19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İOMAYIS 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 ÎSMAÎL GÜLGEÇ LAPIP5 ANO 6 E N T L E M P N . &İMDİ &ZE 6U B^SNTIN BE^> ON YILUK MENÛSÛNÜ &UNUVt>BüM . HALDUN TANERİ DE YTIİRDİK HAYVANLAR <EH.KEH.(CEH o/o 9 2 Hu AY Ttirfcçeyi bütün zenginliğiyle kııllanan bir kalenı durdu Engin bir kültür, ince bir beğeni, çok yönlü bir bakış açısL öğrencisi olmaktan onur duyduğum Haldun Taner'i niteliyor bu sözler. öyküden, oyun ve deneme yazarlığına, fıkralarından söyleşi ve anılarına durmaksızın üreten, edindiği her bilgiyi, görgüyü çoğaltarak başkalarına aktaran Haldun Taner'L. ATtLLA ÖZKIRIMLI Edebiyatımızda, sanatımızda yaprak dökümü süruyor. Nerdeyse salt yitirdiklerimizin ardından yazar, salt yitirdiklerimizin cenaze törenlerinde buluşur duruma geldik. Nedir son iki üç yıün bu acımasızhğı? Her gün korkarak mı bakacağız gazetelerimize? Bu "azala azala" yaşamak bir yana, her ölenle biraz daha yoksullaşması kultür yaşamımızın ne kadar sürecek? olduğunu... Çünkü Haldun Taner, ele aldığı her sanatçıya onyargılardan uzak, onları belli kaİıplara sokmadan, kendi sanat anlayışları çerçevesinde yaklaşıyor, yapıtlarını tiyatronun, genelde sanatın değer ölçuleriyie yorumluyordu. Üstelik düsünceİerinin benimsenmesini, karşı çıkılmaz doğrular olarak görülmesini de istemiyordu biz öğrenciönünde. Sanıyorum yıl 1963 ya lerinden. Anlattıklarıyla yetinda da 1964. Haldun Taner tiyatmemeliydik, sorular sormalıydık ro semineri yapıyormuş, dediler. kendisine, kendisiyle tartışmalıyIsteyen izleyebilirmiş. Benden başka Türkoloji öğrencisi var dık. Engin bir kültür, ince bir beğeni, çok yönlü bir bakış acımıydı, anımsamıyorum şimdi. sı... Ahmet Hamdi Tanpınar'Ama haftada bir gün değişik bödan sonra tanıdığım, öğrencisi lümlerden öğrencilerin buluştuolmaktan onur duyduğum Halğu o derslikte, Türkolojinin sıdun Taner'i niteliyordu bu söznırlı dünyasından çıkıp, özgürjer. lüğü yaşadığımı anımsıyorum. tonesco, Jean Genet, Beckelt dahası Brecht onun, Haldun TaDurmaksızın üreten ner'in tanıtıcı, tanıtırken yorumlayacı konuşmasıyla yeni ufukPeki yazar, sanatçı Haldun lar açıyorlardı önümuze. Onu Taner, başka biri miydi sanki? dinlerken yalmz bilgilenmiyor, Öyküden oyun ve deneme yazarbir sanat yapıtının nasıl değerlığına, fıkralarından söyleşi ve lendirilrrresi gerektiğini de öğreanılarına durmaksızın üreten, niyorduk. Bir de hoşgörünün ne edindiği her bilgiyi, görgüyü co /3WX ÇOK HO!? \MLLAH; Onyargıdan uzak Yazar, düşün ve kültür adamı Haldun Taner'i tanıdığım fakülte yıllarım canlanıyor gözümün ğaltarak başkalarına aktaran o değil miydi? Buraya, bir biyografinin sınırları içinde onun yazarlığının gelişimini ve ana çizgilerini özetlediğim şu satırlan almak isliyorum: "Edebivata hasta yatağında yazdıgı radyo skeclerivle giren Taner ilk oyküsünu Haldun Hanraoğlu takma adıvla Yedigiin'de yavımladı (Tohmet, 1945). New York Herald Tribune'nin duzenledigi ulusJararası yanşmada 'Şişhaneye Yağmur Vağıyordu' öykusuyle Tiirkiye birinciligi kazandı (1953). Varlık dergisinin duzenledigi soruşlurmada da yılın en begenilen öyküciisü secildi (1956). Avnı vıllarda >azdığı "Kaçak" (1955) ve Dağlar Delisi Ferhad' (Lütfi Akad ve Orhan Kemal'le. 1957) adlı film senanolan da ödullendirildi. Bu dönemde çalışmalannı tivalro alanında voğunlastırdı. Dramatik tıiriin başanlı ömeklerini verdigi ilk ovunlarından sonra epik tiyatro denemelerine geçti. Kendi deyimiyle 'gecekondu ortamında bir kahramanlık mitosunun paradisini veren Kesanlı Ali Destanı (1964) Türk thatrosunda bu lürun ilk ornegi savıldı. Daha sonra güncel olavları konu alan. siyasal (oplumsal laşlamanın agır bastığı ojuıılar yazdı. Öykulerinde ise biıyuk kentin çesitli kesimlerinden sectiği değişik tipleri da\ranış tutarsızlıklan. çelişkileri, içtensizlikleriyle yansıtarak gerçekliği ala>cı, yergici bir anlatımla sergiledi. Kimi vapıtlarında geleneksel övkuletnenin dışına çıkıp biçimsel yenilikleri de denedi." yazmaya, yaratmaya adanmış bir ömrun bu kısacık ozetı ve otuza yakın yapıtı, Haldun Taner'in edebiyatımızın kaiıcı adlanndan oluşunun da kanıtı. Hele günumuz Turk tivatrosu, onun kişiliğinde yalnız bir oyun yazannı değil, öncülerinden birinı, araştırmacısını, tarihçisini de yitirdi. Türkçeyi bütün kıvraklığı, bütün zenginliğiyle usıaca kullanan bir kalem durdu. Haldun Taner de yok artık. Yaşamıyor demiyorum. Her gerçek sanatçı gibi yasayacağını, yapıtlarıyla geleceğe katılacağını biliyorum. Tek avuniumuz da bu deSiI mi? KEV1 KİME DLTV1 DUMA BEHÎÇ AK C kadar fazla so gıbıSt var herml ka ienıerın k f)5knda, bvfvn bvnfon çcek devede k<;lak... Vormı? \ rahai kmdttti. P İ K N İ K PİYALE MADK4 EVET M3PKUMÇ BIE SEX HIZU GAZETEa \ECDET ŞEN DEMEK O BIÇ'\MDE IMOINIZ • NEVSE, UCUZ ATLATMlŞSıNIZ "Bi Kara çok 5C"t bir iniş yapbık ; kıçımızın çanağı kınldı ..." Oaa nzysa, Ölmcktan iyiöîr divonduk kf ..." Haldun Jhner 09151986) Hep merhaba diyeceğiz Haldun Hoca'ya AYŞEGÜL YÜKSEL Haldun Taner'i yitirmedik... Henüz yayımlanmamış yapıtlannı okuyacağız gelecekte. Ortaokul, lise, üniversite düzeyinde bir dolu öğrenci Taoer'in bir öyküsü ya da bir oyunu üstüne yapmakta oldukları ödevleri, tezleri bitirmediler daha. "Keşanlı Ali Destanı "nın yeni yapımı iki yıldır sürüyor. DTCF'li çocuklar şu anda "Gözlerimi Kapanm Vazifemi Yapanm"ı sergiliyorlar. Oyunun öğrenci elinden çıkma sevimli posteri karşımdaki duvarda asılı ve ben (ne raslantı!) öğretmenlik yaşamımda ilk kez Brecbt'in " Ü ç Kuruşluk Opera'sını okutuyorum çocuklara. Taner'in benim yaşımda olduğu, benim de öğrencilerimin yaşında olduğum yıllarda îstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Haldun Hoca'nın okuttuğu gibi tıpkı... Gazetelerde koca koca ölüm ilanlarının çıkması hiçbir şey değiştirmiyor. Gerçek anlamda yaşamış olanlar ölmez... Haldun Taner soluk aüp verdigi yetmiş bir yıl boyunca ürettikleriyle insan olmanın ve yaşamarun sevincini henüz doğmamış kuşaklarla da paylaşacak. OTUZ BEŞ YIL BOYUNCA Haldun Taner Cumhuriyet dönemi Türk tiyatrosunun kişiliğini ve yönelişlerini belirleyen yazarlann başında gelmektedir. Tiyatroyu kuramsal düzeyde ve uygulama düzeyinde de çok iyi bilen usta yazar ve tiyatro adamı Taner.bu üstün konumuna, otuz beş yıl boyunca sürekli olarak oyun yazmakla, oyunlarının çoğunun sahneye çıkanlmasına birinci elden katkıda bulunmakla, yazdıklaruıı en az iki yılda bir seyirci karşısında sınamakla, edindiği deneyimi ve birikimı sürekli olarak yeniden değerlendirmekle, tiyatro uğraşma hiç durmaksızın emek vermekle ulaşmıştır. Tiyatromuzda böylesine sürekli olarak gündemde kalabılmiş, yapıtları böylesine tutulmuş, böylesine sık ve uzun süreli oynanmış bir başka yazar daha yoktur. POLİTtKTOPLUMSAL TAŞLAMA Taner düşünce ve söz özgürlüğünün geçerli olduğu demokrasi ortamının toplumsalpolitik yazandır. Gerek "benıetmeci", gerekse "göstermeci" türde yazdığı oyunlarda "eleştirel gercekçi" yaklaşıma bağlı kalmıştır. "Keşanlı Ali Destanı" ile yerli "mttzildi epik" oyunlann ve akılcı bir içerikle geleneksel göstermeci biçimlerin kaynaştınldığı bir çağdaş ulusal tiyatro anlatımının ilk örneğini veren Taner, güncel politiktoplumsal taşlamaya yönelen Kabare Tiyatrosu'nun da ülkemizdeki öncüsüdür. lunda kullanılan "areç", oyun malzemesine göre çeşitli düzeylerde kotarılan güldürudür. Yerine göre kendi deyişiyle, "beyinde bir gülme" yaratan, gülümseten, güldüren, kahkaha attıran, ama belli bir burukluğu da içeren bu güldürü ortamında hem Taner'in "insancı" bir yaklaşımı yansır, hem de güldürü ortamının oluşturduğu uzak bakış açısıyla eleştirel yaklasım sağlanır. Taner, insanı hep toplumsal aynntıları içinde gosterir sahnede, ancak tiplerinin verdiği toplumsal görüntünün gerisinde insan yaradılışının evrensel sorunları da yansır. DÜŞÜNÜRÜN ALAYCI BAKIŞLARI Bir yanda dünyayı ve insanı tersinlemenin uzak bakış açısından izleyen bir düşünürün alaycı bakışları, öte yanda dünyayı ve insanı yaşama sevinciyle kucaklayan şakacı oyuncu bir çocuğun güleç yüzü. Taner tiyatrosu bu iki görüntünün iç içe yansımadır... Haldun Taner başarınm verdiği mutluluğu doyasıya yaşamış bir tiyatro adamıdır. Başanlarının ona büyük bir parasal kazanç sağladığı söylenemez. Taner'i, milyonlarca okurdan ve seyirciden topladığı toplayacağı sevgi zengin etmiştir. Tiyatro adına bildiği, gördüğü herşeyi okurlanyla paylaştığı için, gerçekten okutmuş olsun ofmasın, bir dolu edebiyat ve tiyatro öğrencisinin "Haldun Hoca"sıdır, öyle de kalacaktır. Haldun Hoca'nın çevresindeki herkese dostça ilettiği sıcak gülüşünü, incelikli sözlerini ve davranışlannı özleyeceğiz, ama bugün olduğu gibi sanat ve kultür yaşamımızın gelecekteki aşamalannda da hep "merbaba" diyeceğiz ona. Merhaba hocam, biliyor musunuz, benim ODTÜ'ndeki öğrencilerim de "müthiş" tat alıyorlar " ü ç Kuruşluk Opera"nın şarkılarından. Ve ben, onlann parlayan bakışlarına her gözüm takıldığında yürekten bir selam yolluyorum size... ÇİZGİLIK KÂMİL MASARACI Haldun Taner'i milyonlarca okurdan ve seyirciden topladığı sevgi zengin etmiştir. Tiyatro adına bildiği, gördüğü her şeyi okurlanyla paylaştığı için, gerçekten okutmuş olsun olmasın, bir dolu edebiyat ve tiyatro öğrencisinin "Haldun Hoca"sıdır, byle de kalacaktır. Taner tivatrosu, kesin gozlemciliğin duşgücüyle buluştuğu bir duyarlık ortamında biçimlenir. Düşgücü ürünü çarpıa durumlar üstüne kurulan oyunlar keskin gözlemcılikle saptanan gerçeklerin tartışıldığı kurmacagerçek bir dünyayı yansıtır. İNSANCIL VE ELEŞTÎREL Taner tüm yapıtlannda insancıl, ama alabildiğine eleştirel, bıkıp usanmazcasına "denemeci" bir yazar olarak çıkar karşımıza. Taner tiyatrosunun değişmez hedefi olan seyirciyi sarsma ve düşunmeye yöneltme yo AĞAÇ YÂŞKE\ EĞİLİR KEMAL GÖKKAS BİLGİSAYARLI DAKTİLOGRAFİ BİLGİSAYARLI MUHASEBE BASIC, COBOL, FORTRAN, PASCAL gibi BİLGİSAYAR dilleriyle PROGRAMCILIK SANATI; Çalışanlar için birer, ikişer: İŞSİZ GENÇLER için ikişer üçer; en kısa surelerde, en kolay yöntemlerle öğreten Kaıranlann izin »erdiği EN UCUZ ve SAŞIRTICI UCRETLERLE TARIHTE BUGUN MLMTAZ ARIKAS 10 Mayıs GÖKTEN U£SS DOŞTOJ IS+1'PE 8U6ÜAJ, ALMAU AJAZI ÜDER.L£SZ'tUDEkl RUDOLF 1ieSS, İSKOÇVA'YA PARAÇÜTt£ İUOİ. NAZİ PAHTiSİ'KJİM KURULUŞUNOAU 8£SJ AOOLF UİTLBR.'İN YAhtlfJbA gULUfJAH HESS, ONUU YABDIM ClUĞIUI yAPlAAKTAYOl. ANCAK, SOH 2AMAU' LAZDA RUH SAĞUĞI PEK Yee.İNOE DE&İLPİ. <SİZEMCİUKL£(MİSTİSİZM) ÇOK İLGİLEMEU Ve YILPlZ FALINA(ASTeoLO3iy MERAK SARAU HeSS,6İOSJS££ OEKIGeSiMı YİTiHİYOROU. BiK UÇAKİA s/auce imiLreızE'Ye G<PEAI ve PARAŞÜTI.E ATIAYAAJ MESS, 8'G ÖNE&İ GE7İB.Dı&Mİ S.ÖYLEMİÇTİ: İMGtLTEeE./ILMANYA 'YLA & i Ğ i ' MAUYDI' iUGıÜZLEROHU CJDDİYE ALMAYfP 1985 yılı sonuna kadar 41.892 İŞSİZ GENCİ İŞ SAHİBİ YAPAN; 14 Dünya rekoru kıran 23 Oünya Şampiyonunu yetiştiren OZEL DAKTILO SEKRETER VE BİLGİSAYAR KURSLARI Kendi kazancıyla daha rahat yaşamak ve geleceğin en parlak mesleklerini kazanmak isteyenleri bekliyor. Merkezi Beyoğlu Şubesı Kadıkoy Şubesi DIKKAT: Bu üç şubemızden baska. SAMPİYON adıyla Beyazıt . Mılhal Paşa Cad 14/1 Tel 527 55 25 527 49 03 522 21 06 Islıklal Cad Ycrnca Ha^ 87/7 Tel 149 79931498106144 90 11 Aliıyoi. Kuşdıiı Caddesı 6*3 Tel 338 08 42 336 11 50 calışan hiçbir Daktilo, Sokreter ve Bilgisayar Kursu şubemiz değıldir 50 YIL ONCE Cumhuriyet Hindenbıırg 10 Mayıs 1936 Hasan Sııkı Canı Havas ajansı muhabirine beyanatta bulunınuşiur: Arab mılleıi, grevden vazgeçmeği asla haıınno geıırmemektedır. Bılakis her türlu fedakarlıkları goze almağa amadedır. Ortada bir 19361986 ArabYahudi meselesi mevcud oldukça kımse kendi selametinden eınin olamazArab miHeünin iradesine uygun olan itimatsızlık beyannamesini olduğu gibi ıbka ediyorum. Hasan Cani, bugun muhakeme edilecektir. rekor hırriı bnhmıı Lakchurst 9 (a.a.) "\ewJersey" Hindenburg balonu hadisesizce vere inrnişıir. Hindenburg balonu, Friedrıchshafenle Nevyork arasmdaki mesafeyi 62 saatıe kaıeımiştir kı bu bir rekor mıiddetidir. Balon Mavhaıtanda GratieCtellenn 600 metro yukansından yavtış yavaş uçmuşıur. Filistiııdrki grrv Kudus 9 (a.a.) Filislin umumi grev komitesi reisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle