18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 29 MART 1987 Sümerbank'ın Edirne defilesi Magazin Servisi Sümerbank Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen 1987 bahar ve yaz koleksiyonları gösterisinin ilki Edime'nin Yunanistan sınırına 800 metre uzaklıktaki Karaagaç yöresinde yapıldı. Trakya Üniversitesi tarafından restore edilen tarihi Edirne istasyon binasında yapılan defılede 16 manken Sümerbank'ın genç ve yeni çizgi modellerini tanıttı. Ayrıca altı minik manken de uçan balon modellerini sundu. Önceki gün defileye Sümerbank Genel Müdürü Dr. Erkan Tapan Edirne Valisi Yılmaz Ergun, Trakya Üniversitesi Rektörü Ahmet Karadeniz ve çok sayıda davetli katıldı. Konya'da kırılan camlar FakFukFon'dan KONYA (Cumhuriyet) Konya'nm Çumra ilçesinde alçaktan uçarken, ses duvannı aşan Flll tipi bir Amerikan uçağının kınlmasınayol açtığı yüzlerce evin camının takılmasım, Konya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı üstlendi. Konya Valisi Kemal Katıfas, ilçede meydana gelen zararın NATO'dan tahsil edüeeeğini tekrarlayarak, Konya'dan camcılann i!;eyegonderildiğini ve camlann takılmaya baslandığı bildirildi. Konya Sosyal Yardtmlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından ilk etapta ilçeye 25 milyon lira gönderildi. Ote yandan SHP Konya İl Başkanı Recai Ersoy, Karapınar'da kurulması için çalışılan alçaktan uçuş eğitim ussune karşı çıkışlarının en güzel kanuının Çumra'da meydana gelen olayla daha beltrgin hale geldiğini bildirerek, yapılan hareketi kınadı. Kaydı silinen öğrenciler ANKARA (ANKA) Tapu ve Kadastro Meslek Lisesini okul dışından bitirme yönetmeliği değiştirilerek, dışardan bitirme süresi 4 yıidan 6 yıla çıkanldı. Bu arada, 6 yıl sonunda başansız olduğu ders sayısını, bütün smıflar ve dersler dahil l'e indirenlere iki dönem daha hak tanındı. Aynca, aralıksız 12 dönem sınav hakkını kullamp kaydı silinenler, sınava girraek zorunda olduklan derslerin yansmdan bir fazlasını başarmış olmalan halinde başaramadıklan derslerden sınava girmek üzcre, yeniden kayit vaptırabilecekler. 12 dönem sonunda sınava girmek zorunda olduklan derslerin yansmdan bir fazlasını başaramayanlar ise bütün derslerin sınavına girmek koşuluyla yeniden kayıt için başvurabilecekler. Bu arada kayıt için mart sonu olan başvuru süresi de nisan sonu olarak bdirlendi. vüzytbn arabast diye ı BMW'nin yeni "7serisi", Türkiye'de. BMH"nin "730 /", "735 I" tiplerini çıkarttığı 7 serisinin son modeli olan "735"den, Sadet Türkiye'ye getirildi. Aksesuarlanndaki değifikliklere göre 100120 milyon lira arasında değisen BMWnin yeni tipinde tum sistemler bitgisayar ile yönetiliyor. Saatte 230 kilometre hız yapan BMW'nin ozelUkleri arasında uzun yolda istenen hıta programlanması, ön kontrolpaneli, otomobüin sıcaklığı yakıt tüketim hesabı hatta radyo programlan bilgisayar ile programlanabiliyor. Araştırma çalışmalan S milyar marka malolan BMW için A vrupa, Japonya ve ABD 'den siparisler geldiği belirtildi. BMW'nin yılda 250 bin adet arabayt dünya piyasasma sunduğu açıkiandı. (Fotoğraf: SİSA KOLOĞLU) 120 21YYlİlVOYl Magazin Servisi HABERLERİN DEVAMI Kriz donduruldu (Bastarafı 1. Sayfada) çevrcleri Turkiye'nin Hora'yı karasuları dışına çıkartmamasını sağlayan gelişmeyi gerek Yunan hukümetinin, gerek Kuzey Ege Petrolleri Şirketinin ihtüaflı kıta sahanlığı alanlanna çıkılmayacağını Ankara'ya belli etmelerine bağladılar. Ankara'nın açıklamasında Yunan hükumetinden bu konuda "güvence" ahndığı hissettirilirken, Atina'nın açıklamasında da "ihtiyatlı bir iyimserlik"ten söz edildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan üst duzeyde bir yelkıii, 'Hukumet kanadından güvence aldınız mı?" sorusuna, "Yaptığımız açıklamada Yunanistan'ın ihtilaflı bölgeye ginneyeceğinin anlaşıldıgını belir.tik. Daha fazla bir şey soylemek istemiyoruz" yanıtını verdi. DIŞİŞLERİ'NlN AÇIKLAMASI Dışişieri Bakanlığı'ndan dün akşam saatlerinde yapılan yazılı açıklama şöyle: "Kıuey Ege Pelrol Konsorsiyumu 28 Mart 1987 gunu Ege'de Taşoz Adası'nın 10 mil doğusunda pelrol arayacağını açıklamışlı. Bunun üzerine Türkiye de, Ege'de uluslararssı sularda TPAO'ya arama ruhsatı vermiş ve bunu açıklamıştı. Bu kere, anılan konsorsiyum sondajlanı başlamaktan vazgeçtigini bildirraişlir. A\nı şekilde Yunanislan'ın da karasulan dışında pelrol arama faaliyetine girişmeyecegi anlaşılmaktadır. Yunanislan, Bern Anlaşması'na nyarak karasulan dışında kıta sahaolıgına ilişkin faalivetlerde bulunmadıgı sürece. Türkiye de Bern Anlaşması uyannca harekel elmeye devam edccektir. Turkiye. her halukârda gelişmderi yakından İTİemektedir." "YUNANİSTAN'IN HAKKI SAKII" Yunanistan'ın, Kuzey Ege Petrolleri Şirketi'nin kontrolünü ele geçirdikten sonra, Ege Denizi'nin neresinde ve ne zaman petrol arayacağına ilişkin karar alma hakkını "saklı tultuğu"nu Türkiye'ye bildirdiği de one süruldü. Yunanistan hükümetine yakın bir kaynak, Atina'da Reuter Ajansı'na yaptığı açıklamada, Yunanistan hukumetinin bu tutumunun, Turk hukümetiyle yapılan butün temaslarda Türk tarafına açıkça belırtıldığıni söyledi. Bu kaynak, "Konsorsiyumun hisseieri satın alındıktan sonra, eger Ege'de petrol sondajı yapılacaksa, bunun nerede ve ne zaman yapılacağına ilişkin karan almak yalnızca Yunan hükümetine aillir" dedi. HALEFOGLL: ŞİRKETLE KONUŞTUK Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu siyasi parti liderleri ile yaptığı goruşmeler sırasında, Turkiye ile Yunanistan'ın, aralarında. Ege denizi ile ilgili anlaşmalara ve B.M Guvenlik Konseyi kararlarına tam olarak uyduğunu bildirdi. Vahit Halefoğlu "Eger Yunanistan da uyarsa bu mesele kapanmış olur" dedi. Halefoğlu Yunanistan'ın anlaşmaya aykın olarak karasulan dışında faaliyete girişmesi halinde Turkiye'nin de aynı şekilde hareket edeceğini soyledi. Dışişleri Bakanı, Yunanistan'ın da ortak olduğu, Amerikan, Kanada ve Alman fırmalarının oluşturduğu Kuzey Ege Petrol Şirketi'nin Ege Denizi'ndeki petrol arama ruhsatı suresinin dün dolduğunu anlattı. Yunanistan hukümetinin bu şirketın hisselerini satın almak istemesi Uzerine şir ketle aralarında ihtilaf çıktığını anlatan Halefoğlu, şirketin petrol arama çalışmalannı şimdilik durdurduğunu söyledi, Halefoğlu bu bilgiyi şirketin bir ust düzey yetkilisinden bizzat öğrendiğini söyledi. Halefoğlu iki ulke arasında 1976 yılında imzalanan Bern Anlaşması çerçevesinde başlatılan diyaloğun Papandreu'nun hukümetinin iş başma geldiğınde kesildiğinı kaydeiti. Halefoğlu şöyle konuştu: "E\vela diyalogu keseceksiniz, ondan sonra diynlogu kestiğinizi ileri sürerek, bu anlaşma artık geçerliligini yiürdi diyeceksiniz. İki larafta da siz haklı degilsiniz, binaanelyh bunu kabul etmemiz mumkiin degildir. Siz bugiin olunın bizimle bir diyaloga girisin ve bu meseleye iki muttefik arasında yakışır şekilde bir hal çaresi bulahm." ÖZAL: MASAYA OTURALIM Ankara'nın bu açıklamasında, Yu Halefoğlu, muhalefet liderlerine bilgi verdi Ecevit: Şirket muhatap olamaz Dışişleri Bakanı Halefoğlu, Zonguldak'ta bulunan SHP Genel Başkanı Erdal Inönü ve İstanbul'da bulunan DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'u telefonla arayarak, DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit 'i ise parti merkezinde ziyaret ederek son gelişmeler konusunda bilgi verdi. Haber Merkezi Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, Meclisıe grubu buiunan siyasi partilerin liderlerine Ege'deki son gelişmeler konusunda bilgi verdi. Halefoğlu, Zonguldak'ta bulunan SHP Genel Başkanı Erdal tnönii ve İstanbul'da bulunan DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile telefonla görüşerek DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit'i Ankara'da parti gend merkezinde zıyareı etti. Halefoğlu dun partisinin bolge toplantısı için Zonguldak'ta bulunan İnönü'yü lelefonla aradı ve Ege'deki son gelişmeler konusunda kendisıne bilgi verdi. İnönu göruşmeden sonra gazetecilere NATO Genel Sekreteri Carrington'un arabuluculuk önerisini olumlu karşıladığını bildirırken, şunları soyledi: "Önemli olan, Yunan hukümeti ile Ege'de adilane bir anlaşmaya >anlması için konuşmaya başlamak ve o doğrultuda kararlılıkla ilerlemeklir. Şimdi boyle bir hareket başlıyor mu, henuz bilmiyorum. şimdiki bude istemijonız." lnonü, "Özal'ın açıklamasım bir geri adım olarak mı değerlendiriyorsuauz?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Ege'de Yunanistan'ı ınlaşmaya zoriamalıvız. Bunu da hep geri çekilerek yapamayız. Geri adım atmamalıyız. Bunun çaresi de o sularda gerçekten pelrol aramamızdır. Ancak o zaman Yunanistan anlaşmaya yanaşacaktır. Ege'deki değerleri paylaşmaya yanaşacaktır. Hiçbir taviz vermeden surekli, gerilemeden Ege'deki haklanmm korumalıyız. Onun için etkin ve aktif politikaya geçmeliyiz. Yunanistan ABD ve NATO aracılığı ile Türkiye'ye baskı yapmayı da düşunmektedir. Bu sonın ABD ve NATO'nun çözecegi bir sorun değildir." Halefoğlu İstanbul'da bulunan Cindoruk'a da son gelişmeler konusunda telefonla bilgi verdi. Cindoruk, Halefoğlu'nun kendisine bilgi verdiğini doğrulayarak Carrington'un arabuluculuk girişiminde bulunmasını olumlu karşüadıklarını söyledi. "Hükumelin lavn yumuşaklır, inisiyalif kuymakta gecikmiştir" diyen Cindoruk, Sismik1'in Turk karasuları dışına çıkarmaktan vazgeçilmesıni "geri adım" clarak niteledi. DYP Genel Başkanı İstanbul'da partısine katılmalar nedeniyle düzenlenen törende ise Türkiye'nin Ege'deki haklannın tavizsiz takipçisi olduklarını belirtti ve "Büyük milli meseleleri iç politika aracı yapmayız. yaptırmayacağız." dedi. Ege konusunda hukumetı desıekledıklerini yineleyen Cindoruk, eski başbakanlara da bilgi verilerek onların bilgi ve tecrubelerinden yararlanılması gerektiğini anlattı, Ege'de oluşan durumla ilgili olarak Mecliste gizli bir oturum yapılmasını istedi. Halefoğlu DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit'i ise parti genel merkezinde ziyaret ederek son gelişmeler hakkında bilgi \erdi. Halefoğlu'nun ziyaretınden sonra DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit bir açıklama yaparak "Sayın bakanın verdiği izahatlan ögrendiğimize göre, hukumet Y unanislan'ın kurdurduğu çok uluslu petrol arama şirketinin bir yabancı temsilcisinin araşbrmayı durdurma konusunda verdiği leminal uzerine bu karara varmıştır. Teminatın ne kadar ciddi olduğu bilinmiyor."dedı. Yabancı bir şirketin güvencesi ile yetinilmesini yadırgadıklarını belirten Ecevit, "Hükumetin bu konularda muhatabı herhalde bir yabancı şirket olamaz. Turkiye'nin Yunanistan'dan guvenceler istemek hakkıdır. Bu güvence de ancak Y'unan hükumetinden gelebilir" şeklinde konuştu. Ecevit, Yunanistan bazı yapıcı adımlar atmadığı takdirde Turkiye'nin jestinin bir "gerileme" olacağını söyledi. MTA Sismik1 araştırma gemisi daha önceden belirlenmiş 12 ve 15 mittik iki ayrı profil üzerinde sismik araştırmalara başladı. Gemi kaptanı Aşktn Çelik Saroz'u dürbunle tanyor. (Fotoğraf: a.a.) nanistan'ın karasulan dışındakı ihtilaflı alanlara çıkmadığı surece Hora1 nın da Turk karasulan içinde kalacağı bir kez daha duyurulurken, Başbakan Turgut Özal da iki ülke arasındaki gerginliklere köklü çözum bulmak için masa başma oturulup görüşülmesi gerektiğini söyledi. Londra'dan Ragıp Duran'ın haberıne gore, Başbakan Özal, dun BBC ve Alman ZDF telev izyonlarına yaptığı açıklamaiardan sonra Türk gazeteciler için bir basın toplantısı duzenledi. Özal, Ege sorunu ile ilgili gerçeklerın dünya kamuoyuna dünden bu yana anlatılmasının Ege'de tansiyonu duşuren başlıca etken olduğunu söyledi. Ege konusunda gereksiz çığlıklar atan Papandreu'nun gerçek çehresinin de böylece bir kere daha ortaya çıktığını belirten Özal, Papandreu'nun Yunanistan'daki Amerikan üslerini kapatma tehdidini blol olarak niteledi. 'Papandreu kııru gurultu yapıyor, bu lutumunu hayretle karşılamadım' diyen Özal, "Papandreu her zaman guniltu çıkanr. çok konuşuvor, kendisine önem vermiyoruz" dedi. Özal, Papandreu'nun, Dışişleri Bakam'nı, Jivkov'a bir mesaj iletmek uzere Sofya'ya göndermesine bir anlam veremediğim belirterek, "Yunanistan'ın kuzeyindeki Bulgaristan bir Varşova Paktı üyesidir, doğusundaki biz ise bir NATO üyesi. Papandreu bdki de bize karşı )iardım istiyor" Özal, konuyu bilmeyenlerin, Turkiye'nin Yunanistan ile savaş yapmak isıediğini sandıklannı bildirdi ve şöyle konuştu: "Türkiye ile Yunanistan arasındaki haberlerin en yuksek se>i>eye çıklığı bir sınıda l^ondra'da bulunmamın ve bundan aldığımız dersler var. Şunu muşabede ettim ve haklı oldugumuz yerde dahil beynelmilel basını % e lekr*izyonu ve beynelmilel kamuoyunu istediğimiz gibi aydınlatamadığımız takdirde bundan zarar görmemiz muhakkaklır." Özal, Papandreu'nun açıklamalannın ABD Kongresi'ndeki Yunan lobisine yönelik bir mesaj taşıdığına dikkati çektikten sonra bu ulkenin gerçek amacınm Ege sorununu bahane ederek Amerikan Kongresi'nin Türkiye'ye yapacağı askeri yardımları engellemeye çalışmak olduğunu kaydeiti. Türkiye'nin NATO Genel Sekreteri Carrington'a Yunanistan'ta sorunları konusunda çeşitli uyarılarda bulunduğunu bildiren Özal, "Şimdi görüyoruz ki NATO Genel Sekreteri, Yunanislan'la olan meselelerimizi ciddiye almakladır. Aradaki uyuşmazlığın giderilmesi hem NATO'nun hem de Turkiye ile Yunanistan'ın menfaalinedir" diye konuştu. Dışişleri Bakanlığı çevrelerı, dün aJınan sonuçtan "memnıın" gözuktüler. Ankara'nın "memnuniyel"inin gerisinde, Yunanistan'ın kıta sahanlığına ilişkin faaliyetlerini bu aşamada kendi karasulan içinde sınırlandırmış olması yalıyor. ABD'NtN GİRİŞtMLERİ Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere gore, iki ulke arasındaki gergınliğin yaüşmasında ozellikle ABDnin devreye gırerek Ankara ve Atınada yurüttuğü temaslar önemli rol oynadı. ABD BüyükelçısiRobertStrsııszHupe. oncekı gece gcç saatlerde, Oı~ şişleri Bakanlığı Müsteşarı Buyukelçi Nüzhet Kandemir ile goruşurken, dün sabah yeniden dışişlerine gelerek bu kez Bakan Vahil Halefoğlu ile bir göruşme yaptı. ABD Dışişleri'nin benzer girişimleri, Yunanistan'da da tekrarladığı oğrenildi. Bu arada Federal Almanya'nın Ankara Buyukelçisi Gtorg Negwer ile Fransız Büyükelçisi Philippe Loulet de Halefoğlu ile dün sabah ayrı ayrı görüştuler. VVashington'dkn Tanju Akersonun bildirdiğine gore, ABD Dışişleri Bakanlığı da iki ulke arasındaki "yumuşama'dan sonra biraçıklama yaparak Ankara \c Atina'yı NATO Genel Sekreteri Carringtotı'un önerisini kabule çağırdı. Açıklamada, Turkiye'nin NATO Genel Sekreteri'nin önerisini kabul ettiği belirtilerek Yunanistan'ın da aynı doğrultuda hareket etrnesinin beklendiği kaydedildi. HORA. SAROZ'A GİTTİ Çanakkale'deki askeri limanda ikmal işlemlerini tamamlayan araştırma gemisi "MTA SismikI" (Hora), dun sabah saat 06.30'da hareket etti. Erhan Akjıldız'ın Çanakkale'den bildirdiğine göre, sahilde toplanan yurttaşlar Hora'yı el sallayarak uğurladılar. Bir karakol gemisinin refaketinde Çanakkale Boğazı'ndan Egeye açılan Hora'ya yeteri kadar savaş gemisi de bolgede eşlik ediyor. Aynca savaş uçaklannın da koruması sürduruluyor. Hora'nın karasulanmız içindeki seyrini, denizden bir tekne ile ızleyen arkadaşımız Erhan Akyıldız'ın Gökçeada'dan verdiği habere göre, saat 08.45 sulannda Gökçeada1 nın Kaşkaval burnunu bordalayan Hora, buradan rotasını kuzeydoğuya çevirerek Saroz Korfezi'ne girdi. TRT ekıbi ile birlikte Hora'da bulunan aa. muhabirlerinin gemiden telsiz telefonla bildirdiklerine gore, Hora, Saroz Körfezi'nde daha önceden belirlenmiş 12 ve 15 millik iki ayn profil üzerinde sismik araştırmalara da başladı. Bilim He>eti Başkanı Muharrem Çete, çalışmalara ilişkin şu bilgiyi verdi: "Hava labancalan Ue belirii aralıklarla patlamalan gcrcekleştiriyoruz. Deniz tabanı ve daha alt kalmanlardan vansnnn ses dalgalan, sismik kablo anıcılıgıyla bilgisayara kaydediliyor. Bu bantlar daha sonra degerleBdirilmeye alınacak." Denız Kuvvetleri'ne bağlı yeteri kadar savaş gemisinin refakatinde Ege1 ye açılan Hora'nın çalışmalannı Turk karasulan içinde surdurduğu, araştırma bölgesinin uluslararası suların kesiştiği noktaya kadar yayıldığı da oğrenildi. Hora, dunku çalışmalannı tamamladıktan sonra Gokçeada açıklannda demirledi. Hora, bu sabah saat 06.30'da yeniden denize açılacak ve Turk karasulanndaki sismik araştırmalanna devam edecek. REUTER'İN YORUMU Ingiliz haber ajansı Reuters. Ankara'daki Baıılı diplomatlara dayanarak verdiği yorum haberde, Turkiye'nin NATO'nunoteki üyelerinden gelen baskı nedeniyle Hora'yı ihtilaflı sulara çıkarmadığını öne sürdu. TEYAKKUZ SÜRÜYOR Krızın şımdılık dondurulmasına karşılık Türk ve Yunan ordulanndakı teyakkuz durumunun devam ettiği oğrenildi. Bu arada Denız Kuvvetleri'nin planlı tatbikatlarından "Denizkurdu1" tatbikatı da dün sona erdi. Donanma Komutaru Orgeneral Orhan Karabulut'un sevk ve ıdaresindeki gemiler Karadeniz'in uluslararası suları ile Marmara'da gerçekleştirilen tatbikattan sonra dün sabah Tekirdağ Limam'na geldiler. tSLAM KONFERANSI İstanbul'da toplanan İslam Kalkınma Bankası Guvenörler Kurulu'nun yıllık toplantısına katılan İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri Şeriffuddin Pirzade, Ege Denizi'ndeki gergınliği yakından izlediklerini belirterek, "İki ülke de haklannı savunmakta kararlı goriınüyoriar. Gerginlik iki ulke arasında oldukça artmış bir dunımda. Umanz bu gerginlik kısa zamanda ortadan kalkar" dedi. OLtMPİC AIRWAYS Yunanistan'ın ulusal havayolu şirketi Olimpic Airvvays'ın önceki günkü gerginlik sırasında yurtdışı seferlerini ve rezervasyonlarını iptal ettiği şeklindeki haberler, dün doğruluk kazanmadı. nalımın geçmesi için tabii olumludur. Muzakereye otururken, nasıl bir çerçevede başladığımızın önemi var. Benim soylcmeyc çaltstıgım, Ege'nin adilane çözümünde Turkiye'nin haklannın iyi konınacağını gosteren bir tavıria muzakereye başlamamızdır." İnonu Zonguldak'a giderken gazetecilerin soruiarı uzerine Özal'ın Londra'da yaptığı açıklamanın ardından savaş olasılığının azaldığını belirtti ve şöyle devam etti: "Başbakan Özal'ın Londra'dan yaplığı açıklamaya göre, savaş olasılığı çok azalmıştır. Yunan hukumeti karasulan dışında petrol aramaya gemi göndermezse, biz de göadermeyiz diyor. Bu durum savaş olasılığının azaldığını gosteriyor. Dışişleri ve Genelkurırmın dünku açıklamalan bu doğrulluda değildi. Yunan gemilerinin karasularının dışına çıktığı bildiriliyordu. Eger durum Özal'ın dediği gibiyse savaş olasılığı azalmıştır. Özal'ın aynca vaptığı açıklama bunalım sorununu söndürecek niteliktedir. Savaşı kimse islemiyor. biz BMlde gergin üç gün (Bastarafı 1. Sayfada) ardından Turkiye'nin aldığı kararlar uzerine, "Her iki ülke de hızla çatışmaya doğru gidiyor" ve r.ihayet "çabşmaya 24 saat kaldı" havası yaşandı. Cuma günu yoğun temaslar ve Guvenlik Konseyi'nin toplantı ıhtimaline karşı hummalı hazırlık çalışmalan, Genel Sekreter akşam 19.15 sulannda Birleşmiş Milletler kapısından yuzunde rahatlamış bir ifadeyle çıkarken, Guvenlik Konseyi'nin toplanmasına gerek kalmadığını açıklayıp, "Sanıyonım Sayın Özal'ın açıklaması mevcut tansiyonu buyük ölçüde duşürdü" demesine kadar devam etti. BM'de olaylar şöyle gelişti: Türkiye Büyukelçisi Ilter Türkmen'in Guvenlik Konseyi'ne dağıtılan mektubunda, Yunanistan'ın 28 martta Ege'de ihtilaflı bölgelerde petrol aramaya başlayacağı yolundaki açıklaması sadece şikâyet ediliyordu. BM Türkiye Delegasyonu ve Dışişleri bu mektubu hazıriarken, bir gün sonra ihtilaflı sularda petrol arama izninin hükümetten kararname ola' rak çıkmasını beklemiyorlardı. Perşembe günu Turkiye'de hükumetin TPAO'ya Ege'de Turk karasulan dışında petro! arama izni veren kararnameyi çıkarması ve Sismikl'in yola çıkanlması karan ile Birleşmiş Milletler'de Ilter Türkmen'in mektubuna Yunanistan'dan gelecek cevabın bütun anlamı değişiyordu. Anık cevap, bir şikâyete karşı savunma ya da resmi görüş olmaktan çıkmış, uluslararası kamuoyuna sa\aşm başlayıp başlamayacağı işareti verecek belge haline dönüşmüştü. Perşembe akşamı Yunanistan BM daimi delegesi Mihail Dountas şu anda Guvenlik Konsevi'ne başkanlık yapan Arjantin daimi temsilcisi Marcelo Delpech ile görüştü ve Yunanistan'ın olayların gelişmesinden duyduğu tedırginliği iletti. Cuma günü Türkiye'de Genelkurmay Başkanhğı'nca yapılan açıklamada Yunanistan'a zaman vermenin ilk "ipuclan" yer aldı. Genelkurmay Başkanhğı, Çanakkale'de bulunan Sismik1'in 28 mart sabahı, yani konsorsiyumun petrol aramasına başlayacağım ilan ettiği gün harekete geçeceğini açıkladı. Cuma sabahı Nevv York saatiyle 11.15'te BM Genel Sekreteri De Cuellar Yunanistan daimi temsilcisi Dountas ile bir göruşme yaptı. Bu göruşmeden sonra yapılan resmi açıklama, Dountas'ın Yunanistan'ın mektubunun gelmekte olduğunu Genel Sekreterliğe ikntiği yolundaydı. BM Genel Sekreteri Guvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırmak için Yunanistan'ın mektubunu bekledi. Genel Sekreter teknik nedenlerle gelmesi geciken mektubun bir an önce eline ulaştınlmasını ve yayımlanmasını istedi. Genel Sekreter'in bu acelesi, Guvenlik Konseyi uyeleri ayrılmadan mektubun onların eline ulaştınlması ve gerekirse acil bir toplantınm gerçekleştirilmesi isteğinden kaynaklanıyordu. Mektup nihayet akşam saat 18.00 sulannda yayımlandı ve Guvenlik Konseyi üyelerine dağıtıldığı duyuruldu. Mektubun yayımlanmasından ve Özal'ın açıklamasının BM'ye ulaşmasından yarım saat sonra Perez de Cuellar önce hiç kimsenin bir anlam veremediği açıklamasım yaptı. Cuellar sözlü olarak basına iletilen açıklamasında durumdan duyduğu endişeyi belirtti ve taraflan "itidalli davranmaya" çağırdı. Bu açıklama. Genel Sekreter'in bir süre sonra BM'den çıkarken sorulara verdiği yanıtlarda anlam kazandı. Perez de Cuellar, önce Guvenlik Konseyi'nin toplanmayacağını söyledi ve neden olarak, "Kimsenin boyle bir istegi olmadığım" gösterdi. Toplanmaya çağınp çağırmayacağ] şeklindeki soruyu da, "Sanıyonım, Sayın Özal'ın yaptığı açıklama tansiyonu buyük olçiıde duşurmuştur, bir acil toplantıya gerek kalmamışür" şeklinde yanıtladı. Y'unan diplomatları, önce Özal'ın açıklamasıyla Turk Genelkurmayı'nın açıklamasının "birbirini tutmadığını" öne surduler. Bir yetkili "Özal'ın açıklamasında Turkiye'nin petrol aramaya baslamak için Yunanistan'ı bekleyeceği sovleniyor. Yunanistan orada petrol aramayacaktı ki. Şirketi satın almaya karar verişünizin nedeni, şirketin kendi başına petrol aramaya kalkışarak ber iki ülkeyi de zor dunımda bırakacak bir girişimde bulunroasını engellemekti. Zaten şimdi orada petrol arama gemisi filan yok, yalnızca Türk gemisi geiir diye yakınlarda bekleyen Yunan fiiolan var" şeklinde konuşuyordu. Aynı yetkili, Papandreu'T nun ABD askeri üslerinden birini kapamasının nedenini şöyle açıklıyordu: "tslerden birinin, çıkacak çatışma sırasında Türkiye'ye bilgi vermek yoluyla yardım edebilecegi düşünüldu. Buna engel olmak için uslerden biri kapalıldı. " Tum bunlara rağmen en çok rahatlamış görünenler yine Yunan diplomatlarıydı. Ancak Genel Sekreter'in açıklamasım duyan herkes, sinyallerin tam zamanında gerektiğı yerlere ulaşmasından dolayı rahatlamıştı. NATO'da yoğun trafik (Bastarafı 1. Sayfada) nanıstan'ı muzakere masasına davet etmesi Atina tezlerine ındırılmiş bir darbe olarak yorumlandı. Buna karşılık, Batı basıruna olay daha çok Türkiye'nin "provokasyomıyla" başlamış gibi yansıdı. Bu arada, Lord Carrington'un, önceki Turk uyarılanna ragmen dıyalog önerisini son anda ortaya atması, Ankara'nın haklılığını golgeler bir anlam taşıdı ve Türk tarafınca elestiriye uğradı. Dun Bruksel'dekı ilk diplomatik gelişme, NATO Genel Sekreteri Lord Carrington'un "iji niyet girisimi" için on temaslara başlaması oldu. Birleşik Amerıka gezisini bir sure erteleyen Genel Sekreter, Turkiye, Yunanistan, ABD, İngiltere, Federal Almanya, Fransa \e Italya'nın Atlantik Paktı nezdindeki daimi temsilcileriyle ayrı ayrı görüştu. Esas olarak bir "nabız yoklamasi" niteliği taşıyan bu temaslarda, Carrıngton, NATO Genel Sekreteri olarak ne yapabileceği konusunda muhataplarına danıştı. Türkiye Daimi Temsilcisi Osman Olcay ile yapılan göruşmede, Ankara sözcusu, en azından Yunanistan':n önceki gunkü NATO bildirisinde yer aldığı gibi bir muzakere masasına oturtulması için girişim yapılması gerektiğini bildirdi. Öte yandan, NATO Genel Sekreteri'nin bir inisiyatif almak için "yumurlanın kapıya dayanmasını" beklemesi ve Ankara ile Atina arasında diyalog kurulması çağrısını ancak son anda yapması Turk tarafınca eleştirildi. Guvenilir diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, bu çağrı kararının ahndığı önceki gunkü olağanüsıü NATO Konseyi toplantısı sırasında, Osman Olcay dolaylı bir yoüa Genel Sekreter'i eleştirerek özetle şunları soyledi: "Ben, Sayın Genel Sekreter de dahil olmak uzere, Ege'deki duruma dikkati çok onceden çeklim ve TürkYünan diyaloğu için çağrı yapmasını kendisinden istedim. Oysa bu gerçekleşmedi ve ancak bunalımın zirveye tırmanması beklendi. Ancak şimdiki durumda bu lür bir çağnnın yapılması. sanki olay Türkiye'nin girişimiyle alevlenmiş izlenimini verebilir. Fakal ben, çok uzun süreden beri, eğer Yunanistan Ege'deki polilikasını surdururse, durumun burava varacağını kendisine soylemişlim." Diğer bazı kaynaklardan edinilen bilgilere gore de. Lord Carrington1 un son ana kadar •yavaş davranmasının" başka bir nedenini de, ABD diplomasisinin "Bu işi biz halledeceğiz" havasına gırmesi ve NATO Genel Sekreteri'nin inisiyatif almasım istememesi oluşturdu. Ote yandan, Bruksel'dekı çeşitli Batı ülkelerinin diplomatları Ege bunalımı sırasında Yunanistan'ın izlemiş olduğu siyasetin muttefik başkentlerde tepkiyle karşılandığı görüşunde birleşiyorlar. Özellikle, Yunan temsilcisi Papulias'ın Sofya'ya giderek Bulgaristan'ı devreye sokmak istemesi, bu tepkinin ana kaynağını oluşturuyor. Bu durumun Y'unanistan'ı muttefikler nezdinde tecrite ittiğini vurgulayan Batılı kaynaklar, zaten Sofya'dan gelen cevabın da Atina'yı tatmin etmediğine işaret ediyorlar. Bu kaynaklara göre, Bulgaristan hukümetinin tutumu, Sovyetler Birliği'nin genel yaklaşımının da göstergesı. Bu konudaki diğer bir gelişme ise, Bruksel'deki TurkNATO delegasyonunun Papulias'ın Sofya yolculuğuyla ilgili ajans haberlerini "yonımsuz" ibaresiyle diğer temsilciliklere iletmesi oldu. Yunanistan'a söz konusu tepkinin yanı sıra, Ankara tezlerinin ağırlık kazandığı yolundaki gelişmeyi ise. NATO'dan sonra, AET dönem başkanı sıfatını taşımasına rağmen, Belçika'nın da taraflan muzakereye çağıran dunku açıklaması oluşıurdu. Dun oğle saatlerinde bir resmi açıklama yapan Belçika Dışişleri Bakanlığı, Ege'deki gerginlikten duyulan kaygıyı dile getirdi ve tarafların barışçı çözümler aramasını istedi. Bu barışçı çözümlerin en başında ise. "Türkiye ve Yunanistan'ın derhal muzakere masasına oturmasının geldiği" belirtildi. Yunanistan'ın da uye olduğu AETnin şu anda dönem başkanı sıfatındaki Belçika'nın bu tür bir bildiri yrayımlama5i diplomatik gözlemcilerin özellikle dikkatini çekti. Bu gözlemciler, NATO'dan sonra Belçika'nın da bu tür bir açıklama yapmasının, şimdiye kadar Turkiye ile diyalogu reddeden Atina için bir diplomatik yenilgi olduğu üzerinde durdular. Resmi diplomatik çevrelerdeki bu genel kanıya rağmen, dun sabah yayımlanan Fransız ve Belçika basınıyla, radyo ve telev izyonlarda Ege gerilimi esas olarak Yunan gorüşune ağırlık veren bir biçimde yansıtıldı. Özellikle, gerilimin ancak Ankara1 nın Ege'ye gemi gönderme kararıyla kamuoyuna yansıması, buhranı yaraıan tarafın Türkiye olduğu görüşüne ağırlık kazandırdı Hora'nın (Bastarafı 1. Sayfada) Saat 08.45 Dümen biraz daha sancağa bastı ve Gökçeada'nın Kaşkaval Burnu açıktan bordalanırken, Hora'nın pruvası kuzeydoğuya çevrildi. Saat 09.00 Pruvada Gelibolu Yarımadası'nm Büyükkemikli Burnu göründü. Saat 09.30 Hora, Saroz Körfezi'nde, kıyıdan 6 mile kadar Türk karasulan içinde, sismik araştırmalara başladı. PABETLAND'ın İhracat fatlası ve seri sonu mallar" reyonunu mutlaka görün, çok uygun fiyatlanndan yararlanın...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle