16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 TEMMUZ 1986 I. MİLLETLERARASI TURK (JİNt VE SERAMÎK KONGRKSt KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 GULGEÇ 80 Türk, 48 yabancı büdiH sunacak Kutahya'da bugün başlayacak olan ve "Çıni I" adını taşıyan kongre, 11 temmuza kadar stirecek. Kongre suresince ıkı çını sergisi açılacak ve bir çini yarışması duzenlenecek. Kültur Servisi Bırıncı Mılletlerarası Türk Çını ve Seramık Rongresı, bugün Kutahya'da başlıyor Cumhurbaşkanı Kenan Evren'ın hımayesınde yapılacak olan ve "ÇiniI" adını taşıyan kongre 11 temmuza kadar sürecek. DUnyada bu dalda ılk kez yapılacak olan Çını Kongresı'ne ceşitlı ünıversıte ve ılgılı kuruluşlardan 80 Türk ve ABD, Sovyetler Bırlığı, Japonya ve çeşıtlı Avrupa ülkelennden 45 yabancı bılım adarru ve uzman katılacak ve bıldırıler sunacak. Prof Dr Oktay Aslanapa başkanlığındakı bılımsel kurul tarafından kongrede sunulması uygun görulen bıldırıler daha sonra bır kıtap halınde ya yımlanacak öte yandan, kongre dolayısıyla Kutahya'da ıkı çını sergısı açılacak. Bırıncı sergı, eskı Kütahya çmılerınden oluşuyor Vehbı Koç Vakfı Sadberk Hanım Mu zesı'nde yer alan değerlı çını koleksıyonu, Sevgi Gonul tarafından Kütahya'nın tarıhı müze bı nasında sergılenıyor Ayrıca Ku tahya Azım Çını'nın sahıbı Rifat Çini'nın özel koleksıyonuna da bu sergıde yer venlıyor Ikıncı sergı ıse kongre salonunda duzenlenecek Bu sergıde Kıitahya çmılerınden örnekler sunulacak Bırıncı Mılletlerarası Türk Çını ve Seramık Kongresı nedenıyie bır de Çını Yarışması düzenlendı Üç kategonde açılan yarışmanın konuları Türk klasık desen, sır altı tekneğı ıle ve kendıne özgü kompozısyondan oluşuyor Pano dalında bırıncıye 750 bın lıra, vazo dalında bırıncıye 500 bın lıra, tabak dalında bırıncıye 100 bın lıra ödül verılecek Kongrenın tlnıı Komıte Başka Polonyalı romancı Putrament öldü HAYVANLAR tSMAtL nı Prog Dr Oktay Aslanapa ve Kütahya Beledıye Başkanı ve Kongre Başkanı Oral Kiper, kongrenın ana amacını şöyle açıkladılar "Gelenege baglı uretimi surduren Kutahya çini ve seramigine dikkatı çekmek, gelenekselTurk çını ve seramık sanatını çok yonlu olarak tarlışmak, bu sanatın gunıımuz Turk çini ve seramigine yonlendirıci katkılarını ortaya koymak." Aslanapa ve Kıper'ın yaptıkları açıklamaya göre, Türk çını ve seramık sanatı, Karahanlı, Gaznelı, Büyük Sclçuklu, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerınde olmak üzere dokuzuncu yüzyıldan bu yana ızlenebılen bır gelışmeye sahıp Bu gelışmenın halkasını meydana getıren Kü tahya'da duvar çınısınden tabak, fıncan, vazo, vb gıbı kapkacak cınsı her türlü seramığe ortak ad olarak "çini" denılıyor Mılletlerarası Bırıncı Türk Çını ve Seramık Kongresı'nın adı da bu yuzden "çini" olarak saptandı Geleneğe bağlı ve kesıntısız etkınlık gösteren üretım merkezı olduğundan kongrenın Kutahya'da toplanması kararlaştırıldı Kultur Servisi Polonya'nın önde gelen yazarlarından Jerzy Putrament, Varşova'da 75 yaşında öldü Ülkesının verımlı romancı, ozan vc gazeteusı Putrament, sıyaset sahnesınde de görev yapmış, Ikıncı Dunya Savaşı'ndan sonra Isvı^re'de masla hatgüzar olarak bulunmuş, 19471950 yılları arasında Parıs Büyükelyilığı yapmıştı Gazete çıkardığı dönemde sansurle başı belaya gıren Putra ment, arkadaşlarıyla bırlıkte "yıkıcı komunistler" oldukları gerekçesıyle yargılandı Bu yargı lanma, Putrament'ın sonradan kalemc alacağı ellı kadar romandan ılkı olan "Gerçekçilik"ın malzemesını oluşturdu Nazı ışgalınden sonra Lvov kfcntınden Rusya'ya kaçan Putrament, Polonya Ordusu'nda sıyasal görevlı olarak ıkı yıl sürgünde kaldı Gerek romanlarında, gerek belgesel röportajlarında savaş deneyımlerını konu edınen Putrament, 1952'de "Eylul" adlı kıtabını yayımladı Putrament, olağanüstü bır belgesel röportaj örneğı sayılan ve dıhmıze de çev rılen "Eylul" adlı yapıtında, savaş öncesı Polonya yönetımını hıcvederken son derece ger^ekçı savaş betımlemelerı vızdı KİM KİME DUM DUMA REHİC AK Cazın yarattıgı bir seramik ustası Türker özdoğan'ın 25 yıl önce Tünel'dekı müzik aletlerı dükkânı, Papa Giorgıo'dan alman saksofonla başlayan caz seruvenı, Washington'un önde gelen seramik ustalarından birini yarattı: TANJU AKERSON WASHINGTON 25 yıl önce Beyoğlu'nda Tünel'de müzık aletlerı dükkânı Papa Georgıo'dan alınan saksofonla başlayan caz serüvenı bugün Washıngton'un önde gelen seramık ustalarından bırını yarattı. Georgıo Washıngton Ünıversıtesı Seramık Bölünnı Başkanı Profesör Türker Ozdogan o günlerı şöyle anlatıyor. "Lise ogrencisiyken caza tutkunlugum basladı. O zamanlar İzmit'teydim.. Duşlerimin çalgısı saksofondu.. Bir oğretmen ailesiydik, gelirimiz beliriiydi. Saksofon alacak paramız yoktu. Annem altın bile/iklerini saltı.. Sonra tstanbul'a, Beyoglu'na gittik.. lunel'deki Papa Georgio'nun dukkânına girdik. Biliyorsunuz, müzik aletleri satan en unlu dukkândır. Orudan annemin altından çevirdigı tum parayla bir saksofon aldık.. Çalışmaya basladım.. Çevremizdekiler babama, " N e oluyor, oglun zurnacı mı olacak?" diye takıldılar.. Babam aydın bir ınsandı.. Hiç aidırmadı.. Bırkaç yıl içinde radyoya çıkan orkestralarda bile çalar nale geldim.. Buyuk bir yetenek oldugumdan mı? Yoo... Yalnızca adam yokluğundan. Amerika'ya geldigimde kaldırımda on sent karşılıgı saksofon ufleyen ya da pazar Kunleri piknık yerlerinde zevk İçin çalan amatorlerin bile bu işı benden kat kal ustun yaptıklarını hayretle gordum.." Amerikalılar yenilige açık Türker özdoğan, "Turk sanatçı.sı olarak burada nasıl karşılanıyorsunuz?" türünden kendısıne yonelttığım beyhk soruya yanıt verırken, caz serüvenını anlatmayı bıraktığı yerde%ı bay lıyor "Saksofon çalarken öğrenimime ara vermedim.. Liseden sonra Tatbikı Guzel Sanatlar Akademisi Seramik Bolumu'nc girdiııı. Bu kcz çevredekılere karşı babamı onceden hazırladım. "Oglum zurnacılıktan sonra şiındı de çanak çomlekçı oluyor dersin" dedim.. Caz ve seramik lstanbul'da beraber gitti. Akademiyi bitirdikten sonra yurtdışında seramik ogrenımine devam için birkaç seçenek belirdi.. Biri Japonya'dan, otekı Amerika'dan.. Japonya'dan olanı tam bursiu ıdi.. Amerika'da Rhode Island'dan olan yarım burs veriyordu.. Japonya cazın anayurdu olmadıgı için reddettim. Amcrikalı arkadaşlanm, "Sen cazcısın, Rhode Island'da aradıgını bulamazsın.. Washıngton'a gelmen gerek" dedıler.. Ben de caz Ue beraber olmak için hiç bursu olmayan George VV'ashington Universitesi'ne gırdim. O zamanlar ıınıversilede burs olmadıgı gibı seramık bolumu de yoktu.. Saksolonumu alıp caz kuluplerinin yolunu luttum.. Bana o zamanlar, 7O'lı yıllardı, "Zambcsi" adlı kulubu onerdiler. Gittigımde "Zambesi"yi kapı duvar buldum. Caz için kotu yıllardı.. R o s s h n semtınde "New Orleans" adlı kulupte iş bulabildim. ürkestraya alınmamın nedeni iyi çalmam degil, repertuanmda Ortadoğu, Akdeniz motiflerıyle suslu parçalar olmasıydı.. Bu onlar için degisikti.. Amerika'da yaşamımı seramikten once cazdan kazandım.. Cazdan kazandıgım parayla unıversitede seramik dalında master yapma olanağı bulabildim.. Turk sanatçısı olarak burada nelerle karşılaştıgıına gelince.. Amerikalılar her zaman yenı şeyleri kabul etmeye hazır.. Yeniliği seviyorlar.. Her şey denensin istiyorlar.. Bu da benim gibi egılimi degışik ve olagandışı olana yonelik sanatçıya engelsız yaratıcılık için uygun orlamı saglıyor." Konuşmamızı Amerıka'da seramık olayının ne olduğu soruması için yapılan parlak cila için kullandan Turkç^e sozcuk "sır"dır.. Yanl soylenmemesi gereken şey.. Seramıkvıhktekı bu gizlılik egilimı bugun bile bırçok ulkede suruyor.. Amerika hariç. Kil ile girişilmesf dıişiınulmez aşırı soyut, asimetrik şekillerle ilk denemeleri yapan Amerikalılar oldu.. Amerikalılar şimdiye dek duşunülemeyen seramik şekillerine ula>ılahılecegıni dunyaya kanıtladılar.." "Osmanlı lmparatorlugu" "Peki, sizin bu olayda akademik kimlik olarak yeriniz ne Washington ÜniversitesVnden Türker Özdoğan, Çini KongresVne katılıyor PİKNÎK PİYALE MADRA susleme ile ilgilenen, seramik kalıp yapımı dersı gormuyordu.. Bunu değistirdim. Universitenin duvarlarını delerek alolyeler açtım.. Universıtede muthis bir yayılma ve egemenlik kıırma başansı gosterdigimden. seramik bolumune "Osmanlı Imparatorlug u " adını laktılar." Cazın sınır tanımazlığı Tekrar caza dönuvoruz "Caz seramikçılıgınize nasıl katkı yaptı? Yapıtlannızda bizim kultur mirasımı/la birlıkte kapıları /orlamada asıl cazın buyuk etkisı var gıbi" dıyorum Ozdo ğan gozlerını boşluğa dıkıyor, başını sallamadan sorumu onaylıyor "Fvet.. Cazın sınır tanımazlığı seramik çalışmalarıma buyuk etkı yaptı.. Çamuru da aynı sınır tanımazlıkla yoğurdum. Saksotonumla Mam Session' yapar gıbi... İşuı içine zengin, farklı bir kiıltur mirasına sahip olmam da karıijinıa, bana Amerikan seramık dunyasında bır yer kazandıran bır sente/ ortaya çıktı." Son soru olarak Ozdoğan'a şunu soruyorum "Turkiye son yıllarda dışta kendisini tanılma için buyuk çaba harcama egılıminde.. Bu çabada kultursanat olayının yerı, sızın gibi yabancı Ulkelerde belirli yeri olan kışilerin rolu ne olabilir?" Şöyle dıyor "Bu olayda en etkili olan kultur ve sanat.. Dışarda başarıya ulaşan bir Turk bilim adamının Turkiye açısından ilgı yaratan bır yanı yok burada.. Herhangı bir bılım adamının başansına nasıl bakılıyorsa, Turk asıllı olanınkme de oyle bakılıyor.. Hepsı aynı potada ele alınıyor.. Buradaki teknik du/enin bir parçası goruluyorlar.. Bir Turk asıllı aloın bılımcısı ne kadar buyuk buluş yaparsa yapsın, 'lla bu adam Turkmuş, acaba I urk alom bılimı neymiş' diye sormak gelmez. Aına sanat larklı. Burada kışının geldıgı kendı toplumıından, sanat kullur degerlerınden evrensel sanata bır katkısı var.. Bır Turk sanatçısı olarak ortaya çıktıgınız zaman herkes bu adamın arkasındakı Turk kulturu neymiş dıye soruyor.. Ben kışısel olarak Turk kulturunu tanıtma açısından yapıtlarımın dışında şunu yapıyorunr George Washınglon Unıversıtesı ılcîstanbul'dakı Akademi arasında ogrenci degiştokuşu saglıyorum. Turkiye'den seramık sanatçılarının burada semıner, konferans çalışmaları yapmalarını saglıyorum.. Burada yapıtlarını sergılenıek ısteyen sanatçı arkadaşlara yardııncı oluyorum." fflZLI GAZETECİ NECDET ŞEN &,££. 25 ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI ABD'ük OSMANLI İMPARATORILĞL George Hashıngınn Vniversitesı Seramik Bolumu Başkanı Türker Özdoğan, } ogun et kınlıklenyle unnersıtede egenıenlık kurdıı Bu nızden. \menkalı lar Seramık Bolumu'ne 'Osmanlı Imparatorluğu'adını \enlıleı. su uzerıne sürduruyoruz Özdo ğan bu konuda şunları anlatıyor Buyuk gizlilik "Seramik yapımı formullennin buyuk bır gizlilik içinde tutulduğu Asya ve Avrupa'daki toplumların aksine Amerikalılar bu alandakı basarıları hakkındakı bılgilerı açıkça yaymakta.. Seramık uzerıne buyuk olçude yayın var.. Kğitim ilkokullardan başlıyor.. Toprak kaplara sızmad ı r ? " dıye soruyorum Şunları söylüyor "Ben Turkiye'de seramik dalında Avrııpa sıstemıııe baglı egitim gordum.. Bolum başkunımız Almandı.. Ben aynı sıstemi George VVashington l'niversitesi'ne taşıdım.. Nasıl 13 ayrı seramik dersi gormuşsem, Amcrikalı ogrencilere de aynı derslerı getirdim.. Oysa onlar kendi sistemlerine gore yalnı/ca tek bır seramık alanı uzerınde ders goruyorlardı.. Yanı seramik AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GOKHAN Londra'dan TARIHTE BUGUN MIMTAZ ARIK 4A ILK KUDUZ AŞ/S/.. PASTFUR (IU/ P/tSTTJfi), KUDUZ MIKKO8U ALMIŞ Std ÇOCUĞUM AŞILANMASIMI SAGLADI. KUDUZ HASTAUGl U2EfZlHD£Ht ÇALIŞMAt/teiNPAN SOA/Rfi 8ULPUGU AÇfY/ UAYl/ANLAEA UYGULAMIŞ, OLUMLU SOML1Ç ALMIfTI 1865'TE BUGUN, UMLU SIUM AOfiKAI LOUIS 6 Temmuz Sitar, şarap ve Uhan Berk Lundru'du kendı udınu duzenleneıı tlhan Berk, 24 \ıldun ionra tekıuı ızlenıınlerını aniatııken, "İngılızleı dağılınunda da bu\uk adaletsızlık RAG1P D U R A N IONDRA Hollanda'da "Dunya Şairlerı Ulııslararası Kongresı'ne kaiılan şaıı llhan Berk, Londra'da kendısı ıı^ın o/el olarak duzenleneıı şur gcıesındc yapıtlannı okudu, şıırseverlerle taıtıştı Turklerın yoğun olarak yaşadığı Londra'nın kuzeyındekı ls lıngton'dakı Beledıye Kultur Sa nat Bölümu vc Azınlıklarla llış kılcr Daıresı taratından du/enle nen gecede, Ahmet R. kurallan, Berk'ın Turk şıırındekı konumu nu anldtan kısa bır di,]^ korıu^ ması yaptı Daha sonra Hıntlı bır sıtar sanatçısı, dınleyıcılere ku sııı ^et.esıne kcılı/ai' u,ıttıe.ı Imtıltcu ıtzi'iıne Jakuleşmıs, gelu \uı çıbı dedı vuk bır resıtal verdı Izleyıcıler, bır yandan sunulan şurapları tadıp, tabaklardakı şeltalı ve kırazları vekırdeklerken, llını müzı' ğının dınlendırıtı nağmelerı ara sındd şııı sıuıresıiK* hd/ırlaııdılar 1 Islıngton Beledıye bncumenı nın tarıhı salonunda yapılan şur geuesındc, daha sonıa kursüye gelen tlhan Berk, "Kavıp Oglunu Arayan Baba İçin !?ıır", "Olu Bır Ozanın Sevgılı Kansını Gormeye Gitmek", "Adamlar", "Aşklar İçinde Bir kentin, Herhangı Bır kentin" ba.şhkh >ıırk ıını okudıı Aıdından sıııscvcrlerın soru vc ıstcmlcrını yanııld yan Berk, "(, ıkrık<,ılar bokagı" ıle "Harfler" ve bazı "Istanbul" şıırlerınden omekleı soıgıledı Beık'ın ukuduğu Iurk^c sıırlcrın lııgılı/(.c vovırılcrı de dınleyıcılere hcm va/ılı olaıak ıletıldı hem de okundu Kaldığı sure ıtınde Tate Galen'dc Oscar kokoshka Sergısi'nı gczcn BBC Türk^c Ya yın Bölumu'yle bır soyleşı yapan şaıı, Ingılıere'ye en son 1962 yı lında geldığını beltııırkcıı, bas.kentle ılgılı ızlcnımlcunı şoyle aktaıdı "İngılizler takırleşmış. Boyleıe bıraz ınsanılcşnıış. Aına Allah arlık Ingılı/ degıl. Sonra, gelır dagılımında çok buyuk adaletsızlık var gıbı gorunııjor" Londıa'ddiı dyrıldıktan sonıa köln'c gevuı İlhan Beık, buıadd da VVDK Radvosu'nun davctlısı olarak bır >ıır gecesıne katılacak koln dı.n sonra da ParısV gıtmcyı Usarlayan saır Berk, lemmu/ ortasında Bodrum'a dönuyor VB 0O6AL Ç ANCAK, g/g&UAJ, KUJOUZ. <OP£ĞIN /S/gOlĞı MFtSTEK APLI ÇOCUĞU ONA Ğ Şt YAPILMAZ^A ÇOCUK aC£C€ıtT/ Su PURUMDA, PASTEü/S. /^AgARIN/ İ/&/SP/ VE /IŞlyi <USAHLA£PA £>£" Potcaz aşıyı dakhır (Sramcher ayga/am/fH 50 YIL ONCE CUMHURIYET llalva IHIKI htııırilrrmı artltrıyot BLRl IS S (Hususı) liahan hukwıı<.iı iu\\ure ku\\eıleımı aıtııınıağa karar \L'iıniiitı Iuhııkalaıa ınuhıın ınıklarda )enı taivore sıpaıışı verılmiiur. Aynı zaınandu \emden \uzltııe pıloı vt'Hitırılecektır İialva, Habeşısianın nıuteaddıd lerleııte liaha uıusındu ınuhtetıj ha\a volları lensını de kaıarlaşıırnustıı Londrudan \euten bu lıubeıc goıe. Itulva 1000 harb tuyvaresı daha vapnıaıuk aikcrı hazırııklarııu wttırtnuğu 6 Temmuz 1936 kaıaı \ermıştıı tiıı Kıııuıın Cem'Mi'dekı son hudıstlıı akubınde verıhnış olıııası lıeı lura/tu bınuk bır alaka ıle karşılanımşıu 19361986 planör bugun anıbulujlunarak lnoııu kampına <te\kedıle(.ektıı rurkkuşu nuıduru Saını de planorlerle beraber gıdeu'knr lıırkkufunu'n bın kadın, 2l'ı eı\ı'k olmak ıızeıe 22 kı^ılık tulebcıi de a\ın S'ınde 1 tnöıttihp vıhtcel. iır iııonıı liuııifn lııızıı lılthırı /stanbul Ttirkkusımu ><> ı) •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle