Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel Sahibi: Cumtaurlyel Matbaacılık ve Gazctecilik Türk Anonim Şirketı adına Nıdlr NMU • Gtnel Yayin MUdUrtl: Huan Cenul. MUessese MUdUrU' Emlnt UfaklıgU, Yazı Işlm MUdUrU Oluy Gfrmulıı, • Habcr Mcrkezi MUdUrtl Yalçın Bayer, Sayfa Düzenı Yönnmenı AU Ac«, • Ttmsıtaler ANKARAYdçın Doftuı, tZMlR. Hikmcl Çrttnluıym, AÜANA. Otal BafJangıç. r tsuuibul Haberlerı. Rehı öz, Dış Habcrler: Ergun Bakı, Ekonomı. H u u ı Ulagıy, Küllür: Cdal Ü«ter, Magazin: Mekmet Yaşin, Spor Danıpnaıu: AbdttOudlr YUcdman, DUzeltme. Rrflk Dıırbas, BilımEtıum n Alp«y. ljSendika: Şdknn Kftcad, HaberArasunna: Ufuk Gükkmlr, Yun Haberlen. Ntcdrt Dofan KoordınatOr: Ahıoel Koratau, • Malı Işlcr Erol Erkul, 0 RekJam' Ay|« Tonıo:Ek Yayınlar. Hulya Akyol • Idare: HttMyln Gttrer, Isleıme: öader ÇcUk, BUgjljlcm: Nail laal. Basan ve Yayaru Cumhuriytl Maıbaacıbk ve Gazetecilık T.A.Ş. TUrk Ocafe Cad. 39/41 Cajaloglu, 34334 Ist, PK: 246lsanbul, Ttl: 512 05 05 (20 haı). Tt\a 22246 • Bümtar. AokuK Zıya Oökalp Bulvan Inkilap Sokak No 19/4, Ttl: 133 II 4147, Telex 42344 • IzmJr. H Zıya Bulvan, 1352 Sok 2/3, T M 25 47 0913 12 30,Tkleı: 52359 • Adana: InönU Cad. 119 Sok. No I Kal 1, Tel: 1455019731, THcx: 62155 TAKVlM 29 NlSAN 1987 tmsak: 4.21 Güneş: 5.59 ögle: 13.06 Ikindı: 16.56 Akşam: 20.04 Yatsı: 21.35 Kız çocuklannın durumu tehlikede Hindistan, Güney Kore, Çin gibi ülkelerde, ultrason yöntemi ye amniyosentez ile bebek cinsiyetinin doğumdan önce belirlenebilmesi, istenmeyen gebeliklerde kürtaj uygulamalarına yol açıyor. Bazı ülkelerde yaptırılan kürtajlarda öyle artış var ki, hükümetler önlem almak zorunda kalıyorlar. Magazin Servisi Doğacak bir bebeğin cinsiyetinin daha ana karnındayken öğrenilebilmesini sağlayan bilimsel yöntemlerin, geleneksel olarak erkek çocukların terrih edildiği toplumlarda ahlaksal kargaşalara yol açtığı açıklanıyor. Dünyanın birçok yerinde ve özellikle kı? çocukların istenmediği Hindistan, Güney Kore, Çin ve diğer bazı Asya ülkelerinde ultrason yontemi ve amniyosentez (bebeğin içinde bulunduğu amniyotik sıvınırı incelenmesi) ile bebek cinsiyetinin doğum önccsinde belirlenebilmesi, istenmeyen gebeliklerde kürtaj uygulamalarına yol açıyor. Bazı ülkelerde uygulamaların sayısında öylesine bir artış var ki, bu ülke hükumetleri, cinsiyetler arasındaki dengeyi koruyabilmek için önlemler almak zorunda kalıyor. İstenmeyen cinsiyetteki bebeğin kürtajla alınması uygulaması özellikle Hindistan'da çok yaygın. Özellikle, erkek çocuğun, aile gucünün simgesi olarak görüldüğü kırsal kcsimlcrdc kız çocuklannın öldürülmesi uygulamaları yüzyıllardan berı süregeliyor. 19. yüzyılda Pencap bölgesinde görev yapan Ingiliz askerlerinin anlattıkları tuyler iirpertici kız çocuk öldürme metodları arasında, annenin memesine afyon sürmek, doğan kız çocuğun yüzünü doğumdan hemen sonra plasenta ile kapayarak boğmak bulunuyor. Bu yöntemler zamanla değişiyor. Hindistanda amniyosentez ile çocuk cinsiyetinin belirlenmesi, tıbbi amaçlarının son derece dışına çıkarak, yaklaşık 10 senedir gerçek bir endüstri haline dönuşmüş. Bombay'da 1983'te 3 tanc cinsiyet belirleme kliniği bulunurken bu rakanı gunümüzde 2D'ye yukselmiş bulunuyor. Bir yıl içinde kaç kürtaj yapıldığı konusunda ycterlı kayıtlar olmamasına karşın, bilinen 8000 kurtaj olayında 7999 bebeğin kız olması olayın boyutlarını açıkça gösteriyor. Güney Kore'de de benzeri bir durum yaşanıyor. Cinsiyet testleri yıllardır hükümet tarafından yasaklaıımış olmasına rağmen, gerekli raporlar alınarak cinsiyet tayini ve kürtaj yaptırılabiliyor. Ülkenin belli başlı şehirlerındekı küçük kliniklerde cinsiyet tayininden sonra yılda yaklaşık 30.000 kürtaj uygulaması yapıldığı tahmin ediliyor. Ultrason aletlerinin, 1980 yılından bcri yaygın olarak kullanıldığı Güney Kore'de, bu metodla cinsiyet belirlenmesi için doktorlara büyük baskı yapılıyor. Kızların evlenebilmeleri için bir drahomaya sahip olmaları gereken Hindistan'da ailede çok fazla kız çocuk olması, zaten düşük gelir grubunda olan aileyi zor durumda bırakıyor. Hindistan'da kadın hakları grupları, bu testleri uygulayan klinikleri cinsiyetler arasında ürkiitücü bir ayırım yapmakla suçluyorlar. Hindistan hükumetinin amniyosentez ile cinsiyet belirlenmcsini yasaklama kararına karşın uygulama sürüyor. Guney Kore'de de normal olmayan ölçülerde erkek çocuk doğumunu haber veren istatistiklerin yayımlanmasından sonra hükumet kısıtlama kararları almaya başladı. Kore'de, Dünya Sağlık örgutu rakamlarına göre 102.5 erkek bebeğe 100 kız olması gereken oran, 1985'te 117 erkeğe 100 kız olarak belirlcndi. Çin'de doğum öncesi cinsiyet tayini çok ender ve kesinlikle doktor izni ile uygulanıyor. Çılnkü Çin'de hükümetin her aileye bir çocuk politikası sonucunda, çoğu ailelerin bu çocuğun erkek olmasını isteyecekleri tahmin ediliyor. Yeni doğum teknolojisinin gelişmesiyle bu ülkelerde kız çocuk kürtajlarının artması bekleniyor. Aynı zamanda araştırmacılar doğacak çocuğun cinsiyetinin önceden istendiği gibi ayarlanabilmesi için çalışmalar yapıyorlar. Japonya'da Keio Universitesi'nde bir grup araştırmacı erkek cinsli spermleri kız cinsli spermlerden ayıracak bir santrifuj geliştirmeye çalışıyorlar. Bu araştırmaların başanyla sonuçlanması, nüfus içinde cınsler arasındaki dağılımı bozacağa benziyor. Eşcinseller açlık grevi yapacak / stanbul (a.a.) Polis tarafmdan gerekçe gösterilmeden zorla toplatıldıklarmı ve dövuldüklerini iddıa eden 18 eşcınsel, tstanbul Cumhurıyet Savcılığı 'na başvurdu. Eşcinseller, savcılığa verdikleri dilekçelerinde, geçen çarşamba, perşembe ve cumartesi günlerinde her görUldukleri yerden, hıçbir gerekçe gösterilmeden polis tarafmdan toplatıldıklarmı ve kendilerine karakollarda zaman zaman iz bırakacak ölçüde dayak atıldığını ileri sürdüler. Eşcinsellerin sözcüsu olduğunu belirten Kemal Yılmaz, arkadaşlarma ve kendisine yapılan baskıları protesto etmek amacıyla, bugün saat 14.00'te Taksim parkında açlık grevine başlayacağını söyledi. Orta Amerika'da silahlanma öğretmenlere sağlık el kitabı 6 • 5000 1981 198611 1981 9500 1986 Suçlu Teknoloji SİNA KOLOĞLU Türkiye'de yılda yaklaşık 160 bin ton peynir üretiliyor. Peynir, teknoloji ile geleneksel üretinı sistemleri arasında bir "geçiş" dönemi yaşıyor. Batıda özellikle Fransa gibi "peynir" ülkelerinde "sanayi peynirinin gerçek peynirin tadını yok ettiği görüşü giderek yaygınlaşıyor. Türkiye'de geçiş döneminde peynirin durumu nedir? Konuştuğumuz mandıra sahipleri, süt üreticisi köylü ve peynir satıcıiarı Türkiye'de teknoloji, hayvancılık ve süt üretimindeki sorunların birbiri ile iç içe olduğunu söylüyorlar. Bir peynir üreticisi, teknolojinin yarattığı peynir konusunda şunları söyluyor: "Evet peynirin doğal tadı bozuluyor. Ama bunun yanında bazı gerçekleri de görmemezlik edemeyiz. Örnegin modern katalizörler sayesinde peynir üretiminde kullamlan süt miktarı azaltıldı. Bu, tüketicinin işine yaradı. Eskiden kabaca söylemek gerekirse 100 liraya peynir alan tüketici, yeni teknoloji sayesinde peyniri 75 liraya yiyor." "Peki bu, kaliteli peynir mi oluyor?"sorusunu, üretici, "İlkel mandıralarda yapılan el yapımı peynir, dogrusunu söylemek gerekirse, daha kaliteli oluy o r . " diye yanıtlıyor. Türkiye için bir dönem yaşanan "ithal peynir furyasını" üreticiler Türk peynirciliği için " ş o k " olarak değerlendirerek şunlan söylüyorlar: "Peynir üreticileri ile birlikte süt üreticileri de aniden açılan serbest ithalat konusunda oldukça haıırlıksız yakalandılar. Halbuki bize nıal satan ülkelere baktıgımızda şöyle bir durumu gözlüyoruz. Bu ulkeler kcndi peynircilik sektorlerine zarar verebilecek bir durum ile karşılaştıklarında, her türlü tedbiri alıyorlar. Buna gümriik duvarları da dahil oluyor." Piya!>arun ünlü bir üreticisi, ithal peynirden kendilerinin de sattığını söylerken " a m a bu bize pahalıya mal oldu" diyor ve ekliyor: "Bütün bunlar neden yapıldı? Peynir fiyatını kırmak için. Ama biz Uretici olarak işin bize nasıl pahalıya geldigini gördük. Sut urelicisi, yem sanayii, hayvancılık hiç düşünülmedi. İşlerin tstanbul'daki peynir satan dükkânlarda bittigi sanıldı. Ama Anadolu'daki, Irakya'daki koyun sütü, yem ve bununla geçinen insanların ne dıırııma düştükleri görülmedi." Dişlinin diğer bir halkası, peynirin her şeyi olan sut ve onu sağlayan köylu. Bahçıvan Pazarlama'nın lstanbul Boğazköy'deki mandırasına yıllardır süt veren aynı köyden Hüseyin ağa ile konuşuyoruz. Boğazköy'de yaşayan Rumlar, 1924 yılında "mübadele" sonucu Yunanistan'a gitmiş. Yunanistan'dan ise Rumeli Türkleri bu köye gelip yerleşmişler. Hayvancılık ve süı, köylülerin tek geçim kaynakları. Hüseyin ağa bize sorunlarını şöyle anlatıyor: "Biz kıvırcık yetiştiririz. Peynir için en iyi sut kıvırcık koyunundan elde edilir. Bizim geçim kaynagımu avans sistemidir. Ama yelmiyor. Şoyle bir hesap yapalım. 1 koyun ayda 100 kilo yem yer. Yemin kilosu bugün 120 lira. Koyunlara çoban bakıyor. Çobanın hafta A nkara (anka) JM. Okullarda yapılan sağlık eğitiminin surekliliğini sağlamak, sağlığın korunmasına yönelik önlemleri almak, okul çağı çocuklartnda sık görülen bazı hastalıklarla ilgili olarak öğretmenlere gerekli bilgileri vermek amacıyla "Oğretmenler tçin Sağlık Bileisı El Kitabı'' hazırlandı. Kitap, Türkiye genelınde , resmi ve özel anaokulu, ilkokul ve ortaöğretim okullarında görevli bütün öğretmenlere ücretsiz dağıtıldı. Bir peynir üreticisi, modern katalizörler sayesinde peynir üretiminde kullamlan süt miktarının azaldığını ifade ederek şöyle diyor: "Yeni teknoloji sayesinde peynir daha ucuza yeniyor. Ancak ilkel mandıralarda elle yapılan peynir daha kaliteli oluyor. " hğı 50 ile 60 bin lirayı buluyor. Ayrıca kendisine yemek ve yatacak yer veriyoruz. Koyun basına mandıra bize 100 bin lira avans veriyor. Bir koyundan ortalama 750 gram süt elde ediliyor. Bunun daha verimli olması için iyi meralara ihtiyaç var." Sağılan hayvan sayısında da düşüş olması, peynircilik açısından olumsuz bir durum oluyor. DİE rakamlarına göre, 1981'dc sağılan hayvan sayısı 39 bin iken, 1984'ten sonra bu rakam 31 bine inmiş. Aynı şekilde süt üretimi de 5 bin 600 tondan son dört yılda 4380 tona düşmüş. Son olarak Kapalıçarşı'nın tekerlek kaşarlarının, kalın beyaz peynirlerinin dizi dizi durduğunu dükkânlarından birinin sahibi Ahmet Yurttaş ile konuşuyoruz. "Bütün peynirler bir yana beyaz peynir bir yana" diyor. Yurttaş, ona göre damak tadı doğrudan kese ile bağlantılı. Yurttaş peyaz peynirin "kırsal kesim" peyniri olduğunu belirtirken, İstanbul'un özel durumuna değiniyor: "Burada 67 ilden insan otıırıır. Her birinin kendi yöresinin peyniri vardır. Biz çeşidimizi bol tutuyoruz. Diyarbakırlı kendi peynirini, Urfalı kendi peynirini arıyor..." tstanbul'daki peynir satıcıiarı, dükkunlarında çok çeşilli peynire yer vermek zorunda olduklarını söylüyorlar. "Diyarbakırlı kendi peynirini, Urfalı kendi peynirini arıyor" diyorlar. Sigarayı bırakma metoau M Orta Amerika cephanelik leri tarihltrinln en büyük silahlanma dönemlni yasıyor. Reagan hükitmttU "arka bahçe"slnl komünist ve sol tğillmli harekellerden korumak için son 6 yıl İçinde bölgedeki 5 devlete ortalama 1 milyar dolarlık askeri yardım yaptı. C1A verllerlne göre, komünist ülkeler de Nikaragua'ya esdeğer yardımda bulundular. Gö'zlemciler Amerlkan askeri yardımmın en önemli etkiyi ülkelerin iç politlkasına yaptığım, eskiden beri antidemokratlk olan ordulann artık bir tür yan hukümete donuştuğunu belirtiyorlar. DerSpiegel dergisi Amerikan elçiteri ve CIAnın ilerigelenlerinin askeri yardımın buyüklüğü ve nasıl kullamlacağı konusunda sivilhukümetltrle değü, ordu mensuplarıyla görüştüğünü savunuyor. Batıb bir diplomat, El Salvador'daki demokrasinin gerillalardan çok generaller tarafmdan tehdit edildiğlnl söylerken, Honduraslı birpolltlkacı Honduras ordusunun tekrar darbe yapmamasım Amerikalılann bu konuda yapttğı baskıya bağlıyor. Ordu beslemeyen Kosta Rlka'da ise, Baskan Oscar Arlas'a göre, demokrasl güvence allında. Suçlu: Inek sütü LEVENT ÇAĞLAR Türkiye'deki peynir tüketiminin yaklaşık yüzde 70'lik bölümünü beyazpeynir oluşturuyor. Anavatanı Balkanlar olan beyazpeynirin fazla tüketilmesindeki en buyük etken diğer peynirlere göre daha ucuz olması. Ancak son yıllarda özellikle Trakya bölgesinde üretilen beyazpeynirin kalitesinin gün geçtikçe düştüğü belirtiliyor. Buna neden olarak, 150200 yıl önce Türklerin koyun sütünden üretmeye başladığı beyazpeynirin şimdilerde inek sütü ile üretilnıesi gösteriliyor. Bir süre önce Trakya Universitesı Tekirdağ Ziraat Fakültesi'nce Edirne'de "Beyazpeynir Sempozyumu" düzenlendi. Sempozyumda söz alan tüm konuşmacılar, beyazpeynire artan talep sonucu kalitesinin düştüğü görüşünde birleştiler. Ege Universitesi Ziraat Fakültesi öğretim görevlilerinden Prof. Hasan Yaygın, beyazpeynirin kalitesinin düşmesını, üretımde koyun sütü yerıne inek sütü kullanılmasına bağlıyor. Yaygın, beyazpeynirin kalitesinin 20 yıl öncesine kadar çok iyi olduğunu belirterek şunlan söyluyor: "Son yıllarda koyun sayısının azalması ve beyazpeynire ta Türkiye'de bilim ve teknoloji politikası yok Temel ve Uygulamalı Araştırmalarda Araştırmacı Eğitimi konulu sempozyumda, Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz, bilim ve teknolojide geri kalınmasının nedenlerinden biri olarak bilim adamlan ve politikacıların el ele çalışmamasını gösterdi. HilimKgillm Servisi lstanbul Tıp Fakültesi'nde dün düzenlenen "Temel ve Uygulamalı Araştırmalarda Araştırmacı Egitimi" konulu sempozyumda, Türk üniversitelerindeki araştırmacıların, diğer dunya Ülkelerinde yapılan araştırmalardan yeterince bilgili olmadığı ortaya kondu. Sempo7yumda bir konuşma yapan ve ilk oturumu yöneten Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz, bu iletışimi sağlayacak gerekli bilim ve teknoloji araçlarının alınmaması halinde Türkiye'de bilim ve teknolojiden söz edilemeyeceğini söyledi. TÜBİTAK ile l.Ü. Deneysel Tıp Araştırma ve Uygulama Merkezi "DETAM"ın ortaklaşa düzcnledikleri sempozyumda Titiz, bilim ve teknolojide geri kalmamızın nedenlerinden birinin de bilim adamlan ve politikacıların yeterince el ele çalışmaması olduğunu öne sürdü ve özetle şunlan söyledi: "Türkiye'de bilim ve teknoloji nispi olarak geri kalmıştır. Türkiye'nin bu alana yeterince para ayıramamasının bilim ve teknolojide geri kalmasına yol açtığı dognı değildir. Türkiye'de bir bilim ve teknoloji politikası olmadıgı doğrudur. Politikacılar ve bilim adamları birbirini dışlamıştır. Halbuki gerçek, bu iki kesiınin el ele çalısmasından geçmeklcdir. Felsefe, bilimin, teknolojinin başıdır. Felsefenln de başı politikadır. " lstanbul Universitesi Rektörü Prof. Dr. Cem'i Demiroglu da sempozyumda yaptığı konuşmada universiteler arasındaki bilgisayar ağının gelişmesinin önemli ölçüde PTT çalışmalanna bağlı olduğunu ortaya koydu. tstanbul Universitesi Deneysel Tıp Araştırma vc Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sevim Devriın, sunduğu bildiride, bir gencin araştırmaya daha orta öğrenimi döneminde yöneltilmesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Nijat Bilge de her üniversitede yeterli kütüphanenin bulunması ve bunun için de bir kütüphane bütçesi oluşturulması gerektiğini öne sürdü. lcbin artması ile inek sütü kullanılmaya başlandı. Aslında aynı teknoloji ile üretiliyor, ancak hammaddesi degişik. Kalite duşuklugu sutten ileri geliyor. Tahii bunda mandıraların da payı büyük. Çunkü mandıra sahipleri urettikleri peyniri anında pazarlamak istiyor. Beklemesi gereken peyniri bekletemiyor. Çünkü paranın faizi arttı. Parasını bekleterek öldürınek istemiyor. Sağlıklı, ucuz, kaliteli peynir yemek istiyorsak, beyazpeynire önem verilmesi gerekir. Bu ise üretimi belirli standartlara baglamakla mümkün oluyor. Beyazpeynir teknoloji olarak endustriyel üretime çok uygun. Tuluın peyniri teknolojisi yok. Bunun içinde maliyeti yükseliyor." Peynir maliyetinin yükselmesi, kullamlan süt miktarı ile de orantılı. örneğin bir kilogram beyazpeynir için 56 litre süt kullanılırken, kaşar ve tulum peynirinde bu miktar 78 kiloya kadar çıkıyor. Prof. Yaygın, süt üreticisini tatmin etmek ve kaliteli peynir yemek için endustriyel üretime geçmenin şart olduğunu belirterek, "Bu, mahalli peynirleri birer birer ortadan kaldıracak. Çünkü üreticinin buyük bölümü, sütunu değerlendirmek için peynir üretme yoluna gidiyor" diyor. unster (a.a.) EAImanya'da sigarayı bırakmak ısteyenler için yeni bir yöntem geliştirildi. Bu yeni yöntemde deriye yapıştınlan bir banttan vticuda sürekli biçimde küçük dozlarda nikotin veriliyor. Bu miktar, bandın büyüklüğüne göre 24 saat içinde 40 sigaranın nıkotinine eş olan 40 miligrama ulaşabiliyor. Bandın verdiği miktarla vücut nıkotine doyuyor. Banda rağmen sigara içmek isteyen kişide sigaradan iğrenme hissi doğuyor. Daha sonraki aşamada, bant giderek küçültülüyor ve son sigarayı takip eden iki ila üç hafla içinde tiryakilik sona eriyor. Bratislava'da müzik festivali M PEYNİR ÇEŞİTLKRİ göre kalitesi değişiyor. Yağı alınmamış ve koyun süttinden yapılmış peynir kaliteli kabul ediliyor. gıbı erıyen, en iyi çeşidi oluyor. agazin Servisi Son Eurovision finaline katılan Grup FM "Keloğlan" adlı pafçaları ile Çekoslovakya'da yapılacak olan "BratislavaLyra 87" Pop Müzik Festivali 'nde Türkiye'yi temsil edecekler. Arzu Ece, Harun Kolçak, Fatih Erkoç ve Rüya Ersavcı'dan oluşan Grup FM, Selçuk Başar'ın bestesi " Keloğlan"ı 11 ülkenin katılacağı yarışmada seslendirecek. Yarışma 2729 mayıs tarihleri arasında Çekoslovakya'nın Bratislava kentinde yapılacak. Beyazpeynir: Yağ oranına ay bekletihnesı ile elde edılen peynir. îtalyan peyniri olarak da biliniyor. gözenekleri bol olan çeşidi tercih ediliyor. 5 aslan öldürüldü / ' zmir (Cumhurıyet Ege Bürosu) tzmir Hayvanat Bahçesi'nde Ruam hastalığına kapılan 5 yavru aslan vurularak öldürüldü. özellikle atgillerde görülen ve insanlara da bulaşabilen Ruam hastalığmın teşhis edilmesinden sonra harekete geçen tzmir Anakent Belediyesi Veteriner Müdürlüğu yetkilileri bir itlaf ekibı ile birlikte Kültür Park 'taki Hayvanat Bahçesı'ne geldi. İtlaf ekibinin vurarak öldürdüğü 5 yavru aslan dezenfekte edilerek gömüldü. Hayvanat bahçesi personeli de hastalığa karşı kontrolden geçirildi. Şüpheli görülen iki kişinin kanı test için Ankara'ya gönderildi. Mihallç peyniri: Sert ve Dil peyniri: Ağızda sakız yağsız olanımn makbul olduğu kaşar peynirinin "lokumlu" denilen yumuşagı da yapılıyor. Kaliteli kaşar peynirinin kesilince dağılmaması gerekiyor. sütunun sıcak suya bastırıltnası ve mahsende 56 Kaçar peyniri: Aslında hazırlandığı için eski kalitesini yitirmeye başlayan bu peynirin beyaz renkte olan ve tulum içinde saklananı makbul sayılıyor. Tulum peyniri: Bidonda Ollu peynir: Tulumun, Lor peyniri: Daha çok çeşıtlı otlarla değişık bir tad verilmış türü. börek yapımında bu peynir, peynir yapılıyor. kullamlan suyundan Kaçkaval peyniri: Kovun PEYNtR ALIRKEIN NELERE DtKKAT ETMELİ? ESKİDEN KtLtSE OLAN MANDIRA Boğazkby'deki bu mandıra, eskiden Rum kilesisiymis. Rumlar mübadele ile 1924 yılında köyü terk edince buraya yerleşen Türkler, kiliseyi camtye çevirmtşler. Klltseden camiye dönen tarihi yer en sonunda mandıra olarak kullanılmaya baslanmıs. Beyaz renkli olmalı, sarı veya esmer olmamah. ölçüleri eşit olmalı (7x7 veya 8x8 gibi). Delikleri çok ufak olmalı. Ne kırılgan olmalı ne de çok yumuşak olmalı. Thzu az olmalı, tadı çok ekşi ve yavan olmamah. IthalaU peynir üreticisini zorladı Magazin Servisi Peynir ürcticilerinden Ali Zafer Taciroglu peynir endüstrısindeki büyümeyi "ekonomik yasakların" engellediğini belirterek,ithalatın bir günde uyarısız, önlemsiz açılmasının tüm üreticileri zor durumda bıraktığını ve çoğu kuç'Uk işletmenın kapanma ile karşı karşıya kaldıklannı söyledi. Türkiye'nin peynir ihracatı için ilk kez 1965 ile 1968 yılları arasında girişimde bulunduğunu bildiren Taciroglu, şunlan söyledi: "1965 ile 1972 yılları arasında Almanya'ya işçi akımının başlaması ile biz de peynir ihrecalına basladık. Ancak bu daha sonra yasaklandı. Bu yasaklı dönemde peynir endüslrimiz büyüyemedi. Ancak 1980 yılında yasaklar kalktı. 1983 yılında ithalat kapıları da açıldı. İthalat kapılarının açılması peynirin çeşitlenmesi ve sanayiin gelişmesi açısından çok olumlu. Ancak biz ithalat kapılarının bir gecede açılmasının doğru olmadıgını söyledik ve tüm iku/lurı yaptık. Bir gecede karar alınırsa kumarbaı kazanır dedik. Yavaş yavas açılması gerckirdi. Bu arada agustos ayında hasın 'peynir fiyatları yııkseldi' lekerlemelerine başlandı. Ancak peynir fiyatlannı duşürmek degil, aynı tutmak onemliydi. Bin liralık peyniri bin lirada tutmak gerekirdi. 500 liraya düşürülmez. Biz durumu köylüye anlalmaya basladık ve ithalatın birden serbest bırakılması birçok küçük işlelmenin kapanmasına neden oldu." Taciroglu ithalat kapılarının kapanmasının bu aşamada zararlı olacağını da belirterek artık peynir ithalatınırl sıfıra düştüğünü, bunun nedeninin Türk peynirinin fiyatının Ortak Pazar fiyatlarının da altına duşmesine bağladı. Peynir ithalatının sıfıra indiğini Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığfnın rakamları da doğruluyor. 1983'te 260 ton peynir ıthal ederken, bu rakam 1985 yılında 12 bin tona ulaşmış, ancak 1986'da 2 bin tondan aşağı düşmüş. Sütçülüğün ihmal edilmiş bir sektör olduğunu belirten Ali Zafer Taciroglu şöyle devam etti: "Koyunculuk bir dönem iyi gelir getiren bir sektör halindeydi. Ancak son yıllarda bir koyunun verimi yılda 30 kilogram süte kadar düştü. Bugün Türkiye'de 50 milyon koyun her yüz koyuna bir çoban ve her yüz koyuna bir palron düsse bir milyon kişi yalnız koyunculuktan geçinir. Taşınması, peynir yapılması ve işlenmesi ile biiyıık potansiyel yaratılabilir. 1986'nın ortalanna kadar bu sektörle kimse ilgilenmedi. Şimdilerde yıllık 200 kilogram sül verrn koyun nesli için çabalar Havayolunda müşteriye seçme şansı / ' stanbul Haber Servisi Türkiye'nin ilk özel havayolu şirketi /stanbul Havayolları, THY ile rekabetinde amacın "müşteriye seçme şansı tanımak" olduğunu belirterek, halen hizmette bulunan 4 uçağa ek olarak Boeing 737 tipi uçakların da önümüzdeki yıllarda hizmete gireceğini açıkladı. lstanbul Havayolları Genel Müdürü Sümer Akat, 1986 yılında 105 bin 132 yolcu taşıyarak 20 milyon Alman Markı döviz sağlandığını söyledi. Akat, THY ile zamanında inip kalkma oranlarını karşılaştırarak, "Bizde rötar yok. Onların yüzde 93 oranına karşı, bizimki yüzde 94" şeklinde konuştu. HAKSIZ YARIŞL.