25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER şı: Birleşik sözcüklerin bitişik ya da ayn yazılması acısından üç kılavuz karşılaştırılınca aşağıdaki altı değişik durum ortaya çıkıyor. Bu durumlann hepsinde Yazım Kılavuzu'mn yöntemi bitişik yazmakür. lmlâ Kıiavuzu ile Yeni tmlâ Kıiavuzu ise " A " bölücüğü dışındaki durumlarda Yazım Kılavuzu'na; " Ç , D, E " bölücüklerindeki durumlarda birbirlerine ters düşüyorlar. A Her üç küavuzda bitişik yazüantar: Kımi birleşik sözcükler Yazım Kılavuzu'nda olduğu gibi lmlâ Kılavuzu'nda ve Yeni lmlâ Kılavuzu'nda da bitişik yazılmıştır. Örnekleri: Adamakıllı, akbaba. aşçıbaşı, astefmen, ayakkabı, babayiğit, başbakan, başçavuş, başkomutan, biraz, cumhurbaşkanı, delikanlı, denizaltı, derebeyi, dişbudak, elebaşı, gelişigüzel. hanımefendi, imalathane, ilkbahar, imambayıldı, insanoglu, kabadayı, kelamıkadim, Kızılderili, maalmemnuniye, maatteessiif, oysaki, patrikhane, pedersabi, peyderpey, şeşbeş, şeşcihar, şeşüse, şıpsevdi, tanksavar, teyzezade, uçaksavar, yanardağ, yankesici, yeniçeri, yüzbaşı, yüziikoyun, yiizyıl... B tid kılavuzda ayn yazılmış olanlar: Yazım Kılavuzu'nda bitişik yazılmış olan kimi birleşik sözcükler, lmlâ Kılavuzu'nda ve Yeni tmlâ Kılavuzu'nda ayn yazılmıştır. Örnekleri: Ağır baslı, alış veriş, aş evi, ayak yolu, bal ansı, baş altı, dar boğaz, deli dolu, deli fişek, demir kazık, fil dişi, göz dağı, haik oyu, bin oğlu, iç güvey. kamu oyu, kör diigiim, oknr yazar, ön sezi, ön söz, öte beri, soy adı, var sayım, yan yü, zor belâ... C lmlâ Kılavuzıında bulunmayan, Yeni lmlâ Kılavuzu'nda ayn yazılmış olanlar: Yazım Kılavuzu'nda bitişik yazılmış olan kimi birleşik sözcükler, lmlâ Kılavuzu'nda yoktur; Yeni lmlâ Kılavuzu'nda ayn yazılmıştır. Bunları tmlâ Kıiavuzu da ayn yazmayı kabul etmiş demektir. Çünkü kurallar bölümünde birleşik sözcüklerin ayn yazılmasını gerektiren kurallar vermiş olmayı yeter sayarak bunlan genellikle sözcükler dizelgesine almamıştır. Yeni lmlâ Küavuzu'nda ayn yazılmış olan bu gibi sözcüklerden örnekler: Ala karga, alt yapı, ara bozan, bal rengi, baş parmak, büyük elçi, cam göbeği, çalı kuşu, dar ağacı, değer bilir, demir yolu, deniz yolu, deve kuşu, deve tabanı, dfl bilgisi, dip not, dolun ay, el altı, el işi, et yaran, gök kuşagı, göz aitı, banım parmağı, hava gazı, hiç bir, iç tiizük, iç yagı, ilk okul, ipek böceği, ip ucu, it dirseği, kalbur üstü, kabve rengi, kara batak, kara biber, kara kıs, kara saban kara su, karga burnu, kamı yank, kasım patı, kavun içi. kırk ikindi, kuş başı, kuzu kulağı, limon tuzu, maden suyu, orta okul, saç ayağı, sıçan otu, sivri sinek, siit anne, şeker kamışı, tavuk göğsü, tuz nıhu, uzun çalar, yavru agazı, yedi veren, yer altı, yıl başı, yurt sever, yüz suyu, yüz üstü... D lmlâ Kılavuzunda ayn, Yeni tmlâ Kılavuzu'nda bitişik yazü mış olanlar: lmlâ Kılavuzu'nda ayn, Yeni lmlâ Kılavuzu'nda ise Yazım Kılavuzu'nda olduğu gibi bitişik yazılmış olan az sayıda birleşik sözcük vardır. örnekleri: Açıkgöz, büyiikanne, büyükbaba, cingöz, diiztaban, günbeeün, oldubitti, palabıyık... E lmlâ Kılavuzunda bitişik, Yeni trntt Kriavuza'nda ayn yaaimış olanlar: Kimi birleşik sözcükler Yazım Kılavuzu'nda olduğu gibi lmlâ Kılavuzu'nda da bitişik, ama Yeni lmlâ Kılavuzu'nda ayn yaılmıştır. örnekleri: Agaç kakan, aslan agzı, ay demir. ayı boğan, baş hekim, başı boş, başı bozuk. baş kâtip, baş makale, baş raüdür, baş miifettiş, baş ögretmen, baş savcı, baş uzman, baş vurmak, baş yaver, bir çok, bir kaç, çeri başı, çöp çatan, dana burnu, dış işleri, hanım eli, hoş beş, hoş görü, iç işleri. kadın budu. kara su, karga büken, kol agası, milletler arası, oda başı, olagan üstü, öz veri, saç kıran, sag duyu, sıkı yönetim. tıpkı basım. usta başı... Sonuç: Bu karşılaştırmalar şunu gösteriyor ki, lmlâ Kıiavuzu ile Yeni lmlâ Kılavuzu birçok Ç tmlâ Kılavuzıında bulunsözcüğün yazıhşmda öznel ölçümayan, Yeni lmlâ Kılavuzu'nda ler kullanarak hem Yazım bitişik yazılmış olanlar: Yazım Kıiavuzu'ndan hem birbirinden Kılavuzu'nda bitişik yazılmış aynlmaktadır. Yazım Kıiavuzu olan kimi birleşik sözcükler tmise ölçüyü toplumdan almış, yani lâ Kılavuzu'nda yoktur. (Demek uzun yıllann deneyimleriyle oluki ayrı yazılmalan öngörülmüşşup, olgunlaşmıştır. Saptadığı tür) Yeni lmlâ Kılavuzu'nda ise yazım biçimleri gazetelerde, derbitişik yazılmıştır. Örnekleri: gilerde, bilim ve sanat yapıtlannAkaryakıt, akciger, balayı, da benlmsenip kullanılmaktadır. başörtü, buzdolabı, cankurtaran, çalakalem, çalakaşık, çala Durum bu olduğuna göre yerleşmişi değiştirerek kanşık, tutarküıç, çiftelelli. doludizgin, harusız kurallar ve yazımlar getiren manne, ikidebir, kabakulak, kayeni kılavuzlar tutunamayacak, raciger. karafatma, kargaburun, eski Yazım Kılavuzu'nun uygukatsayı, kayabaşı, kıikuyruk, lanması sürdürülecektir. nanemolla, nemelâzımcı... Üç "Kılavuz" Arasında Yerleşmiş yazımı değiştirerek karışık kurallar getiren yeni kılavuzlar tutunamayacak, kolay ve benimsenmiş olan eski Yazım Kılavuzu'nun uygulanması sürecektir. ÖMER ASIM AKSOY Yerleşmiş yazımı değiştirerek kanşık kurallar getiren yeni kılavuzlar tutunamayacak, kolay ve benimsenmiş olan eski Yazım Kılavuzu'nun uygulanması sürecektir. Aralarında önemli ayrılıklar bulunan üç kılavuzdan birincisi eski Türk Dil Kunımu'nca yayımlanmış olan, uzun yıllann deneyimleri ürünü Yazım Kılavuzu, ikincisi ocak 1986'da yeni Türk Dil Kurumu'nca yayımlanan Imlâ Kılavuzu, üçüncüsü şubat 1986'da Sayın Doçent Doktor Mertol Tulum'un çıkardığı Yeni tmlâ Kılavuzu'dur. Eski Türk Dil Kurumu'nun kılavuzu ile Yeni Türk Dil Kurumu'nun kıiavuzu arasında yol aynhğı bulunması yadırganmaz. Ama yeni Türk Dil Kurumu'nun bilim kurulu üyesi olan Sayın Tulum'un bu kurumca yayımlanan kılavuzdan birçok sözcüğün yazımında aynlan bir kılavuz çıkarması yadırganır. Bu yazıda üç kılavuzun önemli bölümlerini karşılaştırarak bir sonuca varacağız. 1 tnce " I " ve : (Düzeltme) İmi: tmlâ Kıiavuzu; Arapça, Farsça ve Batı kökenli sözcüklerin " l a " hecesindeki " l " y i inceltmek için geniş ölçüde düzeltme imi kullanmıştır. Sayın Mertol Tulum ise Yeni lmlâ Kılavuzu'nda bu imin kullanılacağı yerleri daraltmış, kısa söylenen " a " l a r üzerine im koymamıştır. örneğin lmlâ Kılavuzu'nuzatma işaretinin kullanılmasını da Iftkap, lâüf gibi kısa " a " l a yerinde görmüştür. Yazım Kıiasözcükler üzerine konulmuş olan vuzu ise nispet "i'Merine uzatma im, Yeni lmlâ Kılavuzu'nda imi konulmasını gereksiz bulyoktur. Sayın Tulum, bu gibi muştur. Çünkü kullanılması için sözcüklerde " a " n ı n üzerine im konulmasımn yanlış söyleyişlere gösterilen gerekçeden çok, kullanılmaması için gerekçeler var(yani uzatmalara) yol açacağını dır. Şöyle ki: Dilimizde, birkaç belirterek lmlâ Kılavuzu'nda anlama gelen ve cinas sanatına "lâ" ile başlayan yüzü aşkın konu olan pek çok sözcük busözcükteki kısa " a " l a n ; yine lmlâ Kılavuzu'nda "lâ " ile ya lunmaktadır. Bunları ayırt etmek için im kullanma gereğini zılan sözcük ortasındaki kısa " a " l a n imsiz yazmıştır. Şu ör duymuyoruz. Bir manimizdeki neklerde görüldüğü gibi: iabora "gülü ver" gibi, ekin. bin, sap, tuar, laf, lastik, lapa, laküdı, la koyun, yüz, yol, yan vb. birkaç ik, lahil, lahana, lafız, Latin, la anlama gelen nice nice sözcüğüvabo, dublaj. plan, plastik, rek müz var. Karacaoğlan'ın üç anlamda kullandığı "sürmeli" de lam, filan, filarmoni, plaka, böyle. Hiçbirisinde ayırt edici im piaj, klasik, klavye, klasör, Slav, kullanmayız. "Dini"deki iki anslayt... lamı belirtmek için neden kullaSayın Tulum, Batı dillerinden nalım? Öte yandan im, yazı yaalınmış ince " 1 " sesli sözcükler zarken hem el tutucu bir güçlük için haklı olarak şu düşünceyi eklemektedir: En iyisi alkol, doğurur hem kullanma yerinin iyi bilinememesi yüzünden büklor, lokal, loca, kalsiyum keliyük yanlışlara yol açar. Nitekim melerindeki incelikler gibi bunlmlâ Kıiavuzu gibi Yeni lmlâ Kıları da söyleyişe bırakmak, doiavuzu da bu yamlgılara düşmüş, layısı ile hiçbirinde kullanmasonunda nispet " i " s i bulunan maktır." "kufî"yi uzatmasız, sonlanndaEski Dil Kurumu'nun Yazım ki " i " , nispet "i"si olmayan gaKıiavuzu, "la"lardaki düzeltme bi, mtıganni, mukavvi, mukni, imini sadece kendilerince imli musalli, şeni sözcüklerini uzatyanlan özel adlarda ve yazılışlan ' ma işaretli yazmıştır. Eskilerin devlet kuruluşlannca benimsen"siyak ve sibak" dedikleri sözün miş yer adlarında korumuş, baş gelişi, iki anlamın kanştırılmaka yerlerde kaldırmıştır. sını önlemeye yeter. Yabancı 2 Nispel " i " s i : Nispet "i"si sözcüklerin hatın için yazımımızı konusunda Yeni lmlâ Kıiavuzu imlerle doldurup güçleştirmemeda lmlâ Kıiavuzu'ndaki yolu tut Iiyiz. mus, "dini, dinf" biçimlerinin 3 Birleşik sözcüklerin yazılıkarıştırılmasını önlemek için PENCERE 10 MA YIS 1986 En Büyük Kötülük... İşkencenin son dönemde en çarpcı örneği BingM'On Genç ilçesi Dedebağ kfiyu öğretmeni Stddık Bilgin'in öldürulmea oteyıdır. Daha dosyası kapanmamış bu işkence olaytnın haberieri, aynntılan, boyutian gazetetere yansıdı, Mecliste ele alındı, gOnden güne büyuyerek kamuya malokju. Olay nedir? ögretmen Sıddık Bilgin 1985 yilıntn temmuz ayında bir gün evinden alınır. Jandarma Yüzbaştsı Ali Şahin komutasındaki ekibe gözleri bağlı teslim edilir. Suçu nedir? Bilinmiyor. Ancak bir terörist aranmaktadır. öğretmenin ilişkisi olduğu mu sanılıyor? Gazetelere yansıyan haberter aydmlık olmadığından. bu soruya yanrt vermek zor. Bilinen gerçek şu: ögretmen Stddık Bitgin, üç gün üç gece dövülür. Sonunda etleri çözükjüğü an yere yığılır, öldüğü anlaşılmıştır. Ekip başı Ali Şahin suçu örtbas etmek için bir senaryo hazırtar. öğretmenin kaçarken "dur" emrine uymadığı öne sürulür. ölüye birkaç el cteş edilir; ceset karakolun yanındaki mezartığa ailesine haber verilmeden törensiz gomülür. Olay nasıl ortaya çıkar? Sıddık Bilgin'in amcası Mehmet Bilgin eski MSP senatörüdür. Daha başka deyişle, öğretmenin akrabalan konuyu kurcalayacak kadar güçlüdürler. Olaya SHP milletvekilleri Cüneyt Canver ile Ali ihsan Elgin el atarlar. Yine de soruşturma yürümez ya da güçlükle yurür. İki SHP millervekili cesedin mezardan çıkarılması ve ailesine teslim edilmesini isteıier. Bu istek yerine getirilinceye kadar sakallarını kesmeyeceklerini kamuoyuna duyururlar. Sakallar uzamaya başlar. OKT4Y AKBAL EVET/HAYIR Haldun Ölesi Değil... Kimi zaman kalem elinizde kalrverir. Yazı makinesinin tuşlanna parmaklannız yaptşır... Ne dfyeceksiniz, ne yazacaksınız? Hangi anıyı, görüşü, düşünceyi, izlenimi belirteceksiniz? Ölüm gerçeğini benimsemek olası mı hemencecik? Sokağa çıksanız, Babıali'ye inseniz, Kadıköy vapuruna binseniz, bir dost evinde, bir sanat toplantısında, bir seçici kurul oturumunda o kişiyle, o yıllann kaynaştırdığı arkadaşınızla karşılaşacaksınız, görüşeceksiniz, öpüşeceksiniz... öyie gelir size. Zordur ölüme alışmak. Haldun Taner'i kırk yıldır tantnm. Tanırdım mı demeli? Geçmise mi karıştı her şey? Bir insan son soluğunu verince herşey tarih' mi olur? Ben, aramızdan ayrılma sayartm dostlann, arkadaştenn ölümünü... Bir geziye çıkmıştır, uzak yakın biryere, bir gün dönecektir, yeniden konuşacak, yazacaktır. Hep böyle hayal ettim, Sait Faik'i de, Orhan Kemal'i de, Orhan Veli'yi de, ZiyaOsman'ı da, Özdemir Asaf'ı da, daha nice sanatçi dostlan... Bu bektenti, bizim de o yolculuğa çıkacağımız güne dek sürecek... Donup kakjım öytece. Haldun Taner adını yazdım. Gerisi yok. Bunca yıldır yazan bir kişi için herhangi bir konuda bir şeyler söytemek koJaydır. Ama yapay olmamalı, içten olmalı, gerçek duygulan belirtmeli... Her şeyden önce ölüm gerçeğini içimize sindirmeli... Sonra o kişi, o kişinin ürünleri, kişiliği üzerinde düşünceieri belirtmeli... Bunun için de belirii bir sürenin geçmesi, duyguların yerli yerine oturması gerekir. Bir yazann ölümünden sonra hemence yazılan yazılar daha çok duygusaldtr... Ama duygusal olmamak da güçtür. Dün. Haidun'u toprağa verdik. Gerçek Haldun ise yaşryor. Yalnız içimizde değil. Bugünün, geiecek kuşaklann arasında yaşıyor, yaşayacak. Bir sanatçı kolay kolay yitip grtmez. Yapıtları okunduğu, arandığı sürece yaşamın içindedir. Oyküleri her yeni kuşakca okunduğu, oyunları sahnelendiği sürece yasamdadır. Haldun Taner de, daha önce yitirdiğimiz büyük öykücüler gibi, Sart Faik, Sabahattin Ali, Orhan Kemal gibi ölümsüzlük çizgisine ulaşmış bir yazardır. Bakın Sait'in de, Orhan'ın da, Sabahattin Ali'nin de kitaplan sık stk yayımlanıyor; seçkilerle, okul krtaplanyla, TV, radyo yayınlanyla genç kuşaklann karşısına çıkanlıyor. Yani, yazarlar, gerçek değer taşıyan sanatçılar kolay kolay ölmüyor. Onları hiçbir guç yok edemiyor. Sanatın üstünlüğü, sanatçının gücü, ölümü yenmesindedir. Haldun Taner'le ilgili anılarımı daha sonra yazabileceğim. Sayısız anı var birbiriyle yarışan, ta 1947'den bu yana; Haldun Taner'in ilk öykülerini 7 Gün' dergisinde okuduğumdan bu yana... llk öykü kitabı Tuş1... "Y&ditepe'de bu yeni öykücüyü alkışladığımı anımsıyorum. Klasik öykü türünde, ama yepyeni bir kişilik... Sonra 'Şişhaneye Yağmur Yağryordu'; 'On Ikiye Bir \ter"; 'Ayışığ |n d a Çalışkur1, 'Sanşo'nun Sabah Yürüyüşü'... Yepyeni, etkiteyici öykülerini anımsıyorum, en başta 'Konçinalar'ı... Sonra oyunlar, denemeler, gezi notları, koşeyazıları... Büyük yazarlann arkalarında bıraktıklan yapıtların yorumu, değertendirilmesi gelecek kuşaklann işidir. Eleştirmeciler, yazın tarihçHeri, incetemeciler Taner'in ciltlerce yaprtını elbette ki gereği gibi yargılayacaklar, Türk yazın tarihinde hak ettiği yeri vereceklerdir. Bence Taner, daha bugünden çağdaş yazınımızın, özeflikle oykücülüğümüzün bir klasiğidir. Bunu kendine vergi anlatımına, kişiliğine, öykülerinin insancıl özüne borçludur. "Ben doğuştan aJçakgönüllu bir insanım. Adeta hasta derecede. Imkân oktukça kendimden hiç konuşmam. Kendi 'Ben'L mi içimdon çıkarayım ki. içime daha çok dürrya sığsın isterim" diyordu bir konuşmasında... Ben de bir yazımda şöyle yazmıştım: "Taner'in kitaplannı yenibaştan okudum. Pek çok öyküyu eskimemiş buldum. Aradan geçen otuz yıl içinde belki de daha da değenenmiş, tat ve anlam kazanmış/ar. Taner kendine özgü bir tykücüdür. Klasik denilebilecek bir öykü turüne yatkın, ama kendine vergi humour gucunden yarartanarak apayrı bir kişitikle yazın dünyamızda yerini almış bir sanatçı." Böyle yazarlar gerçek anlamda ölmezler. Şu gelip geçici yaşamdan yalnızca aynlırtar. Bize acı veren onun bundan sonra yeni ürünler verememesidir. Ama ardında bıraktıklan, okurlanna verdikleri apayn bir dünya vardır. Bugünün, yarının kuşakları bu büyük armağanın değerini elbet biloceklerdir. OKURLARDAN Vali Ayaz'ın 2 açıklaması • 1.4.1986 tarihli gaıetenizin 2. sahifesinde yayınlanan 'ARKA SOKAKLARDAKİ BAŞIBOZLKLUK" başhklı haber hakkmda Valiliğimizce gerekli inceleme yaptınlmıştır. uimiz.de park yerierinin yetersizliği nedeniyle bav sokak ve yaya kaldırımlanna park eden araçlann trafik akımına olumsuz etki yaptığı, ancak aksakhklan önlemek amacıyla usulsüz park yapan araçlarla etkin mücadeleye başlanıldığı anlaşılmiftır. Bu hususta trafik personeline gerekli talimat verilmistir. • 1.5.1986 tarihli gazetenizde yayınlanan "GEJVÇ BASKETÇİYE BIÇAKL1 SALDIRI" başhklı haber hakkmda Valiliğimizce gerekli inceleme yaptınlmıştır. 29.4.1986 günü akşamı saat 20.30'da tstanbul Spor ve Sergi Sarayı 'nda oynanan Efes Piisen tstanbul Üniversitesi Spor Birliği Küçükler Basketbol müsabakası sonunda Efes Pilsen Kulübü sporculanndan Kemal YALÇIN'a bıçakla yapılan saldın sonucu Kadıköy Ticaret Lisesi öğrencisi Mehmet oğlu 1967 doğumlu sanık Osman KAYKAÇ 1.5.1986 günü yakalanarak Şisli Cumhuriyet Savcüığı'na teslim edilmiş ve mahkemece tutuklanmışttr. Bundan böyle, müsabakalarda daha sıkı güventik önlemleri alınması ve seyirdlerin dağılmasına kadar emniyet kuvvetlerinin görev başında kalmalan hususunda gerekli talimat verilmistir. Bilgilerinizi saygı ile rica ederim. NEVZAT AYAZ İSTANBUL VALtSl ümitlerimizi yıktı. Bizler 1980 öncesi ortaöğretim mezunlanyız, o dönemde yeterli can güvenliğimiz olmadığı için nice zorluklarla okul bitirdik. 1982 yılında AÖF'ün açıbnasıyla bizlere yükseköğrenim kapıları da açılmış oldu. Fakat şu 4 sene içinde gördük ki sistemin esas amact eğitim, öğretim olmayıp okul adı alnnda çeşitli yöntemlerle öğrencilerden her fırsatta para toplamak. Bugün bir AÖF öğrencisi yılda 58.000. TL. para ödemektedir. Açıköğretim sisteminin en önemli meteryali olan basüt kitaplarunızm çok büyük bir bölümü yıl sonu sınavlanmız çok yaklaşmasına rağmen okulca gönderilmemiştir. Vize sınav sonuçlan 1.5 aydan fazla süre geçmesine karşın bize bildirilmemistir. Bizlerin görüşü çok öğrenci alınması yerine kaliteli, bilgili öğrenci yetiştiribnesidir. Şurası çok açık ki bu sistem kısa sürede büyük ölçüde çahşmaz duruma gelnuştir. BİR GRUP AÖF SON SINIF ÖĞRENCtSt fiyaskosu Açıköğretim Bizler Açıköğretim Fakültesi 4. sınıf öğrencileriyiz. Büyük umutlarla ve inanarak girdiğimiz bu okul ne yazık ki aradan çok kısa bir süre geçtikten sonra bütün Sonunda olağanüstü koşullar altnda mezar açılır. Ceset giysileriyle gömülmüstür, elleri bağlıdır, kafatası parçalanmıştır. Artık kamuoyu dayı duymustur, bilmektedir, kovusturma yüruyecektir. • Sakalın çeşitli işlevieri vardır. Kimi zaman insanı guzelleştirir, kimi zaman saygı uyandınr, kimi zaman tıraş olmak zahmetinden kurtanr, kimi zaman mumin gorüntüsü verir, kimi zaman da protesto anlamını taşır. Bu kez bir işkence suçunun soruşturması yürütülsün diye iki millervekili sakal bırakmak zorunda bırakılıyor. Oysa devletin yetkili organlan.nerede işkence suçu işlenmişse üstüne yürümek zorunda değil midir? Bir ülke düşünün ki terörist ya da anarşistin üstüne gidilryor; işkencenin üstüne gidilmiyor. Niçin? Soralım kendi kendimize: Hangi suç daha ağırdır? Terörist mi daha ağır cezaya lâyık? Anarşist mi? Yoksa işkenceci mi? Bu sorunun yanrtı "ölümlerden ölüm beğen" olmalı. Hele bir ülkede, devlet göreviileri işkence yöntemlerini terör ve anarşiyi durdurmak bahanesiyie kullanmayı benimsemişlerse, ortada çok daha ağır bir sorun var demektir. Devlet suclan önlemek için daha ağır suçların işienmesine göz yumarsa devlet olmaktan çıkar. • Terör ve anarşi, yalnız bizde değil, dünyanın başka ülkelerinde de bir sorundur. İtalya'da, Almanya'da, Fransa'da bu yöntemleri kullanan küçük gruplar ortaya çıkıyor. Adam kaçınyorlar, bomba atıyoriar, suikast planlıyortar, uçaklara ve trenlere yönelik saldınlan tezgâhlryortar. Ama bu tür girişimleri önlemek için hiçbir ülkede işkence yöntemleri uygulanmıyor. Suç işleyerek suçu önlemek metodu hukuk devtetinde benimsenemez. İşkence suçuna devlet kesiminde bir kez göz yumuldu mu, bunun arkası gelmez. İşin çoğu kez dile getirilemeyen en kötu yani da şu: Çoğu zaman işkence yapan kişiler, devteti kurtaımak için bu işi yaptıklanna inandınlıyoriar. Oysa devlet ve ülkeye yapılacak en buyük kötülük budur. Eleman Aranıyor, IMPREGILO Sezai TÜRKEŞ Feyzi AKKAYA Ortak Girişimince yapımı devam eden, KınalıSakarya Otoyolu (2. Boğaz Köprüsü Dahil) ÇATALCA ŞANTİYESİNDE Planlama raporlama, Bilgisayar paket programlarında çalışacak, iyi İngilizce bilen, en az iki yıl tecrübeli INŞAAT MÜHENDİSİ alınacaktır. İsteklilerin ÇATALCA 1930 ve 1487 No'lu teleforüara müracaatları rica olunur. BAŞSAĞLIĞI aramızdan aynlışı nedeniyle ailesinin, tüm sevenlerinin acısını paylasır, bassağlığı dileriz. ıhmryet HALDUN TAJNER'i Değerli yazar IMPREGILO SEZAİ TÜRKES FEYZt AKKAYA ORTAK GtRİŞlMt IGLSTFA CUMHURİYET L KtTAP KULÜBÜ ECZACIBAŞI YATIRIM HOLDİNG ORTAKLIĞI A.Ş.'NİN 31.12.1985 TARİHLİ BİLANÇOSU (1.000. TL.) AKTtF 1. DÖNEN VARL1KLAR A. Hazır Degerler a Kısa Vıdeti AlacaUu C Dijer Dooen Varbklar DURAN VARLIKLAR A. Utırakkr (ncll B. Sabit Degerler () Birikmiş Amortisnıanlar AKTİF TOPLAM1 NAZ1M HESAPLAR AKTfF GENEL TOPLAMI 3Z150 37ZM5 1.610 2.113.292 4.984 (1.746) 406.14! 1 KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR A Banka Kredileri B. Dıjn Kısa Vadeli Yabancı Kaynıldar OZ KAYNAKLAR A. Çıkanlmış Semuye a Yedet Akçeler C. Yemden De£erkme Dejcı Anıs Fonu D. tstiraklmle Değer Artt} Karşıhîı E. DOnem Kân PASIF TOPLAMI NAZIM HESAPLAR PASİF OENEL TOPLAMI 68.067 286.180 MÜLKİYELİLER BÎRLÎĞİ VAKFI YAYINLARI NO: 2 PASİF 354.24? TÜRKYUNAN İlJŞKİLERİNDE BAn TRAK1A SORUNU Baskın Oran Ederi: 1500. TL. ÖDEMELİ İSTEME ADRESİ: Mülkiyelikr Birligi Vakfı, Konur Sok. No: 1 Kızüay ANKARA DAĞITIM: Ankara: YAZIN, tstanbul: SA Y 2.116.530 1.200.000 141.187 1.388 447.589 378.264 2.168.428 2.522.675 1.750.513 4273188 2.522.675 1.750.513 4.2"3.l88 Dip Noüan: 1. Kayıllı scmuyc uvanı 3 000.000 O O TL'dir Or 2. Şirkeıımızm aklif degcrleh 692 000.000, TL'yc sigortalıdır. turiznt sunar DENETÇİLER RAPORU ECZACIBAŞI YATIRIM HOLDİNG ORTAKLlCl A.Ş. GENEL KURUL L'nvanı Merkezi Çıkanlnuş Sennaııe«i Faaliyet Konusu Denaçüaın Adlan Gftrev Sarelcri Onak Olup Olmadıklan Kaulınan Yanetim KumJu vc Yapılan Denct lemc Kurulu coplantüan sayuı Ortaklık hesapUn dcftcr ve bclgeleh üzerinde yapılan inoelenıenin kapsanu. hangi tarihierde iDceieme yapıldıjı vc vanlan sonuc : Onakhğm BAŞKANLlCrNA Eczacıbası Vadrım Holdıng OrUklljı A.Ş. Istanbul 1.200.000.000, Sınai vt tıcari şirketiere iştirak etmek. MObin BasarZ. Fehmi özalp BiıyıL Şirkete ortak degiller. YOnetim Kurulu toptaoulanna kaulınmamış, dön kez denetleme kurulu loplanus: yapUnusur. Ortaklıku Man, Haziıan. Eylül vr Aralık 1985 aylannda yapılan ir.celemeierde defter ve kayıtiann zamanında. dognı v? yasalara uygua bicimde tululup islendi£i. yOaetime ili$kin kararlann usulüne uygun tutulan karar defterine geçirildiii görülmustur. Don kez kasa sayınu yapılmıs ve fiiîi kasa mevcudunun kayıtlara uygunlugu gdrülmüstur. Ay sonları ilıbariyle yapılan denetimlerde fiili durumun kayulara uygun otdugu görülmüjlur k ortur Kahvaltı + Ak$am ECZACIBAŞI YATIRIM HOJLDİNG ORTAKLIĞI AŞ.'NİN 1.1.1985 31.12.1985 DONEFİfl GELİR TABLOSU (1.000,TL.) I II. III IV. V. VI. VII. VIII IX. BRLT SATIŞ HASILAT1 HAS1LATTAN İNDİRİMLER NET SATIŞ HAS1LAT1 SAT1LAN MAL VEYA HİZMETİN MALtYETl SATIŞ GİDERLERİ VE VERCİLER BRÜT SATIŞ KÂR VEYA ZARARI CENEL YÖNETtM GİDERLERİ I5LETME ZARARI IŞLETME D1ŞI KÂRLAR 1 Istıraklercien Kâr Paytan 2. lsleune D151 Dijsr Kirlar FİNANSMAN GİDERLERİ I. Diger Rnansmajı Giderleri VERGİDEN ÖNCEK1 KÂR ÖDENECEK VERGILER YE DIÛER YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER DÖNEM KÂRI Da|ltılacak I. TcnıettO Tutan Dagıtılacak Temettu Oraxu (•) 18.766 (•) 18.766 ( + ) 508.031 ÖZEL TUR( 1620 MAYIS) 4 GECE/5 GONKESİN HAREKET YARIM PANS1YON ALANYA ;AİAADDİN OTEL.45.000 >) BAY1RLJ OTEL 45.000 İBEBEKM0TEL....3a0O0 İNGİLİZ LİSAN OKULLARI DANIŞMA MERKEZİ ingpltHe'nın onoe gelen 10 TüHce bfC«urlennden uça» r eze»'vasyonuna tacar rum X. XI. XII. ( + ) 376.535 ( » ) 131.496 () 111.001 KUŞADASI \ TATİL KÖYÜ 49500 CLUB DİANA TATİL KÖYÜ 40D00J TAM PANSİYON Kahvallı Ojle ve tksam yeme»i (•) 111 001 < ) 378.264 () 27.344 ()350.92C 249.005 % 30 Cunhufecti Tet 148 39 7714879 43 (HMorOtelikarşs) Cerrahpaşa Hastanesi Merkez Laboratuvan Laborantlarmdan SERAP YAZAN Ue Elektrik, Elektronik Yuksek Mühendisi TT.K!nun 353. maddestnin l'inci fıkrasının 3 numaralı bendi gerc£iDce ortakiık veznesınde yapılan sayımlann sayısı vc sonuçları TT.Klnun 353. maddesınin l'inci fıkrasının 4 numaraiı bendı geregince yapılan inceleme u rihleri ve sonuçları tntikal eden yolsuzluklar ve buniar hakkmda >apılan isiemler : FCTMİYE CÜLM0TE1. 4 1 XXXy ŞAHANE DAİRE • ATAKÖY 5. kasımda, hem yazbk, hem kıslık, deniz manzaralı, gttney cephe daire 6. kat 3 oda bir salon, 128 m' kömOr kaloriferli, çift asansörlü, devamh sıcak su. özel artezyeni bulunan yeni ve Vııllanılmamı; şahane lttks daire. Araasız. • 571 08 04 542324 No.lıı ehliyetimi kaybeltim. Hükumsüzdür. YORCÎA MVSTAKAS MARMARİS ( J ^ ATLANTİK OTEL ...48.000 ÖREN . KESKİNOTEİ 1 ALCÎHAJV SAK Evlendiler. 9 Mayıs ;986 / FATİH ŞUKRAN KURDAKUL kitaplannı imzalıyor. 10 mayıs cumartesi 1418 KÖKTEN KİTABEVİ 19 Mayıs Lisesi karşısı SAMSUN Denetleme kurulu nerhangı bir konuda şikayeı intikal «memışîir. Eczaabası Yatmm Holdıng Ortakhgı A.Ş.'nin 1.1.198531.12.1985 donemi hesap •* ısieınlenn! Türk Ticaret Kanunu. onakhgın esas sozkşmesi ve diger mevzuat ile genel kabul gCrmus muha&ebe ilke v« sıandartlanna gore incelemiş bulunmaktayız. GdrüsumUze gore içerigıni bemmsediğıınt2 ekli 31.12.1985 tanhi ilibariyle düzenlenmtş büan^a ortakügın anıian tarihleki gerçek mali dunjmunu, 1.1.198531.12.1985 dOnemme aic kârzanır ublosu anılan döneme ait gerçek faaliyet sonuclarını yansıtmakta ve kârın dağıtınıı onensi vasaiaıa ve orttkiık esas sözlesmesine uy%un bulunmakladır Bilançoniin ve karzaıar cctvelinin onaylanmasını ve Yönetim Kurulunun aklanmasıru oylannıza arz ederiz. DENETLEME KLRILL MtJBlN BAŞAR Z. FEHMt ÖZALP • EFEM TATİL KÛYÜ .44.000, HEB CUMA KESİN HAHEKET 16 KbjHtuı l t t a n « 1 0 Gfln 9 C K * : 161 10 74161 62 26161 2 2 81 Acele Satılık Daire 585 11 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle