Katalog

10KASIM 1987+* CUMHURİYET/15 KKTC'de trafik kazalarına sıkı önlem LEFKOŞA (AA) Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nde trafık kazalarını ve kazalardaki ölüm oranını asgariye indirmek amacıyla hazırlanan "Yol güvenliği yasa tasarısı" Resmi Gazete'de yayımlandı. Tasarıya göre, alkollu araç kullanan şoföre 2 yıla kadar hapis ve 1 milyon TL'ye kadar para cezası, emniyet kemeri kullanmayanlara da 6 aya kadar hapis ve 600 bin TL'ye kadar para cezası verilebilecek. Tasarı, 10 yaşına kadar olan çocukların ön koltukta oturmalarını da yasakhyor. Yasa tasarısı, KKTC Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu'nda görüşüldükten sonra yürürlüğe girecek. KKTC'de son iki yıl içinde aşın hız, hatalı sağlama ve alkollü içki kullanmaktan, binin üzerinde trafik kazası oldu. Bu kazalarda 80 kişi öldü, birçok kişi de yaralandı. Evren Antalya'ya gidiyor ANKARA (ANKA) Cumhurbaşkanı Kenan Evren yarın Antalya'ya gidecek. Cumhurbaşkanhğı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden verilen bilgiye göre, Kenan Evren Antalya'da bir süre dinlenecek ve çeşitli incelemelerde bulunacak. Diaırtmn öğrencilik yılları Galler Prensesı Diana'nın yatılı okulda okuduğı dönemde çekilmi) bu fotoğraf ı önceki gun basına gösıerildi. Prenses Diana, 19731977 yılları aıasında okuduğu Sevenoakş kentindeki VVest Heath yatılı okulunu bu hat'ta içinde ziyaret edip, okulun yeni spor salonunun açılışını yapacak. (Fotoğraf: REUTER) Atlantik Antlaşması ANKARA (ANKA) NA TO üyesi 16 ülkedeki özel ve ulusal nitelikteki derneklerden oluşan Atlantik Antlaşması Dernekleri (Atlantik Treaty Associationls)nin 33'üncü Genel Kurulu 1618 kasım tarihleri arasında İstanbul'da toplanacak. Türk Atlantik Antlaşması Derneği'nden verilen bilgiye göre, genel kurulun açılışı 16 kasımda Atatürk Kültür Merkezi'nde Başbakan Turgut Özal tarafından yapılacak. "1990larda ittifakın karşılaşacağı sorunlar ve fırsatlar"ın ana tema olarak işleneceği genel kurulun açılış toplantısında, ayrıca Türk Atlantik Antlaşması Derneği Başkanı Haluk Bayülken, Atlantik Antlaşması Dernekleri Genel Başkanı Lord Pym, NATO Genel Sekreteri Lord Carrington ve Avrupa Müttefik Kuvvetleri Başkomutanı Amerikalı General Galvin de konuşacaklar. Bangladeş Dışişleri Bakam'nın ziyareti ANKARA (AA) Bangladeş Dışişleri Bakanı Humayun Raşid Çavduri, Dışişleri Bakanı V ahit Halefoğlu'nun davetlisi olarak 12 kasımda Türkiye'ye gelecek. Anıtkabir'i ziyaret ettikten sonra 12 kasımda Dışişleri Bakanı Halefoğlu ile görüşecek olan Çavduri, akşam da onuruna verilecek yemeğe katılacak. Konuk Dışişleri Bakanı ertesi gün Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ni gezecek ve 14 kasımda Konya'ya giderek kentin tarihi turistik yerlerini gezecek. Dünya güzellik yarışması fc Ingiltere'nin başkenti Londra'da 12 kasımda yapılacak Dünya Güzellik Yarışması'na 3 gün kala guzeller basına toplu halde poz verdiler. Yarışmada Türk guzeli Şebnem Dinçgör'e (ön sırada soldan beşinci) şans tanınıyor. 17 yaşındaki Şebnem hukuk öğrenimi görüyor. (Fotoğraf: REUTER) HABERLERİN DEVAMI (Baştarafi 14. Sayfada) nizasyon ve gerek parkuran mükemmd olduğu görüşünde birleşli. Aynca, ülkelerinde gelecek vılki maraton için buyiık bir kampanya yapacaklannı soylediler. Bu işi organize elmek dışandan göruldüğü gibi kolaj değildi. Faizlerin r o 72'yi bulduğu bir donemde bu işin sponsönı çok zordu. Sag olsun birkaç kuruluş elimizden lullu da yükumüz hafifiedi. Gelecek yıl Avrasya Maratonu'na katılacak yerli yabancı atlet sayısının şimdiden en az 247 olacagım söyleyebilirim." öte yandan, Başbakan Turgut Özal'ın maraton yerine gelmesi ile meraklı bir grubun kalabalığı elkilediğini belirten Merdol Gercin, "tdari mekanizmanın da yelersiziigi gözle görulur aksaklıklara neden oldu. Bizim ulkcmi/in sıcak kanlı insanlan sabırsızlığını gostermiştir. Oysa, bu halk koşusu Danimarka'da olsaydı berkes kuzu gibi yerinde oturur startı bekJerdi. Her şeye ragmen federasyonumuzun iyi nivetli çalışması olduğunu söylemek istiyonım. Fanatizmden öleye gitmeyen bazı kişi davrantşlannın maralona gölge düşurmesi hatadır. Konuyu maratonuo başansı yönünden değerlendirmek gerekir. Halk koşusu ayn bir olaydır" dedi. Maraton Ay ortası ıııaaş hükümeti rahatlattı Kamu kesiminde çalışan işçi ve memurlara ay ortasında maaş verme formülü Merkez Bankası'nı rahatlattı. Tüm ödemelerin ay başına yığılmasmdan kaynaklanan emisyon şişkinliği giderildi. Emisyon 3 trilyona indi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Kamu kesiminde çalışan işçiler ile devlet memurlanna "ay ortası maaş ödemesi" uygulamasının Merkez Bankası'nı rahatlattığı bildirildı. Emisyon 3 trilyon 27 milyar liraya çekildi. Maaş ve ücret ödemelerinin tümünün aybaşına yığılmasının emisyonun kontrolünü güçleştirdiğini belirten Merkez Bankası yetkilileri, kamu personeline yapılan maaş ödemelerinin ay ortasına kaydınlmasının göreli bir rahatlama yarattığını kaydettiler. Merkez Bankası yetkililerinin verdiği bilgilere göre, Hazine'nin nakit yetersizliği yuzunden kamu personelinin maaş ve ucretleri buyuk ölçude Merkez Bankası'nca para basılarak ödeniyor. Ayrıca, aybaşlarında özel sektörün nakit talebi de ücretler, kira ve benzeri ödemelerin yığılması nedeniyle artıyor. Bu durumda Merkez Bankası geçmişte, aybaşlarında piyasaya 200300 milyar liraya varan tutarlarda para çıkarmak zorunda kalıyordu. Yeni uygulamada ise, kamu kesimi ödemelerinin ay ortasına kaydırılması sonucu, aybaşlarında sadece özel kesiminin nakit talebini karşılamak için para basılıyor. Böylelikle aybaşında bir miktar artan emisyon, ay ortasına kadar tekrar geri çekilebiliyor. Ay ortasında kamu kesiminin odemeleri yapılıyor ve bundan doğan fazla emisyon da yine ay sonuna kadar piyasadan çekiliyor. Merkez Bankası verilerine gore, ilk kez 14 ve 15 ekim tarihlerinde yapılan ay ortası maaş odemeleri yuzunden emisyon hacmi 3 trilyon 246 milyar liraya yukselmişti. Merkez Bankası bu tarihten sonra gerçekleştirdiği para çekme operasyonları sonucu emisyonu kasım ayı başında, özel kesimdeki odemelere rağmen 3 trilyon 115 milyar liraya indirdi. Uygulamaya devam edilerek, emisyonun 7 kasım tarihinde de 3 trilyon 27 milyar liraya çekildiği belirtildi. Yetkililer, maaş ödemelerinin ay ortasına kaydınlmasının enflasyonun kontrolü açısından da faydalı olduğunu kaydettiler. Yetkililerin verdiği bilgiye göre, yeni uygulama emisyon hareketlerini daha dengeli hale getirirken, ücretli kesimden gelen aybaşlarındaki yoğun talebin fiyatlar genel seviyesi üzerindeki etkisinin de azalması bekleniyor. Konuya ilişkin gbrüşlerini açıklayan bir yetkili, "Eskiden bütiin maaşlar aybaşında ödendiği için, piyasaya bir giinde 300 milyar, 400 milyar lira birden para çıkıyordu. Şimdi bu durum kajktı" dedi. Öte yandan, ay ortasında maaş ödemesinin piyasaları da etkilediği belirtildi. Memur \e ücretlilerin aybaşında bakkal ve manav borçlarını ödeyememeleri, bu kesimi ilk ay güç duruma soktu. Ancak, bu aydan itibaren ev kirası ve taksit odemelerinde olduğu gibi, bakkal, kasap ve manav borçlarının da ayın 15'inde ödenmesi uygulamasının yerleşmeye başlayacağı ifade ediliyor. ANKARA'dan YALÇIN POĞAN Maratonun siyasi amaçlara alet edildiği iddia edildi Avrasya Maratonu siyasi çevrelerden lepki gördü. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Fikret Ünlü ANAP'ın maratonu siyasi amaçlanna alet ettiğini öne sürerek Başbakan Turgut Özal'ın maratonun çıkış yerine gelmesini kınadı. Fikret Ünlü yaptıgı yazılı açıklamada şöyle dedi: "Avrasya Maratonu'ndaki rezaletin sonımlusu doğnıdan dognıya ANAP'tır. ANAP siyasi hırsının Avrasya Maratonu'na kadar uzandıgını ve sporu da dejenere ettiğini bu da>ranışı ile kanıtlamısUr. Sayuı Özal'ın maratonun çıkış yerine çıkış saatinde gelmesi bir rastlanlı degildir. Rastlantı kabul edilse dahi, bağıslanamaz bir islitabarat noksanlıgıdır." Kaleci (Baştarafi 14. Sayfada) Giinay, Remo Briigger'in transferinin yanıt aranan sorulanna cevap verdi. Briigger'in iransferi neden istendi? Hocamız bir kaleci sorunu olduğundan bahsetti. Rausch'un Fenerbahçe'ye gelirken almak istediği Brügger aklımıza geldi. Başkanı arayarak onay aldım ve Brügger'i çağırdık. Briigger'in serbest olduğunu biliyoruz. Kuliibii için istenen 250 bin markı kim alacaklı? Biz bu kaleciyi neden bıraktık sanıyorsunuz. İstanbul'a geldiğinde serbest olduğunu öğrendık. Bir sahtekârlıkla karşılaştığımızı anladık ve transferden vazgeçtik. Yoksa Lukovcan'ın sözleşmesini feshetmek 2 saatlik işti. O zaman neden açık olmadınız? Açıklamanızda Lukovcan'ın feshe yanaşmaması nedeniyle transferi gerçekleştiremediğinizi söylemiştiniz. Herkes bu kaleciyi Rausch1 un istediğini biliyordu. Gidin müdurlerinize sorun. Herkes de bu komisyonun kimin cebine gireceğini sayfasında sordu. Siz de bu gelişmeler ile töhmet altında kaldınız. Neden çıkıp gerçeği açıklamadınız? Az daha kazıklanıyorduk. Biz doğruyu fark edip transferden vazgeçtik. Rıdvan (Baştarafi 14. Sayfada) ha dOckatli olmalıdır. Futbolcu bizim zonımuzla degil, isteyerek oynamalı" diye konuştu. Rıdvan Csemai'den, Csernai de Rıdvan'dan şikâyetçi oldular. Fenerbahçe'nin iki ünlü ismi arasındaki anlaşmazlığın ileride nasıl şekilleneceği de merak konusu oldu. Bu arada, Erdi ve Kayhan'ı antrenmanda göremeyen Csernai önüne gelene bağırmaya başladı. Bu iki futbolcunun olimpiyat milli takımında olmasının niye kendisine haber verilmediğine kızan Macar asıllı hoca Şenol'un da A milli Takım kadrosunda olması nedeniyle forvetle çalışamayacağından yakındı. (Baştarafi 1. Sayfada) rinciparti" olmak zorunda. Yasaya göre, toplam 104 seçim bölge SEMİH İDİZ runması anlamını taşımakladır" sinin 46'sında partiler kontenjan demişti. ANKARA Federal Alman adayı gösteriyor. Tutuklu ve mahkumlar konuGünlerden beri merakla bekle Cumhurbaşkanı Richard von sunda ise Weizsaecker, "TutukVV'eizsaeeker'in Ankara'da 1987 nen, SHP ve DYP'de kontenjan lu ve mahkumların. hukuk devadaylığı için "nasıl bir seçim" ya Atatürk Barış Ödülü'nü alırken leti ilkeleri çiğnenmeden, insan pılacağı... Adayların belırlenme yaptığı konuşmanın Başbakanlık onuruna yaraşır muamele görsinde, hangi ölçülerin kullanılaca Basın Yayın ve Enformasyon Gemeleri konusu demokrasilerin nel Müdürlüğü'nün yayınlannda ğı... Hem DYP'de hem SHP'de başanlarını ıspatlamaları gerekontenjan belirleme yetkisi doğ "sansiir" edilmesi, Bonn hüküken sınavlardır" diye ko1 metinin "protesto" çekmesine rudan doğruya Demirel ile inönü nuşmuştu. ye bırakıldığı için, iki liderin par neden oldu. Protestodan sonra Basında çıkan çeşitli haberlerBasın Yayın ve Enformasyon Getilerınde "hangi dengeleri de, "Ankara'nın konuşmadan nel Müdurlüğü, konuşmanın gözeterek" adaylan saptayacağı duyduğu tepki" düe getirilirken, tam metnini yayımlamak zorunidi. hükümetin törenden önce VV'eizDemirel ve inönü'nün "tek da kaldı. saeeker'in konuşrnasının "yumuseçiciliği" sanıyoruz, yine de "kâFederal Alman Dışişleri Ba şatılması için" bir girişimde buğıt üstünde kalan bir yetki" niteli kanhğı, odül törenini izleyen lunduğu iddia edilmişti. ğini taşıyor. Gerçi, son sozü lider günlerde Türkiye'nin Bona BuCumhurbaşkanlığı Basın ve |er söylüyor. Ancak Demirel de yükelçisi Oktay tşçen'i Dışişleri Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden İnönü de "yaktn çevrelerine sürekBakanlığı'na çağırıp olaydan daha sonra yapılan açıklamada, li danışıyor" ve listeler öyle şekil duyduğu hoşnutsuzluğu "diploCumhurbaşkanı Kenan Evren'in leniyor. matik, fakal kesin" bir dille söz konusu haberlerden duyduDYP ve SHP açısından sapta duyurdu. nan isimlere bakıldığında, "ortak ğu "üziintü" ifade edilerek, VV'eFederal Alman Cumhurbaşkanokta" hemen göze çarpıyor: Her nı, Atatürk Barış Ödülü'nü alizsaeeker'in konuşrnasının değişiki partide de, gerek Demirel, ge mak üzere 13 ekimde Ankara'ya tirilmesi için girişimde bulunulrekse İnönü "pariamentoda mutduğu yalanlanmış, "böyle bir gigelmiş, ertesi gün düzenlenen laka görmek istediği isimlere" rişimin uluslararası nezaket kuödül töreninde yaptığı konuşmaşans tanıyor. Hatta öylesine ki, rallanna sığmayacağı" belirda, insan hakları, azınlıklar ve "önseçime gihp de önseçimi kaytilmişti. betmiş isimlerden bazılan" yine mahkum haklarına değinmişti. Başbakanlık Basın Yayın ve de kontenjan adaylan arasında Weizsaecker'in konuşması başEnformasyon Genel Müdurlüğü, yer alıyor. Demirel ve İnönü'nün kentte kimi cevrelerde tepki ile İngilizce, Fransızca, Almanca ve mantığı burada aynı. "Bu kişiba karşılanarak "bir demokrasi na pariamentoda gerekıyor" açı dersi" biçiminde algılanmıştı. Arapça olarak yayımlanan hafVVeizsaecker, insan hakları ile sından baktığı partı üyelerine, iki tahk "Newspot" dergisinin 16 lider "yeni bir şans kapısı" daha azınlıklar konusunda, "Dünyada ekim tarihli sayısında, odül törearalıyor. banşı isteyen, kendi iilkesinde de ni ile ilgili haberinde VV'eizsaeebanşı amaç edinmeli. Bu, bazen ker'in konuşmasını, "rahatsızlıDemirel ve İnönü'nün ikinci or bireysel insan haklarının daha ğa neden olan" unsurları çıkaratak noktası şu: Kontenjanları öy sağlam güvencelere bağlanmasırak vermiş, Cumhurbaşkanı Kele yerleştirmeli kı, "örgütten bir nı, kimi durumlarda ise sosyal nan Evren'in törende yaptığı kotepki doğmasın". Bu neden le ba adaletin daha iyi gerçekleşmesinuşmanın ise tam metnını yayımzı isimlere bakıldığında, "yerel ni, bazen ırkçı sınırlandırmalann lamıştı. adayların seçilmiş olduğu" gö kaldınlması veja azınlıklann koEdinilen bilgiye göre, tüm burülüyor. Dağıstanlı ozan Dolayısıyla hem Demirel, hem İnönü "pariamentoda mutlaka RESUL HAMZATOV görmek istediği adaylarla yerel isimler arasında bir denge bugün TÜYAP Kitap Fuan'nda saat 15.0018.00 arasında gözetmeye" çalışıyor. kitaplannı imzalıyor. Özenle korunmaya çalışılan bu dengeye rağmen, örgut yine de daha ilk dakikada, kendi bölgesindeki kontenjan adayını öğrenır Cumhuriyet öğrenmez, çoğunlukla tepkisinı dile getiriyor. "O olmamalıydı, bu olmalıydı" doğrultusunda bir tepki. İşin ilginç bir başka yanı, "kontenjana konulan adayların kendilerine" ilişkin. Geçmiş yıllarda, kontenjandan gösterilen bir adayın, milletvekili seçilebilmesi STAND NO: 27 hemen hemen "garanti" olurdu. Çünkü, aday lıstelerinin sıralamasında "mutlaka seçilecek yere" gelirdi. Oysa, şimdi seçilmek önce o partinin en yüksek oyu almaCUMHURİYET sı gerektiğine bağlandığı için, adayların "pek de öyle sevinçli ve KİTAP KULÜBÜ'NÜN mutlu olmadıklan" ilqinc bir olgu. • Dev kitap katalogu • Aylık kitapkültür dergisi Soru şu: "Ben şuradan aday oiÇERÇEVE dum, ama acaba benim partiın bulunduğum yerde en çok oyu • İndirimli kitap siparişi alarak bihnci partı konumuna yükgibi olanaklarından siz de selebilir mi?" yararlanın Böyle bir hesaptan yol a çıkıldığında, DYP kaç yerde birinci partı olabilir?.. SHP kaç yerde birinci CUMHURİYET YILLIKLARI parti olabilir?.. Bonırdan sansüre protesto yükelçilere gönderilen Nevvspot1 un, Federal Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği'nce incelenmesinden sonra konu, Bonn'da Dışişleri Bakanlığı'na bildirildi. Bunun üzerine Türkiye'nin Bonn Buyükelçisi Oktay lşçen Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Federal Alman Dışişleri Bakanlığı, Bonn Buyükelçisi İşçen'e VVeizsaecker'in konuşmasının bu şekilde kesilmesinin "usulsüz" olduğunu "diplomatik, fakat karariı" bir dille duyurarak hükümetin şifahi protestosunun Ankara'ya iletilmesini istedi. Federal Alman hükümetinin protestosunun Ankara'ya iletilmesinden sonra, VVeizsaecker'in yapmış olduğu konuşmanın tam metni Nevvspot'un 30 ekim tarihli sayısında yer aldı. Böylece "diplomatik g a f ı n Ankara ile Bonn arasında yarattığı "soğukluk" giderilmiş oldu. VVeizsctecker'in Atatürk Barış Ödülü konuşması (Baştarafi I. Sayfada) Laiklik iikesini de hiç tartışmayalım. Yalnızca bir konuya değinelim: Atatürk'ün vasiyetine.... Atatürk, ölümünden iki ay önce "vasiyetnamesi"n\ hazırlamıştır. "Vasiyetname" hukuk dilinde "ölüme bağlı işlem" olarak bilinir. Atatürk, vasiyetnamesini yazarken, Miras Hukukunun emredici kuralları yürürlükteydi. Bu yüzdendir ki bu vasiyetnameyi yürürlükteki hukuk kurallarına göre değerlendirmek zorunludur. Öyleyse, MGK'nın Atatürk'ün vasiyetini "iptal eden" işlemlerinin "hukuk açısından" tartışılması gerekir. MGK'nın bu kararını, kararın alındığı günlerde bu köşede eleştirmiştik. Konunun bu 10 Kasım'da da yer almasının nedeni, "tören UGUR MUMCU GOZLEM Atatürkçüleri"ri\ bu konuda yeniden bir "vicdan muhasebesine" çağırmaktır. Borsa çaresiz Primler ödendi F.Bahçe'de Trabzonspor maçı primleri dün ödendi. Aynca SanLacivertli kulüpte Oktay Evgin'den boşalan muhasip üyeliğe Fazü Tokath getirildi. Kamuoyu yoklamalarına bakıldığında, bugüne dek DYP ile SHP'nin şansları "biraz aşağılarda" görülüyor. Alacakları oy oranları yüzde 20'lerde dolaşıyor. Dolayısıyla, her iki partinin "46 bölgeden kaç tanesinde birinci parti olabileceğine" dönük hesaplar, kontenjan adaylan açısından "pek de iç açıa sonuç vermiyor". Adaylar bu nedenle "pek neseli" görünmüyor. İşin ilginç noktası, "bu neşesizl'ığe partilerin yöneticileri" de katılıyor. Herhalde, yöneticilerin kendilerı de "46 bölgenin acaba kaçında birinci parti olabiliriz" sorusuna pek net karşılık veremiyor. (Baştarafi 1. Sayfada) Degeıier Tanzim Fonu'nu kullanarak hisse senedi alınması" önerisini reddetti. Başbakan Özal'ın 22 ağustosdaki "özelleştirme açıklamasıyla" başlayan ve son günlerde giderek hızlanan fiyat düşüşleri, hisse senedine yönelik talebi durdururken, borsa krizini de ağırlaştırdı. Alım satımların durma noktasına geldiği borsada, bugünlerde gerçekleştirilen işlem hacmi de fiyatların zirvede olduğu ağustos ayındaki günlük işlem hacminin 30'da biri düzeyine kadar düştü. 2.5 aydan beri süren ve üst üste gelen talihsizliklerle devam eden borsa krizinin son olarak dünya borsalarındaki krizin de etkisiyle ağırlaşan borsanın krizden nasıl kurtarılacağını gündeme getirdi. Borsa yönetimi ve borsa aracı üyelerine göre borsanın kurtuluşu devletin elinde. Devlet ya alıcı olarak borsaya girmeli, ya özelleştirme konusunda düştüğü hatayı düzeltmeli, ya da yabancılann Türkiye'de menkul kıymetlere yatınm yapmasını sağlayacak düzenlemeleri gerçekleştirmeli. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Prof. İsmail Tiirk'e göre de borsadaki kriz zamanında fiyatların çok yükselmiş olmasından ve mevsim özelliklerinden kaynaklanıyor. Onun için herhangi bir ekonomik müdahaleye gerek yok. Borsada hisse senedi fiyatlarının zirvede olduğu 21 ağustos tarihine göre, ortalama yüzde 51 düşmesi ve borsa aracı üyelerinin de alımlarını kesmesi üzerine Borsa'da işlemlerin durma noktasına gelmesi, borsa yöneticilerini harekete geçirdi. Borsa Başkam Muharrem Karslı, SPK'nınbünyesinde bulunan Menkul Değerler Tanzim Fonu'nun de\'reye sokularak borsada talep yaratılmasını önerdi. Devletin bu şekilde iktisadi bir müdahaleyle borYILLIK 1981 1000^ sada istikran sağlayabileceğini YILLIK 19821983....(iki cilt) 2500^ belirten Karslı, yabancılann YILLIK 1984 3500Türkiye'de menkul kıymet yatıYILLIK 1985 3500^ rımlarından doğacak kazançlaYILLIK 1986 3500^ rını yurtdışına transferlerini sağYILLIK 1987 4500^ layacak yasal düzenlemelerin de yapılmasını istedi. Borsa aracı üyelerinden Değer Menkul Değerler Genel Miidiirii Tuncay Artun ise borsanın canlandınlması konusunda Muharrem Karslı ile aynı görüşü savunuyor. Artun'un görüşleri şöyStandımızda indirimli olarak edlnebilirsiniz. le: "Bu konuda en büyiik görev NOT Cumhuriyet Kitap külübu üyelerine giriş ucretsizdir 6. TÜYAP Kitap Fuen, Tepebaşılstanbul, her gün 11.0020.00 ne özel bankalara, ne aracı kurumlara, ne de kamu bankaları TUYAP 6. KİTAP FUARINDAYIZ GELİN ÜYE OLUN! YILUIC87 YILUKB5 na diişer. Devletin elinde bu amaçla kurulmuş Menkul Kıymet Tanzim Fonu var. Bu fondaki paraların büyiik bölümıi zamanında Transtürk Holding'in kurtarılması için, amaç dışı nasıl kullanıldıysa, bugün bu fonun amacına yönelik olarak kullanılması son derece doğaldır. Fiyatların yükseldiği veya düştüğü dönemlerde Türkiye'de Market Maker (pazar dengeleyici) olarak ve en büyiik görev Menkul Kıymet Tanzim Fonu'na düştiiğüne inanıyoruz. Bu yapılmadığı takdirde Borsa'da aşırı fiyat yükselmeleri ve düşmeleri her zaman olacaktır. Ve daha başlangıç aşamasında olan İstanbul Borsasf nın gelişmesi ve özelleştirmenin sağlığı açısından da bu zorunludur." Menkul Değerler Tanzim Fonu'nun bağlı olduğu SPK'nm Başkanı Prof. İsmail Tiirk ise bu önerilere karşı çıkıyor. Fonun yasal olarak ancak tahviller için kullanılabileceğini belirten Türk, borsadaki durgunluğun da me\simlik özelliklerden, fiyatların temmuz ve ağustos aylarındaki aşırı yükselmesinden kaynaklandığını belirtü. Türk şunları söyledi: "Borsadaki hisse senedine yönelik talep bence geçici bir olaydı. Seçimler ile dış borsalardaki gelişmeler de etkilemiş olabilir. Aralık ayında şirketlerin yıl sonu bilançolan belli olmaya başlıyor. Dağıtacakları kâr payları da belli oluyor. Bu piyasaya bir hareketlilik getirecektir. Belki fiyatlar biraz daha düşebilir ve yeni arztalep dengeleri kurulabilir. Bence borsaya bir ekonomik müdahaleye gerek yoktur. Bunun araçları da bizim elimizde degildir. Isminin açıklanmasını istemeyen bir buyük bankanın menkul değerler yetkilisi de borsanın bu duruma gelmesinde aracı üyelerin büyük sorumluluğu olduğunu savundu. Halktan önce aracı üyelerin paniğe kapıldıklarını ve ellerindeki portföyü boşaltma yoluna gittiklerini belirten yetkili şunları soyledi: "Özelleştirme açıklamasıyla, aracı iiyeler bütiin portföylerini salışa ko>arak büyük bir sorumsuzluk örneği gösterdiler. Paniğin lideri sorumsuz aracı üyelerdir. Ondan sonraki dönem de sorumsuzluklan devam etti. Çok kiiçük ıniktariarda alımlara giderek fivatlan aşağı çektiler. Seçimler ve son olarak dünya borsalarındaki gelişmelerde halkı hisse senedinden iyice soğuttu. " Medeni Kanun'un499'uncu maddesi.bir vasiyetin hangi koşullarda geçersiz sayılacağını tek tek saymaktadır. Bu maddeye göre; bir vasiyetnamenin geçersiz sayılması için miras bırakan kişinin vasiyetnameyi düzenlediği anda "medeni hakları kullanma ehliyeti"ntien yoksun olduğunun anlaşılması gerekir. Bu birinci koşuldur. İkinci koşul; vasiyeti yapan kişinin "iradesi"nin "hata, hile, tehdit ya da cebirie" saptırıldığının kanıtlanmasıdır. Üçüncü koşul; vasiyetnamenin yasaya ya da ahlaka mugayır olduğunun anlaşılmasıdır. Bir dördüncü koşul da vasiyetnamenin "biçim eksikliği" nedeniyle geçersiz sayılmasıdır. Bu koşullardan herhangi biri söz konusu olmadıkça bir vasiyetname geçersiz sayılamaz. Atatürk'ün vasiyetnamesi nasıl olmuştur da MGK'ca geçersiz sayılmıştır? Bu kararın hiçbir hukuksal dayanağı yoktur. Karar dogrudan doğruya "siyasal karar" niteliğindedir. Bu yüzden bu karar, hukuk dışıdır. Ve bu karar, Miras Hukuku'nun temel kurallarına apaçık aykırıdır. Atatürk'ün kurduğu partı kapatılacak... Atatürk'ün kurduğu Dil ve Tarih kururnları kapatılacak... Atatürk'ün vasiyeti geçersiz sayılacak... Bütün bunlardan sonra Atatürk'ten ve Atatürkçülükten söz edilecek! Olmaz! Atatürk'ün Medeni Kanun gereğince düzenlediği vasiyetnameyi geçersiz saydıktan sonra, O'nun, O, Türk tarihinin en büyük adammın bırakiığı ilkelere, amaçlara, inançlara, soyler misiniz, nasıl sahip çıkılır? Atatürk'ün "bir yurttaş" olarak düzenlediği vasiyetnameyi bile geçersiz sayıp, Atatürk'ün "ilke ve inkılaplarına", yine soyler misiniz, nasıl bağlı olunur? Bu büyük devrimciyi, Türk ulusuna yeniden "ulusallık bilinci" aşılayan bu uygarlık savaşçısını, ölüm yıldönümünde, yıllar gectikçe her gün daha da artan saygılarla anıyoruz. Atatürk'ü anıyoruz (Baştarafi 1. Sayfada) tılmayacak. Anıtkabir'de bu sabah yapılacak törene Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanhğı Konseyi üyeleri, Başbakan, muhalefet parti Iiderleri, yuksek yargı organları başkanlan, yuksek komutanlar katılacaklar. Atatürk'ün ölüm yıldönümü dolayısıyla başkentte yapılacak anma torenleri şöyle: Türk Dil Kurumu'nda düzenlenen "Atalürkçülük ve Bilim" konulu panele Suat İlhan, Prof. Turhan Feyzioğlu, Prof. Ergun Özbudun ve Prof. Aydın Sayılı katılacaklar. "Atatürk'ün yaratlığı izlenirnler" konulu konferans, ODTÜ'de Prof. Vuluğ Tekin Kural tarafından \erilecek. Sanat Kurumu'nda düzenlenecek, Atatürk'ü anma gününde Cahit Külebi ve Zafer Gençaydın konuşacak. De\let Resim ve Hevkel Müzesi'nde, "Alalürk ve Cumhuriyel", Hacettepe Üniversitesi'nde de "Anılarla Atatürk" konulu fotoğraf sergileri açılacak. Bu arada TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, Ataturk'un 49'uncu ölum yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, milli egemenlik ilkesine dayalı olarak kurulan TBMM'nin, buyuk Atatürk'ün yüksek düşuncesinin unutulmaz bir simgesi olduğunu bildirdi. Atatürk'u 49. yılında milletçe bir kez daha minnet ve şukranla andığımızı kaydeden Karaduman, mesajında şunları soyledi: "Türk demokrasisinin bugün ulaştığı ileri aşamalan O'nun demokrasi ülkusüne olan inanç ve bağlılığına borçluyuz. Milli egemenlik ilkesine dayalı olarak kurulan TBMM uzun asırlardan sonra memlekeiin kaderine hâkim olabilmiş \e demokrasimiz aşama aşama gelişerek, bugünkü düzeyine erişebilmiştir. O'nu her alanda memleketimize yaptığı büyük hizmetler itibanyla şukranla andığımız gibi demokrasi ülkusüne içten bağiılığı dolayısıyla da se\gi ve minnelle anıyoruz." DYP Genel Başkanı Siiley man Demirel de 10 Kasım nedeniyle yayımladığı mesajda "Büyiik Atatürk'ün gosterdiği hedefe* bir an önce ulaşmak, milletimizin özlemini çekliği bir durumdur" dedi. Atatürk'ün ölumunun 49. yılında Türkiye'nin O'nun gösterdiği hedeften şaşmadığını, cumhuriyeti demokratik cumhuriyet yapma yönünde önemli adımlar attığını kaydetti. înönü'nün demeci SHP Genel Başkanı Erdal tnönu, Atatürk'ün ölümünün 49. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajda, "Atttürk'ün bize gösterdigi hcdef, her zaman yolnmuza ışık tnUcakür" dedi. Türkive'de demokrasiyi bütün kurallan ve kunımlanylk yerleştirmeyi, devrimlerin son aşaması görduklerini kaydeden İnönü, "Çaftdaş demokruiyle cumhnriyetin knrnlıııasuıa ve çagdaş aühmlann yapılnusms olanak verea insan kayBafı, demokrasi içtale kjdkmmış Türkrye hedefl•c de varacmktır" dedi. Ozel sektör (Baştarafi 1. Sayfada) bekletilir toplu halde ve büyük oranlarda yapılırdı. Bu, toplum psikolojisini olumsuz yönde etkiliyor." Erdem hükümetin zam konusunda özel sektörden daha "insaflı" olduğunu ifade ederek, "Bizim zamlanmız normal ama özel sektör gemi azıya aldı. Gereginden fazla zam yapıyorlar. Herhalde 'butun bakanlar Ankara dışında ne kadar zam yaparsak kârdır' diye düşünüyorlar. tşi azıttılar" dedi. De%iet Bakanı Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem bir soru üzerine Başbakan Turgut Özal'ın aslında gazetecileri çok sevdiğini belirtti ve şunları soyledi: "Turgut Bey kendisine en ağır eleştirileri yönelten gazetecilerle bile 40 yıllık dosl gibidir. Zaman zaman meydana gelen tatsızlıklar geçkidir. O kadar olur. O da ben de gazetecileri çok severiz."