28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cmnhurijct Matbaacüık ve Gazeurilik Türk Anonim Şirkeıi adına Nadir N«U • Genel Yayın MudtLu: H o u Otnal, Müessese Mudürü: Emtac t Yaz: Işlen Müdürü: Oksy Goaensin, • Haber Merkezi Müdürü: B«jw, Sayfa Dtlzeni Yöneunenı: Ali Acar. • Timsılciler ANKARA: DofaB, IZMlR: Hikneı Çetinkayt, ADANA: CcU B^Janpç. lstanbul Haberlen: Reha öz, Dış Haberler Erpuı Balcı. Ekonomi: Osman Utaga>, Kttltür: Cdal Üslcr, Magann: Meknıet Y«»U, Spor Danışmanı: Abdttfludir YBctiıuB, DUzelune: Reflk Dnıtat, BUımEğiuır. Ş*hi* Alp», tjSendika: Şökna Krtend, HaberAraştınnı: Ufık GiHdcarir, Yurt Haberlot Necdet Dojm • Koordınatör: Ahraeı Kondsan, • Mali tşler: Erol Erknt, • Rrldam: Ayjt Tonın:£k Yayınlar: HiJyı Akyot • ldarc: Huseytn Gorer, işletme: Öader Çtik, Büplslem: NıU taaL Aosa/ı vr K7>OT. Cmnbartyct Mnbaacılık ve Gazetecilik TJ\Ş. TUrk Ocagı Cad. 39/41 Cajalojlu, 34334 Ist., PKJ 246lstanbul. Tel: 512 03 05 (20 hju), Teiex 22246 • Bürolar Aakan: Ziya Gokalp Bulvan tnlulap Sokak No: 19/4, Tel: 133 11 4147, Te!ex 42344 • t m l n H. Ziya Bulvan, 1352. Sok. 2/3, Tel: 25 47 0913 12 30, Telex: 52359 • AdaaK lnönü Cad. 119 Sok. No: 1 Kat 1, Tel: 1455019731, Teka: 62155. Çifte rezervasyonda ilk patlak Kuşadası 'ndaki tmbat Otel, seyahat acentelerine mayıs ve temmuz ayları içinde verdiği yaklaşık 1000 yatağın rezervasyonlarını iptal etti. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, çifte rezervasyon yaparak turizmi olumsuz yönde etkileyen tesislerin ağır bir şekilde cezalandırılmasını istedi. DENtZ SOM Yeni turizm sezonu henüz açılmadan, iki yıl öncesinde olduğu gibi "çifte rezervasyon" olayı patlak verdi. Kuşadası'ndaki tmbat Otel, seyahat acentelerine mayıs ve temmuz ayları içinde verdiği yaklaşık 1000 yatağın rezervasyonlannı iptal etti. Acenteler, bu yataklan yurtdışında pazarladıklan için, açıİcta kalacak turistlerin durumunu Kültür ve TUTİzm Bakanlığı'na bildirdiler. Bakaıüık müfettişlerinin, tmbat Otel hakkında soruşturma başlattığı öğrenildi. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Bahattin Yiicel, çifte rezervasyon yaparak turizmi olumsuz yönde etkileyen tesislerin ağır bir şekilde cezalandırılmasını istedi. Kuşadası'ndaki tmbat Otel, turizm sezonu öncesi sözleşme imzalayarak kontenjan ayırdığı Meltem, Duthil, Sultan ve Camel seyahat acentelerine birer mesaj göndererek baa rezervasyonlannı iptal ettiğini bildirdi. 15 mayıstan 22 temmuza kadar Meltem Tur'a sattığı toplam 372 yatağın rezcrvasyonlannı iptal eden otel, sezon içinde başka iptallere gidebileceğini de duyurdu. Meltem Tur aracılığı ile îmbat Otel'den yer alan Orantur, Nawas, Transorient, Cosmovel, Contitur, Meptur ve Turplan seyahat acenteleri, bu yataklan yurtdışında pazarladıklan için zor duruma düştüler. Îmbat Otel1 in Duthil Seyahat Acentesine ayırdığı yaklaşık 37S yatağı da tek taraflı olarak iptal ettiği belirlendi. Camel ve Sultan seyahat acentelerinin iptal edilen yataklan ile çifterezervasyonolayının 1000 yatağı bulduğu, geceleme olarak turistlerin ortalama 3 bin gece açıkta kalacağı ortaya cıktı. tmbat Otel, iptal ettiği rezervasyonlarla ilgili teleks mesajında aynen şöyle diyor: "1987 turizm sezonnna girmekte oldugumuz şu günlerde, bugiine kadar elimize geçen tiim satış listeteri, rezervasyon fışleri ve rezervasyonlarta Ugili diğer tüm belgelerden çıkardığımız sonuçlara göre, özellikle mayıs ayı ve haziran ayının ilk yansını kapsayan dönemde tüm kontenjanlann dolu olarak seyrettigini görmekteyiz. Kanımızca olaganüstü olarak nitelediğimiz bu geiişme, bdirtUen dönemi agıriıkla grup rezervasyonlan ile dolduran Kuşadası otelleri ve bu dönemde oteUerde konaklayacak olan grup rezervasyonlan için tehlike yaratabilecek boyutlara ulaşmıştır. Otel tmbat olarak, Türk turizmine zarar verebilecek bir geiişme ve tehlikeye muhatap olmamak ve dataa önce de örnekleri görülen bu durumun biiyiik sorunlar yaratacak boyutlara ulaşmasını önleyebilmek için, siz deger verdigimiz ve sagduyu sahibi olduguna inandıgıvaız acentelerin yardunına ber zaman oldugundan daha fazla ibtiyacımız bulunmaktadır. Yukanda kısaca ortaya çıkan durumun özetini vermeye calıştık. Sizlerden ricamız, mayıs ayı ve haziran ayının ilk yarısı içerisinde otelimizde konaklaması mümkiin olmayan ve dökümünıi aşağıda verdiğimiz grup rezervasyonlannızı uygun gördüğünüz otellere aJmanızı rica ederiz. Beklenmeyen bir gelişmeden dolayı bu gruplannızı otelimize kabul edemeyeceğimizi şimdiden bildirir bu vesile ile işlerinizde başanlar dileriz." Îmbat Otel'den yer alan seyahat acenteleri, bu yataklann yurtdışı pazarlamasını geçen kasım ayında yaptıklannı belirterek, kesin satışı yapılan bu turları iptal etmeleriııin söz konusu olmadığı gibi.bugünden sonra Kuşadası'n • da başka bir otelde yer almalannın da söz konusu olmadığını belirttiler. Kuşadası Îmbat Otel'deki çifte rezervasyon olayının Kültür ve Turizm Bakanlığı'na yansıdığı ve konu ile ilgilj olarak bakanbk müfettişlerinin soruşturma açtığı belirlendi. Başkanı Bahattin Yücel, bazı otellerin yöneticilerini sorumsuzlukla suçlayarak şöyle dedi: "1987 yüı Türkiye'ye yönelik talebio en çok arttığı yıl oldu. Ancak, bu talep artışına ilişkin bizim bazı kuşkulanmız vardı. Rezervasyon politikasının sagJıklı bir şekilde saptanmasını ve hizmet personelinin iyi eğitilmesini istemiştik. Yoksa, bu potansiyeli kaybedebileceğimizi belirtmiştik. tyi yöneüm bilgisi olmayan bazı tesislerin yöneticileri, 1987'deki bu talep artışını göremedfler ve aşın kâr güdüsii ile kapasitelerinin çok iistünde rezervasyon kabul ettiler. Şimdi rezervasyon talepleri gerçekleşme aşamasına gelince işin ciddiyetini aniadtlar. Böylece çifte rezervasyon olayı da açıga çıkmaya başladı. Birkaç beceriksiz tesis yöneticisinden hareketle yarattığunız turizm potansiyelini kendi elimizle ortadan kaldırmayalım. Bakanlıgın uzmanraüfettişleri,bu tür tesisleri hızla tarasınlar ve fazla kapasiteyi başka yerlerde konaklatacak imkânlan hep beraber arayalım. 1985'te çifte rezervasyon >apan iki tesisin yaptıklan yanlanna kâr kaldığı için 198Tde bunu yapanlar ağır bir şekilde cezalandınlsınlar." (Arkası 15. Sayfada) TAKVIM 15 NİSAN 1987 Imsak: 4.47 Güneş: 6.19 öğle: 13.09 tkindi: 16.51 Akşam: 19.49 Yatsı: 21.15 Uydu aracılığı AIDS A merikan Ulusal Sağlık Jrm. Enstitüsü Alerji ve Bulaşıcı Hastahklar Bölüm Müdürü Dr. Anthony Fauci Amerika'da da bugün 12 milyon kişinin AIDS viru'sü taşıdığım ve 1991 yılına doğru bunların arasmdan 270.000'inin kurtulamayacak şekilde AIDS olacağını belirtti. Aralarında 5 Türk'iin de bulunduğu Avrupalı doktorlarm sorularmı uydu aracılığıyla yanıtlayan Fauci yaklaşık bir hesapla Orta Afrika'da 10 milyonlarca kişinin AIDS virüsü taşıyabileceğini belirtti. AIDS virüsüne karşı geliştirilmesi tasarlanan aşımn şimdi bulunsa dahi 1990'h yıllardan önce kullanılamayacağını belirten Fauci şempanzeler üzerinde yapılan denemelerin tam anlamtyla güvenilir sonuçlar vermeyeceğini söyledi. Avrupa'da yeni bir radyasyon korknsu BONN (AP) Federal Almanhükümeti.atmosferdeyüksek oranda radyasyon tespit edildiğini, bunun Sovyetler Birliği'nde meydana gelen yeni bir nükleer santral kazasından kaynaklandığından jüphe ettiklerini bildirdi. F. Alman Hüküraet Sözcüsü, konuyla ilgili olarak Moskova'dan "bilgl istcdiklcriai" açıkladık. Ancak Sovyet hükümeti, böyle bir radyasyon sızıntısının kendilerinden kaynaklandığı haberlerini yalanladı. lsveçde, ülkeüzerinde bir radyasyon bulutu görüldüğünuaçıkladı. Federal Alman Çevre Bakanlığı Sözcüsü Cbudia Conrad, geçen ay basında Alraanya ve Isveç"te yuksek oranda radyasyon tespit edildiğini, ancak bunun insan sağlığına zarar verecek düzeyde olmadığını söyledi. lsveç Milli Radyasyon Korunma Ajansı yetkililerinden Tommy Godaas, kendilerinin de yuksek orandaradyasyontespit ettiklerini belirterek, "Büvük otasılıkla bu. Sov>etler Birliğinde işçilerin bir reaktörii lemizlemeleri sırasında meydana gelen sızıntıilan ka> naklandı" dedi. Godaas aınıosterde tespit edilen radyasyonun insan sağlığına zarar verecek düzeyde olmadığını doğruladı. Sovyet Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü, Gennadi Gerasimov, basın mensuplarma konuyla ilgili bilgi verirken, "Radyasyon öicüm alellerimiz gayet iyi çaiışıyor. Sovyet toprakUn iizerinde en ufak bir radyasyon yiikselinesine raslbmadık" biçiminde konustu. (Arkası 15. Sayfada) Turizm vakfının parası var, işi yok Bakanlar Kurulu kararıyla, her yıl 100 milyon lira yardım yapılması ve vergi muafiyeti tanınması kararlaştınlan Tiırizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı'mn kasasında şimdilik 250 milyon lira bulunuyor. Bugüne dek yapılan ise turistik otellerden sadece 1700 personele, birkaç gün süreli kurslar düzenlemekle sınırlı kaldı. Haber Merkezi Kültür ve Turizm Bakanhğı Müsteşar Yardımcılığı görevinden emâkli olup, kurucuları arasında yer aldığı Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı Genel Sekreteri Adnan Özaktaş'la görüştük. Özaktaş'la görüşmemizin nedeni turizm sezonunun açılmak üzere olması ya da vakfın turizme önemli bir katkıda bulunması değil. Maksat, Özaktaş'la tanışmak ve kısa adı TUGEV olan vakfı tanımak. Çünkü TUGEV Genel Sekreteri, geçen hafta yapılan bir panelde turizmle ilgili haber yazan gazetecilerin "geri zekâlı" olduğunu söylemiş. Önce geri zekâlılığın ne olduğunu uzmanlara sorduk. Öğrendik ki; "idio" olanlar konuşma yeteneği bile edinemez, "embesil" olanlar eğitimle yemek yemesini ve giyinmesini öğrenebilir, "debil" olanlar da yardımcı metotlarla ilkokul düzeyinde eğitim görebilirmiş. Biz de Özaktaş'la konuşacak ve konuştuklannuzı yazacak düzeyde olduğumuz için "geri zekâlı" yakıştırmasını üzerimize almadan Özaktaş'tan randevu aldık. Randevu isteğimize çok sevindiler. Adnan Özaktaş, Türkçe'ye olduğu kadar tngilizce'ye de vakıf. Öyle ki, turizm sektöründe "degulation"ı gündeme getirirken, yatırımlarda "land development" anlayışını ne zaman benimseyeceğimizi merak ediyor, "fast food" zincirlerinin turizmimize ne getirip ne götüreceğini soruyor, "cost benefit" analizi yapılmasını istiyor. Zaten bu konuları vakfın yakında çıkaracağı "Tnrizm" dergisinde işleyecekmiş. Yani, özaktaş da "gazeteci" olacak... Özaktaş, paneldeki sözlerinin gazetelere yanlış yansıdığmı belirterek, eksik ve araştırma yapmadan haber yazan gazetecilerin geri zekâlı ve tembel olması gerektiğini söyledi. Sonra bir "açıklama"da daha bulundu, "Sadece basında değil, bütün mesleklerde geri zekâlılar var" dedi. Zekâ konusunu nöropsikiyatr gibi uzmanlanna bırakıp, turizm konusuna dönmeli. Ozaktaş'a göre, "Devlet, turizmde gölge etmesin yeter". Çünkü Türkiye'de turizm, Turizm Bakanlığı'na rağmen gelişiyormuş. Türkiye, turizmde belli bir yere gelecekse, bunu devletin sayesinde değil özel sektörün sayesinde gerçekleştirecekmiş. Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı'mn kurulmasındaki amaç da bürokrasiyi ortadan kaldırarak bu sektöre daha etkin hizmet götürmekmiş. Vakıf, üç yıl önce otel yöneticilerinin bir seminerindeki çay molasında kurulmuş. Müsteşar Yardımcısı sıfatıyla Adnan Özaktaş, otelcilere her şeyi devletten beklememelerini söyleyip aralannda bir dernek ya da vakıf kurmalarını önerince, çay molasındaki sohbet sırasında bu öneri ciddi bir şekilde ele alınmış. Otelcilerden oluşan kurucu üyeler, aralarında 32 milyon lira toplamışlar. 32 milyon lira ile Türk turizmi geliştirilemeyeceğine göre, yine devletin kapısını çalmışlar. Ve Bakanlar Kurulu karan ile vakfa her yıl 100 milyon lira yardım yapılması ve vergi muafiyeti tanınması kararlaştınlmış. TUGEV'in kasasında şimdilik 250 milyon lira var. Bugüne dek yapılan "iş" ise, turistik otellerden toplam 1700 personele birkaç günlük kurslarla verilen eğitim faaliyeti. Türkiye'de bugün 50 bin dolayında otel personeli olduğu düşünülürse vakıf henüz yolun basında. Ama, YÖK'le, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanhğı ile, Kültür ve Tu rizm Bakanlığı ile yuksek ve orta öğretimde turizm eğitimi konusunda katkıda bulunmak için protokoller imzalanmış. Genel Sekreter Özaktaş, otelcilik eğitimi veren okulların öğretmenlerini eğiteceklerini söyledi. Genel Sekreter Ozaktaş'a vakıftan aldığı maaşı sorduk, "vakıf sırrıdır" di>e söylemedi. Vakfı, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'ne sorduk, "Turizmde TUGEV bir soru işaretidir" yanıtım aldık. Turing Genel Müdürü Çelik Gülersoy'un TUGEV hakkındaki göruşlerini ise bir dergideki yazısından şöyle öğrendik: "Birtakın kişiler \akfm fikrini veriyor, parayı yine devlet veriyor." TUGEV'e devlet para vermekle kalmamış, Turizm Bankası'nın Galatasaray'daki işhanının üç odasını da bedava kiralamış. Lösemililer yararına konser M Ortadoğu'nun gözü Cezayir'de Pazartesi günü yapılacak toplantının baş mimarlığını Sovyetler Birliği yapıyor. Habbaş, bu toplantıya katılmak için Arafat'ın ÜrdünFKÖ anlaşmasını feshettiğini resmen ilan etmesini istiyor. CENGİZ ÇANDAR Panelde Prof. Sulhi Dönmezer, Prof. Erol Cihan, Prof. Çetin özek, TGS Genel Başkanı Oktay Kurtböke ve Uğur Mumcu söz aldı. FKÖ'nün sürgündeki parlamentosu sayılan Filistin Ulusal Konseyi'nin 18. toplantısı önümüzdeki pazartesi günü Cezayir'de başlayacak. Bu toplantının yapılabilmesi bile FKÖ'yü bir kez daha uluslararası denklemde belirli bir ağırlığa kavuşturacak. Bilindiği gibi, Filistin Ulusal Konseyinin son, yani 17. toplantısı 1984 sonlannda ÜrdUn'ün başkenti Amman1 da gerçekleşmişti. 17.toplantının sovurgulayarak, bu tasan ile kişinin fi bekleyelira" dedi. nucu, 11 Şubat 1985 ÜrdünFKÖ anProf. Dr. Erol Cihan, iki yılda hailinden değil, iradesinden dolayı celaşması olmuş ve bu anlaşma, bir yıl zalandırıldığını vurguladı. Demokra zırlanan bu ontasarıda çalışan in süreyle Ortadoğu sorununa bir ulussilerde kişilerin anayasaya uygun dü sarun takdir edilmesi gerektiğini, ger lararası konferansın toplanması araşünme zorunluluğıi bulunmadığına, çeği tek cepheyle gönnenin bilime ve cıhğıyla bir çözüm bulunması için anayasaya uygun davranma zorun mantığa aykm olduğunu bildirdi. tüm girişimlerin zeminini oluşturluluğu bulunduğuna değinen Özek, Cihan, 'Biz bu devleti çok zor bulmuştu. sözlerini şöyle sürdürdü: "1982 Ana dnk. Bu devletin lemeline dinamit Geçen yıl Ürdün Kralı Hüseyin'in, yasası demokratik değildir. 1982 atılırken, devletin seyirci kalması FKÖ lideri Yaser Arafat ile işbirliğiAnayasası'na uygun düşme zorunlu bekJenemez. Ferdi kuriarahm derne son vermesinden sonra, anlaşma lugum voktur. 1982 Anayasası, dev ken, devleti acze sokarsak, bu hukuk leti kişiye karşı koruyor. Demokra anlayışına uymaı. 142.raaddede askıya alınmış ve barış girişimi aksamıştı. silerde kişi hak ve özgürlükleri ko mokrasi) e aykın degildir. Pasif bir Ancak, son aylarda belki de Türk runmadan devletin korunması söz demoknısiden yana değiliz. Milli yakamuoyunun dikkatlerinden kaçan rarlanmızın gerektirdigi aktif bir dekonusu degildir. Düşünce açıklama son derece önemli gelişmeler, Ortamokrasiden yanayız" şeklinde özgürlüğü, demokratik bir duzenin doğu'da cereyan ediyor: konuştu. mihenk taşıdır. Düşünce açıklaraak 1. Lübnan'da Suriye desteğindeki suçlanıyorsa, oraya demokrasi deniGazetemiz yazan Ugur Mumcu, Şii EMEL ile Filistin halkı arasında lemez." öntasanyı "tasan taslağı" olarak nipatlak veren kamplar savaşı, savaş Özek, ceza yasasırun toplumda ya telendirerek, cağdaş demokrasiye, alanında parçalanmış tüm Filistinli ratılmak istenen insan modeli ile iliş hukuk ilkelerine uygun olmadığını, fraksiyonlann bir Filistinlilerarası fıkisi olduğunu, öntasarı ile herşeyin ancak anayasaya uygun olduğunu, ili birlik oluşturmasını sağladı. yasaklandığını belirterek, "Dünya bu anayasa ile AET'ye girmenin 2. Kamplar savaşı, SuriyeLibya ya at gözüyle bakan, kafası çabşma mümkun olmadığını belirtti. Mumilişkilerinin arasını açtı. cu, öntasanda kacakçılık, işkence giyan insan yaratümak isleniyor. Öz3. Sovyetler Birliği ve geri planda bi suçlann cezasımn hafifletildiğine, gür düşünce. tabiatıyla bu modele Cezayir, Ortadoğu sorunun ele alınaKahramanmaraş, MHP gibi davalagöre yasadısıdır. Ceza kanunu için cağı BM Guvenlik Konseyi'nin beş 20 yıl daha bekleyelim, gerçekten de ra kolaylık sağlandığına değinerek, daimi üyesinin gözetiminde bir ulusher türlü olasılığın suç kapsamına mokratik olduğumuz. insanlann dıilararası konferans toplanması için şüncesinden korkmadığımız zamanı (Arkası 15. Sayfada) yoğun calışmalara giriştiler. Taraflar, bir yandan 1ilistinliler arasında birlik sağlanması için çaba harcalarken, bir yandan da Suriye üzerinde bu olanağın gerçekleştirilebilmesi için baskı uyguladılar. 4. tsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres. başka bir doğrultuda, ama aynı amaçla, yani bir uluslarası konferans toplanabilmesi yönünde yoğun bir diplomatik faaliyete girişti. Peres, bu uğurda Başbakan İzak Şamir ile koalisyonu bozmayı bile göze aldığınj gösteriyor. 5. AET, ilk kez uluslararası konferans fikrini destekleyen bir bildiri yayımlayarak diplomatik sürece dahil oldu. 6. ABD, uluslararası konferansa karşı itirazlanm kaldırdı. Ürdün, ABD ile Suriye arasında bu konuda "postacılık" görevi üstlendi. ABDnin bu tutum değişikliğinde, İrangate ertesinde Reagan yönetiminin za>ıflaması rol oynadı. 7. tsrail Ue Sovyetler Birliği arasında, sonuncusu geçen hafta Roma'da Sosyalist Enternasyonal toplantısı sırasında Şimon Peres'in iki Sovyet yetkilisi Ue görüşmesiyle gerçekleşen temaslar başladı. 8. Peres ve Abba Eban gibi tsrail yetkilileri, FKÖ üyesi olmayan, ama Arafat yanlısı olduğu bilinen Batı Yakalı ve Gazzeli Filistinli ileri gelenlerle görüşmeler başlattılar. Bu oluşumun son halkası, Filistin camiasının düşman kutuplanmn hafta sonunda Cezayir'de bir araya gelmeleri oldu. Yaser Arafat ile "yasal ana muhalefet lideri" George Habbaş görüşürlerken, .Arafat'ın "yasadışı başmuhalifi", hatta can düşma(Arkası 15. Savfada) FKÖ'nün sürgündeki parlamentosu toplanıyor agazin Servisi Franstz şarkıcı Jean Manson, Lösemili Çocuklar Vakfı yararına bir konser verdi. Etap Marmara Oteli Balo Salonu 'nda düzenlenen konsere İstanbul Valisi Nevzat Ayaz, Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan da katıldılar. Konserden elde edilen yaklaşık 10 milyon liralık gelirin lösemili çocuklar için harcanacağı biidirildi. Demirkent: Özal, Aktaş olayına duyarsız ~T\ iyarbakır (Cumhuriyet) MJ İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent, "tsmail Özdağlar olayında Anayasa Mahkemesi üyelerini tek tek ziyaret eden Başbakan Turgut Özal'ın Eminönü Belediye Başkanı Aktaş olayında aynı duyarlılığı göstermediğini" söyledi. Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeü'nce düzenlenen "Basının Sorunları ve Sorumluluklan" konulu sempozyumun son gününde konuşan Nezih Demirkent, sempozyumun çok yararlı olduğunu ve Güneydoğu Anadolu basınınm çok güçlendiğini belirtti. Kumar makinesine sınırlama Haber Merkezi Oyun makineleri kurulması ve işletilmesine sınırlama getirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nm Resmi Gazete1 nin dünkü sayısmda yer alan talih oyunları yönetmelik değişikliğine göre, oyun makineleri işletmeleri en az 1000 yatakh ve 5 yıldulı oteller ile, en az 1500 yatakh 1. sınıf tatil köylerinde kurulabilecek ve işletilecek. Yönetmeliğe göre, halen açık bulunan 26 otel kumarhanesi, faaliyetlerini sürdürebilecek. a.alnın Kültür ve Turizm Bakanljğı yetkililerine dayanarak verdiği habere göre, Türkiye'de halen 1000 yatakh 5 yıldızlı otel ile 1500 yatakh 1. sınıf tatil köyü bulunmuyor. Yönetmelik, öncelikle yeni kurulacak kumarhaneleri önlemeyi amaçlıyor. Daha önce açılmış bulunan otel kumarhanelerinin bu izinleri "kazanılmış hak" kabul ediliyor. Ancak yetkililer, halen var olan kumarhaneler için bazı önlemler düşünüldüğünü, bu önlemlerin kısa süre içinde açıklanacağını bildirdiler. Türkiye'de halen faaliyet gösteren turizm belgeli otel kumarhaneleri şunlar: İstanbul: Hilton, Etap Marmara, Dedeman, Büyük Sürmeli. Büyük Tarabya, Maçka, Çınar, Olcay ve Hotel Marin. Ankara: Etap Altınel, Büyük Ankara, Ankara Dede.nan. İzmir: Büyük Efes, Altınyunus, Turban Çeşme. Adana: Büyük Sürmeli. Bursa: Grand Yazıcı, Çelik Palas, Liudag. Antalya: Talya, Kulüp Sera, tncekum, Alantur. Muğla: Torba Tatil Köyü, Hotel Lidya. Aydın: kuştur Tatil Köyü. Türk Ceza Kanunu Öntasansı ve Basın Paneli 'Bu Anayasa Ue AETye girümez öntasanyı hazırlayan komisyonun başkanı Prof.Dr. Sulhi Dönmezer, panelde yaptığı konuşmada, "Anayasa değiştiği zaman, Türk Ceza Yasası içindeki maddeleri de kaldırır, atarsımz" dedi. İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Sendikası tarafından düzenlenen panelde "Türk Ceza Kanunu Öntasansı ve Basın" konusu tartışıldı. öntasarıyı hazırlayan komisyon başkanı Prof. Dr. Sulhi Dönmezer ile Prof. Dr. Erol Cihan tasanyı savunurken, Prof. Dr. Çetin Özek ve gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, Ceza Yasası'nda değişiklik yapılması için 20 yıl daha beklenmesi gerektiğine değinerek, "Gerçekten demokrat olduğu ve insanlann diişünmesinden korkulmadığı bir dönemde" değişikliğin yapılması gerektiğini söylediler. TGS tarafından Gazeteciler Cemiyeti toplantı salonunda düzenlenen panelin açış konuşmasını yapan TGS Genel Başkanı Oktay Kurtböke, Ceza Yasası tasarısının basın hayatına getirdiği yeni koşullan tartışmak için bu panelin düzenlendiğini belirtti. Kurtböke, basın ve fikir yaşamı bakıraından Türkiye ile demokratik Batı Ulkeleri arasında bir aynmın bulunduğuna, Türkiye'yi ikinci sınıf ülke durumuna düşüren ceza maddelerinin açıklıkla ve iyi niyetle eleştirisinin yapılmasımn zamanının geldiğine değinen Kurtböke şunları söyledi: "Türk halkı, ikinci sınıf bir demokrasiye, Türk devleti Avrupa Konseyi'nde ikinci sınıf üyeliğe lâyık göhileraez. Türk yurttaşımn her türlü ozgurluğü kullanabilecek bir düzeyde olduğunu reddetmek halkımıza hakarel sa\ılmalıdır. Fikir ozgürlüğü, basın için, havadaki oksijen gibidir, toplum için demokrasinin ilk koşuludur." Gazeteci Naü Cüreli'nin yöneltiği panelde ilk konuşan öntasanyı hazırlayan komisyonun başkanı Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, her öntasarı gibi, bu tasarınn da gelişmeye muhtaç olduğunu belirterek, "Hiç kimsenin basın hürriyetini, hiç olmazsa mevcut hale rağmen daha da sıkıştırmaya h>kkı voktur" dedi. Dönmezer, ontasarıda yer alan maddeleri açıklayarak, TCY'deyer alan 141, 142 ve 163. maddelerie ilgili olarak şunları söyledi: "Bu maddeleri ya kabul edersin, ya etmezsin. Kabul edildiğinde de böyle olur. Bu maddelerin ortadan kaldınlması, bir siyasi karar meselesidir. Bugün yürürlükteki anayasa 141.. 142 ve 163. maddelerin konulmasını emrediyor. Devlet tarafından teşkil edilen bir komisvon da, anayasayı gozonünde bulundurmayacak da neyi bulunduracak? Anayasa değiştiği zaman TCV içindeki maddeleri de kaldırır, atarsımz." Dönmezer. bir eleştiri yapıldığı zaman değişikliğin nasıl yapılması gerektiğinin söylenmesi gerektiğine değinerek, öntasannın, 2 yıllık bir çalışma sonucu hazırlandığını, böyle bir çalışma sonuca varmadığı zaman, yenisinin ancak 20 yıl sonra yapılabileceğini belirtti. Prof. Dr. Çetin Özek ise öntasannın anayasaya uygun olduğunu 9 Yazar Rene Hardy öldü \fiort (a.a.) Ikincî 1 Y Dünya Savaşı Fransası'nm üzerinde en çok tartışılan simalarından biri olan yazar Rene Hardy 75 yaşında öldü. Rene Hardy, savaş sırasında Fransız direnişinin önde gelen isimlerinden Jean Moulin'i Gestapoya ele vermekle suçlanmıştı. Fener Patrikhanesi A tina (OM.) 19 XX nisandaki Paskalya Bayramı dolayısıyla Atina'ya gelen Fener Patrikhanesi'nden iki din adamı, eğitim ve Dinişleri Bakanı Andonis Tricis ile görüştü. Görüşmede, Yunan Ortodoks Kilisesi ile Papandreu hükümeti arasındaki anlaşmazlık ve Yunan kilisesinin otonom siatüsümi tefkedip, İstanbul Fener Paıhkhanesine bağlanması konularırjın ele alındığı haber verildi. ABD yönetimi Türkiye'nin hoşnutsuzliıgundan habersiz TANJU AKERSON WASHINGTON ABD Kongresi'nde dış yardımla ilgili olumsuz gelişmeler üzerine, Türk hükümetinde beliren hoşnutsuzluk, Washington'a üsler anlaşmasındaki anlaşmazhk hükümlerini işleten resmi bir talep şeklinde yansıtılmadı... Nitekim Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Türk hükümetinin üsler anlaşması ile ilgili son tavrı konusunda hiçbir bilgisi olmadığını söyledi... "Türk hükümeti, üsler anlaşmasının uygulanması ile ilgili hoşnutsuzluğunu açıklamış bulunuyor... SEIA'ya göre, bir anlaşmazlık halinde taraflar acil göriışmelere başlama talebinde bulunuyorlar... Sizce bu aşamada bu tür acil görüşmeler gerekli midir?" şeklinde yönelttiğimiz soruya, dışişleri sözcüsü, TürkABD üsler anlaşması ile ilgili gelişmeler konusunda hiçbir bilgisi olmadığı, bu yüzden yardımcı olamayacağı yanıtım verdi. Daha sonra bu konuda görüşüne başvurduğumuz adının açıklanmasını istemeyen bir dışişleri yetkilisi, Türkiye'nin hoşnutsuzluğu ile ilgili olarak Türk masasında hiçbir görüşme yapılmadığını, ortada SEİA ile ilgili bir sorun havası bulunmadığım belirtti. Türkiye ile ABD arasında imzalanan Savunma ve Ekonomik lşbirliği Anlaşmasının yedinci maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü hükümlerine göre anlaşmanın yorumu ya da uygulanması üzerinde (Arkası 15. Savfada) İsîanbulGöreme kampanyası A nkara (a.a.) JT\ USESCO tarafından ilki 1983 'te düzenlenen ' 'İstan bul Göreme Kampanyası" çerçevesinde yer alan "Uluslararası Gazeteciler Semineri", 22 nisan çarşamba günü İstanbul da törenle başlayacak. SHP Genel Başkanı Inönü: SEİA konusunda OzaPın peşindeyiz 9. Sayfada »
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle