Katalog

Cumhuriyet MiUetvekiUeri Didüruie sudan ucuz arsa aldı Sahıbı C'umhuriyvt Malbaaulık ve Cıa/eleiilık lıtrk Aııonını *>ırkrır (KIIM.I Nadlr Nadi, # Cıcncl Yayın Muduru Hasan ( rmal, Muesscse Müdurıı tmınr UşaUiiü. Ya/ı tşlen Muduru Okay (.oımtın, # Habcı Mcıkc/ı Mııdunı Yatçm Bayfr, Sayfa Du/rnı Yonctmcnı Alı Acar. • lemsıhıler ANkAKA Yalfin l)o(J«n. İZMİR llikmrl (, rlınkaja. ADANA Mrhmrl Mrrcan. TAKVlM 6 TEMMUZ 1986 Imsak: 3.33 GUneş: S.31 Isıanbul Haberleır Rrha ö ı , Dıs Habcrlcr Ergun Balcı, Ekonomı Osman Ulagay, KUItür. C*lâl (Isler, Magazın Yalfia Peksca, Spor Danışmanı Abdülkadlr Yucclman, DU/eltme Rcdk Durbat, Araşlırma: Şahln Alpay, IşScndıka Şükran Kclend. HaberArajtırma Ufıık Gtaldcmir, • KoordınatOr' Ahmtl Korabuuı, • Malı Ijlcr Erol Erkul, Rcklâm ve Halkla llışkıler CıMdcrea Kofar, Idarr Httaeyin Curer, Uletme öndtr Çdlk. Bılgılşlem Naâl lnal. öğle: 13.13 lkindi: 17.13 Akşam: 20.46 Yatsı: 22.35 Basun ve Yavun i umhuriyrl Maıbaacılık ve Gueıecıhk T A Ş TUrk Ocagı Cad. 19/41 Cagaloglu 14114 İM , PK 246Islanbul, Tel • > 12 05 05(20 hal)Telex: 22246 • Burolar Ankara: /ıya (.ökalp Rulvarı Inkılap Sokak No 19/4 Tel' 33 II 4147, klcx 42)44 • lımlr H /.ıya Bulvan 1152 Sok 2/3, Tel. 25 47 0913 12 30Telex: » Adana: (.akmak Cad No 134 Kal 1, Tel 1455019731 Telex. 62155. Didim Belediyesi'nin düzenlediği ihale sonucunda, deniz kıyısındaki 150 dönümlük arsa, metrekaresi 2 bin 500 liradan ANAP Grup Başkan Vekili Haydar özalp'in başkanlığını yaptığı, çoğunluğunu milletvekiüerinin oluşturduğu bir kooperatife satıldı. 1 milyar liraya kadar satın alma yetkisiyle gelen Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdür Yardımcısı Hasan Parlaktürk'ün ihaleye katılması engellendi. TÜREY KÖSE İZMİRDidim'de ANAP Grup Başkan Vekili Niğde Milletvekili Haydar Özalp'in başkanlık ettiği, çoğunluğunu ınilletvekillerinin oluşturduğu 330 Uyeli yapı kooperatifi için daha fazla fiyat veren bir kamu kuruluşunun ihaleye girmesi engellenerek, 150 dönüm yerin 376 milyon liraya alındığı bildirildi. Beİediyenin sattığı turizmde öncelikli yerin ihalesine " 1 milyar liraya dek satın almaya yetkili" gelen Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Yardımcısı Hasan Parlaktürk'ün katılması engellenirken, denizden 34 kilometre içerdeki yerlerin metrekaresinin 1520 bin liraya satıldığı, oysa milletvekillerinin kooperatifine deniz kıyısındaki yerin metrekaresinin 2 bin 500 liradan satıldığı belirlendi. ihaleye milletvekillerinin üye olduğu Kumca Yapı Kooperatifi adına katılan ANAP Sinop Milletvekili Hilmi Biçer, iddialar üzerine, "Şarlnameye uygun olmadıkları için ihaleye katılamadılar. Biz daha once Alanya'da bir yer bulduk, ga/eteciler uğraştı, tedbir kararı çıktı. Üyelerlmiz içinde her partiden milletvekili var. Her şey usulüne uygun" dedi. Didim (Yenihisar) Belediyesi, sahip olduğu deniz kıyısında 1640 dekar alanın 150 dekannı bir süre önce altyapı getirilmesi için TEK'e sattı. Ardından belediye meclisinin 24.2.1986 tarihli kararıyla 150 dekar yerin daha bazı yatırımlar yapılması için satışa çıkarılrnası kararlaştırıldı. Bunun Uzerine "Kocaharip mcvkii 1861 vla pafta 13001 nolu parselin 1/5000'lik kadastrul çap iizerinde 1 numara ile gösterilen" 150 bin metrekarelik bölümünün satışı için ihale açıldı. 375 milyon lira yaklaşık bedelli ihaleye ANAP'lı milletvekillerinin yönetici olduğu Sınırlı Sorumlu Kumca Yapı Kooperatifi ile S.S. Yalıkent Yapı Kooperatifi ve özevimiz Yapı Kooperatifi katıldı. 24 haziran günü yapılan ihaleye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğü Kooperatifi'nin katılması engellendi. thaleden yarım saat önce bu kooperatif adına ihaleye katılmak üzere gelen genel müdür yardımcısı Hasan Parlaktürk, 14 milyon liralık teminatı geri alırken, ihaleye katılmasının engellendiğine ilişkin tutanak tutuldu. Ihaleyi izleyen eczacı Mehmet Soysalan 1 milyar liraya dek satın alma yetkisiyle gelen Hasan Parlaktürk'e çekilmesi için baskı yapıldığını belirterek, şunları söyledi: "Biz ihaleyi izlemeye gittik. Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Miidürlügii Kooperatifi ihaleye soktılmadı. Bagnş çağrış oldu. Orada biri 'Ben Sinop milletvekiliyim, bak devlet memurusun, ona göre hareket et' diye Hasan Parlaktürk'e bağırmaya başladı. Bunun üzerine Parlaktttrk, tutanak tululmasını istedi, tutuldu. Şartname özellikle milletvekilleri alsın diye ha/ırlanmış gibiydi. Daha ihale falan ortada yokken, buraya milletvekilleri gelecek, yat limanı, havaalanı olacak diye propaganda yapıldı." İhaleye milletvekillerinin kooperatifi adına katılan ANAP Sinop Milletvekili Hilmi Biçer ise, iddiaları yalanladı. Biçer, Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğü'nün şartnameye uymadığı için ihaleye katılamadığını savunarak, sorularımıza şu yanıtları verdi: "Belediye, yapı kooperatifine satmak üzere şartname hazırlamış. Belediye encümeni kabul elmcdiginden, ihaleye sokulmadılar. İhale çekişmeli geçli. Bizim paramı/ vardı. Bugün 376 milyonu bulan kişi olacagını sanmıyorum. Bugüne kadar para bulamadık. Alanya'da anlaşmıştık. Orada gazeteciler uğraştı. Kooperatifin beğendiği yerin tedbir karan var. Daha da tereddütlüyüz." Hilmi Biçer baskı iddialarına "Benim ne sıfatım var, hangi sıfatla baskı yapayım?" karşılığını verdı. Biçer, ayrıca "330 üyemü var, mebusların listesini elinize alın, her partiden milletvekili var" diye konuştu. Bu arada Söke, Didim yöresinde yaşayanlar arazinin satış fiyatının çok komik olduğunu söylediler. Bir komisyoncu, "Denizden 34 kilometre içerdeki yerlerin metrekaresi 1520 bin liradan satılıyor. Denizin dibindeki yerin metrekaresinin 2 bin 500 liradan gitmesine aklımız ermedi. Buralarda 10 bin liradan aşağı yer bulunmaz" dedi. Bir süre önce HP'den ANAP'a geçen Didim (Yenihisar) Belediye Başkanı lbrahim Kıray ise, "Sokaktaki laflara bakmayın" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Belediye meclisinin satış için karan var. Buradan aldığımız parayla bazı yatırımlar yapacagız. Sağlık ocagı, pazar yeri, kiiçiik sanayi sitesi gibi. Biz arazi olarak 376 milyona sattık. Parselasyonu yapılan, imarlı yerler 810 bin liradan satılabillr, zaten bu sattığımız arazinin yuzde 3040'a varan kısmı belediyeye yeşil alan, olopark olarak terk edilecek. Böyle'bakarsak arazinin metrekaresi 6 bin liraya falan gelir. Ayrıca arazi çok kayalık. Tarım Kredi Kooperatifleri kooperatifinin durumu şartnameye aykırıydı. Özal şartnamemizde biz yapı kooperatifi istiyorduk. Onlar dinlenme, eğitim tesisleri kuracaklardı." Söke SHP İlçe Başkanı Hilmi Zlya Postacı da olayın peşini bırakmayacaklarına değinerek, "Kamu malının kimseye peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz. Herkes kooperatif kurabilir, ama kamunun malını bu kadar ucuza kapatamazlar. Bu işin takipçisiyiz. Hesap soracagız" dedi. Altnan toplumu azınhklara duyarh olıııak zorundadır TUBA TARCAN KÖLN Işçi mahallelerine doğru yol alıyorum. Pransa'da tnsan Hakları Komısyonu'nun öddlünU James Baldwln'le paylaşan Gunter Wallraff'la randevum var F. Almanya'da kaçak olarak çalışan TUrk ışçilerinin insanlık dışı yaşamlannı konu edinen ve onları çalıştıran işçi simsarlarıyla dev tröstleri açığa cıkaran "En Alttakiler"ın yazarı "Ifşanlçı" ga/eteci Günter Wallrafria. Ünlu gazeteci 1977 yılında da Bild gazctcsınde muhabir heveslisı olarak girip gazetenin sansasyon ve yalaıı habercilik Uzerine kurulu ışleyiş çarkını ortaya çıkarıp "Ifşaalçı" kitabıyla olay yaratmıştı. Ruhr bölgesınin tipik bir işçi semtindeki tipik bir işçi evinin kapısı açılıyor adımı söyledıkten sonra. Blucinli ve tel çerçeveli gözlüklü Günter Wallraff elini uzatıyor. Balkondaki yuvarlak masanın etrafına dizili sandalyelerden birine oturuyorum. Masada ıkı genç gazeteci daha var. Alman Sendikalar Bırliğı (DGB)'nin gençlik dergısi RAN'ın redaktörlerı. Wallraff tanıştırıyor bİ7İeri. Wallraff, "Bir saat sonra bir Ingili/ gazeteci gelecek. Sonra da iki Finlandiyalı. Biraz uluslararası bir goru^me olacak bu galiba" diyor Evet Günter VVallraff'ın "Yuvarlak Masası"nda F. Almanya'daki yabancı düşmanlığının dUşmanlarının bir araya geldiği bir uluslararası toplantı. Davalar konusunda bir şey daha söylemek ıstiyorum. Kitapta ezildıklen, horlandıkları, insanlık dışı muamelelere maruz bırakıldıkları anlatılan TUrk işçileri inanılmaz bir dayanışma gösterdiler benimle. Türk arkadaşlarım korkmadılar ve kaçmadılar. Durasmalarda tanık olarak yer aldılar. Hatta bir tanesi askerden mektup yazdı "İzin alıp tamklık yapmaya gelecegim" diye. Mümkün olur mu bilemem. Ama şunu söylemek ıstiyorum: Davalarla duygularıma yasaklar koymaya çahşıyorlar. Ama işçi arkadaşlarım yanımda. Duygularımı yasaklayamayacaklar. Slyaset uzerine de konuşalım mı biraz? WALLRAFF Sendikal hareketten gelıyorum. Gazetecilik hayatımdaki ilk röportajları IGMetall Sendikası için yapmıştım. BugUn SPD (Sosyal Dcmokrat Parti) ile Yeşiller arasında bir yerdeyım. Ama Turklere ilişkin siyası görUşUm biraz farklı. F. Almanya'daki göçmen TUrkler hangı gruptan olurlarsa olsunlar bırleşmeli. Bu toplumda bir azınlık oldukları için birleşmeli ve hakları için ortak mücadele vermelıler. Kitabım konusunda Duisburg'da yapılan bir toplantıdasolcusundan lslamcısına kadar her görüştenTürkler ilk kez bir araya geldiler. Çok sevındirıcı bir şeydi bunu görmek. En Alttakiler'in yazarı Wallraff, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladu Sıcak ve nem bunaltıyor Haber Merkezi Yaz sıcaklarının iyice bastırdtğı bu günlerde, havadaki nem oranının da arttığı ve bu nedenle sıcağın bunaltıcı hale geldiği bildiriliyor. özellikle Marmara bölge1 * ve İstanbul'da nem oranının yüzde 6070 arasında olduğu meteoroloji yetkililerince vurgulandı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alman bilgiyegöre, Trakyave Marmara'da yağmur bekleniyor. Nem oranının yağmur beklentisiyle birlikte arttığını ifade eden meteoroloji uzmanları yağışın Iç Anadolu'da da beklendiğini söylediler. Ege veAkdenizyöresinde yağmur beklenmediğini söyleyen meteoroloji yetkilileri, tatîlcilerin kaygılanmamaları gerektiğini, havanın güneşli olacağını haber verdiler. 30 doçent aranıyor ANKARA, (ANKA) YÖK yetkilileri ve rektörler eğitim üyesi açıklarmın kapatıldığını açıklarken, 4 universite ilanla 30 doçent arıyor. Resmi Gazete'ye verilen ilanlara göre Hacettepe Üniversitesi 6, Mimar Sinan Üniversitesi 7, 19 Mayıs Üniversitesi 5 ve Gazi Üniversitesi de 12 doçent alacak. Gazı Üniversitesi'nin 12 doçent yanında, 40 yardıma doçent, 54 araştırma görevlisi, 26 öğretim görevlisi ve 14 uzman açığt bulunuyor. MÜNÎH'TE B/R BİRAHANE Münih'te bir birahane. Ali Levent kimliğine burunen Gunter Wallraff, Bavyeralı İki Almanın masasında sığıntı gibi duruyor. Bavyeralılar bu styah kafalı Türk işçisinin masalarında oturmasından hiç de hoşnut değiller. dım Mıınslerland'da küçük bir kasabada, kitabın şehirkütüphanesıne alınmaması Uzerine, gençler baskı yaparak zorla kabul ettırdıler. Böyle bir ilgi beklemem söz konusu olamazdı tabii Münfcrit, ama dikkat çekici gelişmeler oldu. Peki bu tur bir çalısmayı bir Türk gazeteci ya da ya/.ar gerçekleştirseydl, aynı ilfjiyl gorur muydu sizce? WALI.RAF» Hayır görmezdı. Nıtckim bu yönde çalışmalar yapan, göçmen Türklerin sorunlarını çeşitli açılardan dile getiren ve Almanca yazan Türkler var burada. Onların yazdıklanna çok az bir kesim ilgi gösteriyor Yabancı ışçı olmanın ne olduğunu bir AJmanın yaşamış olması, kendi bedeninde, yüreğinde hıssetmış olması, kitabın görduğü IIgıye yol açan etkenlerden birı. Almanların bunları yaşayan ve yazan mış durumda. Münih televizyonu ise filmi dava etti. Kitapta maskesi dUşürülen işçi simsarı Vogel de filmi yüzünden mahkemeye başvuranlar arasında. Ama hıçbih kitabın yeni basımlarında herhangi bir bölUmünUn çıkarılmasını ya da yasaklanmasını sağlayamadılar. Dedığınız gıbı, başka tUr davaların açılmasına da neden oldu "En Alttakiler." örnegin Kuzey Ren Vestfalya Eyaletı Çalışma Bakanlığı konuya el attı ve kurulan komisyon bu eyalette kaçak işçi çalıştırma oranının yUzde 80 civarında olduğunu saptadı. Kaçak işçi çalıştıran bu firmalara karşı davalar açılıyor. Thyssen kısmen kontrol altına alındı artık. Sı Dayanışma fonu Son olarak kilabın ekonomik boyutlan uzerinde de duralım biraz. Kitabın gelirierinin bir bolümiinü yeni oluşlurulan "Yabancılarla Dayanışma Fonu"na aklaracagınu açıklandı. Bu fonda biriken paralar yabanalar için danışma burolan, hukuksal destek gibi konular için kullanılacak. Bir de Almanlar ve yabancılar için ortak bir yerleşim projeni/ var. Bu projedeki son gelismeleri ögrenmek isterdim. WALLRAFF Evet ilk aşamada Alman ve TUrk 200 kışiyi kapsayacak bir yerleşim projesi düşünduk Duisburg kentinde Floh Strasse'de bir yer bulundu. Duisburg belediyesi ile anlaştık Belediye fikren destekliyor projeyi, ama Hnansman bölümüne kanşmıyor. Değişik büyüklükte konutlar yapılacak burada, tabii spor alanları, çocuk parkları ve benzeri olanaklar da dahıl olmak üzere. Kiralar ortalama metre kare fiyatının altında tululacak. Bir arada yasamak isteyen TUrkler ve Almanlar ilanlar yoluyla bir araya getırilecek. Bir mimarlar grubuyla anlaşıldı, işin yapımını Ustlendiler. Ayrıca başka bir şehırde de benzer bir yerleşim projesi için temaslarda bulunuyoruz. Ama daha kesınleşmedığı ıçın açıklama yapamayacağım. Bu projeler Türklerin gettolaşma sorununa bir çözüm getirmeyecek belki, ama örnek teşkil edecek. Bir saatlik görüşme ikıbuçuk saate taştı bile. Son dakıkada korıdorda kitaplarını ımzalamaya çalışırken, "Oyunculuk yeteneginiz var mıydı eskiden de?" diye soruyorum. "Hayır" dıyor "Hiç yoktu. Ama yerini aldıgım kişilerle kurdugum oxdeşlik yuzunden başanlı olabildim galiba. Almanlann bir ozdeyişi vardır 'Zorunluluk yaratıcı kılar' diye. Galiba oyle bir şey oldu." Zonguldak 'ta Madenci Anıtı ZONGULDAK, (ANKA) Genel Maden tşçileri Sendikası ve Zonguldak Belediyesi'nin işbirliği ile yaptırılan maden işçilerini sembolize eden "Madenci Anıtı" Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy tarajından açıldı. Törende konusan Veysel Atasoy, maden işçilerinin hizmetlerin en iyisine layık olduğunu belirterek, "Türkiye'de tek olan madenci anıtım açmak hize gurur veriyor" dedi. Rekor natış Artık "En Altlakller'i neden ya^dığınızı, nasıl hazırladıgınızı konuşmayalım islerseni/. Bunlar çok konuşuldu, çok yazıldı. Kilabın ve ona baglı olarak çekilen fllmin sonuçlanıu sorayım size. Demin söz tirajlurdan açılmışlı. Kaç sattı kitabınız bugüne kadar? WALLRAFF Almanya baskısı bııgdne kadar 3 milyona yakın sattı. Bu bir rekor. Aynca Danımarka, liveç ve Norveç'te kısaltılarak yardımcı ders kıtabı bıçımındc okullarda kullamldı. Protestan Kılısesi için de kısaltılmış bir özel baskısı çıkarıldı. Bir de çeviriler var tabii Kitap bıltün Avrupa Ulkelerinde çevrildi, ya da çevrılmekte. Hatta lzlanda'da bile çıkacak. izlanda'da mı? Onlann da mı yabancı isçi sorunlan var yoksa? WALLRAFF Bildigim kadarıyla yok. Ama Avrupa'nın meselelerıne uzak kalmamak gibi bir sorunları var galiba. "En Alltakiler" Yugoilavya vc SSCB'de de basılıyor. Ayrıca Japonya'da da çevırı hakkı satın alındı. Çünku onların da Ko relı ışçılerle benzer problemleri varmış. Anlaşılan her Ulke kendınc göre nedenlerle ilgi duyuyor kitaba Kitabın ilk çıktığı gunlerdv kilapçılann onunde kuyruklar oluşlugunu duydum, dogru mu bu? VVALLRAFF Evet, bazj büyük şehırlerde böyle olaylar görüldü. Kitabın satışı dışında başka ılginç olaylar da yaşandı. örneğın Thyssen fırmasında çalışan işçiler kitap sayfalarının kcndileriyle ilgili bölümlerinin i'otokopisini çekerek dağıttılar. TUrk gcııçlcrın Almanca baskısını okuyııp ailelerine tercüme ettıklerıni bana gelen mektuplardan öğren Bir şeyler değişti Bu ilgiyl nasıl açıklıyorsunuz? Şu ana kadar hemen hemen Almanya'daki 10 insandan biri bu kitabı okumuş bulunuyorsa, bunu sansasyon merakından yapmadı herhalde? VVALLKAhJ Kitabın sansasyonel yanını vurgulamak, ba/ı aydınların ilcri sUrdükleri bir görüş, bir eleştırı. Ben buna kaülmıyorum. Ya G ü n t e r \Vallraff: Türk işçileri artık kendilerini kaçak olarak çalıştıranları mahkemeye veriyor. En Alttakiler'in şimdiye kadar bir lobisi yoktu, ama artık başroldeler. Aleyhime açılan davalarda, Türk işçileri benimle inanılmaz bir dayanışma gösterdiler. bancı düşmanlığının vc ayrımcılığınırı var olduğu bir ulkcde, böyle bir ilgi aynı /amanda başka bir şeyı, F. Alman toplumunun bu korıudakı duyarlılığını da gösteriyor. Bence Almanlar kendı yakın geçmışleri yU;Unden a/mlıklar konusunda daha duyarlı olmak zorundalar. Nıtekım kitabın gördüğü ılgı de bunu doğruladı ve bana bu doğrultudakı çalışmalarımı sürdürmek konusunda güç kazandırdı. Demek ıstedığım, kitap sadece suçluluk duygusu yarattığı için bu ilgıyı görmedı. Bir şeylerin değişmesine de yol açtı Örneğın, Duısburg kentinde kiliseler, sendıkacılar keylı kararlarla sınırdışı cdilcnleri korumak ıçın harekete geçtıler bir Turkle özdeşlık kurmaları zor olabılirdı, benı anlamaları daha kolay oldu ze, bu eyalettekı bazı belediyelerde dahi kaçak işçi çalıştınldığının ortaya çıkarıldığını söylesem, inanır mıydınız? Hayır inanmazdım. Bana inanamayacağım daha başka şeyler de söyleyecek misiniz? WALLRAFF lnanması güç değil belki, ama ilginç bir gelişme de artık TUrk işçilerinin de kamu davası açmaya başlayarak, kendilerini kaçak olarak çalıştıranları mahkemeye vermeleri. Bunlann ilk ıkısi kazanıldı Duisburg kentinde. "En Alllakiler"in bir lobisi yoktu şimdiye kadar. Ama artık başroldeler. Bence kitabın sağladığı en bUyük yarar da bu oldu. Âşık Veysel Festivali başladı SIVAS, (UBA) Halk Ozanı Âşık Veysel adına düzenlenen Kültür ve Sanat Festivali dün Sıvas'm Şarkışla ilçesinde başladı. Festival dolayısıyla yörenin el sanatlarını tanıtıa sergiler açılacak, müzık ve halkoyunları gösterilen yapılacak. Gece de çevre illerden gelenJıalk ozanlarının katılacağı "Âfiklaryarışması" düzenlenecek. îki gıin devam edecek festival sıiresince çeşitli spor karşılaşmaları yapılacak ve Âşık VeyseVin Sivrialan Köyü'ndeki mezarı ile müze haline getihlen evi ziyaret edilecek. Belediyelerde kaçak işçiler "En Alttakiler" ulaştıgı tiraj kadar sebep olduğu davalar nedeniyle de bir rekor kırdı galiba. Biraz da bunlan konuşalım, kitabın dava konusu edildigi ve dava konusu ettigi "davalan." WALLRAFF Davalar çok. Kitap lıakkında Thyssen fırması dava açtı. Hambıırg'takı Mc Donald's fırması da. Thyssen, dava açma konusunda neredcyse bir sinir krizıne gir Bursa Fuarı BURSA, (a.a.) 23. Bursa Milli Fuarı yarın açılacak. 731 temmuz tarthlerı arasında açık kalacak olan fuara bu yıl 293 kuruluşun katılacağı açıklandı. Bursa Milli Fuarı'nda, gıda, tekstıl, elektronik, inşaat ve basın yaytn dallannda faaliyet gösteren kuruluşların ürettikleri eşyalar tanıtılacak. Bursa Milli Fuan'na katılacak 293 kuruluş için fuaralanına 5 bin II metrekaresi kapalı olmak üzere 14 bin 88J metrekarelik alan ayrıldı. Tükenmez ampul Kentin ortasında bir füze Kısa bir sure önce Utrecht 'ın merkezındekı 600 yıllık katedralın hemen yant başında belıren 110 metre yuksektiğindeki bir SatUrn5 füzesı Hollandalıları şaşkına çevırdı. Hatta "Uzay 1986" sergısi için yaptırılan kopyamn haşmetı karşısında korkuya kapılan bir Alman turıst hemen en yakın enformasyon burosuna koşarak "Nükleer bir füze değil, değil mi?" diye sormaktan kendını alamadı. Saturn5'ın fır/atılışını Hollanda televizyonu ıçın ızlemış olan gazeteci Titulaer ise "O zamanlar bir Saturn fuzesinin Utrecht Katedrali'nin boyuna erişebileceğini soylemiştim " dıyerek bugun nakltltğtnın ıspatlanmış olduğunu belirtiyor. General Electric firması, geliştirdiği ve bozulmak bümeyen ampulün piyasaya sürülmesine yanaşmıyor. Detroit 'teki küçük bir firma ise "tükenmez ampulleri" üreterek, 30 yıl garanti ile satışa sürdü. Dış Haberler Servisi Amerikan General Electric firmasının Nevv York'taki araştırma merkezinin girişini bir mucize ampul aydınlatıyor. 1957 yılında yakılan bu ampul o günden beri bir kez olsun sönmcdi ve belki gelecek yüzyıla kadar yanacak. Bugüne kadar mucize ampulün piyasaya sürülmesine yanaşmayan General Electric firmasının yetkilileri gerekçe olarak bu ampullerin seri üretiminin yapılamayacağını ileri sürüyorlardı. Ancak "Stern" dergisi, Detroit'teki küçük bir firmanın kendi kendine "tükenmez ampul" üretmenin yolunu bularak sattş işlemlerine başladığını bildiriyor. Ürünlerine 30 yıllık garanti veren Diolight Technology isimli firma, bugüne kadar piyasaya bir milyon adet tükenmez ampul sürdü. Ancak yılda 2 milyar ampulün satıldığı Amerikan piyasasında fazla şansa sahip degilPazarın yüzde 90'ını elinde bulunduran General Electric, GTE ve North American PhUips gibi firmalarla rckabct etmesine ise olanak yok. Diolight Technology firmasının kurucularından Kevin Kealing, buna rağmen gelecekten umutlu, en azından endüstri ve resmi kuruluşların bazı bölümlerinin kendileri için ideal bir pazar olabileeeğini düşünüyor. Keating, sürekli ışık yakma zorunIuluğunun bulunduğu sinema, tiyatro, süpermarket ve büro acil çıkışlarının kendileri için biçilmiş kaftan olduğunu söylüyor. Ayrıca büyük işletmelerın bozulan ampulleri değiştırmek için sürekli olarak bir elektrikçi çalıştırmak zorunda kaldıklarını ve bunlann saat ücretlcrinin 20 dolardan aşağı olmadığını hatırlatarak, tanesi yaklaşık 5 bin TL. tutarında olan kendi ampullerinin kullanılmasının çok daha tasarruflu olacağını belirtiyor. Saçsızlar için yeni bir ıııımt 2400 gönüllü iizerinde denenen Minoxidil adlı madde olumlu sonuç verdi. Saç çıkartma masrafları şimdilik yılda bin doları buluyor. İlacı ömür boyu kuüanmak gerekiyor. Tedaviye ara verilirse çıkan saçlar dökülüyor. Dış Haberler Servisi Kelliği önlemek için bugüne kadar piyasaya sayısız ilaç sürüldü. Ancak elde edilen sonuçlar saçları dökülenler için hemen her zaman umut kırıcıydı. Yul Brynner ve Telly Savalas gibilerinin öncülüğUnü yaptığı "Keller seksi olur" kampanyası bile onları avutamadı ve yeni çareler aranmayadevam edildi. Şimdi umut bir Amerikan ecza firmasının ürettiği "Minoxidil" isimli ilaçta. 6 yıldan beri piyasada bulunan "Loniten" haplarının içindeki Minojtidil maddesinin saç çıkartıcı ctkısi daha klinik denemeler sırasında ortaya çıkmıştı. Loniten tabletleri kullanan hastaların daha önce dökülmüş olan saçlarının yeniden çıkmaya başlaması hastalar kadar ilaç şirketini de şaşkına cevirdi. Verimli bir altın madenine rastladığını farkeden ilaç şirketi kolları sıvamakta gecikmedi ve 2 bin 400 gönüllü İizerinde denemeler başladı. Sıvı halindeki Minoxidil günde iki kez deneklerin kafasındaki saçsız bölgelere sürüldü. İlaç firmasının IOZCUSÜ sonuçların umut verici olduğunu, deneklerin uçte ikisinin kafalarındaki baçsız bölgede ince tüyler belirdiğıni, onda birinde ise açıkça gözle görulebilecek saçlar çıktığıru belirtiyor. Deneklerin dörtte birinde ise ne yazık ki herhangi bir değişiklik olmamıştı. DEZAVANTAJLAR Piyasaya "Regaine" adıyla sürülmesi planlanan ilacın dezavantajları da yok değil. Çok pahalı olan tedavinin başarıya ulaşıp ulaşamayacağı garantilı değil. Tedavi masrafları şimdilik yılda bin doları buluyor. Genç yaştakiler tedaviye daha iyi cevap verirken, onların da tepelerinden çok kafalannın arka bölümündeki saçlarda artış goruluyor. Ayrıca, ilaç dikkatsizlik ya da terleme sonucu kulaklara doğru akarsa burada da kıllar çıkmaya başlıyor. En büyük dezavantaj hiç şüphesiz tedaviye ömur boyu devaın edilmesi zorunluluğu. Tedaviye ara verilmcsı halınde yeni saç çıkmadığı gibi çıkan saçlar da dökülmeye başlıyor. Adli tatil 20 temmuzda ANKARA, (a.a.) Adli tatil 20 temmuzda başlayacak. S eylüle kadar devam edecek adli tatil süresince nöbetçi mahkemeler gönev yapacaklar. Devlet Guvenlik Mahkemelerı ile askeri mahkemeler ise tatil yapmadan görevlerine devam edecekler. Adli tatil sıiresince Yargıtay'da hukuk ve ceza dairelerinden birer başkan ile 6'şar üye nöbetçi kalacak. Askeri Yargıtay'da ise belirlenecek bir daıre, başkan ve üyeleriyle birlikte nöbetçi olarak görevlerinr sürdürecekler. Tek hakimli yerlerde ise yasa gereğince adli tatil yapılmayacak. Psikoloji Kongresi İSTANBUL, (UBA) Türkiye 'de ilk kez psikoloji ve sosyal bilimler alanında bir dunya kongresi toplanıyor. 610 temmuz tarihlerınde Boğaziçi Üniversitesi büyuk toplantı salonunda yapılacak kongre, aynı zamanda 8. Kültürlerarası Psikoloji Kongresi olarak düzenleniyor ve iki yılda bir yapılıyor. Banker Cengiz yukalandı MUGLA, (Cumhuriyet Ege Biirosu) Muğla'lı banker Osman Batıkoglu babasının ıhbarı uzerine Muğla'da yakalandı. "Banker Cengiz" olarak tanınan Batıkoglu'nun 14 bin 200 kişiye toplam 1 milyar 895 milyon borcu olduğu saptandı. Alacaklıların actıklârı davalar sonucu geçen yıl Izmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dolandırıcılıktan yargılanarak gıyabında 25 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan banker Osman Batıkoğlu bir yıldır aranıyordu. Sık sık gizlice Muğla'ya geldiği belirtilen Batıkoğlu, önccki günkü gelişinde babası Mustafa Batıkoglu'nun ihbarı üzerine Muğla Emniyet Mudürlüğü'nce yakalanarak Cumhuriyet Savcılığı'na teslim edildi ve savcılıkça tutuklandı. Banker Osman Batıkoglu'nun paraların büyük bölümünü Ankara'da olmak üzere lstanbul, tzmir ve Muğla'da 14 bin 200 kişiden topladığı belirtildi. Iznıir'deki kararı kesinleşen davanın yanı sıra Muğla'da da hakkında 100 milyon liralık karşılıksız çek nedeni ile Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açılmış bulunan Batıkoğlu 17 temmuzda yargılanacak. ANKARA, (a.a.) Ülkeekonomısinde büyük kayıplara yol açan orman yangınları için etkin önlemler alınıyor. Orman Genel Müdürlüğü, orman yangıniarının havadan kontrolü için "helikopter ftlosu " kuracak. Orman yangınlarının denetımınde modern araçlar kullanılmasma Türkiye'de de başlanacak. Orman yangınına havadan denetim .