Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ER CUMHURİYET/7 Dünyunuı en tenha okulu DUYDIJK/GÖRDİIK KADtR CAN Fatih'in Çarşamba semtinde, "Bunüarda bir Rum okulu varnuş?" diye sorarsanız kimse size yolu tarif edemez. Ama "kırmızı tuğlalı büyük bina" diye sorarsanız iş değişir. Büyüklü küçüklü herkes, elkol hareketiyle aynı yolu tarif edeı: "Çarşamba Karakolu'nu geçip ilk sokağa girin, biraz yüruyün. Kırmızı kiiise karşınıza çıkar." Fener sırtlanndan Haliç'e tepeden bakan kırmızı tuğladan 1881 yıhnda 17 bin 210 lira para harcanarak yapılmış olan görkemli bina belki de dünyanın en az öğrencili okulu. Fener Rum Erkek Lisesi'nin ortaokul ve lise bölümlerinde okuyan öğrenci sayısı toplam 8. Okulda ayrıca 14 öğretmen, 3 memur ve 4 hademe görev yapıyor. Ortaokul bölümünün bir ve ikinci sınıflannda öğrenci yok. Son sınıf ise 4 öğrencisi ile okulun en kalabalık sınıfı. Lise birinci sınıfta 2, ikinci ve üçüncü sınıflarda ise birer öğrenci eğitim görüyor. Koridorlarında diğer okullardaki gibi çocuk sesi olmayan okulda bir kilise sessizliği hâkim. Yunanistan'dan gelen 3 oğretmen Rumca, matematik, din ve ahlak dersleri veriyorlar. Geri kalan 11 Türk oğretmen ise diğer derslere giriyorlar. Türk öğretmenlerin maaşını bakanhk, Yunanistan'dan gelen öğretmenlerin maaşlannı ise Fener Rum Erkek Lisesi Vakfı karşılıyor. "Onlarla daha çok meşgul oluyomz, daha çok şey ögretebiliyonu" diyen öğretmenler, öğrenci sayısının aziığından memnun. Okul Müdurü Ahmet Aslan ise, Türkiye'de çok az sayıda okul müdürüne nasip olan bir övüncü yaşıyor: "Bizim okulda hiçbir ders boş geçmiyor. Eğitim düzeyimiz oldukça yüksek." 8 öğrencili okul aksam ders saati bitiminde o kadar sessizce dağılıyor ki, kimse farkına varmıyor. Belki de semt sakinleri çocuk güriiltüsü gelmeyen bu okula bunun için "Kırmızı Kilise" diyorlar. Aslında kırmızı tuğlalı okul bir zamanlar Fener semtinin neşe kaynağı imiş. Yaşlılar o günleri şöyle anımsıyorlar: "Kırmızı okulda bir zamanlar binden fazla öğrenci okurdu. Okul bahçesi cıvıl cıvüdı. Paydos zilinden sonra sokaklardan sel gibi çocuk akardı. Semt bir anda şenlenirdi. Şimdi o binanın okul oldugunu bile unultuk." Ne oldu da çocuk sesleri semt sokaklannda duyulmaz oldu? Kırmızı tuğlalı bu görkemli okula neden rağbet azaldı? Bu sorulann yanıtmı semtte artık sayılan iyice azalan Rum asıllı vatandaşlar veriyor: "Eskiden bu semtte çok sayıda Rum vatandaş otururdu. Bunlann sayısı yavaş yavaş azaldı. Varlıklı olanlar Taksim, Harbiye ve Beyoğlu semtlerine taşuıdı. Çocuklanm da oturduklan yere yakın olan okullara göndermeye başladılar. Bu yüzden kırmızı tuğlalı okul, çocuklann şen kankahalanna basret kaldı." YALÇIJV PEKŞEIV Milli mi,Dinimi? İstanbul Devlet Opera ve miriş çok mutludur. 2. perde bu mutlu evliliğin Batesi geçen yıldan bu yana, önemli günlerde "çok kıymet görüntüleriyle başlar, ama kıli genç besteci" Ökan sa süre sonra mutsuzluk başDemiriş'in "Karyağdı Hatun" gösterir. Çünkü Yazgülü bir adlı operasını sergiliyor... "Çok türlü hamile kalarnamaktadır. kıymetli genç besteci" sözü Çareler aranırsa da bulunaesk) İstanbul Opera ve Bale tnaz. Sonunda akıllarına TanMüdürü Mükerrem Berk'e rı gelir. En iyisi "Tann'ya sorait.. Berk, "Karyağdı Hatun" malı, o ne derse olur"a karar için hazırlanan tanıtım broşü verilir. ründe "Okan Demiriş'in müzik Tanrı, genç karı kocanın diâlemimize daha çok eserler leklerini kabul eder ve Yazgüvermesini diliyor." lü hamile kalır. Kısa süren bir Berk'ten sonra İstanbul sevincin ardından yine mutOpera ve Bale Müdürlüğü'ne suzluk başlar. Çünkü bu kez ikinci kez atanan Okan Demi aş ermeye başlayan Yazgülü riş ise, aynı broşürde yer atan olmayacak bir istekte bulunbir söyleşide "milli müzik ve makta ve kar istemektedir. Ne ki, mevsim yaz, aylardan milli operadan yana" olduğuağustostur. Umutsuz koca yolnu şu sözlerle belirtiyor: "İlk önce milli musikide de lara düşer, bir süre sonra elı ğer kazanmak gerek. Yani mü boş döner. ziğin kendi özümüzden çık3. perdede "Allah'tan umut mış, milli nıtelikte olması gere kesilmemiştir" hâlâ.. Yazgülü kiyor. Böyle bir eser kanımca bahçede Tann'ya yakanrken uluslararası platforma kendi ansızın.. evet ansızın gökten kendine çıkar. Biz tutup Alban lapa lapa kar yağmaya başlar.. Berg, VVebern vb. gibi beste Bunlan avuç avuç yiyen Yazcileri taklit edersek bu iş ol gülü hem susuzluğunu hem maz. Beste yaparken milli mu de kar isteğini giderir. sikimizi gerçekten değerlendiSevinç yine kısa sürer. Kar' rebilirsek, uluslararası çağdaş ları yer yemez hastalanan Yazmüzik seviyesine çıkmış olu gülü, bütün tıp kurallarını çiğruz." neyerek hemen oracıkta, birBu güzel sözleri okuduktan kaç dakika içinde soğuk akjınsonra Atatürk Kültür Merkezi1 lığından ölür. Bütün bunlarnin rahat koltuklanna sırtınızı dan çıkan gerçeği koro "kader, dayayarak Karyağdı Hatun'u Tanrı, merhamet, esirgeme" seyredebilir ve "milli opera"nın gibi duasal sözlerle dile getine demek oldugunu anlayabi rirken perde iner. lirsiniz.. İşte Karyağdı Hatun'un konusu budur. Ne kadar "milli" değil mi? Sadece konusu milli olsa neyse, müziği de millidir. 3 perde boyunca sık sık ilahiler, Kuran'dan bölümler, Mevlit'ten pasajlar ve "La İlahe İllallahlar" gırla gider. Zaman zaman ortalık öylesine karışır ki, seyirciler, opera mı seyrettiklerini, yoksa mevlide mi gittiklerini anlayamaz olurlar. 1. perde, Karyağdı Hatun Operanın müzikal kalitesi türbesinde geçmektedir. Blu uzerinde durmaya yetkim yok. cinli ziyaretçiler gelip gitmek Fakat bu milli operayı yaratan te, mumlar yakılmakta, ilahiler Okan Demiriş uzerinde biraz eşliğinde neredeyse namaz durmak istiyorum. kılmaya benzer bazı hareketGeçenlerde bu köşede Müler yapılmaktadır. Bu sırada kerrem Berk'in bir açıklaması Türbedar Nine ziyaretçilere yayımlandı. Sayın Berk açıklaKaryağdı Hatun'un öyküsünü manın bir yerinde şunlan yaaryalarla anlatmaktadır.. zıyordu: Olay 500 yıl önce geçmiştir. "Opera müdürlüğünü bir Asıl adı Yazgülü olan genç kız süre için sayın bakanın arzu(daha sonra Karyağdı Hatun ları üzerine kabul etmiştim. Bu olacaktır) evlenrmştır. Doğal süre tamamlanmadan kendi olarak düğün töreni gösterılir. ısrariı arzumla genç bir sanatYazgülü rolünde oynayan çıya (Okan Demiriş'e) devretOkan Demiriş'in eşi Leyta De tim.. Ben de Berk'e verdiğim yanıtta şunlan yazmıştım: ".. Açıklamanızda Okan Demiriş'in Opera ve Bale Müdürlüğü'ne tayini için 'kendi ısrariı arzumla genç bir sanatçıya devrettim' diyorsunuz.. MilliPiyango çekîldî 755741 786009 788597 796174 832738 832802 985199 200 BtN 014828 035075 049357 130297 141928 164236 190028 212284 239174 278363 280030 286124 286931 290292 315717 322861 348036 413424 451420 486363 489759 491219 508849 530793 534695 539974 555085 564067 596685 620623 651351 660135 676724 695524 745625 771351 771493 793363 794754 840306 879163 900986 914633 925063 998215 100 BtN 006584 029329 035437 038548 045508 078977 113168 137631 157264 164869 182189 184572 208664 222845 244104 281809 323527 335455 370851 390518 406190 406366 425815 445532 490217 496865 501872 522121 528895 544040 559887 570801 579106 585819 603561 607417 619143 630963 643765 652484 669357 675820 677040 688983 704453 756384 756803 764663 765639 800243 806485 819775 823241 849534 879846 883509 929424 966760 981698 984971 50 BtN (son 5 rakamı) 00191 04090 04755 05879 06924 09622 11511 14757 21500 21534 25834 26511 32283 32456 34879 37416 41888 43989 46618 47717 61815 62776 62838 63244 74890 79518 80147 83144 88480 92558 93259 99890 20 BtN (son 4 rakamı) 0072 0422 0718 2336 2929 4532 4557 4781 5558 6384 6750 7137 8118 8337 8399 9895 6 BtN (son 3 rakamı) 148 181 262 332 461 849 920 953 4 BtN (son 2 rakamı) 57 80 93 94 AMORTİ 4 5 • Izmirtn Namazgâh Keeeçüer, tkiçeşmeUk gibi semtlerindeki "aüe l evHaV "bambafka" bfryajamı sergtter. Babalan çaigıa, hzlar dansöz. EvUrde ne eUktrik vardv ne su, ne de ktra lorunbığu. Kadmlana yier. Dert anlatır. "Bunüarda yıüar önce yoksul Musevüer otururdu. O Musevilerin bir kısrtu FOistin'e göç ettikten sonra, buraiara Kuraçay*m armı kurdukr. S060Tı yülardan sonra baska kestmlerden gelen insanlar, t evlertnde kalanlann günlük yaşantuan, yoksuüuk görüntüieri sergiHn yaşamanın umutbt gülümseyifini tasıyorlar. (Fotoğraf: ÜMtT OTAN) *ket yerine i kıırtarılmalı 'stnde m ısmda C dün yaptırtaya konunokrasi Ku:konomipocoolemaranda bir gjri»inde yapaıyta sonuçdiveSHP'ü Belediye Başkanı Mehmct Şca'i MKYK üyeleri ve gazetecilere tamra. Geçen gttnlerde iktidann ekonomide ve dış politikadaki haUlannın sergüendijini betirten lnönü, ekonomi konusundaki gelişmelerle ilgjli düşüncelerini şöyle dile geürdi: "tf çenefcftain boftta fc»tyi«?tı|ı tflaslar nasıl önleaecek diye birçok öalcn araaıyor. Ana «rctktantzia skıatılanna nasıl çarc balanacafı komuoBda bcrhangi bir glrifim gdnndyonız. Bn yoMa MUriüneti •yanyoram. Aal d uzablması gereken varfagıouz, iıctidlcrimiz »e Işçflerinizdir. tsUabul'da NETAŞ'u bir frev baftaafcı var. İfçfleriiBiz yasalana bütan eagcOcriiK rm|BMB karfdafüklan jrâsal kofallanıııa tcnliti ve göçMitt karjıaada KM çareyi yiae grev yaparak haUarm aramakta bulayorlar. Bn grcvin bacanjra riasmaMi tetryor»m. Ucflerinizla naklanaı «emUkaiv yoloyia almalan, ancak denokratik Ukeierde oian bürta otaoaklan kuUaamalanyla olor. Ürctkflerimiz, otonakJardan yoksna okiaklan tçia ndece seçtaden seçime sesleriai yükaettebUlyoriar. Seçbndekl varüklan hemen sonra unutnlnyor. Ytoe baao yafamakUyu. Şirketlerin knrtanlnmı için tartkr diiştkııiUorkea, Tuim Saö? KooperaÜfkri'niD içindt bulnııdngB dnrnma defiııihniyor." Erdal lnönü, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı MasUfa K«lemli'oin bazı saglık meslek kuruluşlannın sayılannın azaltılacagı yolundaki açıklamasını da eleştirerek, "Bu d» hükonetin ictade baJudatn açaıaziB bir SOODCU. Saflı|a. etidDM (ittikce azaiaa ödcadder aynknca, sonnoda aaü çareyi bulamıyorlar ve dotradM dotrnva hizmet götarecek İBsanlar yeüfdrmek yerine, bizmeti yapmış ^bi förttnecek ama aıtında yapmayacak ç»rderle vaUl gcfinneye çahpyortar. Safhk gibi insan hayaüyta blriad derecede UgflJ bir konoda kısa kanUria meslek penoaeU yetiştinDeye çalışaıak ve bu İŞİD çönUdnftiiırii saamak baya)dir. İktidara gddigiınizde ilk düzdtecegimiz şey ba olacmktır" dedi. GÜRKAN'A ELEŞTİRİ Toplanuda gtindem dışı bir konuşma yapan Cüneyi Canver, Genel Başkan Yardımcısı Aydıo Giiveo Gürkan'ı ısiro vermeden eleşürdi. Bütçe görüşmeleri sırasında bugüne dek hep ayru kişilerin konuştuğunu belirten Canver, "Bu kJfUerdea bıktık. Bontann aitefikleri de bizce bilinmektedir. Bıntkalını, biraı da başkalan konuşsun. Bunlann oldugu yerde ben konoşmam" dedi. Canver, kendisinin TBMM Genel Kunılu'nda Cumhurbaskanbği bülçesi üzerinde konuşmak ıstedigıni, ancak buca ızin verilmedigini de bildirdi. uCamhurba*kaıılı|ı bütçesi uzerinde koaafarkeu, araba alnnlan dqıiMİa da söyteaeccfc çok şej var. En anadan Cumourbaşkam'DiD demokrasi konusunda oe düşdndugüaii giindeme getlrmek gerekir. Ama baa eyyamcüar, 'Canver başımıza iş açacak' diye bana ian vermediler" diye konuşan Canver'e, Genel Başkan lnönü, "Bu biraı grup yönetimini ilgilendiren bir konu" diye müdahale etti. Ancak Canver, "Burası partinin ea öst organı olduguna göre bea bunlan buradı dile geüriyoram" karşılığını verdi. Cüneyt Canver, daha sonra, partinin NATO konusundaki yaklaşımmın ne oldugunun bilinmediğini, geçmişte "Biı NATO'nua en sadık miirtefikiyiz" dendigini anımsattı ve "Genel başkan yarduaolan ne i$ yapıyor? Hiç degilse gazete oknsunlar ve bir şeyle üretip gead bsşkanı veniııler" dedi. MKYK'de, Canver"in bu konuşmalanna Gürkan'dan bir tepki gelmedi. Ancak Gürkan'ın daha sonra kendi koordinatörlügünde bir tüzük komisyonu oluşturulması yolundaki önerisi, üyelerin tepkisini çekti \ereddedildi.tsmail Cem, Tulay Öne>, Turker Alkan, Halil ıNusret Goralı, Erzan Erzummluoglu, Hasan Fehmi Giineş ve Ercan Karakaş'ın önerildiği bu komısvona karşı çıkan Mustafa Gündeşlioğlu, "Sayın Gurkan, kendisiDe gore bir komisyon olnşlurmuş ve kendi istedikkrini komisyona almı$, boyle şej olmaz" diye konuştu. Genel Sekreter Yardımcısı Enb TiMİDCİı ise, böyle bir konunun Başkanhk Divanı'nda görüşalmediğini ve Gürkan'ın kendi başına girijimde bulunduğunu söyledi. Gürkan'ın önerisi reddedilirken, daha önce oluşturulan tüzük ve program geliştirme komisyonlannın çalıjmalannı sürdürmesi kararı almdı. MKYK 'de gündem dışı konuşma yapan Tevfık Çavdar ise, Genel Başkan inönü'nün "Türkiye'de düşünce suçlusu yok sayılır" yolundaki sözlerini eleştirdi. Çavdar, parti üyelerinin bile düşüncelerinden ötünl yargılandığına dikkati çekerek, bu durum karşısında söylenen sözlerin yaıüış olduğunu belirtti. Çavdar, Genel Başkan İnönü'nün Cumhurbaşkanı ile yaptığı göruşmelerden bile MKYK'ye bilgi vermemesini de eleştirerek, "Ne görüsiildiigunü gazetelerden okumak durnmunda kalıyonız" dedi. lnönü, bunun üzerine, "Gazeteier, her şeyi daha iyi öfreniyorlar" diye konuştu. Doç. Mirzataş: Üniversite özel yuşantuna karışamaz Haber Merkezi tstanbul Universitesi Yönetim Kurulu'nun doçent oldugu halde profesörlük unvanını kuüandığı ve sosyal yaşantısmda olumsuzluklar oldugu gerekcesiyle üniversiteden ihracına karar verdiği Doçent Dr. Çolpan Mirzataş, "Üniverâte, bcnim özel yaaanbma kanfanaz ki" dedi. Mirzataş'ın avukatı Ali Sözer, söz konusu doktorun hastalanndan olan Oya Nefise Aygen'e ilişkin adalete intıkal etmiş bir konu hakkında üniversite yönetiminin karar vermemesi gerektiğini ve üniversite yönetiminin neden aceleci davrandığını anlayamadığını söyledi. Sözen, üniversitenin karannın anayasaya aykın oldugunu savundu. Ote yandan Aygen'in çocuğunun babası oldugu iddiasıyla Mirzataş aleyhine actiğı babalık davası sürüyor Iddia edildiği gibi profesörlük titrini kullanmadığıru söyleyen Mirzataş, "Benim profesörlügöm üniversite düzeyinde tüm aşamalannı tamamladı. Combnrbaşkanı'nın masasında bekliyor. Nereçeteieriıııde,ne de başka yerde profesörliik anvanını kaflaBBuyonun. Ünivcrsitede zaten doçent olarak geciyor. Sadece maayeDehane masamda duran ve nzerinde Prof. Dr. Çolpan Mirzataş yazan metal levha, bir hastamın nediyesidir" dedi. Miüi Piyango'nun Ankara'da dün yapılan 19 kasım çekilişinde ikramiye kazanan numaralar: 100 MtLYON 202293 50MtUfON 936218 30MtoON 016843 20 MtLYON 948247 10 MtLYON 215230 8 MİLYON 385842 6 MtLYON 940681 4 MtLYON 059238 401267 2 MtLYON 215622 578112 602583 635443 961239 1 MtLYON 015699 088938 171818 292724 319083 461212 464135 634509 723477 792733 500 BİN 031991 166127 201578 221836 230376 280036 319125 337880 344972 391167 427361 466242 572563 602700 644363 778610 804123 912359 958199 975941 400 BİN 000975 007585 069123 084472 091499 113481 145036 186615 247908 353149 369328 501235 511931 568972 582030 608670 656270 662003 777915 793137 935092 944646 956297 962355 964250 300 BİN 015840 070752 115440 142264 252575 353740 429916 455873 511003 526654 557758 612452 676154 719959 082447 143026 364209 466673 534665 615718 730044 097467 216671 365155 500159 542837 630125 754446 Oysa bizim bilebildiğimiz kadanyla eski müdürün yerine yeni bir müdür atama yetkisi yoktur. Siz ise kendi el yazınızla devlet katında ne kadar etkili bir kişi olduğunuzu açık açık yazabiliyorsunuz. Bu etkiniz nereden geliyor Sayın Berk. Atatürkçülüğünüzden mi?" Kim atamıştı Okan Demiriş'i İstanbul Opera ve Bale Mudürlüğü'ne?Elimde bir mektup var.. OHP milletvekili iken "motel operasyonlan" sonucu AP : ye geçen eski Sakarya Milletvekili Barbaroe Turgut Boztepe tarafından bir operacıya yazılan mektupta, şöyle denitmektedir: "Şef Demirhan Altuğ yönetimindeki senfoni orkestrasıyla icra edilen 5 şarkı ile ilgili sözü geçen besteleri Okan Demiriş yapmıştır. Bu doğru.. Ecevit Başbakan olmadan önce bu besteler benim ricamla yapılmıştır.. Seslendirmeleri başbakaniık dönemine rastlar.. Bunlann radyoda çalınmadan önceki bandlan bende ve Ecevit'te vardır." Evet.. Okan Demiriş Ecevit zamanında Ecevit'in şiirlerini bestelediği nalde, opera müdürü yapılmamıştır.. Bu iş daha sonra MC hükümetleri zamanında, bu hükümetin ortaklarına (AP, MHP ve MSP) marşlar bestelemesinden sonra gerçekleşmiş, böylece operaya politika girmiş, bir daha da hiç çıkmamıştır. Semra Özal'ın öz dayısı Mükerrem Berk'in bizzat açıkladığı gibi Turgut Özal hükürheti tarafından ikinci kez müdür yapılan Okan Demiriş şimdi milli ve dini operaya doğru dev adımlarla ilerlemektedir VEFAT Kıbns eşrafindan Feyzi Bey ve Suriye Hanımın oğlu. Sait Erkmen'in kardeşi, Cahide Erkmen'in sevgili eşi, Kutlu Erkmen, Ülkü özkaya ve Bülent Erkmen'in babaları, Ferhunde Erkmen, Nurdoğan özkaya ve Ayşe Erkmen'in kayınpederi, Kerem ve Hakan Erkmen'in, Yonca, Yeşim ve Gökçe özkaya'nın, Emre Erkmen'in dedeleri AIVKARATASI Bir TRT öyküsü Bir TRT öyküsü dedik ama, aslında anlatacaklarımız, Türkiye'deki memurların dramıdır. Olay 1981 yılının 9 kasımında başladı. Hamdi Mardinligil, öteki 100 arkadaşıyla birlikte, dönemin TRT Genel Müdürü Macit Akman'ın bir tasarrufuyla "istekleri olmadan, aldıklan öğrenim ve eğitimle hiçbir ilgisi olmayan", TRT dışı görevlere atandı. Bu atamayla birlikte, Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Dairesi Başkanlığı'nda teknik uzman olan Mardinligil, "atanmasının yasadışı otduğu gerekcesiyle ve kanıtlanyla" Danıştay'da dava açtı. Bir yandan da TRT tarihinde "101'Mer adıyla yerini aldı. Mardinligil eşini, çocuğunu yanına alarak ve Ankara'daki "Türk milleti adına karar evıni bırakarak Mersin'e gitti. veren" Danıştay'ın 5. Dairesi, Orada yeni bir ev açmanın ne Hamdi Mardinligil'in istemini demek oldugu herkesçe mahaklı bularak oybtrliğiyle lehin lum. Tam yerleşmişlerdi ki, de karar verdi. Aradan üç yıl TRT, Mardinligil'le ilgili olarak geçmişti. Geciken adaletin karar düzeltme ısteminde buadalet olmaktan çıkmasını bi lundu. "Türk milleti adına kale sineye çeken Mardinligil, rar veren" Danıştay'ın 5. DaiTRT'ye döndü bu kararla. resi bu isteği inceledi ve bu kez de Hamdi Mardinligil'i Ama TRT yenilgiyi kabul ede haksız buldu. Aynı daire yine cek ve "TRT'de çalışmasında oybirliğiyle aleyhte karar versakınca olan bir muzır kişiyi di. Hamdi Mardinligil ve ailebünyesinde çalıştıracak mıy sine yeniden Ankara yolları dı?" Elbette ki hayır. TRT yö açıldı. Çünkü Mardinligil'in neticileri de Mardinligil'den Ulaştırma Bakanlığı'ndaki göhırslarını, onu TRT Çukurova revine dönmesı gerekiyordu. Bölge Radyosu'na atayarak Bir memur, çok kısa aralıklaraldılar. Böylece TRT'yi bu ki la ikinci kez bir evi dağıtma, şinin zararlarından korumuş yeni bir evi açma sıkıntısını yaolacaklardı. şıyordu. Davayı 5. Daire gördü. Tüm bunlar olurken Hamdi Mardinligil bir akılsızlık etmiş ve Danıştay'ın ilk kararıyta TRT'ye döndükten sonra özlük hakiarı olan üç yıllık birikmiş 413 bin lirayı TRT'den almıştı. Danıştay'ın ikinci ve aleyhteki kararı üzerine TRT de boş durmadı ve bu 413 bin lirayı, "Mardinligil adına Maliye'ye yatırdığı vergiyi de bindirerek" ve 613 bin lira olarak geri istedi. Mardinligil, bu durumun kendi isteği ve iradesi dışında ortaya çıktığını, o nedenle bu miktarı ödemeyeceğini bildirince kıyamet koptu. Alacağına şahin, vereceğine karga misali, TRT, Ankara & Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Mardinligil aleyhine dava açtı. Dava söz konusu mahkeme tarafından reddedildi. TRT boş durmadı ve kararı temyiz etti. Ne var ki Yargıtay Üçüncü Dairesi, TRT'yi değil, TRT'ciyi haklı bularak ilk mahkemenin kararını onadı. TRT bir kez atağa kalkmıştı ve işin arkasını bırakmayacaktı, bırakmadı. Ve yine karar düzeltme isteminde bulundu. Sonuç, bir yenilgı daha oldu. Davayı TRT değil, her şeye karşın TRT'ci Hamdi Mardinligil kazanmıstı. Eğer iki kez ev dağıtıp ev açmayı, iki kez bir kentten ötekine gitmeyi saymazsak... Bir nokta daha. 24 yıllık memuriuk yaşamının TRT bölümünde, dosyasında üç tane TRT takdirnamesi bulunan bir insanın TRT dışına itilmesini de saymazsak... Ekici Iması \mbu htyor. xubu,Sabuhındusı icingelumtEkiıgınaba*ısıiçingegörüpnç i. NAP c milgendgöyolu kuloiçingeğ nda dav» ekiliAhlitiraflayfedi. nvekilletakanla•i veikj uAhatet yeraldıhiçlcimwli şöyle takiçbir aadafeMUk. Ö. Talat Erkmen'i kaybertik. Cenazesi 20 Kasım 1986 Perşembe günü Erenköy Galip Paşa Camiinde kılınacak oğle namazından sonra Karacaahmet Mezarlığında toprağa verilecektir. Allah rahmet eylesin Hakim AİLESİ nefidir." a$bakan lantıdan ianage TÜRKİYE HALK BANKASIAS MÜFETIİŞ YARDIMCILJĞI SINAVI Türkiye Halk Bankası A.Ş. Teftiş Kurulu nca açılan sınav 67 Aralık 1986 günlerinde saat 9.00'da Ankara, Istanbul ve İzmir'de yapılacaktır. Sınavlara katılabilmek için: a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesindeki yazıiı nitelikleri taşımak, b) 1.1.1986 tarihinde 30 yaşını doldurmamış bulunmak, c) ÜniversıtelerinSiyasalBilgiler, Hukuk, iktisat, İşletmeveİktisadi ve Idari Bilimler Fakültelerinden (YOK Teşkilatı hakkında 41 sayılı Kanun hükmünde kararname ile isimleri değiştirilen İdari ilimler Fakülteleri ile iktisadi ve Tİcari İlimler Akademilerinden mezun olanlar dahil) veya bunlara eşitliği Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nca kabul edilen yerli ve yabancı f akülte veya Yüksek Okullardan birini bitırmış olmak gerekmektedir. Sınavlara giriş şartlarını ve sınav konularını gösteren broşiir Ankara'da Teftiş Kurulu Başkanlığından, İstanbul ve İzmir'de Bölge Müdürlükleri ve şubelerimizden, diğer illerde İl Merkezlerindeki şubelerimizden sağlanabılir. Isteklilerin en geç 26 Kasım 1986 Çarşamba günü akşamına kadar T. Halk Bankası A.Ş. Teftiş Kurulu Başkanlığı Mithatpaşa Cad. No: 8 Sıhhıye/ANKARA adresine belgeleri ile birlikte başvurmaları gerekir. Bilgiç ile sohbet da tutuklu kalmadı nhğı 1 Nutnekte olan nık kalmaîayansaruldi. Tahliye i Erdogan, ^u, Burhayürüyerek YÖK ve uygulamalannı protesto etmelerinjn ardından Ankara Emniyet Müdürluğü'nce yapılan çeşitli operasyonlarla gözaltına alınan 5 öğrencinin DGM Savcılığı'nca ifadeleri almdı. Dun geceyi de ernniyette geçiren Gazi Universitesi öğrencileri Ege Altın, Mehmet Öner, Murat Şahin ÖcflJ, Salih BUgin Erdagı ile Hacettepe Universitesi T\p Fakültesi öğrencisi Ali Aykut Kingir'in, bugün yargıç önüne çıkanlması bekleniyor. Yasadışı örgüte üye olmak, illegal örgüt adına çeşitli illerde kurulan festivaJlerde örgütler tarafından haarlanan sergilere katılarak militanlar tarafından getirilen kitap, teyp kaseti, karanfıl vb. eşyaları satarak örgüte gelir sağlamak, Ankaralzmir arası koşu düzenleme eylemlerini gerçekleştirmek, aldıkları talimat gereği YÖK'ün önune siyah çelenk koyrnak, kır gezileri adı altında örgütsel toplantı ve serniner yapmakla suçlandığı öğrenildi. Hacettepe Universitesi Beytepe Kampusu'nda da 150dolayında Öğrenci, dün öğle yemeklerini yemeyerek, yurtlardaki olurasuz koşulları, yemeklerin kalitesini protesto etti. Yemek kuyruğuna girerek yemeklerini alan öğrenciler tepsilerini masalarda bırakarak dışarı çıktılar. öğrenciler, bu eylemin yurtlarda suların akmaması, salgın hastalıkiarın ortaya çıkması, yemek fiyatlarının yüksek olması yanında, kalitesinin düşük olması nedeniyle yaptıklarını ifade ettiler. Eski kurt poiitikacı SadetUn Bilgiç, DYP'li bazı milletvekillerine "Nlçln büroma uğramıyorsunuz?" diye sitem ediyordu. Bunun üzerine bir öğleden sonra iki DYP'ti kalkıp Bikjiç'in bürosuna grtttler. Eski MOP Genel Başkanı lürgut Sunalp, bazı AP bOyukJeri, bazı belediye başkanları da Bilgiç'in bürosunda laflıyortardı... Sonbet sürürken, AP kurmaylanndan Seyfl özturk, Sunalp'in ağzını aramak amacıyta, "Asfcartorin DYP'y» nasıl baktıklarını" sordu. Sunalp anlaltı, anlattı, sonunRYP'lılere sitem da askerierin DYP'ye hiç de y ç k ü gözle bakmadıklarının ortaya çıktığı görükJü. Ancak, büö ö b d kötü roda bulunan bir kişinin bir gazeteciye Sunalp'in sözlerini aksettirdiği gene aradaki bir kişi tarafından bize anlatıkjı. Sohbette bulunanlar "Büroda 6z»l bir toplantı" yapılmadığını ısrarla belirttiter. Bir milletvekili "GJzll bulusma dly» yazmıslar. GizII bulusmada o kadar Insantn l«l neydl?" diye sordu. Seçim asfaltı değil hatır asfaltı 12 Eylül'den sonra Belediye Başkanı olan Süleyman Önder zamanında alt yapı çalışmalarındandolayı. Keçiören ilçesine bağlı Basınevleri Mahallesi'nin bütün sokakları köstebek yuvasına dönmüştü. Eylül ayı sonlarında mahalleye gelen asfalt çalışma ekibini gören mahalle sakinleri, yollannın yapılacağını sanarak sevinmişlerdi. Matbaacılar Sokak'tan başlayan asfalt çalışmalan, bu sokağın yalnızca yarısına kadar asfalt dökülmesiyle noktalandı. Bu işe şaşıran mahalle sakinleri bu durumu öğrenmek için işin peşine düştüklerinde, aynı sokağın başlangıcında hatırı sayılır bir ANAP'lı üyenin oturduğunu öğrendiler. Şimdi mahalleli komşu sohbetlerinde şu görüşü dile getiriyorlar: "Seçim asfaltı gördük, ama hatır asfaltı görmemiştik. " • iki arkae ia \ açınada savcı, ı içerisinde hiçbir delil verilmesini atıldıklarıagm da be Ahkara'ya