22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 NtSAN 1987 EKONOMİ CUMHURİYET/11 GEÇEN HAFTA PAZAR NOTLARI O&MAN IMFDünya Bankası'nm alarmı Türkiye'yi de kapsıyor Avrupalı olacak mıyız? receği; Türk toplumunun bir bütün olarak Avrupa ile nasıl uyum sağlayabileceği ciddi olarak pek tartışılmıyordu. AET'ye karşı bir çizginin savunuculuğundan bu noktaya gelmişolmasıydı. Dr. Boratav, "Bu söyleyeceğim şey belki fazla komplo teorisine benzeyecek ama", diyerek bizi uyardıktan sonra şöyle diyordu: "Biz şimdi tam üyelik başvurumuzu yaparsak Avrupa Topluluğu bir sürü güçlük çıkartacak, ret cevabı vermese bile ışı sürüncemede bırakacak. O zaman Özal da çıkıp, 'biz elimizden geleni yaptık ama bizi almadılar' diyerek Türkiye'yi eski özlemleri doğrultusunda ABDSuudi eksenine oturtmak fırsatını ele geçirecek." ULAGAY Borç krizi kapıyı çahyor f MF Dünya Bankası toplantısını değerlendiren Türk yetkililer, "Borç ödememe eğilimi genişlerse, ticari bankaların gelişmekte olan ülkelere açtıklan krediler azalır ve kredi maliyetleri yükselir. Böyle bir gelişmeden Türkiye de etkilenir" görüşünü vurguladılar. TANJU AKERSON WASH1NGTON IMF Dünya Bankasf nın VVashington'da düzenlediği yıllık toplantı dünya ekonomisinde kriz alarmlannın çaldığı olumsuz bir hava içinde sonuçlandı. Washington'da üç gün süren toplantının hemen oncesinde ABD Merkez Bankası Başkaıu Paul Volcker'in ilk olumsuz sinyali vermesiyle başlayan karamsar tablo IMF Başkanı, ABD Hazine Bakanı ve Dünya Bankası Başkanı'nın oturumlarda açığa vurduklan görüşlerle daha ciddi boyutlar kazandı. ABD Merkez Bankası Başkanı'nın Senato'da yaptığı konuşmada sanayileşmiş ülkelerde büyüme hızının yavaşlamasının, borçlu gelişmekte olan ülkelerin ihracat kapasitesine olumsuz etki yaptığım ve bu ülkelerin sağlıklı ekonomik yapıya kavuşmalannı engelledigini söyİerken, "Çok açık gorulen (ehlike şu ki sanayileşmiş itlkelerin ekonomilerindeki yavaşlama daha da artabilir" dedi. Arkasından IMF Başkanı Micbel Camdessus Avrupa ve Japonya'nm daha önce Uluslararası Para Fonu raporlarında hedeflenen yüzde 3'ün üzerindekı buyüme hızına erişemediğini ve yüzde 2 dolayında kaldığını, bu yüzden raporda değişiklik yapmak zonında kaldıklannı vurgulayarak bu konuda büyük kaygp duyduğunu belirtti. ABD Maliye Bakanı James Baker da söz konusu ekonomik yavaşlamayı çok ciddi bir sorun olarak niteledi. Dünya Bankası Başkanı Barber B. Conable ise sanayileşmiş ülkelerde büyürae hızının bekleneıün altında gerçekleşmesinin borçlu ülkeler sorununa çözüm bulmayı güçleştiren en büyük etken olduğunu bildirdi. Yavuz Canevi Barber Conable Michel Camdessus hcr şeye karşın olası bir krizden Türborçlu ülkelerin sorunlarının çözüm kiye'nin en son etkilenecek ülkeler yoluna sokulması açısından asgari den biri olduğunu söyleyerek "En az düzey kabul ediliyor. Bu açidan IMF tehlikede biziz. Türkiye büyük zarar Başkanı Camdessus'un son durumu gonnez. Kriz gelişirse bundan önce çok ciddi bir sorun olarak Washinghalen en kotü durumdaki bazı Afriton'daki toplantılara getirdiği, ancak ka devletleri, sonra en borçlu ülke sanayileşmiş ülkelerin aralarındaki ler zarar görür. Kriz bizim gibi sıra anlaşmazlıkların sürrnesi yüzünden tamada orta yerierde olan ülkelere bir çözume gidilmesinin yine kâğıt tam anlamıyla ulaşmadan tekrar de uzerindeki dileklerden ibaret kaldınetim altına girer. Avantajımu, kriğı büdiriliyor. ABD bizzat Merkez zin bize en son ulaşacagı bir yerde olBankası başkaıunın agzından ekonomamızdır" şeklinde konuştu. Müs mik talebi canlandıracak önlemlere teşar Vekili Yener Dinçmen de bügidemeyeceğini, aksine doların düşyük sanayi ülkeleri nde büyume hızı mesi nedeniyle faizleri yükselterek nın artmasının olumlu etkilerden ilk iceride büyümeyi daha da yavaşlatıyararlanacak ülkeler arasında Türkicı bir tutuma yönelebileceğini ifade ye'nin bulunduğunu savundu. etti. ABD butçe açıgının buyüklüğü, Sam Amca'nın 1983lerde olduğu giIMF'nin koyduğu ölçülere göre büyük sanayi ülkelerinde büyume hı bi dünya ekonomisini canlandıncı lokomotif rolunu bu kez oynayamayazının yüzde 3 dolayında korunmast, cağının bir kanıtı olarak gösteriliyor: ekonomik istikrann sürdürülmesi ve Doların trajik düşüşü altın fiyatını yükseltti Doların tarihine bir "rekor 787.95 haftası" daha eklendi. Perşem787.30 begiinu Washingıon'dayapılan sanayileşmiş yedi Balılı ülkenin bektenen zirvesi borsalarda güven yaratamayınca, dolar Tof yo'da 142.50 yene kadar inerek bir "duşüş rekont" kırdı. £.< nun üzerine yatırımcılar, döviz784. den umudunu keserek değerli madenlere yönelince, 31.1 gramlık 1 ons alunınfiyatı bir günde 13 dolar yükselerek 43? dolara çıktL Hisse senedifiyat 10 1 1 larında da büyük gerilemey^ yol açan bu gelişmeler, sanayileşmiş yedi Batılı ülkenin topiantısından hemen sonra yaşandı. Bu ülkelerin, "Pans toplantısında aldıklan döviz kurlarının mevcut düzeyini koruma" kararım sürdüreceklerini açıklamaları borsalarda duyulur duyulmaz büytik panik yarattı. Yatırımcılara göre, Paris toplantısı soruna hiç bir çözüm getirmemiş, aksine doların daha da düşmesine yol açmıstı. Aynı kararın, hem de ABD ve Japonya'yı ticaret savaşının eşiğine getiren ABD'nin Japonya'ya yüzde 100'lük "chip" gümrüğü uygulamasımn başlayacağı 17 nisana çok yakın bir tarihte yinelenmesi, yatırımcılarm güvenlerini söndürdü. Bir de buna, Japonya'mn mart ayında 8 milyar dolar dts ticaret fazlası verdiği haberi eklenince, dolar hızla değer yitirdl Dolar, Japonya Merkez Bankası'nm yoğun müdahalelerine karşın 142.50 yen gibi çok "tehlikeli" bir sınıra çekildL Ancak aynı etki diğer para birimleri karşısında görülmedi. Dolar, Lor.draBorsast'nda 1.81 marka düştü. Ingiliz sterlini de aynı borsada 1.62 dolara kadar çıktı. Dış borsalarda bu gelişmeler sürerken, hafta ortasında doların döviz alış kurunu 787.95 liraya kadar yükselten Merkez Bankası, yann da geçerli olacak kuru 784.50 liraya çekti Dolarm bu trajik duşüşü serbest piyasada ise etkili olamadı. Tahtakale'de düşüş haberleri duyulunca doların değeri önce 6 lira indirildi. Ancak taleplerin çoğalmasıyla birlikte dolar da yükseldi ve 793 liraya kadar çıktı. Mark da aynı piyasada 438 liradan satıldı. Doların rekor düzeyde düş~ mesi, altına yaradı. ABD para biriminin 144.70 yene indiği zaman 428 dolara kadar tırmanan 1 ons altın, bu kez 433 do1 ons altın lara yükseldi. Hafianın son gü(dolar) nü içinde Londra Borsası'nda bir ara 435.50 dolara kadar tırmanan altın, Sew York'ta da 433 dolardan satıldı. Altındaki bu yükseliş, uzun suredir 100 bin liradan satılan Reşat aliımnm 102 bin liralık rekor duzeye çıkmasına yol açtı. Cumhuriyet altını da bir ara 75 bin lira çıktL Ancak daha sonra geriledi ve dun 74 bin 500 liradan satıldı. 24 ayar külçe altın da hafta başmdaki 10 bin 830 liralık değerinden, dün 11 bin 140 liraya kadar çıktı. Kapalıçarşı'da "martı durgunluğu"nun geçmesine karşın, altın talebinin yalnızcaprofesyonel yatırımcılar ya da kuyumcularda olduğu gözlendL Kuyumcular, tasarruf sahibinden gelen yatınmlann daha çok Cumhuriyet altınında toplandığını hatırlatarak, "Son gelişmelerde Ata Lira'mn 75 bin lirada bile tutunamaması, tasarruf sahibinin ku', yumcuya yalnızca fıyat sormak için uğradığını gösteriyor" dediler. Buna karşın, daha çok kuyumcular arasında alınıp satılan 24 ayar külçe altının özellikle dış borsalardaki gelişmelere karşı ' çok hassas olduğunu hatırlatan Kapalıçarşı kuyumculan, külçe \ altında ulaşıtan 11 bin 140 liralık değerin bunu gösterdiğini ifa' de ettiler. İktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti tarafından düzenlenen toplantı, başlıca siyasal partilerin Avrupa Topluluğu'na tam üye olarak katılma konusunda görüş birliği içinde olduklannı ortaya koydu. Türkiye, Avrupalı olmaya karar verdi mi? Türkiye'nin Avrupalı olmaktan, Avrupa Topluluğu'na (daha çok bilinen adıyla AET'ye) tam üye olmaktan başka seçeneği yok mu? Türkiye, 1960'dan bu yana hemen her on yılda bir yinelenen askeri müdahalelerin "kesintili" hale getirdiği demokrasisiyle, Avrupa normlarına pek uymayan çalışma yasalarıyla, muzır yayınları inceleyen kurullanyla, türbanlan ve kurbanlanyla Avrupalı olmaya ne denli hazır, ne denli yatkın? Yüksek gümrük duvariannın koruyucu rahatlığına alışmış, henüz rüştünü ispatlama çabasındaki Türk sanayii, sanayi devlerinin boy ölçüştüğü Avrupa'da kendisine nasıl bir yer bulabilir, nasıl tutunabilir? Yunanistan, İspanya ve Portekiz'den sonra Avrupa Topluluğu bünyesine katılacak bir Türkiye'nin tarım kesimi bundan yararlanabilecek mi? İstanbul iktisat Fakültesi Mezunlan Cemiyeti'nin düzenlediği "Avrupa Topluluğu ve Türkiye" konulu üç günlük toplantının açılış oturumuna giderken kafama takılan soruların bazılarıydı bunlar. AET temsilcisi 12. İktisatçılar Haftası'nda işin bu yanına ışık tutanlann biri Avrupa Topluluğu'nun yeni Ankara temsilcisi Jan Van Rij'di. Hollandalı temsilci halen 12 ülkeden 320 milyon insanı İslamcı gÖrüsün.AETye katılma kararı karşısında paniğe kapılmayacağı, Avrupa'yla bütünlesmeye yönelen Türkiye'nin mutlaka geri dönerek îslam dünyasındaki yerini alacağı belirtildi. kapsayan Avrupa Topluluğu1 nun, 1992 yılında tam anlamıyla "tek bir pazar" oluşturma hedefine doğru ilerlediğini, gerçek anlamda bir "ortakpazar"a yönelirken en büyük engelin Topluluk bünyesindeki bölgesel dengesizlikler olduğunu belirtiyordu. Van Rij, Topluluk bünyesine en son katılan İspanya, Yunanistan ve Portekiz'in topluluk bünyesindeki en İslamcı görüş İslamcı görüşün sözcüsü olarak toplantıya katılan Ali Bulaç'ın söyledikleri de Dr. Boratav'ın "komplo feoris/"nin değerlendırilmesi açısından ilginçti. Avrupa Topluluğu ile bütünleşme olayına, "Batılılaşma sürecini bitirecek olay" diye bakıldığını, İsmet İnönü'nün 1963 TRT, reklamfîlmlerindevideo kaset kabul etmeye başladı Reklanılarda daha çok ayunu olacak lan büyük ışık kaynaklanna da gerek kalmayacak" dedi. tzmir Tolga, video çekimkrinde "Irikaj olarak bilinen "film hileleri"nin de kolaylıkla yapüabileceğini sözlerine ekledi. Ulusal Video'nun Teknik Koordinatörü Emre Dağdeviren de 1 inçlik çekim donanımının Türkiye'de yainızca kendi firmaları, Videola ve Türkhan firmalarında bulunduğunu hatırlattı. "Ancak yaklaşık 1 milyar lirayı bulan bu yaunm için birçok firmanın Avrupa'daki ekipman firmalanna başvurduğunu oğrendik" diyen Dağdeviren, sözlerini şöyle tamamladı: "TRFnin bu çok yerinde karan, teknik şartname ile desteklenmeiiydi. Mevcut şsrtnameye göre, normal kasete çekim yapıp 1 inç kasete çektirdikten sonra, i inç iie çektim' diyerek TRT'je film vermek mürnkün. Bu da, nim kalitesini düşünir. Teknik şartnamede bunu gktenci öalem ainuBaiidır." PartHerin ittifakı Toplantının ilk oturumunda başlıca siyasi partilerin temsilcileri söz alarak Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na katılmasından yana olduklannı açıkladılar. Muhafazakârmilliyetçi Anavatan Partisi'nin (ANAP) sağdaki başlıca rakibi olarak görünen Doğru Yol Partisi (DYP) ve solu temsil eden Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) ile Demokratik Sol Parti nin (DSP) sözcüleri, Türkiye'nin Topluluğa kattlması konusunda fikir birliği içinde olduklannı ortaya koyarken daha çok tam üyelik başvurusunun zamanlaması ve yöntemi konusunda hükümetle farklı düşündükleri noktalar bulunduğunu belirttiler. Turgut Özal Başvurunun Kâmran İnan: Partiler ara Korkut Boratav Katılma ba$ka amacı mı var? sındakı ittifak sevındıricı. kararı tartışılmalı SHP sözcüsü Tülay Öney, "Avrupa Topluluğu'na katılma kararı bir yaşam biçimi tercihidir", derken; ya da DSP sözcü Akın ilkm: On yıl sonrası Tülay Öney. Yaşarn btömi Seyfettin Gürsel: 100 yıllık tercihi. geleceğımızi belirleyecek. sü Seyfettin Gürsel, "Avrupa nı düşünmeli Topluluğu'na katılma kararı Türkiye'nin en az 100 yıllık geyılında "Türkiye gemisi Batı liyoksul ülkeler olduklarına işaleceğini belirieyebilir" derken minanına demir atacak" inanret ederek, bu ülkelerin katılböyle bir kararı desteklemenin cıyla AET ile ortaklık anlaşmamasının topluluk içindeki bölönemini de vurgulamış oluyorsını imzaladığını belirten Alı gesel dengesizlikleri artırdığılardı. Tüm parti sözcüleri koBulaç, tam üyelik basvurusu nı vurguluyordu. Bu üç yeni nuştuktan sonra yeniden söz karşısındaki tavrını ise şöyle üye ülkeyle birlikte İrlanda'nın, alan ANAP sözcüsü Kâmran ifade ediyordu: Güney İtalya'nın ve Fransa'nın inan, "Avrupa ile bütünleşme "Böyte bir olay karşısında denizaşırı topraklarının Avrupa konusunda partiler arasında bir ben bir Müslüman olarak pani Topluluğu'nun "geri kalmış ittifak olduğunu görüyoruz", ğe kapılmam. Avrupa'ya katılı bölgeleri" sayıldığını belirten derken sanırız bir gerçeği dile rız, fakat buluşamayız, tekrar Van Rij, bu bölgelerde yaşagetiriyordu. geri döneriz ve bu olaydan çok yan toplam 65 milyon ınsanın iyi bir ders çıkartmış oluruz. gelir düzeyinin arttırılmasının Farkh düşünenler Türkiye'nin tabii yeri Avrupa cfe ve Topluluk standartlarına Avrupa Toptuluğu ile bütünğil, İslam dünyasıdır. Avrupalı uyumlarının sağlanmasının leşme konusunda başlıca parlar Türkiye'ye 'Önasya' derler. topluluğun en önemli sorunlatiler arasında bir ittıfak olduğu Arkaavrupa' demezler. Biz hik nndan biri olduğunu söygaliba bir gerçekti ama acaba met temeline dayalı bir kültürün lüyordu. farklı düşünen kesimler, farklı temsilcileriyiz, Avrupa bizi kadüşünen insanlar da var mıybul etmez" Türkiye'nin şansı dı? Kişi Siyasal parti sözcülerinin özal'ın AETnin Türkiye'yi ispanya,başına gelirve düzeyi Yunanistan Portekatıldığı oturumdan sonra vedıslayacağım bilerek tam kiz'den de geri olan ve hızla rilen yemek molasında sohbet üyelik başvurusunu artan 50 milyonun üstünde bir etme olanağını bulduğumuz yapacağı ve olumsuz sonuç nüfusa sahip olan Türkiye, değerli bilim adamı Dr. Korkut ahnınca Türkiye'yi ABD acaba bu problem yumağına Boratav bunlardan biriydi. AvSuudi eksenine nasıl bir katkıda bulunurdu? rupa Topluluğu'na katılma kooturtabileceği ileri sürüldü. Diğer birçok bakımdan da Avnusunda sağdaki ve soldaki rupa normlannın dışındaki bir başlıca partilerin görüş birliği Türkiye'nin 13. üye olarak Aviçinde olmaları ve topluluğa giAli Bulaç, Türkıye'de Avrupa rupa Topluluğu bünyesine karip girmemeyi tartışmaya bile ile bütünleşmek isteyenlerin bul edilmesi beklenebilir miygerek görmeden "nasıl girme çoğunlukta olduğuna inanmadi? li"y\ tartışmaları, bir süredir dığını da belirtiyor ve Avrupa Türkiye'den uzak kalmış olan Topluluğu'na katılıp katılmama Bu soruya cevap ararken Dr. Boratav'ı biraz yadtrgatmışkonusunda bir referandum yaolaya statik bakmamak, Prof. tı. Dr. Boratav, Avrupa Toplulupılacak gerçeğin ortaya çıkarılAkın İlkin'in toplantıyı açış koğu'na tam üye olarak katılıp masını öneriyordu. nuşmasında belirttiği gibi "Avkatılmama kararının en azınTürkiye başından beri AETrupa Topluluğu'nun ve Türkiye1 dan tartışmaya değer olduğuye katılmayı "politik bir tercih" nin on yıl sonra nerede olabinu ayrıca Türkiye'nin katılma olarak görmüş. bu konuda Yuleceklerini düşünerek" bakmak kararının Avnjpa'da çok ciddi nanistan'ın gerisinde kalmagaliba daha doğruydu. Türkiengellere çarpabileceğini dümaya çabalamış, sonunda da ye, çok dinamik yapısıyla belşünüyordu. Yunanistan'ın hayli gerisinde ki bugün için zor görüneni baDr. Boratav'ı düşündüren bir kalmıştı. Bu havanın şimdi geşarır, Avrupa Topluluğu'nun 13. diğer nokta ise bugün Avrupa ne ağır bastığı görülüyor. Avüyesi olarak Avrupalılığını ilan ile bütünleşmenin bayraktarlırupa ile bütünleşmenin Türk edebilirdi. Ama bunun kısa ğını yapan Başbakan Özal'ın ekonomisine, Türk sanayiine sürede gerçekleşemeyeceği teknotrat ve siyasetçi olarak ve tarımına ne getirip ne götükesindi. EkODOmi Servisi 7 Vkiye Radyo Televizyon Kurumu, reklam filmlerinde video bant da kabul etmeye başladı. Bu gelişme, stüdyolan mü>'arhk yatınmlara yöneltti. Füm maliyetlerinde yüzde 2025 dolayında indirim de sağlayacağı belirrilen yeni yöntemle, reklam filmlerinde daha çok "fılm hitesi" yapılabiToplanulan deferlendiren Türk lecek. yetkililer, "Latin Amerika ülkeleri Yeni TRT Yönetmeliği'ne göbirbiri ardına borç odemeierini durdurduklarını ilan ediyor. Bu karan re, kurum bundan böyle, 1 inçdiğer ulkeltrin izicmesi tehiikesi mev lik (2.5 cnı) video kasetlere çekilcuttur. Bu da ticari bankalan geri miş reklam filmi kabul edecek. ahunadıklan dış borclan için ayırdık Eski yönetmeliğe gore. reklam lan ihtiyatlann artmasına neden ola firmalan filmleri yalnızca 35 micaktır. Bunun sonucu olarak da ti limetrelik poatif filmler haîinde cari bankalann diğer gelişmekte olan TRT*ye verebiliyordu. ulkdere açtıklan krediler azalacak ve Bu gelişmeyi olumlu karşılakredi maliyetleri yükselecektir. Boyle dıklannı ifade eden Birleşik Rekbir gelişmeden ulkemizin de etkilenmesi muhtemeldir" göruşunu vurgu lamcılar Yönetinı Kurulu Başkaladılar. Hazine ve Dış Ticaret Mus nı tzmir Tolga, film maliyetleritesan Yavuz Canevi de kalkınma ko nin de >tızde 2025 duşeceğini mitesimn toplantısında yapnğı ko söyledi. Tolga, reklam filmi çe" nuşmada aynı karamsar tabh^ıun te kimlerinin de büyuk hız kazanamel noktalanna değindi. Toplantı cağını ifade ederek, "Bunun yasonrası görüşünü aldığımız Canevi, eski uygulamada kuBanı NELER OLDU? 1 Yeni vergi rekortmeni adayı ergi rekortmenliğine bir aday da İstanbul'dan çıktı. Dünya gazetesinin haberine gore, Karadenizli müteahhit tbrahim Cansız, bu yıl 800 milyon liranın uzerinde vergi ödeyecek. Bilindiği gibi, daha önce Ankaralı işadamı Oğuz Gürsel'in beyan ettiği 718 milyon liralık vergi, açıklananlann en yükseği durumundaydı. F Emisyon durmuyor M BANQUE INTERNATIONALE DE COMMERCE 62, AVENUE MARCEAU 75008 PARIS TEL. 47 20 57 39 TELEX 630151 ADRESSE TELEGR BANKINTERNATIO C.C.P. PARIS N° 377 28 P erkez Bankası, nisamn ilk haftasında piyasaya 142.7 milyar lira birden sürdü. Böylece emisyon hacmi 3 nisan tarihi itibarıyla 2 trilyon 184.3 milyar liralık bir büyüklüğe ulaştı. Merkez Bankası verilerine göre, emisyon hacminde kaydedilen büyümede, TMO'ya 48.5 milyar liralık kredi açılması etkili oldu. Banque Internationale de Commerce is seeking candidates for various posts in different departments in Paris. Applicants should be in full command of both English and French. Please send your CV and a recenl photograph to İKTİSAT BAINKASI TÜRK A.Ş. Büyükdere Caddesi 165, Esentepe, İstanbul "AET ve İşçi Sorunlan" toplantısında konuşan Tasçıoğlu: Süngülü yönetim îstemiyoruz İSTANBUL (a.a.) Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Mükerrem Taşcıoğlu, AET'ye girmek için sendikal ve siyasal sorunlan sıfırlayacağı iddiasıyla goreve gelmediğini söyledi. Tasçıoğlu, "Anayasa değişmediği stirece bazı temei haklar ve özgürlükler kuUanılmaz. Gelin birlikte anayasayı değiştirelim" dedi. Turkiye'de demokrasıye "uç kez paydos dendiğini" belinen Tasçıoğlu, "Bngüne kadar anayasalan hep askerier değiştirdi. Gelin anayasayı halk degiştirsin. Benim görevim süngüleri bir daha geri getirmemektir" şeklinde konuştu. 12. İktisat Haftası programı dolayısıyla düzenlenen toplantılarda, "Avrupa Topluluğu ve İşçi Sorunlan" oturumunun konusmacılanna yanıt veren Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu, AET'ye girmenin siyasi bir tercih olduğunu, hükumetin de bu konuda karar aldığmı söyledi. Tasçıoğlu, "gülu az, dikeni çok bakanlık" şeklinde adlandırdığı bakanlığı boyunca işçi haklarının ve sosyal güvenliğin sağlanması için çalıştığını kaydederek, şöyle konuştu: "Buraya gelmeden önce konuşmacılann kim olduğunu ögrendiğim zaman (duşuncelerini çekinmeden savunan ve deve dişi gibi adamlar) diye düsündüm. Çok ler dökecegimi •nladım. Ancak ben her liirlü miizakereye açığım. İgneli fıçı gibi olan Tiirktş genel kuruluna bile gittim. Türkiye garip bir ülkedir, daha onceleri bu konuşmacılann >üz seksen derece tersi düşnnce sahibi olanlar AET'ye girişi engellediler, şimdi de bu göriiştekiler istemiyor. Bİ7 Turkive'nin tüm hürriyetlerin kullanüdığı bir memleket olmasım istiyoruz. Temel rutk ve ozgürlükler olmasın demi>omz. Bunun için de anayasanın degiştirilmesinin gerekli olduğu göruşunde oMuğumuzu açıklıyoruz. Kimseden deslek görmedik. Gelin anayasayı değiştirelim. Bu haklann kullanılmaana imkân saglayalım. Anayasalan hep askeıier değişlirdi, askerier vaplı. Halka gidelim. anayasayı halk yapsın, siviller anayasa yapsın. Demokrasıye üç kez pa>dos dendi. Bunun sorumlusu biz degiliz. Biz sungulü yonetim istemijoruz. Benim görevim de süngüleri bir daha geri getirmemektir." A BD ile Japonya x~\. arasındaki "ticaret sürtüşmesi"nin boyutları genişliyor. Bir grup ABD'li senatör, Senato'ya sundukları bir tasarıda, "Japon kamyonları"na karşı önlem alınmadığı takdirde ABD'li üreticilerin de damping yapacaklarım belirtti. Öte yandan, Japonlar da ABD'nin Japon ciplerine karşı uygulayacağını ilan ettiği yüzde 100'lük gümrük vergisi kararım kaldırmadığı takdirde, kendilerinin de misillemede bulunacaklarmı ilan ettiler. ABDJaponya ticaret sürtüşmesi 5 Aral, meşrubatçıları uyardı \ anayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, diyetli meşrubat üreten firmalara bir yazı göndererek, meşrubat kutulannın üzerine "Kansere neden olabilir" uyarısımn yazılması istedi. Cahit Aral imzasıyla firmalara gönderilen yazıda, ABD ve Avrupa'da diyetli meşrubat üreten fırmalann ürettikleri meşrubat kutulannın uzerinde "Kansere neden olabilir" uyarısımn yazıldığına dikkat çekildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle