17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER reksız olduğunun bdınandedır Kuş kusuz çağdaşlaşma eylemı ıçındekı toplumlarda otorıte boşluklan ılk aşamada önder kışılerle, ordu gucu ıle gıderılebılır Ancak önderlenn ordu gucüyle, kanzmalarıyla otonteyı sağlam temele oturtmalan ve surdurmelerı olanaksızdır Bu nedenle öndenn yarunda etkın bır kadroya ve bır sıyasal örgute gereksınım vardır Ataturk her zaman anayasal kuru luşlarla, kurduğu sıyasal parnsıyle ve kadrosuyla dayanısma ıçınde bulu narak, onlan ön plana çıkararak ka nzraaük yönunü arka plana ıtmıştır Böylece otonteyı, düşun ve eylemde, yasal ve çağdaş bır temele ve ılkelere oturtmayı ön planda tutmuş, otontevı kanzmaük önderhğe dayatma yı sağhksız ve sureksız bır çozum ola rak görmüştür Ataturk büyük bır komutan, devlet kunıcusu ve ınanmış bır devnmcıdu Turk devnmırun en önde gelen adamıdır Ancak Ataturk, aynı 7?<r<\p** usçu ve guçlu bır sıyasacıdır Bu nedenle devnmın oluşumu ve uygulama sürecınde bır lıkte olduğu, bırhkte hareket ettığı, dayandığı ve danıştığı bır kadrosu vardır Bu kadro lsmet lnönü, Mah mut Esat Bozkurt gıbı sağduyu sa hıbı, ayağı yere basan ve aynı zaman da devnmcı atıhmlara büyük katkılan olan kışılerden oluşmaktaydı Dıyebıhnz kı, Ataturk dönemın de sıyasal yasamın hem ılencı hem de ısnkrarlı olması önemlı ölçüde önder kadronun ulusallığından, dınamızmınden, kararlıhğından, tutarhlığından ve yuksek nıtehğınden kay naklanıyordu Ataturk ve onun devnmcı kadrosunun özellıklen, sıyasaJ sıstemın alabüırlığını (kapasıte) arttıncı ve çağdaşlaşmayı hızlandına bır öğeydı Bu kadro amaç ve araçta bırlık ıçındeydı Amaç çağdaş uygarlık duzeyıne ulaşmaktı Araç ıse ulusal güce, usa ve bılıme dayanarak cumhunyetçı, halkçı, ulusçu, devletçı, laık ve devnmcı ılkeler doğruitusunda calışmak ve çaba göstermek tı Ancak hemen behrtmek gerekır kı o dönemde sıyasal ıstıkrann varlığı yalnızca önderhk özeüıklenmn ustun nıtelıklenne bağlanamaz Çünkü o günkü Türkıye'de halk yetennce bılınçlenmemıştı Henüz çağdaş bır toplumun sınıfsal yapısı oluşmamıştı Hukümet, halktan gelen ısteklenn, yoğun özlemlenn baskısında değıldı O yıllardakı bırlık ve ıstıkrann önder kadronun özellıklen dışında da nedenlere davandığıru v e ulke mn henüz çağdaşlaşmanın bazı aşa malarına ulaşmamış olmasına da bağlı olduğunu Barhara Ward şöyle dıle getırıyor "Tek partı sıstemıne karşm Türklenn özgurluklerıne sa hıp oluşlarını, onlan bırleştıren ulku bırlığınde aramak gerekmektedır Batıda, genellıkle varsayüan bır konuda, partıler arasındakı büvük avrılıklar, toplum yapısındakı denn farkhlıkları yansıttığı oranda (örneğın, Fransa'da komünıst sol ıle tutucu sağ arasında hıçbır zaman ka panmayacak olan aynlık) demokra tık sıstem kolav ışleyemez bır duru kışının katılabıldığı ölçulerde tutul ma gelmektedır Bırhk sağlayarak ması gerekır Bu kadrolar aralannözgurluk yaratan tek bır partı ıle aca da bılgı alışvenşı yaparak partının ba Turkler demokrası konusunda ye9 programının oluşumu, gelışımı ve nı bır örnek mı getırmış oluyorlar uygulanmasında tutarhlık ıçınde olBu, ınsanı duşunmeye ıten bır konumalıdır Böylehkle seçımden seçıme dur Ancak, herhalde gerçek bu kabazı konulann gundeme geldığı bır dar valın da değıldır Turkıye'dekı bırlık bır yönden gönenç ıçınde, çağ panı olmak yenne, sureklı olarak konulann blıncınde ve bılgı ureten daşlaşmış ulusçu bır cumhunvet yökadrolara sahıp bır partı oluşturulanetımı varatma konusundakı ortak büır Yeterlı bır kadro oluşturma koamaçtan doğmakta, öte vandan ıse nusu yalnızca SHP ıçın gundemde Batıda sanayıleşmış toplumlann karolan bır sorun değıldır Ulkemızde şılaştığı sorunlann Türkler ıçın hesosyal demokratık göruşu temsıl nüz yannlann sorunlan olmasından eden panüenmızın önemlı sorunladoğmaktadır " (3) Barbara Ward'ın sözünü ettığı ya n olmasına karşın, çağdaş bır toplum olmanın gereklenyle bağdaşma nnlar bugundur Çağdaş bır toplu yan ya da çelışen ılke ve göruşlere sa mun sınıfsal yapısının ana hatlany hıp çıkmadıklan da bır gerçektır la ortaya çıktığı ulkemızde sıyasal kadrolann oluşmasında geçmişe göre Oysa sağ kesımde yer alan partıçok daha fazla sorunlanmız olduğu lenmızde çağdaş bır toplumda sağ kadar çok daha genış olanaklanmız partı olma doğruitusunda bır çahşda var Yeter la bazı kesımlenn sima göremıvoruz Batıda enlightened yaset yapmalan engellenmesin Siyaconservatısm olarak lanımlayabıleset ortakça oluşturulur Yalnızca beceğımız aydın muhafazakâr sıyasal lırlı kesımlenn tekeline bırakılama göruş ve düşün akımı ulkemızde belyacak kadar da bır ulkenın bugunu kı de en guçsuz bır bıcımde temsıl ve yarını ıçın yaşamsal bır uğraştır edılmektedır Bu nedenledır kı sağ partılenn bazı uyeien hâlâ çağdaş bır Hıçbır örgüt, sıyasal partıler katoplumun, cumhunyetın laık temele dar da her toplumsal katmandan ve oturmasma ters düşen görüş ve uykesımden ınsanlann bır arada çahşgulamalan desteklemektedırler Sağ masına olanak vermez Bu nedenle partıler kendı kadrolanm oluşturur olusturulan kadrolann seçkıncı özelken çağdaş bır toplumda sağ partı ol lıkler de taşıması gerekmez Aydın 1 ma özellıklennı göz ardı ederlerse mı, halk adamı mı Durüstlük mu, 7 hem sıyasal yaşamımızın ve hem de becen mı daha önemlı Daha çeşıtlı kendı partılennm geleceğı açısından nıtehkler de sıralayabıünz Bunlann da kaygı duymak gerekır hepsı önemlı ve gereklıdır, çünku demokrasılerde ınsanlar ve değerler eşPolıtıka yalnızca ıktıdann elde değerdedır, öyle olması da gerekır edılmesı ve onun sağladığı yararla Gerçek demokrasılerde "değerler" rın paylaşüması olarak görülmemek hıyerarşısı yoktur Bu da aydının sıgerekır Polıtıkanın amacı, temelde yasal yaşamda yapıa ışlevını küçumcıkar ve düşünce farklılıklanndan semek anlamına gelmez Işçı ya doğan ıktıdan elde etmeye yönelık da köylu ya da duşünür olmak eşde çatışmaya ındırgenmemelıdır Polı ğerdedır, hepsının bır sıyasal panıtıka aynı zamanda ulkenın büyuk sonın bünyesınde yen ve payı olmahrunlanna eğılme ışlevını de görür dır özelhkle sol egıiımlı sıyasal parPolıaka yalnızca kuvvet, ıkodar, gertılerımızın kadrosu ve örgütü ulkeçekler gıbı boyutlanyla da ele alınmızın toplumsal katmanlannı en ıyı mamalıdır Atatürk'ün ve onun dev bır bıcımde bünyesınde örgütlemeye, nmci kadrosunun ürettığı polıtıka bu doğrultuda kadrolanm oluşturhem gerçekçı, hem de ıdeahst öğeler maya özen göstermehdır A D Lındtaşımaktaydı Bluntschh'nın de besay, yalm bır dılle "Uzmanlar her zalıntığı gıbı polıtıka gerçekçı olmalıman avakkabının neresmm vurduğudır, polıtıka ıdealıst olmalıdır tşte nu bılemez" (4), sunduklan reçetebırbınnı tamamladığı zaman doğru, ler her zaman sorunlan çözemez dı bırbınnden aynldığı zaman yanlış yerek halkaydın butunleşmesının, olan ıkı ılke Sıyasal partılenmızde ışbırlığımn önemını, halk adamımn oluşmuş ve oluşacak kadrolann poda sıyasa oluşturmaya katılma gerehtıkayı bu açıdan da değerlendırmeğını vurgulamaktadır lennın hem ülkemız ve hem de partılenmız açısından sayısız yararlan Bır sıyasal partımn programı örolduğu ınancını taşıyoruz gutsel yapısı kadar, kadrosu da süreklılığını, ınandırıcılığını ve yapıcıüğını etkıleyen özellıklerdır Bu açı(1) Samud P Eısenstadt, "Breakdowns of Modemızatıon" ( 'Çajdaşlaşmanın Çödan ara seçım sonuçlarını değerlenkküntıllen"), Ecoaomıc DtYciopnent utd dınrken, özelhkle SHP'nın dınamık, Caltoral Chuge (Ekooonık Gcb«nw *e etkın ve yaygın brr kadro oluşturmaKulturri Dc«ışnw) XII, Temmuz 1964 s sının önemıne ısaret etmek ıstıyoruz 385 Bu kadrolar ekonomı, tanm, dış po(2) AUturk'un Sovler ve Dcmeçlen lıüka gıbı çeşıtlı konularda oluşturul (19061938), 2 cüt \nkara Turk Tarıh Kurumu Basımevı, 1959, s 1112 mahdır Her alanın sorumluluğu dar (3) Barbara VVard, Tnrkey (Tvfciyt), bır kadroya bırakılmamalıdır DağıLondon Oxford Unıversıty Press, 1942 nıklıgı önlemek amacıyla her alanın s 59 belırlı sayıda sorumlu kışılen olabı lır Ancak süreklılığı v e yeruhğe açık (4) A D Lındsay The Modern Dcmokratilı SMIc (Moden Dcnokndk Devlet) lığı sağlamak ıçın, olanaklar :çınde, London Oxford Unıversıty Press, 1947, bu kadrolann genış ve her kesımden s270 20 KASIM 1986 Siyasal Partîlerde Kadro Sorunu PENCERE Çarpıldık mı? Çarpılmak korkusu, küçüklüğünden ben her insanın ruhuna ışlenır, büyükler küçüklerı bu tezg&htan geçırmeye bayılırlar; çocuğun üstüne sık sık vanrlar: Yalan söyteme, çarpılırsınl Aradan yıllar geçınce çocuk koskoca bır herrf oiur; yalan sö" leyenın çarpılmadığını hayatın deneyimlennden öğrenır Kc koca hükümet adamlannın yalan söyledığını gördükçe kuçukken aidatıldığını anlar. Artık gazetelerde çıkan resmı demeçlen tersıne yorumlayacaktır Bakan Bey "ışkence yok" mu dedı? Demek kı ışkence var. "Demire çeliğe zam yok" mu dedı? Demek kı demıre çelığe zam var. "Çımerrtoya şekere de zam yok" mu dedı? Demek kı zam karariannın eli kulağında. Yıllar önce bır bakan, bu tür yalanlar söylemesını ılgınç bır gerekçeyle açıklamıştr Devlete hızmet ıçin yalan söyluyorvm " • Geçenlerde bır dostumla konuşuyordum; soz dondü dolaştı "hayali ihracafa gekji. Dostum dedi kı: Basmın hayali ihracat üzerine yürümesı, memlekete zarar veriyor. Nasıl? Çünkü ihracat hayali de olsa karşıltğmda ülkeye dövtz geliyor, Amenkan Dolan gınyor Şaşırdım. Gazetelerde buna benzer yazılar çıkryor, kimi hükümet yetkiliteri ve tsadamlan da bu mantğı benımsiyoriardı. Ulkenın dövıze gereksinmesı vardı Hayali ihracat, ödeme dengesı açtğını kapatmakta yararlı olmuyor muydu? Bız isvıçre, Almanya, halya, İngıltere vb ülkelere taş, toprak, cöp yolluyorduk, oradan bıze dövız gelıyordu. Ne güzel tıcaretl Yahul Eloglu senın hayali ihracatını Türkiye'ye nasıl ödetiyor, hıç duşünmüyor musun? • Bır devlet, parasının değennı düşürmek tster mı? Gelışmış endüstn ülkelennde çok küçük oranlarda devalüasyon bıle ıhracatın bırdenbıre patlaması ıçın yetertıdır. Sanayj kaprtalızmının azmanlan, bu alanda bırbirtenni izlerter ve gözlerler; ama aktı başında bır hükümet adamı, ulusal paranın pula çevnlmesını ıster mı? Ancak tarıhın unutulmaz felaketlennde, dünya savaşlannda, yenılgının çukurlarında çuvalla banknotun değennın kalmadıgı gorülmüştür Ilk kez Türkıye'dedır kı 6 yılda paranın degerinı 16 kez düşüren bır kışinin ekonomıdekı başansından söz edılebılryor Oysa paramızın değennin 6 yıkja 16 kez düşmesı, bir ulusal felakettır, toplumsal depremdir. • Pıyasada ıflaslar bırbın ardına patlıyor, her sabah gazetesını açan yurttaş, kara bır haber görüyor iflas demek, aıle ocaklannın felakete sürüklenmesı, memur ve ışçılenn açıkta kalması demektır Ama bızde ıflas başka türlü oiuyormuş, büyük ışadamları banka kredılerının üstüne oturarak ıflas ettıkçe zengınleşıyoriarmış. t Neresınden tutacaksınız? Kımılen dıyor kı. Batan öatar " 6 yılda ulusal paranın değerı 16 kat düşerse, kredi faizlerinın malıyetı yüzde 100 olursa, o ülkede şırketler neden batmasın? Eğer ıçlennde batmayanlar varsa, devlete sırtını yaslamış olanlardır Turkıye'dekı gıbı ekonomik bır fırtınaya, değıl bızım çurçurlar, sanayi kaprtalızmının devlen bıle dayanamazlar. Ne var kı pıyasayı altüst eden ıflasların çığ gıbı büyümesi de ekonomıde başan sayılıyor Batık kredılenn tnlyona tırmandığı bır bankacılık duzenı de ekonomının sağlık göstergesı diye yorumlanıyor • Oyte görülüyor kı her şey zıvanadan çıkmış, mantığımız çarpılmış, para ınsanlan çıldırtmıştır. Bekleyelım bakalım . Sabah ola hayır ola... Çağdaş bir toplumun smıfsal yapısının ana hatlanyla ortaya çıktığı ülkemizde siyasai kadroların oluşmasında geçmişe göre çok daha fazla sorunlanmız olduğu kadar, çok daha geniş olanaklanmız da var. Yeter ki bazı kesimlerin siyaset yapmalan engellenmesin. Siyaset ortakça oluşturulur. Yalnızca belirli kesimlerin tekeline bırakılamayacak kadar da bir ülkenin bugünü ve yarını için yaşamsal bir uğraştır. Prof. Dr. SUNA KİLİ Boğaziçi Üniversitesi Bir sıyasaJ panının gücü özellıkle progranunın yeterlılığı, ınandıncılığı, ulke sorunlanna somut çözumler getırmesı, örgütünün guçluluğü, temel konularda yaklaşım bırlığı ve kadrosunun yaygırüığı, etkınlığıyle ölçıilür Bu üç konu bırbınnı destekleyen ve bırbınnden güç alan öğeler dır Bırının güçsüzluğü \e yetersızhğı, öbürlennı de olumsuz yönde etkıler Bız bu yazımızda güncellığını koruyan bir konuda, sıyasal kadro sorunu uzennde durmak ıstıyoruz StYASİ BİR YARATIK OLAN tNSAN Ansto'ya göre ınsan sıyası bir yaratıktır ve onu öbür tüm yaratıkJardan ayıran temel nıtelık de ınsanın sıyası oluşudur "Doğru" hıçbır kışı ya da kuruluşun tekelınde olraadığına göre, doğnıyu bulmakta ınsanlann her konuda, bu arada sıyasal konularda da düşüncelennı belîrt mesı, bu doğrultuda örgıitlenebılmesı demokratık duzerun vazgeçümez ön koşullandır Bu açıdan sıyasal partılenmızj ınceledığımızde kadro yetersLzJığının bir nedenını de çeşıtlı kesunlenn aktıf olarak sıyasal yaşa ma katürnalannı engelleyıcı bazı yasa ve uygulamalann varlığında arama lıyız Aynca, bazı kesımlerce kı, bu çeşıtlı nedenlerle hem sağ ve bem solda da gözlemlenebılır, aydının dıslandığı bir dönemı yaşamaktayız Sankı ortalığı kanştıranlar ya da sıyasal parülenn demokratık bir örgute kavuşmalannı engelleyen yıne ay dınlar Demokrasılerde aydının herhangı bir gruptan daha fazla önemı vardır varsayımından hareket etmıyoruz Ancak aydının her toplumda olduğu gıbı bızım sıyasal yaşamımızdakı yennı ve önemını de vurgula makta yarar gOruyoruz ULKEMİZDE St\ASAL KADROLAR Osmanlı sıyasal seçkınlennın ılencı kesımı, Vfclh Mucadele dönernın de yönetıme egemen olmuş ve cumhurıvetı kurmuştur Bu kadro, eskı bir ulusun yenı bir devlet kurma çabalanna önderhk etmış ve aynı zamanda bağlı olduklan değerlerde ve sıyasal yönetım bıçımı ve devlet anlayışlarmda buyük değışıkhkler olmuştur Şöylekı Osmanlı düzeltım çabalannda genelde Osmanlı Imparatorluğu'nu ayakta tutmaya yönehk anlayış, davTanış ve değerlen bır süreç ıçınde değışmış ve bu değışıklıkler, ulusal devletı kurma, yenı yönetım bıçımı cumhunyetı, tüm çağdaşlaşma ve uluslaşmayı benımseme doğruitusunda ohnuştur Özellıkle toplumbıhm açısından Turkıye'de sıyasal seçkınlenn bır değerlendınlmesı yapıldığında genelde Türk sıyasal seçkınlennı Harold D Laswell'ın deyımıyle "açık seçkınler" olarak tanımlamak olanaklıdır Az sayıda ve yalnızca belırlı toplumsal gruplara açık tutulan "kapalı seçkınler"den farkh olarak açık seçkınler bırçok gnıplardan olusan, bır süreç ıçınde yenı grupları aralarına alan ve yenı kışılere ve değerlere kendüerıru açık tutan bır grup olarak tanımlanabılır Bazı ülkelerde sıyasal kadroların, çağdaslasmanırj ıtıcı gucunü olusturdukları ve bazılannda ıse bu akıma ters düşmelen, toplumbüımın çok ılgı çeken sorunlanndan bındır Bu alanda çeşıtlı çalışmalan bulunan toplumbılıma Eısenstadt konunun aydınlanması doğruitusunda bıze bazı ıpuçlan vermektedır örneğın, Meksıka, Japonya, Rusya ve Türkıye'de çağdaşlaşma eylemlennın hem başlangıçta ve hem de daha sonrakı aşamalannda değışmeye yatkın ve bu değışmelerı başanyla uygulayan ayasal kadrolann ortaya çıkması ve buna karşm Bırmanya, Endonezya ve Pakıstan gıbı ulkelenn çağdaş lasma atıhmlannın başlangıçlarında böyle nıtelıkte sıyasal kadrolara rast lanmamasının bılımsel nedenlennı saptamak guç olmasına karşın bu durumu değerlendınnemıze yardıma bazı öğeler de vardır Şöyle kı Çağ daşlaşma sürecınde bdşanlannın süreklıhğını gözlemledığımız Türkıye gıbı ülkelerdekı sıyasal kadrolar, bır öncekı toplumsal yapıda da yer ala rak süreklılığı ve deney bınkınunı sağlamakta, genelde bırlık ıçınde ol malan ve değer yargılannda değışıklığe açık olmalan, onlann basansıyla orantilı olmaktadır (1) özellıkle son yüz ellı yıl ıçınde ulkemızde çağdaşlaşmanın ıtıa, yönlendıncı gruplan run göruşlennde ve bağlılıklannda bu yenılenmeye açıklıgı Turk sıyasal yaşamımn olumlu bır yönü olarak değerlendırebılınz Osmanlı dönemı ve cumhurıyetın ılk yülannda sıyasal kadrolann özu, asker aydın burokrat kesımlerden oluşmakta ve merkezı temsıl etmekteydıler özelhkle çok partıh yasama geçmemızden bu yana ve ulkedekı toplumsal değışme sonucu sıyasal kadrolara yenı ve farkh toplumsal katmanlardan katılmalar olmuştur Bunlar ıse genelde çevreden gelen v e özel uğraş sahıplendır Bu yenı gnıpların getırdıklen değer yargılanyla merkezı temsıl eden gnıplar arasın da bazı derın göruş ayrıhklan, sürtüsmeler olmasına karşın, sıyasal kadrolarımızın yenı toplumsal kat manlan da ıçıne alacak açıkhkta ol ması olumlu bır özellıktır Kuskusuz, çağdaş bır sıyasal yaşam yalnızca etkcn bır hükumetın v e sıyasal kadrolann varlığı ıle değıl halkın bu gehsmelere katılmasıvla gerçeklesır Ataturk daha Mıllı Mucadele dönemırun başlangıçlannda 28 Aralık 1919'da Ankara'da yaptıgı bır konuşmada gercek başanyı, kışının ve toplumun katılan duruma gelmesınde görmüş, yukandan >önlendırmelenn geçıcıüğmı vurgulamış ve asağıdan yukan etkınhğın çağdaş bır sıyasal topluma ulasmanın temel bır özcllığı ve gereğı olduğunu belırt mıştır (2) ATATURK TEK ADAM ^11? Çağdaşlaşma cabasında, devrımcı atıhmlar ıçındekı toplumlarda önderhğın çok önemh bır ışlevı vardır öndersız bır devnm duşunülemez Ancak sıyasal bır örgüte de dayanmadan toplumu yönlendırmek, >enı sıstemın uygulanması ve toplum ca bemmsenmesını sağlamak olanak dışıdır Bu nedenle her çağdaşlaşma eylemınde, her devnmde bır öndere olduğu kadar bır sıyasal örgüte de gereksınım vardır örgütleşme, sıyasal ıktıdara ulasmanın ön koşullanndan bındır Sıvasal örgütleşme ıse, sıyasal partıyı gereklı kılar Ataturk her zaman yasal olmaya, devnmın sürekbhğıne önem vermış tır Bu nedenle Kurtuluş Savaşı'nda bıle TBMM'yı karar alma, önderlen denetlemede en üst organ olarak görmüş ve bu kararlarla kendını sı nırlamıştır Çunku zorla, tek kışının buyruğu ıle sağlanan otorıtemn sü EVET/HAYIR OKTM AKBAL OKURLARDAN Rotasyonun amacı Öğretmenlerin birinci derdı kuskusuz ekonomik. Artık bunu sağır sultan da duydu. Fakat bu problemimizi ikincı plana atan oyle bir buyuk derdimiz daha var kı yabana atıhr gibi değiL Adına "ROTASYON" diyorlar, bu surgun olayımn. Bu olay öğretmen kitlesinı iki parçaya ayırdu Rotasyon oncesi ve rotasyon sonrası olmak uzere. Rotasyonun 1979 yılında çıkış amacı "Turkıye'dekı öğretmen dağıümmdaki dengesizliği gidermek" idL Buna kımsenin itirazı olamaz. Oysa rotasyonumuz delinmistir. tşte omeklerı; 1. Mudurlere veya öğretmen iken mudur olanlara, 2. Eşi öğretmen olup da, 1978 oncesi goreve baslamış olanlara, 3. Eşi diğer bakanlıklarda çalışanlara, 4. Eşi serbest meslek sahibı olanlara, 5. Anadolu lıseleri oğretmenlerıne, 6. Fen liseleri oğretmenlerine, 7. Endustri meslek liseleri oğretmenlerıne rotasyon uğramamak tadır. Soz gelmışken bir de rotasyona dahil olanlan gorelim. Bunlar; 1. 1978 ekım sonrası goreve başlayan bekâr oğretmenler, 2. Kankoca 1978 sonrası goreve başlayan oğretmenler, 3. Kız meslek liseleri oğretmenlen, 4. Tbrpilsız ve kimsesizler. Bu arada, teknik lıse kabul edılen endustri meslek liseleri oğretmenlen rotasyon dışı iken, kız meslek liseleri öğretmenleri rotasyona dahil edılmektedır. Ve ustelik ilgiU genel mudurluğun ınadı yuzunden hem de pratık kız sanat okullanna atamalan yapumak tadır. Aslında "öğretmen dağılımmdaki dengesizliği gidermek" amacıyla çıkartılan bu yonetmelik artık kangren halini almaştın BİR OKbR sorunlanmızı sıze yazmakla hiçbır şey yapamamanın, hakkımızı arayamamanm biraz olsun ezıkliğını gidermek istiyoruz. Yurtta rezalet aldt başım gidiyor. Banyolar ayn dert, yemek fiyatlannm fazlalığı başka bir sorun, odalarımızın kaloriferleri duzenli yakılmıyor. Sonuçta her odada hastahk salgın halini aldu Sular bazı gunler hıç akmıyor. Yuzumuzu bile yıkamadan okula gidıyoruz. Bu pislikler ıçınde kendimizı hastalıklardan korumaya çahşıyoruz. te ne derece koruyabüeceğimizi siz duşunun. BİR GRUP ÖĞRENCI Sorunlar, Sorular... "Bır grup öğrencı velısı" yazıyor "Akhısar üsesı'nde 21 Ekrnı 1986 günü ve 22 Ekım 1986 günlennde bır öğretmen 7 ve 8 ders saatlennde öğrencılen sınıftan çıkarmış, kapıya sınrf başkanlarını nobetçı koyarak sınıfta namaz kılmıştır Olay aynı gün Mıllı Eğıtım Müdürluğu'ne ıletılmıştır Günun nöbetçı öğretmenı tarafından olay nöbet tutanaklarına geçınlmıştır Bız öğrencı velılen, çocuklanmızı tekke ve zavıyelere değıl, lıseye gönderdığımm sanıyorduk' Ataturk ılkelenne aykın davranan bu öğretmene ılışkın bugüne kadar yetkılılerce hıçbır ışlem yapılmamışbr" Bu öğretmenın adını da vermışler Ama ben teşhır etmektense, bu kışının aklını başına toplamasını ısterım Laık Turkıye'nın bır lısesınde öğrencılerı sınıftan çıkartıp namaz kılmak ne demektır? Bu, yasalara meydan okuyuştan başka bır şey değıldır Bır öğretmenın, ya da herhangı bır yurttaşın namazına kımse karışmaz Ama okulda, hele ders saatınde, hele heie sınıfta bır öğretmenın namaz kılması anfaşılır şey değıldır 1 HALKMIZA DUYURU EKMEK VE HAK DİLEKÇESİ 10 BİN İMZAYA ULAŞIYOR Kısa sure once ımzava açtığımız Ekmek ve Hak Dılekçesi buvuk ılgı goruvor Emekçı ınsanlann orgutsuz bırakıldığı bu donemde ımza>a açılmış, amacına ulaşmış ve halkın onurlu tarıh »avfalannda yennı almış olan Avdınlar Dılekçesınden sonra, ıkıncısı Ekmek ve Hak Dılekçesı'nın ımzalanması suru>or Bugune değın aralannda Ahmet Tahtakılıç, Alpaslan Işıklı, Ahmet Abaka>, Alı Bozkurt, A.bdı Ozkok, Akın Bırdal, Aykut Goker, Aykut Başcıl, Alı Ta\gun, ^hmet Kahraman, Alı Nesın, Bekır Doğana>, Cengız Bektaş, Cemıl Çakır, Cemal Erdem, Coşkun Uçok, Cevat Gçray, Catut Kulebı, Cemıl Turan, Çetın Guner, Demırtaş Cevhun, Erdem Akso%, Erşen Sansal, Erbıl Tuşalp, Fehmı \avuz, Ferhat Aslantaş, Fasıh Kutluav, Gencav Şavlan, Gune> Dınç, Gulten Akın, Gunev Gonenç, Halıt Çelenk, Haluk Gerger, Haldun Ozen, Hamdı Konur, Ilhan Sel^uk, Ilhan Alkan, Ibrahım ^etkın, Ihsan Atar, Julıde Gulızar, Kemal ^nadol, Kemal Balcı, Mahır Can Ilıcak, Melıh Cevdet Anday, Muzaffer Ilhan Erdost, Mahmut Talı Ongören, Mustafa Ekmekçı, Muzaffer Izgu, Mehmet Ozsuca, Mustafa Gundeşlıoğlu, Mustafa Gazalcı, Nus ret Fışek, Nun Karaca, Nıyazı Ağımaslı, Nevzat Helvacı Nec car Turkcan, Nazım Bavata, Nahıt Duru Nezıh Danval, Or han Asena, Ozcan Keskeç. Orhan Izzet Kok, Reşat Kadavıfçılar, Rasım Oz, Rahmı Saltuk Sadun Aren, Suphı Gursovtrak, Suphı Karaman, Samı Alptekın, Tahsın Saraç, Tayvar Bora, Turhan Selçuk, Teoman Ozturk, Turgut Inal, Velı Lok, Varhk Ozmenek, Vecıhı Tımuroğlu, Yıldırım koç ve Zekı Tavşancıl'ın bulunduğu çok savıda ışçı, bılım adamı, avukat, muhendıs, >azar, gazetecı, doktor, sanatçı, oğrena ve ev hanımı olmak uzere, altı >ıldır ızlenen ekonomı pohtıkadan olumsuz etkılenmış ınsanlarımız ımzaladı Halkımmn ve onun bır parçası olan bızlerın ortak sesı \e gucu olan EKMEK VE HAK DILEKÇESINI ımzalamak ıstevenler, dılekçe metnını Onurlşhanı6 kat No 148 Demınepe Ankara adresınde ımzalayabılır \e metnı elde edebılırler AZİZ NESİN EKMEK VE HAK DİLEKÇESİ YAZMANLAR KLRULU ADINA Oğrenciler yukınıyvr Biz Vezneciler Kız Yurdu 'nda kalmaktayız. Bazı Istanbul'dan "Sokrat, Galıle" ımzalı bır okur yazıyor "Turkıye'de hıç kımse hırsızlıktan öturu hükum gıymemelı1 Neden mu Çunku şırketlennın ıflasını ılan ederek ışçılerıne mılyonlarca lıra borcunu vermeyenler, Başbakan'ın yanında yenı yatınmlar yapmak ıçın ulke ulke dolaşıyohar Hayalı ıhracat yapıp yakalanmayanlar köşeyı donerken, yakalananlar bıle kefaletle serbest kalıyorlar Yasadıklan luks hayat ıle odedıklen vergıler arasında dağlar kadar fark olan kışıler gazetelerde bol bol gözüküp bızlen aydınlatı yorlari Bır Humeynı çıkıp Ataturk hakkında en soylenmeyecek şeylerı söyluyor, bızım bır ozür dılemedığımız kalıyor* Cumhurıyetımızın 63 yılını kutladığımız 29 Ekım 1986 gunu, ulkemızın ıkı yennde ımam hatıplı kız öğrencıler başörtulennın çıkanlmasını reddedıp tören yennden aynlıyor olay hakkında resmı hıçbır açıklama duymuyonjz Koca Meclıste bır tek mılletvekılı çıkıp bu konuda konuşmuyor TC Ceza Yasası'na göre ölum cezasına çarptınlanlara devlet cenaze törenı yapılıyor TC yasalannın hıçbır değerı yok mu"> Bugun Türk halkına yapılanlar, guvenlık soruşturması, grev hakkının kısılması, dılekçe verenlenn aaalet önune goturülmesı, öğrencı ve oğretmen kıyımları, 1402'lıkler vb. olaylar bır komşu ulkede yapılsa adına 'zulüm' denılır Adımı soyadımı yazmıyorum, çunku vaktınden önce budanmak ıstemıyorum Mektubumu, ınandıklannı söylemek uğruna yaşamı hıçe sayan ıkı buyuk adamın anısına ımzalamak ıstıyorum" •k UÇUZA GÜZEL YASANMAZ Ustelik, Sıde'de Denız ve çamlar arasındakı Sıdelya Tatıl Koyu'nde gunluk harcamalarınız kadar bır fıyatlaj Kış aylarında buyuk kentlerın gurultusunden, kırlı havasından ısınma derdınden, su sıkıntısından uzakta, sakın ve huzur dolu günler geçırebılecek, duşleyıp de gerçekleştıremedığınız tum hobılerınıze Sıdelya'da zemın bulacaksınız Kışı başına gunlük Yatak 1 5 0 0 T L Y P 3 500TL T P 5 500TL +KDV odeyerek dınlenebılecek ve Tum bırımlerden yararlanabıleceksınız a x BILSAK'TA BUGÜN Konferans: 19 00 ASAF SAVAŞ AKAT "StVİL TOPLUM TARTIŞMALARI USTUNE" Gorsel Atoly: 10 0017 00 MEHMET GULERYLZ Bova DesenTasanmGravur CafeFoyer: 10 0017 00 Lokanta: BÜLENTSUMRU (gıtar) BİLSAK SANAT PANAYIRI BILSAK, el sanatçüan ıle bu urunlerın alıcılarım her ayın bınncı ve uçuncü pazar gunlen, yuz yuze getınyor llgılenenlerın aşağıdakı telefonlara başvurmalan duyurulur BİLSAK 143 28 79 143 28 99 Soğancı Sok 7 CIHANGtR Q Z T U R TURIZM IŞLETMECILIK VE TICARET A Ş SIDELYA TATIL KÖYÜ MERKEZ Meşoıtıyet Cad 12/38 Bakanlıklar ANKARA Tel 17 94 32 Telex 42 066 ozt tr TATİL KÖYU Manavgat Çotaklı Koyu Tilkıler Mevkıı Manavgat Antalya Tel ( 32 11 ) 42 58 Ankara Etlık'ten I Nazlıoğlu'nun da Tarım Kredı faızlerı ıle, geçen yıl ve bu yıl uygulanan taban fıyatlar konusundakı mektubunun ılgınç bolümunu okurlarıma sunmak ıstıyorum "Tanm Kredı faızlennın % 26 olduğu resmı makam ve kışılerce ıfade edılmektedır Oysa uygulama söyledır Ben Alaca ılçesının Akoren köyundenım Bu ılçenın Ismaıllı koyünde faalıyet gosteren 1321 sayılı Tanm Kredı Kooperatıfı'nın 1552 No'lu ortağıyım Bu kooperatıften 2191984'te aldığım 171OOOTL tutar bedellı gubre ve tohumluk buğday borcumu, 23 veya 24 aylık bır aradan sonra 328.500TL olarak ödemek zorunda bırakıldım Görulduğü gıbı, ıkı yıllık faız, nerede ıse yuzde yüz oluyor 1985'te ofıs 66 000 TL'den buğday almıştt Bunun % 5'; olan 3 30 TL 'sını vergı olarak kesmış kalan 62 70 TLyı nakten ödemıştı Bu sene 8000 TLden buğday almış, bunun % Tsı olan 5.60 TUsını vergı olarak kesmış, kalan 74 40 TLsını nakten ödemıştır Gorülduğu gıbı, bu sene uygulanan taban fıyatları ıle geçen yıl uygulanan fıyat arasındakı uretıcı lehıne fark, yalnızca 11 70 TL'dır Bu farka karşılık, 1985'e gore nadas, ekım ve bıçerdöğer ucretlenndekı uretıcı aleyhıne artış tam % 50, naklıye ücretlerındekı artış % 100'dür TMO'nun ıcraatı ıse soyle Ağustos ayı ıçınde 80 veya bırkaç lıra daha fazlasına koylüden aldığı buğdayı 50 veya 60 gun ara ıle kılosu 120 ve 125 lıradan tekrar koylüye satmaya başlamıştır Bırıkı ay önce sattığı buğdayı % 50 veya 557e alan köylunün derdının ne olacağının, sıkıntısının neter olduğunun takdınnı sıze bırakıyorum Değerlı yazar, takdır edersmız kı, Anadolu koylusunun namus değen ne ıse, toprağının değerı de odur Araşbnn, göreceksınız kı, Anadolu'da her ev tarla satar duruma gelmıştır, alıcı bulamamaktadır Eskı bır güres deyısıdır, ayağı yerden kesılen pehlıvan yenık sayılır, derter Kuçuk çıftçmm ayağı topraktan bır kesılır ve yenık sayılırsa, bundan zarar görmeyecek hıçbır sosyal sınıf olamaz herhalde." GELİBOLU ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1982/24 Esas 1382 72 Karar Davau Gehbolu Beledıye Başkanlığı tarafından davalılar Aysen Su ve arkadaşlan hakkında açılan tescıl davasının vapılan duruşması sonunda Mahkememızden venlen karar davalı Aysen Su'va teblığ edılme dığınden, Gehbolu ılçesı Alaaddın Mah Çokalcı Deresı Me\ Pafta 8, Ada 8, Parsel 129'da kayıtlı 1847 m mıktarında ve avnı mevkıı ve ada paftada parsel 30 da kayıtlı 1264, 66 nV'lık kısmı davalı Aysun Su ve dığer davalılar uzennden terkın edılerek Gehbolu Beledıyesı adına Istımlak Kanunu 17 md gereğınce tapuva ka>ıt ve tesçılıne karar venldığınden karar hukmunun da\alı>a ılanen teblığı ve gazetede yayımlandığından 15 gun ıçınde temyız edılmedığı takdırde kesınleseceğı hususunun teblığı ılan olunur Basın 12745 İLAN ANMA Can dostumuz, sevgılı gönuldaşımız Prof.Dr. ÜMİT DOĞANAY'ı yıtırışımızın 7 yılında da özlemle ve sevgıyle anıyoruz DOSTLARI TRAKYA CAM SANAYII A.Ş.'DEN TASARRUF SAHİPLERİNE 30 9 1986 tanhlı Cumhunyet gazetesınde vayımlanan şırketımızın 4 tertıp I ve II sen tahvıllenne ılışkın sırkulerm I paragrafı ıle 4 maddesımn C şıkkı asağıda belırtılen şekılde değıştırılmıştır Sırkulerın 1 paragrafı Eskı şekli. Şırketımızın yühk faız ödemelı, brüt % 55 sabıt faızlı 4 tertıp 1 serı tahvıllen 7 Ekım 1986, 2 sen tahvıllen ıse 28 Kasım 1986 tanhınden ıtıbaren Barbaros Bulvarı No 125, Camhan Balmumcu Beşıktaş/Istanbul adresındekı merkezıımzde satışa sunu lacaktır Yenı şeklı: Şırketımızın vıllık faız odemelı, brut *h 55 sabıt faızlı 4 tertıp 1 sen tahvıllen 7 Ekım 1986, 2 serı tahvıllen ıse 21 Kasım 1986 tanhınden ıtıbaren Barbaros Bulvan no 125 Camhan, BalmumcuBeşıktaş/Istanbul adresındekı merkezınde satışa sunula caktır Sırkulerın 4 maddesımn C şıkkı, Eskı şeklı: Satış suresı 1 SERİ 2 SERI Başlangıç tarıhı 7 10 1986 28 11 1986 Bıtış tarıhı 24 10 1986 17 12 1986 Veni şeklı: Satış suresı Başlangıç tarıhı 7 10 1986 21 11 1986 Bıtış tanhı 24 10 1986 17 12 1986 DUYURU Sınırlı Sorumlu îlke Bırlık Sosyal Sıgortalılar Konut Yapı Kooperatıfımızın olağanustu gene! kuruiu aşağıda belırtılen gundemle 6 Aralık 1986 gunu saat 14 OO'te çoğunluk sağlanamadığı takdırde 13 Aralık 1986 gunu saat 14 OO'te Muhurdar Caddesı Imamata Sokak No 5/7 Kadıköy ISTANBUL' da >apılacaktır Tum u>elerımızın olağanustu genel kurula ıştırakı onemle duyurulur Toplantının yapılacağı adres kapalı olduğu takdırde aynı gun ve saatte Muhurdar Caddesı Guneşhbahçe Sokak No 34/1, kat 2 D lOKadıkoyîstanbul adresınde yapılacaktır DENETİM KURLLU 1) Açılış ve yoklama 2) Başkanlık dıvanının seçılmesı 3) Denetçılerın raporunun okunması 4) Bına bıttıkten sonra gelen farklarla ılgılı genel goruşme 5) Yonetım kuruiu uyelerının \e denetçılerın vedeklerı ıle beraber seçılmesı BİLGİSAYAR DERGİSİ'NE ELEMAN ARAMYOR 9 yıldır yayımlanmakta olan dergımızın yayın grubu ıçın haber, araştırma ve roportaj konularında gorev alacak, yayıncılığa meraklı, deneyımlı elemanlar aranıyor Barbaros Bulvarı, Bulvar Apt. Beşiktaşİstanbul 39/5 | j I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle