13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 28 OCAK 1987 Serbest dolaşım konusunda AET'ye sunulacak karşı öneriler hazır Bozer: Adalet Divanı'na gideriz SEDAT ERGİN Türklyt'de ttk kez ölüden böbrek naklini gerçekleştiren (soldan sağa) Op. Dr. Terzioğlu, Doç. Dr. Keçer, ameliyat olan Havva Mavif, Prof. Dr. Koçak, Doç. Dr. Eldegez ve Doç. Dr. Çarin. . Ölüden böbrek nakli fstanbul Haber Servisi Türkiye'de ilk kez bir ölüden A alınan böbrek, bir inşaat işçisinin eşi olan Havva Maviş'e (32) nakledildi. Istanbul Tıp Fakültesi'ndeki operasyonu gerçekleştiren ekipten Nefroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necdet Koçak, Cerrahi Bölüm Başkam Prof. Dr. Metin Ünal, Doç. Dr. Mahmut Çarin, Doç. Dr. Uluğ Eldegez, Opt. Dr. Tarık Terzioğlu ve Doç. Dr. Mustafa Keçer ile Dekan Prof. Sedat Katırcıoğlu dün hastayla bir basın toplantısı düzenlediler. Trafik kazasında ölen 40 yaşmdaki bir erkekten, ailesinin izniyle alınan böbreğin, 14 gün önce Sinoplu üç çocuklu Havva Maviş'e nakledildiği bildirildi. Doktorlar, bu doku tipleri her zaman uymadığı için canhdan böbrek naklinin güçlüğüne değinerek, "Daha önce ölüden nakil yapmak için birçok olanak çıktı. Ancak, ailesinin izin vermemesi nedeniyle böbreği alamadık. Dünyada ölüden alınan böbrek nakli daha yaygın. Halkımız bu konuya açık olmalı" dedi. Özal Malatya'ya gidiyor A nkara (an.) Başbakan Tiırgut özal, 30 ocak cuma S l günü Malatya'ya gidecek. ANAP Cenel Merkezi'nden alınan bilgiye göre, Başbakan Turgut özal, depremzedeler için yaptınlan afet konutlannın dağıtımı lörenine katılacak. özal aynı gün akşam Ankara'ya dönecek. Bıçakçı ifade verdi nkara (Cumhuriyet Bürosu) Saçak Paneli tutuklularmdan, kapatılan Sosyalist Devrim Partisi (SDP) Genel Başkanı Cenan Bıçakçı'mn DtSK'teki görevi ile ilgili olarak dün Ankara Savcılığı'nda ifadesi alındı. Istanbul Bakırköy Cumhuriyet Savalığı'mn talebi üzerine halen tutuklu bulunduğu Merkez Kapalı Cezaevi'nden alınan Cenan Bıçakçı, Ankara Savcılığı'nda D/SK yöneticiliği konusunda ifade verdi. Cenan Bıçakçı, 1980 öncesinde DtSK Genel Yönetim Kurulu üyeliği görevi yapmış, aynı zamanda DtSK'e bağh AStS Sendikası Başkanlığı görevini de yürütmüştü. ANKARA AET işlerinden sorumlu Devlet Bakam Prof. AB Bozer, Cumhuriyet'e verdiği özel demeçte, Turkiye'nin serbest dolaşım konusundaki karşı önerilerini hazırladığını açıklayarak, AET Komisyonu'yla serbest dolaşımın "Ukekri" üzerindeki temaslara yakında başlanacağını bildirdi. Prof. Bozer, serbest dolaşım sorununa siyasi müzakereler yoluyla bir çözüm bulunamadığı takdirde, hukümetin konuyu Avrupa Toplulukları Adaleı Divanı'na götilrme eğiliminde olduğunu duyurdu. Devlet Bakanı Bozer, Cumhuriyet'in TürkiyeAET ilişkileri konusundaki sonılarını yamtlarken, Ankara Anlaşması'mn ilişkilerde karşılaşılan sorunlara çözüm getirmediğini, aynca topluluğun Türkiye karşısındaki politikasının "bdirsiz" olduğunu kaydederek, bu durumda Türkiye için tam üyelik başvurusunu yapmaktan başka yol kalmadjğını bildirdi. Bozer, hükümet olarak başvurunun bu yıl yapılmasımn duşünuldüğünü de ekledi. Bozer, insan hakları ihlalleri ve siyasi yasaklann Turkiye'nin başvurusu açısından bir engel oluşturup oluşturmayacağı konusunda da "Bir engel oluşlurmayacagını ümit ediyonım" şeklinde konuştu. Prof. Bozer'e yönelttiğimız sorular ve bakanın yanıtları şöyle: AET Komisyonu, geçen k»sım ayında serbest dolaşım hakkını sınıriayan bir öneri paketini Tiirk hukumetine iletmiş, ancak bu oneriler hukümetinizce 'kabul edilemez' bulunmuştu. Turkiye, serbest dolaşım konusundaki kmrjı öoerilerini bazırladı mı? Hazıriadıysa, komisyona ne zaman iletilecek? BOZER Topluluk ortak görüşünü bundan bir süre önce tarafımıza bildirmişür. Biz de bu safhada kendi görüşümüzü haarlamış bulunuyoruz. Yakın bir tarihte serbest dolasımın ilkeleri üzerinde komisyonla temasa geçilecek. Onların görüşlerini dinledikten sonra suallerimiz olacak ve biz de kendi görüş ve telkinlerimizi ileteceğiz. Serbesl dolaşım konusunda hazırladıgınız lasanyı AET Komisyonuna ilettikten sonra bir Ortakiık Konseyi toplantuı tatep edecek raisiniz? BOZER Bildiğiniz gibi, esas itibanyla komisyon topluluğun organıdır. Bu itibarla komisyonla yapılan temaslar hazırlık mahiyetindedir. Komisyon toplantısım müteakip, Ortakiık Konseyi'nin toplanması için tarafımızdan teşebbüste bulunulacaktır. Konu bir kez de Onaklık Konseyi'nde ve onun bir alt kuruluşu olan Onaklık Komitesi'nde müzakere edilecektir. Hükümetinizin hazıriadıgı karşı öneri paketinde serbest dolasımın hukuken Turkiye'nin hakkı oldugu yolundaki bilinen porisyon korunuyor mu? BOZER Biz tasanyı hazırlarken, Roma Anlaşması'mn, Ankara Anlaşması'nın ve Katma Protokol'un bize vermiş olduğu imkânları dıkkate alarak, topluluk hukukunda geçerli olan serbest dolaşım kavramı çerçevesinde görüşlerimizi hazırladık. Bunu söylerken, topluluk hukukunda geçerli olan serbest dolaşım kavramından, bu konudaki tüzük ve direktifler ve buna ek olarak bazı divan kararlarını kastediyorum. Biz ulkeler arasında bu konuda herhangi bir ayırım yapılmaksızın mevzuata, hukuka saygılı olmak suretiyle serbest dolasımın şekillendirilmesini istiyoruz. Hazırladığımız görüşler bu istikamettedir. AET işlerinden sorumlu Devlet Bakam Ali Bozer, "Siyasi yoldan bir çözüm bulunmazsa, konuyu Topluluk Adalet Divanı'na götürme eğilimindeyiz" dedi. AETnin Türkiye karşısındaki politikasını "belirsiz" olarak nitelendiren Bozer, "Tam üyelik başvurusunu yapmaktan başka bir yol kalmadı" şeklinde konuştu. "AET'ye tam üyelik için müracaat kararı hükümetçe tespit edildikten sonra konu TBMM'de gündeme getirilecek ve siyasi partilerimizin bu konudaki görüşleri de Meclis müzakereleri çerçevesinde dile getirilmiş olacaktır." da kararlıdır. Topluluğun Türkiye karşısında izlemiş olduğu politika belirsizdir. Topluluk, evvela onaklık anlaşması hükumlerinin işletilmesi, daha geniş bir deyımle normalizasyon sürecinin ikmal edilmesi görüşündedir. Normalizasyon deyince, serbest dolaşım, mali protokoller, miktar kısıtlamalarının kaldırılması gibi sorunlar Onümüzde bulunuyor. Bu normalizasyonun ne şekilde, ne zaman içinde işleyeceği hususunda topluluğun belirli bir politikası yok. Bütün meseleler zamana bırakılmıştır. Bu itibarla bizim görüşümüz Ortakiık Anlaşması'mn eskimis olduğu ve işlemediği istikametindedir. Türkiye için bir yol kalmıştır. O da, biz yerimizi almak istiyorsak, Avrupa da bizle bülUnleşmek istiyorsa, müracaatımızı yapmak ve staıümuzü tam üyelik çerçevesinde belirlemektir. Sozlerinizden şu anlam çıkıyor Topluluğun öncdigi normalizasyona vennesi TürkiyeAET ilişkilerinde karşılaşılan sonınlara çozum getirmemekte, ihtijaçlanı cevap vermemektedir. Kaldı ki, topluluk normalizasyon konusunda da belirli bir politika saptayabilmiş degildir. Bu durumu aşmanın tek bir yolu vardır, o da lam üyelik başvurusunun yapılmasıdır... BOZER Bu arada topluluğun tutumunu hep birlikte biliyoruz. Bu tutuma rağmen Turkiye'nin kararlı bir politika izleraesinin isabetli olacağı kanaatini taşıyorum. YA REDDEDİLİRSE Türkiye tam üyelik başvurusunu vaptığı takdirde başvarunun reddedilmesi guçlü bir olasılık olarak degeriendiriliyor. Siz bu olasılığı ne kadar güçlu göriiyorsunuz? BOZER Tabıi, riskleri ölçmek, tartmak kolay bir iş degildir. Bu itibarla, bu konuda çok kesin bir mütalaa söylemekteki güçlüğü takdir edersiniz. Benim görüşüm, bu konuda hiç olmazsa tam üyelik müzakerelerinin başlamasını sağlamakdr. Bundan sonra müzakerelerin makul bir süre içinde tamamlanması konusunda ısrarlı olmak gerekir. Bu yolu tercih ederken, 'Bu >olun kendine göre riskleri yoktur' demek istemiyorum. Ancak bilinmesi gereken bir husus vardır. Bu gibi kuruluşların üyesi olmak kolay bir iş degildir. Bunun kendine göre bazı sorunlan vardar. Nitekim bundan önce de NATO gibi uluslararası kuruluşlarda yerimizi aJırken de guçluklerle karşılaşuk. Butün mesele bu güçlüklerı dikkate alarak, realist olarak ve kararlı bir biçimde müracaatımızı surdurmek veriskleriasgariye indirebilecek bir yöntem izlemektir. tNSAN HAKLARI VE TAM ÜYELİK BAŞVtRUSf Türkiye'de insan haklan ihlalleri, bujuk davalar, siyasi yasaklann sürmesi ve Turkiye'nin bu alanlarda henuz Avrupa standartlanna ulaşamamış olması AET ulkelerine göre tam üyelik başvurusu açısndan en önemli en gel. DİSK davasında mahkOmiyet karan çıkn. Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit daha gecenlerde 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptınldı. Sizce bu uygulamalar tam uvelik başvurusu açısından engel oluşturmuyor mu? Turkiye insan haklan ve siyasi ozguriukler bakımından ne olçude AET uyeliğine bızır dunımdadır? BOZER Bütun mesele şudur: Evvela Turkiye'nin demokratik parlamenter düzen içinde ilerlemek, gelişmek, yaürımlannı gerçekleştirmek niyetinde olup olmadığım tesbit etmektir. Sanıyorum ki, bu konuda tereddüte mahal yoktur. Türkiye, iyi niyet ve azimle demokratik parlamenter sistem içinde gelişme karanndadır. Bu yalnız karar değil, aynı zamanda toplumun önemli bir parçasıdır. Binaenaleyh, kanaatim Batılı dostlanmızın Turkiye'nin bu kararlılığını ve toplumsal yapısının bu özelliğini dikkate aJacaklan merkezindedir. Sonra, bir husus daha kaydetmek istiyorum: Türkiye bugün Avrupa'nın bir ölçüde yaşadığı ciddi terör olaylanna sahne olmuştur. Bölünme tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Türkiye bu olayların üstesinden gelmiştir. Olaylann üstesinden gelirken bazı normlara uymayan tedbirler almak ülkenin selameti, bütünlüğü ve milletin birliği için gerekliydi. Dikkate alınması gerekli husus, 6 Kasım seçimlerinden sonra katedilen mesafedir. Alınan mesafe çok ciddi bir mesafedir. Bazı hususlar vardır: Bazı konularda mahkeme kararlannın bazı çevreleri rahatsu cttigini gizlemek mümkün degildir. Biliyorsunuz, bu kararlar sonuçlanmamıştır. Bu itibarla henüz devam eden bir mahkeme hakkında bir mütalaa söylemekte yarar yoktur. Ancak şunu söylemek isterim: Bizim kabul ettiğimiz ilke, 'kuvvetlerin aynlıgı' prensibidir. Hükümetin mahkemeler üzerinde bir etkisinden söz edilemez. Mahkeme kararlarına saygı duyanz. Bu itibarla meseleyi bir de bu açıdan değerlendirmekte fayda vardır kanaatindeyim. MESELE SADECE İNSAN HAKLARI MESELESİ DEĞtLDİR Anlaşıldıgı kadanyla bugunku durumun AET'ye tam üyelik başvurusu açısından bir engel oluşturmadığı kanısındasınu? BOZER Engel oluşturmayacağını ümit ediyorum. Çünkü bunlann dışında daha başka sebeplerin de olması ihtimali üzerinde de duruyorum. Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun sıhhatsiz bir şekilde gelişmiş olması, kendi sorunlarımn bulunmasının 50 milyonluk Turkiye'ye bazı sorunlar getirebileceği, bu sorunlann hazmedilmesinin güç olduğu, hatta üyelere bazı mükellefiyetler yilkleyeceği gibi sorunlan da birlikte mütalaa ederek bu meseleyi değerlendirmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Bu itibarla mesele yalnız bir insan haklan meselesi, bir siyasi rejim meselesi olarak ele ahnacak bir mesele degildir. Diğer gerçek sebepleri bilerek değerlendirme yapmak da yararlı olur. TBMM'NİN DESTEĞİNt ALACAClZ Hukümetiniz AET'ye tam üyelik başvurusunu yapmadan önce TBMM'ain onayını alacak mıdır? BOZER Biliyorsunuz, bizde referandum müessesesi yoktur. özellikle bu gibi önemli meselelerde yasama organının desıeği ile hareket edilmesinin fevkalade isabetli olduğu düşüncesindeyim. "Başvurunun reddedilmesi ihtimali konusunda riskleri ölçmek, tartmak kolay bir iş değil. Bu konuda kesin bir mütalaa söylemekteki güçlüğü takdir edersiniz" Türkiye karşı oneriler hazıriasa bile, topluluğun bilinen tutumunu terk etmeyecegi ve Turkiye'nin istedigi anlamda bir serbest dolaşıma yanaşmayacagı biBniyor. l yuşmazuga gjdUmesi halinde Turkiye'nin konuyu Avrupa Topluluklan Adalet Drranı'na göturuceği sovleniyor. Hukiımetinizce bu konuda alınmış bir karar var mıdır? BOZER Hukümetçe bir karardan ziyade bir temayulden söz edebilirim. Biz anlaşmalar çerçevesinde hukuk yollarma başvurmak düşüncesindeyiz. Ancak temennimiz meselemn bu yolla değil, siyasi diyalog yoluyla, Onaklık Konseyi'nde çözüme bağlanmasıdır Serbest dolaşım sorunu siyasi diyalog yoluyla çözüme baglanamadıfı takdirde divana gitme egiliminin kuvveden flile çıkacagını soykbilir mlyiz? BOZER Evet... TAM ÜYELİKTEN BAŞKA ÇARE YOK Başbakan Saym Özal daha önce yapUgı •çtkUmalarda Turkiye'nin AETye tam nyellk başvurusunu 19M ydı içinde yapacagını belirtmişti. Hükümetinizce tam üyelik başvurusu konusunda yapılan çalışmalar nedir? BOZER Sayın Başbakan'ın da açıklamış olduğu vesile biz bu yıl tam Üyelik müracaatını yapacağız. Türkiye Avrupa'daki yerini almak konusun "Bu gibi kuruluşların üyesi olmak kolay bir iş degildir. Bunun kendine göre bazı sorunlan vardır. Nitekim bundan önce NATO'da da güçlüklerle karşılaştık." Bu itibarla, tam üyelik için müracaat karan hükümetçe tespit edildikten sonra konu TBMM'de gündeme getirilecek ve siyasi partilerimizin bu konudaki görüşleri de Meclis müzakereleri çerçevesinde dile getirilmiş olacaktır. Bu suretle Turkiye'nin, milletin bu konuda genellıkle neyi arzu cttigi nasıl bir düşünceye sahip olduğu konusu da açıkça ortaya çıkmış olacaktır. Konunun TBMM'ye getirilmesi başvuru yapıldıktan sonra mı, yoksa başvuru yapılmadan önce mi olacaktır? BOZER Bu, bir bakıma ayrıntıdır. Fakat herhalde hükümetm karanndan sonra yapılacaktır. Esas olan TBMM'yi bu konuda bir ve beraber hissetmektir. Buna önem veriyoruz. Bir emrivaki yapma düşüncemiz kesinlikle söz konusu degildir. Fakat kararım Meclise bildirmesi, onun desteğini alması faydalı olur kanaatindeyim. Bugüne kadarki görüşmelerde Mecliste temsil edilen siyasi panilerin bu konuda hukümetin politikasını desteklediklerini, hatta hukümetin bu konuda geç kaldığını bildirdiklerini muşahede etmiş bulunuyorum. Bu durumu memmunlukla karşılıyorum. Bu yılın sonuna geldigimizde başvuru kesinkes yapılmış olacak mıdır? Buna kesin gözle bakabilir miyiz? BOZER Hükumet olarak öyle düşünüyoruz. Sungurlu, cezaevlehni anlattı A nkara (anka) Adalet Bakam Oltan Sungurlu. Adana / l ve Mersin Cezaevi'nin ilkel ve rutubetli olduiu, içerisinde fare dolaştığı yolundaki iddiaların doğru olmadığım söyledi. TBMM'de SHP Adana Milletvekili Coşkun Bayram'm sözfü sorusunu yamtlayan Sungurlu, Mersin Cezaevi'nde ideolojik suçlardan hükümlü 30 kişinin 28 ekımde açlık grevine başladığını, 13'ünün grevden vazgeçtiğıni, diğer 17 hükumlünün ise 9 kasımda açlık grevine son verdiğini bildirdi. Bunun dışında herhangi bir olay olmadığım, saç, sakal ve bıyıklann kesilmesinın önlenmesi, her türlü yayının cezaevine serbestçe sokulması, tek tip elbiseden vazgeçilmesi amacıyla açlık grevi yapanlarm disiplin cezasma çarptırıldığını anlattı; Adana'ya yeni bir cezaevi yaptırıldığını sözlerine ekledi. Ithal kömür önergesi reddedildi nkara (Cumhuriyet BürosuJ DYP'li Feyzullah Yıldınr ve arkadaşlan tarafmdan verilen ve ithal kömür konusunda Meclis araştırması açılmasını isteyen önerge, ANAP'lılann oylarıyla reddedildi. Ankara'mn hava kirliliğini azaltmak amacıyla Güney Afrika'dan ithal edilen kömürün yarattığı sorunlan ve ithal kararım verenterle uygulayanların suiistimallerinin bulunup butunmadığını saptamak amacıyla verilen önerge üzerine konuşan Devlet Bakam Mustafa Tınaz Titiz, yapılan anket sonucu, başkentlilerin yüzde 90'ının bu kömürden memnun olduğunu söyledi. HP'nin savunması ahnacak A nkara (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Jm. geçen yıl sonunda kurulan Halk Partisi'nin (HP) "hülle partisi" olup olmadığım saptamak için savunmasımn alınmasmı kararlaştırdı. Anavasa Mahkemesi, HP'nin savunmasını aldıktan sonra konuyu görüşmek amacıyla yeniden toplanacak. Cumhuriyet Başsavcılığı, HP'nin kuruluşunda "kanuna karşı hile yapıldığı" gerekçesiyle bu partinin tüzel kişilik kazanıp kazanmadığımn saptanması için Anayasa Mahkemesi'nde dava açmıştı. Bu arada Anayasa Mahkemesi, BağKur Kanunu 'nda anayasaya aykınhk bulunduğu başvurusunu reddetti. 1 0 kişinin bir akşamda öldürüldüğü Efeler mezrasıfıa şöyle bir bakıyoruz. Bir göz evler, birkaç yüz metre karelik taşlı topraklar, yanm saat uzaklıktaki ilkokul ve insanlarm "Başka geçimimiz yoktur" sözleri geçiyor usumuzdan. CELAL BAŞLANGIÇ MİDYAT Bir gece baskınında öldurulen 10 kişiden biri olan Kadir Agınnan, korucu olmazdan önce Söke'de, Çukurova'da pamuk işçisiydi. Altı aydır korucuydu Kadir ve korucu olduktan sonra ırgathğı bırakmıştı. Efeler mezrasında yaşayanlann birer karış toprağı ve birer göz evi vardı. "Pazara ne götüriirsünüz?" sorusunu, buruk bir gülumsemeyle yanıtlıyordu Efelerliler: Bu taşlı toprakta ne üretilir ki, biz pazara ne goturelim? Hem olsa bile hangi voldan göturecegiz?.. GEÇİMIMtZ YOKTUR Efeler mezrasına gidebilecek bir araç ararken Midyatlı şoförler, bize "Kovün kendi minibusu var. Ondan başkası gitmez" dıyordu. Nedeni ise, kö> yolunun diz boyu çamur oluşuydu. Biraz sonra köyun eski puskü mavi minıbüsü gelince. kapısını açıp binmemizle dışarı çıkmamız bir oluyor. Hiçbir şoförun gitmeyi goze alamadığı koye bizi göturecek olan minibüsun direksiyonunda 15 yaşında bir çocuk oturuyor. Çe\Tedekiler indiğimizi görünce karşı çıkıyor. Binin, sizi kove en iyi o gotüriir. 15 yaşındaki Vasfi Dag, "Merak Eski meslek yüksek okulu mezunlanna lisans A nkara (Cumhuriyet Bürosu) Meslek yüksek XM. okullanndan, 1983 yılında, lisans öğrenimine geçiş hakkındaki yönetmelik çıkmadan önce mezun olanlar ile teknikerler, 2 yıl okuyarak fakülte diploması alabilecekler. YÖK, geçen aralık ayında ilgili yönetmelikte değişiklik yaparak eski mezunlara bu hakkı tanırken alınan bilgilere göre, eski mezunlar ve yüksek teknikerler, bir defaya özgü olmak üzere 198788 ve 198889 öğretim yıllannda 150 saatlik yoğun üretime tabi tutulacaklar. Ancak bu konudaki talebin çok, kontenjanlartn kısıtlı olması durumunda, programı açacak fakülteler, bav eleme ve seçme uygulamalan gerçekleştirebilecekler. TEMİZLENİYOR öldürülen korucu Kadir, Söke ve Çukurova'da pamuk işçiliğiyapmış. 6 kişinin öldürüldüğü oda temizlenirken ve 4 kişinin de öldürülerek yakıldığı bina. (Fotoğraflar: CENGtZ MUMAY) etmeyin" diyor, "Her gun gider gelirim bu yolu". Bu guvence üzerine tekrar biniyoruz araca. Yanımıza binen yaşlı bir Efelerli, bize yöre insanının geçinmek için zor koşullarda çalışmaya alışkın olduğunu anlatıyor. Bu sözlerinden, 15 yaşındaki şoföre guvenmemiz sonucunu çıkarmamızı bekliyor besbelli... Efeler mezrasının her yanı taş. Koylüler, topladıklan taşlarla, bir kaç yuz metre karelik tarla açmışlar kendilerine. Bazı alanlarda, taşlann arasında asmalar yukseliyor. Köydeki tek göz evlerın arasından pis sular akıyor. Öldurulen korucu Kadir'in babası Hadi Ağırman'la konuşurken, SHP Midyat llçe Yönetim Kurulu üyesi Behcel Naş tercumanlık >apı Yukarıda, TCDD'ye altın plaket A nkara (a.a) Ankara Sanayi Odası, 1986 yılında /"%. kazandırdığı dövizden dolayı Devlet Demiryollan Genel MüdOrlüğü'nü altın plaketle ödüllendirdi. Plaket, TCDD Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen törende, Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mümin Erkunt tarafmdan TCDD Genel Müdürü Ekrem önal'a verildi. TCDD 1986 yılında Turkiye'ye 37 milyon dolar döviz kazandırmıştı. TCDD Genel Müdürü Ekrem önal, plaket töreninde yaptığı konuşmada, demiryolu ulaşımını geliştirmek amacı ile 1987 yılında yanm kalmış ve yavaş yürüyen projelerin hızlandınlacağmı kaydetti ve 1987 yılında 70 milyon dolar döviz sağlanacağım bildirdi. yor bize. Baba Ağırman'a ne iş vaptıklannı, neyle geçindiklerini soru>o >e olacak, işte koyu göruyorsunuz. Biraz bagımız, biraz havvanımız, çok az da toprağımız vardır. Başka geçimimiz voklur. İLKOKULA YARIM SAAT Ağırman ailesinin erkeklerı bir Güneydoğu, TBMM'de SHP, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde meydana gelen son olayları, hukümetin bu konuda gerekli önlemleri almadığı gerekçesiyle TBMM gündemine getirecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde son günlerde meydana gelen olayları ve bu konuda hukümetin gerekli önlemleri alamayışını TBMM gündemine getirecek. SHP Genel Başkanı Inönü, ANAP iktidarının ara seçimlerden sonra itibarının kalmadığını ve gelecek seçimleri kaybedeceğini gördüğü için yapay bir şekilde taraftarlannı artmış gosterme çabasına girdiğini, bu nedenle bir yandan Mecliste milletvekili transfer ederken, bir yandan da belediye başkanları üzerinde baskı uyguladığını bildirdi. İnönü, "Belediye başkanlannı baskılaria parti değiştirmeye zorlamak, tek parti özleminden başka bir şey degildir. Bu yapay bir şekilde kendini kuvvetli gösterme gayreti elbet seçimde hiisrana uğrayacaktır" dedi. Erdal İnönü, SHP TBMM grubunda yaptığı konuşmada hukümetin belediye başkanlannı baskı altında tutmak biçimindeki insanlığa aykın davranışı sürerken, Güneydoğu Anadoluda feci olaylar yasandığını belirtti ve şunları söyledi: "Geçen hafta meydana gelen kitle halindeki cinayetler bizi derinden yaraladı. Masum vatandaşlann çoluk çocuk böyle bir cinayete kurban gitmeleri karşısında biiyıik bir infial duyduk. Bu cinayetleri şiddetle kınıyonız. Günejdoğu'da huzurun kunılmasını hükümetten beklemeye devam ediyoruz. Bize sövlenenin tam lersine, Günevdoğu'da huzurun tesis ediimediğini göriivonız. Bunun için gerekli önlemler alınmalıdır. Yatandaşlara insanca yaklaşarak, güvenlik guçlerini çalıştırarak, Günevdoğu'da gerçek huzur artık kurulmalıdır. Hukümetin bu alandaki sonımlulugunu artık idrak etmesini istiyoruz." Genel Başkan İnönu, konuşmasında ekonomik konularda ANAP'ın yeni kandırmacılarının yasandığını da kaydederek, 1987 için işçilere yüzde 40 ücret artışı yapılacağının ilan edilmesine karşı, Kamu İşverenleri Sendikası'nın tam tersi bir yaklaşım içinde olduğunu belirtti. tnönü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın sözlerini de eleştirerek, NETAŞ gibi uzun suredir devam eden grevlerin sonuçlandırılması için hukümetin hiçbir yaklaşım göstermediğini kaydetti. DYP'li Cindoruk: Laiklik davalannda artış A nkara (uba) "Laikliğe aykmlık" gerekçesiyle x \ açılan dava sayısında tırmanma gözlendi. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce laikliğe aykmlık gerekçesiyle 1984 yılında 3, 1985 yılında 10, 1986 yılında ise 13 dava açıldı. Ankara DGM iş cetveline göre DGM Savcılığı'nca 19841986 yılları arasında toplam 441 soruşturma açıldı. Bu soruşturmalardan 29O'ı hakkında "takipsizlik" kararı alınırken, 151'i hakkında dava açıldı. DGM'nin iş cetveline göre geçen yıl savcılığa gelen 204 dosyadan 135'i hakkında takipsizlik kararı alınırken, 69'u hakkında dava açıldı. Güneydogu'cUı bir şeyier oluyx>r ANKARA, (Curahuri)ct Bürosu) DYP Genel Bas kanı Hüsamettin Cindoruk partis.inin grup toplantısmda yaptığı konuşmada, Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na haşvuruyu, "aldalmaca" olarak niteledi. Cindoruk, konuşmasında Güneydoğu'daki olaylara da değinerek, şunları söytedi: "(îüne>doğu'da olavlar siirüyor. Yaktiyle 35 vatandaş öldü diye bunu ibtital gerekcesi yupanların bugun ilgisi/likleri >a^ırtıcıdır. Oralarda bir se>ler oluvor. Can ve mal emniveti konıcularia saglanama/. Halk silahtandırılarak. hukuk kı>nınama/. Batı iie Dogudaki halka e^ilsizlik >apılmış olur." Dünya konut yılı Tstanbul (a.a.) Günaydın Gazetesi'nce "Dunya Konut A Yılı" dolayısıyla lstanbul'da düzenlenen sempozyumda, "Türkiye'de Konut Sorunu ve Toplu Konut Olayı" ele ahnacak. Sempozyum, yarın Odakule'de Başbakan Turgut özal'ın açış konuşmasıyla başlayacak. Sempozyumda, Bayındırlık ve tskân Bakam Safa Giray ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakam Mükerrem Taşçıoğlu da birer konuşma yapacaklar. Iki gün sürecek sempozyuma paralel olarak düzenlenecek sergiye, Turkiye'nin önde gelen muteahhitlik ve inşaat malzemesi ftrmaları, yapı kooperatifleri, bankalar, Ingiltere, Yugoslavya ve Finlandiya'dan "Konut Sektörü" ile ilgili fırmalar katılacaklar. odaya toplanmışlar. Burası Hadi Ağırman'ın evi. Önde tek göz bir ev daha var. Kadınlar burayı yıkıyorlar. Altı ölu çıkmış bu odadan. Başsağlığına gelenler, baba Ağırman'ın "Başka geçimimiz yoktur" tümcesini destekliyor. "Bir de" diyorlar "pamuk toplamava. çapaya gideriz. Gorduğun bir kanş toprakta vetişenler. bizim ihtiyaçlanmızı zar zor karşılar. Diğer ihtivaçlanmız için tzmir'in, A}dın'ın, Soke'nin. Çukurova'nın, lrfa'nın yolunu tutanz pamuk zamam." "Çocuklannızı okula gönderebiliyor musunuz?" diye soruyoruz. Pek önemsemeden "Eh, tidenler de oiur" karşılığmı veriyorlar. "En yakın ilkokul nerede?" Sorumuz üzerine, irili ufaklı tepelerin ardında bir yer gösteriyorlar biraz kırık: tşte orada, yürüyerek yanm saat siirer... "Kadir ne iş vapardı korucu olmazdan önce?" Babası Hadi Ağırman yanıtlıyor: Bizle beraber çapaya, pamuk toplamava giderdi. Mevsimlik işçiydi yani. Son olarak da çavuş olarak gitmeve başlamıştı. Işçilerin başında gidiyordu. Bir miktar da toprağımız var ihtiyacımız için. Başka da geçimimiz olmadı bugune kadar. NEDEN KORUCU OLURLAR? Son yapılan zamlarla, koruculann ayda 50 bin liranın üzerinde para aldığı söyleniyordu. Kadir, altı aydır korucuydu ve anık ne mevsimlik işçi olarak iniyordu Çukurova'ya ne de çavuş olarak gidiyordu işçilerin başında Söke'ye. SHP Midyat ilçe başkanı Muzaffer Arıkan'a koruculuk olayının yörede nasıl bir işlev yuklendiğıni soruyoruz. Birkaç başlıkta topluyor: "Yoredeki guç gecim koşullan göz önüne alınırsa. her ay aldıklan belli bir maaş, koruculuğu çekici hale getiriyor. Aynca, koruculara devlet silah veriyor. Bu da kendileri için başka bir güvence. Eger herhangi bir hasımlan varsa, 'muteber adam' olmalan nedeniyle, o hasımlanyla hesaplaşmak için kendilerine daha ustün koşul sağlamış oluvorlar." SHP ılçe başkanı Arıkan, topraksız va da az topraklı köyluler için bir "gecim kapısı" olan koruculuğun, toprağı bol ve vcrimli bölgelerde hiç de çekici olmadığım, bu yuzden istenilen sayıda korucu bulunamadığını da anlatıyor. 15 yaşmdaki şoförumuz, çamurun izin verdiği olçüde Efeler mezrasına yaklaşmış, bizi bekliyor. 10 kişinin bir akşamda oldurulduğü Efeler mezrasına şoyle bir bakıyoruz. Bir goz evler. bir kaç yüz metre karelik taşlı topraklar, yanm saat uzaklıktaki ilkokul ve insanların "Başka geçimimiz yoktur" sözleri geçiyor usumuzdan... Koy basıldığında mermisi bitene kadar çarpı^an korucu Huseyin Acar duruyor yanımızda. Bizi uğurlayacak. "Sen neden korucu oldun?" diye soruyoruz. Hiç beklemedığı anda gelen soruyu şaşkın bir anlatımla yanıtlıyoı. Hukumeti seviyorum... Mardin9de kaçak silah operasyt)nu MARDİN/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) İçişleri Bakanı Vddınnı Akbulut, Günevdoğu'da son günlerde artan terör olayları ile ilgili incelemeleri sırasında, bölgede 100 tabanca ve çeşitli mühimmatın ele geçirildiği iki ayn operasyon konusunda bilgi aldı. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık tstihbarat Hareket Dairesi ile Mardin Emniyet Müdürlüğü'ne bağh ekiplerce yürütülen operasyonlar sonucu Mardin'de 47 AY 124 plakalı kamyon ile 47 AV 030 plakaü otomobiün özel böimelerinde 100 adet Belçika yapısı Brovvning marka tabanca ele geçti. Bu silahlara ait 193 adet de şarjörle birlikte yakaianan Abdurrahman Yddız, Mehmet Sıraç tpek, Mehmet Emin Ekin. Salim Başkurt, Mehmet Şerif Tunç, Huseyin Aslan, Hasan Demir, Mahmut Coşkun, Reşit Aslan, Nasir Aslan ve Ahmet Aslan adlı kişiler gözaltına ahndı. Akbulut, daha sonra Diyarbakır'a geçti. Mardin'de iki gündür sürdürdüğü incelemeleri değerlendiren Akbulut, köylülerin silah istediklerini beürterek, "Başvuran olursa, incelemeden sonra gerekli silahlan vereceğiz" dedi. Demirel, 4aynyerde yargdandı Haber Merkezi Kapatılan siyasi partilerin liderleri Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Alpaslan Tiirkeş'in ara seçimler öncesinde yaptıklan konuşmalar nedeniyle çeşitli yerlerdeki yargılanmaları sürüyor. lzmir Menemen'deki duruşmada Demirel, Ecevit ve Türkeş'in sabıka kayıtlarını, dava açılmasına neden olan konuşmalarla ilgili tutanakları düzenleyen emniyet görevlilerinin ifadelerinin alınması kararlaştınldı. Duruşmada, Demirel'in avukatlan mahkemeden yetkisizlik isteminde bulundular. Demirel aynca, Manisa'nın Turgutlu ve Sangöl ilçelerinde de yargılandı, avukatlan aynı istemde bulundu. Sarıgöl'deki davada, Asliye Ceza Mahkemesi yetkisizlik karan aldı. Gaziantep 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada da Demirel'i dört avukatı savundu. Duruşmada ifade vermesi için Demirel'in Gaziantep'e ceibi kararlaştırıldı. Bu arada Bülent Ecevit'in Gaziantep'ıeki yargılaması da yarın yapılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle