldi. Istanbul dinleyicisinin karşısına yepyeni bir Türk eseriyle çıkması, çellist Ali Doğan ‘in yürekliliğini gösteriyor bir bakıma. yımlanır bu eserler. Ancak, 198687 yayın döneminde TRT Televizyonu 2. Kanalı’nda Ozer Sezgin’in hazırlayıp sunduğu Türk Bestecileri ve Türk Yorumculan programları bu eksiği bir ölçüde kapadı denebihr. Orkestrayla denge eserde, viyolonselin olanakları, eserin bütünlüğü içinde abartılmadan çıkarılmış. ortaya Sevdanefret ilişkileri Konserin ikinci yarısında yer Ali Doğan, istanbullu YÜREKLİBİR ÇIKIŞ ‘ çıkarak muJksewrIeı*ı karşımıa Nevi! KOdOJİImit yeni bir Kodallı’ıwı Viyolonsel veOrkestra İçin yürekli bir çıkış olumlu bir örneğini sergiliyorbested wiLsi 4bWIIJL’IL’I Konçertosu, Nevit Kodallı’nın Viyolonsel ve Orkestra İçin Konçertosu, adından da anlaşılacağı gibi ille de viyolonseli öne çıkaran bir eser değil. Eser, her ne kadar klasik konçerto biçimi kahplarına da uygun gibi ashnda rapsodik karakter özellikleri taşunakta. Eseri daha iyi tanıyabilmek Ali Doğan’ın için, alan Gershwin’in “Mavi Rapsodi”sinin piyanist Judith solisti, Uluğ idi. Orkestra, konseri, yineGershwin’in “Paris’te Bir Amerikalı”sı ile bitirdi. Judith lJluğ da, Ali Doğan da müziği yaşamlarında birinci planda tutan sanatçılar. Ali Doğan’ı çok eskilerden, daha öğrencilik yıllanndan tanıdığım, viyolonseli ile yaşadığı sevdanefret ilişkisini yakından bildiğim için daha rahatkonuşabilirim. Ali Doğan, çok sevdiği sazının önüne çıkar du. (Fotoğraf.’ LALE FİLOGL (1) Judith Uluğ, öğretmenliği ile dığı zorlukları yenmek, engelleri aşmak için ne menem solistliği ve eşlikçiliği bir arada mücadele yıllarca. Sazından anyürüten, işini çok ciddiye alan verdi muzıs yenlerden biri. Yerli yabancak uyku Zamanı ayrıldı. Oda cı pek çok soliste, çalgı ve şan rebulamadiğında koridorlarda, araliklarında çalıştı. Navarra, pertuarının tüm dönemlerini ka1 kapsayan eserlerde eşlik eden Levy gibi ustaların öğrencisl oldu. Öğrendiklerini, öğrenUluğ, bu konserde Gershwin’in caz öğeleri taşıyan “Mavi kapcilerine aktardı. Yıllarca Ankara Devlet Operası Orkestrası’nda, sodi”sini, caz esnekliği ve dinamizmini coşkuyla aktaran yine yıllarca TRT Ankara Oda sundu Orkestrası’nda çaldı. yorumuyla Istanbul dinleyicisine Bir Amerikalı” da “P*ris’te Orkestracılığı, öğretmenliği yanında solisılk orkesıramızın cara yakınlığı biçalışmalarını hiç aksatmadı. linen elernanlarından trompelçi İstanbul dinleyicisinin karşısına, yepyeni bir Türk eseriyle çıkmaŞenova Ulker ile tromboncu Lesı da Ali Doğan’ın yürekliliğini yeni Çoker sololarında hemen dikkati çekiyorlardı. gösteriyor bir bakıma. GAZETECİ NECDET ifkOtobÜ5 Oy5Q QFte5iakşdııı, Mozart’ın “Don Giovanni”siİstanbul Devlet Opercısı’nda r4ozart‘vi “Don dakika artık tv kalmak 4lluşlar orkestra ve şef Wagner’e Giovanni” operasında Yücel Tanyeri’nin işlevsel dekoru çok Kara bu başarılıydıYekta dekoru zaman zaman ortaya güzel tablolar çıkararak değerlendirmişti. Ama asıl alkışlar bence orkestraya veŞef Robert Wagner’e yöneltilmeli. Hik“Don sahneyekonu>ur, konacak derken, işte kondu... Mozrt’ın çok yönlü olduğu kadar, bu çok zorluve çok gozeloperasınıhem müziğin hakkım vererekhemdc d konununrarnla komedi arasındaki hassas dengesinibozmadaıı sahneye koymakkolayişdeğil. Istanbul “Don Devlet Operası’nıngerçekleştirdiği cumartesı akşamı AKM’de izledik. Eseri sahneyeYektaKara koymuştu. y şef Orkestrayı Robert ‘Wagner önetti. Dekoru Yücel Tanyari, kostüınlezı Şanda Zıpçı, ışığı Ahmet Defne gerçekleştirmişti. galasını 25 nisan “k’ ‘ (soldan saka) Donna Anna RemziyeAlper, Don Ottavio Baran ve Daima Elvira Melek Çeİlkiaş canlwıdırıyor. harekeıliliği olan, sina volümlüve geniş sesler gereklidir bu rollere. Donna Anna’daReınzi>e Alper sesinin kısıkliğı dolayısıyla ilk perdede pek doyurucu olmamakla birlikte, ikinci perdede biraz açıldı. Ne yazık ki Mozart stiline aykırı düşmeyen ıl, ... REN. E lui Süha “Don Giovanni” operasında Don Giovanni’yiAyhan “Don Gluıanni”de,büyükrol, rol küçük diye bir ayrım yapmak pek olası değil.Örneğin, eserin ik başında bir süre görünen, çok kısa da heykelolarak karşımıza çıkan sonunda Commendatore (Nejat Pıuazoğju) rolü bile,operanın müzikal içindeçok bütünlüğü önemlidir.Birinci Don Giovanni, Leporello, perdedeki Commendatore üçlüsü ile operanm sonunda yine aynı üç kişi arasındaki üçlü, eserin en etkileyici, ve gerilimli bölümleri arasmdadır. dramaılk Donna Anna ve Donna Elvira, rolleri toprano arasında ideal yorumcusu pek kolaybulunamayan rollerdir. Eskilenıı “soprano d’agilitw’ na”da Santuzma rolünde izlediğimiz ve bu role hem ses hem de sahne bakımından uygunluğunu vuıguladığımız Melek Çeliktış ise Donna Elvıra’yı oynamayıkabul etmekle yanlış seçimyapmıştı kanırnızca. Çelikıaş’ın sesi ve yorumu Donna Elvira için çok rar kendi evinde.Bir yandan adam S müzikalitesine rağmen, Sözlerinin hiç anlaşılmamasırahatsız ediciydi. Mozarı operalarında ne denli zor olursa olsun, hiç olmama resitatiflerde diksiyonçok önemli. Sözleri baştan SOfl.ı anlaşılan ve sahne rahatlığı ile sivrilen tek sanatçı Leporelio’yu Suat canlandıran Ankan’dı “Don Giovanni”de Geçen hafta “Cavallenı Rusüca. ağırdı. Partinin gerektirdiği hızlı ataklar vehareketlilik (agilita)olmaister ityınca sanatçı da zorlanıyordu ıemez. Don Giovanni’debas Ayhan Baran, ilk geceningetirdiğibazı aksamalar ve bence rejiden kaynaklanan tutarsızlar dışında her birtakım zamanki gibi üst düzeydeydi. Operanın ilk başında Donna Anna, maskelibir erkeğin saldınsına Yönetmen Yekta Kara’ya göre “Don Giovanni”: Bir ‘neşeli dmm’ ÜSTUNDURUEL dedikleIstanbul Opera ve Balesi Devlet geçen hafta “Wolfgang Amadeus Mozart’ın “Don Giovanni” operasını sahnelemeye başladı. Mozart’ın bu dev yapıtım sahneye koyan Yekta ile kısa bir söyleşiyaptık. Karı Sayın YektaKara, kisaca“Don Giovanni” operasından sözeder inisiniz? KARA Konu bir İspanyol halk söylencesiolan Don Juan efsanesinden kaynaklanıyor. Süreklihiğini çağlar korumuş Don Juan’ın boyu elbette bu kadarla sınırlı değil. geçmişi Bir dram yazan tarafından ilk kez ele alındığı, Tirso de Molinı’nın “D Burlador de Sevilla’ adlı oyununa konu edildiği 1630yılından bu yana ve Mollere,Goldom,Grabbe, Fnsch gibi nice yazarlara etin olmuş. Loreıızo da Poate’nin kaynağı librettoyu oluştururken asıl kaynak yararlandığı isebesteci “Dolı Giovanni Tenorlo ossia Gazzamga’nın, il Convita(o di pidrı” adlı operasıdır. Ne tür operadır “Don Giovanni?” uğörneği KARA Dönem belirlerken, ‘Don Giovanm”yi alışılmışbiçimde 17. yüzyıl ortalarına ‘ yişle Fransız Ihtilati’negötürur. Birinci perdenin finalirıdekonukların sınıfsal ayırımyapılmaksızın bir balo çağrıldığı sahneıi var. Uç ayrı orkestranın çaldığı üç ayn müziklesoylular, köylüler dans ederler. Daha önceleri bu tür şenlikler söz konusu bir yaklaşım olduğunu söyleyemem. Yapıtı yakından inceledlajmizde kimi ipuçları bizi 18. yüzyıl besıelendiği sonlarına, bir başka de dan kurtulmak isterken,öte yandan da maskeli erkeğin kimliğini öğrenmek için mücadeleverir. Bu sahnede reji. izleyeninaklım kanştırabilirıl, bilmeyen bin Donöyleki konuyn na Anna’mn Don Giovanni’nin peşinden koştuğunu, Don Giovanni’nin de bu yapışkankadından kurtulmak istediğini sanabilirdi. Bir başka bulamklıkla da operanın o müthiş etkileyici son sahnesinde karşılaştık. Olulerebile saygsı olmayan Don Giovanni’nin küsıahça evine yemeğe heykelinin Cornmendatoır’nin çağırdığı bu davetikabul edip sarayagelmesinin bu son sahnede Leporello’nun ödünü koparması, Don Giovanni’yi de en azından tedirginetmesi beklenirdi. Oysa, Commeııdatore’nin setinin heykeliniçindenmikrofonla vecızııtıh ve distorsiyonlu büyütülerek, rilmesi,üsteliksözlerinhiç anlaşılamaması, olayınkorkunçluğununyIölüme tirilmesine, DonGiovanni’nin bile meydanokuyan yeterince aydınlanmamasına benmerkezciliğinin yolaçtı. Çünkü heykelinne istediğini anlamamız mümkün değildi bu durumda. Donrıa Anna’run sadık nişanlısı Don Oıtavio rolünde, operamızın MÜMTAZARİKAN NURETTİN SELÇUK.. 196’! MÜNİR Atu££TTiN ‘UN YORUMCO VE T6REiV/ »qPıLDİ. krüçüK »QŞIARDA O£UY£4’ sow iri değildir. Bestecinin,aynı yıl sergilenen rara” operasımgündeme “Cosa getirmesi,bir de “Figaro’nun Düğünü”nden çaldırtması elbetbir arya Mozart tenoru nitelikleritaşıyan sanatçısı Siiha Yıldız,özellikle ikinci perdedeki “Il mio tesoro” ar>asıyia dikkatiçekiyordu. ül Sabar ufak G sesine rağmenyumuşakbir Zerlına’ydı. Masetto’da Sevan Şencııı bu ilk önemli rolünün üstesinden gelmek makla birlikte,Masetto’nun saflığını ve köylülüğünü canlandırmayı Sevan Şencan. başardı YücelTanyeri’nin işlcvseldekoru, ilk gecenin aksarnalarını göz önüne almazsak çok başarılı idi. Yekta Kata dekoru zaman zaman güzel bu tablolar ortaya çıkararak için epey çaba gosıcıdi. Henüz tam olarak sahne rahatlığı edinmemiş ol zıyı.A, Y4PM£ŞT1. DIĞ/ VE PE 1LGI£»,ıi AR457N44 EN SE AİuR£rriN SELÇUK, REE7 : Aş*:1N t’E OMEA4 “ YOK “, . LÜFPU İŞTE, ii >sqzts4N NE PE “, SORULMAZ UÇ4R 6itıER” ‘DÖ$JÜLMEZ ‘., P<iVYALAR Yekta Kara opera türüne giren “Don Giovanni”, bugüne değindeğişikyorumlara, ardı arkası tartışmalara konu “butfo” ile “Commedis ile “karakter deIl’arte” Iragedya.sı”mn özelliklerini ustaca karşıt kullanarak, “dramına giocoso” b dram) diyebileceğiırıiz ir opera (neşeli te rastlantı değil. İşte bu nedenle 135 yıllık bir sıçramayla oyunumuzu dünem olarak bestelendiği ve ilk 1 sahnelendiSi787’yegetirmeyi uygun bulduk. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet teşkilatı Mesleğe 29 Nisan 1937 olan polis memurlarının rnaaşları 161X’ uruştan 2000 k kuruşa çıkanimıştır Uçüncü komiserler 2500, ikinci komiser/er 3000, birinci komiserler 3500, emniyet amirlerinin maaşları da 4000 kuruşa çıkarılmıştır. Kalemlerde çalışan polis 19371987 memurları merkezlere yeniden ihdas olunan olmuştur, her dönemde olağanüstü ilgi derlemiştir. Çünkü Mozart, Boylu, çapkın Don için neler söylersiniz?Nasıl yorumluyorsıınuz? KARA Don Giovanni bence çağdaşı soyluların değer sistemleri Yeni kan düşmüş bir kişidir. Kadınlarıbaştan çıkarma eylemi, soylulara özgü b kalıplaşmış ir yaşama biçiminin sontuz yinelemelerini kırma çabasıdır. nin boşluğunu sezerek smıfına ters KARA Dramatik kurgu ve müzik açışından içerdiği yapısal <Szellilçler ne trajik, ne de komik nedeniyle yaratmış. Sizin yaklaşıımnıznasıl oldu? Yorumıınuzdansöz eder misiniz? Eser,oynanaoyrıanaoturacak değerlendirinişli. kuşkusuz, fakat gecenin asıl alkışları orkestraya ve Robert bence Wagner’e yöneltilmeli. ‘Don nin hem müzik hem sahneyekonma bakımındanbaşarısındaemeğigeçen Wagner, Kara, Tanyerive solistleri tekrar kutlamak isterim burada. Yenipolis teşkilatı kanunu Dahiliye Encümeninden çıkmıştır. YakındaMecliste müzakereye konulacaktır. Kanuna göre bundan sonra polisliğe alınacaklar alınacaklar üç sene namzedlik devresi geçireceklerdir.Bu müddet zarfında 1600 kuruş asil maaş alacaklardır. Namzedlik devresinde kabiliyet ve muvaffakiyet gösterenler asıl memur tayin edilecek ve maaşları 2000 kuruş olacaktır. Çalışmakta verilecek, bunların yerine mua,nelet memurları tayin orıamekeb mezunu olunacaktır. Muamelat memurlarılluT şefi 3500 kuruş asli maaş ak2caktır. Muamelat memurları da 4 sınıfa ayrılacak ve 3000, 2500, 2000 ve 1.500 kuruş tnaaş alacak ur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle