Katalog

CUMHURİYET/8 HABERLER 19 N/SAN 1987 Polisin camiye girmesine protesto n rüksel fa.a.) Belçika'nm Maasmechelen kentinde bir MJ grup Türk dün düzenledikleri yürüyüşte, pazartesi günü polisin camilerine girmesini protesto etti. Çoğu yaşlı olan 300 kadar Türk, caminin bulunduğu yerden, Saint Barbara Katolik Kilisesine kadar yürüyerek, kilisenin önüne, uzerinde "tbadet yerleri kutsaldır" yazılı bir çelenk bıraktı. Daha sonra polıs karakoluna yürüyerek, siyah bir çelenk bırakan göstericiler burada bir bildirı okudular, ayrıca, karakoldaki görevlilerle de görüştüler. Çiğli'deki milyarlık kaçakçılık davasında bazı gümrük yetkililerinin adı "suçlular" raporundan silindi Gümrükçüler davadan kurtuldu! Olays 1975 yılından bu yana süren milyarlık bir elektronik kaçakçılığı ortaya çıkarıldı. 1. Rapor: Gümrük müfettişleri Bülent Erten ve Nurzat Ulubeyligil, olayı ve suçluları ortaya çıkaran bir rapor hazırladılar. MUSTAFA BALBAY tZMtR Çiğli Havaalanı'nda 197S yılından bu yana süregeldiği bclirlenen milyarlık elektronik kaçakçılığı ile ilgili dava açıldı. Ancak olayla ilgili olarak gümrük müfettişleri Bülent Erten ve Nurzat UlubeyügU'in haarladığı ve aralannda Gümrük Başmüdürü thsan Erday'ın da bulunduğu bazı gümrük üst diizey yöneticilerini de "suçhı" gören raporun iade edildiği ve bu yöneticilerin olmadığı ikind bir rapor hazırlatıldığı ve davanın bundan sonra açıldığı ortaya çıkBöylece kaçakçılık olaylannın meydana geldiği dönemlerde gümrük başmüdürlüğü, şube müdürlüğü ve kargo şefliği yapmış kişiler, olayın dışında tutulmuş oldu. Toplu kaçakçılık suçu iddiası ile açılan davada yedi kişi yargılartacak. Çiğli gümrüğünde bir görevlinin ihban üzerine ortaya çıkan milyarhk kaçakçılığın, uzun yıllar sürdüğü belirlendi. Savcıhk kayıtlanna geçen ifadelere göre, yurda sokulmak istenen kaçak eşyanın konşimentosu, Türkiye'deki paravan kuruluşlar ve Ege Üniversitesi adt Cindoruk Kırıkkale'de Tfınkkale (OM.) Samsun dönüşü Kmkkale'ye uğrayan £%. DYP Genel Başkam HOsamettm Cindoruk, "Yasaklı, rüşvetli bir devri kapatıp yenı bir devir açacağız" dedi. DYP Genel Başkam Cindoruk, Kınkkale Belediye Meydanı'nda dün akşam 4 bine yakın partüiye seçim otobüsü "Suvari"den • hitap ederken, "An, sirkeye kondu. Bal yapmıyor. Tek çözüm 1 seçimdir" diye konuştu. 2 . Rapor: 13 Ocak 1987'de olayla ilgili ikinci bir rapor hazırlandı. 1. raporda yer alan bazı gümrük yöneticilerinin adı, rapordan çıkarıldı. Gümrük Başmüdürü olan thsan Erday, Rapordan adlart silinenler: Halen Kaçakçılığın olduğu dönemde tzmir Gümrük Başmüdür Yardımcısı olan Sait Uğurlu, eski Başmüdür Ünal Ünal ve Çiğli Gümrük Müdürü Erdal Çelik'in isimleri 2. rapordan silindi. Böylece davada yargılanmaktan kurtuldular. na yapılıyordu. Bu kuruluşlann böyle bir işlemden haberi olmadığı için, kargo ile gelen elektronik eşya, kâğıt uzerinde ilgili fırmaya bildirilmiş, ancak fırma sahibi gelip almamış gibi gösteriliyor ve depoya konuyordu. Daha sonra da depodan alınıp yerine ayru ağırbkta hurda parçalan yerleştiriliyordu. 1979 yılında bu olaylardan bir bolümünü su yuzune çıkartan Orhan Topal ısimli kargo memuru, kısa bir sure sonra bu görevinden alınmıştı. Ancak 16 Ocak 1985'te M2 kodu ile kayıtlara geçen Maliye ve Gümrük Bakanlığı Gümrük Müfettişi tbrahim Tezer'e gönderilen ihbar mektubunun ardından başlayan soruşturma, bir dizı olayın aydınlığa kavuşmasını sağladı. Değeri milyarlan bulan gümrük kaçakçılığının içinde Izmir'de büyük bir holding ile bir demir çelik fabrikasının da adı karıstı. Olayı soruşturmak üzere görevlendirilen gümrük müfettişi Bülent Erten ve Nurzat Ulubeyligil, aralannda halen gümrük başmüdurlüğü yapan thsan Erday ve bazı üst duzey yöneticilerinin de bulunduğu 31 kişi hakkında görevi ihmal ve suiistimal ederek kaçakçılık olay lannı örtbas etmek ve toplu kaçakçılık suçu işledikleri gerekçesi ile işlem yapılmasını isteyerek soruşturma dosyasını Gümrükler Genel Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Müfettişler görevlerini tamamlamıştı ve olayın bundan sonraki bölümü Cumhuriyet Savcılığı'mn işi idi. Ne var ki 13 Ocak 1987'de 036605/1 sayılı yazı ile her şey değişti. Altmda Teftiş Kurulu Başkanı Saim Kırgöz'ün imzasının bulunduğu yazıda, raporun değiştirilmesi isteniyordu. Küçük bir "revizyondan" sonra Gümrük Başmüdürü thsan Erday, kaçakçılığın meydana geldiği dönemlerde Izmir Gümrük Başmüdür YardımcılığVnda bulunan Sait Uğurlu, yine eski Başmüdür Ünal Ünal ve Çiğli Gümrük Müdürü Erdal Çclik'in ismi çıkanldıktan sonra rapor yeniden gönderildi. Birinci raporun tzmir Cumhuriyet Savcı Yardımcısı tsmet Çakmak'a ulaşmasırun ardından, "ban yönetkilerbı adınm sflindigi" ikinci rapor da gönderildi. tkinci rapora göre işlem yapıldığı için, açılan davada yargıç karşısına sadece hayali firmalarla gümrük arasında "kuryelik" yapan kişilerle, hayali firma temsilcisi olan kişiler yargılanacak. Kahveci, sağiık konusu riskli / stanbul (OM.) Başbakanlık Başdanışmanı Adnan Kahveci, yeni sağiık tasansının 23 yıl sanalan olacağmı belirterek, "Herkesi ilgilendırdığı için sağiık konusu belalı bir konudur. Başbakanm da dediğı gibi büyük bir risk aldık" dedi. Istanbul Tabip Odası tarafından düzenlenen Ulusal Sağiık Politıkası" konulu panelde konuşan Adnan Kahveci, kendisine yöneltilen YÖK'le ilgili bir soruya yanıt verirken, "Kamuoyu baskısıyla herkes ünıversiteye dalmak istedi, askeri yönetim kontenjanlan artırdu Bu kadar Oğrenciyi istihdam edecek ileri ekonomimiz yok. YÖK düzelıilerek, Türkiye'nin ihtiyacı kadar ınsan yetiştirilmesi kararı alınacak" karsıhğım verdi. 'Köy koruculuğu katdırdmah' SHP Genel Başkam Erdal tnönü, "Devletin, güvenlik güçleriyle yapüacak şeyleri böyle eğitimsiz insanların eline silah vererek yaptırması birçok olaylara neden oluyor. Bu sorun devletin kendi gücüyle orantıh olarak ve halktan da destek alarak çözümlenmelidir" dedi. MEHMET AKA CENGİZ MUMAY SİİRT SHP Genel Başkam Erdal tnoniı, doğuda suçluların vakalanması sırasında valar.daşlann çeşitli baskı ve ışkencelere maruz kaldığmı söyleyerek aşıret kavgalanna neden olan, kan davalannı körukleyen köy koruculuğu uygulamasına scn verılmesini istedi. Erdal İnönü, partisinın dün Sıirt'te yapılan 7 bölge toplantısında yaptığı konuşmada, devletin kendi güvenlik gücü olmasına karşın, köy korucularının devletı korumak için silahlandmldığına ışaret ederek, "Devletin güvenlik guçieriyle yapılacak şe>leri boyie egitirasız insanlann eline silah vererek vaptırması, birçok olaylara neden oluyor. Bu sorun devletin kendi gucuvle orantılı olarak >e halktan da deslek alınank çözümlenmelidir" dedi. İnönü, yaklasık ikı bin kişinın katıldıği spor salonundaki toplantıda, "Kahrolsun faşizm". "Sıkıyönetim kaldınlsın", "DİSK'e oıgurlnk" ve "tnönu Başbakan" gibi sloganlarla sık sık kesılen konuşmasmı söyle surdürdu: "Dogudaki vatandaşlanmıza yıllardır çok kotu muamele ediliyor. Bir olay oluyor. Bir er $ehit olu\or. Hepimiz uzuluyoruz. Allahtan rahmet diliyoruz. Ama ondan sonra yapanlan bulmak için bolgedeki butun insanlara sanki suçlujmuş gibi bakılıyor ve gereksiz baskılara tabi lutuloyoriar. Turk vatanı, milletiyle, ulkcsiyle bolunmez bir bulundur. Bir olayda suçlulan yakalamak için insanlara baskı jnpmak, masum insanlara işkence yapmak, işte bu oimaz. Bu insanhk suçudur. Biz SHP olarak bunun karşısındayu. Vatandaşlar devletle beraberdir, ama devlet de onlaria birlikte olmak zorundadır. Biz iktidar oldugumuzda bu sorunlan çozecegiz." SHP Genel Başkam Erdal tnönu, seçimlere yaklaşıldığı bir sırada celer gonılmektedir. Butun bunlar SHP iktidannda çozume kavuşacaktır. Çunku biz baştan beri söyluyoruz. Artık Turkije'de demokrasinin getişmesini engelleyen lum faktorler kalkmalıdır. Ozal hukumeti. vatandaşın demokrasye alışlun olmadığını sanıjor. Bunlann hepsini siz oylannızla, SHP'nin zaferiyle sona erdireceksiniz." SHP'nin 7. bolge toplantısma Genel Sekreter Fikri Saglar, yardımcısı Yakup Kepenek ve Enis Tutuncu, MKYK uyelerı Turgut Atalay, Cuneyi Cşnver, Esref Erdera, Nail Gurman, Bilgen Kekş, Denetım Kurulu uyeleri, çok sayıda milletvekili ve partılı katıldı. Salonda "Özal demek, \alan demek. ANAP demek talan demek" "Genel ve siyasi af", İşçi. ko>lu, memur. esnaf el ele" gibi pankartlar görüldu Genel Sekreter Fikn Sağlar da konuşmasında sıkıyönetımın, kö\ koruculuğunun bir an önce kaldırılmasını, anayasanın da değıştırılmesını isteyerek "Koy koruculuğu bir an once kaldınlmalıdır. Devlet bu kadar aciz olamaz. Devlet vatandaşlann arasına nifak sokmamalıdır. Turki>e'de iş >oktur, aş voktur, kişilerin yaşama guvencesi ise hiç yokrur" dedi Cuneyt Canver de konuşmasında doğu bölgesinde yaşayan insanlann sorunlarını çok ıyı bıldıklerını belırterek, "İşkenceden başka silahı olmayan. devlel olamaz, insan olamaz, ona ancak aşiret derler, çunku orada hak, hukuk yoktur" dıye konuştu Dun sona eren toplantıdan sonra SHP Genel Başkam Erdal lnönu'nun bugün Siirt'te bir basın toplantısı yapacağı bildırildi. Erdal İnönü, SHP'nin Siirt'teki 7. Bölge toplantısında hükümete çağn yaptı Mamak Belediye Binasına baskın Akis' yeniden çıkıyor A nkara (Cumhuriyet Bürosu) 1950'lerin en önemli x\. yayın organlarından biri durumundaki Akis dergisi, 20 yülık bir aradan sonra bugtin yeniden yayın hayatma çıkıyor, Kurtul Alluğ tarafından çıkarılan Akis'in eskisine oranla daha çağdaş bir haber dergısı olacağı belirtiliyor. Ofset baskı yapacak olan Akis, yıne haber ve yorum ıçerikli olacak. A nkara temsilciliğinı Turhan Timuçin'in yapacağı Akis'te, Nimet Arzik, Emin Galip Sandalcı, Atilla Bartunluoğlu yazacaklar. ANAP'h muhasibe partili dayağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mamak Beledije Ba$* kanhğı binasını basan bir grup dun muhasip ve ANAP îlçe İdare Heyeti uyesi tsmet Ulug'u döverek ağır şekilde yaraladı. Mamak'ın ANAP^lı Belediye Başkanı Mehmet Akgun, saldırıyı duzenleyenlerin ANAP Mamak tlçe Başkam ile adamları olduğunu iddia etti. "Eğer burada olsaydım kan gövdeyigoturürdü beni de vururlardı, kendilerini de" diye konuştu. Olay dün i^tat 15.30 sıralarında meydana geldi, Mamak Belediye Başkanlığı binasına gelen bu grup başkanın odasında bulunan tsmet L'luğ'u do\du, olayda yaralanan Uluğ'un 'edavj altına alındığı öğrenildi. Belediye Başkam Mehmet Akgün, saldırıdan ilçe başkam Mehmet Çevik ve yanındaki 11 kişiyi sorumlu tuttu. Bu grubun kendi odasına girdiğini ve içeride bulunan Ismet Uluğ'u, "Sen nasıl burada olursun" diye dövduğunu öne süren Akgün, ilçe başkanımn delege seçimlerinde yolsuzluk yapmak istediğini öne surdü, "Bir daha ilçe başkam olmak için tezgâhlar kuru>or. Bu olay da onun tezgâhıdır" dedi. Akgun, "bu adam" olarak nitelediği Çe\ik'ın daha Önce iki kişiyi dövduğünü iddia etti, şöyle konuştu: "Biz artık bundan ileri gitmesini onlemek için başbakamraıza durumu ilettik. Daha önceki olaylar da yukansı tarafından biliniyor. Ne yapacaklannı bilemiyonım.Artık kralın bilecefi bir iş bu zaten. Bu işin incelenmesi için mufettiş gönderilecektir. Ben bu adarnın hangi partiden, hangi milletten olduğunu da bOemiyorum. Kendisi Yozgatlı, yalmzca kendi cinsinin ilçede hâkim olraasını isti> or. Buna da Yozgatlüan alet ediyor, Uçede yanlızca kendi ırkı olsun istiyor." İşçi Hakları paneli bugün JJaber Merkezi SHP Eyüp ilçesi bugün Eyüp Melek İM Sineması'nda "Demokratik iktidarda işçi hakları" konulu bir panel dıizenlıyor. Konuşmacı olarak yazarımız tlhan Selçuk, kapatılan DİSK'in Genel Sekreteri Fehmi Işıklar, eski SHP MKYK üyesi özkal Yici, SHP lstanbul İl Sekreteri Rıza Güven ile her iş kolundan işçı baş temsilcisinin konuşmacı olarak katılacağı panel saat 11'de başlıyor. SHP'nin 7. Bölge toplantısma kattlan tnönü, Batman ve Silvan yda sevgi gösterileriyle karşılandı. SHP'nin ıktıdara gelme şansının gıderek arttığım vuıgulayarak, dın konusunda partısine yöneltilen suçlamalara karşın, "Biz Turkiye'de yaşayan insanlann yuzde 99'unun Musluman olduğunu biliyonız. Siz onlara kanmayın. Din herkesin kendi tşidir. Dindanz de>ip 05 toplamak isti\'orlar. Bu arada SHP'vi de dinsizlikle suçluyorlar. SHP, iktidar oldugunda herkes ibadelini istediği gibi yapacaktır" dı>e konuştu. Enflasyon ve AT konusuna da değinen Erdal Inönu, "Ozal hukumeti ekonomiyi oyle bir vota soktu ki, yatınm yok, yapılan tek şey fakirden alıp zengin<" \ermek. Yıllardır enflasyonu çozeceğım dıvor, ama artık sarunm bundan da umudunu kesti. Bu sozu pek soyiemiyor" diyerek, görüşlerinı şöyle dıle getırdi: "Her gun siz KİT'lerin urettiği mallara zam yapacaksınız. Özel sektor de bunu kapacak, ondan sonra da ennasyon aşagıya inmiyor denecek. Türk parast durmadan değer yitiriyor. Ama bu arada ne pound ne dolar artıyor. Avrupa'da ve dunysda ne olursa olsun Turkive'de aksi oluyor. ATye elbetle gireceğiz. Ama önce vatandaşı bu pahalılıktan kurtarmak gerek. Enflasyon jıllardır karşımızda, ama bir turlu aşagıya inmiyor. Özal. umudunu kesti. Şimdi ATye girmek için yola çıktı. ATye girilmesi için once vatandaşımızı bu pahalılıktan kurtarmak gerekiyor." SHP Genel Başkam Erdal înönu, partılılerıne de bir mesaj vererek yakında yapılacak kurultaydan güçlu çıkmak için herkesin görevıni yapmasım isteyerek şunlan soyledı. •'Genel ieçimler )^klaşlı. Vütandaşlar SHP'yi iktidara gelirerek Ozal hukumetine cevabını verecek. 4 yıldan bu \ana Özal hukumeti yıızunden sıkınlılar, haksız baskılar, isken 66 ton gıda maddesi imha edildi Jstanbul (a.a.) /stanbul Büyükşehır Belediyesi Sağiık  Daire Başkanlığı 'na bağlı ekıplerce, yılbaşından bu yana yapılan denetımlerde, insan sağlığına zararlı olduğu belirlenen yaklaşık 66 ton gıda maddesi imha edildi. Yetküiler, bu süre içinde 791 işyerinin denetlenerek, alman 1.744 gıda maddesi Orneğinin incelendiğmi kaydettiler, Yetkililer, çalışmalar sırasında, 109 işyerinin savcılığa ihbar edildiğini, 10 işyerinin de süresiz kapatıldığını bildırdiler. Türkiye'de masonlar paneli / ' stanbul (OJL) "Dünya'da ve Türkiye'de Masonluk" konulu panel, Aydınlar Ocağı'nda yapudu Aydınlar Ocağı Başkam Prof. Süleyman Yalçın başkanlığındaki panelde konuşan Tarihçi Cemal Kutay, masonluğun Osmanlılar döneminde Türkiye'ye gırdiğini kaydederek, birçok Osmanlı aydınımn ve Saray çevresinın mason derneklerine üye olduklanm söyledı. tsmet Bozdağ ıse konuşmasında masonların, mesleklerınde başanlı, zengin ve çevresinde itibarlı insanlardan oluştuğunu kaydederek, "masonlar bütün yönetimlerde etkili insanlârdır" dedi. Danıştay 1402'likler için son sözü söyleyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık Danıştay'a başvurarak, kamuoyunda "1402'likler" olarak bilinen öğretim uyelerınin üniversıteye dönüp dönmeyecekleri konusunda görüş istedi. 12 Eylül döneminde sıkıyönetim komutanlıklannca gorevlennden alınan öğretim üyeleri, komutanlarca kullanılan bu yetkinin sıkıyönetim suresince sınu"h olması gerektiğini ileri sürerek işlemlerin iptali için idare mahkemelerine davalar açmışlardı. İdare mahkemelerince ilgili öğretim üyelerinin lehlerine kararlar verilmiş ancak rektorlukler sıkıyönetim komutanlıklannca gorevlerinden alınan bu öğretim üyelerinin ömür boyu kamu hizmeti yapamayacakları yolunda savunma yaparak, Danıştay'dan idare mahkemelerince verüen kararlar hakkında yürutmeyi durdurma kararlan istemişlerdi. idare mahkemeleri ile Danıştay'ın ilgili dairesince 1402'lik oğretim uyeleri ile ilgili bu çelişik kararlardan sonra Başbakanlık Danıştay'a başvurarak, Danıştay'ın göruşünu almaya karar verdi. Alınan bilgilere göre, Başbakanlığın soz konusu başvurusu için istek YÖK'ten geldi. YÖK Başkan Vekili Kemal Karhan, Cumhuriyet muhabirine sıkıyönetim Yasası'nın hükümlerinin "açık olduğunu" 1402'liklerın dönuşune izin vermediğıni belirtirken, mahkemelerin ıse 1402'liklerin dönuşu için karar aldığını hatırlattı. Prof. Karhan, Danıştay dava dairelerinin mahkeme kararlan aksine kararlan olduğunu belirterek, bu çelişkınin gıderilmesi için istek yaptıklannı söyledi. Prof. Karhan, "Danıştay'dan göreve dönebilirler diye karar çıkarsa o zaman mesele kalmaz" diye konuştu. Gül'den 2. açıklama Samsun Belediye Başkam Kemal Vehbi Gül, 12 nisanda gazetemizde yayımlanan açıklamasına ek bir açıklama daha gönderdi. Gül açıklamasında şunlan söyledi: "UBA'nın bültenine dayanılarak verflmiş olan haberde yer alan' a Ama devletin en başından en aşağısına kadar cahilcuhela takımı, bilmedikleri konuda tutup ahkâm kesiyorlar. b En cahil Neron'un zamanında bile bu görülmemiştir. c Kadınların başörtüsü ile uğraşmak sapıkhktır.' cümleleri tarafımdan kuUanılmamıştır. Kamuoyunun bilgilerine sunanm."