24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 24 HAZÎRAN 1986 Küçük hastane (Baştarafı 1. Sayfada) taneler kurulması öngörüldü. Teknik yetersizlikler nedeniyle ilçelerde daha önce kapatılan sağlık ocaklannın yerini mini hastane görünümündeki sağlık merkezlerinin alacağını beürten yetkiüler, sağhk sorunlannın yerinde çözümlenmesine çalışılacağını, çok önemli vakalarda hastaların büyük kentlere geleceklerini, böylehkle kent merkezlerindeki hastanelerin önündeki yığılmalann büyuk ölçüde önleneceğini kaydettiler. Kurulması öngörülen sağlık merkezleri "Sağlık ocağı UMpligiana sağlığı tabipliğiçocnk saglığı tabipliğigıda ve çevre sağlığı diş tabipliğilaboratnnur eczane • idaıi hkmetlcr" bölümünden oluşacak. Bölümlerin görevleri şöyle olacak: ***• * I+Ktn, iAZJ **ı l\*KZgece kokteyUtkutiandL Dedeman Oteb i r Sağlık ocağı tabipügi: Adli taWnde duzenlenen kokteyle, kapatüan AP'nin Genel Başkanı Süleyman Demirel de katüdu Saat 19.00 biphk, poliklinik hizmetleri, buaralarmda benberinde eşi Nazmiye Demirel olduğu halde kokteyle gelen Demirel, oteün kapıstndan laşıcı ve sosyal hastahklarla müitibaren "Muhteşem Süleyman", "Demirelneredebiz oradayız", "Yasaklar kalksm", "Yasaksn Türkiye" sloganlan Ue karsüandı. Kalababk ve UdOuon nedeniyle kokteyUn verüdiği Havuzbası Vw güçlükle ge cadele ve kontrol çalışmalan(ruh lebllen Demirel, parti yöneticileriyle ve davetUUrle tek tek el sıkışa, sıraya giren partiİilert eşi Oe birlik sağlığı, sıtma, trahom, verem, paraziter hastalıklar, frengi, lepte el öptürüp resim çektirdi. Demirel bir ara kokteyle katüan Osman Bölükbaşı, SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, feshedOen MDP'nin eski Genel Başkanı Turgut Sunalp ve DSP Genel Sekreteri Nuri Kork ra vs. gibi) ile merkezde yatan maz Oe sohbet ettL DemireVin otelde buhınduğu süre içinde aynı sloganlar tekrarlantrken "Basbakan çocuk, doğum ve kadın hastalıklan dışındaki hastalann tedaviDemirel" diye slogan atanlan susturmak istemesi dlkkati çekti. Demirel ve esinin saat 20.10 sıralannda si, halkın ve personelin eğitimi aynldığı kokteylde ANAP'tan bir temsüci göze çarpmadı. (Fotoğraf: ile görevli olacak. Ana sağhgı tabipHği: Doğurganlık çağındaki kadınlann doise siyasi ve beşeri komptekslerie çır(Baştarafı 1. Sayfada) (Baştarafı 1. Sayfada) ptnır, ezilir durur. Anayasanın geğum hizmetleri, gebe tespit ve taözal'ı sert bir dille eleştirerek, "Bn çici 4. maddesindeki yasaklan katdır ğını, şimdi yuvasına döndügünü söy kibi, aile planlanması hizmetleBasbakını niçin srtunızda taşıvahm" ledi. malıyız. Bn yasaklar kalkmazsa, vadedi. 6 Kasım seçimlerinde HP'den Sa ri, ilçe sınırları içindeki köy sağpdacak yeni seçim yeni tartışmalan Bugün Türkiye'de bir işhanından karya milletvekih' seçilen Sözer, lık ocaklannda bulunan sağlık bir kabine çıkarmamn mümkün ol ve haksızlıklan çogaltmaktau başka SHP'nin kuruluşu sırasında partisin ve yardımcı sağhk personeli ile duğunu savunan DYP Genel Başka işe yaramaz. Büyuk Meclis bu vssasağlık evlerindeki ebelerin ana den istifa etraişti. Bir süre bağımsız p kaldırmalıdır. Kendi haklanna sanı, milli uzlaşma çağnsuu yineledi ve kalan Sözer, daha sonra DSP'nin ku sağlığı hizmetleri yönünden eğihip çıkma>an bir parlamentonun ve Türkiye'de şartlan tartışılamayacak rucuları arasında yer almıştı. Sözer, timlerini yapmak, planlamak, bir yeni seçim yapılması gerektiğine rejimin baklannı savunacağına kimse bir sure sonra da DSP'den istifa etdenetlemek ve değerlendirmek, inandiniamaz. DYT, 6 Kaam'm bendikkat çekti. 6 Kasım 1983'ün bütün zeri sartlarda yapüacak bir seçiıni de mjşti. merkezde yatan doğum ve kadın şartlannuı, gerekçelerinin süresini Sözer, 1970'lerde Sakarya'da hastalıklan hastaJannın tetkik ve doldurduğunu belirten Cindoruk, 14 mokntik, genel, bur, eşit ve adil bir CHP'nin 11 BaşkanlığYnda bulundu. tedavilerini yapmakla görevü Mayıs 195O"de ülkenin, böyie bir ben seçim kabul etmeyecegini şimdiden Daha sonra bu partiden istifa ederek, açıklamakudır". zer seçimı yaparak cumhuriyetin olacak. AP'li Sanayi Bakanı önünü açtığını, o seçimi yapanları, Cindoruk, birçok şeyin TVde soy kardeşiyle evlendiktenNuri Bayar'm Çocnk sagbğı tabtpliği: 14 yas sonra AP'ye yaptıranları, katılanları rahmet ve lenrnesinin kargaşa değil, ferahlık yageçmişti. MC hükümetleri dönemin grubu çocuklann sağhk hizmetsav«a ile andığjm söyledi. rattığını belirterek, "Neden bir bas de de başhekim olarak tayini leri, aşılanmalan, çocuk tespit ve DEMÎREL'l.N ÜRÜN1ERI bakan çıksın da TRTden besap sor çıkmıştı. takibi hizmetleri, merkezde ya"Başbakan ÖzaJ'ın TBMM'nin sa SUD. 40 yılda bir iyi iş yapınca TRT Siyasal yaşamında beşinci partiye tan çocuklann tetkik ve tedavibaşbakandan azar işjtsin" sözleri alhip oMuga yetkileri gasp ettigini, iilleri Ue ilçe sımrlan içindeki köy kışlarla kesildi. Konuşmasının so adımını atan Dr. Sözer, katılma tökede besabıo kanşbğtnı, işçi, roemor, sağlık ocaklannda bulunan sağnunda ayakta aikışlanan Cindoruk'a reninde konuşurken, "Yuvaya tekrar çiftçi, esnaf ve dar gelirlinin perişan lık ve yardımcı sağlık personelibir delege "Turkive'nin gnlnsün" diye dönmenin babtiyarlıgı içinde dunımda olduguııu, pahalüığın dabulundugunu" bildirerek, "Vucudum bağjrdı. nin çocuk sağbğı yönünden eğiyanılmaz boyutlara vardıgını" belirbaşka verde. duşuncelerim başka yer"Yasaksız Törkiye" sloganı yazılı deydi. Demokrasi mucadelesini bun timlerini yapmak, hizmet planten Cindoruk, konuşmasında şu göbez pankartın kürsünün arkasında dan sonra birtikte yapacagız" dedi. rüşlere yer verdi: lannı hanrlamak, denetlemek ve yer aldığı küçük kongrede, genel baş Sözer, "DYP'ye önceki gun kaydını "Dış politikada Cumburiyetimiz değerlendirmekle görevli olacak. kanın konuşması sırasında bir kedi yaptırdıgım, DYP'nin eski yuvası gklerek daha fazla etkisiz kalıyor. Gıda ve çevre sağlığı tabiplinin slırekli miyavlarnası delegelerin olduğunu" söyledi. Sözer, DSP'yi Hathnmıı çıkarianmız korunamıği: tlçe belediye sınırlan içinde ilgisini dagıttı. Görevlilerce kedinin kastederek, "Orada anlaşraazlık yor. Türkiye silkinmdidir. Bu iktidarçevre ve gıda sağlığı ile ilgili kokongre yerinden uzaklaşurılmasın icindeydik" dedi. la, bu siyasi çerceve içinde ulkc gelinularda belediyelerin verdiği hizdan sonra kürsüye gelen DVP lemez, istikrar kazanamaz. "DYP'den de kısa sürede aynüp metleri denetlemek, gereğinde TBMM Grup Başkanı Memdub VaMeBderesDemirel modeJine dayalı bizzat numune alarak halk sağşa, "demokratik parlamenter rejimin aynlmavacagı" yolundaki sorumuza hıziı ve isükrartı kaDanma programılığı laboratuvarlarına göndereksiksiz işlediği ve hiç kesintiye uğ Sözer, "Buradan avnlmam mümkün nın yerine >eni bir ekonomlk tercih ramadığı. insan haklanrun himaye ve detil" yarutını verdi. mek ve acil önlemleri almak, ortaya konamamıştır. Bugün, ülkgİKINCI TRANSFER destek gördugu, ozgurluklerin herkes Din gündeminde olan 24 Ocak kararruhsata tabi müesseselerin işlemDYP, ikinci transferini bağımsız için eşit işlediği, sosyal devlel ve relan. GAP ve 2. Boğaz Koprusü Salerini yapmak, çevre ve gıdadan fah devleti şartlannuı gerçekleştiril TekirdagMületvekili Selçuk Akına'yı yın Suleyman üemirel'in sivasi ve kaynaklanan hastalıklar üzerindigi'Turkiye'yi sijasi mücadelelerin bünyesine alarak yaptı. Bir süredir ekoaomik projeksiyonunun üriinyapüan göruşmelerden sonra Akın de epidemiyolojik değerlendirnihai hedefi saydıklannı" söyledi. leridir. meler yapmak, il sınırlan içindeKüçük YASAJOAR KALKMALI Grup oluşturduktan sonra Meclis cı, dün öğleden sonra DYP gırerek ki diğer köy sağlık ocaklan perte yaptıkları çabşmaları da anlatan Kongresinin yapıidığı saiona Akıncı, Demokrasilerde seçim tartışmalı sonelinin çevre ve gıda konulaYaşa, yeni yasama yüında Meclis gru partiye katıldığını açıkladı. Yol safbe iktidar da tartışmaiı kalır. Tartışkısa konuşmasında "Dogru nnda eğitimini, denetimini ve bunun genel merkezin de destegiyle lannda Türkiye Cumhuriyetioe, pari başbakan ve tartışmaiı iktidar değerlendirmesini ve halk sağhk ve onunla işbirliği halinde çok daha timize ve demokrasiye hizmet vermeeğitimi yapmakla görevli olacak. yoğun ve kapsamlı bir faaliyet içine gireceğinı vurguladı. Yaşa, "Sayımı >i amaç edindim" dedi. Akıncı'mn Diş tabipliği: Diş muayene, uyelik belgesi Genel Başkan Hüsann azlıgına ragmen, Tiirklye'nin si mettin Cindoruk tarafından im cekim, dolgu gibi tedavi hizmetyaset yasaklanndan anndınlması >o zalandı. leri ile birlikte koruyucu ağız ve | lunda ber türiü gayreti gosterecegiz" Selçuk Akına, 6 Kasım seçimlerin dis sağlığı hizmetleri, ağız diş dedi. DYP'nin ıktıdara oynayan, iksağlığı yönünden gerekli taramatidar olmaya hazırlanan bir parti ol de HP'den parlamentoya girmiş, SHP ile SODEP'in birleşmesi sırasın ları ve halk sağlığı eğitimi yapdugunu belirten Yaşa, "Grnp dahil, makla görevli olacak. parti olarak çok üretken olmak da da partisinden istifa etmışti. Akıncı, uzun süre SHP'ye dönme ya da Laboratuvar: Merkezde yatan zorundayız" biçiminde konuştu. (Baştarafı 1. Sayfada) DSP'ye katılma konusunda bocalave ayakta gelen hastalann laboKüçük kongre çalışmalarına daha nnştı. Transferinde, kendisıni unlu Iskede olduğu gibi Türkiye'de de sonra basına kapah olarak devam rail gezisine götüren Sabit Balumlu ratuvar hizmetleri ile halk sağlıkuşkusuz komünistler vardır. ğı yönünden lüzum görülecek laedildi. nun etkili olduğu sanılıyor. Ancak komünist partileri yasak HERALIN KONUŞMASI boratuvar hizmetlerini yapmakla olduğundan kim komünisttir, DYP Genel Başkan Yardımcısı tsgörevli olacak. kim değildir, nasıl saptanacak? mail Heral kongrede yaptığı konuşSağlık merkezi başhekimi ayraada, enflasyonun 7 yıldan beri sürKomünist olanı komünist olmanj zamanda sağlık grup başkanı (Baştarafi 1. Sayfada) düğünü, son 2.5 yılda en şiddetli seyandan kim ayıracak? En iyisi olacak. Başhekim tüm ilçe sınırviyeye çıkanıldığ^nı söyledi. tktida tınnda kalsm diye, bu öraeği bebu iş için komiteler kurulmah, lan içinde bulunan sağlık kurunn 2.5 yıl içinde enflasyonun durdu lirtiyonım." her ilde, ilçede, köyde yurttaşlar iuşlannın koruyucu ve tedavi rulması ve istenen seviyeye indirilmesi arasmda komünist olduklannDSP Genel Sekreteri Nuri edici hizmetlerinin bir bütün için gerekenin tersini yaptığjnı savudan kuşku duyulanlan toplamalı içinde yürütülmesinden Kaymanan Heral, ülkede 750 bin otomobil Korkmaz da görüşlerini ANKA ve imha etmeli; ama nasıl? Davarken, devlette 160 bin otomobilin muhabirine açıkiarken, Özal ikkam ve Sağlık Müdürüne karşı rağaçları m\ kurmalı? Sıra sıra kullanıldığını, otomobil kuUarumının tidarının Türkiye'de çahşanlara kurşuna mı dizmeli? Meydanlabir şey veremeyeceğinin katsayı adeta devletleştirildiğini belirtti. ra toplayıp üzerlerine benzin döörne|iyle bir kez daha ortaya GÖLHAN'IN SÖZLERİ kerek cayır cayır mı yakmalı ? çıktıgını beürtti. (Baştarafı 14. Sayfada) DYP'nin iktidara aday bir parti olŞakası bile insanı irkilten bu Nuri Korkmaz, dar gelirli kevarlığı olanca ağırlığı ile dış podugunu, üye kayıtlannın artması getürfikirler Celal Bayar'a yakışarektiğini belirten DYP Genel Başkan sime yıllardır enflasyon hızının litikada kendini gösterirken, bilir. Çünkü adamcağız artık me Yardımcısı Mehmet Gölhan. "Başa gerisinde maaş, ücret ve taban FıCumhurbaşkam Evren Macarislekelerini yitirmiştir, içindeki könya ulaşmanın tek yolu vardır. O da yatı verildiğini ve böylece büyuk tan'a gidiyor. Sofya'ya bir antülük tohumları ya da kin güdiıpartimizi guçlü kümaktır" dedi. En açmazla karşı karşıya bırakıldı lamda "Seninle sorunumuz var, büyük avantajlarının, tabanını yitirleri frensiz kaldığından, Bayar, ğını ifade ederek şu görüşleri dile bununla birlikte siyasi ilişkilerimiş ve milletten kopmuş olan bir ik getirdi: kan kokusunu özlüyor, ölum telmizi sosyalist blokla pekâla tidann varlığı olduğuna dikkat çeken lallığı yapıyor; ama asıl şaşılacak "Üstelik biitçenin 4 trilyona yürütebiliyoruz" mesajı veriliGölhan, "partileri seçimlere sokuliş bu değildir. 104 yaşmdaki Bayakın ltı«mım denetim dışına ala yor. Çünkü biliniyor ki, Bulgamadıgından iktidar partisinin kendi yar'ı posta oturtup şeyh sayan ve rak foolara aktaran Özal, büyuk tabanlanna oturdugunu, fonlann ristan "Türkleri Bulgarlaştırma onaymı almak için elini öpen yevergiler topladıgını iddia ederek partizanca kullaaüdı£ıru" öne sürdu. operasyonunu'' Varşova Paktı 'ni kuşaktan politikacılara ne diişlerin yoluna girdiğini soyleme nda bile anlatabilmiş değil. SosDYP Genel Başkan Yardımcısı, Seyeceğiz? sine rağmen, bugün memur ma yalist bloktan bu yönde bir Evet, Celal Bayar, "imha"pla çim Işleri Başkanı Mustafa Derin de, aşlanna yapılan cüzi artışla, me destek görmüş değil. Bu neden"Vatandaşımız yapı itibariyie verdinını açıkladıktan sonra, Yassıamurlardan bir parmak balı bile le Evren Budapeşte'ye giderken ği söz veya taahhutlen zor dönen bir da kararlarının ve üç idam karaesirgemiştir. Bu tutum, iktidann içinde "Bulgaristan sorunu neyapıya sahip olduğu için faaliyellerının uygulanmasının "facia" olcalışanlara bakış açışını çok açık deniyle herhangi bir raftatsızlık'' rimizi daha onceden başlatıp belirli duğunu da söylemiş. Neyazık ki, sergilemektedir." duymuyor. Tersine, "çok yönkilit adamlan partimiz safına çekBayar'm güncel durumu da bir Hür Demokrat Partisi Genel lü dış politikayt" vurguluyor. mekte buyük yarar vardır'" diye "facia..." Başkan Yardımcısı Refik Sunol konuştu. Cumhurbaşkam Evren'le birÖyle antaşılıyor ki, Tanrı kimi ise, "Hükü'met her zamanki giDYP Küçük Kongresi, Genel Başlikte Basbakan özal ve Dışişleri insanı da uzun yaşatarak cezabi bu olayda da gayri ciddiligini kan Hüsamettin Cindoruk'un konuşBakanı Halefoğlu'nun önümüzlandmyor. * * * masıyla çalışmalannı tamamladı. ve gflyenHmfrilgjni sefgflemiştir" deki aylarda yapacakları dış gededi. zi programını birlikte değerlenSunol, devlet memurlannın maaşlaruıın sürekli artan enflas dirirsek ortaya ilgi çekici bir tablo çıkıyor: Önümüzdeki dönemyon karşısında eşelmobil türü 2. Yurtdışı müteahhitler: Özel(Baştarafı 1. Sayfada) bir sisteme bağlanması gerekti de geziler daha çok "sosyalist likle Libya, Suudi Arabistan ve ile ıç piyasaya yönelik petrol bloğa" kayıyor. Perdeyi bugün ğini belirterek şunları söyledi: Irak'ta çaüşan ve sözkonusu ülürünleri satışrna hazırlanan şirCumhurbaşkam Evren açıyor. "Aslında memurlara bu şekilkelerden alacaklı dunımda buluketleri umutlandırdı. Daha sonra Başbakan'm Rode keyfi birtakım katsayılar geözel kesime petrol ithal hak nan yurtdışında çalışan Türk tirmek yerine, enfbsyonu dikka manya ve Sovyetler Birliği gezimüteahhitleri, alacakları karşıhleri var. Aynı tarihlerde Halefoğkı tanınmasını öngören ve geçen te alan ve onun birkaç puan iislu Çekoslovakya ile Polonya'yı sonbahar aylanndan bu yana ha ğında petrol ithal etme hakkı tatüode oluşan bir ücret sistemi genınmasını talep ediyor. ziyaret edecek. Ve buntann tümü zırlıkları süren çalışmalar özeltirmek gerekir. Eşelraobil gibi 3. Yeni pazariama örgütü: Bir bu yıl gerçekleşecek. likle 3 kesimi ilgilendiriyor: sağlam bir esas getirilirse devlet kısım şirketin ise, yurtdışından Özal hükümetinin işbaşına 1. Sanayiciler: Sanayi kesimi, mernunınun sahip olması gereithal edeceği petrol ürünlerini iç gelmesinden sonra öncelikle ele uretim girdilerinden olan yakıt ken onuru kınlmaksızın hayat aldığı "yakın komşular ve Ortaharcamalannda dünya pazarla piyasada satışa arzedebilmesi seviyesi yükselmiş olur." için Akary'akıt İstikrar Fonu'nda doğupoütikası", daha sonra Avnndaki paralel bir indirime gidedeğişikliğe gidilmesini beklediği rupa'ya kaydı. Amerika'ya yöbilme hakkını istiyor. Bu çerçeNURAY IŞIKYDLDIZ öğrenildi. Fonda yapılacak değineldiğinde bazı sorunlann buvede yalnızca petrol ithal hakkı şiklikle, petrol ürünleri fıyatlarıUe lunduğu ve bunlarm ancak zatanmmasıyla yetinmek isteyen nın rekabete açık biçimde serman içinde aşılabileceği gözlensanayi kesimi yakıt giderlerinin KENAN KAYA bestçe belirlenmesine izin verildi. Şimdi dış politikada "sosyade üretim girdileri arasında sayılNişanlandılar mesi umut ediliyor. Basbakan list blokla temas yoğunluğu" masını talep ediyor. Teşvik karar23.6.1986 tstanbul Türgut Özal'ın "petrol fiyatlanbaşlıyor. namesinde bu yolda biı değişiknın öniimüzdeki >ıldan itibaren Tarih boyunca TurkMacar lik yapüırsa, ihracata dönük olaNüfus kâğıdımı kaybettim. serbest bırakıiabileceği" yolunilişkilerinde herhangi siyasal bir rak çaüşan sanayi tesislerinin, Hukümsüzdur. daki açıklamalan bu kesime sorun bulunmuyor. Dolayısıyla, petrol ithalatları gümrüksüz umut kaynağı oluyor. HURŞÎT DEMtRCt Evren'in ziyareti daha çok "birolacak. sorumlu olacak. BaşhekimHkçe düzenlenecek bir programla sağlık merkezinde bulunan ebe, hemşire ve sağhk memurlan tarafından ev ziyaretleri de yapılacak ve saptama sonuçlan ilgili bölümlere aktanlacak. Sağhk merkezlerinde toplam 6 doktor bulunacak. Sağlık ocağı tabipliğinde 1 sağhk memuru, ana sağhğı tabiphğinde 1 tabip, 3'er hemşire ve ebe, çocuk sağhğında 1 tabip, 2 hemşire, gıda ve çevre sağlığında 1 tabip, 1 çevre sağlığı teknisyeni, 1 sağlık memuru, laboratuvarda 1 teknis yen, 1 teknisyen yardımcısı, diş hekimliğinde 1 diş tabibi, eczanede de 1 eczacı görev alacak. Katsayı (Baştarafı 1. Sayfada) kaynaklannın da 450 milyar liralık toplama eklenmesiyle, ekonomik hareketliliğin temel göstergelerinden biri olan emisyon artışı açıklanıyor. Hükümet ek katsayı artışı ile emisyon patlaması tehlikesini göze alamadı. KtME NE KADAR YARIYOR? Katsayının temmuz ayı başınd&n itibaren 62 olarak uygulanması sonucunda, birinci derecenin dördOncü kademesindeki faiıyamn maaşı 78 bin 400 liradan 86 bin 800 liraya çıkıyor. Ancak ek göstergelerle birlikte hesaplandığında bu rakama 13 bin 200 lira eklenmesi gerekiyor. Oysa 15 derecenin 1 kademesinde bulunan bir calışana aynı katsayı sadece 2 bin 280 lira zam getirecek, ek göstergesi bulunmayan söz konusu çalısanın maaşında katsayıdan ötüri) başka değişiklik olmayacak. Katsayı artışından çok, yakacak yardımı tutannın yükseltilmesinden yana olan Maliye burokratlannın gerekçeleri de söz konusu hesaba dayanıyor: "Katsayı arüsı daba çok ek göstcrgoi ofauı makamlarda çabşan memura yansır. Oysa, yakacak y»nbmı nct ve eşit olarak dagiülır. Bütçe gcttr kalemlerindeki arbfuı metaur• ı a gerekir. 62 katsayuun ttmtede I * kaöayıya imkân verifecek kaynakiar, 1500 Ura yuluek tatnlao yakacak zaaunı için kaBaıuldı. Daha yaygın bir zam yapddıgı kamsnıdayu." Maliye ve GOmruk Bakanhğı'adaıı edinilen bilgiye gOre, ömek olarak sçcilen, evli ve çocuksuz 4 ayn dereceden memurun maaşlannda bir yülık gelişim şöyle olacak: "Genel miidür yardıması maası 196 bia 43S Uraya yüksekctk, geçtn temnuzdan bn yana yttıde 42.5 artnus olacak. Daire başkanı maası 175 bin 584 Hra olacak, yılhk arbs yüzde 41.2'yi bolacak. Şube başkanı maası yozde 38.7'Uk yübk bir arhsla 109 bin 796 Uraya çıkacak. Ükoknl meznnn yeni bir memnrnn maası ise yılhk ymzde 36.2'lik bir arüsla 43 bin 761 Uraya ulasacak." Maliye ve Gümrük Bakanlığı, yeni katsayıya ilişkin direküflerini dün taşra örgütüne gönderdi. 3»IUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Tonguç ile Eğttim... IYVP Ekonomik zirve yine dert oldu Ktrier DYPde buluşalım DYFye iki ANKARA (CambBriyet Burosw) Ekonomi zirvenin dünkü gundemi KİT sorunlan, yatırımlara kaynak arayışı ve ithalat kısmtısından oluştu. Basbakan Turgul Özal başkanUğında dun Başbakanlık Konutunda yapılan ve 3 saat süren toplanlıda, Kaya Erdem, Ahmel Kurtcebe Alptemocin. Maliye, Hazine, DPT ve Merkez Bankası yetkilileri ekonomideki gelişroeler hakkmda Özal'a bilgi verdiJer. Göruşmeler şu üç ana başltk çerçevesinde toplandı: 1. K r n e n Petkim, DDY, TK} ve TEK gibi yatırımcı kuruluşlann özellikle dış borç rakamları itzeriode duruidu. 2. Yaünnuar Yılın ikinci vansında da yatınmların ilk yandaki hıriı temposunu koruyabilmesi için yeni kaynak yaratılması zoruniuğu üzerinde duruidu. 3. hhalata frto: Lüks ithalatta kısıntıya gidilirken, kati sınırlamaiara başvuruimaması ilkesi getirildi. Ancak loplantıda sadece bazı lüks kalemlerin pahalıîaşurılmasının yanı sıra İiste değjşikliğine gidilmesi eğilünı de belırdi. Ergıın Trafik cezası zammına tepki ANKARA, (Cumburiyet Bürosu) lçişleri Bakanı'nın trafik cezalarının arttılacağına ilişkin açıklamasına Ankara Şoförler Derneği'nden tepki geldi. Dernek Başkanı Derviş Güoday, yetkilileri kazaları önlemek için cezaları arttırma yerine karayollarını güvenilir hale getirmeye çağırarak şöyle dedi: "lçişleri Bakammız Saym Yadırrm Akbulut, trafik cezalannın caydın özelliginin kalmadıgını, bu nedenle cezalann artbnlması gerektiğini soyluyor. Ancak bu cezalann arttınlmasındaki asıl amaç, trafik kazalaruıın cezalaria önlenebilecegı goruşünii Deri siırerek, yeni oluşturulan Fakir Fukara Fonuna trafik cezalan vasıtası ile daha fazla para aktanlmasını saglamakbr. Bilindigi gibi bu fonun ana gdir kaynagının başlıcalan arasında trafik cezalan bulunuyor. Trafik cezalannın yana bu fona aktanlacağından şoför esnafıadan alınan para fakir fukaraya dagıtılacak." Trafik cezalarının arttınlmasının şoför esnafına bir darbe olacağını belirten Günday, Trafik cezalannın arOnlması her türlii şartlar altında, gece gündüz demeden çoluğunun çocugunun ekmek parasıtu temin etmek için çırpınan şoför esnafına bir darbe indirmiş olacaktır. Çiınkü esnafımız sabahtan akşama kadar kazandığını bir suç işlediği babane edilerek ceza olarak ödemek zorunda kalacaktır " dedi. OLAYLARIN ARDINDAKI GERÇEK Umudar AHKABA'dan YALÇIN DOĞAN birini tanıma ve dünya sorunlan üzerinde karsıhkh görüşleri birbirine aktarma" olarak beliriyor. Ekonomik yönden ise, dış ticaret ilişkileri oldukça dengesiz seyrediyor. Macaristan, Türkiye1 den ancak 4 milyon dolarlık ithalat yaparken, Türkiye'ye yaklaşık 54 milyon dolarlık malsatıyor. Cumhurbaşkam Evren'in dış ticaretteki bu dengesizliği en azmdan vurgulaması bekleniyor. Ziyaret aynca iki ülke arasında tartm anlaşması ile haberleşme antaşması imzalanmasma fırsat veriyor. Bu nedenle Evren'in Budapeşte'ye yaptığı ziyaret, asıl siyasi konularda bülurlaşıyor ve Ankara 'nın sosyalist bloğa doğru atmaya hazırlandığı adımların ilkini oluşturuyor. Gerçi, 12Eylül döneminde Evren'in Bulgaristan ve Romanya ziyaretleri var. Ama, aradan geçen zamanda siyasal koşulların değişmesi, şimdi sosyalist bloğa doğru atılan adımların niteliğini değiştirmiş görünüyor. Ozel petrol devri Evren (Baştarafı 14. Sayfada) Sovyetler Birliği lideri Gorbaçov'un silahsızlanma alanmda yaptığı son öneriler önemli bir yer tutacak. Macar tarafmın nükleer silahlann sımrlandınlmasına ilişkin Sovyet önerilerine destek arayacağı ve Türk tarafının da daha önce NATÖ'da beliren eğilimin ışığında söz konusu önerilerin "olumlu" ve "incelemeye deger" bulunduğu görtişünu ileteceği tahmin ediliyor. Görüşmelerin bu bölümünde Türk tarafının TürkYunan ilişkileri ve Kıbns sorunu hakkınr da da bilgi vermesi bekleniyor. (Baştarafi 1. Sayfada) minat ödemeye mahkum edilen Tercüman Gazetesi Yazarı Ergun Göze'nin mahkumiyet karan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nce onaylanarak mahkemeye geldi. Aynı mahkemede • görülmekte olan, Basbakan Turgut Özal'ın gazetemiz için söylediği "Babıali'nin Pravda'sı" sözleri ile ilgili davamn dünkü oturumunda ise Yargıç Hilmi Küçükler ikinci defa dosyayı tetkik için duruşmayı eylül ayına erteledi. Ergun Göze'nin bir yansında gazetemizden, "Babıali'nin Pravda'sı" diye bahsetmesi üzerine açılan dava sonucunda tstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesı "Babıali'nin Pravda'sı" sözlerini "kişilik haklanna saldın" olarak kabul ederek, Ergun Göze'yi 500 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum etmişti. Temyiz nedeniyle Yargıtay'a giden dosyayı inceleyen 4. Hukuk Dairesi, "Dosyadaki >azılara, karann dayandığı kanıtlarla vasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin degerlendirilmesinde bir yolsuzluk görulmemesi' nedeniyle taraflann temyiz itirazlannı reddederek, Istanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararını "usnl ve yasaya" uygun bularak onanmasına karar verdi. Basbakan Turgut ÖzaJ'ın, Basbakan olmadan önce 12 Ağustos 1982 tarihinde Tercüman gazetesinde yayımlanan gazetemiz için söylediği "Babıali'nin Pravda'sı" sözleri üzerine, Başyazanmız ve gazetemiz sahibi Nadir Nadi tarafından Turgut Özal ile Tercüman gazetesi sahibi Kemal Dıcak ve Yazı tşleri Müdürü Aydoğdu tlter aleyhine 3 milyon liralık manevi tazminat davası açılmıştı. önce Istanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde başlayan dava sırasında mahkemece tespit edilen bilirkişiler Basbakan Özal'ın gazetemiz için söylediği ve Tercüman gazetesinde yayımlanan "Babıali'nin Pravda'sı" sözlerini "ağır ihmal ve kusurlu davranış" olarak değerlendirmişti. Davalı avukatlannın mahkemenin taraflı olduğunu öne sürmeleri üzerine 8. Asliye Hukuk Mahkemesi yargjcı, davaya bakmaktan çekilmişti. Bunun üzerine 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gelen davamn daha önceki oturumlannda söz alan gazetemiz avukatı Gülçin Çaylıgil, yargıç Hilmi Küçükler'in, gazetemiz için "Babıali'nin Pravda'sı" diyen Ergun Göze'yi tazminat ödemeye mahkum ettigini hatırlatarak, "Ergun Göze, Cumhuriyet için Babıali'nin Pravda'sı derse kişisel haklara saldın oluyor da, Turgut Özal söylerse, bu sözlerin saldın olduğunu kabul etmiş, daha önce bu konuda karar vermis bir yargıç kuskuya düşüyor ve aydınlattıgı, karara bagladığı bir konuyu, olayın aydınlanması gerekçesiyle bilirkişiye götürüyor" demişti. Gazetemiz avukatları tarafmdan incelenmesi istenen Ergun Göze'nin mahkum olduğu dava dosyasının, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nce onaylanıp gelmesi üzerine yargıç Hilmi Küçükler, kendisinin karara bağladığı dosyayı kastederek, "Kalın bir dosya, henüz inceleyemedim" diyerek, duruşmayı, dosyayı "tetkik" için 11 Eylül 1986 saat 14.30'a erteledi. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. A YŞE YİĞİT İsmail Hakkı Tongufun ölümünün, dön 26. yıliydı. 1960'ın 23 Haziranı'nda öldü. Ünlü kişileri anarken, çoğu, "Şöyle dostumdu, böyle arkadaşımdıt" der, demekten çok hoşlanır. Çönkü o sözlerle, söyleyen de büyümüş olur. "Bskın, ben öyle önemli adamım ki, benim tamdıklanm da büyüktür" demek ister satır arasında. öyle demeyeceğim, ama, İsmail Hakkı Tonguç'u yaşarken tanımış olduğum için çok mutlu olduğumu soyleyeceğim! Tonguç'a kim göturüp tanıştırmıştı? Belki Fakir, belki Mahmut, belki Dursun, anımsamıyorum şimdi. Mahmut MakaTın tanıştırmış olması daha usuma yakın geliyor. Bir gün Mahmut Makal'ın da çocuklarıyla bir arada Tonguç'a bayramlaşmaya gittiğini anımstyorum. Tonguç, çocuklann her birini, bir Köy Enstitüsünün adıyla anıyor: Bu Ivriz'li değil mi? diye takılıyordu. Bir gün de: Peki, Bu Ekmekçi bu ateşi ner&den almış? diye sormuş,s/zlerden mi? Vallahi, demişler, bilmiyoruz, Biz mi ondan aJdık, o mu bizlerdenakJı? Kocaman Tonguç'un alcakgönüllülüğüne içimden saşırdım. Bir gün gazeteye çıktı geldi. Haber yazıyordum: Sen yaz, dedi, işJne bak. İşin bitince, seninle bir öğrenciml görmeye hastaneye gideceğiz. Odadaki, eski püskü, ancak oturunca gömülüveren koltuğa oturmazdı! Bir taburenin üstüne ilişir, öyle otururdu. Kbltuğa neden oturmadığına ilişkin bir fıkrayı anlatmıştı. Bir kez daha yazdım bunu, şöyle demişti: Osmanlı nazırianndan bin, eğer sadrazamdan zılgıt y&dryse, hemen makam koltuğundan kalkıp başka bir sandaiyeye oturur, gelenlere de: Bu kottuk cezalıl dermiş. Gelen zılgıtın kottuğa geldiğini düşünörmüş! Ben: "Efendim, lutfen şu kottuğa oturun" dediğimde de, "Ekmekçi, belkikoltukcezalıdtrf' der, gülerdi. O koltuğa oturmazdı.. işim bitti, Keçiören'deki verem hastanesine gideceğiz, oğrencisi orada yatıyormuş. Kızılay'dan Ulus'tan Keçiören'e grttik. İçeri almadılar. Görevliye çok içertedim, içimden: Bak, bu adamı tanıyor musunuz? Bu, Türk eğitiminin babası ismail Hakkı Tonguç! demedim. Dönelim Ekmekçi, dedi. Göremeyeceğiz Ityas'ı... Ne yapmalı? Gazetecilik, birçok yerde kapıları açıyordu. Görevliye: BaşhekJmle görüşebilir miyim? dedim. Kim diyelim? vafan Gazetesi'nden Mustafa Ekmekçi!.. Görevli telefon etti, az sonra başhekim geldi. Başhekim, "£//mize bir gaz&teci geçti, şu hastaneyi bir gezdireyim" düşüncesinde olmalı. İsmail Hakkı Bey'in öğrencısini görünceye dek, tüm hastaneyi dolaştık. Başhekim bilgi veriyor, hastanedeki yeni gelişmeleri, çalışmaları anlatıyordu. Bir yerde, Köy Enstitülü öğrenctyi (Jlyas Pmarbaşı'nı), gördük. Çıkarken Tbnguç takılryor. Senin forsun olmasa, öğrencimi göremeyecektim! diyordu. Birkaç saat boyunca, bir saniyenin boş geçmediğini düşünüyorum. İsmail Hakkı Bey, Almanya'da bulunan oğlu Engin'den aldığı bir mektubu anlatıyor, son buluşlan, gelişmeleri aktarıyordu. Konuşurken eğitiyordu. Kızılay'a geldik: Gel, dedi, şimdi seninle birer dondurma yiyelim.. Yıllarca sakıncalı kişi olarak yaşamıştı. 1950 öncesinde ilköğretim Genel Müdürlüğü görevinden alınmış, önce TalimTerbiye'ye, oradan da Atatürk Lisesi resim ögretmenliğine verilmişti. (2 Nisan 1949) İsmail Hakkı Tonguç'un oğlu Engin Tonguç, "Umut )fylu" adlı yapıtında, Tonguç Baba'nın resimiş öğretmenliği olayını şöyle anlatıyor: '= •?: •,,•"..Bu, bir tür ceza ve kuçOk düşurme olarak düşünulmuştu. Ama bir şeyi hesap edememişlerdi. Onun, meslekte asıl görevin öğretmenlik olduğu ilkesine gerçekten inandığmı! Böylece, kısa sürede okuldaki öğretmen ve öğrencilerin önyargılannı değiştirdği gibi, sevilen, aranan bir kişi olmaya başlamıştı. Ogünlerde bu okulda öğretmenlik yapmış olan bir meslektaşı şöyle der: 'Bakanlığın yüksek düzey yöneticisi olup da bize öğretmen olarak gelenleri daha önce de görmüştük. Bunlar, durumu onur kıncı bulurlar, bizlere tepeden bakarlar, öğretmen odasına bile girmezler, müdürün yanında otururlar, küskün ve isteksiz calışıhardı. Oysa o, bizlerden biri gibi davranıyordu. Hepimizle şakalaşıyor, fıkralar, hikâyeler anlatıyordu' öğrenciler o ciddiye alınmayan resim dersini sevmeye başlamışlardı. Sanki meslek yaşamının sonuna doğru mesleğinin güzellikterini yeniden yaşamak istiyordu. Okuldan, kolu koltuğu öğrencilerin yaptıkları resimlerle dolu olarak geliyor, bunlan saatlerce inceliyor, eleştirilerini saptıyor, ciddi ciddi notlar veriyordu. Not defteıieri hâiâ durur. Sonra oturuyor, yabancı kitaplan da kanştırarak mesleğe yeni girmiş bir öğretmen gibi, özenle, titizlikle bir gün sonraki oersinin planın/ yapıyor, derse hazırlanıyordu. Aslında on yıllık, buyük bir emeğin gözleri önünde parça parça edilişini, eli kolu bağlı seyretmekten kahrolduğu kesindi. Üstelik yarattlıştan duygulu bir insandı da! Ne var ki duygulannı açığa vurmamaya özen gösterirdi. Kararlartna duygunun değil, akıl ve mantığın egemen olmasına çaJışırdı. Arkadaşlan, yakınlan, bizler, hepimiz ise onun soğukkanlılığını bozmak, onu kışkırtmak için elimizden geleni yapıyorduk. Ona haksızlık ediliyordu, bir eser yıkılıyordu. Kötü işler yapılıyordu. Niçin susuyordu? Niçin saldh nlan yanttiamıyordu? Karşılığı hiç değişmiyordu. Bu ortamda yapılacak bir şey yoktu. Otanaklar elverişli değildi. Bu koşullarda ortaya atılmak, çatışmaya girmek yapılmış işler için daha da zararlı sonuçlar verebilirdi. Tek yapılacak şey, soğukkanlılıkla beklemekti. Açıkçası savaşı kabul etmiyordu. O günlerde bize çok ters gelen bu stratejinin doğruluğunu daha sonralan, duruma geniş bir açıdan bakınca anlayacak ve ona hak verecektim. Gerçekten de koşullar elverişli değildi. Sesini hiçbir şekilde duyuramazdı. Basın? Basın, tümüyle kaynatılan cadı kazanının, belirli bir politikaya araç yapılan solculuk suçlamalarının etkisiyle karşıt görüşlere kapıları kapamıştı. öğrencileri mi kışkırtmalıydı? Belki de saldıranlann bekledikleri böyle akılsızca işlere kalkışmasıydı. Böylece, yaptıklannı belirli bir düzeyin altına düşmeden, yayımladığı kJtaplarında savundu..." Resimİş öğretmenliğine atandıktan sonra da, arkası bırakjlmaz Tonguç'un, Demokratlar, onu Bakanlık emrine alıriar. Danıştay'a başvurup, davayı kazanır. Emekli olur, köşesine çekilir. Olup biteni seyreder. Gazeteler adını anmaya korkarlar. Kurduğu enstitülerden çıkanlar, yedeksubay okullarında "çavuş" çıkarılmakta, enstitülülere olmadık eziyetler edilmektedir. Bugün, Köy Enstitüsü çıkışlılar, yakalannda okul rozetlerini, birer istiklal madalyası gibi onurla taşıriar. Tonguç her gün daha da büyür. Bu kurumlann önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmıştır da ondan. Dr. Engin Tonguç, babasının ölümünü "Umut Yolu" nda anlatirken bir yerinde şöyle der: "Eve gelip gidenler giderek artıyordu. Arkadaşlan, eski Köy Enstitüsü yönetici ve öğretmenleri, eski öğrenciler...Orada, hemen yanıbaşında iki Köy Enstitülü ile tanışbk: Dursun Kut ve Fakir Baykurt. Önümüzdeki yıllarda onlarla ve daha önceden de tanıdığım Mahmut Makal ve Talip Apaydın'la yakın arkadaşlığımız olacak, birlikte birşeyler yapacaktk. Ve bir yeni dost daha: Mustafa Ekmekçi. O kadar Köy Enstitülü bir hali vardı ki! Hep öyle kalacaktı.." Bugün yalnız Köy Enstitüleri değil, öğretmen yetiştiren kurumlar da yok. "Meslek Liseleri" tu kaka edilmiş gibi bir şey. Bir, gözde olan "İmam Hatip" okulları. Devlet kadrolarına yerleştirdikleri gibi, okullara da "imam" gönderirler olur, biter! Geçenlerde, Teoman Erel, "Milliyef'te açıkladı; Diyarbakır'da, köylerden kente akın eden 26.000 çocuk okula gıdemiyormuş. Bu çocukların köylerinde iyi kötü, okul vardı. Kente gelince okulsuz da kaldıiar (Mıllıyet, 18 Hazıran iyöb, "Zaman Darboğazı"). Okul yapımı varlıklılann "insafına" kalmış gibidir. Bir de ilkokul öğretmenlerinin durumu var; Öğretmenlere birinci derece vereceğiz diye, sınavlar açıyorlar. İlkokul öğretmenleri, ders almak için dershanelere kuyruğa giriyorlar. Eğitim hiçbir dönemde, bu duruma düşmedi...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle