26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/8 Roma'dan Faris'ten lerin başında ise özellikle Sovyetler Birliği'nden yapılan ve radyoaktiviteden etkilenmiş olan ithaJaıın kısılrnası geliyordu. Asluıda halen çalışmakta olan 3 ve yapım halinde bulunan 2 santralıyla, gelişmis ülkeler arasında en düşük düzeyde atomık enerji kuUanroasıyla dikkati çeken llalya'da, Çernobil olayı büytik etki yarattı. Örneğin Kuzey Italya'da, Po Ovası üzerindeki ulkenin nükleer santral merkezi Caorso'da Çernobil olayından sonra endişeli bir hava esmege başladı. 875 megawattlık modern bir nükleer santralla birUkte 4S00 kişiyi banndıran bu kentte yaşayan herkes, hafta boyunca Çernobil de olanlan konuştu. Halkın korkusunu yauştırmaya çalışan kentin Komünist Belediye Başkanı Enrico Fanzini, "Yerel istasvonun guvenlik sisteminin son derece modern ve sofistike" olduğunu iddia ediyordu. Nükleer santralın 2 numaralı adamı, mühendis Oscar Ptsacane ise nükleer santralın kuş kafesleriyle çevrili bahçesinde gazetecilere tekrar tekrar "Sovyeüer Birügi'ndeki patlamadan sonra dahi kendisine santratan duvarten arasında ne denli emniyette hissettigini" anlatıyordu. 4 MA YIS 1986 Çernobîl ve La Republica ya'da normalin üzerine çıkan radyoaktivite düzeyi henüz endişe verecek boyutlara ulaşmamıştı. Her ne kadar Italya'da alarma yol açacak bir durum yoksa da, parlamentoda açılan polemik Başbakan Craxi'nin neşesine gölge dü$ürecek nitelikteydi: "Hükümet tam olarak Sovyıtler Biriiğinde neler olup biltiginden haberdar mıydı?", "Hükiimel ttaJya'nın herhangi bir trhlike ile karşı karşıya olmadtgı koaasunda garanti verebilir miydi?" Bu arada çeşitli bakanhklara bağlı uzmanlar, Sivil Koruma Bakanlıgj'nda toplanarak, almabilecek önlemleri taıtışnlar. Söz konusu önlem Nükleer bulutun ttcâya'ya da değmesi korkusu, Sovyetler'e sert tutum almaktan kaçınan çizgisiyle tanınan La Republicayı bile çileden çıkardı NİLGÜN CERRAHOĞLU "ROMA Libya bunalımını arkada bırakan Italyan Başbakaru Bettino Cnıxi, tam hükümetteki rekorunu, iktidardaki 1000. gününü kutlamaya hazırlanıyordu ki, bu sefer de "nükleer bulnt" kâbusu patlak verdi Avusturya'dan sonra ttalya'ya inmesi beklenen nükleer bulutun ülkenin kuzeyine degmesi, bu yörede tam anlamıyla ciddi bir korku yarattı. Kimi ttalyanlar bir süre için bulutun değmediği başka bir ulkeye ya da yöreye gıtmeyı düşünurken; kimisi radyoaktivite kontrolü için ilgıli merkezlere koştu. Oysa uzmanlara göre, ttal Işçiler, tatili yürüyüşe yeğledi Geçen perşembe günü yüzilncü yılınt doldunm "1 Mayıs Emek Bayramı" nedeniyle Paris'te sendikalar tarajından düzenlenen gösteri yürüyüşü, kamuoyu tarafından bu ülkede can çekişen bir geleneğin son nefes cdıp veriğeri gibi izlendL SABETAY VAROL PARİS Kiev yakınlarından yola çıkan radyoaktif bulut, meteorolojik esintilerin sürüklemesiyle, Avrupa turunu tamamladı... Elektrik enerjilerinin yüzde 70"ini nükleer santrallardan sağlayan FransızJar şimdi şu soruyu soruyor: "Sovyetler Sirligi'nin başına gden kazanın bir l,<enzeri de bizde olur mu?" Enerji uzmanlan Fransa'daki santrallann büyuk bir bolümünun dev beton bloklanyla atmosferden yalıuldığını, santral reaktörünun herhangi bir yerinde bir patlama olsa bile tehüke soz konusu olmadıgını söyluyorlar. Yetmişli yıllarda nükleer enerjiye yeşil ışık yakan Pompidou yönetiminin sağcı ve asker kökenlı başbakaru Pkrre Mesroer. "Sovyetler'de de bizdeki gibi çevre korunmaşından yaoa hareketlerin kendilerini ifade etmeleriiK izin verilmiş olsaydı, bu ülke, benzer kazalara karşı gerekli önlemleri alma dunımunda kalırdı" diyor. Son zamanlarda Fransa'da sesj duyulmaz olan Yeşiller hareketinin o tarihlerde "boy hedefi" olan ve bu yüzden "Çemcfler" sempati beslemekJe suçlanacak kişilerin sonuncusu olan Mesmer'in bu sozleri, muhalefet ve yönetime karsı azınlık gorüşlerin her devirde faydalannı en açık biçimde ifade ediyor. Geçen perşembe gunü yüzüncü yılını dolduran "1 Mayıs Emek Bayramı" nedeniyle Paris'te sendikalar tarafından düzenlenen gösteri yürüyüşü, kamuoyu tarafından bu ülkede can çekişen bir geleneğin son nefes alışvenşleri gibi izlendi. llkbahann gelişini müjdeleyen ve 1 mayıs günleri her yerde satılan müge çiçeklerinden havaya karısan hafif ve tatlı kokunun, Kuzey Afrika'dan gelip Fransız mutfagının bagnna saplanan, bir çeşit sucuk olan "merges" ızgarasırun dumanlan arasında kaybolduğu Bastille meydanında topianan sadece birkaç bin kişi... Fransız Komünist Partisi'ne yakın sendikal kuruluş CGT'nin bayrağı altında bir araya gelen, "sııuf miicadelesi" geleneğinin son temsilcileri, anlı şanlı Fransız "proletaryası"run, toplumun ezici çoğunluğu tarafından çağdışı "fosiller" gibi görülen son Mohikanları. Bir o kadar da yabancı göçmen: Şilililer, Kuzey Afrıkalılar, Nebon MandeU'yı destekleme komiteleri, Fransız gazetelerimn deyişiyie "kalabalık bir gnıp olnşturan" Türkler, İranlılar, Sri Lanka'daki Tamil azınlık temsilcileri.. Yabancüar da olmasa büyük bir olasılıkla CGT rezil olmamak için 1 Mayıs geleneksel yürüyüşünü yapmaktan belki de vazgeçecek. Herkesi duşündürmesi gereken gerçekler; neden 195O"lerde, öClarda Bastille'den baslayan gösterilere yttzbinlerle akın eden Fransız emekçileri bir mayıs tatiliyle hafta sonu tatili arasına sıkısan cuma gününö "köprü yapıp" tatile çıkmayı isçi bayramına yeğliyor? 16 martta yeni parlamentolanm seçen Fransızlar şimdi eüerini ovusturuyor. Günlük yasamın ortaya çıkardıgj pratik sorunlan çözmek üzere sağcı bir hükümet, bu hükümetin belli çtkarlar uğnına ulusal hedeflerden sapmasını engellemek için de başlarına nöbetçi gibi dikilen, uzun vadeli politikalara yön verecek sol eğilimli bir cumhurbaşkam. Fransızlar iktidarın tepesinde oluşan yeni dengeden çok mutlu görünüyorlar. Yeni cumhurbaskanlığı seçimlerine bir buçuk yıldan fazla bir zaman var. Ama kamuoyu yoklamaa yapan kurumlar boş durmuyor. Basbakan Chirac'la Mitterrand, karsılıklı aday olsalar hangisi kazarur. Yüzde 45 Cnirac'a yüzde 43 Mitterrand'a oy vereceğini açıkhyor. Iki yıl önce Fransızlann sadece yüzde 35*i "MHtemııd'a guvenirim'' diyordu. Bu sayı şimdi neredeyse yüzde 65'e çıktı. Tokyo'daki yediler zirvesinde iki başlı kartal örneği Mitterrand ve Chirac'la temsil edilecek olan Fransa'da, halk, her ıki üderi de eşit oranlarda popüler buluyor. Ikısinin de popülarite katsayılan yüzde 56. Fransızlann gözünde savas tehlikesi Uranüs gezegeni kadar uzak. Silahlanmaya karşı cıkanlara ya çok saf ya da Moskova yorüngesinde gözüyle yaklaşılıyor. Devrimler ve karşı devrimler ülkesinde butün bunlar sanki çok çok gerilerde kalmış. 1 mayıs bir zamanlar bizde olduğu gibi çoktan bahar bayramına dönüşmuş. Isviçre' ye veya Monaco'ya bile inse radyoaktif bulut, hayali bir nükleer şemsiyenin yardımıyla sanki Fransa'yı kayırmak için her şeyi yapacak. ÇERNOBtüDE 1 MAYIS Bu yüki 1 Mayıs kutlamakarmm en anlamhlarmdan biri, herhalde ÇernobiVdekiydL Nükleer santrala 100 km. uzaktaki Bobrovttsa Köyü'nde yaşayanlar, 1 Maytsı atcordeon ve Uknyna şarküanyla karşıladılar. Londra'dan RAGIP DURAN LONDRA Çarşamba gecesi televizyonun 4. kanalında, toprağı ve seyircisi bol olsun, François Tnıffaut'nun 'Fahrenheiı 451' filmi. 'Kitap Adamlar' ormanda ezber tazeierken perşembe gunune geçmişiz. Ben Londra'dayım. Uykum başka diyarlarda. Çıkardım daktiloyu. Güoün anlam ve önemi üzerine bir yazı girişüni. Kışkırtma olarak mı nitelenir yoksa? Kışkırtma deyince sular idaresini hatırladım. "Şario'non bıyıklannı yoldalar. Meloa şapkaayta bastonuna el koydular. Limandaki gemilerin tnmünii nhtıma mıhladılar.Egilip tam öpecektim Haitili sevgilimi, rankkk diye acfti bir barytr duştu anunıza. Köpekler havlamıyor bile, Amadeus'un kemanının lellerini koparmışlar. Ege'deki bir adada, Vunanlı adam, denür pamukhklar ardında giıl koklanuşü. Yakanıza güDer takın guBcr... Orada insanlar alçak sesle bir şeykr soyledi arkadaşlanna. Sonra rmfîfçe gülumsediler. Sarper Özsan'ın bir bestesioi geiecege inanarak göklere uçunnak. Bir gön mutlaka..." diye başlayan bir yazı. Hk paragrafı makineden çıkarmadan okudum. Galiba olmaz, olamaz. Gülün suyunu değiştirdirn. Gazetelere göz gezdirraeye başladım. Çernobil nükleer faciasıyla ilgili haberler, yonımiar, degerlendirmeler, teknik açıklamalar ve şemalar. Çevre korumacılann uyanlannı hatırlauyor gazeteler. Ve santralın sadece 100 kilometre ötesinde yaşayan insanlann hiçbir şeyden haberdar edilmedikleBir yerden "Yaşasaı Yfeşfller", "Yaşasın taür kitle Uetişinı araçlan" diye ba|ırdı bırileri. "Kim o?" "Rnsça bilmeyen birikri" diye yanıt geldi. Propaganda ile insanlan gaza getirip bir cumartesi bedava çalıştırmak ne güzel! Sonra da can düşmamr.ın uydu aracıüğı ile çektiği felaket manzaralan konusunda ketum davranmak. Sessizlik bazen cinayetle eşanlamlı. Dış görünumü kurtarma pahasına gerçekleri gizlernek, üstune üstlük "Sovyeüer Birligi'ndeki tüm nükleer enerji saatrallan (amamen güvenlidir" diye demec patlatmak, ölüleri diriltmiyor mu acaba? Çernobil halkı, Kremlin'dekileri mi anar, yoksa anneannelerini mi? Truffaut, okumanın ve kitaplann yasaklandığı bir ülkeyi anlatıyordu. Bazı başka ülkelerde de bazı başka güzel şeyfer yasak. Kremlin de 'güneel kitap' olan haberlen yasaklıyor. "Şarlo şimdi bryık aifından muzipçe snüyor. Meion şapkasuun içinden beyaz bir güvercin uçurdu. Bastonuyla da Mareşal Dirjonin Valavaskofu çeimdedi. Nerede benim Haitiii sevgilim? Öylesine yakınız ki birbirimitt! Babaian sokmüş atıruş guney razgân. Gemiier açıklarda zıpiıyor. K6pekler resmen giılüyor. Kahkahalar içinde Mozan. Jnpiter de. Bin yakada bin gul artık. Vuksek sesle konuşabüryor herkes. Bestekr. şarkılar, şiiıier uzayda. Yeşiller memnun. Gazetder, ndyolar, lele%iz>on ekraolan eibayel çicek açnnş." Kopenhag'dan Truffaut, Şarla, Çernobil rini. Radyasyonlu, biralı 1 Mayıs FERRUH YILMAZ KOPENHAG Geçen perşembe. 1 mayısı kutladık hep beraber, radyasyon bulutları altında. Sosyal demokratlardan, sağdaki partılere kadar, anarşistlerden Arnavutluk yahlısı küçuk partiye kadar herkes oradaydı. Üzerimızde dolaşan radyasyon bulutlanna aldırmadan. ellenmizde bayraklar ve biralarla Kopenhag'taki Faelledpark'a gıttik birkaç koldan. Faelledpark büyuk mü büyük. Aynı anda 45 1 mayıs birden kutlanabiliyor, parkın ayrı ayn köşelerinde. Hem öyle birkaç yuz kişilik gosterilerle değil. Bu sefer hava guneşli olduğu için, bazılanna on binlerce kişi katıldı. 1 mayıslara hep, parti veya örgütlerin yerel lokallerinde yapılan sabah kahvaltılarıyla başlanır. Sonra saat ona doğru gelirken, her parti ve örgüt, kendi belirlediği bir yerde toplanarak, kendi I mayısını kutlar. Saat 12 oldu ğunda anık hangi slogan ve pankartlann taşınacağına ilışkın uzun pazarlıkların yapıldığı gunler süren platform tartışmalannda oluşturulan ortak 1 mayıs gösterisine katılıp, ortak kortejlerde parka doğru yünimenin zamanı gelmiştir. Ancak sosyal demokratlar katılmazlar bu ortak 1 mayıslara. Birlik tartışmaları hep, sosyalistler, daha radikal olan sol sosyalistler ve komunistlerle, komunistlerin denetimindeki sendikalar arasında yapılır. Her sene platform gorüşmelerinde, dış politika ile ilgili sloganlar belirlenirken, Afganistan konusu gündeme gelir ve yıne neredeyse her sene, sosyalistlerle sol sosyalistler, Afganistan'la ilgili Sovyetler'i eleştıren sloganlardan vazgeçmek zorunda kalırlar. "Önemli olan temel bir slogan olrafında birleşmektir" denilir. Sosyal demokratlar bu sene, faelledpark'taki sahnelerini, "bütüo halk için bir Danimarka" sloganıyla bezerlerken, sosyalistler ve komunistlenn oluşturduğu birlik, muhafazakâr başbakana, "Schluter, hadi git artık" diyen çağrılarına öncelik tanımışlar. Anarşistlerin gösterilerinde pek slogan göze çarpmazker, diğer kuçuk partilerın kızıl I mayıslannda neler olduğunu göremedım. 1 mayıs artık, herkesin tanıdıklan görmek ve birkaç bıra içip ıki laf etmek amacıyla katıldığı gosîerilere donüşmüş. Hele bir de hava gunesliyse ve sahnede iyi bir rock grubu varsa değme gıtsın. Gerçı muzik aralannda parti ve sendika başkanlan uzun ve ateşli konuşmalar yapmıyor değiller, ama kimse dinlemıyor onlan. Onlar da biliyorlar dirdenmediklerinı ve zaten orada toplananlar dinlesin diye değil, parkta hazır bulunan radyo ve televizyon için yapıyorlar konuşmalarını. Evet, geçen perşembe ellenmizde biralar ve bayıaklarla oradaydık. Uzun zamandır görmediklertmizle karşılaşıp hal hatır sorduk. Çeşitii parti ve hareketlerin dayanışma pullanndan aldık. Sonra da biradan aakan karnıraızı, Şilililerin ve bizimkilerin bizım için hazırladıkları köftelerle, sosislerledoyurupdayanışmagösterdik. Partilerin, örgütlerin çadırlannda karşılaştığımız tanıdıklara, işlerin nasıl gittiğini sorduk. Guneşlenip muzik dinledık. Sonra Türkler, Şilililer, Uruguaylılar, tranlılar ve Iraklılar olarak da oradaydık. Mülteciler olarak, Danimarkalılann bızimle dayanışma göstermeleri için hazırladığımız kuftelerimizie, sosislerimizle, puilarımızla oradaydık. Bıldirilerimizi dağıttık. Sonra da sattığımız köftelerin büdirilerimize sanlıp yendiğini gördük. "Ne olacak zaten, Danimarkalı degil mi bunlar, bak 1 mayısı bile bira içerek kulluyorlar" dedik. Danimarkalıların uzaklan çadırlanmızı ışaret edip, "Aaa bak galiba Şili yemegi satıyoriar, hadi gidip tadabm mı?" dedıklerini duyduk. Göçmen çocukları olarak da oradaydık. Bira şişelerini toplayip, tanesi 1 krondan satıp harçlığımızı çıkardık. Daha büyüklerimiz, gösteri alanlannın çevresine kurduğumuz mangallarda yaptığımız yiyecekleri ve ucuz bira sattık. Kalafel sattık. MangaJın dumarum, gösteri alanındaki insanlann ustune ustune yelledik ki, kokusundan karınlan acıksın, bizi farkedip, ızgaralanmızı aisınlar istedik. Akşam da, Kopenhag'ın her köşesinde yapılan 1 mayıs eğlentilerir.den birine katılarak, günü en güzel şekilde noktalamamn yollannı aradık. Kimimiz gecenın bitmesinden sonra bisikletimizle eve giderken, pencerelerden sızan sarı sıcak ışıkların altında neler olduğunu duşunduk; kimimiz de, pencerelerdekı sarı sıcak ışıkların altında, bırşey duşunmeden, olanlan yaşadık. Radyasyonlu, biralı, köfteli ve kadınlıerkeklı bir I mayıs daha böyle geçti. Ama biz ne radyasyona aldırdık, ne de gösteri meydanlarında konusanlara... Oysa Caorsolıların içine çoktan kuşku düşmüştü. Santralın normal çalışmasına rağmen, herkes aynı şeyı düşünuyordu: "Ya Çenobil'de olanlar, burada da olorsa?"... Nitekim benzeri bir kuşku taşıdığı anlasılan Toscana (Floransa ve Siena yöresi) yerel hükümeti, Brasimone Gölü kenannda yapılmakta olan yeni nükleer istasyon üzerinde karar almakta gecikraedi: Eğer çok sıkı guvenlik önlemleriyle santralın emniyeti garanti edilmezse, yapımı durdurulacaktı... Nukleer bulutun ttalya'ya da değmesi korkusu, ülke basınında Sovyetler Birliği'ne karşı görülmemiş bir tepki yarattı. Gendlikle Sovyetler Birliği'ne sert tutum almayan çizgisiyle tanınan ortasol "La Repabliea'1nın yazdıkları bu bakımdan ilginçti. Geçen gün gazetenin genel yayın yönetmenı Eugenio Scalfari başyazısında "İnanılmaz bir şey bu" diyordu ve sözlerini şöyle tamamlıyordu: "Sovyeller Birligi'n de iktidar halka, olup biteni anlalmaktan aciz bir çocuk muamelesi yapmaktadır. Yaşamraın tehlikede olmasına rağmen, halkı karanlıkta tulmayı yeglemektedir. Y'üiardır izlenen bu resmi baber 'blockout'u politikası ya da haberlerin üzerine bir örtu çekilmesı smınn ote yanında yaşayan hemcinslerimiz namına bizi derinden varalamaktadır. Sovyrller'in bu politikasına alışık olmamıza rağmen, olanlara bir kez daha saşmaklan kendimizi alamıyoruz.»" KÜLTÜR VE TURİZM BAKANUĞI İSTANBUL KÜLTÜR VE SANAT VAKFI 14.Uluslararası İSTANBUL FESTİVALİ 20.621.7.1986 ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ BÜYÜK SALON 20 Haaran CuTia 21 Hazıran Cumartesı 22 Haztran Jem Françon Pklanj O<u Orit Guhgr Suher PEKtNEL pı^ano Y1LDIZ SARAYI ODA TÎYATROSU AYAİRlNİ AÇIKHAVA TİYATROSU RUMEÜ HİSARI SPOR ve SERGİ SARAYI TAKSÜM SAHNESt TOPKAPl SARAYI St. ANTUAN KİÜSESİ HASBAHÇE SARAY TİYATROSU 20 Haaran Cuma KONSER SALONU ACUJŞ KONSERİ 21.30 MAR1O MAYA İST ŞEHlR TTV 18 30 FLAMENCO DANS 2130 MEDEA 2130 TOP JEANhKANÇOiS MAR1O MAYA İST ŞEHlR TİY PAILLARD 18.30 FLAMENCO DANS 2130 MEDEA" 2130 ODA ORK TOP İST ŞEHtR TtY ENESCO DORTLÜSÜ 1830 JAPON SANATSAL 2130 21.30 FOLK JOR [>*NS TOPL DGelenbe. piyano MEDEA' PETER ZAZOVSKY Keman Res:lalı CARU0S do CARMO 2130 Fado Topluluju CARLOS do CARMO 1830 Fado Toplulugu 21 Haaran Cumanes. 22 Hazıran Pazar İST DEV OPERA ve BALESİ SARAYDAN KIZKACIRMA Paaı 23 Hazoarı Pa2artea 24 Haaran Sah 25 Haarar Çarşamba 26 Haaran Rerşembe 27 Haaran Cuma *28 Haaran Cumartesj 29 Haaran Pazar 30 Haaran Razartesı 1 Temmui Sat 2 Temmu2 Çarşamba 3 Temmuz Rerşembe 4 Temmuz Cuma 5 "Icmmuz Cumartes 6 Temmuz Pazar 7 Temmuz Pazartes 8 Temmuz Sab 9 Temmuz Çarşamba 10 Temmuz Peışembe 11 Temmuz Cuma 12 Temmuz Cumartesi 13 lemmuz Pazar 14 Temrfuız Pazarîesı 15 Temmuz Saiı 16 "lemmuz Çarşamba 17 Temmuz Ffeışembe 18 Temmuz Cuma 19 Temmuz Cumartesi 20 Temmuz Pazar 21 Temmuz Pazarte5: EL MAUV3UENO ÜÇLÜSÜ u Arte Flamenco" 2130 23 Haaran Pazartesı 24 Hazıran Sah ANK DEV BALES! •DELİ DUMRUT DAVID GERINGAS Viyolonsel Restafi ANK DEV BALESİ DELİ DUMRUL" 2130 1830 2130 TURKKLASİK* TASMA4JF MÜZiei KOSSERI ACöun AMADEUS OÇLÜSÜ 18.30 JAPON SANATSAL FOLKLDR DANS TOPL JAPON SANATSAL 2130 2130 DIRTY DOZEN CAZ 21.30 TOPL DIRTY DOZEN CAZ 21.30 TOPL İST DEV OPERA vc BALESİ SARAYCrtN FOLKLOR nANSTOPL KIZKACIRMA 2130 IÜ Mus ARAŞ 18 30 MERK MD 25 Haaran Çarşamba 2b Haaran Berşemoe SCHUBERT1ADE 1830 18.30 18.30 KARAGÖZ TDıker KARAGÖZ OKurt 1100 11.00 ACADEMY o( S: MARTIN INTHEFIELDS ACADEMY dt Sl M A K n N 18.30 THEATRE de UBERTE 18.30 1830 18.30 ANKARA DEVL. TİY'HIRÇINKIZ 2130 ANKARA DEVL rtYHIRÇIN KLT 2130 HAMBURG SEMF ORK H e t t e t Bessel Antorno Menesscs. uıyofonse! KÜL ve TUR BAK DEVLHALK DANSLARI 21.30 2130 2130 2130 2130 KT D£V O f t K A I K BALESİ SARAYDAN KIZKACIRMA 21.30 27 Haaran Cuma 28 Hazıran Cumartesi 29 Hazıran Pazar 30 Haaran Pazartesı TR1CKSTER Tıy Tbpl TRICKSTER Try TopL fRlCKSTER Tn Tbp U\ZAR BERMAN " Piyana Reslaiı ** * 21.30 2130 18 30 2130 1830 TURKKLASİK « TAS«WVUF MtÖkS KONSER1 AÛıtnn IUDEVT. KONS RJRK MUSİK1Sİ tCRA HEYffl İRl 2130 THEATRE de LJBERTE THEATRE de UBERTE THEATRE de UBERTE THEATRE de 2130 UBERTE 2130 IN THE RELDS MICHALA PETR1 ÜÇLÜSÜ DEV KLAStK TÜRK 2130 MÜZ KOR NAüıS AYANGL TÜRK MÜZ 18.30 ORK. ve KOROSU İST TtjRKMUStdSl (UL ^ SAN MERK.KONSGRB 21.30 ıVaml REY GUERRA Gıtar Resıtai YUCELEN DORTLUSU 18 30 1 Temmuz Sah 2 Temmuz Çarşamba AYHAN BARAN Şan Reatah 1830 BALLET JAZZde 18.30 PARIS 18.30 BALLET JAZZde PARIS MOSKOVA VİRTÜOZLARI MOSKOVA VTRTOOZLARI AN'KARA DEVL 2130 rtv HmçrN KIZANKARA DEVL 21.30 2130 H A M B U R G S E ^ ORK HeAert B O K I IdÜ Bctt. ptyano rrvHiRçrN Kir GÜLHANE BADENPOVVEL Gıtar 2130 DOKL2 EVLUL UNl TÎVOTRO BÖLÜMO DOKUZ EYLUL O.1 ThATRO BÖLÜMO 3 Temmuz Perşembe 4 Temmuz Cuma 2130 2130 PARKI AŞIKLAR ŞÖLENİ AŞIKLAR ŞÖLENİ 1830 1830 JEANGUILLOU 16 00 Org Resitat IVOPOGOREUCH Piyano Resıtat 18 30 KUL İST TURK MUSIKİSI v« SAN MERK KDNSGRB ^Varoi 2130 MEDDAH VLADİMİR SPlVAKOV 18.30 "DEDEKORKUT 1100 18.30 Keman Reatat TBarlas 2130 ÇEK FİLAR ORK 2130 V Neumann 5 Temmuz Cumanesi TRT YURTTAN SESLER TOPL • (REDI ve YURTLAR KüR HALK DANS TOPL b Temmuz Pazar BADEN DE\.^ fl>' KAHLSRC'HE "DANZA V1VA BALE TOPt 213G 21.30 ANKARA 0 M DTCF TfWTRO BÖLÜMÜ AMtARAÜNİ DTCF TtWTRO BÖLÜMÜ ÇEK FİLAR ORK. VHudecek. keman 2130 1830 2130 7 Temmuz Pazanes 8 Temmuz SaL 9 Temmuz Çarşamba ANDREi GAVRILOV FıyanoRealai ELIOT FISK Gter Resrtat 18 30 [RENE VVORTH 2130 RENE VVORTH 21.30 18 30 MARIANA N1COLESCO Şan Resitat 18.30 BADEN D £ M T1Y KARLSHLHE "DANZA VUK BALETOPL KONYA KÜL ve TUR 2130 DER SEMA TOPL 2130 KONYA KÜL ve TUR. 2130 DER SEMA TOPL 21.30 OSCAR PETERSON 21.30 ve ÜÇLÜSÜ OSCAR PETERSON 2130 « ÜÇLÜSÜ MtMAR StNANÜNl TİYATRO BÖLÜMÜ MİMAR StNAN UNİ TİYATRO BOLUMU BUFOLKLOR KULÜBU 2130 2130 • 10 Temmuz PeTşernbe 11 Temmuz Cuma SELMA GÖKÇEN Vıyohnsei Restaİ. 18 3C IRENE VVORTH 2130 S.SCE GURCİSTAN DEVL HALK DANS TOPL 2130 2130 2130 2130 213C ANKARA SANAT 2130 TİYATROSU ANKARA SANAT 2130 TÎYATROSU ANKARA SANAT 2130 TİYATROSU ANKARA SANAT 2130 TÎYATROSU KETTH JARRETTve 21.30 ÜÇLÜSÜ JOHN MCLAUGHUN 2130 ve "MAHAVlSHNLr ERNSTERICH STENDER O g Rcsnk 16 00 12 Temmuz Cumaresi 13 Temmuz Pazar ^JÎ.CALVOMAN2ONA 2130 Arp Reatah EL MALAGUENO ÜÇLUSÜ "Arte FlamcrKo' DMÎTRI SİTKOVETSKY Keman Resitat 1830 S S C B G^JRClSTA^ OEVL H A L K t » N S TDPU S b C B GURCSTAN DEVL HALKEANS TOPL 1830 SALZBURG MOZART 18.30 SOÜSTLERİ 2130 21.30 BİLSAK BEKLAN ALGAN BİLSAK BEKLAN ALGAN BİLSAK BEKLAN ALGAN LEYLA GENCER Şan Reatat HULYA TARCAN 1830 Pıyano Resıtalı 14 Ternmuz Pazarîesı s s c a GORCISTAN D£VL HALK DASS TCIPL S S C B GURaSTAN DEVL HALK DANS TOPL 15 Temmuz Sah l b Temmuz Çarşarrba 17 Temmuz Rerşembe SALZBURG MOZART 18 30 SOÜSTLERİ MERALGUNEYMAN 18 30 ÜSKÜDAR MUS Piyano ReaJali CEMİYETİ TEATRE DARTE CINECrTTA TEATRE DARTE CINECnTA TEATRE DARTE CINECtTTA TEATRE DARTE C1NECITTA 21.30 18.30 21.30 21.30 1830 MOSKOVA DEVL KLAStK BALESİ MOSKOVA DEVL 18.30 KLASlK BALESİ MOSKOVA DEVL. 18 30 KLASlK BALESİ 18.30 MOSKOVA DEVL KLASlK BALESİ GEN ARTİY 21.30 ORTA OYUNU , w GEN AR TlY f ^ ORTA OYUNU Z1 2130 2130 2130 2130 AYNALIKAVAK KASRİ AYNALIKAVAK \Zl 30 KONSERİ AYavaşça • 18 Ternmuz Cuma 19 Temmuz Cumanesı 20 Ternmuz Pazar 21 Temmuz Pazartesı L w X GEN AR TİY ORTA OYUNU GEN AR TİY 2130 ORTA OYUNU Genel Rezervasyon 10 Mayıs 1986. öılet satışlan 31 Mayıs 1986 tarıhlerinde başlatılacaktır. Rezervasyonlar için müracaat edilecek telefonlar: istanbul Kültür ve Sanat Vakfı 160 4533, Atatürk Kürtür Merkezi: 1438310/11 İstanbul Ünıversitesi Devlet Konservatuvarı (Kadıköy İskelesi) 138 9834 NOT: Belirli gösteri ve yerlerde öğrenciye % 50 indirim uygulanacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle