Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10MAYIS 1986 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 ANKARA'dan YALçn D06AN (Baştarafı 1. Sayfada) şinin toplandığı salonda Yazar, hemen her siyasal partinin kuruluşunda söylenen sözleri tekrarlamaktan öteye gitmedi. Sözlerine, "Bu davanın bir neferi" oiarak partiyi kurduğunu söyleyerek başladı, "Hangi dava?" diye sormaya daha vakit bırakmadan ekledi"Milliyetçi, sosyal adaletçi, milli ve manevi değerlere bağlı (.~) ekonomik istikrar ve kalkınmayı düzenli rekabet ekonomisi modeli ile gerçekleştirmeyi amaçlayan hürriyetçi, demokratik sağ bir kitle partisidir." Bu sözlerden sonra yine sormadan edemedik, "Acaba hangi davanın neferi?" diye. Çünkü alın sağ partilerin tümünün programını yukarıdaki ilkelerin vaHığıru hepsinde eksiksiz göriirsunüz. Yazar'm kurduğu Hür Demokrat Parti acaba "hangi davaya" hizmet edecek ve sağ yelpazedeki yeri ne olacak?» Partinin programmdan bunu anlamak mümkiin değiL Daha doğrusu, diğer sağ partilerden hiç farkı yok. HDP'nin diğer sağ partilere göre, ömeğin ANAP'a ya da DYP'ye göre farkı ne ki 'yeni bir siyasal olusumu" zorunlu kddı? Yok böyle birfark. plak değişirken dansın ritmi hiç bozulmadı. Bir ileri, iki geri. Sağ kitle belki Yazar'a güven duymadı, ama kendisine güven duyan "makamlar" daima bulundu. 12 Mart'tan bir hafta on gün önce size sorsalar ve "Nihat Erim Başbakan olacak" deseler inanır mıydımz?.. "Hadi canım oradan" deyip çıkardmız işin içinden. Türk siyasal yaşammda her zaman geçerli olan "bir bunahm stntejisi" var. Böyle bir siyasal bunalımın, "sürekli el altmda tutması gereken" kişilere de ihtiyacı var. Sanıyoruz Yazar, şu anda hiçbir biçimde ufukta görünmeyen amma velakin herhangi bir zaman ve ortamda belirebilecek bir "bunahnun" geçiş sureci içindeki alternatifidir. Böyle bir bunalım Türk siyasal yaşanvmn basından hiçbir biçimde geçmeyebilir, ama "tedbir tedbirdir", elden bırakmamak gerekir. (Baştarafı 1. Sayfada) MDP'nin Genel Başkanı ve HDP kurucu üyesi Ülkü Söylemezoğlu, Mehmet Yazar parlamenter olmadığı için Grup Başkanlığı yapacak. Hür Demokrat Parti'nin amblemi oiarak, eski Muhafazakâr Parti'nin amblemi gibi 16 köklü çınar ağacı seçildi. Kurucular Kurulu, akşam üstü yaptığı ilk toplantısında tek aday Mehmet Yazar'ı toplantıya katılan 95 üyenin oyuyla Genel Başkanlığa getirdi. Yazar milletvekili olmadığı için partisinin Meclis grup baskanlığını üstlenemediğinden partiyi Mecliste Söylemezoğlu'nun temsil etmesi benimsendi. Böylece HDP'nin Meclis dışındaki başkanı Yazar, Meclis içindeki başkanı da Söylemezoğlu oldu. Kurucular Kurulu'nun 32 kiHDP'nin ambiemine bakarsaşiden olusan MKYK'yı seçmenız, Yazar'ın "sağda her yere çisinden sonra, MYKK üyeleri de çek attığtnı" görürsünüz. 16 kendi aralannda baskanlık divaTürk devletinden söz ederek, "bilinen miUiyetçi gruba" sesle mnı oluşturdu. MDP kökenli milletvekilleri Abdurrahman Kaniyor. Zaten partinin amblemi bu grup tarafından 12 Eylülson raa, Ayhan Sakallıoğlu, DYP kökenli partililer Ibrahim Çetinrasında kurukm ve sonradan adı kaya, Refik Sunol ve Fahir ArMilliyetçi Çalışma Partisi oiarak maoğlu, genel başkan yardımcıdeğiştirilen Muhafazakâr Partisı, eski Danışma Meclisi kökenKaldı ki, eğer böyle birfark ol nin ambiemine tıpa tıp benziyor. sa bile, daha üç gün önce DYP Yani Yazar, daha ilk günden "to li Hilmi Sabuncuoğlu genel sekGenelBaşkanhğı'nasoyunan ve suncuklara merhaba " diyor. Yeni reter, MDP kökenli milletvekili Ertuğrul Gökgün de genel mufakat kendisi açtsından "hüsran parti tabanmı eski MHP tabahasip oldu. Genel başkan yarla"sonuçlanan biryarışta Meh nında anyor. Böyle bir taban, dımcılarından Çetinkaya, "teşmet Yazar, "bu farkı bile bile" mi "her yere ve makama" belki daIdlal", Sunol "seçim", ArmaoğDYP'ye girmişti? Yani 'farklı bir ha çok güven veriyor. Kimbilir! lu "basın ve halkJa ilişkiler", felsefe" taşıyarak mı DYPsaflaYazar, biraz "bu tabandan" Karaa "koordinasyon", Sakalnnda genel baskanlık yarışına koşmuştu?.. Hayır, eğer DYP'nin biraz MDP'nin bıraktığı örgütten lıoğlu da "araştırma ve planlama" işlerinden sorumlu görüşünden farklı bir felsefesi yararlanmayı umuyor. HDP'nin oldular. yuksa u zarrıari, "yeni bir siya henüz örgütü yok. Sadece Milsal olusumu " neden zorunlu gör let Meclisi'nde kalp spazmlarıyAdı ve amblemi dün sabaha dü?.. "•Dava aynı ise" Yazar'm la gerçekleştirilebilen bir grubu var. Eğer Ülkü Söylemezoğlu kadar gizli tutulan HDP'nin kuyeni parti kurmasına ne gerek ruluş dilekçesi, saat 09.25'te nun geçirdiği kalp spazmına davar?~ Yok, "davadafark varsa" Mehmet Yazar tarafından Içişyanamayıp son anda gelenler olo zaman geride bınaktığımız ayleri Bakanlığı Genel Sekreteri masaydı, Yazar belki de Meclislarda Yazar'ın DYP'de ifi Adil Yazar'a verildi, Yazar parte grup kuramayacaktı. Çünkü neydi?.. tinin kurucular listesini, progönceden partiye katılmaya söz verenler, kuruluş günü yaklaştık ram ve tüzüğünü Adil Yazar'a Bu sorular elbette yanıtsız kaverdikten sonra, "büyük raillelıyor. Felsefe açısından, parti ça tek tek ortadan kayboldular. timiz gibi ezelden ebede uzanan Dotayısıyla Türk demokrasisi program ve iikesi açısından habir ulu çınar" diyerek partinin ve Hür Demokrat Parti, Ülkü vada kalan bu sorular daha kuamblemini gösterdi. Yazar, Adil Söylemezoğlu'nun kalp spazmırulduğunun ilk gününde Yazar'ı Yazar'm ahndı makbuzunu verna çok şey borçludur. Kimbilir da askıya alıyor. Çünkü olay ne mesinin ardından "Makbuzu fi bu kalp spazmının "kadrü yeni oluşum", ne "yeni ufukadaşımdan almış bulunuyonım" hymeti" günün birinde belki dalar", ne de bir başka görüşün dedi. Yazar. önce Ülkü Söyleha iyi anlaşılır. Buna rağmen varlığı. Olay, Mehmet Yazar'm mezoğlu'nu, ardından yanında ANAP ve DYP varken, Yazar'olsun da nerede olursa olsun bulunanları ve müntesih "genel baskanhğı". Yazar, poli ın partisinin gelişme şansı çok MDP'lilerin uyarısı üzerine de zayıf görünüyor. Yeni partinin tikaya atıldığı günden bu yana eski HP'li Tafiıoğlu'nu öptü. sağda kendisine yer aramasına kendi seslenmek istediği sağ kitSöylemezoğlu'nun elini tutarak ister "abesle iştigal" deyin, ister leye ve onun temsilcilerine hiçbirlikte havaya kaldıran ve foto "hiçbir kıymeti harbiyesi yok " bir zaman güven vermedi. Bir muhabirlerine poz veren Yazar, deyin. Aslında herhangi bir buileri iki geri, bir ileri iki geri gidaha sonra sağ eli kalbifıin üsnalımın alternatifı olmak da, dip gelip durdu. Böyle bir "siyatünde selam verdi ve partisinin "abesle iştigalin" ta kendisi desal tango" sırasmda sık sık plak hayırlı olmasını diledi. ğil mi zaten?.. değiştirmek zorunda kaldı, ama Hür Demokrat Parti'nin kuruluşundan sonra Mehmet YaCheysson Atina'da basın topUmtısı yapti zar, kurucu üyeler ve taraftarlarının da katıldığı bir basın toplantısı duzenledi. Mithatpaşa Caddesi'nde partinin geçici Genel Merkezi haline getirilen hiıkümel yelkililerine de HasekiYazar A.Ş.'de "BaşbaSTELYO BERBERAKİS yineleyecegim" biçiminde bir ifade kan Yazar" ve "Milliyetçi kullandı. ATİNA AHT'nin Akdeniz havzaYazar" sloganları arasında yaYunanistan'ın kararnameyle ilgi zılı konuşma metnini okuyan sı ve kuzeygüney ilişkileri sorumluli şikâyetinin diğer Avrupa ülkeleri su olan eski Fransa Dişişleri Bakanı Yazar, siyasi hayatta "yeni daude Chryssoo, Atina'da Türkiye tarafından "anlayısla" karşılandığını ufuklar" açacak partisinin, milAET ilişkilerini ele alan görüşmeler bildiren AET Akdeniz havzası soyaptı. Cheysson daha sonra düzen rumlusu, "Bunu AET ile ilişkilerin letin "itimat" ve "teveccüh"üne mazhar olacağını söyledikten ledigi basın toplantısında da gazete canlandınlraası için koşul oiarak cilerin Türkiye ile ilgili sorulannı ya göstermiyorum. Çünkü koşul sözcü sonra şöyle dedi: gü çok kiiçük düşiinicüdiir" dıycrek "Bugün ulkemizin içinde bunıtlarken "AET'ye üye 12 iilkenin hepsinin hiikümetleri Türkiye'de de sözlerini şoyle sürdürdü: lundugu siyasi, sosyal, ekonomokrasi alanında ilerieme kaydedilmik şartlar ve ihtiyaç bu yeni "Daha önce de söylediğim gibi digini kabul etmisür" dedi. Yunanistan uyum anlasmasını imza olusumu zaruri kılmıştır. Cheysson, basın toplantısında ladıgı takdirde Türkiye'nin Avrupa Çünkü; İktidar, vatandaşın dertlerine AET ile Türkiye arasında "uyum kurailanm ihlal ettiği otomatikman anlaşılacaktır. Bu nedenle Yunanis ve meselelerine çare olamamış, anlaşmaa" imzalanmasıyla ilgili açiklamalar da yapü. Cheysson'a gö taa'ın imza koymas cerekir." halta sıkınblannı daha da arttırre "Yunanistan, Türkiye'yi UgilenTürkiye'de demokratik alanda mıştır. diren uyum anJaşmasını imzalarsa ilerieme kaydedildiğini de vurgulayaSağ partiler milletin beklenliAvnıpa ülketeri, Rumlann btanbul' rak, Türkiye'de insan haklarının çiğ lerine cevap verememişler, ciddaki mal varüklannı ilgilcndiren nenmesi, basın özgürlüğünün kısıtlı di bir alternatif olamamışlardır. 1964 kararnamesinin maddelerinin olması, fikir özgürlüğünün olmayıÖzdlikle sağdaki dagınıklık ve iplali için derhal faaliyete geçebile şı gibi konulardan ötürü AET'nin yetersizlik, milleümizi yeni aracek." Aksi halde bu kararnamedebirkaç yıl Türkiye ile tüm ilişkileri ki maddelerin iplali için Avrupa ülrti kestiğini söyleyen Cheysson şöy yışlara yöneltmiştir. Yatandaşımız, ne dünün dekelerinin Türkiye'ye müdahale etmele devam etti."Son zamanlarda geye hukuken hakkı olmayacak. rek Türk basınında gözlenen özgür nenmiş usulleri, ne de bugünkü lük. gerek sıkıyöneümin Türkiye'nin iktidann kısır zihniyeti ile sıkınUyum anlasmas'ının daha İspanya sadece 6 ilinde uygulanması. millet Iılardan kurtulamayacagını görve Portekiz AET üyesi olmadan, Yuvekillerinin yabancı konuklanyla ser müş, geçim ve gelecek kaygısıynanistan dışında 9 ülke tarafından bestce konuşması Türkiye'de deimzalandığına işaret eden Cheysscn, mokrasi alanında oldukça bir ilerie la ümitsizlige düşmüştür. Demokrasilerde çaresizlik, al"Türk hükümetinin 1964 yılında çıme kaydedildiği göstermekledir. Bu kardığı, İstanbut'daki Rumlann mal ilerlemelerden ötürü Türkiye'nin ternatifsizlik ve ümitsizlik olvariıklannı Uglendiren kararname AET ile ilişkilerinin yeniden ısınma maz. Millet teşvik ederek, tevecgerçeklen ayrım niteligi sını öngören önerileri düşünmeye cüh göstererek, kendi içinden yeUşımaktadır" dedi. başladık. Ancak Tiirkiye'de şu an ni evlatlannı göreve çağırır." da uygulanan fikir özgüriügii, hukuPartisinin demokrasiye önem : Yunanistan'ın söz konusu uyum ki ve adli işlemler bizim Avnıpa'da veren, her türlü totaliter fikir ve anlasmasını imzalamasıyla Türkiye'algıladıgımız düzeyde bulunmuyor. nin otomatikman "Avnıpa vatanharekete karşı olan "düzenli redaşlan arasında aynm yapan bu kakabet ekonomisi" ile kalkınmayı rarnamedeki maddeleri iptal elmesi Şu anda bu konuda sadece 'bir iler amaçlayan, milli ve manevi deieme kaydedildi' şeklinde konuşabinin gerekecegini" vurgulayan Cheysliriz. Dolayisıyla Türkiye ile ilişkile ğerlere bağlı hürriyetçi ve deson, "Burada soylcdiklerimin aynırimizin normaUeştirilmesini de düsii mokratik sağ bir kitle partisi olsını Türkiye'yi ziyaretimde Türk duğunu söyleyen Yazar, "Bu nebitiriz. Ancak bu demek değildir ve görüşleri benimseyen saHava sahasını ihlal ki Türkiye AET'ye tam üyeliğe bir inanç vatandaşlanmızla ve parhtp olacaktır. Şu durumda böyle bütün şey söz konusu değildir. Baslangıçtilerle bir ve beraber olmak ettiği gerekçesiyle ta ilgiii ülkenin başvunısu gerekmek istiyoruz" dedi. ledir. Türkiye'nin AET'ye girişi birHDP'nin çınar ağacından olukaç yıl öncesinde de söz konusu olaşan amblemini göstererek, mazdı. İlgili ülkenin başvurusundan "Amblemimiz (arihi ulu sonra AET'nin 12 üye ülkesi oybirçınardır" diyen Yazar, amblemligiyle üzerinde önemle duruyorum deki anlamlan da şöyle açıkladı: oy birügiyle ilgili ülkenin AET'ye girisine ya da başvurusunun reddine "Bu çınarın kökleri ezelden karar verecektir. Başvuru kabul edilgelen büyük Türk milletinin devATtN A, (Cumhuriyet) Yudiğinde ise müzakereler başlayacak letleridir. 16 kök, 16 Türk devnanistan hükümeti, hava sahatır. Bu müzakereler ise yıllarca sürer. letidir. Gövde, ebediyete kadar sını ihlal ettiği gerekçesiyle Türk Örnegin İspanya ile Portekiz'in payidar olacak Türkiye Cumhuiye'yi protesto etti. Hükümet AET'ye girişleri için 10'ar yıl müzariyeti'dir. Taclı kısım, Turk milsözcüsü Antonis Kurtis, Ege dekere gerekmiştir." letinin birlik ve bütünlüğüdür. 8 nizinde yapılan NATO tatbikatı "Distance Humraer" sırasında Claude Cheysson daha sonra "ser dal partimizin temel ilkelerini, demokrasi, hürriyetçilik, milliTürk uçaklanmn çarşamba ve best dolaşım" konusunu ilgilendiren yetçilik, Atatürk ilkekri, milli ve perşembe günleri Yunan hava sorulara da yanıt verdi. "Serbest sahasını ihlal ettiğini öne sürdü. dolaşım" konusu, ilgili ülke vatanmanevi degerler, sosyal adalet, daşlannın lüm Avrupa ülkelerinde sosyal refab devleti, çağdaş biAtina'da yapılan açıklamada hayerlesmeye çalışma olanakları sağlalim ve teknolojiyi, toprak ve beva sahasınm 10 mil sınınnm ih dığı için bunun "tüm Avrupa reketi temsil eder. Amblemin etülkeleri" tarafından kabul edilmesi lal edildiği iddia ediliyor, ancak rafındaki çember, banş ve sevburadaki Türkiye büyükelçili gerektiğini belirtti. giyi ifade eder". ğindeki yetkililere göre Türkiye, Kurucular için ayrılan sette satSKl'den almış olduğum 19 Yunanistan'ın hava sahasını 10 ğına Ülkü Söylemezoğlu'nu, soKasım 1985 tarih ve 17789 değil, 6 mil oiarak kabul ediyor. luna Feri» Melen'i alarak oturan Nolu 50 bin 600 liralı!: Kanal Yunanistan, önceki gün de aynı Mehmet Yazar salonda bulunan Teminat makbuzumu iddia ile Türkiye'yi protesto ettaraftarlanna Söylemezoğlu Ue kaybettim, hükümsüzdür. mişti. NATO tatbikatı 16 mayısel ele tutuşarak selam verdikten TAMER SAĞIR ta sona erecek. sonra kurucu üyelerden Avukat Ve HDP kumlthı Yenal Ünseli, öteki kurucularm isimlerini okudu. Basın toplantısı olduğu söylenen "lören" bittikten sonra Söylemezoğlu ile yine el ele salondan aynlan Yazar, kapı önünde tekbir Ue kesilen kurbanın kanmı alnına sürüp kurucularla birlikte Atatürk 'ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulunmak üzere Anıtkabir'egitti. HDP'nin ilk Kurucular Kurulu toplantısı da öğleden sonra yapıldı. Yazar'ın bugün kuruculara iftar yemeği vereceği, partinin genel merkezinin 15 haziranda açılacağı bildirildi. Mehmet Yazar'ın genel başkanhğındaki HDP'de müstafi DYP'liler, münfesih MDP'lilerin yanısıra eski DM üyeleri ile Süleyman Demirel'e küskün eski AP'liler ve bazı işadamları kurucu oldu. HDP'de, eski HP'den istifa ederek SHP'lilerin miUetvekilliklerinin düşürülmesi için TBMM Baskanlığı'na önerge veren Yozgat Bağımsız Milletvekili Selahattin Taflıoflv'nun yani sıra münfesih MDP'den Bağımsız MilletvekUleri Ülkü Söylemezoğlu, Ferit Melen, Vecihi Akın, Fenni tslimyeli, Kadri Altay, İsmet Tavgaç, Osman Bahadır, Muzaffer Ilban, Abdülkerim Yılmaz Erdem, tsmail Şengün, Faik Tarımcıoglu, Ertuğrul Gökgün, Sababatlin Eryurt, Mehmet Arif Atalay, Abdurrahman Necati Kmra, Ayhan Reyhan Sakallıoğlu, Bulent Oncel, Ahmet Süter, Sedat Turan, Eşref Akıncı kurucu üye oldular. doğan Celasun. Esnaflar: tlbami Ongun, Hulusi Güneş. Eczacılar: Bener Özcan, Altnğ Kızilkaya. Emekli Albaylar: Haldun Darbaz, Cavit Oyekçin. Emekli Astsubay Erol Ustaoğlu, eski Tarım Bakanlığı Daire Başkanı Songiil Şatıroğlu, Eğitimci Mehmet Durak, emekli Vali Musa Atik, Gazeteci Mustafa Ayverdi öteki kurucu üyeler oldular. Mehmet Yazar ve kurucu üyeler, saat 11.30'da Anıtkabir'i ziyaret ettikten sonra, HDP'nin geçici genel merkezi oiarak kullanılan "Haseki Yazar AŞ" binasına gittiler. Daha sonra topluca Samanpazan Arslanhane Camiinde öğle namazı kıldılar. Camide Yazar ve Söylemezoğlu'nun fotoğraflarmı çekmek isteyen gazeteciler, burada da partililer tarafından "dinin istismar edilmemesi gerekçesiyle" engellendiler. Kurucular Kurulu, akşam yaptığı ilk toplantıda Genel Başkan, MKYK üyeleri ve disipIin kurulu üyelerini belirledi. 8'i milletvekili, 14 MDP kökenli ile Yazar'ın ekibinden 18 kişinin girdiği MKYK şu adlarda oluştu: Ferit Melen, Fenni tslimyeli, Ertuğrul Gökgün, Ayhan Sakallıoğlu, Muzaffer tlhan, Bülent Öncel, Abdurrahman Karaa, Ahmet Süter, Fahir Armaoflu, Refik Sunol, tbrahim Çetinkaya, Ahmet Sanver Doğu, tsmail Müftüoglu, Hilmi Sabuncu, Galip Onursan, Yusuf Özer, Halil Ata, Tank Artukmaç, Asım Yahyabeyoğlu, Enver Turgut, Bener Özcan, Yakup Çağlayan, Misbah Ongan, Aydın Dündar, Ünsal Aktaş, Mehmet Aydar, Yadigâr Gökmenoglu, Recep Kocabıçaklı. HDP'nin Merkez Disiplin Kurulunda şu üyeler bulunuyor: Nadir Yüzbaşıoğlu, Musa Atik, Yusuf Mergen, Recep Aydın, Selahattin Paşabeyoğlu, Mehmet Lnal, Altuğ Kızılkaya, Ömer Gençal, Zeki Hatipoğlu, tsmet L'laş, Sadık Budak. Mehmet Yazar, pazartesi günü Meclis'e giderek partisinin grup toplantısına katılacak, bu arada HDP'li milletvekilleri de TBMM Başkanhğına bir dilekçe vererek grup oluşturduklarını bildirecek. HDP grubu, Yazar'ın başkanlığında toplanarak Söylemezoğlu'nu grup başkanhğına seçecek. Grup başkan vekillerini belirleyecek ve Meclis başkan vekilliği için adayını seçecek. Kurucular Kuruhı'nun toplantısından önce bir konuşma yapan Mehmet Yazar, Türk siyasi hayatındaki "ahlak buhram"na değinerek kendilerinin parlamento içinde ve dışında ülke menfaatine olan her doğru adımın yanında, her yanhş adımın da heykel gibi karşısında olacaklarını söyledi. ÖZAL "NUMBER 2 " Başbakan Turgut özal'tn Kayseri'deki gezisi sürerken bir gazeteci Mehmet Yazar'ın partisini resmen kurduğunu bu konuda görüşünün ne olduğunu sordu. Özal "Hayırlı olsun, MDP number 2'yi kurmuşlar. Hani MC 1, MC 2 vardı ya, onun gibi bir şey, benim tahminim bu. Yorumum bu kadar" yanıtını verdi. Yazar'ın kuruluş sırasında ANAP'a alternatif olacaklarını ileri sürdüğünU hatıriatan bir gazeteciye karşıhk verirken şöyle dedi: "Onlar için fazla konuşmaya değmez." 'Orta yol' politikası Eski parlamenterlerden tsmail Müftüoglu, Kemal Bağcıoglu, Mükerrem Sarol. Macit Zeren, Yakup Çağlayan, Hami Tezkan, Sclçuk Imarnoglu, Enver Turgut, Yılmaz Oztuna, Misbah Ongan, eski Danışma Meclisi üyeleri Ahmet Sanver Doğu, Hilmi Sabuncu. Fuat Azgur, Alaattin Aksoy, Mehmet Aydar kurucular arasında yer aldılar. Prof. Fahir Armaoğlu, Anadolu Bankası genel Müdürlüğünden istifa eden Halil Ata, Afyon Sanayi ve Ticaret Odası Başkanhğı'ndan istifa eden Yusuf Özer, DYP'nin eski Genel Sekreteri Refik Sunol, eski Türkiye Eczacılar Birligi Başkanı tbrahim Çetinkaya, emekli Yargıtay üyesi Galip Onursan, Türk Anneler Derneği Genel Başkanı Turkan Aksu, eski Boks Federasyonu Başkanı Yusuf Mergen, eski Yüksek Hâkimler Kurulu üyesi Nadir YUzbaşıoğlu, Prof. Haluk tpak, eski YSE Genel Müdürü Sümer Böke, eski Odalar Birliği Yöneticisi Hakkı Hınıslıoğlu, eski Topraksu Genel Müdürü Celaletlin Çubukçu, eski Tekel Genel Müdürü Recai Dıblan, Müteahhitler, Omer Gençal, Çetin Erkaya, Selahattin Paşabeyoğlu, Şuayip Taştan, Murat Şakir, Harun Kara, Aydemir Akkayaoğlu. Tüccar ve sanayiciler: Fatih Özgür, Recep Adım, Davut Çelik, Oktay Öner, Fuat Çelik, Recep Kocabıçaklı. Iktisatçı ve Ekonomistler: Ömer Tarık Artukmaç, Asım Yahyabeyoğlu, Ali Uzun, Ömer Faruk Altıntaş, Ali Aydın Dündar, Mehmet Fethi Şüküroğlu. Avukatlar: İsmet L'laş, Nazım Yadigâr Gökmenoglu, Kamil Akıncı, Necati Okuroğlu. Yenal ÜnseU, Zeki Hatipoğhı, Esat Çelebi, Ünsal Aktaş, Kadri Ateş. Doktorlar: Mehmet Ünal, Ünal Toksöz. Mimar ve Mühendisler: Muzaffer Ofiaz, Sadık Budak, Er (Baştarafı J. Sayfada) davanm bir neferi oiarak size hitap ediyorum". Yazar, partisini "resmen" kurduktan sonra dün, hemen hemen günboyu Ülkü Söylemezoğlu ile el ele dolaştı. Münfesih MDP'lilerle, müstafi DYP'lilerin "birlik" ve "beraberük" içinde olduklannı kamuoyuna ilan eden bu el tutuşma, ellervf birbirine ne kadar sıkı kenetlendiği sorusunu da beraberinde getirdi. Bu sorunun yanıtı herhaide önümüzdeki günlerde "siyasi balayı" bittikten sonra kendiliğinden ortaya çıkacak. Kurucu üyelerden bir kısmı evrak dosyalarını tçişleri Bakanlığı 'na getirdiklerinde, partide 22 milletvekilinin kurucu üye olduğunu söylediler. Sonra, kurucu üyelerin listesi basına verildi, saydık 21 milletvekili çıktı. Sorduk, ''Biz 22 demedik ki" dediler. Zaten Ülkü Söylemezoğlu da önceki gün ne demişti: "En az 25 milletvekili kurucu olmazsa beni yalancılıkla suçlayabilirsiniz ". HDP'de "parti içi demokrasi" nın bir örneği de partinin kuruluşu sırasında verildi. Henüz kurucular kurulu toplanıp aralarında kurucu genel başkanı seçmeden basına dağıtılan listede Mehmet Yazar "Genel Başkan " oiarak açıklandı. Böylece Hür Demokrat Parti 'nin genel baskanlık koltuğuna oturan Yazar'ın basın toplantısında kendısinin hâlâ bir "nefer" olduğunu söylemesinden sonra bu kez de zihinlere, "Kumandan kim?" sorusu takıldı. Bakanlıkta, ilk gelen kurucu üyeler Mehmet Yazar'ı beklemeden partilerinin adım açıkladılar: ' 'Hür Demokrat Parti'' diye, kimileri "Hürriyetçi Demokrat Parti" dediler, kimile'ri "Hür Demokratlar Partisi". Bilenler bilmeyenlere öğretli ve HDP'liler HDP'nin ne anlama geldîğini öğrendi. HDP'nin MDP'den farktna gelince. 6 Kasım seçimlerinden 67 milletvekili ile Meclise giren, 52 milletvekili ile kendini fesheden MDP'liler, aralarma bir eski HP'liyi alarak Mecliste yine üçüncü parti oldular. Tabii, küçük bir farkla, sayılan 21'e düşerek. DYP'ye genel başkan adayı olacağını, DYP'den istifa edeceğini, yeni bir parti kuracağmı açıklamakta hiç acele etmeyen Mehmet Yazar'ın, HDP'yi kurarken biraz aceleye geldiği, onca fmans kaynaklarına rağmen partinin genel merkezinden belli oldu. Kayınpederinden devraldığı şirketinin idare merkezini HDP'nin geçici genel merkep yapmak zorunda kalan Mehnfet Yazar, partisinin adım bile bir tabelaya değil bir bez afışe yazrabilmişti. Şirketin duvarlarına da bol bol Yazar fotoğrafı yapıştırıp, biriki kartona alelacele slogan yazmışlardı: "Yazar geltcek, yüzler gülecek". üzarneferse UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) düne ait. Şimdi yeni şeyler soylemek lazım. DYP Genel Başkanı Sayın Hüsamettin Cindoruk da Mevlana ve Demirel'in yollarını izlemektedir. "Hayro/a, niçin?" diye sormayın. Cindoruk 6 Kasım seçimleri iie parlamentoya giren milletvekillerine sık sık "devrim muhafızları" demez miydi? Derdi. Cindoruk, şimdi bu "transfer fury8sı"nda milletvekili kapıp parlamentoda grup kurmak istiyor. Hani ne oldu "devrim muhafızları?" "Devrim muhafızlan" DYP'ye transfer olup grup kurariarsa "demokrasi muhafızlan" olacaklarmış.. Bravo doğrusu. Canım efendim. DSP de böyle yapmadı mı? Hem SODEP hem DSP kuruculan, HP için "muvazaa partisi" demediler mi? Sonra ne oldu "muvazaa partisi?" SODEP , "muvazaa partisi" diye adlandırılan HP'ye katıldı. DSP de aynı partiden dört milletvekili ile kuruidu. Mantık aynı mantıktır. Dün dündür, bugün ise bugün... Demirel ve Cindoruk, şimdi müthiş "antimilitarist" görünüyortar. "Militarizm" yalnızca "askeri yönetim" demek değildir. Siyasal literatürde militarizm daha başka anlamlara gelir. Militarizmin özünde emperyalist saldırganlık yatar. İçerde emekçi sınıfları totaliter rejim ile susturmak, dışarıda da emperyalist amaçlarla işgallere girişmek militarizmin ana çizgileridir. Asker gördün, işte militarizm. Yok. Doğru bir görüş değildir bu. Gelin soralım: 27 Mayıs ihtilalinden sonra kurulan AP'nin ilk genel başkanı kimdi ? Orgeneral Ragıp Gümüşpala. 12 Mart'tan sonra AP'nin cumhurbaşkanı adayı kimdi? Orgeneral Faik Türün. 12 Eylül'den sonra kurulan büyük Türkiye Partisi genel başkanı kimdi? Orgeneral Ali Fethi Esener. Eeee ne oluvor o zaman? "Eski DP'liler ve AP'liler militarist çevrelere sığınmışlardır" mı diyeceğiz? Demirel ve Cindoruk 12 Eylül'den sonra Orgeneral Turgut Sunalp'in peşinden az mı koşmuşlardı? Hem efendim sözde "antimilitarist" DYP'nin genel başkanı kimdi? Askerlerin "hal ve gıdişi" hakkında "pekıyr notu verip Danışma Meclisi'ne sectikleri Dr. Yıldmm Avcı. Peki nerede şimdi militarizm? Emekli generalleri ve ihtilalcileri Süleyman Demirel kadar banka ve KİT yönetim kurullanna yerleştiren ikinci bir başbakan bulmak güçtür. Askeri dönemin başbakanı Ulusu bile bu konuda Demirel'den sonra gelir. Her cunta öyküsünün değişmez adı Orhan Kabibay'a yönetim kurulu üyeliği bulan kimdi? Demirel. Kim olacak? Emekli generallerden oluşan "sivil askeri şura" kuran da Demirel değil midir? Bütün bunlardan sonra da antimilitarizm. Kim inanır? Dün "devrim muhafızı" diye aşağıladığın adamları al partine, öp okşa, bağrına bas.. Demirel de böyle yapmaz mıydı? Kendisine en ağır sövgüleri sıralayanlan birer birer partisine transfer etmezmiydi? İşte Dr. Bilgiç, işte Dr. Sükan ve işte Memduh Erdemir, Necati Kalaycıoğlu. Ve daha niceleri niceleri.. Diyeceksiniz ki, Cindoruk geçicidir. Şu anda Demirel'in bir çeşit umumi, vekjlidir. Bu işleri Demirel'den aldığı vekâlet gereği k yapiyolr... f Doğrudur. Kendisi de Demirel'e en ağır sövgüleri yağdıran DP'nin istanbul il başkanı değil miydi? Kendi haline kalsa herhalde bu sözleri soylemez, bu davranışlarda bulunmaz ve Demirel'in şapkasını açık artırmayla satmak için "müzayede memurluğu" yapmaz. Akıllı adamdır Cindoruk. "Devrim muhafızlan" dediklerinden "demokrasi muhafızı" devşirmeyi düşünmeyecek kadar... Baskanlık mücadelesi (Baştarafı 1. Sayfada) oldu. İl kongresi öncesinde her iki aday ile de görüştük. Hasan Fehmi Güneş ile il merkezinde görüştükten sonra yine SHP il merkezinin 50 metre ilersinde DYP il merkezinin üst kaundaki Aybay Hukuk Bürosu'nda Aydın Aybay'ı dinledik. Aybay'ın bürosunda görüşmemizi yaparken iç odalarda Aybay'a destek veren Algan Hacaloglu, Cemal Şeymen, Fcrotani Altun, Mustafa Özyürek, Aslan Başer Kafao^lu hummalı bir faaliyet içinde çalışıyorlardı. Her iki aday ile görüşmelerimiz şöyle geçti: HASAN FEHMİ GÜNEŞ Sayın Güneş once şonu soravım, şimdiye dek hiç 'ben adayım' demediniz, gerçekten il başkanlıgına aday mtsınız? GÜNEŞ Ben lstanbul'a geldiğimde bundaıı sonra lstanbul'da sıyaset yapacağımı söyledim. Bu görevi geçici bir görev gibi algılamadığımı söyledim. O sözumü tutuyorum. Görevde bulundugunuz süre içinde size yonetik pek çok eleştiri oldu. Örgiitlenme ve delege seçimleri ile ilgili... GUNEŞ Biz secimle değil atama ile geldik ve kendimiz ilçe örgütlerini atadık. Aıama ile gelen yönetim her zaman sevimsizdir ve görevini yaptıktan sonra gider. Biz halen bu göreve talip olabiliyorsak demek ki bu eleştirilere konu olacak uygulamalan asgari ölçude tutmayı basarmışız.. Bence size vönelik oiarak gizli gizli yapılan ve daha çok yaralayıcı bir eleştiri vardı Sayın Güneş. Bu Mafia çiçekleri olayında da ortaya çıktı. Yöneliminizdeki bazı isimlerden dolayı Mafia ile ilişkili suçlamasına ilmek isleyenler oldu.. GÜNEŞ Ben bu konularda sınav vermiş bir insanım. Daha önceki yı 1larda hükümette görev yaparken Ibrahim Telemen'in ihbar meklubu üzerine Mafia babalanna vönelik operasyonlan planlayan ve uygulatan kişi İçisler Bakanı oiarak bizzat ben olmuştum. Babalar operasnu ilk kez benim zamammda y?pılmıştı. lstanbul'da bir gecede pek çok baba gözaltına alındı ve tutuklandı. Bir de sizin Topuz hizbinin veya şu anda yasaklı olduğu halde adı halen politika kulislerinde konuşulmakla olan Biber hizbinin uzantısı oldugunnz yolunda söylenliler var. Bunlara ne diyorsunuz? GÜNEŞ Benim başka bir isme ihtiyacım yok. Benim ismim Hasan Fehmi Güneş'tir ve bu ismin parti kamuoyundaki değerlendirmesi bana yeterlidir. Benim ismimin başka isimlerle birlikte arulmasını bana yapılmış bir haksızbk oiarak kabul ediyorum. Aynca sosyal banş grubu gibi bir isim altında toplanmış da değiliz. Böyle bir grup ismine de ihti DÜNYADA BUGÜN ALtStRMEN (Baştarafı 3. Sayfada) mal dönemini özlemle anmasına neden olacak yeni bir baskı çağı egemen kıhnacaktır. Bunun başka türlü olmasını beklemek düşçülüktür. gücünü kendi toplumundan almayanların reform girişimleri havada kalmaya mahkumdur. Gücünü yitirmiş yaşlı bir boganın, harada dolanmasını izlemek hazindir. Gücünü elden alan boğaiarın görünüşleri de onlardan daha az yürek parçalayıcı değildir... Bu ve bunun gibilerin girişimlerinden şimdiye dek gerçekten olumlu sonuçlar elde edilebildiği de görülmemlştir. POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL (Baştarafı 10 Sayfada) Nereden başlayip nereye doğru gittiğini tanıtan şu sözleri ile bağlayalım: "Ben iik çalışmaya Beyaztt Meydanı'nda başladım. Beyazıt Camii'nin içine çok girip çıktım. Orada yan mekânlar, bağımlı mekânlar var. Sonra Selimeye ve diğer yapılarda, merkezin etrafında ona bağımlı yan mekânlar gördüm. Işık sorunu da en güçlü camilerde hissediliyor. Bursa'da Ulu Cami hep hayran olduğum bir yapı bu açtdan. Sonra Hacı Bektaş Veli Türbesi. Orada ışıklar yandan geliyor, ama son derece etkili, Aslında bağıntılı mekânfikrievlerde de var. Bizim Burdur'da bir evimiz vardı. Orada ikincil, merkeze bağlı mekânlar vardı." Şandor'un bir özlemi varmış, parası olursa bir gün Hacı Bektaş Veli Türbesi gibi kendine bir ev yapacakmış. Bunu düşündükçe, Hadi ve Erdal'la birlikte Rumelihisarı üstünde Şandor. un müşterileri için yaptığı iki villayı hayranlıkla seyrettiğimizi hatırladım. Terzilerin söküklerini dikemediklen gibi mimarlar da kendilerine kolay kolay ev yapamazlarmış... Anladım. yacımız yok. Partinin genel adı dışında bir adımız yok. Amacımız bu partinin sol kanadını oluşturmaktır. Bunun çekirdegini oluşturmaya en uygun yer de Istanbul'dur. İstanbul polilikasında çok tarlışılan bir konu da Alevilerin ve doguiulann hizip gibi harekel etmesi. Bu konudaki Böruşünüz nedir? GÜNEŞ îstanbul'a Anadolu"nun dört bir yanından kalkıp gelmiş insanlara farklı tarafları ile bakmayı reddediyorum. Bunun yanhş, sakıncalı ve çağdışı olduguna inanıyorum. Bu insanlann çok önemli bir ortak özelligi var. lstanbul'a yoksulluktan, ezılmişlikten kaçarak gelmışlerdir ve emeklerini pazarlamak için gelmişlerdir. Emek satıcılarıdırlar. Bu kavram hem siyasal hem de ekonomik açıdan anlamlıdır. Biz emekçilerin partisi olmak iddiasında olduğumuza göre bu insanlar bizim doğal üyelerimizdirler. SHP de onların doğal siyasal örgütüdür. Bu insanlann tek bir şeye ihtiyacı var; güçlenmeye.. Onun da tek yolu örgütlenmektir. Benim yaşamım boyunca öğretmen, savcı, parlamento ve hükümet üyesi oiarak bu konudaki yaklaşımım bellidir. Bireysel hizipçilik, hemşerilik esasına dayanan bölgecilik ve etnik gruplaşmalarm siyasete yabancı kurumlar olduğunu kabul ediyorum. Bu gruplar yerine sol yaklaşım veya geleneksel yaklaşım konulannı tartışan kanatlar olmalıdır. H yönetim kurulunuzu nasıl oloşturmayı düşnnüyorsunıu? GÜNEŞ Orgüt katılımı ile olusacak. Örgüt birimlerinin temsilcileri aday tespit edecek ve bu adayiar örgütün onayına sunulacak. Ben sadece adaylarla ilgili bir ilke tarifi koymayı düşünüyorum, isimlendirme örgütün işidir. AYDIN AYBAY Sayın Aydın Aybay, SHP İstanbul İl Başkanı adayı olarak bize kendinizi tanıtır mısınız? AYBAY 1929 yıhnda lstanbul'da Beşiktaş'ta doğdum. lstanbul'da okudura. Hukuk fakültesini bitirdikten sonra asistanlık, doçentlik ve profesörlükle şüren üniversite yaşamım I983'ıe sona erdi. 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası'na göre görevime son verildi. Şimdi benim için siyasette yer almadı diyorlar ama beni fakulleden iyi ders veremediğim için atmadılar, hırsızlık filan da yapmamıştım. Siyasi görüşlerimden dolayı attılar. Çok merak ediyorlar diye söyleyeyim. 1 Mayıs 1986 günü SHP'ye üye oldum. Beşiktaş'tan kayıt yaptırdım. Sayın Aybay. anladıgım kadanyta siz futbol lakımlanndan da Beşiklaş'ı tutuyorsunuz. AYBAY Yok işte öyle değil. Küçükken bizi aldattılar, Galatasaray kibar takımıdır fılan diye. Ben Galatasaray'ı tutuyorum. Bir de İstanbul Baro Başkanlı Yunanistan Türkiye'yi protesto etti ON tKt'DEN ON Ütf'YE 2. basısı çıku. 1000 lira Çağdaş Yayınlarv Turkocağı Cad. 3941 CağaloğluİSTANBUL ALİ SİRMEN gı'na adaylıgııuz vardı. AYBAY Evet geçen seçimde Çağdaş Avukatlar Grubu'nun baro başkanı adayı idim. Başarılı bir seçim mücadelesi verdik. Daha önce baro seçimlerine katılan ve kazanan Çağdaş Grubun aldığı oylann iki katı kadar oy aldık. Ancak galiba benim aday olmam karşı grubu tahrik etti ve şimdiye kadar geürmedikleri kadar çok Uyeyi getirerek baro seçimini aldılar. SHP Islanbul II Başkanhgı'n» adaylıgınız neden? AYBAY Benim kimseyle kavgam yok. Parti içi mücadeleyi kavga oiarak görmüyorum. Aday olmamın nedeni partiyi büyütmek ve politika üreten bir aygıt haline getirmek. Bunun için geniş boyutlu bir katılıma ihtiyaç var. Tabanın siyasi taleplerini sağlıklı bir şekilde yukarıya yansıtan bir mekanizma olması lazım. Bugün gördüğüm kadarıyla bu sistemde tıkanıkUklar var Bu konuda zannedersem MKYK üyesi İsmail Cem'in bir potitik yaklaşımı ve MKYK'da ona>1anan çalışması olmuştu.. AYBAY Evet, odur. Partide CHP'den kalan bazı alışkanlıklar var, dar kadroculuk denilebilecek. Evet kadrolar olacaktır ama merkeziyetçi ve kitlelere kapıları ııkan:k kadrolar olmamalıdır. İl yönetim kurulunuzu nasıl olusturmayı düşünüyorsunuz. Siz muhalefetle yer alan çesitli gruplann ortak adayı oiarak çıkıyorsunuz. Sizi destekleyen gruplar kendi içinde homojen degil. Bu durumda il yönetimini oluşturmada güçlükler var mı? AYBAY Esas oiarak ilçelere orantısal oiarak dağıtılacak bir kontenjan içinde tabanın, delegelerin görüşlerinin egemen olmasını istiyorum. Üyelerin kim olacağma onların karar vermesi görüşündeyim. Benim görüşüm bu, benim çalışma grubum da bunu telkin ediyor. Kurultay için seçilecek delegasycn listesinde de aynı çözümü düşünüyorum. İlçe delegeler kurulu kendi üyelerini belirler. Hepsine sayısal orana göre verilecek kontenjanlarla liste belirlenir. Küçük oranda da bir merkez kontenjarunı zorunlu görüyorum. Sayın Aybay, size de parti içinde tartışma konusu olan Alevilik, doğululuk konusundaki göriişünüzü sormak istiyorum. AYBAY Türkiye'yi böyle meselelerle uğraştırmamak lazım. Alevi ve Sünnı yurnaşlanmız vardır ama bundan kaynaklanan bir siyasi mesele yoktur. SHP'ye de bu lürden suni esaslar şırınga etmeye çalışmak yanlıştır. Partimiz açısından Türk yurttaşları vardır. Bu vurttaşların dini, mezhebi ve manevi bağlantılan kendi kişisel hayallanna ilişkin işlerdir. Bizi bu yurttaşlann sosyal demokrasiyi kabul etmiş olması olgusu ilgilendirir.