Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER lüğünu kısıtlayan bır kanundur Böyle bır ıktıdarın AİHS'yı. onaylamasında, özgürluğe saygı nın dışında başka gudulcrın rol oynadığı apaçıktır. Bu onayı, yurt ıçınde özgürlüklerı gelıştırmek yerıne, uluslararası polıtıka ve ekonomı açısından Batı ıle bütünleşme ısteğıne bağlaınak doğru olur Yabancı Sermayeyı Teşvık Kanunu, Maden Kaııunu ve Petrol Kanunu da 1954 yılının ılk aylarında kabul edılmıştır. öte yandan, AİHS'nin Türkiye'ce onaylanmasının Türk sıyasal yaşamında heyecan uyandırdığı da söylenemez Meelıste konuya ne ıktıdar, ne muhalefet ılgı göstermıştır AİHS'nin onay lanmasına ılışkın kanun tasansı üzerınde bır tek mılletvekılı bıle söz almamıştır. "Cumhuriyef'te çıkan ve konunun önemıne dıkkat çeken bır haberyorum (Cumhuriyet, I Şubal 1954, s 1 ve 6) dışında basın da ılgılenmış görunmemektedır Sonuç Olarak, AİHS onaylanmış ama bu, Turkiye'de özgürluklerın gelişmesine herhangi bır cıddı katkı getırmemıştır Bunun başka bır nedeni, AİHS'nin asıl önemli özelliğini oluşturan "bireysel başvuru" yolunun Turkıye'ce kabul edilmemiş olmasıdır Bu yol kapalı tutulduktan sonra, AlHS'nın hükümleri genel ve soyut ifadeler olmaktan ılerı gıtmemektedır 1962 yılı ocağında, o zamankı CHP Kocdelı mılletvekılı Nıhat Erım'ın, bireysel başvurunun açılmasını sağlamak ıçın yaptığı gırışım dc olumlu bır sonuta ulaşmamıştır Gunümüzde Avrupa Konseyı'ne üye olup da "bıreysel başvuru"yu kabul etmeyen sadece üç devlet kalmıştır Turkiye, Malla ve Kıbrıs (Rum yunetimi). Bu durumda, ınsan haklarına aykırı davranışlar karşısında kendı devletıne karşı "bireysel başvuru" yoluna gıdemeyen bır Türk, örneğın Fedeıal Alrnanya ve Hollanda gıbı devletlere karşı bu yolu ışletebılmektedır. Bu ise "dengesız" ve "garıp" bır durum ortaya çıkarmaktadır TURKİYt Vfc "BİREYSEL BAŞVURU" Son haftalarda yayılan kımı söylentılere göre, Purkıye'nın AET'ye tam uye olabılmesı ıçın, "bıreysel başvuru"yu kabul etmesı bır önkoşul olarak ılerı sürülmektedır AEF ıle Avrupa Konseyı bırbırınden ayrı ıkı uluslararası kuruluş olmakla birlıkte, sıyasal açıdan ıç ıçe oldukları bır gerçeklır Bu bakımdan, bır Avrupa Konseyı kavramı olan "bıreysel başvuru" ıle AET'ye tam üyelık arasında hukukı değılse de sıyasal ve dıplomatık bır ılışkı kurulabılır Ancak, AET'ye tam üyelık ıçın ne denlı ısteklı görünurse görünsün, ANAP ıktıdarının "bıreysel başvuru"yu kabul etmesı çok uzak bır olasılıktır ANAP iktıdarı bıreysel başvuru yolunu açarsa, bu, büyük zorlaınalar altında alınmış bır karar olacaktır. Çünkü ANAP kendıne "Iıberal" denılmesını ıstese de, sıyasal lı beralızm açısından Avrupa standartlarına göre çok gerı bır düzeydedır Avrupa Insan Hakları Dıvanı'nın yıllardır gehştırdığı ıçtıhatlar da Avrupa standartlarına göre "sol" olmaktan uzaktır Bunu, ö7ellıkle mülkıyet hakkına ılışkın kararlarda görebılıri7 Ancak, örneğin bıreysel özgürlükler, savunma hakkı, tutuklu ve hükümlülerın hakları gıbı alanlardakı kararlan da, bızım ıktıdarUrın kabul edemeyeceklerı kadar "lıberal"dır. Hele, en büyük kentının orta yerınde, "eşcınsel" olduğu ıçın yere yatırılıp saçı kesılen ınsanları adeta sıntarak seyreden bır ıktıdarın eşcınsellerın özgürlüklerıne ılışkın kararlan havsalası almaz Kanımızca, ANAP iktıdarı "bıreysel başvuru" yolunu kabul etmek zorunda kalırsa, "zamana oynamış" olacaktır Çünkü, bu yoldan bır başvurunun KomıSyon ve Dıvan önüne getırılebılmesı ve karara bağlanması ıçın, genellıkle yıllarla ölçülen bır süre geçmesı gerekmektedır Iktıdar, "O zamana kadar bır çaresi bulunur" düşüncesıyle hareket edebılır Ama, hangi nedenle olursa olsun, "bıreysel başvuru" yolunun açılması, özgürlüklerı uluslararası bır organ önünde savunma olanağı kazandıracağı ıçın önemli bır gelışme olur Hıfzı Veldet Vetıdedeojttu hocamız, geçen pazar çıkan yaztstmn sonunda, kolundan geçırdıği amelıyaUan ötüni dmlenceye gereksımmı oldugunu belırtmıştı Bu nedenle yazılanna bır süre ara verdığmı okurlarımıza duyururuz 6 TEMMUZ 1986 Insan Hakları "Bireysel Başvuru" Ve Türkiye AİHS onaylanmış ama bu, Turkiye'de özgürluklerin gelişmesine herhangi bir ciddi katkı geürmemiştir. Bunun başka nedeni, AİHS'nin asıl önemli özelliğini oluşturan "bireysel başvuru" yolunun Türkiye'ce kabul edilmemiş olmasıdır. Bu yol kapalı tutulduktan sonra, AÎHS'nın hükümleri genel ve soyut ifadeler olmaktan ilerı giîmemektedır. Prof. Dr. RONA AYBAY Uluslararası "ınsan hakları" belgelerinde, genellıkle, hakların hukuk formülleri ıçınde belırtılıp sayılmasıyla yetınılır, bu hakların korunmasını ve etkınlığını sağlayacak bır "denetim mekanizması" kurulmaz Çunkü, uluslararası hukukun "az gelışmışlık" nıtelığı, ınsan haklarına aykırı davranışlarından dolayı bıle olsa, bır devletın uluslararası bır mahkeme önunde yargılanmasını ılke olarak kabul etmez. Bu eksiklığın gıderılmcsı ıçın, son yıllarda yapılan ınsan hakları belgelerıne, ılgılı devletlerın kendı uygulamaları konusunda uluslararası bır komıteye "rapor" vermesını zorunlu kılan hükümler konulmaktadır Böylece, dev letler düıenlı arahklarla verdıklerı raporlar yoluyla, ülkelerınde ınsan haklarının durumunu bıldırmekle yükümlü olmaktadır. Bu yükümlUlük, ınsan haklarının her devletın kendı "ıç ışı" olmaktan çıktığını göstermekte ve tarıhsel bır aşamayı simgelemektedır. Ama, uluslararası bır komıteye rapor vermek, bır devletın ınsan hakları konusunda yargı organı önünde " h e s a p vermesı" demek değıldır. tnsan hakları konusunda, yargı organı önünde hesap verme yükümlülüğü getıren bır tek uluslararası sözleşme vardır: Avrupa tnsan Hakları Sozleşmesi (AİHS) AtHS'nın en önemli 07ellıgı de budur Yanı, onaylayan devletler, ınsan haklarına aykırı davranışlarından dolayı bır uluslararası mahkeme olan Av rupa Insan Hakları Dıvanı önünde yargılanmayı da önceden kabul etmış olmaktadırlar AİHS'nin çok önemli bır başka özellığı de, kısaca "bireysel başvuru" denılen yoldur. Bıreysel başvuru denılen usul, bır devletin ınsan haklarına aykırı davramşlan ya da yasaları karşısında sıradan kışılerın o devlet aleyhıne uluslararası yargı yoluna başvurabılmesıne olanak vermektedır AİHS'nin 25 maddesı, bıreylere (tek tek ınsanlara) tanıdığı bu hakkı, ayrıca dernekler, sendıkalar gıbı "hükümet dışı" kuruluşlara ve ınsan topluluklarına da tanımıştır Ancak, bır devlet aleyhıne bu yolun ışleyebılmesı ıçın, kesin bır önkoşul vardır Ilgılı devlet, önceden yapacağı bır "bıldırım" ıle bunu kabul etmış olmalıdır Başka bır deyışle, Avrupa Konseyı üyesı olan ve AİHS'yı onaylamış bulunan bır devlet, bu bıldırımı ayrıca yapmış değılse, "bireysel başvuru" yolu o devlet aleyhıne ışlemez TURKtYE Vh AİHS Türkıye, AlHS'yı 1954 yılı mart ayında onaylamıştır Bu onay sırasında, ıktıdarda olan Demokrat Partı'nın, özgurlukle rın genışletılmesınden ve guven ceye bağlanmasından yana olduğu söylenemez Bu sonuca var mak ıçın o dönemde çıkarılmış yasalara ve uygularnalara bır göz atmak yeterlıdır Örneğın, AİHS'nin onaylanmasından bır hafta önce Meclıs gündemındekı en önemli konu, basın özgür PENCERE Çağdaşlaşıyor muyuz, Batıyor muyuz? Babamın gozlerı arada sırada dalar ağzından bır tumce dokulurdu Koskoca bır ımparatorluk batırdık yahu Sonra lafını surdururdu Ama bır yurt kurtardık Sevr harıtasına kalsaydık şımdı' vatan" dıye Konya ovasını bırazcık taşan bır toprak parçasına kalacaktık Babamın kuşağı bu korkulu ruyayı gerçek yaşamında soluduğu ıçın "batmak ' veya ' batırmak sözcuğunun anlamı bızım sıyasal sozluğumuzun onemlı sayfalarından bırının başına yazılmıştır Sakallı Celal de devletı gemıye benzetmemış mıydı Turkıye doğuya gıden bır gemıdır, bız onun guvertesınde batıya koşuyoruz Kımılerı de yergının zehırlı ama tatlı dılını kullanarak devlet ve gemı uzerıne çeşıtlemelerı zengınleştırır arada sırada 'ba tıyoruz 9 " dıye bağıranları yatıştırır Bız karaya oturmuş bır gemıde yaşıyoruz, hıç telaş etmeyın, batmayız ' Cumhuriyet donemınden sonra uzun yıllar batıyoruz" dıye bağıranları dınleye dınleye buyumuş olan kuşaklar artık kös dınlemışlerdır bunlardan bırı dedı kı Ben gençken memleket batıyor dıyorlardı, yaşlandım yıne batıyoruz dıye bağırıyorlar Batmak uzerıne çeşıtlemelerı hoşgormek gerekır, Osmanlı devletının batışı anılardan sılınmedı * Çağımızda bır devletın ortadan sılınmesı kolay değıl Bızımk) gıbı bağımsızlık savaşıyla, alınterıyle kanla kurulmuş koca devletı bır yana bırakın, Ikıncı Dunya Savaşı ndan sonra yapay bıçımde oluşturulmuş el kadar devletler bıle tarıh denızının su larına gomulmuyorlar Dunya harıtasını değıştırmek veya bır devletı ortadan kaldırmak kolay değıl Hem boyle bır ış şımdılık ne ABD'nın ne de Sovyetler'ın ışıne gelıyor Mınıcık devletlerde bıle batma korkusu yok Gerı kalma korkusu var Uygarhğın dışına duşme kaygısının bugun aydınlarımızı sarması boşuna değıl * Uygarlığın dışına nasıl duşulur 9 Bır toplum bılım duşuncesınden gun geçtıkçe uzaklaşırsa yenı kuşaklar ortaçağ oğretımıne ıtılırse, ulkede parasal değer yargıları her şeyın ustunde tutulursa, zengın yoksul çe lışkısı zamanla dennleşırse uygarlıktan uzaklaşma soz konu sudur kı Turkıye bu yola gırmış gorunuyor K Bılım unıversıtelerımızden kovulmuştur Dunya bılım uretımındekı payımız her yıl bıraz daha gerılıyor Oğretım Bırlığı Devrı mı çığnenmıştır, medrese eğıtımı gun geçtıkçe yaygınlaşıyor Parasal değer yargıları kıtlelerı yonlendırmektedır devlet televızyonu ve radyosu çıkarcılık felsefesının propaganaa aracına donuşturulmuştur Gelır dağılımı ıse dunyanın en gerı ulkelerıne taş çıkartacak kadar bozuktur Gıdışatı goren aklı başında ınsanların eleştırıye yonelmele rı kadar doğal bır şey olamaz ama parasal azgınlık bu eleştırıyı de yok etmek ıçın kudurmuştur ağzı muhurlu bır toplum ıstenıyor • Denebılır kı Haydı canım sen de1 Turkıye zengınleşıyor kalkınıyor, ekonomık atılımlar yapılıyor çağdaşlaşıyoruz Bugun Iran Turkıye nın yaptığı her şeyı yapıyor, otomobılınden tut, buzdolabına kadar Ama nufusunun yansını kara çarşafa sokan bır toplum duzenı çağdaş olabılır mı? Zengınleşmeye gelınce Dıyelım kı kalkınıyoruz, zengınleşıyoruz refaha kavuşuyoruz Pekı, bu ekonomık kalkınma ıçınde bır avuç ınsanı zengın eden ışçısını, koylusunu kuçuk memurunu, daha kısa deyışle emekçı halkını yoksullaştıran bır 'ucuz emek cennetı nı çağdaş sayabıllr mıyız9 OKTAY AKBAL EVET/HAY1R Şıcaklar ve Aşırılıklar Üstüne... OKURLARDAN Bir Gencin Başarısı Dıl ozleşmesıne olan tutkusuyla ulusça övuneceğimiz çorbilim (patoloji) uzmanı genç hekim, 32. Bay Sureyya Ülker, Resımlı dılgıbılım (anatomı) sözlUğu 1979; Aliıncı Buyuk Doğıı Hakanhğı 1985, adlı iki çeviri yapıttan sonra, bu yıl ÜLKER Tıp Terımlen Sözluğu 'nu toplumumuza kazandırmış bulunuyor. Değerli bilimadamlarımn sunuş yazılarmdan, bu genç hekimin her turlu ovguye yaraiik olduğu açıkça anlaşılıyor. Ömer Asım Aksoy: "Tumuyle başarılı olduğunu gorduğum bu kitap, hazırlavtcısının surecek olan yenı çahşmalan ve başka yetklHleıin katkılarıyla zaman içinde kuşkusuz daha yetkin bir nitelik kazanacaktır. Ama Dr. Sureyya Ülker, adını şimdiden hekimlik tarihtne geçlrmiştlr.'' Prof. Dr. Orhan Bumin: "Geniş bir terim sayısı olan ve her gun venılerı eklenen hekimlik alamnda, binlerce yıllık geçmişi olan guzel dilimizde, her Latince sozcuğe bir karşılık bulmamn mumkun olduğunu, Dr. Sureyya Ülker bu yapıtı Ile gostermiş bulunmaktadır." Prof. Dr. Muzaffer Altınkok: "Turk dlli çahşmalan, basit bir konu değil, Turk ulusunun bir yaşam kavgasıdır. Dilini yitiren ulus yok olur. Buna ornek olarak, dillerim unuttukları için yok olan Turk boylannı gosterebiliriz. Tum yapıtlannda ulusunun yaşam kavgasını surduren Dr. Sureyva Ülker U ayrıca bunun içın de kutlanm. " ProJ. Dr. Cemal Mıhçıoğlu: "Dr. Sureyya Ülker'ın oluşturduğu bu sözluk, yalnız Ataturkçu DU Devriml'nden esınlenen az sayıdaki oncu bılımadamının katkılarıyla gerçekleşen bir biriklmi toplu olarak bir araya getlrmekle kalmamakia, yazarın kendısı de bırçok bılım sozııne karşılıklar onererek boşluklan doldurmaya çalışmak tadır. Doç. Dr. hıkri Öztop: "Bir yıla yakın onun Turkçe dirgerlik (hekimlik) dili konusundakı çalışmalannı çok yakından ızledim ve ınandım ki Sureyya, geçen yıtlar içerisinde bır dil bilgini olarak bu işin ustaları arasında yerini almıştı." Bu iayın bilimadamlarımn ortaya koydukları başka bir gerçek de, genç hekimin yapıtındakı tum sozcuklerin herkesçe benımsenmesinın kolay olmayacağı, eleştlriler ve yeni onerilerle uygun sözcuklere kavuşulablleceğidir. Dil ozleşmesinin amacı, bilim dilini halk dili sozcuklerinden oluşturarak bilimin halka yayılmasım sağlamaktır. Halkın tin ve govde (ruh ve beden) sağlığı ile çok yakın ilişkiu bulunan hekimlik soz konusu olunca, ozleşmenin onemi daha da artar. Bu ilişkiyi guçlendirme bilinci ile çalışan genç hekim ne denli ovulse azdır. Dr RÜŞTÜ ERGÜN Emeklı ışınbılımcı (radyolog) Kenar semtten bir ses Bakırkoy'e bağlı Atışalanı Turgut Reis Mahallesi sakinleriyiz. Semtimlzde 34 aydır sular akmadığı için herkes gereksinimini kuyulardan karşılıyor. Kanattzasyon şebekesi de olmadığı için kuyulara lağım suyu karışıyor. Bu yuzden tifo, dizanteri gibi hastalıklara yakalananlar olduğunu duyuyoruz. Bu kişilerin evlerlnl llaçlamaya gelenler oluyor. Ama sular akmamaya devam ediyor, hastalığa yakalananlar artıyor. Gazetelerde şu kadar saat sular akmayacak, şu semtlerde akmayacak dtye haberler okuyoruz. Btztm aylarca suren fusuzluğumuz haber olamıyor ve yetkililerden ses çıkmıyor. Her yaz yinelenen bu sorunumuzun çozulmesini, sağlıklı Insanlardan oluşan sağhklı bir toplum için kenar semtlerden gelen haykmşlara kulak verilmesini diliyoruz, ÜNAL PUL/ ESENLER Temmuz sıcağı başka oluyor Hele kent ıçınde kalanlardansanız Bır kıyıyı, bır masayı, bırkaç dostla ıçılen rakıları, bıraları özlüyor ınsan Kaçmak, uzaklara gıtmek, bu gundelık uğraşları bırakmak Ne kadar zaman ıçın? Gıttığınız yerde de bu sorunlar sızı bırakmayacak kı< Kahvede, gazınoda, pla/da soracaklar, sanki bir şeyler biliyormuşsunuz gıbı öğrenmek ısteyecekler bırtakım olayların gızlı yönlerını Boylelerı de vardır aratnızda, her şeyı bılırler, bıldıklennı sanırlar, o şoyledır, bu böyledır demek hoşlarına gıder Kapanıp bır odaya, guneşın vurduğu bır masa başında okurlarla konuşmaya çalışmak, bır sorunu ele almak, bır konuyu ışlemek Uygarlık neden soğuk ıklımlı ulkelerden çıkmış ? Neden Afrıka, Asya ulkelerı genlerde kalmış7 iklımlerın ınsanlara etkısı 'açık Neyse kı bız ılımlı bır ulkeyız Her şeyımız ılımlı Aşırılığa kaçanları turlu yollardan kınarız Aşırılık derken Inonu'nun bır konuşmasını anımsıyorum Bır gun, sanırım Hasan Alı Yucel'e, Freud'u ve kuramını sormuş, Yucel anlatmış sonra da galıba şu~nu eklemış, "Efendım, Freud ılgınç bır şey buldu, ama aşırılığa "kaçtı" Inonu'nun yanıtı çok guzeldir "Ah ben de bır ılgınç şey bulsam da aşırılığa kaçsam " Ataç da, 'Ben aşınyım' derdı sık sık Dılın özleştırllmesınde aşırı gıtmese aşırı gıtmlş sayılmasa Idl, bın turlu engellemeye, baskıya karşın Turkçemız bugunku "duruluğuna, akıcılığına kavuşabıhr mıydı? • Bugun böylesıne derın konulara gırmek ıstemıyorum Ne sızı bu sıcakta yorayım, ne de kendımı aşırı zorlayayım Oysa konu gerçekten önemli Aşırı gıtmek ya da ılımlı davranmak, hangısını yeğlemelı? Bu bır yapı ışı, kımı oyledır, kımı boyledır Aşırılığın da bellı bır çızgısı var Gazeteler onumde, yıne Bay Dıhçerler'le ılgılı bır haber KİT'lerın ozel sektöre devredılmesının tartışılması sırasında bır gazetecı sormuş "Turkıye'dekı ozelleştırme sıstemınde Guney Amerıka'dakı modelden mı yararlanılacak?" Bay Dınçerler, hemen atılıyor "Soyle bakalım sen Guney Amerıka'dakı sıstemı bılıyor musun?" Gazetecı, "Ben sadece bır soru sordum" yanıtını verınce de Bay Dınçerler, "Anladın mı cevabı, ne anladıysan anlat bakayım" dıyor KIT'lerı, hem de kâr eden KİT'lerı yabancılara devredecekler halk çıkanna çalısan bu kuruluşlar başkalarını zengın edecek* Bu ayrı bır konu, ben Dınçerler'ın aşırı laubalılığıne değınmek ıstıyorum Nedır o senlı benlı seslenışı Sen kımsın kı, sana 'sız' dıyen gazetecıye 'sen' dıyebılıyor, bır de sınava çekmeye kalkışıyorsuni Işte çırkın bır aşırılık örneğı, daha doğrusu kendını, haddını bılmezlık orneğı Nedense bazı kışıler bakan oldular mı kendılennı herkesten yukarda, en ustlerde bır yerlerde gorurler, gazetecılere bırer öğrencı gıbı davranmakta, onlarla 'sen' dıye konuşmakta kendılennde hak bulurlar Bu en azından ayıp ve çırkın •k EDİYOR! ISTANBULCENEVRE Butun Avrupa şehlrlerıyle bağlantılı muntazam otobus seferleri. Istanbul Mele Caddesı No 18 TaksımTel 143 25 25 Ankara Adom Yavuz Sokdk No 3/1 Kızılay Tel 34 47 40 bosfor turlzm $1 Bu sıcakta polıtıkaya fazla dalma dıyorum kendıme yoksa uza yıp gıdecek Bır haber de şaır arkadaşlardan, bır holdıngm açtığı şıır yarışmasına katılmamak kararı almışlar Içlerınden tanıdığım kışıler de var, Hılmı Yavuz Guven Turan Tevfık Akdağ Ahmet Ada, Huseyın Haydar, Eray Canberk, Aydın Hatıpoğlu, Kemal özer, Tuğrul Tanyol vb Bu holdıng her yıl bırkaç yarışma duzenler, beş altı mılyon ödul verır kazananlara Çok para kazanan holdıngler kazancının bır bolumunu de sanatçılara, duşunurlere versın, ne çıkar1 Onların duşuncelerıne, yaratılarına karışmadıktan, yarışmaya katılan yapnları 'kendı adamları'na seçtlrmedıkten sonra' "Yanşmanın şaırı şaıre kırdırmak gıbı onur kırıcı bır amacı olduğu ve şaırlerın hıçbır zaman yarış atı olamayacağı" kanısında bırleşen genç ya da orta yaştakı şaırlerımız, bu yarışmaya katılmayacaklarını bıldırıyorlar Bır tek haklı yanları var o da yarışmaya karşı oluşları Gerçekten ben de yarışmalardan hoşlanmıyorum Bence bu holdıng, son beş yıl ıçınde yayımlanan şıırlerden ya da şıır kıtaplarından bırını seçmelı, odulunu ona vermelıydı Yıne de ımzacı genç ve orta yaşlı şaırlerımızın kı sayıları 36bu turlu bır protestoda bulunmalarını bıraz 'aşırı' buldum Ne denı de hemen butun odullerın bır çeşıt 'yarışma' olduğunun unutulması Sedat Sımavı, Saıt Faık, Orhan Kemal Yunus Nadı vb ödullerl de bırer yarışma nıtelığındedır Katılma koşulu vardır hepsınde O zaman yalnız bu holdıngm yanşmasını değıl yarışma bıçımındekı tum odullerı de boykot etmek gerekmez mu * Sıcak lyıce bastırdı Şu pazar gununde de sızı daha çok sıkmadan yazıyı bıtırsem Sonra da golgelı bır yoldan denız kıyısına doğru yurusem RANA ANADOLU (YAVUZER) ıle YUCEL ANADOLU Evlendıler 5 Temmuz 1986 ANKARA T.C. MALİYE VE GÜMRİÜK BAKANLIĞI HESAP UZMAN YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Malıve ve üümrük Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı'nta 8, 9 \e 10 eylııl 1986 gıınlcrıııde Ankara, Istanbul ve bmır'de İlesap Uzman YardınKilığı gııı> SIII.IM aı,ıUn.aklır SINAVA KAT11 ARİINUK tÇİN a) Devleı Menuırlaıı Kaıuınu'nıın 4K'mu maddesınde vazılı nıtelıklerc sahıp olmak, b) I I 1986 lanhınde 35 yaşını doldurmamış bulunmak, ı.) tğılım sılrcsı en az dön >ıl olan Sıvası Bılgıler, Iklısal, Işlel nıe Hukuk Iktısadı ve Idarı Bılırnler 1 akulkc vc Yuksekokulları ve>a avnı sıııe ağılinı veren ve bunlaıa ejıtlıgı Ytlkseköğretım Ivıırulu' ııca kabul olunan ben/en lakulte veya yuksekokıılların bırınden uıe /un olmak gereknıekledır Smavlara gın> şarllannı ve sınav koiullarını gösteren broşür ıle bajvuru tornıu, vukarıda belıılenen ecııım kurumları, hesap uznıan ları kuıulıı baskanlığı ve kııuılunuı/un Aııkaı ı Isianbtı! vt Izmır mııp baikanlıklarından sağlanabılıı İMıklıkım 2^ Agusıos 1486 guıuı ak^anıına kadaı Malıve\e(îum ruk üakanhgı Hesap U/manlaıı Kıııulu Ba^kanlığı Ankara adresıne belgelen ılc hıılıkiı \.ı/ılı olaıak baivınnıal ııı duvuııılur FABALIN. HerTabBuradan açınız'yazısına 1 CocaCola bedava! (31 Ağustos 1986'ya kadar...) TEKEL İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1 2 adcl paletlı hıdrolık ekskdvatör alımı ışı ıhalesı 9 7 1986 gu nü saat 15 OO'te Tekel !:>letmelen Genel Müdürlüğü 1 lhale Komısyonu'nut ıç pıyasadan kapalı rarf yöntemıyle yapıldtaktır. 2 Geçıcı temınat 17 967 500 TL dır 3 Şartnamesı Tcdarık ve lkmal Daıresı Başkanlığı'ndan 1 000 TL karsılığında satınalınabılır 4 lsleklıler en a/ u<, ay sürclı lımıt dahılı geçıcı temınat ınektuplarını şartnamesınde ıslenılen dığer belgeler ve özel ıdarı şartnamesının 3 maddesınde ıstenılen belgeyı alarak amlan komısyona saat 14 00'e kadar vermış olacaklardır 5 I ekcl 2886 sayılı kanun kapsamında olmayıp, ıhaleyı yapıp yapmamakta, kısmen yapmakta vcya dıledığıne yapmakıa seıbesttır 6 Postada dogaıak geukmelcr ılc telgrat ve teleksle yapılacak ba$ vurular geçersızdır llanen duyurulur İLAN BEYOQLV 3. SULH HUKUK HAKIMLİĞİNDEN A NO 986/1138 Mahkememı/ 6 S 1986 lanhlı ve 986/1 H8 esas, 240 karar sayılı ılamı ıle Beyoglu nülusunda kayıılı Huseyın Basrı oglu 1949 D lu Sadeıtın Doğan Şıma> vesayet allına alınarak adı gcçcne anncsı Ayşe Saıme Şımay vası tayın edılmıştır Keyfıvel ılan olunur ATİLLA ŞOFÖR OKULU Turkiye'de tek tğıtım ve ögretımde tek Uzman bay an kadrosuyla tek Dısıplın ve cıddıyetıyle tek Ccette çok ucu^luğuyla tek Mcrkez: 523 79 11 Fındık/ade Oguzhan Cad. No: 10 Kadıköy Şube: 350 39 53