Katalog

Cumhuriyet Sjhıhı ( umhurivcl Malbddulık ve Cıd/cicMİık lurk Aııonım Ijırkcıı .ıdıtu Nadlr Nııdl. 0 (•encl Yasın Mııdıırıı Ha«an Crmal, Mucssrse Mııılurıı Iminr l>aklıgıl. \a/ı l>lerı Mııdıırıı Oka» (.ıınrnsln. 0 ll.ıbcr Mcrkcvı Mudılnı talfin Hatrr. S.ıvt.ı l)ıı/enı > mıeırnenı Ali Acar. # Tem\ıkıler ANkAK\ talvın Dngan. I/MİK Hıkmrı (, rıınkavıı. AI1ANA Mrhmrl Mrrran Isıanbul Haberlerr Rrha ö ı , Dıs Haberler Ertun Balcı, Ekonomı: O»man llanay, KUIlUr C«MI <J«rr, Magazın Yalçın Pckşen, Spor Danışmam Abdulkadlr Yürclman, DUzcltme Reflk Ihırtoaş. Ara>ıırma ş«hin Alpay, [•, Sendıka Şüknın Krfrnd Haber Ara^lırma Ufuk Guldrmir, • Koürdınaıör Ahmtl Konılsaa, • Malı Işlcr frııl hrkul, Kcklâın ve Halkla Ihşkıler GUMcrra Kojar, Idare HUneyln (iürer, Işletme: öndcrÇcUk. Bılgı Ijlcm Nail InaJ. Basan ve Yuvun C umhurtyel Malbaacıhk ve (ia/etecılık T A Ş TUrk Ocajı Cad. 19/41 Cajalojlu 143J4 Isl , PK 24(vlslanbul, Tel M2 (H ()S(2() h.ıı)Tekx 22246 # Hurnlar Ankara. /ıv.ı Cırtkalp Hulvarı lnkılap Sokak No W/4 lel 33 II 4147, Ielc\ 42144 % lımlr H Zıya Bulvarı 1352 Sok 2/3, Tel 25 47 0913 12 30Telex: Adana: (.dkmak Cad No 134 Kaı 3. Tcl 1455019731 Telex 62155 TAKVİM 27 TEMMUZ 1986 Imsak: 4.00 Güneş: 5.47 öğle: 13.15 tkındi: 17.11 Akjam: 20.33 Vatsı: 22.13 Maaşlardan Âfrika'yu kesinti İZMİT, (Cumhuriyet) Kocaeli'de Vali Ihsan Dede'nin direktifleri ile Afrika'daki açlar için tüm katnu kurum ve kuruluşlan ile özel sektörde çalışan işçi ve memurların ağustos maaşlarmdan % / kesinti yapılması kararlaşttnldı. "Afrika'daki açlar için maaşından % I'ltk parayı vermek istemeyen memur bana gelsin, onun parasını ben cebimden vereceğim" diyen Kocaeli Valisi thsan Dede, "Kesilecek para bir, en fazla üç sigara parasıdır. Bu para memura çok gelmezÖnümüzdeki ay bir paket az sigara içsinler. Eğer parayı vermek istemeyen memur varsa bana gelsin, cebimden vereceğim" şeklinde konuştu. Avusturya, radyasyon ambarsosunu kaldıraı HELİKOPTER FtLOSU HÜCUMDA Bavyera Eyalet Meclisi'nln SPDTt üyesi Max von Heckel şöyle diyor: "Eyalet poUsi saldırgan stratejl lıleyen bir iç savaş blrUğint dönüstü." Huistiyan demokratlann çoğunlukta olduğu meclls, 20 milyon marktn tizertnde yeni bir ödenekle heükopter füosunun güçUndirtlmesini, öıel araçlar ahnmasuu kararlaştırdı. Heükopterler daüş yaparak ktmyasal bomba atıyor. OTONOMLAR ÎŞBAŞINDA PoUsltrln sürekli video çekimine karşt maske, kask ve götlüklerle kapanan yüzler. Sapan, çelik büye ve demlr çubuklar. Telslz, haberleşmesL "Domuzlar sistemi" ve "nükleer sintrallara karşt" savaş açan otonomlar işbaşmda. Şiddet eğiUmi hız kazanıyor. ANKARA, (ANKA) Sovyetler Birliği'ndeki Çernobil Nükleer Santralı kazasmdan sonra Türk ihraç ürünlerine konan ambargonun yavaş yavaş kalktığı bildiriliyor. Hazine ve Dış Ticaret MUsteşarlığı thracat Müdürlüğti 'nden yapılan açıklantada, Avusturya hükümetinin Türkiye'nın de içinde bulunduğu 9 A vrupa ülkesinden gerçekleştirdiği gıda ithalatım kısıtlayan yCnetmeliği yürürlükten kaldırdığı belirtildi. F.AJmaıiyaVla Çertıobil savaşlan KEREM ÇALIŞKAN Çernobil Nükleer Santralı'ndaki patlama en çok nereyi etkiledi? Radyasyon oranlarına bakıhnca Sovyetler'in Kiev kentini, ama yan etkileri gözönüne alınınca herhalde Federal Almanya'yı. Çünkü Avrupa'nın hiçbir ülkesi radyasyon bulutlarının tepesinde gezinmesi üzerine Federal Almanya kadar karışmadı. Açık bir kamuoyuna sahip olmayan Sovyetler Birliği ve Doğu Bloku ülkelerinde cleştiriler resmi yazılarla ve bazı gazete yorumlarıyla sınırlı kaldı. lskandinav ülkelerinde geleneksel nükleer enerji karşıtları seslerini biraz daha yükselttiler, ama Federal Almanya'da tam anlamıyla "Çernobil savaşlan" yaşanmaya başladı. Yeşiller'in parlamentoya kadar tırmanması ile birlikte çevre konularına karşı oldukça "duyarlı" bir hale gelen Federal Almanya'da Çernobil sonrası gösteriler gerçek bir "pallama" yaptı. Göstericilerle polis arasındaki çatışmalar, SPİEGEL dergisınin deyimiyle " t ç savaş öncesi sllahlanmaya" dönüştü. Strauss ve Hıristiyan demokratlann diğer önde gelenleri "Yürüyen iç savaş orduları, iç savaş benzeri huzursuzluk" gibi sözcüklerle politik ortamı daha da gerginleştirirken, Alman polisinin gittikçe sertleşen yöntemlere ve araçlara başvurması kamuoyunun tartışma konuları arasına girdi. Brokdorf ve Wackersdorf taki protesto gösterilerinde polisler kimyasal madde karıştırılmış tazyikli su, dalış yapan ve göz yaşartıcı bombalar fırlatan helikopterlerle saldırıya geçtiler. Göstericiler buna, taş, sapan, çelik bilye ve molotofkokteylleriyle karşılık verdiler. Polis raporları "Göstericilerde şimdiye kadar rastlanmayan bir şiddet egilimi" gözlendiğini yazıyordu. "CEPHANE TOPLAYANLAR" Cola kutuları göstericilerin mühimmat deposu gibi. Kum, çakıl, gaz ve benzinle doldurulan kutular polislere fırlalılıyor. ' 'Cephe gerisinde'' bomba imal eden kadınlar, bunu ön saftaki savaşçılara Uetiyorlar. destegl" bulması polis yetkililerini dehşete düşurmeye başladı. Bavyeralı bir polis şefi "Miting sırasında yaşlı bir kadıncağı/ın bizlere taş altıgını gördiim" diyordu büyük bir şaşkınhk içinde. Gerçekten de artık protestolann niteliği değişmiş, eskiden hep birlikte "şiddet yok" diye bağırarak önleyen barışçı ınitingçilerin yerini, militanları aralarında gizleyen insanlar almıştı. Aksaçlılar ve uzunsaçlılar, Frankfurt1 taki havaalanı inşaatı protestolarından beri ilk kez yeniden omuz omuza veriyorlardı. NVackersdorTta halk, göstericilere elinden gelen yardımı yaptı: Köylüler arka taraftakilere ellerindeki çakılan verdiler, kaldırım taşlarını sökmek için ıııala ve kiıçük kazmalar bulunup getirildi, kadınlar ve ço Nükleer santral patlamasından sonra FAlmanya'da göstericilerle polis arasındaki çatışma doruğa tırmandı Çernobil patlamasından sonra F. Almanya'da gösteriler gerçek bir patlama yaptı. Göstericiler şimdiye kadar rastlanmayan bir şiddet eğilimine girerken, polis de gittikçe sertleşen yöntemlere ve araçlara başvurmaya başladı. Otonom adını taşıyan, yüzlerini maskelerle örten, motosiklet kaskı ve gözlüğü takan göstericilerin militan çekirdeğini oluşturan bu grubun halk kitlelerinden geniş destek görmesi polis yetkililerini dehşete düşürüyor. Nükleer enerjiyi protesto gösterileri, E Almanya basınında "iç savaş" çağnşımlarına yol açarken, eski bir isim yeniden sahneye çıktı: RAF. Şimdi sosyal demokratlar ve Yeşiller, bu terör örgütüne karşı önlemlerin 'polis devleti'ni güçlendirmesinde çekiniyorlar. madan şiddet kullanmaya başlamasıydı. Şiddet, şiddeti körüklüyor yeni gösterilere hem polis hem göstericiler "savaşa hazırlanır gibi" hazırlanıyorlardı. Kohl hükümeti son olaylardan sonra hemen 100 yeni polis kadrosunun açılması, 20 milyon marklık üç polis helikopteri ve 780.000 marklık 18 yeni su püskürtücılsü ahnmasını kararlaştırdı. Hıristiyan demokratlann yönetimindeki eyaletler polisin teknik cihazlanmasına hız verdiler. Sosyal demokratlar bu önlemlerin yalnızca, birçok tarafsız göstericinin polislerle arasındaki sınırı bir "duşman sınırı" olarak algılamasına yol açacağı görüşünü savunuyorlar. Oğretmen sınavları ESKtŞEHtR, (a.a.) Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'nce yürütülen ve 50 bin öğretmenm eğitim gördüğü "eğitim önlisans programı" yıl sonu sınavları, ara seçimler nedeniyle ertelendi. Açıköğretim Fakültesi'nden yapılan açıklamaya göre, daha önce 27, 28 eylül taihlerinde yaptlacağı duyurulan sınavlar, 45 ekim gıinlerine alındı. Polislerin morali parlak değil Polislerın moral durumu ise bir emniyet psikoloğuna göre "hiç de parlak değil." Şiddet kullanan göstericiler karşısında zaman zaman "korkuya kapılan" genç polisler, karşısındakini "düşman" gibi görmeye başhyor. "ellerindcn bir kaza çıkabilecek" hale geliyorlar. Hamburg'da bir gösterıci grubunu 12 saat kuşatmaya alan polislerin söylcdıklon "lıcpinizi helikoptere bindirip Dogu Almanya topraklarına atmak lazım. Sizi mayın tarlasına sürmeli" gibi sözlcr bu havayı yansıtabiliyor. Polisler zaman zaman meydana gelen teknik aksaklıklardan (yardımcı grupların /amanıda yetişememesi, özel copların ya da gözyaşartıcı bombaların sayıca eksık olınası gibi) yakınıyorlar. Ortalama 1700 mark aylık alan görevlilerin "prim ve mesai" konularında da sorunları var. Gösterilere giden polislerin "ek prim" alması, "sopa parası" diye alay konusu olunca, polis sendikası yöneticileri de tedirgin oldular. Ustelik Federal Almanya'da nükleer enerjiye karşı çıkan yüzde 82'nin içinde birçok gıtvenlik görevlisinın olduğu da ayrı bir gerçek Hür demokrat Devleı Hakanı Möllemann, belki biraz da bu nedenlerle, Federal Alınunya'nın Mogadişu baskınında yeralan "ö/el vurucu tinı GSG 9'un, nükleer protestoculara karşı kullanılmasıın oneriyor. Ayakkabısı haczedildi ÇANAKKALE, (Cumhuriyet) Çanakkale Defterdarlığı Vergi Dairesi Müdürlüğti, 1983 yılı motorlu taşıt vergisinı ödemeyen bir mükelleften bu alacağını tahsil edebilmek için iki çift ayakkabıyı icrayoluyla satısa çıkardı. Çanakkale Defterdarlığı'nın vergi alacağmı tahsil edebilmek amacıyla icra yoluyla satışa çıkardığı iki çift ayakkabı için 4 bin lira değer biçildi. İki çift ayakkabı, 28 temmuz günü açık arttırma yoluyla satılacak. Ayakkabılara alıcı bulunamazsa, 1 ağustos günü ıkına açık arttırma yapılacak ve iki çift ayakkabı en yüksek bedeli verenin olacak. Yeni bir militan grup: Otonomlar Son protesto olayları sırasında göstericiler arasında yeni bir grup ortaya çıktı. Zaman zaman yüzlerini maskelerle örten, motosiklet kaskı ve gözlüğü takan bu grup, göstericilerin "militan çekirdegi"ni oluşturuyor ve şiddet cğiliminin başını çekiyor. Otonom (Autonom Bağımsızlar) adını taşıyan bu grubun sayısı tahminlere göre 3000 dolayında. Yeşilleri "liberal" bulan ve pasifist göstericilerden nefret eden Otonomlar'ın son gösterilerde belli bir "kitle cuklar Cola tenekelerini kum ve taşla doldurdular ya da naylon torbalarla civardan taş topladılar. Mümh'lı anayasa koıuma uyelerinden birisi o gün not defterine şunları yazıyordu: "Tel barikatların kesilmcsine yardım edenler arasında yaşlı insanlar da vardı. Ilatta yaşlı bir çift çitlvn bir parçayı zafer nanimeti olarak eve goturdu. Yurttaşların buyuk bir kısmı Otonomlar'ı hern eylemlcri sırasında desteklediler, hem de evlerine alıp bakıp korudular." Kuşkusuz bu gelişmelerde Federal Alman kamuoyunda nükleer enerjiye karşı çıkanların oranının Çernobil sonrası yüzde 46'dan, yüzde 8l'e fırlamasının rolü vardı. Ama başka bir önemli faktör de polisin, göstericilere karşı ayrım yap Otonomlar kimler? Mitinglerin "vurucu giicii" Otonomlar'ın kimlerden oluştuğu ise yine güvenlik raporlarına göre şöyle sıralanıyor: Yeni politıze olan liseliler, "domuzlar sistemi" olarak gördükleri bir sisteme karşı "sokak savaşçılan" rolünü üstlenen hızlı solcular, saçları kırlaşmış 68'ciler, hayal kırıklığına uğramış barışçılar, genç alkolikler ve toplumca dışlanmış işsizler. Bavyeralı bir polis yetkilisine göre bunlara zaman zaman paydosotonomları (bir işte çalışıp paydos saatinden sonra eylemlere katılanlar) ve hafta sonu otonomlan (hafta içinde çalışıp hafta sonu eyleme geçenler) ekleniyor. Otonomlar'ın ve şiddet eğiliminin ön plana çıkmasını pasifistlerin yayın organı "Ot Kökü Devrimi" haziran sayısında şöyle değerlendiriyor, "Militan olmayan eylemlere baynt bakkı kalmadı. Nükleer enerjiye karşı gösterilere katılanlar, artık ya çit basında kavgayı göze almalı, ya da hiç gösteriye katılmamalı." Kuzey Elbe Hıristiyanları ve Bavyera eyaletinin nüküleer enerji karşıtı vatandaş insiyatifleri de artık otonomşiddetini mahkum etmeye yanaşmıyor, tam aksi, 'bizden farklı protesto yöntemleri kullananlara bir arada olmayız' türünden açıklamalar yapıyorlar. Haralam bopıdos Ege'de denetlemeye devam ediyor ATİNA (a.a.) Yunanistan Savunma Bakam Haralambopulos, Türk sahilleri karşısmdaki Ege adalannda yaptığı denetleme gezısını önümüzdeki hafta da sürecek. Haralambopulos, Limni, Midıllı, Sakız ve Sisam'dan sonra, Rodos, tstanköy ve Gırıl'lekı askerı bırliklerı tefıii edecek. Haralambopulos, 4 adada yaptığı denetlemelerden sonra yaptığı açıklamada, "Adalardakı savunmanın gedık vermeyeceğinden emınım. Bize saldırmaya teşebbıis ederlerse, pahalıya ödeyecekler. Hedeflenne hiçbir şekilde varamayacaklar. Limni Adası 'nda mılis güçlerinin teşkılatlanması köy ve kasabalara kadar vardı. Mıdılli, Sakız ve Sisam'dan savunma teşkilatlanması tamamlandı" dedı. F. Alman polisiyle sokak göstericileri arasındaki güç dengesi Göstericilere karşı modern araçlar Federal Almanya polisi, göstericilere karşı teknik modernizasyona gidiyor. Personel sayısı arttınlıyor ve yeni araç gereçler alınıyor. Bu hazırhğın başlıca unsurları şunlar: N A M I J T ı Eski su püskürtücü Wawe 4'lerin yerini Wawe 9'lar alıyor. Wawe 9'ların lakma adı "Mamut!' Mamutlar 9 ton su alıyor. 65 metreye kadar su sıkıp, 30 metreden adam devirebiliyor. 4 personeli var. Suya kimyasal madde karıştırılabiliyor. Arka tarafında mekanik sopalar var. Aracın üstünde iki yanda "nişancılar" yer alıyor. Su plıskurtme açısı böylece 360 dereceyi buluyor. 26 ton ağırlığında 4.08 metre yüksekliğindeki "Mamutlar" saatte 98 knı. hız yapabiliyor. (Bazılarınca 'Golyat' diye de adlandırılan bu püskürtücüler, sapanlı 'Davut'Iar için çekıcı bir hedef teşkil ediyor.) Ancak Mamut'un bazı aksayan yönlerı de var. Yakın püskürtmelerde camlar kimyasal karışımlı suyla kaplanınca önünü zor görüyor. (Geçen yıl Mamut altında ezilerek ölen Günter Sare'nin davası hâlâ sürüyor.) Araba komutanı hem önundeki elektronık aletlerle kimyasal karışımı ayarlamak, hem de arkadan saldıranları video ile izleyip Mamut'un arka sopalarını idare etmek zorunda. H E L İ K O P T E H : Polis helikopterleri göstericileri izlemekte ve üzerlerine kimyasal bombalar atmakta kullanılıyor. Polis örgutu hem "büyuk", hem de "kuçuk" helıkopter sayısını hızla arttınyor. € O P : Bu geleneksel silahın, tahta, elektrikli ve sentetik modelleri çıktı. Bir ara çok övülen elektrikli coplann modası, göstericiler lastik eldiven ve lastık be? kullanmaya başlayınca geçti. Şimdi 60 cm. uzunluğunda sentetik coplar kullanılıyor. K f M Y A S A L S t L A H L A R : En yaygınları CN (Klorasetofenon) "Gözyaşartıcı bomba" ve daha da tehlikelı olan CS (Klorbenzilidenmalodinitril) "koku bombası." CS soluk almayı zorlaştırıyor ve astım vb. gibi hastalığı olanlarda "ölümcül lehlike" yaratıyor. 17 Temmuz 1925'te GenPte imzalanan uluslararası anlaşmayla yasaklanan CN ise polisler tarafından çekinmeden kullanılıyor. L A S T t K M E R M İ : Lastik meımiler yakın kullanımda "yaralayıcı" etki yapıyor. Yeni çıkan bir tür tanksavar sılahla, 200 gram ağırlığındaki biı lastik mermı 60 metrelik tesır mcsafesi içinde çarptığı kişıyi boksör yumruğu yemış gibi devirıyor. Mesafe kısahrsa tesir "öldurucu" olabıliyoı. Ve RAF yeniden sahneye çıktı Federal Almanya yeni bir şiddet ve gerilim atmosfcrı ıçine suruklenirken, bu kez sahneye tanıdık bir isım çıkıyor: RAF. Berlir: Film Festıvali'nde ödül alan filmle birlikte BaaderMeinhof grubu yeniden tartışma konusu olurken, uzun süredir sessiz kalan RAF (Kızılordu Fraksiyonu) Federal Alman kamuoyunu sarsan bir terör eylemi gerçekleştiriyordu. Kurban; Siemens'in Geliştiıme ve Araştırma Bölümü yöneticisi olan 56 yaşındaki Karl Heinz Beckurts'tu. 7 Temmuz 1986 günü Beckurts, BMW marka arabasıyla Münih'te ışıne gıderken, tam otomobilin geçtiği sırada yakındaki ağaca dayalı sarı bir plastik torba intilak etti, Buckert ve şoförü otomobille birlikte havaya uçtıılar. RAF'ın son eylemi, polis yetkililerine örgıitün teknik profesyonellik dü7eyini daha da geliştirdiği şeklinde değerlendirildi. Federal Almanya'nın önde gelen birçok sanayıcisı vc yöneticisi, "yaşamlarını korumak" için önlem almak kaygısına düştüler. Ancak RAF'ın Federal Almanya'da "polis devleti" denılen mekanizmayı güçlendirmek için heı zaman bir "korkutına bahanesi" olarak kullanıldığı da Yeşiller tarafından vurgulanıyordu. Kışilerın dokunulmazlık hakları geçmiş yıllarda, RAF üyesi aramak perdesi altında sık sık zedelenmişli. Sosyal demokratlar ve Yeşiller şimdi bu tehlikeye yeniden dikkat çekmeye başladılar. Ünlü STERN dergisi ise, son sayısının kapağına alevler içinde uzanan bir makineli tüfek fotoğrafıyla, "Yeni Terör Korkusu" başlığını attı. SAPANLI BAKAN Federal Almanya tçisleri Bakam Zimmermann göstericilerin kullandığı sapanı parlamento binasında miUetvekiUerine doğrultunca, polisi güçlendirme önerilerini çabucak meclisten geçirdi. Halefoğlu İranh gidecek Potise karşı sapan Federal Almanya'da son zamanlarda gösteriler, polisle, protestocular arasında tam bir "savaş" halını almaya başladı Göstericileı bu olaylar sırasında şu "silahlan" kullanıyorlar. S A P A N : Polisleri en çok korkutan sılah. En geliştirilmiş biçimleri, hedef şaşırmıyor. Polislerin kalkanını ve kaskını delebıliyor. Göstericiler bununla çelik bılye, somun ve vıda atıyorlar. Sapanlar her cebe sığıyor. Cam bilyeler parçalanınca beklenmedik yaralar açıyor. Polis yetkililerı sapanın 6 metreden 7 mmüik bir tahtayı deldığini saptamışlar. 1978'den beri Federal Almanya'ya ABD ve lngiltere'de imal edilen modern sapanların (çelik yaylı ve kolluklu) sokulması yasak. Ancak Fransa ve tsviçre'de böylc bir yasak olmadtğı için göstericiler kolayca temın edebıliyorlar. Normal bir sapan, Hamburg'da bu tür şeyler satan bir dükkânda 100 çelik bilyelik mermisi ile birlikte 15 ya da 18 marka satın alınabiliyor. Polisler sapandan kaçmanın "imkânsız" olduğunu söylüyorlar. Sapana karşı topluca kalkanların sağa sola hareket ettııilınesıne ise göstericiler "okuz valsi" dıyorlar. Federal Aimanya Içışlerı Bakanı Zimmermann polis takviyesi için yeni önerisinı meclıse getirirken, yanına bir sapan alıp kürsüden miUetvekiUerine doğrulttu ve öneriler meclisten çabucak geçti. K A L I H R I M T A Ş I : Federal Almanya'nın en geleneksel gösterici silahı. 68 olaylarından beri sık sık kullanılan kuçuk kaldırım taşlarını sökup polise fırlatma yöntemi hâlâ kullanılıyor. Ancak son zamanlaıda, polislere hindıstancevizi fırla(anlara da rasllannıaya başlandı. T F I . S İ Z : Artık göstericiler kendi aralarında "Walkytalky" ve kısa mesafelı telsızlerle haberleşiyorlar. Son gösterilerde polisler "Radyo Zebra", "Aldi", "Bekker", "Einsteın", "Mars" gibi kod isimlerle polis birliklerınc karşı birbirleriyle yardımlaşan konuşmalar kaydettileı. COLA K l l T U L A R I : Bira, cola ve benzeri içkilerin satıldığı kuçük teneke kutular göstericilerin sık kullandığı silahlardan birı. Kutuların içine zaman zaman kum, boya, çelik bilye konarak fırlatılıyor. Ayrıca molotofkokteyli de yapılıyor. S O P A VE T U G L A : Göstericiler özellıklc ınşaat yapılan bölgelerde polisleri tuğla yağmuruna tutuyor ve yakın dovuşle sopa ya da ağaç dalları kullanıyorlar. ANKARA (Cumhuriyet Btirosu) Dışisleri Bakanı Vahlt Halefoğlu, Iran Dışişlen Bakanı Ali Ekber Velayeti'den aldığı davet uyarmca ağustos ayının ikinci yarısmda Tahran'a resmi bir ziyarette bulunacak. Ziyaret sırasında Türktran ilişkilerinın geniş bir şekilde gözden geçirıleceğı, ayrıca lranIrak savaşındakı son gelişmelerin ele alınacağı bıldirildi. ABD İnsan Hakları yetkilisi Ankara'da ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ABD Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Genel Mtidürü Robert Rocmales, Ankara'ya gelerek Bulgaristan'daki Türk azmlığa yapılan baskılar ve Türkiye'de insan haklarının durumu konularında bir dizi temasta bulundu. Rockmales1 in gerek resmı yetkililer, gerek sivil kesimlerle yürüttüğü temaslarında Bulgaristan'daki Türk azınlığın hedef olduğu uygulamalara ağırlık vermekle birlikte, insan hakları alanında Türkiye'de meydana gelen gelişmeler üzerinde de bilgi topladığı bıldirildi. Sıcak sonbahar Hıristiyan demokratlar şimdi RAF'tan, otonomlara uzanan ve bir "teror ağı"mn ucuna Yeşıller'ı de bağlamaya çalışıyor ve hepsıne karşı toptan bir sindirme hareketine girişmek istiyorlar. Sosyal demokratlar ise Yeşilleri ve şiddet yanlısı göstericileri RAF'la aynı sepete koymamak gerektiğinı savunuyorlar. Otonomlar, son bildirilerinden birinde "sıcak sonbahar" sloganını attılar. Polis yetkililerı de butun teknik olanakları ile "sıcak soııbaharı" karşılamaya hazırlanıyorlar. Çernobil'den yayılan radyasyonun uzun vadeli etkileri henüz tam bilınemıyor, ama kısa vadeli etkisi Federal Almanya'da politik ortamı şımdıdcn "cehennem sıcagı"na çevirmeye yetti. MAMUT Federal Almanya'da emniyet kuvvetlerinin medarı iftihan bir su püskürtücü. Wawe 9 (Mamut). Yandan kimyasal su püskürtüyor.