Katalog

29 MART 1987 HABERLERtN DEVAMI CUMHURİYET/15 Savaş yerıne temkînli iyimserlik 14.00 sularında "Aniden her şey düzeldi" bıçiminde başlıklarla ikinci baskı yaptılar. Yunan hükumetince de önceki akşam kapatıldığı açıklanan Nea Makri Üssu de açıldı. Bu arada Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Nazmi Akıman. dün öğleden sonra Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yannis Kapsis'le gorüştü. Görüşmenin Akıman'ın isteği üzerine gerçekleştiği ve 20 dakika sürdüğü öğrenildi. Gorüşme sırasında Nazmi Akımao ile Yannis Kapsis, Başbakan Turgut Özal'ın açıklaması uzerinde durdular. Gorüşmeden sızan haberlere göre, KapsisAkıman görüşmesi olumlu bir hava içinde sonuçlandı. TUrkiye ile Yunanistan arasındaki savaş tehlikesinin aşıldığına ilişkin iyimser değerlendirmeler böylece KapsisAkıman görüsmesinde esen olumlu hava ile de beslendi. AkımanKapsis görüşmesinden sonra saat 15.30'da Yunanistan Başbakanı Papandreu'nun, hükümet sözcusiî Yannis RubaCis aracılığı ile "Son gelişmeler üzerine ihtiyadı bir ryimseıiik içine girdigi" biçiminde bir açıklama yaprr.ası anlamlı oldu. Ancak "Aniden her şeyin dıizeldiği" yolundaki haberler Yunan kamuoyuna ulaştırılmazdan önce dün sabahın erken saatlerinde Yunanistan Cumhurbaskanı Hristos Sarzetakis'in Savunma Bakanlığı Planlama Dairesi'ni ziyaret ettiği ve Ege1 deki gergin durumla ilgılı Savunma Bakanı Yannis Haralambopulos ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nikolaos Kuris'ten bizzat bilgi aldığı açıklandı. Sarzetakis, Savunma Bakanlığı'na yaptığı ziyaret ile ilgili açıklamada, Türkiye'yi yeniden uluslararası Lahey ANKARA'danYALÇIN OOĞAN (Baştarafı l. Sayfada: (Baştarafı 1. Sayfada) Adalet Divam'na daveı eıtiğmi duyurdu. Sarzetakis, Yunanistan'ın, ulke sınırlarını ve uluslararası anlaşma ve sözleşmelerle tayin edilen egemenlik haklarını korumaya kararlı olduğunu bir kez daha vurguladı. Yunanistan'ın her zaman barıştan yana olduğunu soyleyen Sarzetakis, "Kıta sahanlığı gibi yasal sorunlann, ilgili uluslararası hukuk mahkemelerinde çözümlenebilecegine" dikkati çekti. Sarzetakis, "TUrkiye niçin her bir medeni devlet gibi aramızdaki bu hukuki sonınun çözümlenmesi amacıyla Uluslararası Lahey Mahkemesi'ne gidilmesi için yaptığımız davetlere yamt vermiyor?" sorusunu sordu ve Yunanistan'ın bu sorunun yanılını beklediğini söyledi. Öte yandan Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, Başbakan Turgnl Özal'ın Londra'da yapmış olduğu son açıklamalarla ilgili olarak, "yonım yapamayacağım" soylerken, "Sayın Özal'ın söz konusu açıklaraalannı dıinya basınından ogrendik. Ancak bu yolla yapdan acıklamalara resmen verebileceğimiz bir yanıl yoktur" şeklinde konuştu. Daha sonra Yunan Hükümet Sözcusu Yannis Rııbaltis yaptığı açıklamada, "Sayın Özal'ın Londra'da yapmış oldugu açıklamalan dikkatle inceledik. Şimdi her se> gosteriyor ki son gelişmelerden sonra, yani Sismik1 (Hora) gemisinin Turk karasulan içinde araştırmalara başlamasından sonra, Sayın Özal'ıırsoyledikleri gerçekleşmekledir" dedi. Rubattis, aynca Yunanistan'ın Lahey Adalet Divam'na gidilmeden önce, iki tarafın da imzaiaması gereken "karsılıklı vaat" diyaloğuna başlamaya hazır olduğunu vurguladı. Başbakan Andreas Papandreu, KONUK YAZAR btınumuzdekı durum Prof. HÜSEYİN PAZARCI SBF Ojretim Üyesi Ege kıta sahanlığı sorununun yeniden güncellik kazanması, son aylarda Yunanistan'ın Taşoz Adasının doğusunda ve karasularının dışında yer alan bir bölgede kendi kıta sahanlığım oluşturduğu iddiası ile petrol araması ve sondaj faaliyetlerinde bulunacağı haberlerinin basında yer alması ile olmuştur. Türkiye, bu haberlerden sonra Yunanistan'ın 11 Kasım 1976'da imzalanan Bern Anlasması hükümlerine uymasını ve iki devlet arasında herhangi bir sınırlandırmamn gerçekleştirilmediği tartışmalı alanlarda bu tür faaliyetlerde bulunraamasını istemiştir. Yunanistan'ın buna cevabı ise, Bem Anlaşması'mn görüsmeler süresince geçerli olduğunu belintikten sonra, görüşmeler kesildigine göre Yunanistan'ın da artık bu anlaşmaya uyması gereğinin kalmadığını bildinnesi biçiminde olmuştur. Ancak Yunanistan, cevabında daha da ileri giderek, çeşitli yetkili ağızlar aracıhğıyla, Ege Denizi'nde Türkiye'nin hiçbir kıta sahanlığı bulunmadıgını ve kendisinin uygun gördüğü her yerde petrol arama ve sondaj faaliyetlerinde bulunabileceğini bildirmiştir. Yunanistan'ın gerilimi tırmandıncı bu politikası karşısında Türkiye'nin de kuramsal olarak iki seçenekten birine başvurmaktan başka çaresi kalmamıştır. Ya Yunanistan'ın Ege'nin açık deniz altında yer alan deniz tabanı uzerinde istediği yerde arama ve sondaj yapmasına göz yumarak bu alanlann Yunanistan kıta sahanlığım oluşturduğunu fıilen kabul etmek ya da tartışmalı alanlarda Türkiye'nin kendi anlayışına göre kıta sahanlığım oluşturan açık deniz altındaki taban Ozerinde benzer araştırma, arama ve sondaj faaliyetlerine girmek. Türkiye, 26 Mart 1987 tarihli hükümet açıklaması ve aynı günkü Resmi Gazete'de yayımlanan 25 Man 1987 tarihli Bakanlar Kurulu kararı aracıhğıyla TPAO'ya Semadirek, Limni, Midilli ve Sakız adalannın çevrelerinde verdiği dört petrol arama ruhsatı ile ikinci yolu seçmek zorunda kalmıştır. İDDİALAR VE DAYANAKLARI Türkiye ve Yunanistan'ı boyle bir gerginliğin içine götüren kıta sahanlığına ilişkin kurallar nelerdir? Ege denizinde taraflar hangi gerekçeler üzerine iddialannı oluşturmaktadır? Yunanistan'ın bu konudaki hukuksal iddialarını söyle özetlemek olanağı vardır: i) Uluslararası hukuka göre adalann da kıta sahanlığı vardır, ü) Yunanistan, kıta ülkesi ve adaları ile birlikte bir bütün oluşturmaktadır ve bunlann arasına herhangi bir başka devletin egemenliğine bağlı alanların girmemesi gerekmektedir, iii) Kıta sahanlığı sınırlandınlmasında temel ilke eşit uzaklık ilkesidir(l). Bu hukuksal iddialann sonucu ise, TUrkiye ile Yunanistan arasında kıta sahanlığı sınırlandmlmasının Yunanistan'ın en doğudaki adaları ile Türkiye kıyılan arasında eşit uzaklık ilkesine göre yapılması isteği olmaktadır. Bu sınır da bugün fıilen Ege'de var olan Türk karasulan sınırından başka bir şey değildir. Nitekim, Yunanistan, 1976 yılında Uluslararası Adalet Divam'na sunduğu başvurusunda bunu açıkça bildirmektedir(2). Başka bir deyişle, Yunan tezine göre Türkiye Ege'de, karasulan dışında kıta sahanlığı dahil herhangi bir deniz alanına sahip olmayacaktır. Türkiye'nin kıta sahanlığı konusundaki hukuksal iddialarına gelince, en temel olanlarını şöyle özetlemek olanağı vardır: i) Kıta sahanlığı sınırlandınlmasında doğal uzantı esastır; bir kıta ülkesinin doğal uzantısı uzerinde yer alan adalann kendi başlanna kıta sahanlıkları yoktur, ii) Her haliyle kıta sahanlığı sımrlandınlması hakça ilkelere göre yapılmalıdır, iii) Ege Denizi kendine özgü bir durum arzetmekte olup, sımrlandırmada bu özelliklerin hesaba katılması gerekmektedir(3). Bu hukuksal iddialann sonucu da, doğu Ege adalanna yalnızca karasulan bırakıp Türk kıta sahanlığının aşağıyukan Ege'nin ortalanna kadar uzanması olmaktadır. Tarafların bu iddialan karşısında uluslararası hukuk kuralları incelendiği zaman, Türk görüşünün birçok bakımlardan haklılığı ortaya çıkmaktadır. Zira, en başta Yunan görüşü ile ilgili olarak, adalann da kıta sahanlığına ilke olarak sahip olabilmeleri, sınırlandırma durumunda, bunlann özellikleri ne olursa olsun kıta ülkeleri ile eşit muamele görmeleri gerektiği anlamına gelmektedir. lkincisi, Yunanistan'ın kıta ülkesi ve adalardan oluşan bir devlet olması onun bu parçalan arasında başka devlet lere ait deniz alanlan olamayacağısonucunu doğurmaz. Nitekim, bugün de Yunanistan kıta ülkesi ile adaları arasında birçok açık deniz alanı var olup ülke coğrafi bir bütünlük göstermektedir. Nihayet, Uluslararası Adalet Divanı'mn birçok karannın açıkça bildirdiği gibi, kıta sahanlığı sınırlandınlmasında "eşit uzaklık ilkesi" diye bir zorunlu ilke yoktur. Buna karşılık, Türk iddialannda ileri sürülen doğal uzantı öğesinin kıta sahanlığı kavramının temel öğesi olduğu birçok uluslararası yargı karannda bildirilmektedir. Ancak, son yıllardaki kimi kararlar bu doğal uzantı öğesinin bir devletin kıta sahanlığının vardığı uzaklığı bildirmek için yeterli olmadığını da vurgulamaktadır(4). Fakat, her haliyle bütün uluslararası yargı ve hakemlik kararları ve 1982 sözleşmesi, Türkiye'nin sınırlandırmamn hakça ilkelere göre yapılması iddiasını doğrulamakudır. Yine, bütün uluslararası kararlar, Türkiye'nin sımrlandınlacak olan alanın kendine özgü koşullarının hesaba katılması iddiasını haklı çıkaracak öğeler içermektedir. Dolayısıyla, tarafların iddialan uluslararası hukukun süzgecinden gecirildikten sonra, bu konuda kesin ve açık kurallar bulunmamakla birlikte, Ege'de kıta sahanlığı sınınnın büyük bir olasılıkla Ege'nin ortalanndan geçmesi olacaktır. Türk kıta sahanlığı bölgesinde kalan Yunanistan'a ait adalann ise, yine büyük bir olasılıkla, karasulan ile yetinmeleri gerekecektir. Zaten, 26 Mart 1987 tarihinde TPAO'ya önceden verilmiş olup da süreleri sona ermiş olan petrol arama ruhsatı bölgelerinin bir kısmında yeniden verilen arama ruhsatlan da bu göriişten kaynaklanmaktadır. Fakat bu ruhsat bolgelerine ilişkin olarak hemen vurgulanması gereken bir nokta, bunlann Türkiye'nin Ege'de kıta sahanlığı iddiasında bulunabileceği butün alanlan kapsamadığıdır. Dolayısıyla bu ruhsat bölgeleri yalnızca bir başlangıç olup, gerginlik sürdüğü takdirde Türkiye'nin başka alanlar uzerinde yenı ruhsallar vermesine engel değildir. Yine bu ruhsatlardan herhangi bir çözüm olanağının doğması durumunda, Türkiye'nin kıta sahanlığı iddiasının bu bölgelerle sınırlı kalacağı anlamını çıkarmamak gerekmektedir. Başka bir deyişle, Tttrkiye'nin pazarlık kartı bu iddialarla sınırlı değildir. Bu veriler karşısında Yunanistan'ın güttüğü kıta sahanlığı politikasının esası nedir? Yunanistan bu konuda neler ümit etmekte, kimlerden ne gibi destekler beklemektedir? Olaylar bizi nereye kadar götürebüir? Türkiye nasıl bir politika güdebilir? Bu sorulann cevaplan yarın verilmeye çalışılacaktır. (1) Bu hukuksal iddialar konusunda aynnlılı bilgi için bkz. H. Pazarcı, "Ege'deki Deniz Sorunlannda Türk ve Yunan Göriişleri: Hukuki Açıdan"', Ege'de Deniz Sorunlan Semineri, Ankara, SBFve ODTÜt.t.B F orlakyayı'nı 1986 s. 8085. ' (2) 1CJ, Pleadings, Aegean Sea Continentat Shelf, 1980, s. 10 (3) Dipnot 1 'deki bildiri, s. 8085 (4) Bkz. 1CJ, Cominental Shelf (Libyan Arab Jamahiriya/Maltal, Judement 1985, s. 35 çıkmayacağım" diyeıniyor. Dediği takdirde, Papandreu kendi kaönceki gece Yunan Radyo ve Televiz"Abdi Ipekçi Barış ve Dostluk mıyor. Aynı anda Ankaru ve Aıi muoyu karşısında "hüyük bir yon kanallarından Yunan halkına Ödulü" sorumlusu Andreas Politana 'da kendi buyukelçileri kana prestij kaybına uğrayacağım" iletliği mesajında, Ege'deki son gekis'in bize yann yapılması gereken \e lıyla girişimde bulunarak savaş biliyor. lişmelerden sonra durumun bülümıyeı lelenen ödül löreninin onumüzderüzgârtarını durduruyor. Halla, le "askeri" bir anlam kazandığı geki lıalıa yapılabileceğini soylemesi A nkara'da ise, "Dışişleri Babununla da yetinıneyerek Wasrekçesiyle, hiçbir parti başkanıyla göidi. Btı yılki ödul torenini düzenlekanlığı yetkililerine dayamlarak " hington'da Türk ve Yunan buyüruşmeyeceğini bildirdi. Ancak parti yen unlü besleci ^e TurkYunan Dostkelçilerini çağırıyor. Aynı zamanbasına bazı haberler yansmlıyor. başkanlarmın Savunma Bakanı Haluk Derneği kurucusu Theodorakis, da Brüksel'deki NATO karargâ Ancak, Türk hükumetinden de ralambopulos'tan bilgi alacağı yolunönceki gün krizin kritik >aatlerinde resmi bir açıklama gelmivor. hını devreye sokuyor. daki kararlarını açıklamalarına karbize soz konusu torenin "ortamm u>şın, dün sabah bütün siyasi parti ligun olmaması, Hora'nın Ege'ye açılTürkiye de kendini bağlamak isWashingtonLondraBrükset lemiyor. derleriyle ayrı a\Ti birer göruşme >apması ve Papandreu'nun beklenmedik AnkaraAtina arasında önceki tı. Pani liderleri, Başbakan Papandher davramşı ortava koyabilmcsi Adı geçen beş başkentıe, herreu ile görüştükten sonra yaptıkları akşaın saatlerinde geceyarısına ihlimali" nedeniyle iptal edildiğini kes "anlaşma sağlandı" diyor, açıklamalarda, "Ege'deki krizin sobildirmişti. dek süren ınanıtmaz bir trafik na erdiğini" belirttiler ve tümü de bu ama hiç kimse "resmi başlıyor. WiashingıonAnkaru ve YUNANİSTAN'DA PANİK konudaki "i>imserlik"lerini ifade etYunanistan'ın kuzeydoğu bölgesinA tina 'daki çeşitli girişimler daki açıklanıaya" yanaşmıyor. Işte, tiler. de Türkiye sınırına yakın bölgelerde kası dakikasına Londra'da bulu "kriz içinde kriz" bu noktada NEA MAKRİ ÜSSÜ AÇILDI halk, sınırda başgosterecek muhteme! nan Başbakan Özal'a aktanlıyor. beliriyor. Çünkü, konuya yakın bir çatışmadan kaçmak için, otobüsYunan Hükümet Sözcusü Yannis duran herkes aynı soruyu yöBrüksel'deki NATO Genel Sek nelıiyor: ler ve trenlerle Atina'ya kaçtılar. SüRubattis aracıhğıyla yapılan açıklareteri Carrington, durumu tıpkı permarketlere hucum eden halk, mamada Nea Makri ABD Ûssü'nün, çakarna, şeker, kahve ve konserve stokÖzal gibi, her an izliyor. NATO lışmalannın durdurulmasına yol açan "Anlaşma ne uğruna sağlanladı. Sınıra yakın komotini kasabanedenler "anık ortadan kalktığı" için Genel Sekreieri, daha önceki dı?.. Kim, hangi noktaya kadar, sından gazeteci Nikos Pourtzidis, çalışmalarına yeniden başlayacağı açıklamalan doğrultusunda, ön ne ödün verdi?" "Burada kalmak zorunda olmayan bildirildi. Hukumet Sozcusu Rubatceki gün Türkiye ve Yunanislan'a herkes, bu kriz bilinceye kadar katis, "Yunanistan hukumeli >eni geİşte, bu soru Washingtonveniden "arabuluculuk " önerisısabadan aynlıyor" dedi. lişmeleri ve olgulan degeriendirerek ni getiriyor. Ancak Amerika far AnkaraAıina üçgenini yeniden Alinadaki ABD Bu>ukelçiliği°ne kediyor ki, artık larafların '•'arahareketlendiriyor. Ankara'da GAZETELER ABD Üsler Anlaşması'nın 7. maddebuluculuk önerisini" dinleyecek "Yunanistangeriledi", Atina'da sinin uygulanması karanna yol açan Bu arada Yunan gazetekrinin ilk hali yok. Ve bunun üzerine "en ise, "Türkiyegeriledi" haberlerı nedenlerin artık ortadan kalktığını baskılarında "Ege'de savaşa doğnı" kritik 24 saatin hemen yayıltyor. Bu haberlerden her iki bildirmiştir" dedi. Bö>lece Nea Makya da "Aleş emri bekliyoruz" gibi öncesinde" kendisi arabuluculuk taraf da rahatsız oluyor. Çünkü, ri bir gecelik aradan sonra faaliyetmanşetlerin yerini, öğlede.n sonra çırolune fiilen soyunuyor. ne Türkiye ne de Yunanistan lerine yeniden başlamış oldu. kan ikinci baskı gazetelerin "GerginABDİ İPEKÇİ ÖDÜLÜ lik aniden yatışlı", "Her şey aniden kendini "Bir daha altı milin dıAmerika, ilk aşamada Yuna şma çıkmayacağım" doğrultuduzeldi" başlıklan alırken, siyasi parYunanistan'da savaş bulutlarının ti liderlerinin "iyinıserlik" dolu denistan'ın kendi karasulan dışın sunda kesin olarak bağlamak isdağılmasının ve durumun yatışmaya meçlerine ağırlık \erildi. da herhangi bir biçimde petrol temiyor. Amerika'nm sağladığı vii7 mtm>«ının hicfca bir belirtisi arama faaliyetine geçmeyeceğinı sadece savaş çığlıklarmı sessiz garanti altına alıyor. Bunu ktlmak. Yoksa, "temelli ve kalıTürkiye'ye iletiyor. Türkiye'den cı bir çözüm"şu aşamada gelmide benzer garantiyi alıyor ve bu yor. nu Yunanislan'a bildiriyor. AnAmerika'nm "başardığı", 24 kara ve Atina'da önce gerilimin azalmasından kaynaklanan "bir saaılik büyük gerilimi "yumuşatmak ve tansiyonu düşürmek". nefes boşluğu" doğuyor. Sadece bu. Ne varki, bu "rahatlama"anŞu anda "Ege "sorunu cak dün öğle saallerine dek sü donduruluyor" Ancak, bu donrebiliyor. ma süresi ne kadar devam eder, Çünkü, daha sonra nasıl bir çözüme kavuşur, hangi Atina ve A nkara 'da bir başka ra aşamalardan geçer belli değil. hatsızltk baş gösteriyor: "Prestij Ama, belli olan, Papandreu'nun rahatsızlığı". Her iki taraf da, or bundan sonra da bilinen uslubutaya çıkan sonucu kendi kamu nu ve politikasını sürdüreceği. oylarına nasıl aktaracaklar?.. Bu nedenle, Ege sorunu önüBöy/e bir anlaşmanın "kime, ne müzdeki aylarda Türk dış poli1 tikasının gündeminden kolay düye mal olduğunu ' taraflar kendi ülkelerinde nasıl anlata şeceğe benzemiyor. Ege'de her an caklar?.. "kriz içinde kriz yaşamak " çok İlginçtir, ne Ankara'dan ne de kolay hale geliyor. Ve bir soru askıda kalıyor: FAPA.^ÜREU TOPLANT1DAN Ç1KIYOR Yunanistan Başba Atina'dan anlaşma sağlandığına "Kim, ne ödün verdi?.. Geçikanı Andreas Papandreu dün siyasi parti liderleri ile görüştükten ilişkin "hiçbir resmi açıklama" sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Ege'deki bunalım konusun gelmiyor. Yunan hükümet i çıkıp, ci anlaşma ne uğruna sağlandı? açıkça "Ben altı milin dışma Ve bunalım ne kadar giderildi"' da "temkinli bir iyimserlik" içinde olduğunu söyledi. (Baştarafı I. Sayfada) Yapacağını pek sanmıyoruz.. BirTürkYunan savaşı, Yunanistan'a ve Papandreu'ya çok pahalıya mal olur. Yunan Başbakanı, panHelenizmin, 1919'larda Anadolu'daki, 1974'lerde Kıbrıs'taki serüvenlerini ve bu serüvenlerin Yunan ulusuna ve siyasetçilerine çıkardığı faturaları yeniden gözden geçirmelidir. Ve yine Yunan Başbakanı, kendisine iktidar yolu açan gelişmelerin "Kıbrıs Barış Harekâtı" ile başladığını aklından hiç çıkarmamalıdır. 1974 yılında, Türk Silahlı Kuvvetleri, soydaşlarımıza karşı girişen soykınmı önlemek için Kıbrıs'a çıkartma yapmasaydı; Atina'daki cunta devrilmeyecek ve Papandreu'ya iktidar yolu açılmayacaktı. Bugün, birTürkYunan savaşı çıkarsa, Türk Silahlı Kuvvetleri savunma görevini yerine getirecek; bu kez, Papandreu iktidardan ayrılmak zorunda kalacaktır. Evet, savaş bir çılgınlıktır. ABD, bu savaş olasılığını önlemek için araya girecek; böyle bir çatışma önlenecektir. Boyle bir çatışma ilk anda önlenemese bile, savaş birkaç gün sürecek; savaş sonunda ABD'nin bölgedeki egemenliği daha da artacaktır. Papandreu, böyle bir çatışmayı başlatırsa, ABD'nin bölgedeki egemenliğini kendi eliyle arttırmış olacaktır. Papandreu, "Türkiye Ege'de bir girişimde bulunursa, 6a/kanlar ait üst o/ur"diyor ve Dışişleri Bakanını Sofya'yagönderiyor. Hora'nın Ege Denizi'nde petrol araması, Türkiye'nin doğal hakkıdır. Bu hak, kaba gösteriler ve gözdağları ile ortadan kaldırılamaz. Genelkurmay Başkanlığı adına yapılan açıklamada, "Hora'ya refakateden gemiler, harp gemileridir. Harp gemilerine tecavüz, harp nedenidir" denilerek, Silahlı Kuvvetler'in haklanmızı korumadaki inancı dile getirilmiştir. Ege Denizi, bir "barış denizi" olmalıdır. Türkiye'de hiç kimse, böyle bir savaştan yana değildir, hele hiçbir hükümet, Yunanistan'a saldırmayı düşünmez. Ancak böyle bir savaş çıkarsa herkes, ulusal bilinç ve inançla ülkeyi ve bu ülkenin haklarını korur. Türkiye, 12 Eylül öncesi, Bulgaristan'ın devlet şirketleri aracılığı ile Türkiye'ye sokulan çoğu Batı kaynaklı binlerce silah ve mermi ile bir iç savaşın eşiğine sürüklendi. Bu içsavaş tehlikesi önlendiğı anda, daha önce bu köşede adreslerini yayımladığımız Suriye'deki kamplarda yetiştirilen PKK örgütü militanları, güneydoğuda savunmasız insanlara saldırarak yeni bir iç savaş yaratmaya çalıştı. Bu azınlık ırkçılığı, TKP tarafından desteklendi ve kışkırtıldı. Böyle bir ortamda, komşumuz Yunanistan, Ege'de kabadayılık gösterilerine girişiyor. Ege'de haklann korunması için Türk hükümetleri çok geç kaldılar. Bu da Papandreu'ya herhalde cesaret vermiş olacak... Ekonomi profesörü Papandreu'nun bugünlerde tarih kitapları okumasını salık veririz. Eğer bir savaş çıkarsa, 1919'ların Yunan hükümetleri tarihinden, bugünkü Yunan hükümetinin geleceğini öğrenmek kolaylaşır. Papandreu'ya, bugünlerde Yunan askeri tarihini okumasını salık veririz... UGUR MUMCU GOZLEM EMLAK KREDİ'YE DUYULAN "GÜVEN "İN RAKAMLARLA İFADESİ Geleceğinizin ve tasarruflarınızın güvenle değerlendirilmesinde, yönlendirilmesinde ve konut edinmenizde her zaman sizlere destek olan Türkiye Emlak Kredi Bankası, sizlerden aldığı güç ve güvenle, her yıl bir önceki yıla göre daha f azla bir gelişme göstererek, sayın halkımızın hizmetinde olmaktan gurur duymaktadır. Türkiye emlak Kredi Bankasf nın 1986 yılında; • Mevduatı % 51 artarak 569,7 milyara, • İpoteidi plasmanlan % 86 artarak 682 milyara, • Ticari plasmanlan % 149 artarak yaklaşık 212 milyara, • İnşaat plasmanlan % 101 artarak yaklaşık 92 milyara ulaşmıştır. Bu f aaliyetler sonucu Bankamızın kârlılığı ve öz kaynakları da aynı ölçüde artmıştır. Toplu Konut Fonu'ndanbugüne kadar 445.853 kişiye de kooperatif ve ferdi olmak üzere toplam 58Z300.539.551. TL kredi açmıştır. Sayın Halkımızın güvenine teşekkür ederiz. 1986 YILI BİLANÇOSU ANA KALEMLERİNİN MUKAYESESİ AKTİF 1985 DÖNER DEĞERLER KASA TC.MERKEZ BANKASIBANK MENKUL DEĞERLER CÜ2. PLASMANLAR TİCARİ KREDİLER BANK.KAYNAKU IPO.KREDİLER MUHTEÜF FON KAY.IPO.KRECMLER (TopKı Konut Avrupa Iskan Fonu VS) İNŞAAT PtASMANLARI MEVDUAT MUNZAM KARŞILIKLARI TAHSİLİ GECİKMİŞ ALACAKLAR (NET) BAĞU VE SABIT DEĞERLER (NET) 14.478 132.862 55.226 84.821 41.295 325.262 45.714 57.937 25.891 46.107 1966 26.534 * 98.876 80.854 211.874 80.136 601.921 91.980 77.436 18.769 72.296 + + FARK 12.056 23.590 25.628 MİLYON TL ARTIŞ % ÖZKAYNAKLAR 83.27 1777 46.41 149.79 94.06 85.06 101.21 33.66 27.51 56.80 • 1986 yıtı karşıhk sonrası kânmızı teşkil eden 31.097 milyon lira Mart 1987 sonu itibarıyle duzentertecek 3'er ayl* hesap durumunda kısmen ihtryatlara ayrılmak. kısmende ödenmemtş sermayeye mahsup edilmek sureüyle, öz kaynaklanrmz 67.846 milyon üraya yukselecekür. Bu husus cSkkate alındığında, öz kaynaManrrazdaki artış oranı % 149.67 olmaMadr. FONLAR KÂR 397.739 4.071 696.621 31.097 + 297.882 + 27.026 74.89 663.87 MEVDUAT (Döviz Tevdiat HesDahil) KULLANtLAN KREDİLER TAHVİLERİMIZ PASİF 1985 27.174 377.100 &488 7.058 1986 • 36.749 569.712 8.066 6.971 + + + FARK 9.575 192.612 1.578 87 MİLYON TL ARnş% 35.23 51.0B 24.32 153 + 127.053 + 38.841 + •276.659 + + + 46.266 19.499 7.122 26.189 • TC.Merkez Bankası ve Bankalarda oörulen 98.876 mityon liranın 87.936 milyon lirası Serbest Döviz Uevcudumuza ail olup. kur 755.90 TL. den 116.3 milyon USA $ nı ifade etmektedir. TC.Merkez Bankası ve Bankalarda yer alan 98.876 mityon lira, Bankaların Bankamızdakı tevcüatlannındüşülmesinden sonrakı antılmış rakamdır. 1986 YILI MUKAYESELİ GEÜRGİDER DURUMU MİLYON TL GEÜRLER ALINAN FAIZLER ALINAN UCRET VE KOM. KÂMBİYO KÂRLARI DİĞER GEÜRLER TOPLAM GEÜRLER 31.12.1985 86.828 6.454 25.904 7.704 126.890 31.12.1986 133.491 9.643 34.013 33.757 210.904 FARK + 46.663 + 3.189 + 8.109 + 26.053 + 84.014 + + + + + ARTIŞ % 53.74 49.41 31.30 338.17 6651 GİDERLER VERİLEN FAİZLER KAMBIYO ZARARLARI DIĞER GİDERLER TOPLAM GİDERLER KARŞIUKÖNCESİKÂR AYRILAN KARŞILIK NETKÂR 31.12.1985 100.894 4.740 16.018 121.652 5.238 31.12.1986 124.484 3.402 24.548 152.434 58.470 3TTJ97 FARK 23.590 1.338 8.530 30.782 5X535 26.206 2TÜ26" MİLYON TL ARTIŞ % + + + + + + 23.38 28.23 53.25 25.30 10TO? 224559 663.87 + + + + + > yT LJ EMLAK KREDİ RANKASI TEKBANK "Evinize açılan kapı,, V TURKİYE SVRECEK i