Katalog

12 NtSAN 1987 HABERLER CUMHURİYET/9 TKT'ye tepki nkara (anka) TRT'nin 19.00 haber bülteninde Başbakan Turgut özal ve 7 bakanın yaptığı açıklamalar ya da katıldıklan toplantılardaki konuşmaların "peş pese" sıralanması tepkiyle karşüandı. ANKA'yı 19.00 haber bültenini dinledikten sonra arayan yurttaşlar, tepkilerini dile getirirlerken, "Biz Türkiye'de ve dünyada olup bitenlerden haberdar olmak için TRT'ye ücret ödüyoruz, vergi veriyoruz. Yoksa propaganda aracı taşıyan resmi demeçleri dinlemek için değil" dediler. SHP Genet Başkan Yardımcısı Barış Can da bu konudaki tepkisini "TRT başını kuma sokan devekuşu gibi halkın haber alma özgürlüğünü hiçe sayıyor." şeklinde dilegetirdi. ANAP Seçim Işleri Genel Başkan Yardımcısı tbrahim Özdemir: 'Iktidar olanaklannı kııllaımıaııiLz doğaklır ÖZDEMİR'DEIS SEÇtM POLİTİKASI Haziranda yapılacak seçimlere fevkalade önem veriyoruz. Seçim yapılacak yerden talep gelecektir. Ben hepsi ile ayrı ayrı ilgileniyorum. Hizmetle alakalı taleplerin hepsini yerine getirmeye, memnun etmeye çalışacağız. tktidar imkânlarını kullanmayalım mı? Bunları kullanmamız gayet doğaldır. Seçim yatınmlarını hızlandırdık... şartlarında çalışmıyoruz ki. Genel seçimin şartlan ile yerel seçimin şartlan değişiktir. Siz bu kadar önem verirseniz, muhalefet partileri bu seçim sonuçlannı genel seçim gibi yonımlamaya hak kazanmaz mı? ÖZDEMİR Muhalefetin ne dediği bizi enterese etmiyor. Bizim için seçim sonucu mühimdir. Ama seçimlerin sonucunu vatandaş tayin eder. Biz vatandaşa nasıl hitap etmek gerekiyorsa onu yapmak istiyoruz. Biz gerekeni yapanz, vatandaşın oyuna ipotek koyamayız. AHMET TA,\ GUI\LERII% KOPIGU : "Hünsaı Müşkil" ah ne müşkül Efendim "konu" daha önce de gündeme getirilmişti. Ama önceki gün ODTÜ'de düzenlenen ve Semih Günver gibi emekli büyükelçi ve Turhan Fırat gibi Dışişleri Bakanlığı üst kademe yetkililerinin katıldığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne "bireysel başvuru hakkı" ile ilgili panelde de aynı "konu" dinleyiciler arasında söz konusu edildi. Ancak bahçedeki öğrenci yemek boykotunun hır gürü yüzünden "konu" panelcilere yansıtılamadı. "Konu" dediğimiz "çift cinsiyet". Malum sahne ve perde sanatçımızın su yüzüne çıkarttığı konu, kostak da olsa, yürümeye başlayan genç demokrasimizin ense kökünde maalesef bir sivilce teşkil ediyor. Aslında çift cinsiyet konusu, tıbbın ilerlemesi, hormon tedavi yöntemlerinin gelişmesi veya magazin haberciliğinin manşet açlığı nedeni ile ortaya çıkmış değildir. İlk çağlardan beri "çift cinsiyet" konusunun gündemde olduğunu Milli Gazete refikimizin yazaıianndan Mustafa Özdamar'dan oğrendik. Ozdamar, çift cinsiyet konusunun İslam hukukunda da her yönü ile irdelendiğini belirterek şunlan yazıyor: "İslam hukukunda kendisinde hem erkeklik hem de dişilik organı bulunanlara çift cınsiyetli, hünsa deniliyor. Bu durumdakilerin erkeklik ya da kadınhklarına karar verebilmenin çeşitli yolları vardır. Hünsa, eğer erkeklik organıyla idrar yapıyor, erkekler gibi şehvetleniyor, ihtilam oluyor, sakal bıyığı çıkıyor, kadınlara ilgi duyup onlarla ilişkiye giriyorsa, erkek muamelesi görür. Tersine kadınlık organından işiyor, aybaşı görüyor, göğüsleri gelişiyor, erkeklere karşı ilgi duyarak ilişkiye giriyorsa o zaman İslam hukukunda kadın olarak muamele görür." Yazı tabii ki, burada bitmiyor. Hünsa ya iki organından da çiş ederse? Buna da yanıt hazır: "İdrar hangi organından önce gelirse. ona itibar olunur." Böylece durumu anlayıp, meseleyi çözmüş olduğunuzu sanırsanız yanılırsınız. Çünkü çişiniz aynı anda iki organdan birden gelirse ne olacak? Bunun da yanıtı var: "İşte o zaman ortaya bir hünsai müşkil meselesi çıkar. İmameyn'e göre hangisinden daha çok gelirse ona itibar edilir. Fakat Imamı Azam'a göre bunun hiç önemi yoktur. Zira idrarın birinden az ya da çok gelmesi, kanalların ebadı ile ilgılidir." Yazı burada bitmiyor. Ancak doyurucu yanıt da verilmiyor: Çünkü fmamı Azam, Imameyn'in "Hangisinden çok gelmesine bakılır" görüşüne katılmıyor. Kaldı ki İmameyn'e inansak bile diyelim ki "her ikisinden de aynı miktarda geliyor". Bu durumda ne yapılır? Bu konuda yazar bir fikir vermediği için işi laubaliliğe vurmak ve "İki organ arasında yazı tura atılır. Kazanan taraf istediği gibi işemesini sürdürürken, diğeri şehir kanalizasyonuna bağlanır" demek mümkün. Ama bu bir çıkar yol değildir. Müşkülün çözülmesi gereklidir. Madem ki modern gelişmeler, çağdaş hukuk anlayışı "bireysel başvuru hakkı"nı yurttaşlara bağışlamıştır. 1300 küsur yıldır bu işin sürüncemede kalmış olması yeter. Artık "iki arada bir deredekilerin" Avrupa mahkemelerine yönelmelerinin zamanı gelmıştir. Yoksa bu ışe de "laubalilik" egemen olacaktır. Çamuru boğma yılı / stanbul (a. a.) Fatih Belediyesi Mensuplan Konut Yapı Kooperatifı inşaatı ile Silivrikapı Olimpik Spor Kompleksi'nin temeli atıldı. Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan törende yaptığı konuşmada, 1987 yılını "çamuru boğma yılı" ilan etti. FARUK BİLDİRİCt ANKARA ANAP Seçim Işleri Genel Başkan Yardımcısı tbrahim Özdemir, 7 haziranda 84 belediyede yapılacak seçime "fevkalade önem verdiklerini" söyledi. Bu belediyelere götürülen hizmetin hızlandırıldığını ve "daha fazla imkân götürülmesine çalışıldığım" söyleyen Özdemir, iktidar olmanın olanaklarının kullanılmasının doğal olduğunu savundu. İbrahim Özdemir, seçimlerl£ ilgili bölge toplantılarından dördüncüsünün Isparta'da 10 nisanda düzenleneceğini kaydetti. "Biz bu seçimlere fevkalade önem veriyoruz ve ona göre çalışıyoruz" dedi. Özdemir'e yönelttiğimiz sorular ile yanıtları şöyle: " Seçmen sayısı 80 bin civannda olan bir seçime neden bu kadar önem veriyorsunuz? I Ceza Yasası ve Basın Paneli TTaber Merkezi Jn Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türk Ceza Yasası öntasarısı'nın basını etkileme konusunun ele alınacağı bir panel düzenledi. Salı günü Gazeteciler Cemiyeti konferans salonunda TGS Genel Başkanı Oktay Kurtböke'nin açış konuşması ile başlayacak paneli Nail Güreli yönetecek. Panele, tasarıyı hazırlayan komisyonun başkanı Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, Prof. Dr. Erol Cihan, Prof. Dr. Çetin özek ve gazeteciyazar Uğur Mumcu katılacak. KKTC'de miting T efkoşa (Cumhuriyet) x ^ Cumhuriyetçi Türk Partisi, Toplumcu Kurtuluş Partisi ve Atılıma Halk Partisi'nin oluşturduğu "Demokratik Birlik"in, Lefkoşa 'da düzenlediği "demokrasi mitingi" ilgi gördü. Seçim öncesi olmamasma karşın KKTC'nin her bölgesinden gelen dört bini aşkm halk topluluğu, "Yüksek faizlere paydos ve zamlann önlenmesi" yönünde slogan attı. "Yaşasın demokratik birlik", "Mutluluğumuz demokrasilerdedir'' Gül'ün tazminat davası i amsun (OJL) Samsun Belediye Başkanı Kemal Vehbi Gül, mahkemelik olduğu "Türkkanı Gazetesi"nin basımını gerçekleştiren Daily Nevvs matbaası sahibi llhan Çevik hakkında 200 bin liralık maddi, 20 milyon liralık da manevi tazminat davası açtı. Gül, Türkkanı Gazetesi'nin sahibi Mustafa Uysal ile Sorumlu Yazı Işleri Müdürü Yaşar Uysal hakkında hakaret davası açmıştı. Mustafa Uysal 23 ay 10 gün, Yaşar Uysal da 7 ay 5 gün hapis cezasına çarptırtlmıştı. Gül, Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin bu kararı üzerine, "Türkkam Gazetesi"nin basımımn yapıldığı Daily News matbaasımn sahibi llhan Çevik'in de suça katıldığını One sürerek, maddi ve manevi tazminat davası açtığını bildirdi. Acaba genel seçimleri erke Yerel seçimlerin sonuçları ne almak gibi bir diişünceniz var ÖZDEMİR Seçimin büyünın genel seçimle kıyaslanamaya da bu yerel seçimleri hazııiık olağü kuçüğü olmaz. Küçük seçimi rak mı degeriendiriyorsunuz? kazanamayan büyük seçimi hiç cağını savunuyordunuz. Bu kaÖZDEMİR Bize göre erken kazanamaz. Bütün seçimlere ay dar önem verirseniz bu seçimleseçim maddeten mümkün değilnı ehemmiyeti vermek zorunda rin sonuçları öyle yorumlanmaz dir. Hem 84 yerde yapılacak seyız. Bu bizim vatandaşlara saygı mı? çim var, sonra büyük kongremiz duyduğumuz aniamına da geliÖZDEMİR Bu duşüncemiz var, ardından bütçe görüşmeleri yor. Oyları kutsaldır. değişmiş değil. Biz genel seçim var. Sonra da zaten kış geliyor. Kaldı ki, erken seçimi gerektirecek bir durum yok. Seçimler çalışmadan kazanılmaz. Muhalefet de laf ebeliği yapmak yerine çahşsın. Sayın Başbakan 1988'deki seçimlerin bu yılki çalışmayla kazanılacağını söyledi. Bu, belediyelere de bir talimat olarak algılanabilir mi? luklar omuzlannda olacak. Ça eserlerin asıl yerlerine konmasıBARIŞ KUDAR ÖZDEMİR Tabii seçimlenı istedi. Kazıların 1914 yıhnda ba göstennezsek o omuzlar o re beş kala çahşmaya başlanıldurdurulduğunu öğrenen Evren SALİHLİ Cumhurbaşkanı ağırlıgı çekemeyecek. maz. Belediyelere aynca bir taşöyle konuştu: Kenan Evren Ege gezisinin üçünlimata gerek yok ki. Zaten sıkı SSK huzurevinde de incelemelercü gününde de öğrencilere, mutde bulunan Evren daha sonra "Burada eser kalmamış. Bak çalışmaları gerek. Başbakan bu laka yabancı dil bilmeleri gereği Sart harabelerine geçti. Sart sanıza İngilizler taşlan kaldır talimatını sürekli veriyor. üzerinde durarak, "Çaba gösterMustafa köyü muhtarı Ali Rıza makta kullandıklan vinci bura Seçim yapılacak olan 84 yömezsek çağdaş ülkeler düzeyine Akbaş'ı buldurarak, köyün Sart da bırakmışlar. Kimbilir neler reyle ilgili olarak size gelen istekçıkamayız. Çocuklanmızı 21. as Mahmut köyü ile birleşerek ilçe götiirmüşler. Bunlar Abdülha ler oluyor mu? ra hazırlamalıyız" dedi. olması için çaba harçamasını ismit zamanında oimuş. O zaman ÖZDEMİR Oluyor tabii. Evren Alaşehir'den dün sabah tedi. Vali Rafet Üçelli'ye de bu eserleri İngilizler 'gölürmek Ben onların hepsi ile ayrı ayrı ilhelikopterle Salihli'ye geçti. Bu muhtara yardımcı olması için için izin istemişler, o da, 'bizde gileniyorum. Hepimiz ıneşgul rada eşi Sekine Evren adına açı emir verdi. Coşkulu bir yurttaş taş çok' deyip izin venniş. Ya oFuyoruz. Gayet tabii ki seçim lan Anadolu lisesini gezdi, oku topluluğu ile harabeleri gezen nındakiler bunlann çok kıymetli yapılan yerlerden bize birtakım lun balkonundan bahçede topla Evren, burada eğitim yapmakta eserier olduğunu söyJeyince, 'öy talepler gelecektir. Biz de elimiznan yurttaşlara kısa bir konuş olan turist rehberleri, turist ve leyse geri getirsinler' demiş. deki imkânlarla onlan yerine gema yapan Evren, dil öğrenimi yurttaşlarla sohbet etti. Küçük Ama giden gitmiş." tirmeye ve memnun etmeye çalıüzerinde durdu, Özetle şunlan bir kızla sohbet eden Evren, kıÖğleden sonra helikopterle Iz şacağız. Yapabileceğimiz şeyleri söyledi: zın okula gitmediğini öğrenince mir'e geçen Evren, özel idareye programı bozmadan, aşırı olmayarundaki ihtiyar kadına, "Sizi ait Balçova Kaplıcaları ile turis mak kaydıyla, makui olmak şar"Nasıl ki kart agaç eğilraezse okutmadılar değil mi? Öyleyse tik tesisleri gezdi. lzmir'in içme tıyla hizmetle alakalı taleplerin lisan çocuk yaşlarda ögreniliyor. bunları okutun" dedi. Sart ha suyunun bir bölümünün karşı hepsini yerine getirmeye gayret Sonra lisan öğrenmek zorlaşırabelerindeki sinagogda haham landığı Balçova Cengiz Saran edeceğiz. yor. Evlatlarunızın iyi yelişmesi ların toplandığı alanda berabeiçin çok çaba gostermeliyiz. KenBarajı'nda incelemelerde bulun Ne tiir istekler geliyor? rindekilerle anı fotoğrafı çekti du. Geceyi Izmir'de geçiren dilerini 21. asra hazırlamalıyız. ORALARA BİRAZ DAHA ren Evren, çalışmalar tamamlanBu yavrular ilerde görevi bizden Cumhurbaşkanı Kenan Evren, dıktan sonra müzede bulunan ÖZDEMİR Telefon, yol, teslim alacaklar. Ağır sorumlubugün Ankara'ya dönecek. elektrikle ilgili istekler geliyor. Programraksatmadan yetişebildiğimiz ölçüde onlara cevap vermeye çalışacağız. Bu yörelere giden hizmetin hızlandırıldığını söyleyebilir miyiz? ÖZDEMİR Tabii, normal dozun içerisinde düşünmemek lazım. Oralara biraz daha, yani imkânlar içerisinde imkân vermeye çalışırız. tktidar partisi olarak gayet tabii bizim hizmet açısından avantajımız vardır. Biz vatandaşa hizmet vaat ettiğimiz ivin iktidar olduk zaten. 'Siz iktidarken bunları niye yerine getirmediniz' eleştirilerine karşı böylece şimdıden cevabımızı vermiş oluyoruz. Muhalefet tabii iddia edecek, 'İktidar olmanın olanaklannı kullanıyorlar' diye. Biz de diyoruz ki; bunun imkânlarını kullanmayalım mı? Bu gayet doğaldır. Ama programları aksatmadan yapılması şartıyla. Başka yerlerde aksamalar kesin9 likle olmayacaktır. Eminim ilerVakfinm, birincikuruhisyüdönümü nedeniyU Atatürk Kütiür Merkeu'ndedüzenlediği "Yaraücı Türk Kadı de de 'Başka ilçelerden bizdeki nmdanEsmtüer"sergisidünsonaerdLKaparuştan önce sergiye katüan tüm sanatçtiara vakfm başkanı Sentra araçlar alındı, seçim yapılacak öztdtarafmdanbireronurpkketiverüdL Törene tstmbul VatisiNevzatAyaz, Anakent Belediye Başkanı Bed yere götiiriildü' türünden iddialar da çıkabilir. Biz bu laflara TtttinDakm,vahfüyeleriv*sanatçuarmy<mısmıaralanndaSakıpSabaTiav damkındakatüdüar.8nisantarihmdeaçüanvedört gün süren "Yaratıcı Türk Kadmından Esintüer" sergisine bakmadan ne yapmamız gerekiyüzüaskmsanatçı, çeşüliürünleriylekatılmış ancak yer darlığınedeniylebunlardanyabuzca[bir kısmının, ulu yorsa, o çerçeve içerisinde çalışırız!' sal\^uluslaranwyansmalardad^almışolanlarmyapalansergüenmiştL(Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) Evren: Çocuklanmızı 21. asra hazırlayuhm ŞAK İLE ŞIK ŞIK Gözlerinde gözlükler, parmağında yüzükler, oy sana dolanayım, oy oy Eminönü'ne. TIRNAK Duman ve iman Özal, Medtste muhalefet kuüsine geldi. Bir süre oturdu. MiltetvekiHeri cevresini sardtlar. özal saglıg*na kavuşmuştu ama, Houston'un ve oradaki günlerinin etkisinden kurtulamamı^ı. Konu sağbktı. SHP'fi Bahriye Üçok, ABD dahil birçok Olkede sigaraya karşı savaş açridığınt söyledi. DYP'Ii Ali İhsan Elgin sordu: Siz de sigaraya karşı savaşı düşünmüyor musunuz? Başbakan, o artık ezberlediğimiz "ferahfeza uslubu" ile boynunu hafifçe egip, sağdan sola soldan sağa bir nazar etti: Valla dedi, biz sigaradan para kazanıyoruz. Sigara iyi değil. Hele toptu yerlerde içince çok rahatsız edici. Ben de ictim. Ama sekiz senedir içmiyorum. Şimdi başkatan içince doğrusu bu ki çok rahatsız oiuyorum. Ama ne yapalım, para kazanıyoruz... \birum yok... Devesellik DTGF Kütüphanesi'nden yazma tarihi eserier yok olmuş. Buna öğrenciler "deve edilmiş" diyorlar. Gerçekten de olay, devenin endamı qibi: Önce "Kuranı Kerim"leri "cebellezi" edenler, yüzü maskeli, eli maymuncuklu dızdızcılar değil, fakültenin hocaları imiş. Sonra, bu işi ortaya koyan rapora göre yazma Kuran, 5. yüzyıla aitmiş. Islamiyet, 7. yüzyılda ortaya çıktığına göre kaybolan Kuran'ı Kerim "taşra baskısı" herhalde... PrimMirim Milletvekilim Bahar yüzünden mi nedir, Mecliste değil çoğunluk, azınlık bile sağlamak zortaşıyor. Milletvekillertni Meclise çekmek için "prim" bile uygulanacak. Prim dış seyahat biçiminde olacak. Dış seyahat ise yolluk demek. Yani para. İşin ucunda para ve gezmek olunca da, değil Meclisi stadyumları bile doldurmak işten değil. Milletvekillerimiz bir yabancı ülke hasreti ile yanıp tutuşuyor. Hatta bu yüzden ilkeyi prensibi bir yana bırakıp inanmadıkları siyasal kadronun içine atıyoriar kendilerini. Amaç, komisyon üyesi olup Avrupa gezmek. Her tanrının günü milletvekillerinden onbeşi gidip ondördü dönüyor. İşte bu hafta sonu itibarı ile Misakı Milli sınırlan dışında bulunan milletvekillerimiz: ANAP: Halil Şıvgın (ABD), Arif Şevket Bilgin, Rıfkı Yaylalı, Mehmet Bahçeci (Japonya), ismet Ergül, Nihat Akpak (Libya), Ali Bozer (Danimarka), DYP: Ytlmaz Erdem (Japonya), Mahmut Altunakar, İskender Cenap Ege, Feyzullah Yıldırır (Libya), DSP: Halil İbrahim Karal, Nuri Korkmaz (ABD), Arsan Savaş Arpacıoğlu, Salih Alcan (Japonya), Şükrü Babacan (Libya), SHP: Paşa Sarıoğlu (ABD), Yılmaz önen (Japonya), Erdal Inönü, Enver Özcan (Romaİtalya), Bağımsızlar: Şükrü Yüzbaştoğlu, Onural Şeref Bozkurt, Günseli Özkaya (Libya). 'Yaratıcı Türk uuUm EsintUer Vehbi GüVün açıklaması Çok değerli gazetenizin 20 Ocak 1987 tarihli nüshasında şahsuna atfen bir haber yayımlanmıştır. Cumhuriyet Gazetesi'nin dürüst haber vermedeki geleneğini ve fikir hürriyetine bağlıhğını takdirle kabul eden bir kimseyim. UBA Ajansı'nın bültenine dayanılarak verilmiş olan haberde: a "Ama devletin en başından en aşağısına kadar cahilcühelâ takımı, bilmedikleri konuda lutup ahkâm kesiyoriar..." b "En cahil Neron'un zamanında bile bu göriilmemiştir.." c "Kadınlann başörtiisiiyle uğraşmanın sapıklık olduğu" cümlesi yer almaktadır. "Sayu bulandınp balık avlamak isteyen" bazı kimselerin Sayın Devlet Başkaru'm aleyhime yönlendirme gayretleri iki yılı aşkm bir zamandan beri ısrarlı şekilde sürdürülmektedir. Ancak Türkiye'de adil mahkemeler vardır ve hukukun üstünlüğü esastır. Bu açıklamamın gazetenizin aynı sayfasında yayımlanmasıru saygılanmla istirham eder; başanlar dilerim. Kemal Vehbi GülSamsun Belediye Başkanı TVRKİYENİN BUZDOLABI &ARCEUK ARÇELİK KARTPOSTALIN DİLİ İLE ALACAĞINIZ BUZDOLABININ "SAHİBİ" VAR MI? Morkası denenmiş mi? Garantisi gerçek mi? Servisi yaygın mı? Buzdolobı alırken bu sorulara cevap isteyin. Türkiye'de gönül rahatlığıyla alacoğınız buzdolabi Arçelik'tir. Çünkü herArçelik buzdolabının arkasında 30 yıllık Arçelik deneyimi, yurt sothında yaygın, ehîiyetli Arcelik sen/isi vardır. EMİN GİTSE DE KARTI VAR işbu kartpostal Dersaadet şetıri emini tarafından ve de köprünün Eminönü tarafından "her ihtimale karşı" 1912 yıhnda resmettirilmiştir. Bu "ihtimal" Eminönü de dahil olmak uzere şehrin emin olmayan ellere geçebileceği, köprünün bile yerinde yeller estirilebileceği ve "Hiç olmazsa kart kalır" keyfiyetidir ki şehremini hazretlerinin aklına gelen bu ihtimalin muhkem ve muhtemel bir ihtimal olduğunu bugünün, yani tam 75 yıi sonrasının gazetelerinin 1. saytaları ortaya koymaktadır. (KartpostaMkrt Arşhr) ANAP'ın siyaset sofrası ANAP'ın iki Kırıkkalelisi Halil Şıvgın ile Alpaslan Pehlivanlı, kıran kırana bir güreşe giriştiler. "pehlivan" demekti. 5 bin pehlivan ise Pehlivanlı'nın değil defterini, minderini bile dürmeye yeterdi. Sıra il yönetiminde idi. AnYeni Genel Sekreter Yardımcısı Pehlivanlıyı eski Genel cak Şıvgın, küçük bir ara veBaşkan Yardımcısı Şıvgın, si rip sonucu kutiamak üzere yaset minderi dışına atmak is ABD'ye uçtu. tiyordu. "Ama kötü haber tez Bunun da ilk yolu Kırıkkale duyulur" derler ya. ilçe yönetimini ele geçirmekti. Pehlivanlı, Şıvgın'ın "5 bin Şıvgın 5 bin parti üyesi kay pehlivam"nı "diskalrfiye" etdetti. 5 bin üye 5 bin tirmişti. Hem de kime: özal'a "Tarafsız hakem" Turgut Hakem Özal bir düdük çalmış. 5 bin pehlivanın çuval dolusu beyannamesi çöplüğü boytamıştı. Şrvgın, feryat figan Amerikalardan Özal'ı telefonla aradı, dil döktü. Ama nafile. Eski kader arkadaşt Taşar ile Keçeciler birleşip Şıvgın'ı Pehlivanlı'ya yedirtmişlerdi. Hem de "Aşçıbaşı Özal'ın çatal bıçağı ile..