25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
LER CUMHURÎYET/9 Bizdeki rejime demokrasi denmez Petroltş genel kurul açıklaması: ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN Beyniniz Acıyor mu. Sinemalar Kapanır1(en.•mm ANKARAHücreleri birbirini yavaş yavaş yiyor ve kucağınızda can venyorgıbi... Amansız bir hastalığa yakaJanmasına rağmen yaşamaya inatladireniyorgibi... Şöyie geriye dönüpbaktığınızda gençlik arayışlarının, heyecanlarının doruklannı birlikte, araya kimse girmeden paytaştığınız için hüzünlendiğinizgıbı... Sinemalar... Sinemalar... Getirilen "akonomlkmodel" le birlikte, inanmadığınız halde, elinizden hiçbirşey gelmediği için kendilerini ekonomiye kurban edergibi... Sinemalar... Sinemalar... Hepimizin çocukluktan ilk gençliğe, okul sıralanndan sonraki yillara erişırken yaşamımızda ceşitJiyönleriyieyer eden sinemalar, kim nederse desin,okültürev1erı, otoplantı merkezlerişimdi artık yavaş yavaş "terkl hayat" ediyor. Sinemalar artık yavaş yavaş kapanmaya başlıyor. Sinemaiann kapanmasına gösterilen ilk gerekçe çok klasik: "Efendlm, ekonomlk koaullar" Vadayinedillerepetesenkolmuşbirbaşka söz:"Efeodim, tetovfzyonunrefcabotikarşaında gerilemeteri".. Hiç de çağdaş gerekçeler, inandıncı nedenler değil. Tersine, basrt, uydurulmuş gerekçelerin "hemen her alana uyarianması" gibi, sinemaiann kapanmasına da aynı gevezelikle karşılık vermekien ute gitmeyen kolay darngalar. Sinemalar artık Sinemalara daryavaçyavas beyi siyasal ikiidarkapanmaya larınvurduğukesin. başlıyor... ANAP Bunda hiçbir tartışhükümetlnln ma yok. "Kurför " 'kültürelyenlbir adına ne varsa, son armağanı' yıllardanasılyokediolarak! Amaç, liyorsa, "ekonomlk modelln başansı televlzyon uğruna" defter, ka aracılığıyiatok lem, krtap, duşünboyutlu mek, eylem Insanlan bardak yapmak, yeniden glbiyanyana düşünmek, okudlzmek. mak, seyretmek nasıl "Iflks" hale geiirikjiyse, sinemalara bakış açısı da hiç de farklı değil bu siyasal iktidann. önce bir yasa getirdiler. Adına "yeniden d«ö*rtome"dediler. "Y%nWend*ğ«f1eme" sonucunda, devlet kuruluşlarına ait bulunan sinemasalonlanna, odeviet kuruluşlan astronomik kiralar biçti. 200 bin liraolan bir sinemasalonunun aylık kırasını bir devlet kuruluşu, örneğin Emekli Sandığı tam 3 milyon liraya çıkarttı. Salonu işletenler Emekli Sandığı 'nı dava etti. Nafile. Çünku yasa çok açık: "istonilen Mrayı vennez»en, çıkar gkforsfn satondan"... SaJonu geri alan devlet kuruluşu, sankjaynıyeri yine sinema salonu olarak mı işletecek? Yooo, örneğin' 'fuar yarl" olarak kullanacak. Yanı, sinemasalonunu kapatacak. Sinemalar için sonun başlangıcı işte bu yasayla basladı. ANAP hükümetinin "kültürelyenl Mrarmağanı" olarak!.. Vaşamak amaayia biletfiyattannıarttınnca, işte o zaman "gerçtk ekonomlk model sinemalar İçin işlemeye" basladı. Ne pahasına olursa olsun sinemayı kapatmak istemeyen ışletmecıler bilet fiyatlannazamyapınca, ıkıkişı için sinemaya gidıp tek bir film izlemek "lüks" halıne gekJi. Evden kalkıp sinemaya grtmek ve sonra yeniden dönmek iki kişi için 15002000 liraya mal olur duruma geldi. Evde televizyonun, üstelik iki kanalın karşısına geçip, ayakiannı uzatıp kahveyi yudumlayarak film izlemek varken, sinemaya gitmek ve bu maIryete katlanmak neden?.. Buna bir de videolan ekJerseniz, sinemaya grtmek neden?.. Ancak, BatıdagelismelerhiçdeTürkiye'dekine uygun değil. Batıda televizyonun yukselişi 1950'lere rastlıyor. TV'nin ilk çıkışında bile bundan etkilenmeyen sinema endOstrisi, bugün her Batı ülkesinde sekize dokuza yukselmiş TV kanal sayısryla rekabet edebiTryor. Pekala, sinemaya gitmek, yine "küttürün bir parçası" olarak alabildiğine hızla sürüyor. Hatta Paris, Londra ve New York'ta, dünya sinemalannın can damarlannda, bırakın sinemaiann kapanmasını.yeniyeni sinemalar açılıyor. "Sinema evlerlnekurtur srtelertne" gazetelerde verilen ilanlarla isim aranıyor. Dolayisıyte, "TV'nln rekabetl11 Batıda aynı ekonomik modelin uygulandığı aynı Batada hiçde geçerli değil. TV'de kanal saytsı arttıkçatoplumda da yeni sinemalara talep artıyor "BWm taievlzyon artık duzrtdl ve lyl filmler go«tenyor, onun İçin sinemaiara Ihtiyaç kaJrmyor" çok kaba ve aldatıcı bir propaganda olarak, bu siyasal iktidann hanesine yazıtıyor. Asıl olay başka, Asıl olay çok başka. Asıl olay, "Toplumda tek boyutlu htsan yaratmak". Asıl olay, "totovizyon aracılığ>ytatek boyutlu h»anlan bardak giM yan yanadtzmek". Insanlan televizyona "mahkum ederek" onlann salonlarda bir araya gelmelerini önlemek. SonyıllardaTurkiye'dedüşünceterin kjsırtasmaya başlamasıyla birlikte ne yaşandı?.. Sinemalar"lnsanlannblr«rayag«kagiv«dufunce ürettlöl.DİrbMerlnl eğtttigl alantara" dönüstö. İnsanlann birbirryie düşünce alışverişi yaptığı, açıkoturumlar duzenlediği, tartıstığı yeriere dönüştü; gösterılerın düzenlendtği, konserterin verildiği, sosyal ılişkilerin yoğjunlaştığı alanlara dönüştu. Oysa bunlar istenmedi. İstenmiyor. Herokjunun siyasal iktidarca kotanhp toplumun önüne konulması sıyasi proje. Bakın, sinemalar tektekkapanırken, spor salonlanyadageniştopluluklarınbirarayagelebilecekleri alanlar için hiç yatınm var mı?.. Hayır, yok. Olamazda. Neden olsun?.. Çünkü oralarda insanlar bir araya gelir ve bir alışveriş başlar. Atdından da "tek boyutlu Insan" tipi tehlikey* düşer. Sinemalar kapanırken, videolara da sansür geliyor. Kültür Bakanlığı'ndan "üç MfHtk bir alt komisyon kararverecek" bundan boyle senln benim hangi filmi izleyeceğimizel.. Sansüru videolara ındiren bir siyasal iktidar, geniş sinema salonlannı neden kapatmasın?.. Gerçi orada gosterilen filmleri de sansürden geçiriyor, ama orada "Insanlar bir araya geliyor", televlzyon yoluyiayaratılmak istenen "tek boyutlu lnsan"a başkaldınyor. Ne TV'nin rekabeti, ne ekonomik model, nesu, nebu... Sinemalar kapanıvor, sinemalar... Küttür, hücreler bıçimınde tek tek ölüme terk ediliyor.. Bugün sinemalar... Bugün kitaplar.. Yonn tiyatrolar... Yarın kitapçılar... ' Sinemalar kapanryor... ölüyor sinemalar... Bu* nun acısını beyninizde duymuyorsanız, artık si: zede "geçmif olsun" Çünkü, artık sizde "tek boyutlu insan"a dönüşmüşsünüz... Haberiniz yok, haberiniz... Petrollş Sendikası genel kurulunda, delegelerin oybirliği ile benimsenen açıklamada, DtSK davasımn sonuçlandınlması ve faaliyetinin serbest bırakılması, işkencecilerden hesap sorulması, genel af çıkartılması, 1 Mayıs'm işçi bayramı olarak ülkemizde de kutlanması istendi. Cevdet Selvi yeniden Genel Başkanlığa seçildi. masında "Ozgurlukçu ve çoğulcu demokrasinin surekli ve kalıcı biçimde kurulması amacına" yonelik ıstemler şoyle sıralandı: "Anayasa değiştirilmeli, temel hak ve ozguriuklere, sendika grev ve toplu pazarlık haklanna, basın ozguıîugune, bilim ozerkliğine, duşunce ve duşunceyi yayma ozgürlügune getirilen tüm kısıtlama ve yasaklar kaldınlmalıdır. DİSK davası sonuçlandınlmalı, haklannda mahkumiyet karan bulunmayan tum demokratik orgutler gibi faaliyeti serbest bırakılmalıdır. En buyuk insanlık suçu olan işkence olaylan kesinlikle onlenmeli, sorumlular cezalandınlmalıdır. Tum toplumsa) yaralar sanlmalı, fikirleri ve siyasal goruşleri nedeniyle mahkum edilenleri oncelikle kapsayan bir genel af çıkanlmalıdır. 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın tum dunyada olduğu gibi ülkemizde de kutlanabilmesi sağlanmalı, bu banş, özgüriük ve kardeşlik bayramından ürkme bağnazlığından kurtulunmalıdır. tnsan Haklan E\rensd Bildirgesi, Avnıpa lnvan Haklan Sözleşmesi ve ILO ilkelerine kesinlikle uyulmalıdır." Açıklamada işçi yaşamını doğrudan ve güncel olarak etkileyen uygulamalara son venlmesı de istenerek bu yolda yapılacak yasal değışiklıkler özetle şöyle sıralandı: "Sozleşmeli personel uygulamasına son verilmelidir. Emeklilik y^şı yeniden eski ve gerçekçi duzeyine indirilmelidir. Kıdem (azminatının fona baglanarak yok edilmesi uğraşlanna son verilmelidir. İşverene sınırsız işten çıkarma hakkı veren İş Yasasının 14., 17. ve 24. maddeleri mutlaka degiştirilmelidir. İşe almalarda guvenlik sonışturmalarına son verilmelidir. Emek yogun yatınmlara öncelik verilmeli, işsizlik sigortası çıkanlmalıdır. Asgari ucret işçi ailesi de goz onune alınarak gerçekçi duzeyde yeniden saptanmalı ve tumiı vergi dışı bırakılmalıdır." Genel kunılda daha sonra seçim yapıldı. Oylama sonunda genel kurula katıian 249 delegeden 193'ünün oyunu alan Cevdet Selvi yeniden Genel Başkanlığa seçildi. Genel Mali Sekreterlige lekin Akın, Genel Teşkilatlanma Sekreterliğine Mehmet Çeük, Genel Yönetim Sekreterliğine ise Httseyin Do|du getirildiler. lşSendika Servisi Petrollş Sendikası genel kurul açıklamasında, "Ülkemiz işçi sınıfının son ceyrek yiızyıun en bunalımlı gunlerini yasamakta" olduğu belırtilerek, "Yeni anayasa ve vasalar devleti sosyal niteliginden uzaklaştırmış, sermaye>e karşı emegi değil, emeğe karşı serraayeyi korumayı esas almış, temel hak ve özgurlukleri korumak yerine onları sınıriayıp yasaklamayı amaç edinmiştir" denıldi. "Boyle rejimlere bir isim konulabilir ama demokrasi denilemez" göruşüne yer v'erilen açıklamada; anayasanın de|iştirilmesi, DİSK davasının sonuçlandırılması, faaliyetınin serbest bırakılması, işkencenin önlenmesi ve sonımlulann cezalandırılması, genel af çıkanlması, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın ülkemizde de kutlanmasının sağlanması istendi. Açıklamada Turklş'te sınıf ve kitle sendikaabğı doğrultusunda kesın değişim sağlanması gerektığı de belirtildı. Petrollş genel kurulunda delegelerin oy birlığı Ue benımsenerek yayımlanan "Demokrasi ve Ozguriuk AçıklamasT'nda sendika özguriuğunun yasak ve sınırlarla ortadan kaldırıldığı, hak grevinin geri alındığı, genel grev ve diğer demokratik grev turlerinin uygulama yollarının tıkandığı, menfaat grevinin yapılamaz duruma sokulduğu vurgulandı. Açıklama, "Grev desteğinden yoksun toplu pazarlıklar serbest olmaktan çıkanlıp işverene teslim koşullannın saptandığı arenalara donuştunılmostur. Emeğe saldırının amacı olan lokavi, anayasa guvencesine alınmıştır" şeklınde surdurülerek şu göruşlere yer verildi: jtayan tunel kazı çaüşmalarau hızlandırdu Bu araçlaria günde 15 metrt tüntl kazUabiliyor. "Boylesine yasak ve sınırlarla donatıîmış bir tek ozgurlukçu çoğulcu demokrasi oroegi yery uzünde yoktur. BoylerejimJerebir isim konulabilir, ama demokrasi denilemez. İşçi sınıfımızı ve halkımızı tum kurum \e kuralları ile işlerlik kazanacak bir demokrasiye layık gormeyenler, ancak demokrasiye inanmayan halk duşmanlan ya da emegi ezmeyi somurmeyi araaç edinmiş sermaye >unlılan olabilir. Tekelci sermayenin 12 Eylul oncesinde ısrarla uzerinde durduğu tum istemleri yeni anayasa ve yasalara girmiş, sermayenin sınıf egemeoligi pekiştirilmiştir." Petrollş Genel Kurulu açıkla zasyon projesi çalışmaları sürüyor östebek' operasyonu lemia çalışnuüan engettedi. köstebekkrin çabşmsya başadan sonra günde 15 metreye ferlemder saglandı" şeklinde u. en bilgiye göre, 4 milyar liraolacak projede, Eyüp Tüne90, Haliç Tünelı'nin 600, Faıeli'nin ise 504 metrelik böumamlandı. Bu tünellerin • olan 3 bağlantıstndan ikisinamlandığını, ötekinin yapıısc sürduğünü belirten proje u Erol Adıgözei, "Proje tandıktan sonra bn iiç baglanden günde alınacsk 750 bin ü IdrU su, Haüç'e temiz su ecek. Bu bağJantılar, sisaglıkh çalışmasım sağlayacak ç'ia temiztaunesine katkıda M »k dedi. İSKİ Müşaviri Erinç de, Sarayburnu açıklannırj edilecek kanalizasyonun ra Deniri'ni kirleteceği yolundaki savlan şöyle yanıtladı: "Yenikapr'da dn antması yapılan kanalizasyon sul*rı Sarayburnu açıUınnda denizin 63.5 metre altında deşuj edilecek. BD yer denizde okstyenin en bol oldngn yerdir. Bu nedenle tüm organik maddder kısa sörede çüıüyecektir. Aynca baftlanülarla aluup yine boraya akıtılacak HaUç'in pis snlan, geıiye bol oksijenli su olarak dönecektir. tstanbul Bogaa'nuı dip akıntısı Karadeniz'e dogru saniyede 20 bin metreküptür. Bunnn 11 bin metreküplnk bölümü Baltalimaaı'ndaa geriye dönmekte, kaian 9 bin metreknp ise Karadeniz'e r Bu nedenlerie zaten ön antması yajMbnış kanaUzasyon suyunun Mannara'yı Idrtdetecegi yolundaki iddialar yanhşür." Tünellerin yapımıyla birlikte Yenikapı önantma ve pompa istasyonlan inşaatı da sürüyor. Tamamı 12 milyar liraya mal olacak bu tesis de 1987 yüı ortalannda hizmete girecek. Bu tesislerden Bakırköy, Zeytinburnu, Fatih, Eminönü, Eyüp ve Gaziosmanpaşa ilçeleri yararlanacak ve günde 1 milyar 6 milyon metreküp aük su antmaya tabi tutulacak. Yenikapı tesisleri, ızgara, giriş pompa' istasyonu, önantma ve koku kontrol tesisi, çıkış pompa istasyonu ve kıyı taiıkımat ve dolgu yapımından meydana gelecek. verilen bilgiye göre, ızgara binasına atıksu içindeki 100 mmtfen büyük boyutta olan katı atıklann mekanik şekilde uzaklaşünlmasını sa§layan 2 adet ızgara ve donammı monte edilecek. Giriş pompa istasyonu deniz seviyesinden 14 metre daha derinde inşa edilecek. Buraya konulacak 5 adet buytlk kapasiteli pompa ile saatte 36 bin metreküp anülmış kanal suyu denize verilecek. önantma tesisi ile atıksu içinde bulunan kum ve yüzücü maddeler konteynerlere alınarak kamyonlarla tesislerden uzaklaştınlacak. Tesiste yer alan temızleme cihazı sayesinde aoksuyun sebep olduğu koku çevreyi etkilemeyecek. Çıkış pompa istasyonu deniz seviyesinden 5 metre daha derinde inşa edilmek suretiyle 4 adet pompa ile saatte 43.200 metreküp atıksu denize deşarj edilecek. Yenikapı önantma ve pompa istasyonlan tesisi için Marmara Denizi kıyısında, 350 metre uzunluğunda kıyı tahkimat duvan ile 60 bin metreküp dolgu yapüacak. Ana kolektörlerin antma tesisinc bağlantısı, çaplan 1200 ile 2800 milimetre arasında değişen toplam 690 metre kolektör, 280 metre kutu kesitli betonarme kanal ve basınçh boru hattı ile sağlanacak. rcak Eyüp, Fatih > günü başlayan ımlanması rtliği nedeniyle 'tdışından ın üstünde olan ak, kazı hızlandınldı. tsraü daveuyesi AKKARA TASI ortahğı kanştırdı Girişken özel sektör böyle olur... ANKARA, (Cumhurivet Burosu) Israıl'den, çeşıtlı panılere mensup bazı mılletvekıUenne yapılan özel davet ortalığı kanştırdb Başbakan Turgut Ozal'ın ANAP'lı raıUetvekıllerının bu ulkeye gıtmemesı yönundeki tavnndan sonra ANAP'lılann lsraU'e gıtmekten vazgeçtıklen bıldınlırken, SHP'lı uç mılletvekılının gıdıp gıtmeyeceğı bugun bellı olacak TBMM Başkanı Necmettin Karaduman'ın da Israıl'e gıdılmesınden yana olmadığı bıldırılıyor. HDP Grup Başkan Vekılı Osman Bahadır, "Olayı buyııtmeye ne gerek var. Arkadaşlanmız gidecekler" dedi HDP'lı Muzaffer tlhan'm partı sınden ıstıfa ettığı geçen cuma gunu, Israıl'e gıdeceğını gazetecılere açıklaması ile su yuzune çıkanlan "Israil d»veti" başkentle tepkıyle karşılandı Başbakan Turgut Özal, ANAP'lı mılletvekıllennın Israıl'e gıtmemesını ıstedı ve Grup Başkan Vekilı Pertev Aşçıoğlu'na talımat verdı. SHP Genel Başkanı Erdal İnonu'nun ise, "Diger partilere mensup miUetvekillerinin gitmesi durumunda SHP'lilerin de gilmesinde bir sakınca olmadıgj" yönunde üç mılletvekılıne göruş belırttiğı oğreruldı SHP Mechs Grup Başkan Veklılı Cahit Tdlum, "Neden SHP'den uç mılletvekili istendi te kim istedi sorulannın yanıtsız kaldığım" belırterek, "Djger partilerden davetli olan millelvekilleri gitmedikleri takdirde uç arkadaşımız da gitmeyeceklerini soylediler" bıçımmde konuştu SHP Meclıs Grup Başkan Vekılı Seyfi Okta> da, SHP'den davet edı len Arsan Savaş Arpaaoğlu. V ılmaz Onen ve Sabri lrmak'ın, "Diğer partilerden milletvekillen gidiyoriar, onlar gitmezlerse bız de giınıeyiz" dediklerinı söyledi. / Geçen perşembe günu Tutum ve Oktay'la goruşen uç SHP'lı mılletvekılıne "İsrail'e gitmelerinin pek uyguo duşmevecegi, Ankara'da >ogun çalışmalar varken. şu aşamada bu davele icabetin olumlu kar$ılanma.>acagı" anlatıldı Hatta uç SHP"lı mılletvekılının kendı aralarında "davet resmiydi ozeldi" biçımınde ıhtılafa duştuklerı de öğrenıldı SHP'lı uç milletvekılı Genel Başkan Erdal Inönu ile göruştuler. Inönu'nun "Madem bojle bir davet aunmış, tum partilere mensup milletvekilerinin gitmesi durumunda SHP'lilerın de gitmesinde bir sakınca olmadığı" goruşunu dıle getırdığı bıIdınLyor Cahıt Tutum, uç SHP'lının Israıl'e gıdıp gıtmeyeceklennın bu sabah kesınlık kazanacağını da sozlenne ekledı HDP Mechs Grup Başkan Vekılı Osman Bahadır, "Arkadaşlanmız lsraıl'e gideceklerdir. Bu konuyu bu kadar buyulmeje gerek yok" dedi Bahadır bu konudakı sorumuzu yanıtlarken şunlan soyiedı "Arkadaşlanmızın bilelleri hazır, gidecekler. Gıdilmeyeceği yonunde temayuller vardı ama o değişd". Bir davet olmuşlur. O davete icabet edecekler. Biz kendilerine kesinlikle gıdin de demedik, gjtmeyin de demedik. HDP grubundan hiç yurtdışına giden kimse de olmamışlı. O kadar buyutnteye luzum \ar mı? Nedış poKlikamız] etkiler, ne bir şe; yapar bu seyahal" Memleketımizin genel politikası gereği hür teşebbüse, özel sektöre daha büyük kalkınma htzlanna enşebilmemız amacı ile büyük destek veriliyor. Övte ki, bu milli eğıtım alanında dahi kendini hissettiriyor. Bakanlık her ay onlarca özel okula ögretime başlama iznı veriyor. Şimdilik kârlı, aynı zamanda girişime açık bir kalkınma modeli olan özel okul acma, bazılanna göre "hlsteri" halınde sürüyor Ankara'da sahiplerinden satın alınabijen ya da kiralanabilen her apartman dairesinin iki üç gün içinde özel ılkokul, ortaokul, lise olduğunu biraz şaşkınlıkJa biraz da özel sektörün girişim gücüne ve hızına inanamayarak bakryorsunuz. Bu toz dumanda bazı yanlışlıkJar da yapılmıyor değil, ama "makro çıkartar dururken birtakım ufak tefek oteylar uzertnde durmak kalkınma ve seforberiik ruhumuzu olumsuz yönde etkHeyeblllr" diyenleri bir kenara bırakarak biz anlatmadan sonrasında Ankara'daki evine döner, o da ne? MilJetvekilIeri çağnya uyacak mı, uymayacak mı? ıda sorulan yanıtladı: nzun izüyok Türkiye, Yunanistan'ıa aleyhinde ıimacı siyaseti oyguluyor mu?" soına, "Bana bu sonıyu yöndttigin teşekkiır ederim. Çünkü Yonuüıbilmeüdir ki, bu sornnun yanıtı ır" diyen Teodorakis, Ege'deki sclann bütünüyie NATO'dan kaynakiığını, eğer Yunanistan NATO'dan ırsa sorun kalmayacağuu söyledi ve r düsiinnn, Yunan ve Turk generalNATO'da kahve içip sohbet eder, faalkJanmuın dostlofn niçin düsılığa dönüşsün" şeklinde konuştu. eodorakis'in Türk Yunan dostluğugeliştirmek amacıyla yüklenmiş olu bu öncülük, zaman zaman iktidar lısı gazeteler tarafından eleştiriliyor. kendisinin dünya çapında üne sav. ^ıası bu yöndeki eleştirilerin şimc sınırh kalrnasına neden oluyor. Te. rakis'in gerek Ta Nea gazetesine ge« Ena dergisine verdiği demeçlerden ra Yunan kamuoyunda, Türklan ilişkileri konulannda yeni bir .pektifîn oluştuğu belirtiliyor. Siya)zlemciler, hükümetin siyasetine her adar ters düşüyorsa da Teodorakis'azete ve dergilerden sonra Yunan sıne davet edilmesını ve bu konudaöruşlerini doğrudan izleyiciye iletini "siyasi bir oiay" olarak niteleır süre önce istanbul'u ziyaret eden lorakis, Atina'ya dönüşünde Türkan ilişkileri konulanndaki düşüncei Yunan basınma genis kapsamlı bir de aktarmıştı. ANAP'ın yenîklerî Ozal'a hesap verîyor ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Başbakan Turgut Ozal, dun ANAP'ın ara seçım kaybeden illerının yonetıcilerini dınledı. Ara seçımde ANAP'ın oy kaybının nedenlerını araştıran Özal, ANAP yonetıcilerınden partinin daha da guçlenmesi icın öneri ve duşuncelerını aldı, "1988 genel seçimlerine hazır olun talimatını" verdi. Ankara'ya çağnlan il başkanları dun önce genel başkan yardımalarından KeçecUer ile g o ruştuler, daha sonra başbakanlık binasına giden ANAP'lılar Özal'a illerinin sorunlannı ve ara seçime ilişkin gonışlerini ayrı ayrı anlattılar. Şeçim kaybeden ıl yoneticilerinin hazır bulunduğu toplantıya "Ben artık ANAP'lı değilim" diyen Manisa Beledıye Başkanı Ertuğrul Dayıoğlu da katıldı. Dayıoğlu, sıkıntılarına karşın ANAP için çalışmalarını surdureceğini söyledi, edinilen bilgiye gore ılçe başkanları göruşmede uç temel konu uzerinde durdular Manisalılar mahallı aday gosterilmesı durumunda seçımde başarı sağlayacaklarını, bolgesel yatınmlara onem verilmesi gerektiğını belırttıler edemedik YUda Yapıcı bir İstanbul gezisi Sargm'm terbiyesi ANAP Tokat mılletvekili Talat Sargın, Özal hükümetinde değişiklik yapıldığı günden bir öncekı gece Çankaya'dakı Başbakanlık Konutu'na çıktı Talat Sargın, 12 Eylül dönemınde Çalışma Bakanlığı musteşar yardımcılığı görevını üstlenmiştı Sargın, ANAP'tan millervekıli olarak Meclıse gırdikten sonra, bakanlık bekleyen parlamenterler arasında yer aldı. 6 Kasım 1983 seçımlerınden sonra Özal kabınesınde Çalışma Bakanı olarak görev alması beklenen Sargm'm yenne Mustafa Kalemli'nın bu makama atanması Sargın'ı küstürmuştu. Bunu yakın arkadaşlarına da anlatan Sargın, hukümet değişıklığının yapıldığı günun bir öncekı gecesı Başbakanlık Konutu'na çıkması gazetecılerı, "yeni Çalışma BaKanı Talat Sargın m ı ' " dıye düşündürdu Bu haberı dogrulatmak ya da yalanlatmak doğal olarak Talat Sargın'ı aramayı gerektırıyordu. Cumhunyet muhabıri gece saat 23 30 sıralarında Talat Kapı kiliUidır. Oturduğu apartman dairesi özel okul olmuştur. Daha önce parti kurmak, sonra ANAP'a ıltihak etmek gıbı bir çok marifeti olan "çocuMann ünlü ablası" Fatoş Abla, tüm apartman kıracılan ve apartman sahıbiyte anlaşmış özel okulunu açrvermıştir. Ancak Yıldız hanım da inatçtdır ve ooda da serbest teşebbüs ruhu bir hayii mevcuttur. 7 bin 500 liraya Ankara'nın merkezi yerinde bulunan katından çıkmak istemez, kJdiaya göre "unlü abla"dan para ister. Alamaz ama apartmanına da gıremez, çunkü onun iş donüşü saatJerinde çoğunlukla apartmanın dış kapısı kilitli olmaktadır. Çılıngır geü'rerek, içeri girme denemeteri, her defasında kapıya yeni bir kjlit takılarak engellenir. Şimdi, konu MilH Eğftim Gençlık ve Spor Bakanlığrna Hetilmiş durumda Apartman sakınlerinin muvaffakatını almadan özel okul açmak Yıldız hanıma göre yönetmeliklere aykın. "Ünlü aWa"ya göre, apartman sahıbıyie anlaşmak kafi.. BakaJım Mıllı Egitim Bakanlığı hangi hür teşebbüsten yana tavır koyacak.. Sosyal Halkçı Parti ANAP'lı İsmail Üğdül, TBMM'dekı iktidar grubunuh her turlü olayda öncü kuvvetidır. Bir SHP'li ya da başka bir muhalefet partisi mılletvekili Başbakan, ya da bakanlara söz mü attı, kürsüdekı ANAP'lı konuşurken, bağırdı mı? İsmail Üğdul'ü hemen ayakta görürsünüz. Ya muhalefet sıralanna doğru bağırıyordur, ya da gerekıyorsa hamle yapıyordur.. İsmail Üğdul geçenlerde ANAP grubundan Başkanlık Divanı kâtip üyeliğıne aday oldu ve seçildi. Şımdi Uğdül aşağıda hamle yapamıyor, ama bu kez kürsuden lafa ' karışıyor. Nasıl m ı ' Geçen günlerde bir bırleşimde Üğdül bir tezkere okuyordu. Tezkerenın sonunu "Sosyal Halkçı Parti" dıye bıtınyordu. Bir okudu, iki okudu. Sonunda SHP'liler uyandılar ve ıtırazda bulundular. Bunun . üzerıne Uğdül "Ne yapayım, SHP yazıyor" dedi. İtırazlar surünce Üğdül okumasını duzelttı ve "Sosyaldemokrat Halkçı Parti" demeye başiadı Tatot Sarg» Bakanlık düşune konufla veda Sargın'ı evinden aradı: İyı aksamlar Sayın Sargın Ne var kardeşım, gecenın bu saatinde ınsan aranır mı? Biraz önce Konuttan.cıktınız Yeni Çalışma Bakanı olarak sızı aday gosteriyorlar. Telefon gorüşmesı sırasında televizyonda "Sılahlara Veda" fılmı oynuyordu. Herhalde Sargın fılmı seyrediyordu ki yanıt olarak, "Şımdı TV'de bir program ızlıyorum kardeşim, yarın görüşurüz" dedi ve telefonu muhabırın yüzune kapadı Anlaşılan Sargın, bakanlık duşüne konutta veda etmış olmalıydı kı terbıye kurallannı unutmustu ayı aşkın bir süredir Gazimagosa'da tedavi görrnekte oian yazar Rffat Ilgaz, dün sabah uçakla yurda döndü. Geçen eyiül aymda Kıbns 'a giden, ' 'Hababam Suufı' 'nm yaranasa ünlü yazjar, beraberinde gazetemiz yazan Oktay Akbal olduğu halde Gazjmagosa 'da bir trafik kazası geçirmişti. Ilgaz, kaza sonucunda sağ ayağından ve başından yaraUamus ve tedavt atiuta ahnnuştı. Uzun süren tedavisi sonucu tehUkeyi aüatan Rıfat Ilgaz, tstanbul'da Cerrahpafa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde de bir süre tedavi görecek. Dün tstanbul Atatürk HavaUmanı'nda kendisini karştlayan oğlu Aydın Ilgaz'a, "Kaderde tekerlekli sandalyeye binmek de varmıs" dedi. Rıfat Ilgaz döndü tnUiklmaksonuatbit
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle