15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 TEMMUZ 1986 HABERLERİN DEVAMI CUMHURtYET/13 Bir tipik örnek verelim: Konvoy Urla'ya yaklaşırken, bir yerde durakladı. Tam hizamızda duran birkaç orta yaşlı ve genç kadına seslendik:' Bilin bakalım kim geçiyor?" Erdal Inönü. Kim Erdal tnönü? İsmet Paşa'nın oğlu. Yahu başka marifeti yok mu bu adamın? Ne btlek biz. Urlalı köylü kadınlar, çok da yamlmış sayılmazdı. Nitekim, Mordoğan da Cahit Angın ile sohbet ederken, İsmet Inönü'nün CHP'den aynlması döneminde partiden aynlmış olan bazı eski CHP'lilerin, Erdal Inönü 'nün ortaya çıkışıyla SHP saflarında toplandığını olumlu bir şeymiş gibi söylemişti. "Allah kolayhk versin size" dedik. ' 'Her şey yeniden başlıyor destnize." Bu açıdan bakıldığında Erdal tnönü, eski CHP'nin kadrolan ve seçmenleri camiasmda tsmet tnönü'nün siyasi misyonunun aklanması ve "iadei Itibar" etmesi islevini görüyor. Erdal tnönü ile tıpkı Yunanistan 'daki Papandreu klanı, Lübnan 'daki Cunblatya da Cemayel klanı gibi Türkiye'de de Akdeniz'e ya da şarka özgü siyasi klan geleneği sürmüş olacak; tnönü klanı var olacak. Erdal Inönü 'nün tzmir 2. Bölgede büyük bir olasılıkla elde edeceği seçim galibiyetine ve böylece TBMM've "iktnci tnönü "nün girişine bir de bu açıdan yaklaşılmalıdır. Siyaset mi Fizik Dersi mi? (Baştarafı 1. Sayfada) /a gelmeli, erkekler de takım elblseyle sakalsız olarak... Aşırı giylnen öğrenclleri uyarıyorum. Ben Ikaz ettiğlm öğrendlerin yaranna hareket ettiğlme Inanıyorum. Onlar da gelip bana teşekkür edlyoriar. YÖK yönetmelikleri çarpıcı renkler glyilmesin diyor. Ben de kırmızı glyen kızlan uyanyorum. öğrendlerin tiyatroya gltmek Içln yaptıkları duyuruya karşı çıkmışsınız. Neden? İPEKEvet, öğrenciler "Bir Ceza Avukath nın Anılan" adlı özel tiyatroda oynanan bir oyuna gltmek İçin duyuru asmak istediler. Blz devlet tiyatrolarına toplu gldllmesine Izln verlyoruz, ama özel tiyatrolar Içln böyle bir Izln veremeylz. Bu blzden çok, güvenlik kuvvetlerini ilgilendiren bir konu. Hem böyle toplu gitmenin ne gereğl var. Herkes tiyatroya kendl gltsln. Okulda bazı derslerde öğle namazlan Içln Izln verillyormuş. İPEKBöyle olayların olduğu doğrudur. Bazı hocalar cuma namazlarına gltmek Içln Izln isteyen öğrencHere dersten çıkma Izni vehyorlar. Ama bu hocanın blleceğl bir Iş." * Lafı uzatmak Istemiyoruz. Bir pazar günü, eğer isterseniz, bu satırların ne anlama geldiğini düşünebilirsiniz; çağdaşlık, ünlversite, bilim, gençlik gibi kavramları ve YÖK düzenini kafanızdan şöyle bir geçirebilirsiniz. Ama bu işi yapacaksanız, lütfen sinirlenmeden ve serinkanlı bir biçimde yapın... (Baştarafı 1. Sayfada) ya'daydım. O sayılmaz. Ispanyolların aklı Meksika'daki Dünya Kupası'nda idi. Seçim atmosferi hiç ama hiç yoktu. lspanyol şehirlerinin sokaklarmda Fettpe Gonzalez'in Adolfo Suarez'in, tribarne'nin vs. posterlerini görmesek, seçimleri aklımıza bile getirmezdik. Her neyse, Ttirkiye'deson kez izlediğim 1977 genel, 1979 ara seçimleriydı. Bir rastlantı eseri 1979 ara seçimlerinde, dönemin başbakanı ve CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit 'in Ege bölgesindeki son haftasını izlemiştim. Şimdi yine Ege'de, köprülerin altından çok su aktıktan sonra Erdal Inönü ile bir Çeşme yarımadası turunda bulundum. Karaburun, Mordoğan, Balıklıova, Urla ve Çeşme'de Erdal Inönü olayını kavramaya çalıştım. Seçim kampanyasında yeni bir genel başkan izlerken, elimizdeki ölçüler ne olabilir? Onu, geçmişteki diğerleriyle, babası ısmet tnönü ile Adnan Menderes'le, Osman Bölükbaşı ile, Bülent Ecevit ile, Süleyman Demirel ile hatta Mehmet Ali Aybar ile ve "çağdaşı" Turgut Özal ile karşılaştırabiliriz. Ya da mesleğin verdiği olanakla yurtdışında da seçim kampanyası izlemiş olma sayesinde, örneğin Ege'nin öte yanındaki komşularımızın genel başkanlarıyla, Andreas Papandreu ile, Mitsotakis 'le kıyaslayabiliriz. Ne de olsa, seçim kampanyası sürükleyen tüm genel başkanların ortak özellikleri vardır. Halk kitleleri önünde rahat ve etkileyici bir konuşma üslubuna sahip olmaları. Bulundukları mecliste ağırlıklarını derhal hissettirmeleri, onlarla diğerleri arasında hissedilir, belirli bir mesafenin bulunması gibi. Partisinin ilçe merkezleri, Urla 'da belediye, Karaburun, Urla, Mordoğan ve Çeşme'de kahvelerde ve Balıklıova 'da bir çadırlı kampingte vatandaşlarla konuşurken, sadece Erdal tnönü 'yü izlemeye gayret etmedim; bir de dinleyenlerin nasıl dinlediğini görmeye çalıştım. Erdal Inönü, ne eski, ne yeni, ne Türk, ne Yunanlı ya da bir başkası, seçim kampanyası sırasındaki hiçbir parti liderine benzemiyor. Tümüyle kendine özgü. Bunun tecrübesizlikle, yenitikle de ilgisi yok. Erdal tnönü 'nün tarzı, slili böyle. Nasıl? Şöyle: Erdal tnönü 'nün hitabetle yakmdan uzaktan bir ilgisi bulunmuyor. tlle de hamasi bir meydan hatibi olmak gerekmez. Ama Erdal tnönü, bir basın toplantısında hangi ses tonu ile, nasıl bir içerikle konuşuyorsa, kahve topttmtHarmda da, partisinin ilçe merkezlerinde de öyle konuşuyor. Eminim, teorik fizik dersi verirken de öyle konuşuyordu. Uzun konuşması mümkün değil. Bu bazen avantaj bile sayılabilir. Çeşme'de kısa kahve söyleşisi henüz bitmişti ki, sesinin uzanamayacağı masalardan birinde oturan bir vatandaş, kahveden çıkmak üzere olan bir hemşerisine seslendi: "Btttimi" diyesordu. Aldığı yanıt ilginçti: "Bittl. Palavracıolmadığı için çok konuşmuyor. " şeyleri yapıyor. Bir tarla kenarında arabasından inip, domates üreticileriyle ürünleri hakkında konuşması yapay, bir ilçede SHP'lilerin en önüne düşüp uzun parmaklarım avucunun içine çevirip hareket ettirerek verdiği o garip selam yapay. Acemice el kol hareketleri, engin bügi düzeyiyle çelişen basitlikte ve yavanlıktaki konuşmaları. İyi beceremediği rolü zorunlu olarak oynayan aktörü denetleyen koca bir rejisörler ekibi var. Eski CHP'nin çeşitli hiziplerine mensup eski milletvekilleri. Eski bakanlar. Hepsi pür dikkat Erdal tnönü 'yü izliyorlar, "Geçen geziye oranla ilerleme var mı?", •'öğrettiklerimizi iyi yapıyor mu?" diye bakarak onu yargılıyorlar. Pinokyo 'sundan memnun usta gibi, eserlerınden memnun, basın mensuplarına, "Yok canım, çok gelişme var. Açılıyor, açılıyor. Iyidir, iyidtr. Siz ilk halini bir görseydlniz"gibisinden açıklamada bulunuyorlar. Bu tür bir role düşürüldüğünün, bir Pinokyo haline getirildiğinin, o keskin zekâsıyla Erdal Inönü defarktnda olmalı ki, en güvendiği kişiler uzun akademik hayatında tanıdığı meslektaşları. Yoksa, onyıllardır nükleerfizikle ilgilenmek nedeniyle siyaset yapmayı düşünmemiş arkadaşı Prof. Tolga Yarman 'ı niye siyasete sokmaya çalışsın. Peki, gittiği gezdiği yerlerde halk nasıl yaklaşıyor Erdal tnönü'ye? UĞUR MUMCU GOZLEM Inandırıcı olmak kolay değil (Baştarafı I. Sayfada) Hele MordoğanKaraburun yöresi apayrı bir doğa nakışını isliyor. Kır çiçeklerinin binbir rengi, öyie bir çümbüşü yaşatıyor ki insana, görmeye değer. Bu şaşılası görüntü kimi zaman insanı kahrediyor kimi zaman da sevdalandırıyor. Erdal Inönü bu şaşılası güzelliğin etkisinde kalmış olacak ki, bir gün önce MordoğanKaraburun seferinde karşıdan karşıya seyrettiği Foça 'yı dün gezerken belki de politikaya daha iyi sevdalandı ya da kahroldu. Bu kez karşı kıyıdan yani Foça'dan MordoğanKaraburun kıyılarına bakarken doğanın tanrıçası nergis çiçeklerini düşündü. Nergis, Karaburun 'un simgesiydi, horoz ise Foça'nın, usta denizcilerin simgesi. Erdal Inönü, eğer nergisin güzelliğini horoz dövüşkenliğiyle bütünleştirip, şu uzun seçim maratonunda bunu kendine özgü motifle simgeleştirirse işler kolaylaşır. Erdal thönü'nün çevresinde pek çok eski sosyal demokrat politikacı var. Bu gezide takım halinde hepsi hazır ve nazırdı. Hele içlerinden bir tanesi cin mi, cindi. Bu eski politikaa Mahmut Türkmenoğlu'ndan başkası değildi. Türkmenoğlu, bu işleri çok iyi bilir, ama dün bize anlattıkları pek ınandırıcı gelmedi. Seçim hesaplarını SHPANAP olarak yapıyor, MDP'nin 42 bin oyundan 5 binini alacaklarını söylüyordu. Seçim aritmetiğini 1977 seçim sonuçlarına göre çözmeye çalışan Türkmenoğlu, "ANAP'a 30binfark yaparız" diyordu. Nasıl olur Sayın Türkmenoğlu?.. Cahit Angın, Fikri Sağtar, Cengiz Çandar ve biz "iki bilinmeyenli denklem" üzerine kafa yorarken çıkan bu soruya Türkmenoğlu 'nun yanıtı şöyleydi: 1977 seçimlerinde yüzâe 67 oyuntuz vardı tzmir 2. Bölge'de... SHP Genel Başkan Yardımcısı Fikri Sağlar, kendi seçim bölgesi tçel 'de de 1977'de CHP'nin aynı konumda olduğunu, 1983 seçimlerinde ise Sayın Sağlar o günün koşullarını biliyor oy oranının bunun çok altına düştüğünü söylüyordu. Elbet 12 Eylül koşullartnın etkisi 1983 seçimlerinde sosyal demokrat tabanda görülmüştü, ama 1977 seçimlerinin ayrı bir özelliği olduğu bir gerçektir. Çünkü Bülent Ecevit'in kitleler üzerinde olağanüstü etkisi ve saygınlığı vardı. Bu avantajlara rağmen CHP iktidar olamamış, Ecevit hükümeti Mecliste güvenoyu alamamıştı. v Aradan geçen 9yıl var. Bir de bunun üstüne ANAP'ın geçici parti değil, artık kalıcı bir parti olmasının gerçekliği ortada. ANAP'ın elindeki TVsilahı öyle yenilir içilir lokma değil. Erdal tnönü 'yü insanlar ismen tantyorlar, ama yüz yüze geldiklerinde özellikle kırsal kesimdekendisini tanımıyorlar. Biz bir başka konuya açıklık getirmek istiyoruz. O da şu: Sabah saat 08.00'de yollara koyulan bir genel başkan kendisini izleyen gazetecilere acaba neden bir konuşma metni dağıtmaz? Gazetecilere dağıtılan sadece gezi programı. Bunun ötesinde hiçbir şey yok. 2030 araçlık bir konvoyda Erdal tnönü 'yü kaybetmemek için yarışan gazetecilere niye eziyet çektiriliyor? Gerçekten bunu anlamak zor. Erdal tnönü 'nün, DSP'nin seçimlere katılmasıyla ilgili açıklama yapmaması da ilginç. Salt gazeteciler değil, yurttaşlar da Inönü 'ye DSP'ye ilişkin sorular yönetliyorlar. Erdal tnönü, bu sorulara, "Başarılar dilerim" yanıtını veriyor. SHP kurmayları, DSP'nin ara seçimlere katılmasım destekliyorlar. Bizim, "Niçin?" ve "Neden?"sorularına aldığımız yanıt ise şu: DSP'nin gizli gücü önümüzdeki ara seçimlerde ortaya çıkacak. Eğer DSP ara seçimlere katümasaydı 1988 yılına dek gizli güç olarak ortada kalacaktt. SHP kurmayları kendi bakış açılartndan bir dereceye kadar haklı görülebilirler. DSP'nin sosyal demokrat tabanda "gizli gücü"nü bir yana bırakıp, asıl güce bakmakta yarar varsanırız. Bu asıl güç de sosyal demokrat seçmen kitlesindeki Bülent Ecevit faktörü. Geçenlerde annem TV'yi izlerken bana sordu: Oğlum, Ecevit'le tnönü aynı partide değil mi? Değil anne... 65 yaşındaki annem bu kez şaşkın, devam etti: O halde ben hangisine oy vereceğim.. Anneme yanıt vermedim. Sonradan pek çok yerde gördüm ki, annem gibi düşünen çok insan var. Erdal Inönü, dün Foça, Dikili, Bergama ve Kınık yöresini dolaştı. Sakin ve ağırbaşlılığıyla siyaset yaşamımızda yeni tip bir politikacı görünümü veren, ınandırıcı kişiliğiyle, sessizliğine karşın güven toplayan Inönü, tzmir 2. Bölge'de en şanslı aday kuşkusuz. Erdal tnönü, "coşkusuz insanlar" yazımızdan alınmış olacak ki, önceki gece Pınarbaşı 'ndaki yemekte şöyle dedi: Oylann üzerinde az coşku, çok coşku yazmaz. Her şey sandıkta belli olacak. İşler icraatın içinde olduğu gibi tatlı tatlı yürümez. özal gidecek, sıkmtı bitecek. Sayın tnönü 'nün, ' 'coşkusuz'' sözcüğünden bu kadar alınacağını bilseydik yazmazdık. Şöyle çevrenize bir bakın Sayın tnönü: Üç SHP'li milletvekili var Aşkın Toktaş, Yılmaz önen, Hüseyin Aydemir siz ne söyleseniz hep başını sallayan. Daha düne dek bunlar SHP için neler söylemiyorlardı neler... Bunlarla yola çıktığmızda, tavanınızdan daha uyanık olan tabanınızda nasıl ınandırıcı olacaksınız? Toktaş'tn, önen'in, Aydemir'in coşkusuyla mı? Bülent Ecevit meydana (Baştarafı 1. Sayfada) Bülent Ecevit saat 12.00'de lstasyon alanında düzenlenecek açık hava mitinginde halka hitap edecek. DSP Gcncl Başkanı Rahşan Ecevit ile eşi Bülent Ecevit bugün aynca DSP ilçe binasının açılışına da katılacaklar. Ecevitler mitingten sonra Zonguldak'a gecerek burada il ve ilçe yöneticileri ile bir toplantı yapacaklar. DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit'in önce tzmir, sonra Zongulldak'ta yapacağı nabız yoklamalarından sonra bu iki ilin hangisinden ara seçimde aday olacağı konusundaki kararın da verileceği bekleniyor. DSP'li yetkililer Rahşan Ecevit'in "seçimde aday olacagına" kesin gözle bakıyorlar. Yetkililer, "Herkesin gücü anlaşılsın, ortaya çıksın, ona göre gelecekteki tavıriar belirgjnleşsin" görüşünü dile getiriyorlar. DSP'den dün akşam radyo ve TV'den yayımlanan açıklamada Genel Başkan Rahşan Ecevit'in gezi dönüşünde Ankara 2. Böl ge'yc giren Çamlıdere'de partililerle ve halkla sohbet toplantısı yapacağı kamuoyuna duyuruldu. DSP'nin önceki akşam radyo ve TV'den yayımlanan açıklamasında da Bülent Ecevit'in Karabük'te konuşacağı duyurulmuştu. öğrenildiğine göre DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit ile eşi Bülent Ecevit bu sabah saat 08.00'de özel bir arabayla Ankara'dan hareket edecekler. Ecevitler'i DSP'nin MKYK üyeleri, eski parlamenterler ile partililer özel araclarla izleyecekler. Ecevitler için ilk karşılama Bolu'nun Gerede ilçesinde yapılacak. Buradan Karabük'e geçecek olan Rahşan ve Bülent Ecevit düzenlenecek açık hava mitingine katılacaklar. DSP Genel Sekreteri Nuri Korkmaz, açık hava mitingi için savcılıktan izin aldıklarını belirtirken, seçim yasakları nedeniyle açık hava mitinginin kapalı salon toplantısına da dönüştürUlebileceğini bildirdi. Karabük muhabirimizin bildirdiğine göre, Zonguldak 2. Seçim Bölgesi'nin oy potansiyeli en fazla olan bu ilçesinde, DSP'liler büyük bir gövde gösterisi için hazırlıklarını tamamladılar. Merkez nüfusu 100 bini aşan ve bir "demir çelik" kenti durumundaki Karabük'te, DSP mitingi nedeniyle otellerde yer kalmadı. DSP Karabük İlçe Başkanı Mehmet Çiftçi, "Genel Başkaııımı/ Rahşan Ecevit ile eski Başbakanımu Bülent Ecevit'e görkemli ir karşılama töreni düzenleyecegiz. Ayrıca, Sayın Genel Başkammızın Zonguldak'tan aday olmasım istiyoruz. Bu dilegimizi mitingten sonra arz edeceğiz. Umarız, biri kırmayacaktır" dedi. Bu arada kapatılan Adalet Partisi'nin Genel Başkanı Süleyman Demirel, Bülent Ecevit'in bugün Karabük'te DSP mitinginde konuşmasıyla ilgili olarak, "Herkesin tavrı ve hedefi başkadır. Sayın Ecevit'le beni eşleştirmeyin" dedi. Demirel, ANKA muhabirinin "Sayın Ecevit gibi siz de örnegin DYP mitinglerinde halka hitap etıneyi düşünüyor musunuz?" şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı: "Niye sen onun gibi hareket etmiyorsun şeklindeki soruların muhatabı ben değilim. Ben hür ve demokratik Türkiye'yi savunuyorum. Onun kavgasını yapıyorum. Kanıınların müsaade ettigi sınırlar içinde halkla kucaklaşıttaya devam edeceğim. Ben seçimlerden önce de bir yıldan beri halkın içindeyim." Süleyman Demirel, önümüzdeki günlerde Samsun, Antalya, Edirne, Kars, Manisa, Erzurum, Trabzon ve Artvin'e gidecek. Demirel, bu gezilerinin seçimlerle ilgili olmadığını, bu illere yapacağı ziyaret programının daha önceden planlandığını da sözlerine ekledi. Tütünctiye çîfte oyun (Baştarafı I. Sayfada) inıha ediniz." KUŞKLLU BEKLKYtŞ Geçen yıl tütün ahmları sırasında Tekel'in yaptığı kimi uygulamalarla, bugünlcrdc yayımlanan duyuru arasında bağlantı kuran tütün üreticileri, Tekel'in alım sezonunda çiçek altı yaprakları ile dip yaprakları almaması kaygısını taşımaya başladılar. Daha önceki yıllarda böyle bir uygulamanın olmadığını ve Tekel'in her tür tütün yaprağını aldığını kaydeden üreticiler, 1986 yılı ürünün alımı sırasında yeni ilkelere uyulması halinde üreticinin büyük bir zarara gireceğini savunuyorlar. Ara seçimler öncesinde, Manisa'daki en büyük oy deposu olan tütün üreticileri üzerinde bir baskı unsuru oluşturduğu ileri sürülen "duyuru" konusunda üreticilerin değerlendirmesi, seçim sonuçlannın uygulamanın kaderini belirleyeceği yönünde. Manisa'nın Saruhanlı ilçesinc bağlı Çepnimuradiye köyünde konuştuğumuz üreticiler, 1987 şubatındaki alım kampanyasında toprağa yakm yaprakların bozuk sayılacağını, çiçeğe yakın olanlann ise kaliteli tütün olarak kabul edilmeyeceğini ısrarla savunuyorlar. I dönüm tütün tarlasından ortalama olarak 125 kilo tütün ürcttiklerini söyleyen Çepnili üreticiler de, yeni duyurunun uygulanması halinde dönüm başına yüzde 30 zarara uğrayacaklannı ileri sürdüler. Üreticilere göre böyle bir uygulanıa, dönümünden 125 kilo ürün alınan tarlanın verimini 90 kiloya indirecek. adma yukarıdaki bilgileri verdikten sonra, "Amaç, giiya kaliteyl düzeltmek, ama aslında tülün üretimini düşürmek" şeklinde görüşünü dile getirdi. Yıldız'ın yargısına katılan diğer üreticilerin gelişmeye ilişkin olarak söyledikleri şöyle: İse,"TJîzfd7hTeyen"cligTr OreTTcHer' Çcpni köyünde konuştuğumuz Ureticilerden Ramiz Yıldız Erdem: Toplu konutta istimlak sorunu yok ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Idaresi Başkanı Vahit Erdem, toplu konut yapımı için kamulaştırılan araziler arasında sadece Adana'da bir sorun çıktığını belirterek, "Bu sorunu tiim belediyelere genellemck yanlış olur" dedi. Adana tdare Mahkemesi'nin toplu konut istimlaklerini durdurması ile başgösteren gelişmeleri yorumlayan Erdem, şu göruşü dilc gctirdi: "Arsa ofisi sadece 3 ilde, tzmir, İstanbul ve Ankara'da kamulaştırma yapıyor. Halbuki biz Erzurum, Mersin ve Adana'da da kamulaştırma yaparak hızlı biçimde (oplu konul yapımına geçmek istiyoruz. Söz konusu yörelerin tamamında vatandaşla anlaşarak kamulaştırma yiiriitülüyor. Bir tek Adana'da, o da kamulaştırılan anızinin yüzde 20'si kadarlık bir böliime ilişkin ihtilaf vardı. Bu sorunu lüııı belediyeler için genellemek son derece yanlıs olur". KÜÇÜK KONUT TEŞVİKİ Toplu Konut Fonu Başkanı Vahit Erdem, 60 metrekare ve daha küçük konutla.nn teşviki için uygulamaya konulacak yeni önlemleri de şöyle açıkladı: "Bııgüne kadar küçük konutlarıı ilişkin arz sorununa yeterince eğilemedik. Şimdiye kadar 37ü bin konutun kredilendirildaş karşımıza çoğıınlııkla 100120 metrekarclik projelerle geldi. Biz de hiçbir işi yarıda bırakmamak için parayı verdik. Ama artık belediyelerin yürüttüğü projelerde agırlığın 60 metrekarelik konutlara verilmesini saglayacagız. Bir de 750 bin liralık faizsiz memıır kredisinin dağıtımında öncelik 60 metrekarelik taleplere lamnacak". "Duyuruyu im/alayıp verdik. Buradaki kurallara uymadıgımız takdirde alımlarda Tekel'in, bizleri daha önce uyardığını öne sürerek uygulamayı yapmasını bekliyoruz. Gübre ve ilaç zaten yüzde 100 pahalılandı. Bu yeni kısıtlamalar karşısında zararımız büyüyecek. Zaten geçen yıl her üreticiden 45 balya ıskarta çıkartıldı ya da tülünümüz ıskarta sayılıp 5060 lira gibi düşük fiyatla alındı. Bu ölçü, geçen yıl aşagı yukarı her üreticinln 400500 bin lirasını kaybetmesiydi. Eğer ögrendiğimiz ve duyurudan sezinledigiıniz gibi tütünün çiçek altındaki yaprakları ile topraga yakın olanlarının ıskarta sayılması gerçekleşirse, gelirimizde geçen yıldan da büyük düşme olacaktır." Üreticiler aynca, seçimlerde iktidara oy vermeleri halinde, hükümetin tütüne yüksek fiyat verebileceğini sözlerine ekliyorlar ve ara seçimde iktidann tütün fiyatını da, yeni duyuru yoluyla alım politikasını da köylünün üzerinde bir baskı aracı olarak sonuna kadar kullanmayı yeğleyeceğini savunuyorlar. Bilindiği gibi, tütün tarımında bir yıl gecikmeli olarak ürün piyasaya sürülebiliyor. (Baştarafı I. Sayfada) Nitekim KöprüKeban B tertibi gelir ortaklık senetleri temmuz sonunda satışa sunulurken, Palavracı olmadığı besbelli. KöprüKeban A tertibinin ilk yaDürüst mü? Tertemiz bir meslek rı yıllık geri ödemeleri de eylül hayatını ardında bıraktığı kuşayında yapılacak. Aynca Kebankusuz. Türkiye'nin yetiştirdiği Oymapınar ABC tertibi gelir uluslararası değerdeki ender ki ortaklık senetlerinin ikinci altı şilerden biri. Uluslararası ün sa aylık gelir payı ödemeleri de yihibi bir fizikçi. Kültürlü ve son ne aynı dönemde gerçekleştirilederece zeki olduğu apaçık. Nacek. Bu senetlerin ne kadar bir zik, nüktedan, hoş bir insan. Bu gelir payı dağıtacağı açıklanmaözellikleri her an seziliyor. dı. Ayrıca 100 milyar liralık Ne var ki, siyasi liderlik Erdal KöprüKeban B tertibi gelir ortnönü 'nün üzerinde iğreti bir elbise gibi duruyor. Erdal tnönü, taklık senetlerinin temmuz sovatandaş önüne kendi yaptığı işe nunda satışa sunulmakla birlikaklı basmayan, inanamayan bite vadenin eylül başından itibari gibi çıkıyor. Balıklıova'da aniren işlemeye başlatılması dikkaden karşılaştığı kucakta bir çoti çekiyor. cuğu, kısa bir tereddütten sonBu senetlerin ilk altı aylık gera sevmesi ve okşamast gerektilir payı ödemeleri de Mart ğini düşünerek elini uzatırken, 1987'de yapılacak. yüzüne o ana uygun mimikler KöprüKeban A tertibi gelir yerleştirmeye uğraşırken, yap ortaklık senetlerinin yüzde 35 cimacik halini, aslında doğallığıyla varında bir net kazanç sağladıbağdaşmayan tavrını o da hisse ğı, haziran ayında iken açıklandiyor gibiydi. Eğer oy istemeye masına karşın, henüz tam gelir çıkmış bir Erdal Inönü olmasaypayının ne olacağı belli olmadı. dı, hiç böyle bir role sıvanmayaYapılan hesaplamalar, 1986 yıcaktı. lında gelir ortaklık senetleri saZaten sorun burada. Erdal hiplerine toplam 100 milyar liratnönü rol yapıyor. Neredeyse 60 lık bir gelir ödemesi yapılacagıyıllık ömrü boyunca yapmadığı nı ortaya koyuyor. Satılacak (Baştarafı 1. Sayfada) duysa bu "24 Ocak Kararlan" sonunda oldu Memo'ya. Gazeteclllğe devam ediyordu; sonra gazetecilik kendisine az geldi, işadamı oldu; bir ara "ödeme güçlüğü" içine de düştü; düşünce de imdadına "ENKA Holdlng" yetlşti. Böylece, Şarık Tara ile bizim Memo ortak oldular. Şarık Tara kim derseniz, Turgut uzaT\r\ baş destekçisi.. Memo, önceki gün Karakoy Rotary Kulübü'nün Pera Palas'ta düzenlediği toplantıda konuşmuş. Demiş ki: Sorumlu gazetecl ülkeye zarar verecek olaylan görmezllkten gelmeli.. Bir de kendisinden örnek vermiş: Bir süre önce ellme bir belge geçti. Bu belgeye göre ülkenln önde gelen birçok İşadamı hakkında adll soruşturma açılabilirdi. Ancak ben bu belgeyi yayımlamadım... Yapma Memo! "Maşallah, İşadamı kervanının önüne geçtin, yuruyorsun; ama hiç olmazsa Işadamlan arasında suç Işleyenleri koruma" diyemez miyiz, eski bir arkadaşın olarak? Hani ne derler? Ylğltllğln onda dokuzu kaçmaktır... Gazeteciliğln onda dokuzu da herhalde "susmak" oluyor Memo'ya göre... 'Ûç maymun maskotu" vardır hanl; "Görmedlm, duymadım, söylemedlm..." Memo'ya böyle bir maskot mu hediye etsem, ne yapsam acaba? Geçenlerde yazdı, bu "Jaguar olayı" patlak verince Basbakan ile sabaha kadar görüşmüş. Sabaha kadar süren bu görüşmeden sonra Jaguar olayı için vardığı sonuca bakın Memo'nunl özal, slgarayı ve tum olarak Ithalatı llberalleştlrerek, kaçakçılann yüzlerce mtlyahık gelirlnl kosti.. Mevduat falzlerinl artınp, sanaylcl keslmlnden tasarruf sahlblne trilyonlarca llra aktardı. Dövlzl eanek kura bağladı ve KİT mamüllerlne zam yaptı. Böylece karaborsa kazançlannı da etklledl... Şimdi sıkı durun bakalım, ne olmuş: Şimdi zarar görenler, özal aileslnln zayıf klşllikll üyelerinl tuzağa düşürüp özal'ı devirmeye çalışıyor.. Aslında yukandakilerin tersi gibi de senaryolar yazıp komplo teorllerl İle gazeteciliğln dışında her şeyl yapmak mümkündür.. Memo farkında mıdır bilmem? Bu yazıları ile asıl "komplo teorisl" yazan da kendisi oluyorl Yahya Demirel ile ilgili yolsuzluk dosyaları ortaya atıldığında da "Demlrelci çevreler" buna benzer sözler söylüyorlardı. Ne oldu? Bu konuda yayın yapan gazetecilerin doğru yazdıklan anlaşıldı. Yahya Demirel mahkum oldu. Bu mahkumiyet kararından ikisi kesinleşti. Aynı eylem nedeniyle Zonguldak Agır Ceza Mahkemesi'nce verilen 23 yıllık ağır hapis cezası, Özal hükümetlnce çıkarılan ihracat rejimi kararlan ile toplu kaçakçılık suç olmaktan çıkarıldığı için Yargıtayca bozuldu. Oövizin kaynağının sorulmadığı, milyarlık döviz kaçıranların "yüz bin lira" vererek kurtuldukları bir düzende Memo kardeşim, kaçakçı kime kızar, kime kızmaz, kime ömür boyunca dua eder, hiç düşünmüş müdür? Hem ne demek "Özal allesinin zayıf klşllikll üyeleri..." Memo'nun bu sözlerinden Zeynep ve Asım çifti alınmaz mı? özal ailesini "sağlam klşllikllzayıf klşllikll" olarak ikiye ayırmak, Memo'nun yakındığı "sağa, sola bulaşmak" olmuyor da ne oluyor Allahaşkına? Asım ve Zeynep Ekren çifti, niçin "zayıf klşlllkli" oluyor? Söz gelişi, Efe özal "sağlam klşillkll" de Zeynep Ekren mi "zayıf kişillkli" dir? Olmadı Memo, olmadı.. "Jaguar olayı" öyle genel sözlerle geçiştirilemez. "Gazetecilik", olayı ortaya çıkarmak ve bu konudaki dosyaları inceleme ve yayımlamakla olur. öyle, otel odalarında başbakanlarla konuşup "komplo teorilerl" üretmekle değil. Bilmez mi Memo bunları? Blllr. Billr de niye böyle yazar? Böyle yazar, çünkü artık dünyası işadamlarından oluşuyor. Sabah onlarla beraber, akşam onlarla beraber. Bazı geceler de başbakanlarla beraber! "Gazetecilik" Memo'nun da dünkü başyazısında yazdığı gibi gerçekten "en zor meslek" sayılır. Tabii, Memo gibi, hem "gazetecl" hem de "işadamı" olursanız işler kolaylaşır. Hükümetlerin istemediği konuları görmezlikten gelirsiniz, işadamları ile ilgili soruşturma gerektirecek nitelikteki belgeleri yayımlamazsımz, bunu da Rotary kulübün toplantısında ilan ederek övünürsünüz, bir de başbakanlarla konuşup "komplo teorllerl" üretirsiniz. 5 eylül günü istanbul'da Sabancı'nın korusundaki "Şamdan Restoran"öa Korkut özal'ın oğlunun düğünü var. Bin kişi için davetiye yazılıp, gönderilecekmiş. Memo da herhalde bu düğüne çağrılıdır. "Acaba" diyorum, Barlas dostumuz "Özal allesinin zayıf kişilikli üyeleri" ile "sağlam kişillkli üyeleri" ayrımını bu düğünde de yapacak mıdır? Eğer Memo dostumuz, bu düğünde, "özal ailesinin zayıf klşillkll üyeleri" ile karşılaşırsa aman bu üyeleri görmezlikten gelsin. Çünkü "Sorumlu gazeteci ülkeye zarar verecek olaylan görmezlikten gelir" Memo da böyle düşünmüyor mu? Mehmet Barlas, Türk müziğine çok düşkündür. Kendlsine, bu yüzden, bu düğünde söylenmek üzere "Sus, sus, sus, klmseler duymasın" şarkısını armağan ediyorum. Sen gazetecisin; aman, bir gören olur, sana göz koyan olurl Gazeteciler yolsuzluklardan söz etmesinler, aman ihtilal olur ihtilall Sus, sus, sus, klmseler duymasın.. O zaman kolay... Sadık ŞendiTi yitîrdik (Baştarafı I. Sayfada) rağa verilecek. " Sadık Şendil, mesleğe I952'de "Beklenen Şarkı"nın senaryosuyla başladı. Daha sonra "Sürtük", "Kart Horoz", "Kanlı Nigâr", 1970'lerde "Allı Yemeni'T, "Berdıış Kız", "Dönme Bana Sevgilim", "Dikkat Kan Aranıyor", "Ham Meyve", "Karadutum", "Kalbimin Efendisi", "/indandan Gelen Mektup", "Yuvanın Bekçileri", "Canım Kardeşim", "Oh Olsun", "Yalancı Yarim", "Mavi Buııcuk", "Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı", "Hababam Sınıfı Uyanıyor", "Hababam Sınıfı Tatilde", "Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor", "Sütkardeşler", "Şabanoglu Şaban", "Neşeli Günler", 1980'lerde "Göreüsüzler" adlı fılmlerin senaryolarını yazdı. Sadık Şendil'in sevilen tiyatro oyunları da var. Bunlardan "Kart Horoz", "Kanlı Nigar" ve "7 Kocalı Hürmüz" filme de alındı. "Kanlı Nigâr" ve "7 Kocalı Hürmüz" ayrıca müzikal olarak sahnelendi. u I 1 Benetton: ilk sezonunu onu sevenlerin, benimseyenlerin sıcak ilgisiyle geçirdi. 28.7.'86'dan başlayan İLK BENETTON İNDİRİMİ'ne, yeni sezona hoşgeldiniz... Vîncent Minnelli öldü (Baştarafı I. Sayfada) ha kalkmadı" sözleriyle bildirdi. Minnelli, ünlü oyuncu Judy Ğarİand'ın eski kocası ve Liza Minnelli'nin babasıydı. "Paris'te Bir Amerikah", "Gigi" gibi önemli filmlere imzasını atan Vincente Minnelli, bir süre önce de Fransız kültürüne yaptığı hizmetlerdcn ötürü Fransa'nın en büyük nişanı olan Fransız Liyakat Nişanı'yla ödüllendirilmişti. Filmleri TRT televizyonunda da en çok gösterilen yönetmenlerdeıı biri olan Vincente Minnelli'nin öteki önemli yapıtlan arasında "Miizikalin Allın Çagı", "Madame Bovary", "Asri Aşıklar/Büyük Gösteri", "Çay ve Sempati", "Mahşerin Dört Allısı" yer alıyor. Minnelli'nin sanat yaşamını yönlendirdiği ünlü oyuncular arasında Barhara Streisand, Gene Kelly, Richard Burton ve Elizabeth Taylor gibi yıldızlar bulunuyor. 1910'da doğan Vincente Minnelli'nin adı, sinenıa dünyasında Fred Astaire, Gene Kelly, ( yd (harisse ve Leslie Caron gibi sanatçıların dans ettiği ve şarkı söylediği, zengin bir renk, dekor ve kostüm cümbüşünden oluşan bir fantezi dünyasını çağrışiırıyor. Minnelli, önceleri estetik düzeyi yüksek müzikal filmlcrlc ünlendi, daha sonraları daha savlı filmlere imzasını atarak, zaman zaman başarılı oldu. Minnelli son yıllarda pek az ürün verdi. mesi gerçekleşlirildi ama vatan ft ANKARA KAVAKLIDbRfc KIZILAY GAZIOSMANPASft ö ANTALYA ft BODRUM ft ESKİŞEHİR A İSTANBUL BEYOĞLU ERENKOY KADIKOY MODA NISANTAS ü İZMİR & MERSİN CAMUBEL SOLI Aileme doğum günüm kutlu olsun. BURCU GENCOĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle