19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 NİSAN 1987 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 n erlin (a.p.) Nazi savaş D suçlusu Rudolf Hess, ABD, tngiltere, Sovyetler Birliği ve Fransa liderlerine yazdığı mektupta, ömürboyu hapis cezasını çektiği Berlin'deki Spandau Cezaevi'nden, insani nedenlerle, serbest bırakılmasmı istedi. Hess, 26 nisanda 93 yaşma girecek. Hess'in Başkan Reagan, Mihail Gorbaçov, Margaret Thatcher ve Francois Mitterrand'a 30 martta mektup gönderdiği bildirildi. EAIman Dr Spiegel dergisi, Gorbaçov'un, Hess'i serbest bırakmayı düşündüğünü yazmıştı. Hess, serbest bırakılmasmı istedi Shultz Başkan Reagan'ın davet mektubunu Sovyet liderine verdi Gorbaçov ABD'ye davetli lfiihail Gorbaçov, ABD'ye gitme konusunda iyimser olmak istediğini ama genellikle bir neden olmadan başka ülkelere gitmediğini söyledi. Reagan'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Frank Carlucci ABD'nin orta menzilli füzelerin tümüyle ortadan kaldırılması hakkındaki bir anlaşmaya ilgi duyduğunu söyledi. Dış Haberler Servisi Moskova'daki temaslarını sürduren ABD Dışişleri Bakanı George Shultz dün sabah Sovyet Başbakanı Nikolai Rizkov'Ia görüştukten sonra Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov tarafından kabul edildi. Shultz Gorbaçov'la görüşmesinin başında Sovyet liderine, Başkan Reagan tarafından gönderilen ABD'ye davet mektubunu verdi. Shultz, Gorbaçov a "Sizi ABD'de karşılamaktan memnunluk duyacağız. Başkan Reagan, benimle gönderdiği mektupta sizi ABD'ye davel ediyor" dedi. Shultz'la Gorbaçov el sıkışıp fotoğrafçılara poz verirken, bir gazeteci Sovyet liderine bu yıl ABD'ye gidip gitmeyeceğini sordu. Gorbaçov bu soruyu şöyle yanıtladı: "Biz de bu konuyu görüş«ceğiz. İyimser olmak isterim. ABD'yi gezi programlarımın dı ALÎ SİRMEN DUNY4DA BUGUN îngiltere'den KKTC'ye destek T ondra (a.a.) tngiltere 1j Avam Kamarası'nda Rum yönetiminin Kıbrıs'ın meşru hükümeti olarak kabul edilmemesini öngören bir karar tasansına imza koyan milletvekillerinin sayısı 34'e yükseldi. Avam Kamarası Basın Bürosu, karar tasansına imza koyan milletvekili sayısımn 38 7 aşması halinde hükümetin, Avam Kamarası'nda söz konusu tasanyla ilgili bir resmi görüş bildirmesi gerektiğini hatırlattı. Gorbaçov, Reagan'ın davet mektubunu Shultz'dan aldıktan sonra neşeü biçimde poz şında bırakmak istemem. Ama genellikle bir neden olmadan, hiçbir yere gitmem. Özellikle ABD'ye. Bu, bir yürüyüş degildir." Beyaz Saray'ın, Moskova'da silahsızlanma konusunda yapılabilecek bir anlaşma ve ABD ile Sovyetler Birliği arasında muhtemel bir zirve toplantısı konusunda iyimser olduğu bildirildi. Bu konudaki "iyimserliği" Santa Barbara'da önceki gün dile getiren Başbakanhk Genel Sekreteri Howard Baker ile Ulusal Güvenlik Danışmanı Frank Carlucci, ABD'nin, orta menzilli füzelerin tamamen ortadan kaldırılmasıyla ilgili bir anlaşmaya "ilgi" duyduğunu açıkladılar. Baker, bu gürüşmelerin yeni bir zirve toplantısına gebe olabileceğini kaydederek, silahsızlanma konusunda bir anlaşmaya varmak için tarihi bir fırsatın ortada olduğunu ifade etti. Carlucci ise, Sovyetler Birliği1 nin, Reykjavik'te geçen ekim ayında yapılan zirve toplantısında, her iki tarafın da Avrupa dışında en az 100 füze başhğına sahip olmasıru önerdiğini belirtti. Carlucci, "sıfır çözümiin" denetlemeyi daha kolaylaştıracağı verdi. L 140 kişi açlıktan öldü efkoşa (a.a.) Beyrut'taki Filistin Mülteci Kampları'ndan Burj El Barajne'de, beş ayhk Şii Emel Kuşcnması boyunca 140 kişinin açlıktan ötdüğu bildirildi. Burj El Barajne Kampmda altı ay çalışan Ingiliz doktor Pauline Cutting, bu rakama çarpışmalar sırasmda ölenlerin dahil olmadığım belirtti. Doktor Cutting, söz konusu 140 kişinin büyük çoğunluğunu çocuk ve kadınların oluşturduğunu da ifade etti nı ifade etti. Carlucci kısa menzilli füzeler konusuna değinerek şunlan söyledi: "Biz kısa menzilli füzeler ile orta menzilli füzeler arasında "bag" kurmuyoruz. Ancak orta menzilli füzeler konusunda bir anlaşma, kısa menzilli füzeleri de kapsamalıdır. Kısa menzilli füzeler yerleştirmeye hakkımız olduğu kabul edilmeli ve bu konuda anlaşmalar yapılmalıdır. Bu görüşmelerin, Avrupa'daki füzelere ilişkin görüşraelerden önce ya da aynı anda yapılması önemli degildir." ABD Başkanı Ronald Reagan'ın iki danışmanı, Reagan'ın bir anlaşmaya varmak için acele etmeyeceğini, bu anlaşmanın doğrulanabilir olması ve diğer silah sistemlerinin göz önünde bulundurulmasının gerektiğini kaydettiler. Yeni bir zirve toplantısı konusuna değinen Baker, Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'a ABD'yi ziyareti için yapılan davetin hâlâ geçerli olduğunu vurguladı. ROGERS'IN AÇIKLAMASI Öte yandan, NATO Müttefik Kuvvetler Komutanı Orgeneral Bernard Rogers, yalnızca orta menzilli nükleer füzelerin değil, kısa menzilli füzelerin de kaldırılması gerektiğini söyledi. Orta menzilli füzelerin kaldınlmasının yerinde bir istek olduğunu belirten Rogers, ancak Amerikan Pershing2 ve Cruise füzclerinin yasaklanmasının NA TO'nun, silah yerleştirmeye başladığı 1979 yılından daha kötü duruma gelmesine yol açacağını kaydetti. Rogers, Atlanta'da Silahlı Kuvvetler Günü dolayısıyla verilen yemekte yaptığı konuşmada, Sovyetler Birliği'ne ait kısa menzilli füzelerin Batı Avrupa'daki hedeflere çok yakın olduğunu belirtti. Rogers, silahsızlanma konusunda yapılacak bir anlaşmanın, kısa menzilli füzeleri de kapsaması halinde imzalanabileceğini bildirdi. Resmi bir ziyaret için şu anda Moskova'da bulunan ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, temaslarında öncelikle orta menzilli füzelere yasak getirilmesi üzerinde duruvor. Yunan basınında ASALA kışkırt Papandreu yanlısı Etnos gazetesinde çıkan yazıda, bir TürkYunan savaşını Yunanistan'ın kaybedeceği, Atina'nın ASALA'yı, bNücüleri ve dinci kesimi müttefik olarak yanına çekmesi gerektiği belirtildi. ATtNA (ajı.) Yunanistan ile Türkiye arasında çıkabilecek bir savaşta, Yunanistan'ın galip gelebilmesi için, Ermeni terör örgütü ASALA'yı, bölücü Kürtleri, Türkiye'deki dinci kesimi Türkiye aleybine kışkırtması ve silahlandırması gerektiği öne sürüldü. Papandreu yanlısı Etnos gazetesinde yer alan bir yazıda, Papandreu'nun son TürkYunan krizinde usta bir kumarbaz gibi inandırıcı blöf yaptığı, ancak. tekrarlanması halinde blöfün tutmayacağı ve Yunanistan'ın zararh çıkacağı görüşü savunuldu. ABDNATOAET Teodoros Frangopulos imzalı, "Nerede müttefik bulacağız" başlıklı yazıda, son kriz sırasında ABD, NATO ve AET'nin Yunanistan'ın dostu olmadıklannı gösterdikleri belirtilerek, Yunan hükümetini beğenmeyen müttefiklerin, öfkelerini, Yunanistan'ı Türkiye ile korkutarak göstermek istedikleri kaydedildi. Yazıda, ABD'nin Yunan asıllı Amerikahlann başkanhk seçimlerinde oynayabilecekleri rolü de unutmaması gerektiği kaydedildi. BULGARİSTANDOGU BLOKU Papandreu'nun kriz sırasında Dışişleri Bakanı Papulyas'ı Sofya'ya göndermesinin, Batılıları şaşırtıp heyecanlandırdığı kaydedilen yazıda, Sovyetler Birliği'nin 3. Dünya Savaşı'na TürkYunan çarpışmasının neden olmasını istemediği belirtildi. Yazıda, Yunanistan'ın Sovyetler BirliğTnden resmi bir istekte bulunmamasının, Papandreu'nun Todor Jivkov'a mesaj göndermekle bir blöf yaptığırun işareti olduğu bildirildi. TÜRKYUNAN SAVAŞI Yazıda bir TürkYunan savaşımn çıkması halinde, Yunanistan'ın, müttefiki olmadığından, savaşı matematiksel olarak kaybedeceği vurgulanarak, tarihte Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı sadece sağlam müttefıkleri olduğu zaman savaş kazandığı, ancak şu anda bir savaş çıkması halinde savaşı kaybedeceği vurgulandı. Türkiye'nin Yunanistan'a göre çok daha fazla kaynakları olduğu belirtilen yazıda, bir TürkYunan savaşına Türkiye'nin dayanabileceği, ancak Yunanistan1 ın bu dayanıkhlığı gösteremeyeceği bildirildi. NATO, ABD ve AET'den hayır beklenmemesi gerektiği belirtilen yazıda, Arap ülkelerinin de, aralanndaki kavga yüzünden. Irak'a bile yardım edemedikleri, Kaddafi'nin başının dertte olduğu, Çin'in NATO'nun Sovyetlere karşı olmasından dolayı ittifaka bir sempati beslediği, Doğu Bloku ülkelerinin de NATO üyesi olan Yunanistan'a yardım etmesinin saçma olacagı kaydedildi. ASALA VE KÜRTLER Yazıda, Türkiye'nin "kalbinden" vurulması için Yunanistanm, Ermeni ASALA'yı, Kürtleri, Pontusları ve Alevileri müttefik olarak yanına çekmek zorunda olduğu iddia edildi. Söz konusu azınhkların kışkırtılmasının, Kürtlere silah verilmesinin gerektiği vurgulanarak, Türkiye'nin içinde yedi azınhğı olan bir kazan olduğu ve bu kazanın her zaman patlayabileceği öne sürüldü. Papandreu'nun Ermeni militanları ile bölücüleri silahlandırması istendi Tutu 'nun çağrısı / ohannesburg (a.a.) Güney Afrika Anglikan Kilisesi lideri Desmond Tutu, dün açık bir şekilde ırkçı beyaz yönetime meydan okuyarak, siyasi tutuklulann serbest bırakılmalannı istedi. Çok sayıda kişinin yanı sıra, ABD Büyükelçisi'nin de katıldığı bir ayinde konusan Nobel Banş ödülü sahibi Tutu, Güney Afrika Cumhuriyeti hükümetinin "delirdiğini" öne sürdü. Tutu, sonuçları ne olursa olsun ö'zellikle çocuk tutuklulann serbest bırakılmalannı istemeye devam edeceğini belirttikten sonra, ayine katılanlara kendisini bu yolda izlemeye hazır olup olmadıklannı sordu. Bunun üzerine ayine katıtanların "evet evet" diye bağırıştıklan ve Katedrali büyük bir alkışın kapladığı görüldü. Uluslararası konferans önerisi yol alıyor Ortadoğu'da yumuşama umudu çen cuma günü New York'ta gizli bir toplantı yaptığı açıklandı. BM'deki güvenilir kaynaklann bildirdiğine göre, bir çalışma ve inceleme toplantısı şekünde sürdurülen görüşmenin sonuçları konusunda basına hiçbir bilgi sızdmlmadı. Mayıs ayı sonuna kadar, uluslararası konferans toplanmasının mümkün olup olamayacağı konusunda bir rapor hazırlaması gereken Perez de Cuellar da, ilgili tüm taraflarla iki haftadan bu yana görüş alışverişinde bulunuyor. Gözlemciler, Cuellar'ın 5 büyük ülkenin daimi temsikilerini bu konuda bir çalışma toplantısı için ilk kez bir araya getirmesinin, ikili görüşmeler çerçevesini aştığma dikkat çekiyorlar. ABD'nin böyle bir toplantıya ilk kez SSCB ile birükte katılması da, şimdiye kadar uluslararası konferans görüşüne kesinlikle karşı çikan Reagan yönetiminin tutumunda değişiklik oldu NEW YORK (jua.) Ortadoğu konusunda uluslararası bir konferans toplanması görüşü uluslararası alanda giderek güncellik kazanırken, BM Genel Sekreteri Perez de Cueltor'ın, Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ABD, SSCB, Çin, Fransa ve İngiltere'nin temsilcileri ile ge Esad, SSCB'ye gidiyor ChiefAccountant University^ degree in accounting, min. 2 years of experience, good command of English language. Position reports to Chief Financial Officer. CV, salaıy requirement, recent photo to "ChiefAccountant" Bilezikçi Sok. 25, Pangaltı İstanbul. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESI M oskova (a.a.) Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın resmi bir ziyaret için Sovyetler Birliği'ne gideceği bildirildi. Sovyet resmi haber ajansı TASS, ziyaretin, Sovyet yönetiminin daveti üzerine, nisan ayının ikinci yansmda gerçekleşeceğini belirtti. "SOL ANAHTARI" Ûzgun M i d k Tophıluğu 23 Msaıı 1987de Saat 12.0014.1S Mdda Slnetnaa'nda Tel.: 337 01 28 Sılet ucretı 850 TL d>' Ramazanda ateşkes L ondra (a.a) İran'ın dini lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni, Irak'la savaşa ramazon ayı boyunca ara verilmesi yönündeki girişimleri reddetti. Tahran radyosunun haberine göre, Humeyni, ramazanda savaşın durdurulması durumunda, Irak'ın kendini saldırıya hazırlayacağını sövledi. MARKOM I^EKLAM HtZMETLERl A3. M. HAUM0NT ve J. ADA FOLKCAZ GİTAR İKİLİSİ 16 Hisan Perşembe, 19.00'da Fransız Kültür Merfcezi'nde ğu şeklinde yorumlanıyor. BM'deki Ortadogu uzmanlan ise bu olumlu belirtilere rağmen uluslararası konferans için gerçek bir ilerleme sağlanması konusunda son derece karamsar görünüyorlar ve taraflann konferansla ilgili tümuyle farkh tanımlamalar yaptığına dikkat çekiyorlar. BM, 1983 yıhnda genel kurulda kabul edilen Arap yanlısı bir karara şimdiye kadar resmen bağlı kaldı. Bu kararda İsrail, Arap ülkeleri, FKÖ ve Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin katılacağı uluslararası bir konferans toplanması isteniyor, İsrail1 in işgal ettiği tüm Arap topraklarını iade etmesi ve Filistin halkına tüm haklannı vermesi öngörülüyordu. BM Genel Kurulu, 5 büyük ülkenin katılacağı biı hazırlık komitesi kurulmasmı da onaylamıştı. İsrail ile ABD bu karara başından beri kesinlikle karşı çıkmışlar, birçok Avrupa ülkesi de kesin görüşünü bildirmemisti. İsrail hükümeti içinde ise uluslararası konferans konusunda görüş ayrılıkları bulunuyor. Dışişleri Bakanı Şimon Peres, Washington'un da desteğiyle, uluslararası konferans görüşünü, doğrudan İsrailArap görüşmelerine hazırlık olması kaydıyla kabul ediyor, ancak FKÖ ile görüşme masasına oturmaktan ve tüm Arap topraklarından çekilmekten hiçbir şekilde söz etmiyor. Çeşitli konularta dikkatlerin birçok noktaya dağıldığı bir sırada bir çağrı yapsak VB desek ki: "Bırakınız Türkler, inançlarında ve düşüncelerinde özgür olsunlar, bırakınız Türkler istedikleri adları çocuklarına koysunlar, bırakınız Türkler devletin resmi düşüncesı ve inancı dışında da inançlara sahip olsunlar ve okulda onlara zorla devletin kabul ettiği inanç aşılanmasın, bırakınız Türkler keyfi değerlendirmelere uğratılmadan devlet memuru olabilsinler özgürce, bırakınız Türkler istedikleri gibi seyahat edebilsinler, bırakınız Türkler dilediklerince örgütlensinler, sendikalar dernekler kurabilsınler, bırakınız Türkler kendi anadillerinde yazılmış yapıtları, kendi dillerinde eser veren yazarları ve ozanları kısıtlama olmadan seçebılsinler, bırakınız Türkler yükseköğretimde baskı altında yaşamasınlar, bırakınız Türk öğrencileri ve gençleri, devletin resmi derneklerine üye olmak zorunda bırakılmasınlar. Kısacası, bırakınız Türkler de olağan çağdaş yurttaşlık haklanndan yararlanabilsinler." Ve sonra sonuna şu sözcüğü eklesek"Bulgaristan'da". Bu çağrıya imza koymayacak kaç Türk, kaç çağdaş yabancı insan çıkar ki? Çağrıya herkes imza koyar, çünkü o doğru bir gözlemden yola çıkmakta ve haklı, insancıl, çağdaş bir isteği dile getirmektedir. Çünkü onda dile getirilen olaylann hepsi şu anda Bulgaristan'daki Türklerin yaşadıkları, tüm dünyanın da tanık olduğu acı ve insanlık dışı koşulları dile getirmekte ve bu koşullara karşı çıkmaktadır. Kısacası çağrı haklı ve insancıldır Şimdi aynı çağrıyı bir kez daha yinelesek ve yalnızca sonundaki, "Bulgaristan'da" sözcüğünün yerine "Türkiye'üe" sözcüğünü koysak, aynı çağrı aynı derecede geçerli olur mu, aynı haklılığı korur mu? isterseniz duruma bir bakalım: Ceza yasamıza ve öbür bazı yasalanmıza şöyle bir göz atarsanız Türklerin inançlarında ve düşüncelerinde özgür olmadıklannı görürsünüz. Hele hele şu yaklaşan Ramazan ayında, birkaç kişi Anadolu'nun herhangi bir kasabasında alenen oruç yemeğe kalkarsanız, başınıza gelecek olanlar ile birlıkte kolluk güçlerinin size karşı tutumlanyla da, ülkemizde inanç özgüriüğünün uygulamadakı durumunu da gösterebilırsiniz açıkça. Birçok yurttaştmızın ülkenin dört bir yanında çocuklarına diledikleri adları veremediklerini hep biliyor ve okuyoruz. O zaman çağrının bu bölümü de Türkiye'ye uyuyor demektir. Okullanmızda resmi ve de zorunlu din dersi olduğuna göre, ıstediğiniz inancı Türk olarak taşımanız ne derecede olanaklıdır? Türkiye'de 1 milyon 680 bin kişi, fişleri dolayısıyla, memurluk yapamama, pasaport alamama durumunda olduklanna göre, çağrının o bölümü de ülkemize uyuyor. Türkler diledikleri gibi sendika ve dernek kuramıyorlarsa Türkiye'de ki kuramıyorlar ve siyasal partileri bile kısrtlıysa, çağrının bu bölümü de uyuyor ülkemize. Gençlerimiz, öğrencilerimiz tek dernek altında toplanmak zorundaysalar, Bulgaristan'daki resmi gençlik örgütü biçiminde demek ki çağrının bu bölümü de uyuyor her iki ülkeye de. Türkler, Türkiye'de de, kendi yazarlarmı ve ozanlannı okuyamıyorlar ve de okuyup andıklan için kovuşturuluyorlarsa, çağrının bu bölümü de Bulgaristan'a uyduğu kadar Türkiye'ye de uyuyordur. Ve eğer Türkiye'de devletin radyo ve televızyonunda bazı Türkçe sözcükler yasaklanıyorsa ki yasaklanıyor Türklere, Arapça lehine kendi dilleri unutturulmak isteniyor zorla ülkemizde demektir ve çağrının bu bölümü de uymaktadır ülkemize. Bu durumda da, Türkiye'de Türk yurttaşlarının tümünün çağdaş ve olağan yurttaşlık haklanndan yararlanmaları için yapılan çağrıya her çağdaş ınsan imza koyabilir demektir. • • • 1975 yılının 1 ağustosunda Finlandiya'nın başkentinde imzalanan Helsinki Sonuç Belgesi'nın altında Arnavutluk dışındaki tüm Avrupa ülkeleri ile ABD ve Kanada'nın imzası var. Çok uzun bir hazırlık döneminin sonunda kotarıian ve 35 ülkenin devlet ya da hükümet başkanlannın altında imzaları bulunan bu belgenin en önemli yanlarından biri ve belki de birincisi, tüm imzacı devletlerin insan haklarına uymayı bir uluslararası yükümlülük olarak kabul etmiş olmalarıdır. Gerçi bu alanda daha başka belgeler de vardı, ama hiçbiri Avrupa'ya güvenlik ve işbirliğini düzenleyen bu belge kadar açık seçik ve yineleyerek dile getirmemişti bu gerçeği. Avrupa Güvenliği ve İşbirliği Belgesi'nin Batılıların "üçücü sepet" dedikleri üçüncü bölümü insan haklarıyla ilgilidir. Son zamanlara kadar, Batı Bloku ile Doğu Bloku arasında üçüncü sepetin yorumunda görüş ayrılıkları vardı. Ama Mihail Gorbaçov'un iktidara gelmesi ve glasnost politikasını uygulamaya koymasıyla birlikte bu konudaki görüş ayrılıkları hızla giderilmeye başlandı. Artık Avrupa Güvenliği ve İşbirliği ile ilgili toplantılarda, Saharov'un durumu görüşme konusu edilmeyecek, çünkü o sorun, çağdaşlığa ve insan haklarına uygun bir doğrultuda cözülmüş bulunuyor. Saharov yalnız özgür olmakla kalmamış, ülkesinde seçkin yabancılarla bir arada toplantılara da katılmıştır.Aviupa Güvenliği ve İşbirliği ile ilgili toplantıların bundan sonrakı oturumlarında sözü edilen 35 ülke içinde özellıkle ikisi üçüncü sepet denilen insan hakları ile ilgili konularda dikkati çekecek ve sigaya çekileceklerdir ki, bunların önde geleni Bulgaristan'dır. Gerçekten Bulgaristan Türklere uyguladığı politika yüzünden sürekli eleştirilmektedir. Sofya ne derse desin bu eleştiriler yerden göğe haklıdır. Eleştirilecek ikinci ülke ise, yine Türklere, ama Türklerin tümüne değil de, görüşü, düşüncesı, inancı, yapıtı resmi makamların hoşuna gitmeyen (zaten Bulgaristan'da da resmi makamlarla işbirliği yapıp onların istediklerıni kabul eden Türklere fazla bir şey yapılmıyor) davranışı dolayısıyla Türkiye olacaktır. İşte, bütün Türkler ile hoşuna gitmeyen Türklere baskı yapan bu iki ülkeden biri olarak, Avrupa'da insan hakları sorununda sorunlu ülkelerin en ön sıralarını aldığımız bir sırada gidip Avrupa'nın kapısını çalıverdik: Aç kapıyı bezirgân başı ben geldim. Bu bedelsiz giriş isteğimiz için 'hayırlısı olsun' diyelim mi? Aç Kapıyı... i TEŞEKKUR Geçirdiğim trafîk kazası sonucu, uzun süren tedavimde bana baştan sona yardımcı olan, ameliyatınn,başarı ile gerçekleştiren Çapa Tıp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kürsü Başkanı Sayın Prof. Dr. AYHAN ARITAMUR'a degerli insan, Doç. Dr. ÖNDER YAZICIOGLU'na op. Dr. AZMİ HAMZAOĞLU'na, Sayın Anestezi Uzmanı S Ü L E Y M A N KÜÇÜKAY'a, sayın Dr. BEŞİR ÖKE'ye, Sayın Dr. RAMIZ PARLAR'a, can ağabeyim Sayın Op. Dr. D U R S U N ortopedi servisinin vefakâr hemşireleri, Safinaz Çelik, Ernur Zengin, Fatma Şenkurt, Samahat Özdemir, Fatmagül Aksöz'e ve servisin diğer çalışanlarına, rahatsızlığım boyunca bizzat gelerek, telefonla veya telgrafla geçmiş olsun dileklerini bildiren tüm akraba, aile dostlan ve arkadaslanma içten teşekkürü borç bilirim. YILMAZ CANÖZER benimle son derece yakmdan ilgilenen ve sağhğıma kavuşmamda büyük katkısı olan Sayın MUHASEBE ELEMANLARI Şirketimiz muhasebe servisinde, mesleğinde en az 5 yıl tecrübeli, askerliğini yapmış, servis sorumluluğunu yüklenebilecek I.E.T.T. GENEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN tKARUS OTOBÜSLERİ İHTİYACI 100 ADET C AM StLECEK KOLU KOMPLE (SİLECEK LASTtKLERİ İLE BERABER) SATIN ALINACAKTIR. 1 Yukanda yazılı malzemeler, mektuplafiyatve teklif îsteme usulü ile ihaleye çıkarılmış olup, şartnamede yazılı kanuni nispetlere göre hesap edilecek teminatı ihtiva eden teklif mektupları, 29 Nisan 1987 Çarşamba günü saat 10.15'e kadar Metrohan 4'üncü katta bulunan Levazım Müdurlüğu Taşıtlar Kısım Şefliği'ne elden verilecektir. 2 Bu işe ait şartnameler, Levazım Müdurlüğu Taşıtlar Kısım Şefliği'nden bedelsiz olarak alınabilir. Basın: 16628 PTT FABRİKA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 200.000 adet Ay Pabucu (Kablo bağlantı elemanı) satın alınacaktır. YÜKSEKÖĞRENİM GÖRMÜŞ ELEMANLAR ALINACAKTIR Müracaatlar aşağıdaki adrese şahsen yapılacaktır. SABAH YAYINCILIK A.Ş. Atakan Sokak No: 14 Mecidiyeköy BÖBREK ARANIYOR A RH negatif Tel: 5857315 VELÎ TÜMLER Boğaziçili'den Ingilizce, matematik, satranç dersleri Tel: 1470269 ldari ve Teknik şartnamesine ve resmine göre 200.000 adet Ay Pabucu satın alınacaktır. Bu malzemeye ait şartname normal çalışma gun ve saatlerinde tstanbul Ümraniye'de bulunan Fabrikamız Malzeme Müdürluğü'nden 400 TL'den makbuz mukabiünde alınabilir. Ay pabucu ihalesi 30.4.1987 günu saat 15'te yapılacaktır. ihaleye iştirak etmek isteyen fırmaların, şannameleri mutlaka fabrikamızdan almış olmaları şantır. Teklif mektuplannın ihale gun ve saatine kadar verilmiş olması şarttır. Postadaki gecikmeler kabul edilmez. Basın: 16759 BUĞRA'ya,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle