19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 HABERLERİN DEVAMI 15 NİSAN 1987 Özal: Zor güııler kapıda (Baştarafı 1. Sayfada) lerine golürmek olduğunu söylemiştim. Bunu adım adun yerine getirdik. Türkiye'de son yıllardaki demokratik meseleler, insan haklanndaki iierlemeler, bizim bakımımızdan övünalecek seviyededir. Ancak, tamamiamış degiliz. 175. maddeyle anayasanın kolay degiştirilme esası getirilirse Türkiye'de trirçok konu daha rahal duzenlenir. Anayasayı gelişetı şartlara uydurmak daha rahal olacakür." Avnıpa Topluluğu'na başvuruyu niçin kolay gördüklerini de anlatan Başbakan, AET'de sanayinin çok az korunduğunu veya korunmadığmı, sanayi de içte ve dışta rekabet bulunduğunu belirtti. Tanmda kapalı bir sistem olduğuna işaret eden özal, AET bünyesinde tanmda bulunanlann yüzde 515 arasında değiştiğini söyledi. Tanmda yüksek gelir elde etmek için iç fiyatların yukan çıkanlması gerektiğini de anlatan Başbakan şöyle devam etli: "Tanmda içerde siilrvansiyon, dışanya ucuz satılma mecburiyeti var. Turkiye'nin ihracatııun yüzde 65'i tanm olsaydı. Ortak Pazar'a girmekte çok buyük zorluklanmız olurdu. Son yıllardaki politikanın sonucu ihracaün temeli sanayi oidu. Sanayinin payı gelecek yıllarda yüzde 75'lerden 8085'lere çıkacaktır. Sanayi, Türkiye'nin ideaiidir. En bnyük arzu sanayileşmedir. tleri ülkeler arasına girmek istiyorsak, sanayimizi rekabet eder hale getirmemiz lazımdır. Sanayicilerimize madalya töreninde bulundum. Orada da söyledim. İhracatımız artık büyük çapta Batıya dönmiiştür. ABD'ye oto lastiği bile ihracal edilmektedir. Sanayici konıma ve devlet desleği altında degildir. Birtalum ozel kuruluşlanmız 12 yıl önce incelemeler yaplılar. Sanayinin yüzde 75'i bugün rahatlıkla Ortak Pazar'la rekabet edebilir sonucuna varmışlardır. Edemeyenler de gider. Ortak Pazar'daki probiemlerimiz neier? Önümtizde ince, uzun, yokuşlu bir yol var. Bizden önce tnuzakeresi 9 yıla kadar sürenler var. Bizim daha zor olacaga benziyor. Halkı Müslüman olan bir ülkeyiz. Diğer ülkeler Hıristiyan. Bu konuda devir degişti dersek dc bunu islismar edenler çıkacak. Son zamanlarda irticanın lüzumsuz sekilde gelirilmesinin gerisinde bu gibi düşüncelerin oldugunu tahmin etmekteyim. Bunu siz de, basın da, herkes de çok iyibilsin. Türkiye büyüyen bir ulke. Almanya, Fransa, İtalya, tngiltere büyük ülkeler. Türkiye de bunlann arasına girdi. Ortak Pazar'a girerken nüfusumuz 70 milyona yaklaşacak. Birtakım problemlerimiz ve kolayhklannuz var. Oıiak Pazar ulkelerioin ço|y bizden ileri ülkeler. Altyapıyı çöımiişler, nüfuslan artmıyor. Halta milli nüfuslan azalan ülkeler var. Türkiye 70 milyona giderken altyapıya ihliyacı vmr." Başbakan Turgut Özal, Türkiye^ nin Avnıpa Toptuluğu için önemli bir iş sahası olduğunu da belirterek şöyle konuştu: "Türkiye Ortadogu ülkeieriyle Ortak Pazar ülkeieri arasında bir köprü vazifesi gürecekür. Birtakım fanatik meselelerin çozülmesinde izleyecegi siyaset önemlidir. Ortak Pazar ülkelerinden gelen birtakım sesler vardı. 'Müracat elmeyin. geciktirin' dediler. Bu sesler zamanla kısıldı. 'Canım, edin müracaat' dendi. Bu, hemen alınacağız demek degildir. Ortak Pazar ı kuranlar uç önemli nokta üztrinde durmuşlar. Mallann, sermayenin. iscinin serbest hareketi. Temel felsefeleri bu. En onemlisi işçilerin serbesl doiaşımı. Protokol 1986 sonundan itibaren serbest hareketi öngörmekledir. Tek avantajlı noktamız işçilerin serbesl hareketi, işçiligi yogun sanayi ürünleri ve tekstil." Başbakan bu işin sonunda, "hayır" bulunduğunu, Turkiye'nin bulunduğu bölgenin koşullarından artık yararlanması gerektiğini belirterek, "Zor günler gecirecegiz muhakkak. Başanlı olacagımızı ümit ediyorum" dedi. Özal, sözlerini şöyle tamamladı: "Senatörier yardımı kıstıklan için ABD'ye nasıl kızıyorsak, belki daha fazlasını burada goreceğiz. Sabıriı, hesapiı. dikkatli olmalıyız. Protokolü birlikte imzaladıgımız Vunanistan akıllı bir politika ile Komisyon reddettiği halde, Ortak Pazar'a girmeyi becermLs, Türkiye'ye karşı avantaj sağlamayı başarmıştır. Ortak Pazar1 dan 5 milyar dolar üzerinde yardım almışnr. O hata yapümış. Geçnüş hatayı tamir edelim. Türkiye'de bu konuda geniş bir mutabakat görüHiyor. tlerde bunu iktidara hücum etmek için meseleyi yanlış yollara itmeyelim. Zaman haklı oldugumuzu gösterecektir." lundaki her turlü müphemiyeli ortadan kaldıracaktır" şekünde konuştu. Avrupa Topluluğu'na tam üyelik başvurusu dün yapıldı Dünyunasu bakıyor? ERBAKAN Üyelik, Türkiye'yi tahrip eder. Biz Türkler Ozal, konuşmasının girişinde TürkiyeAvrupa iliskilerinin kısa bir tarihçesini de yaptı ve "Biz Türkler, attı yüz yıl kadar önce Avrapa'ya aysk bastıgımızdan hu yana bu kıtanın bir parçası haline geldik. Nitekim, 1856 yılında da Avrupa camiasının bir üyesi olarak resmen tanındık. Bu Türkiye için iki asn askın bir Batıhlaşma hareketi demektir" dedi. Türkiye'nin Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası olduğunu da vurgulayan Özal, "Oysa, ülkemizin Avrupa entegrasyonu dışında kalması sadece Türkiye'nin Batı Avrupa'dan ledricen uzaklaşmasını lcollayanlara, istedikleri fırsatı vermekten oteye bir anlam taşımamakladır" diye ekledi. özal, konuşmasında Türkiye'nin Avrupa'daki yerini alma arzusunun öncelikle politik mülahazalardan kaynaklandığını da kaydetti. bu çerçevede Türkiye'nin demokrasi ve insan haklanna saygının daha pekiştirilmesi ve güçlendirilmesi yönünde tesvik edilmesi gerektiğini bildirdi. Türkiye ile birlikte Batı Avrupanın demokratik ve insan haklanna dayalı ideallerinin Batı Asya ve Sovyetler Birliği'nin sınırlarına ilk kez dayandığım da kaydeden özal, tam üyeliğin stratejik açıdan önemini de şöyle anlattı: "Şurası kabul edilen bir gercektir ki, Türkiye, Avnıpa'nın savunmasında temel bir direktir. Öte ynndan hemen hemen bütün topluluk ülkeieri gibi, Türkiye bir NATO ülkesi olarak aym gnvenlik kavramlannı paylaşmaktadır. Türkiye NATO'nun güvenilir bir üyesi olup müşterek tehdit karşısında diğer üyelerie birlikte güçlü bir dayanısma göstermiştir. Boylece Türkiye Ortadoğu'da islikrann önemli bir unsurunu teşkil ettiği gibi Batı Avnıpa'mn savunmasında da hayati bir rol oynamaktadır. Türkiye'nin topluluga katılması hiç şüphesiz ittifakın Avnıpa ayağının guçleMİirilmesine katkıda bulunacak ve savunma işbirligi alanında ilave olanaklar saglayacaktır. Türkiye'nin gelecekte AET içinde yer alması, Avnıpa Gnvenlik Toplulugu'nun gerçekleştirilmesi ihtimalini de arttıracaktır. Türkiye'nin uyeligi bölgesel ihtilaflann çözümune de yardımcı olacaktır." Tepkiler farkh Haber Merkezi AETye tam üyelik başvurusunun dünresmenyapılması ve Başbakan Özal tarafından ayrıntüarının açıklanması üzerine, çeşitli siyasi parti temsilcileri ile bazı eski siyasiler ve meslek kuruluşları konuya ilişkin göriişlerini dile getirdiler. SHP Genel Başkanı Erdal Inönü Türkiye'nin AET'ye tam üyelik başvurusunun tarihi bir karar olarak niteledi ve hükümetin AETnin yanı sıra TBMM'ye de başvurarak anayasa ve ya&alardaki antidemokraük hükümleri değiştirmek için girişimde bulunmasını istedi. Inönü, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada SHP'nin de Avrupa Topluluğu'na üye olmayı istediğini belirtti ve şunları söyledi: "Avrupa Toplulugu, demokrasi içinde yaşayan ülkelerin bir toplulugudur. Tarihsel olarak cografyamızla. kültürumuzle gelişme doğrultumuzla Avrupa ya baglı bir ülkeyiz. AET içinde yer alraamız o bakımdan dogal bir gelişmedir. Ama bu topluluga girerken bizim demokrasimiz bize göredir. Bizim kusurumuza bakmayın gibi sozlerle mesafe alınamaz. Bu sözler sadece ulusal onurumuzu yaralar ve sadece orada bizi ikinci sınıf muamele yapmayı daha başlangıçta gündeme getirir. Hatta ginşimize engel olur. " Bence Sayın Başbakanın BrüksePde AET'ye girmek için resmi başvuruyu yapması ile birlikte ertesi gün TBMM'de başka başvurular yapması gerekir. Anayasamızdan başlayarak yasalanmızda demokrasiye uymayan hükümleri değiştirmek için TBMM'ye teklifler getirmesi gerekir. O getirmekte acele etmezse bizim tnönü'nün konuşması sırasında SHP milletvekillerinden bazılan özal'ı kastederek, "Knbgun çekriim" diye bağırdılar. Inönü bunun üzerine, "Kulagını çekmek işini de bep birliktf yapacagız konuştu. EL YAKAN MEKTUP Dün yerel saatle 8.30'da Bruksel'de AET merkezine gelen AH Bozert, Leo Tindemans,15 dakikalık bir traflk gecikmesiyle kabul etti ve Turkiye'nin resmi başvurusunu aldu Başbakan özal, basın toplanusında gazetecilerin sorularını cevaplandınrken sunları söyledi: Tahmin etn'ğiniz geciş süresi nedir? ÖZAL Ben bu konuda hiçbir tahmin yürütemem. Şunu söyleyebilirim. Türkiye eğer son 7 senedir mevcut istikrarını, ekonomik politikalanru, serbest pazar ekonomisi uygulamasını devam etürir, yabancı sermaye yatınmlann; çok süratli bir tarzda almaya devam eder, o zaman tahminimizden çok daha evvel Ortak Pazar'a tam üye olabiliriz. Bu tahmininiz nedir? ÖZAL Hiçbir tahminde bulunmam. Çünkü doğru bir şey değıl. Ben sadece şartlannı söyledim. Daha açık söyleyeyim, Anavatan iktidan bir 5 sene daha devam eder, ondan sonra da bir seçim sonrası devam ederse, biz, Türkiye'yi Ortak Pazar'a tam üye yapanz. On yıl diyorsuBaz». ÖZAL En fazla. Enflasyonu bizzat korüklediginiz iddia ediliyor, dogru mu? ÖZAL Bu konular münakaşaya çok müsait konulardır. Türkiye kabul etmek lazım ki, h>zla sanayileşen ülkelerden birisidir. Birçok konuda bugün bizim memkketimizdeki rıyatlarla Avrupa'daki fı>aüar arasında büyük farklar vardır. Ortak Pazar'a tam üye olduğumuz zaman, kabul etmek lazım ki, bu fiyatlar dengelenecektir. Şimdiki sartlar altında, Ortak Pazar'da veya Amerika'da, ileri çok ileri sanayi toplumlannda olduğu gibi, fiyat istikrarı arayamazsınız. Çünkü birçok şeyler yeni yeni yerine oturmaktadır. Türkiye, bu sene yüzde 20 civannda bir enflasyon hızına inecek inşallah. Ama, ileride ne olur, yüzde 10'a mı iner, 15'e mi gelir, bu civarda mı kalırız, onu şimdiden tahmin edemem. Son günlerdeki gelişmder, dış politikada bazı denge arayıslan, AET'ye müracaatımızı hızlandırdı mı? Tam üye olmamız, gdeneksel denge politikaa bakımındaa ne gibi avantajlar saglayacaktır? ÖZAL ABD Kongresi'nde olan hadiselerle bir ilişkisi yok. Biz Ortak Pazar'a müracaatımızı bu yıl yapacağımızı çok evvel söyledik. Tarihi tespit ederken, en müsait sartlan dikkate aldık. Bu müracaat tamamıyla kendisıne has şartlar içinde yapılmıstır. Türkiye, kanaatimce Ortak Pazar'a yeni bir boyut getirmektedir. llk kez, halkı yüzde 98 Müslüman olan bir memleket, Ortak Pazar'a üyelik için müracaat etmistir. Tabü, sartlar orta çağ şanları değü, dini farklılıklann buyük önem verildiği çağlar değil. Bunun da bir rolü olacağım tahmin ediyorum. Türkiye büyük ülkelerden biri olarak Ortak Pazar'a girecektir. Eğer biz girersek, nüfus bakımından Almanya. Jngiltere. Fransa ve ltal>ra"gibi buyük ülkelerle aynı klasirıkasyon içinde olacağız. Turkiye'nin getirdiği avar.ıai. geniş bir iş imkânı sağlamastdır. Türkiye'de otoyollar, termik, hidroelektrik ve nükleer santrallar yapılacaktır. Avrupa da, istihdam meselesinde çözüm anyorlarsa, önemli yerlerden biri Türkiye'dir. Türkiye, Avrupa ile lslam ülkeieri arasında bir koprüdur. lslam ülkeieri ile ilişkilerimiz devam edecektir. Bu da iki gnıp arasındaki yakınla$mada önemli bir sebeptirT Türkiye'de hukuki ve anayasal dnnım, Roma Antiaşması'nı imzalamayı mümkün kılıvor mu? Ybksa bir anayasal degişiklige gidilecek mi? ÖZAL Her ülkenin anayasasr kendine göredir. Bugün Ingihere'nin anayasası bile yoktur. Türkiye"nin anayasası değişecek mi degişmeyecek mi? Türk toplumu geliştikçe, anayasa bu topluma uymak zorundadır. O yüzden de anayasanın 175. maddesini geliniz, daha kolay hale getirelim. Çünkü 1961'den I982'ye kadar •hiçbir sivü idare anayasayı değiştiremedi. Sadece askeri idareler veya askeri yönetimler veya onların zorlanyla 2 kez anayasa değişikliği yapıldı. 175. madde değiştıği takdirde, zaman içinde gelecek iktidarlar, bizler dc dahil olmak üzere, anayasanın gördüğümüz eksikliklerini, insan hak ve hürriyetleri ile ilgili birtakım maddelerini, birdenbire değil ama, değiştireceğimizi şimdiden söyleyebilirim. kumetinin tam üyelik karannı bildirdi. özal burada yaptığı konuşmada, tam üyelik arzusunun öncelikle politik mülahazalardan kaynaklandıgım belirtti, aynca tam üyeliğin NATO'nun Avrupa ayağının güçlendirilmesine katkıdabulunacağını söyledi. özal, AET büyukelçilerini Başbakanlık'taki eski bakanlar kurulu salonunda kabul etti. Toplantıda Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu ile Devlet Bakanı Hasan Celal Güzel, Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Nüzhet Kandemir ve Dışişleri ılgililerı hazır bulundular. Toplantıya Ankara'da temsilciliği bulunmayan Irlanda ve Lüksemburg dışındaki on AET ülkesinin büyükelçi ya da maslahatgüzarları katıldı. ttalya, Federal Alman ve Danimarka büyükelçileri Ankara dışında bulunduğundan bu ülkeler maslahatgüzar düzeyinde temsil edildi. AEPnin Ankara'daki yeni temsilcisi Pkter Van Rij de büyükelçilerle birlikte toplantıda hazır bulundu. Toplantıda en çok dikkat çeken kişi ise Yunanisıan1 ın Ankara'daki büyükelçisi Soörios Konstantinopoulos oldu. özal, toplantı sırasında önceden hazırlanmış 6 sayfalık bir konuşma metnini büyükelcilere okudu. Konuşma metni aynca hükümetin görüşü olarak yazılı bir metüı halinde büyükelçilerle iletildi. özal, konuşmasının girişinde Türk rnilletinin tam üyelik konusunda milli bir mutabakata vardığını belirterek, "Turkiye'nin başvurusu. Türk milletinin kader ve gelecegini Batı Avnıpa topluluklanyla degişmez bir şekilde birieştirmesi yo Haber Merkezi Çeşitli ülkeler, Turkiye'nin AET'ye tam üyelik başvurusunu, resmi ya da gayrıresmi açıklamalarla değerlendirirken, dün ihtiyatlı bir dil kullanmaya özen gösterdiler. Bazı uluslararası kuruluşlar da, Türkiye'deki demokratik haklardaki durumun, henüz tam üyeliğin kabulünü sağlayacak düzeyde bulunmadığını beiirterek, bunun uzun bir süreç sonunda gerçekleşebileceğini kaydettiler. a.a.'nın haberine göre, Federal Alman hükümeti tarafından dün yapılan açıklaraada "Türkiye'nin Avrupa'ya yaklaşma çabalan içinde attığı her adımı hoşnutlukla karşılıyoruz" denildi. Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na b.ugün yaptığı başvuruyla ilgili olarak federal hükümetin görüşlerini yansıtan açıklamada, Türkiye ile Federal Almanya arasındaki geleneksel dostluk bağlannın önemi vurgulandı. Federal hükümetin açıklamasında, "Hukümetimiz, özeDikle Türkiye ile AET arasındaki ortakhk iliskilerinin normalleşmesi yolundaki çabalan desteklemektedir. Nitekim, Türkiye ile AET arasındaki Ortakhk Konseyi'nin 5 yıllık aradan sonra, 1986'nın eylül ayında tekrar toplanmasına katkıda bulunulmuştur. Bu çerçevede, ortakhk anlaşması konusunda o tarihe kadar geciktirilen sorunlann ele alınması sağlanmış ve çozum bulunması yolunda önemli gelişmeler kaydedilmiştir" denildi. Hukümetimiz, Türkiye ile AET arasında yürürlükte bulunan ortakhk anlaşması ile ilgili hükümlerin canlı tutularak, amacına ulaşması yolundaki çabalann sürdürülmesinden yanadır" görüşüne yer verildi. Türkiye'nin başvurusuna ilk açık muhalefet, Avrupa Parlamentosu Sosyalist grubundan geldi. Sosyalist gnıbun Brüksel'deki bürosundan yapılan açıklamada grup başkanı Rudi Arnt'ın şu sözlerine yer verildi: "AET'ye tam üye olmak, yalnızca tam anlamıyla demokratik ülkeler için mümkündür. Türkiye ise bu noktada olmaktan çok uzak." Sosyalist grup Uyelerinden Ingiliz tşçi Partili Alf Lomas da, "Türkiye'nin AET'ye tam üye olabilecegini zannetmesini" ağır bir dille eleştirdi. sıgınma hakkı tanıdıgına" dikkat çekti ve Türkiye'nin yerine getirmesi gerekli sartlar arasında "ÖISK'ln faaliyetlerine izin verilmesi ve sendika yöneticilerinin beraat ettirilmesini" saydı. Lluslararası Hür İşçi Sendikalan Konfederasyonu (ICFTU), başkanı da.Vanderveken'in bu şubat ayında Istanbul'da yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak, "Türkiye'de demokrasi şartlan gerçeklesmedikçe, Ankara"nın uluslararası planda alacagı her inisiyatife karşı olduğunu" açıkladı. Fransız basım Pansten Sabetay Varol'un bildirdiğine göre, Türkiye'nin üyelik başvurusu sağlı, sollu Fransız basınında belli bir soğuklukla karşılandı. Le Figaro gazetesi "Yunanistan haric, NATO'nun Doğu Akdeniz'deki temel direği olması hesabıyla Türkiye hakkında heıkesin içinden dusundüğünü, topluluk üyesi kimsenin yüksek sesle konuşmaya cesaret edemedigini, bu duşuncenin de Türkiye'nin girişiminin talihsiz olduğunu gösterdiğini" yazdı. Fransız Le Monde gazetesi, dünkü başyazısını bu konuya ayınrken, "On iiçlü masa mı?" başlığı altında "Başvunıya kesin bir rel cevabı verilmesi beklenmez, ama engeller de az değil" görüşüne yer verdi. Türkiye'nin anayasal kurumlannın Avrupa kıstaslarına uymadığının ve değiştirilmesi gerekeceğinin de bazı ülkeler tarafından ileri süruleceğini kaydeden Le Monde, "Başbakan Özal, bu girişirainde halkın ezici çogunlugunu seçimlere kısa bir sure kala >anında buluyor. Halk, bu jesti geleneksel olarak hasım gibi göninen Avnıpa'ya bir meydan okuyuş şeklinde değerlendiriyor" dedi. Sol eğilimli Liberation gazetesi, "Türkiye'nin AET'yi Oltaya Takacak Yemi Çok Az" başhğını kullandı. Liberation Türkiye'de enflasyonun yuzde 40, dış borçlann 31.4 milyar dolar ve işsizliğin yüzde 20'inin üzerinde olduğunu da kaydederek, Başbakan Turgut Özal'ın bir "seçim ekonomisi" izleme yolunda olduğunu da yazdı. Belçika'mn "La Libre Belgique" gazetesi, birinci sayfada dört sütun üzerinden verdiği habere, "Türkiye Asya'ya sırt çevüiyor" başhğını att;. Gazete, AET işleriyle sorumlu Devlet Bakanı Ali Bozer"in bu sabah, Belçika Dışişleri Bakanı ve AET Dönem Başkanı Leo Tindemans'a ilettiği başvuru mektubunu, "zehirli bediye", Saatli bomba' olarak nıteledı. F. Alman gazetelenr.den Fntnkfnrter Allgemeine Zeitung, Turkiye'nin AET'ye tam üyeliğinin, topluluk ülkeieri ile arasındaki dostlugu bozacağını ileri surdü. Gazetenin, Türkiye'nin AET'ye tam üyelik başvurusuyla ilgili yonımunda, "Türkiye'nin üyelik başvurusu ile AET ve Avrupa Konseyi için sıkıntılı bir dönem başlıyor" denildi. "Dostluklar bozulacak" başlıklı yorumda, Turkiye'nin Ortak Pazar'a girişini engellemek amacıyla Yunanistan'ın, veto hakkını kullanacağı, ancak bu durumda Ankara'nın NATO üyeliğini hatırlatacağı kaydedildi. Stelyo Berberakis'in haberine göre, dünkü Yunan gazeteleri de Türkiye'nin başvurusuna geniş yer verdi. Elefterotipia gazetesi Türkiye'nin kabul edilmesi için gerekli işlemleri sıralarken, Türkiye'nin, karşılaşacağı . engellerin atlanlması halinde bile "Yunanistan engelini zor atlatacagını" belirtiyor. Yunanistan'daki iktidar yanlısı Ta Nea gazetesi de Turkiye'nin başvurusunun AET'de oybirliğiyle kabul edilebümesi için "2000 yılına kadar bekleniunesi gerektiğini" söyledi. Ta Nea gazetesi aynca, Türkiye'nin başvurusunu beklenenden öne almasını, Belçika'mn dönem başkanlığından sonra, AET'nin dönem başkanlığına gelecek olan Danimarka, Batı Almanya ve Yunanistan'm dönemlerinde, * "daha ilk aşamadan engellemeyle" karşılanma tehlikesine karşı alınmış bir tedbir olarak değerlendirdi. Halefoglu Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu, kendi isteği ile üye olmayan Norveç ve Izlanda dışında, Türkiye'nin, AET üyesi olmayan tek Avrupah NATO ülkesi olduğunu belirterek, "Türkiye'nin topluluga kaülması bu açıdan da önemle degeriendirilmeüdir" dedi. Halefoglu, Türkiye'nin topluluga üyeliğinin bölgede istikrar unsuru olmak niteliğini daha da guçlendireceğini de bildirdi ve Türkiye'nin enerji, pazar ve ulaşım açısından, topluluğun Ortadoğu bölgesi ile ilişkilerine yeni bir dinamizm getireceğini söyledi. Dışişleri Bakanı Halefoğlu'nun açıklamalarından sonra Meclis Genel Kunılu'nda siyasi parti gruplan adına konuşmalar yapıldı. Bütün partilerin temsilcileri, AET'ye tam üyelik başvurusunu desteklediklerini belintiler. Yunanistan a.a.'nın haberine göre, Yunanistan hükümet sözcüsü Yannis Rubatis, yabancı gazetecilerle yapüğı dünkü olağan basın toplantısuıda bu k o nudaki ısrarlı sorular üzerine, "Büyük bir ilgi ile diger topluluk üyelerinin gösterecegi reaksiyonu bekliyonız" dedi. Gazetecılerin "Yunanistan'ın Türkiye'nin uyeligi konusundaki tavnoda bir degişiklik olup olmadığı" yolundaki bir sorusuna da yanıt vermedi. Hüsamettin Cindoruk DYP Genel Başkanı Hüsamettin Ondoruk partisinin grup topianusmda yaptığı konuşmada AET'ye tam üyelik başvurusunu değerlendirdi. Son 30 yıl içerisinde yapılan darbelerin başvuruyu geciktirdiğini belirterek hükümetin Doğu ve Ortadogu pazarlanndaki arayışı basansız kalınca, AETye yöneldiğini söyledi. Hükümetin kuruluş bîçiminin demokratik olmadığını söyle Kıbrıs Rum Kesimi Kıbrıs Rum yönetimi lideri Spiros Kipriyanu da AET'nin Türkiye'nin tam Üyelik için başvurusunu değerlendirmesinin "düşünülemeyecegini" öne sürdü. Kipriyanu dun yaptığı açıklamada, "AET'nin Türkiye'nin başvurusunu kabul etmesi. hatta bu konuda müzakerelere başlaması bile, Türkiye, AET'nin üzerinde inşa edildigi ilkeleri çiğnemeyi sürdürdükçe, duşünülemez" dedi. Mekt up ANAP grup toplantısından sonra Başbakan Turgut Özal, basın toplantısından kısa bir süre sonra da AET ülkelerinin Ankara'daki büyükelçilerini topluca kabul ederek, Türk hü Rahşan Ecevit DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit partisinin Meclis grubunda yaptığı konuşmada Avrupa Toplulugu1 na tam üyelik için yapılan başvurunun "bayırlı olmasını" diledi. Ecevit insan haklanna ve demokratik özgürlüklere 1982 Anayasası ve yasalarla getirilen kısıntılardan rejimin anndırılmasının, üyelik başvurumuzun zorluklarla karşılaşmasım önlemek bakımından şart olduğunu söyledi. Tam üyelik konusunun yaygın bir destek görıiüğünü, işçi ve işveren çevreleriyle başlıca siyasi partilerin bu konuda birleştiklerini belirten Rahşan Ecevit. Başbakanın tam üyeliğe kabulde istikrar ve hızlı kalkınma şartı bulunduğu yolundaki görüşüne katılmadığını bildirdi. Topluluga uyum sağlayabümemizin her şeyden önce Avrupa kültürüyle bütünleşme ve Avrupa ölçütlerine uygun bir demokrasiyi benimseyip kökleştirmemize bağlı bulunduğuna işaret eden Ecevit şöyle konuştu: "Avrupa kültürüyle bütunlesmemizin lemel koşulu Ataturk devrimini bilinçli ve kararlı olarak surdurmeklir. Bu devrimi başta laiklik olmak üzere tüm unsurlanyla ulusça özümsememiz şimdi ö/el bir önem kazanmaktadır. Türkiye'de, Batı ölçütlerine uygun bir demokrasiye bütun gerekleriyle bir an önce islerlik kazandırmak ise üyelik başvurusuyla birlikte zonınlu olmaktadır. Aksi halde Türkiye başvunınun ardından demokratikleşme yolunda agır baskuaria karsuaşacaklır. " KKTC: Yerinde karar KKTC Başbakanı Derviş Eroglu, a.a.'nın konuya ilişkin bir sorusunu yamüarken, "Türkiye'nin, ekonomisini göz önünde tutarak almış olduğu bu karar, fevkalade yerindedir." dedi. Sosyalist Grup AET kurumları üzerinde buyük etkinliği olan Avrupa Sendikalar Federasyonu (ASK) tarafından yayımlanan bildiride Türkiye'nin mevcut şartlarda tam üyeliğinin mümkün görülmediği belirtilerek, "12 EylüTden bu yana çeşitli AET ülkelerinin 10 bini aşkın T.C. yurttaşına siyasi BRUKSEL'den HADİ ULUENGİN (Baştarafı 1. Sayfada) Başvunınun zamanlamast ancak başkalannm uyanlanyla ayarlanabildi. Dünkü başvuru karan Ankarada son anda ve cumartesi gıinu alınabildi. Oysa, şimdiye dek gerçekleştirilmiş başvuru uygulamalanna ve diplomatik nezaket kurallarına göre, "Bay AET"AliBozer'in başvuru öncesinde Orıak Pazar başkentlerine gitmesi gerekiyordu. Nitekim, karar aniden almmak zorunda kahndığından, Bozer önce Tindemans 'a resmi mektubu verdi ve "istim arkadan gelsin usulü" sonra Fransa Dışiş'.eri Bakanıyla görüşmeye gitti. Bu arada 24 ve 25 nisan için saptanmış olan iki randevunun, yani Lüksemburglu ve Yunanlı bakanlarla yapılacak temaslann hiçbir kıymeti harbiyesi kalmadı. Başbakan Özal'ın başvuru yapılacağı açıklamasını kendisıne saklamasma rağmen duyurunun Brüksel'de AET larafmdan ve gösıerilen uzak biçimde daha önce kamuoyuna yansıtılması, Turgut Özal'ın şimşeklerini çekti. Oysa, açık toplumlardan oluşan Ortak Pazar'da enformasyonun açıklığı da "olmazsa olmaz"bir koşul niteliğindedir. Özetlersek, başvunı ertesindeki iki yıl içinde Türkiye AET ilişkilerinde kayda değer bir gelişme olmayacak. Hatta, "normalleşme survci" adı verilen süreç de, Ankara'nın tam üyelik başvurusunun niyeti olarak duracak. Buna karşılık, Türkiye'de demokrasi yolunda atılacak bütiın adımlar, hem Ankara konusundaki "mütataayı" olumlu yönde etkiliyecek hem de Turkiye'nin bundan sonrakı aşamalarda diplomatik marjmı genişletecek. Ankara, ancak ve ancak once demokrasi sınavım verdiği takdirde, AET ile butünleşmenin öıeki koşullanm oluşturacak olan ve yıne son derece çetırfîl bir nitelik msıvan diğer konularda Brüksel ile pazarlık masasına oturma hakkını kazanacak. Büyük bir olasılıkla Belçika, Türkiye'ye verdiği sözü yerine getirecek ve 27 nisandaki AET Dışişleri Bakanları toplantısmda başvurunun "mütaJea" için Topluluk Komisyonuna havale edilmesi karariaştırilacak. En az iki yıl sürecek olan bu "mütalaa" döneminde Türkiye harekete geçmek, Ortak Pazar başkentleri de "gözlemlemek" için zaman kazanacaklan Diğer bir deyişle, top Brüksel kalesinde gözükse bile, AET'nin çekeceği şutu Ankara yarı sahasınm diziliş biçimi belirleyecek. Yani, yürülme organı Komisyonun "mütalaa raporu", öncelikle Türkiye'nin oynayacağı demokrasi oyununa göre saptanacak. AVRUPA PARLAMENTOSU Demokrasi, önümüzdeki aydan itibaren, Türkiye AET ilişkilerinde ön plana çıkacak. Çok büyük bir olasılıkla mayısta ya da haziranda, Avnıpa Parlamentosu Ankara'nın başvurusundan hareket ederek Türkiye'de demokrasi sorununu gundeme getirecek. Hem "mütalaa raporunun" içeriğini etkilemek hem de uye ülke hükümetlerinin bu koşullar altında Türkiye'nin başvurusunu, "kaale almasını" kmamak için, Avrupa Parlamentosundan çıkacak olan karar olumsuz yonde olacak. Strasbourg organı, Türkiye'de mevcut demokrasinin AET standartlannda olmadığına işaret edecek ve Ankara'nın ancak bu standartlara kavuşruktan sonra Ortak Pazar'a üye olmak hakkını lalep edebileceğini belirıecek. Ancak uye ulke başkemlerınm "welpotitikalan"ndan dolayı ve hukuki mevzuaı elverdiği ölçüde parlamentonun karan uygulamaya konulmayacak. Bu karar, Türkiye'ye karşı istenildiği zaman kultamlmaya hazır bir koz olarak saklanacak. LİDERLERE BİLGİ Başbakan Turgut Özal, AET'ye başvuru konusunda dün Inönü, Cindoruk ve Ecevit 'e bilgi verdi. Özal, saat 17.30'da Başbakanlık Konutu 'nda gerçekleşen göriişmeden önce //'derlere AET'ye başvuru konusunda teferruatlı açıklamalarda bulunacağını ve sorularını yamtlayacağını söyledi. özal, görüşmede liderlerin göriişlerini de aldu Dört lideri bir araya getiren buluşmada, siyasi yasaklann kaldmlması konusunda çıkan tartışmada ise görüş birliğine vanlamadı. CUNEYT ARCAYÜREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) Batı çoktan çözmüş, biz işin alfabesindeyiz. Fakat Başbakana göre geri kaidığımız altyapı, AET'ye ahnmamız için büyük bir "nvantaj". Batı için Türkiye bir pazar, altyapısım tcmamlaması için Batının koşacağı bir üike. Dolaylı yoldan özal'ın yaptığı ilk saptama bu unsurlan içeriyor. Avnıpa'mn demokratik yasantısmdan geride kaldığımızı Özal, gene dolaylı yoldan söylüyor. Geçenlerde ülkemize gelen Beynelmilel Basın Enstitüsü Müdürü, kendisıne son yıllarda Türkiye'nin demokratik haklar açısından hayli "mesafe"aldığım söylemiş. Ama, aym kuruluşun, Batının siyasal kurumlannın Türkiye'nin, AETstandartlanna uygun demokratik bünyeye sahip olmadığmı sürekli irdelediğinden, hatta eteştirdiğinden Başbakan hiç söz etmiyor. duğunu kanılladu Sadece basını demokratik haklarda ilerlemenin kanıtı olarak gösterebilir miyiz?.. Batı, bir ülkede demokratik ortam söz konusu olunca, çeşitli kesimlere uyguladtğı kurallann Türkiye1 de geçerli olup olmadığtna bakıyor. Türkiye'de işçinin, memurun, küçük esnafın, sade vatandaşm hak arama yollarmın tıkandığım AET ülkeieri pekâla biliyor. ulusal politikalara ters düşen bir anlayışın sergilenmesi değil mi? Özal, AET başvurusunu açıklarken, 175. maddeyle ilgili asıl amacını kolaylıkla saptırıyor. Türkiye'nin gelişen koşullanm Batıya uydurabilmeye yönelik düzenlemeler yapmak için anayasanın kolaylıkla değiştirilmesi gerektiğini sözleri arasına sıkıştırıyor. Bundan Özal'ın kafasmda çağdaş, siyasal ya da toplumsal değişimlerden çok, ANAP iktarına özgü yeni düzenlemelere duyduğu özlemlerin ön planda olduğu sonucu çıkıyor. AET'ye başvurmak, Batının çeşitli konularda yaptığı baskıyı giderek arttıracak. Daha birkaç ay önce, Avrupa Parlamentosu'nda Türk delegelere siyasal hakların kaldmlması koşulu öne sürülmüştü. Bu ve benzeri isteklerin başvuruyla daha canlı, daha güçlü biçimde ANAP iklidarımn üzerinde yoğunlaşması beklenebilir. Dışsatımda sanayi mallanmızm yüzde 75'eyükselmesi AET'ye tam üyelik için yeterli bir neden sayılmayabilir. Başbakanın yaptığı gibi sadece üretim odaklarını AET'ye ortaklıkta yeterli baz olarak görmek, "ince, uzun veyokuşluyolu" beklenilenden daha uzun sürede almamıza yol açabilir. Tabii, "ulafranga kapıyı çalarken, alaturka yöntemlerden" bir an önce kurtulmamız gerekebilır. Örneğin, Başbakan Özal'ın, son iki gün sergilediği davranışiar herhangi bir Batı ülkesinde yadırganabilir. Geçen pazar gecesi, hükümetin başvuruyu pazartesi ya da en geç salı günü yapacağını gösteren haberler duyuldu. Bakanlarımızın hemen hepsi yurdun çeşitli yerlerinde seçim öncesi temel aıma lörenlerindeydi. Başbakan Yardımcımız Kaya Erdem, eşinin söylediğine göre hafif uşütmüş, yatıyordu. Ama, bir buçuk saat sonıa ararsak sorduğu için eşine de konuyu söylemiştik dilediğimiz yanıtı atabilirdık. Bir buçuk saat sonıu Başabakan Yardımcımtzın lelefonu sanki bir duvar. Brüksel'deki AETyetkilileri de haberi doğnılamıştı. Özal yalanlayınca basında bir duraksama görüldü. Haber doğruydu, ne çare, Özal yalanlıyordu. AET'ye sadece ticari bir mekanizma gibi bakmak, Başbakanm da kabul ettiği gibi, en azından on yıl sonra tam üye olabileceğimiz Avrupa birliğinin düşünce biçimini tam anlamıyla sindirip anlamamaktır. Başvuru 'ince, uzun ve yokuşlu biryolun" başlangıa. Özal'ın bu tanımlamayı sürekli vurgulaması olaya gerçekçi bir bakış. Ne var ki, AET'ye başvurmayı Türkiye'nin geçen yıllarda oluşan birikiminden soyutlamaya çalışmak, bu noktaÖrneğin Türkiye'de basın, çeşitli ya üç beşyılın uygulamalarıyla gekısıllayıa yasalara karşın, özgür lindiğini bir iktidara bağlamak, gelüğünü devleti yönetenlere rağmen, nel seçim öncesi "büyük işlerde basöke söke aldı. Dünya ölçeklerine şanlı olmak bize yük olarak uygun gücünü kullanarak "deverilmiştir" biçiminde sozlerle "tek mokrasinin vazgeçilmez öğesi" ol adamlığa" yeniden soyunmak. Kapatılan AP'nin Genel Başkanı Süleyman Demirel. AET'ye başvuBir iki saaı geçti geçmedi. Özal' ru ile ilgili göriişlerini açıklarken, ın açıklama yapacağı bildirildi. Ni "Türkiye. AET ile anlaşmayı 1964"le imzaladı. AET'ye ANAP değil. tekim TV'de haberler okunurken, Türkiye girecektir" dedi.. spiker birden "şimdi aldıklan bir haberi" vereceklerini bildirdi, "şimdi alınan haber" nedense göNecmettin Erbakan rüntülü olarak ekrana vansıdı. Kapatılan MSP'nın Genel BaşkaBaşbakanımızın vazgeçemediği nı Necmettin Erbakan siyasi iktidahuylardan biri ancak kendisinin rın Avrupa Ekonomik Topluluğu'na açıklamayı istediği bir konunun, tam üyelik için başvurusunun anayadaha onceden duyulup yazılmasısaya aykırı olduğunu belirterek, "AETye üyelik Türkiye'ye hiçbir şey na "fena halde bozulmak ". Özal'a kazandırmaz. Sadece Türkiye'yi tahgöre önemli bir karar duyulsa da rip eder" diye konuştu. Erbakan, yazılmamalu Herkes, gazeteler ha"Bu konu hep kapalı kapılar arkaberi bilsede, heyecanla Özal'ın sında milletten gizli tutularak emriaçıklamasmı beklemeli, Başbakan vakilerle yürütüimek istenmiştir. 38 gururunun doruğunda, kamuoyuyıldır bu konu Millet Medisi'nde danu etkilemek için konuşmalı, koha bugüne kadar iki kez konuşulnuşmalı. muştur. O da bizim gensorulanmızla yaptlan müzakerelerdir. kapalı kaPazortesi, Başbakan Özal ÇanLütfen sö'yler misiniz: Bu tür kaya'dan ayrılırken AET'ye salı davranışlar aiafranga kapıyı çalar pılar arkasında alınan kararlarla (AFT'ye kalılacağız) demek bir cmgünü başvuracağımıza değinen so ken, alaturka devlet adamiığını rivakidir. Türkiye'nin Avnıpa Topluruları lümüyle yalanlıyordu. Oy göstermiyor mu? luğu'na bir vilayet gibi bağlanmasısa, gazeıe büroları başvuru gününa kanunlar ve millet iradesine daAltı yapı, üst yapı.. Her şeyin nü çeşitli kaynaklardan öğrenmiş. yanarak mani olacağız. ' dedi. ötesinde devlet adamlığı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle