14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AYNA MERDÎVEN öyküler Ferhan Şensoy Ortaoyuncular Yayınlan htiklâl Cad 209 BeyoğtutST 900 TL. Cumhuriyet 63. Yü; Sayı: 22355 Kurucusu: Yunus Nadi ^0^ m A Beklemeliler 5 Aralık Fen Liselerine Hazırlık 6 Aralık Lalelı: 258 64 37 Şehzadebası: 522 75 74 Bakırköy: 572 60 74 Kars. 2019 KAVRAM DERSANESÎ 120 TL. OCDV daUDİÛ Kasım 1986 Perşembe ODTİl öğretim üyelerinden Merih Celasun'un 1973'le 1983 yılları arasını kapsayan 10 yıllık araştırmasına göre, Türkiye'de her 100 aileden 30'u yoksulluk çizgisinin altında kaldı. En zengin ile en fakir arasında gelirfarkı ise 47 katı buldu. Gelir dağılımımn en bozuk olduğu kesim, tarım. Türkiye genelinde 47 kat olan fark, tanmda 53 İcata ulaşıyor. Türkiye nüfusunun en fakir yüzde 20'lik dilimini oluşturanlar milli gelirden ancak yüzde 2.63 pay alıyor. En zengin yüzde 20 ise yüzde 55.93 pay alıyor. ~^b~ ^^~ ^ ^ ^ n ^M»l . a * • • 4 m ^ m • Gelir uçurumu ENİS BERBEROĞLU ANKARA ODTÜ öğretim üyelerinden Prof. Merih Celasun'un gelir dagılımı araştırması sonuçlarına göre, nüfusumuzun en fakir yüzde 20'lik dilimi toplam gelirden sadece yüzde 2.63 oramnda pay alıyor. En zengin yüzde 20'lik dilimin toplam gelir içindeki payı ise yüzde 55.93 düzeyinde hesaplanıyor. En zengin yüzde lO'luk dilim, en fakir yüzde lO'luk dilime göre 47 kat daha fazla kazanıyor. Ülkemizdeki her 100 aileden yaklaşık 30'u yoksulluk sınınnın altında yaşarken, yine her 100 aileden sadece 12'si zengin sayılıyor. Prof. Celasun ve 4 doktora öğrencisi tarafından 197378 ve 197883 yıllannı kapsayan toplam 10 yıllık bir dönem için yürütülen araştırmanın sonuçları şu 3 bashk halinde toplamyor: 1. Göreceli dağdım: Toplam nüfus 5 eşit dilime aynlıyor. Her dilim nüfusun yüzde 20*sini temsil ediyor. 1983 yılı verilerine göre, nüfusumuzun en fakir yüzde 20'yi temsil eden dilimi, toplam gelirden sadece yüzde 2.63 oramnda pay alıyor. Sırasıyla ikinci yüzde 20'liİc dilimin gelir payı yüzde 6.93'e, üçüncü yüzde 20'lik dilimin gelir payı yuzde 12.59'a, dördüncü yüzde 20'lik dilimin gelir payı yüzde 21.39'a çıkıyor. En zengin beşinci yüzde 20'lik dilim ise, toplam gelirin yarıstfcdan fazlasını, yüzde 55.93'ünü sahipleniyor. Tanm kesiminde gelir dağılımımn daha da bozulduğu gözleniyor. Bu kesimde en fakir yüzde 20'lik dilimin toplam gelir içindeki payı Türkiye ortalamasının altına inerek yüzde 2.48'e düşüyor. tkinci, üçüncü ve dör. ^^^^^^^ Türkiye'de zenginlefakir arasında 47 katlık gelirfarkı var düncü yüzde 20'lik dilimler sırasıyla, yüzde 5.97, yüzde 10.79, yüzde 19.69 gelir payı alıyorlar. Tarım kesimindeki en zengin yüzde 20'lik dilimin bu kesimin toplam gelir içindeki payı yüzde 61.07'yi buluyor. Tarım dışı kesimlerdeki gelir dağılımı ise Türkiye ortalamasından daha adil biçimde işliyor. Bu kesimde en fakir yüzde 20'nin toplam gelir içindeki payı yüzde 4.58'e yükseliyor. En zengin yüzde 20'lik dilimin gelir payı ise yüzde 50.17'ye iniyor. 2. Ortalama gelir farklan: Celasun'un araştırmasında, Türkiye'de 1973 fiyatları ile ortalama gelir 35 bin 20 lira düzeyinde ölçüldu. En fakir yüzde lO'luk dilimin ortalama geliri 2 bin 810 lira olarak hesaplanırken, aynı rakamın en zengin yüzde lO'luk dilim için 132 bin 830 liraya yükseldiği görüldü. Böylece en zengin yüzde lO'luk kesimin, en fakir yüzde 10'a göre 47.27 kat . . . . fazla kazandığı ortaya çıktı. Tarım kesimindeki gelir dağılımı bozukluğu nedeniyle, en fakir yüzde lO'luk nüfusun ortalama gelirinin bin 760 liraya indiği saptandı. Aynı kesimdeki en zengin yüzde lO'luk dilimin ortalama geliri ise 95 bin 20 lira düzeyinde hesaplandı. Böylece iki dilim arasındaki gelir farkı 53.99 kata çıktı. Tanm dışı kesimde ise en fakir yüzde lO'luk dilimin ortalama geliri 7 bin 690 lira, en zengin yüzde lO'luk dilimin ortalama geliri de 152 bin 760 lira düzeyinde ölçüldü. En zengin ve en fakir dilimler arasındaki ortalama gelir farkı 19.94'e indi. 3. Yoksulluk ve zenginlik çizgisi: Celasun 1983 fiyatlan ile (Arkası Sa. 13, Sü. 7'de) ÖZALrNARlN GÖRÜŞMESİ \eyine CUNEYT ARCAYÛREK yazıyor 6 ük':7.9 Devlet tstatistik Enstitüsü Başkanı Şefık Yıldızeli, dün düzenlediği basın toplantısında Türk ekonomisinin 9 aylık verilere göre, cari fiyatlarla yüzde 41.1 oramnda büyüdüğünü açıkladı. DİE'ye göre sektörler arasında en yüksek gelişme hızları, sanayi kesiminde yüzde 10.9, toptan ve perakende ticarette yüzde 9.7, serbest meslekler ve hizmetler kesiminde yüzde 8.5 oldu. "Dış âlem net faktör gelirleri"nde yüzde 33.8 oramnda bir gerileme oldu. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Istatistik Enstitüsü (DİE), 1986 yıh kalkınma hızı tahminini yüzde 7.9'a yükseltti. Enstitu Başkanı Şefik YddızeU tarafından dün düzenlenen basın toplantfsındâ,' Türk ekonomisinin 9 aylık verilere göre cari fiyatlarla yüzde 41.1 oramnda büyüdüğünü açıkladı. Yıldızeli'nin verdiği bilgiye göre, sektörler arasında en yüksek gelişme hızlan sanayi kesiminde yuzde 10.9 toptan ve perakende ticarette yüzde 9.7, serbest meslekler ve hizmetler kesiminde yüzde 8.5 oranları ile sağlandı. Dış âlem net faktör gelirleri ise yoğun dış borç ödemeleri ve kâr transferlerinin yaTiısıra, işçi dövizi akışındaki yavaşlama nedeniyle yüzde 33.8 oramnda gerüedi. Sonuçta DİE, ağustos ayındaki ilk geçiş tahmininde yüzde 7.8 düzeyinde sap(Arkası Sa. 11, Sü. S'te) Genel Başkan Yardımcısı tsmail Heral, "Yüzde 7.9'luk biiyüme hızı rakamını ciddiye alnudıklannı ve bu yttzden konuya ilişkin bir tartışma acmak istemediklerini" belirtti. Heral, devletin dış (Arkası Sa. 11, Sü. l'de) 11. Sayfada Biiyüme hızına tepkiler MJt fıyatlarımn belirlendiği 100. Yıl Kıraathanesi'ne, ilk kez bir gazetecinin girmesi, et toptancılannı heyecanlandırmıştı. Fiyatlann hızla yükselmesi sonucu is hacimleri büyük ölçüde düşen et toptancıîan, sorunlarını anlatabilmek için, "Bir de bu var.." diyerek bizi çekiştirirken, gazetecinin gelmesine şaşıran tüccar da diğer yanda, konuyu başka yöne aktarabilmek için çabalıyordu. Çünkü yanlış ithalat politikası, hayvanalığın krize girmesi gibi nedenlerin yanı sıra et fiyatları, bir de burada oynanan oyunlarla yapay olarak yükseltiliyordu. Sonuçta, et toptancıîan, kasaplar durumdan etkileniyorlardı, ama asıl zor durumda kalan tüketici oluyordu. Dün, et toptancüanmn alış fıyatı 1400 liradan 1450 liraya yükselince, bugün ve yarm da perakende fıyat 100 ile 150 lira arasında artacak demekti. Etmafyusı "ET BORSAS1" Beiediye, et loptancılanna kiralamak üzere mezbahanın arkasına yaptıft barakalan kendisl kullanmaya baslayınca, "et borsası" yine 100. Yıl Ktraathanesi'de kaldu Et toptancıîan ve tuccar kahvenin bir köşesinde, her türlü emniyeı tedbirinden uıak, milyonluk çekleri elden ele geçtrirken, garson, ara sıra yanlanna gelip, aralanndan birini tele/ona çafınyor. Kahvenin ön tarafinda ise, hayat, okey tastan ve tskambll kâğıtlan arasında "normal bir sekilde" sürüyordu. (Fotoğraf: CUMHURİYET) Rakamlar sağlıksız SHP: Ekonomik verileri üreten DlE'nin bu güven vermeyen durumu, gerçek zararını, bu verilere dayanarak ekonomi politikası kararları alacak olan hükümete verir. DYP: 7.9'luk rakamı ciddiye almıyoruz. Bu yüzden konuya ilişkin bir tartışma başlatmak istemiyoruz. Hükümet menfi göstergeleri kamuoyundan sakîıyor. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Istatistik Enstitüsü'nün 1986 yılı büyüme hızı tahminini 7.9 olarak açıklamasına DYP ve SHP tepki gösterdi. Ekonomide kapalı bir rejime gidildiğini ileri süren DYP Bir Binanuı Oyküsü,,. ANKARA Başbakan'a yakın yazarlar, özat'ın unümüzdeki ıkı yılı iyi değerlendirerek 1988 seçimlerir.e nazırlandığmı öne sürilyorlar. özal, geçen salı gunü Meclis grubunda yaptığı konusmayı basına açıklarken, doğrusu bu yargıyı haklı çıkaracak davraniflar içindeydi. Yapılmakla olan barajlardan, köprulerden söz edip, kentlerin tsıl ışıl olduğunu söylerken giderek artan birgururun, kendine güvenin bu(Arkası Sa. 13, Sü. l'de) İŞTE TR&ST Et toptancısı Hasan Bayram (ortada).tuccar tlhan Serbeytunç (sağdaj ile Şeref Çoroğlu 'nu (solda) göstererek, "tfte, ömeğin bu ikisine olan borcum 30 milyonu geçti. Şimdi görduğünüz gibi beni kıskaca aldüar, istediklerini kabul ettirectkUr" diyor. İstanbul'da ve dolayısıyla Türkiye'de et fiyatları Selimiye 100. Yü Kıraathanesi'nde "arztalep" dengesine bağlı olarak belirleniyor. Sayıları 78 7 geçmeyen Adapazarlı tüccarın en büyüklerinin biçtiği fıyat, Istanbul'un ve bütün Türkiye'nin et fıyatı oluyor. OSMAN ŞENKUL'un haberi Ekonomide Ithalata fiyat denetimi Bazı mallann ithaline yönelik olarak Merkez Bankası'nın bankalara gönderdiği genelgenin, "ithalat kısıtlaması" olarak yorumlanması Jzerine Hazine, olayın anti damping vergisi uygulamasına geçebilmek için fıyat verisi toplama tedbiri olduğunu açıkladı. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Bazı mallann ithalatı öncesinde Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın izninin alınması gereküği yolundaki Merkez Bankası yazılı talimatının, ithalat kısıtlaması olarak yorumlanmaması gerektiği belirtildi Hazine ve Dış Ticaret Müştesarlıgı'ndan bir üst düzey yetkili, anti damping vergi uygulamasına geçilece(Arkası Sa. 11, Sü. S'te) Koca okulda 8 öğrenci okuyor İstanbul'daki Fener Rum Erkek Lisesi'nde 8 öğrenciye karşılık 14 öğretmen, 3 memur ve 4 hademe görev yapıyor Koridorlarında diğer okullardaki gibi çocuk sesi olmayan Fener Rum Erkek Lisesi'nde bir kilise sessizliği hüküm sürüyor. Yunanistari'dan gelen üç öğretmen Rumca, malematik, din ve ahlak dersleri veriyor. Geri kalan 11 Türk öğretmen, diğer derslere giriyor. Türk öğretmenlerin maasmı Bakanhk, Yunanistan 'dan gelen öğretmenlerin maaşlarmı ise Fener Rum Erkek Lisesi Vakfı karşılıyor. KAOİR CAN'ın haberi 7. sayfada. Suriye'ye güvence: Incirlik tatbikatı çok önce planlandı İncirlik Üssü'nde bir süredir devam eden tatbikat nedeniyle Türkiye, Suriye'ye diplomatik kanallardan, "herhangi bir yanlış anlamayı önlemek amacıyla" güvence verdi. SEDAT ERGİN ANKARA Türkiye, Incirlik Üssü'nde devam etmekte olan ve çok sayıda Amerikan uçağının katıldığı tatbikat nedeniyle "herhangi bir yanlış anlamanın doğmasını önlemek" amacıyla Suriye'ye güvence verdi. Bilindiği gibi, son yıllarda İncirlik Üssü'nde yapılan en büyuk manevralardan biri olan "Quantum Jump" tatbikatı, ABD'den gelen dev nakliye uçakları ve İspanya'daki Amenkan üslerinden kalkan F16 filolarının katıhmı ile de\am ediyor. Aralık ayının ilk (Arkası Sa. 13, Sü. 4'te) Küçük Bahar kurtarddı tstanbul Habcr Servisi Laleli'deki evinden okuluna giderken, önceki gün 07.30'da kaçınlan Bahar Paşa, olaydan 36 saat sonra polisin düzenlediği bir operasyonla kurtarıldı. Bahar Paşa'yı kaçıran ve Iraklı Ahmet Hatim Kerami'nin adamlan olduğu bildirüen 3 kişi, suçüstü yakalanırken Suriyeli bir mühendisin de arandığı öğrenildi. Ahmet Kerami'nin yurtdışında olduğu belirlendi. Mehmet Paşa'nin kızı Bahar Paşa polisin dün akşam düzenlediği bir operasyonla kurtanldı. Horhor'daki bir evde yapılan aramada çocuğu kaçıran, biri haklı, biri Türk, biri de Suriyeli üç kişi gözaltına alındı. Çocuğu kaçırttığı ileri sürülen Iraklı işadamı Kerami'nin yurtdışında olduğu öğrenildi. Bahar Paşa, önceki gün okula giderken beyaz renkli bir otomobile bindirilerek kaçınlmış, ailesi, Iraklı Ahmet Hatim Kerami'yi sorumlu tutmuştu. Küçük Bahar'ın kurtarılması şöyle gelişti: Olaydan sonra harekete geçen emniyet müdürlüğü timleri, Kerami'nin adamı olduğu öne sürülen halı tüccarı Mahmut Öniigören'in ifadesini aldı. Daha (Arkası Sa. 13, Sü. 2'de) ANKARA'dan YALÇIH DOĞAN Biz Kim MisiUeme Kim? ANKARA Ne Amerika'ya ne de bir başka ulkeye "ekonomik bir misiUeme" söz konusu. Ne de "ithalatta bir kısıtlama" söz konusu. Son iki gun içmde Hazine ve Dış Ticaret Mustesarlığı 'nda arka arkaya toplantılar birbırini iziiyor. Toplantılar bir yandan "şirketler, bankalar" çerçevesinde, bir yandan da yaklaşan yeni "ithalat rejimi" dolayısıyla, "ithal malhmna ilişkin po(Arkası Sa. 11, Sü. 7'de) Garson Durmuş tııtııklaııdı Gemlik Cumhuriyet Savcılığı'nda dün olayla ilgili 8 kisinin sorgusu yapıldı. Sanıklardan garson Durmuş Tekintaş, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece, "fıdye için çocuk kaçırma ve ölüme sebebiyet verme" iddiasıyla tutuklandı. BURSA (Cumhuriyet Bürosu) 6 kasım gunu Gemlik yakınlarındaki Vıkımı isimü lokantanın önunden kaçırıldıktan sonra 15 kasım tarihinde cesedi bulunan 2,5 yaşındakı Hikmet Çaycı adlı çocukla ilgili emniyeı soruşturması dun sona erdi ve dosyanın Gemlik Cumhuriyet Savcılığına teslim edilmesinden sonra 8 kişinin sorgusu yapıldı. Bunlardan garson Durmuş Tekintaş (16), çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından "fldye için çocuk kaçırma ve ölüme se(Arkası Sa. 13, Sü. 2'de) Küçük Hikmet cinayetinde gelişme BELKÎDEDÜNYANINENTENHAOKULU tstanbul'un Fener sırtlanndan Hatiç'e tepeden bakan ve 1881 yılında 17 bin 210 liraya yapılan bu görkemli bina, belki de dünyanm en az öğrencili okulu. Semt sakinleri çocuk sesi işitmediğinden kırmızı tuğialardan yapılnus bu okula ' 'Kırmızı Kilise'' diyor. Fener Rum Erkek Lisesi 'nin en kalabahk sınıfı 4 kişi ile ortaokul bölümünün son sınıfı (sol üst kösede). Ortaokulun birinci ve ikinci sınıflannda öğrenciyok. Lise birincisınıfta 2, ikinci ve üçüncü sınıflarda birer öğrenci öğrenim görüyor. kıdüzen içmde yasakladığı grev, daha sonra yasalar değistirilerek, ancak kâğıt uzerinde geçerli bir hakka dönuşturülmuştü. 12 Eylül yönetiminin bu tutumu, 1983 seçimleriyle hukümetini kuran ANAP'm programına da uyuyordu. Çünkü Başbakan Özal, "Yabancı sermaye için Turkiye'yi ucuz emek cennetine dönüştürme" poliıikasını hiç gızlemedi. ANAP, ekonomide liberal gorüşu savunduğunu ileri surerken, çalısan kitleye karşı en ağır siyaseti surdürüyor. İşçi ücretlerini yukseltecek bir araç olan grev hakkının duşuk ücreti amaçlayan Özal hükümetine ters düşmesi doğal sayümalıdır. Libsralliği kendinden menkul olan ANAP'm 12 Eylül'un antidemokratik yasalanna sıkı sıkıya sanlması da doğaldır. Bu ortamda grev yapmanin olanaksızlığı daha oncelen birçok sendika yönetimince dile getirilmişti. Nitekim 12 Eylul'den bu yana 6 yıl geçmiş olmasına karşın ciddi bir grev yapılamamıştır. Önceki gun başlayar. Netaş grevinin bu bakımdan özel ve tarihsei bir onemi olduğu söylenebilir. Bir Kanada firmasının PTT ile ortakhğı olan Netaş'ıaki grev, bunca engeie karşın nasıl yürur•k * * (Arkası Sa. 13, Sü. l'de) SÖKMENOĞLV: TERÖRÜN ARDINDA SURİYE VAR 67. sayfalarda OLAYLARIN ARDENDAKI Yüksek Politika GERÇEK UĞUR MÜMCU GOZLEM Netaş Grevinin Anlamı 12 Eylul'den bu yana, Turkiye'nin gündeminden grev kalkmıştı. Askeri yöneümin öncesı İşbitiricL. Piyasadaki iflaslar, karayollarındaki zincirleme kazalara benzerler. Bir şirket battı mı, bu iflas bankaları da etkiler. İflas bir kez başlamayagörsün, bankalar şirketleri, şirketler de bankaları batınr. Biz bu "Friedman modeli"n@ çok hazırlıksız girdik. 1933 yılından kalan "Ödünç Para Verme Kanunu" ile bu işlere dalınırsa sonuç bu olur. Niye şaşırıyorsunuz ki? Batık şirket şampiyonlarımızdan Erdoğan Demirören bakın ne diyor: (Arkası Sa. 13, Sü. l'de)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle