26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 TEMMUZ 1985 HABERLER CUMHURÎYET/9\ Demirel: 24 Ocak Kararlan'nın defteri 1980 eylülünde kapandı tSTANBUL, (ANKA) Eski Başbakanlardan ve feshedilen Adalet Partisi: nin Genel Başkanı Süleyman Demirel, "Türkiye ekonomisinin güncel sorunlan ve çözüm yollan" konusundaki görüşleini açıkladı. "Enflasyon yalnızca Türk ekonomisinin en acil meselesi degil, Türkiye siyasetinin de en acii meselesidir" diyen Demirel, sanayideki durgunluk, aJtyapı eksikliği, yatıntnlardaki düşüs ve yoğun işsizliği de diğer önemli sorunlar arasında saydı. Demirel köylünün bugun zor durumda olduğunu kaydederek, "Bu bir çücnuzdır, bu çıkmazdan çıkmanın da yolo vardır" dedi. ANKA'uın "Siz olsaydımz ne yapardınu?" biçimindeki sorusunu, "Biz »ükiimet olsaydık bu sorunlar olmazdı" şeklinde yanıtlayan Demirel bugün uygulanmakta olan ekonomik politikanın 24 Ocak Kararlan ile ilgısi olmadiğuu da sözlerine ekledi. ANKA'mn yönelttiği sorulara Süleyman Demirel'in verdiği yanıtlar şöyle: Saym Demirel, Türkiye'de ekonominin bugünkü durumunu nasd görüvorsunuz, sizce ekonominin acil sorunlan nelerdir? DEMİREL Türkiye ekonomisinin en acil sorunu istikrar ve güvendir. Ekonomi ve siyaseti birbirinden ayırmak mümkün değildir. Yani bir memlekette siyasetin ekonomi üzerindeki tesirini yok farz etmek mümkün değildir. Bugünkü haliyle Türkiye ekonomisinin en önemli anzası enflasyondur. Aslında bir ülkede enflasyon kendiliğinden olmaz, kendiliğinden ortadan kalkmaz. Bir ülkede enflasyon yüksekse ve sürekli biçimde yukseliyorsa o ülkenin iyi idare edildiğini iddia etmek fevkalade güçtür. Enflasyon yalnızca Türk ekonomisinin en acil meselesi degil, Türkiye siyasetinin de en acil meselesidir. •• ANKARA'nın tasına bak DİYARBAKIR Havaalanı yaz sonuna değin bakıma alınınca Batman Askeri Havaalanı kullanılmaya başlandı THY Batman'daki Renault satış mağazasını kiralayarak geçici terminal yaptı. THY yazılı bir bez pankart Renault'un ışıklı tabelasının üzerine asılarak iğreti bir terminal oluşturuldu. Diyarbakırlılar, bu terminali "THY hamamı" olarak adlandırıyorlar Batman'a yolu düşenler de bu sözün doğruluğuna tanık oluyor. Hemen her zaman THY terminalinin önü hep kalabalık. Kalabalığı oluşturanların büyük çoğunluğu da polisler. Polis, terminale girenleri ilk olarak kapıda arıyor. Elle yapılan bu aramada, içeri girenierin "güvenlik açısından" ellenmedik yani bırakıtmryor. Neden aletle aranmadığı sorusuna yanıt hazır Batman'da THY hamamı Aletimiz var ama elle yapılan aramadaki randımanı vermez. İkinci aşama, çantaların didik didik edilmesi. Tüm camlar kapalı olduğu için içeri girenlerin yüzüne kokulu ve ağtr bir hamam sıcağı çarpıyor. Camların neden açılmadığı sorusuna yanıt yine aynı: Güvenlik açısından sakıncalı. Aramalardan geçenler, tüm camları kapalı "sauna" bölümüne, titiz bir aramadan sonra alınıyorlar. Saunadaki bekleme süresi bazen uzayıp işkence haline dönüşebiliyor. Yolcular otobüse alınırken bir kez daha aranıyorlar. Otobüsün ön ve arka kapılarına birer polis yerleştirilmesi ile de yetinilmeyerek, konvoy polis otoları korumasında havaalanına getiriliyor. Enflasyon en önemli artza: Türkiye ekonomisinin en önemli anzası enflasyondur. Bir ülkede enflasyon yüksekse o ülkenin iyi idare edildiğini iddia etmek fevkalade güçtür. Enflasyon, Türkiye siyasetinin de en acil meselesidir. Üretim düşufü ve işgizlik: Enflasyonu takip eden diğer önemli meseleler üretim, yatırım düşüşü ve yüksek işsizliktir. Devlet tüccar değildir: Devlet bir ekonomik müessese olmadan önce bir siyasi, bir sosyal müessesedir. Devlet tüccar değildir. Biz olgaydth bdyle olmazdt: Eğer biz hükümet olsaydık böyle sorunlar olmazdı. Biz 24 Ocak Kararlan manzumesini hazırlayıp icra eden bir hükümet olarak 1979 yılındaki bozulmayı 1980 eylülüne kadar çok geniş çapta ortadan kaldırmışızdır. önce aklına getir: Gelir dağılımını düzeltmek için önce aklına getireceksin. Düzeltmenin usulleri yollan vardır. Demokraside artza: Demokrasi bir haklar manzumesidir. Haklar kemaliyle isliyorsa demokrasi vardır. İşlemiyorsa demokraside arıza vardır. stire yalınayak kahrsımz. Saydıgınız ba sornnlan bugün siz hükümet olsaydımz nasd çözmeyi denerdiniz? DEMİREL Ben derim ki eğer biz hükümet olsaydık böyle sorunlar olmazdı. tkincisi, biz hükümet olduk, 1%5'te olduk. 1971'e kadar yüzde 5 enflasyon, yüzde 7 kalkınma hızı, altyapı, sanayileşme ve tanmda modernizasyon, hepsi Türkiye'nin kendi gücü içinde yürüye gelmiştir. 19751977'de yine hükümet olduk. Enflasyon 1974'te yüzde 29'du, 1975'te yüzde 10, 1976'da yüzde 14 oldu ve yine 1975, 1976, 1977 yıllannda vasati yüzde 7'ye yakın kalkınma hızı sağlanmıştır, binaenaleyh, kendimizi nazari bir hadise içine sokmak yerine geçmişteki tatbikatımız var, yine öyle yapardık, biz 19791980'de de hükümettik. 1979'un sonunda ayda yüzde 10'a yükselmiş enflasyonu biz 1980 ağustosunda yüzde 1.8'e indirmiştik. 1980 eylülünün başında Türkiye geniş çaplı sıkıntılardan çıkmıştı, biz 24 Ocak Kararlan manzumesini hazırlayıp icra eden bir hükümet olarak 1979 yılındaki bozulmayı 1980*in eyhüune kadar çok geniş çapta ortadan kaldırmışızdır. Nitekim onun neticesidir ki 1981'de enflasyon yüzde 25 civanna düşmüştür. Ancak olaganüstü dönemde ekonomiyi yöneten ve bugün hükümetin başında bulunan eski müsteşannız 1980'de benimsenen 24 Ocak ilkeleriyle hareket etüklerini söylü>or. O zaman sizin saydığınız çeşitli darbogazlar 24 Ocak yaklaşımının acı meyvesi olmuyor mu? Ocak Kararlan Eylül 1980'de görevini ifa etmiş ve defteri kapanmıştı, çünkü 24 Ocak Kararlan genellikle ve önemli kısmıyla Eylül 1980'de neticesini almıştı, ondan sonra bu süre içinde de bu kararlann tatbikatı olacaktı tabii, acıkçasını soyleyelim ki 1983 aralığından bu yana bugün iktidarda olan hükümetin icra ettiği kararlara 24 Ocak Kararlan demek yanlıştır. Son yıllarda gdir dagıhmındaki adaletsizlik daha da artmıs durumda, bu gidis nasıl fradeair, dar gelirliler lchine diizeJtilebilir? DEMtREL Gelir dağılımındaki bozulmamn en önemli nedeni enflasyondur. Enflasyonu durdurmadan gelir dağılımındaki bozulmayı durduramazsınız, işçiler, köylüler, memurlar, emeklilerdir enflasyondan şikâyeti olan. İşçiler, memurlar ve emekliler için çeşitli ücret düzenlemeleri yapmak suretiyle bu gelir dağılımındaki bozulma düzeltilebilir, yalnız bunlan yeniden enflasyonun ağzına verdiğiniz sürece düzelttim dediğiniz şeyin hiçbir hayrı kalmaz. Köylülere gelince, köylülerde en önemli hadise köylülerin ürettiği mahsül tarlada kalıyorsa, sudan ucuz hale geliyorsa onu gelir dağıhmında nazari dikkate almamışsmız demektir, onun için diyorum, devlet bir ekonomik müessese olmadan önce bir siyasi, bir sosyal müessesedir. Devlet tüccar değildir. Bugün Adana, Mersin, Antalya mıntıkalannda ve diğer sebze ve meyve üreten mıntıkalara gidin, köylünün hali perişandır. Bu bir çıkmazdır, bu çıkmazdan Türk köylüsünü çıkarmanın yolu vardır, deneme gelmişür, gelir dağılımını düzeltmek için önce aklına getireceksin, düzeltmenin usulleri, yollan vardır, dar gelirliler için birtakım politikalar uygulayabilirsiniz, ya işsize ne yapacaksınız? Gelir dağılımı dediğiniz zaman işsizliği ayn şekilde düşünmek lazım. ANAP'lılar Oya'yı kapatamadı İZMİR ANAP'lı Belediye Başkanı Burhan Özfatura'nın fuara sokmayacağını açıkladığı sanatçı Oya Aydogan'a yine ANAP'lı olan Malatya Belediye Başkanı kucak açtı, kendisıni Malatya Kayısı Festivaline çağırdı. Aydoğan, Malatya'da ilk iki gün uyarılara uyarak stadyumdaki konserlere kapalı giysilerle çıktı fazla begenilmedi hatta zaman zaman yuhalandı. Başbakan Özal'ın katıldığı özel gecede ise Aydoğan, Özal'ın salondan ayrılmasından sonra sahneye çıktı. Aydoğan bu kez haylı açık elbise giymiştı. Çılgınca ANAP alkışı aldı. Konserden sonra gazeteciler özfatura'nın yasağını anımsatınca Aydoğan kendini savundu: Fuara gideceğim. Giyim herkesin kendi zevkine bağlıdır. Pirimiz üstadımız Gönül Yazar bile bazen sahnede çıkarıyor goğsünü gösteriyor? Necefli maşrapa ÜRDÜN Sefareti 1. Başkâtibi Ziad J. Sati'nin ökjürüldüğü günün akşamı, Ankara Emniyet Sarayı'nın Basın Bürosu, gazetecilerle dolup taşıyordu. Saat 17.00de verileceği açıklanan katilin temsili resmının gecikmesi nedeniyle, gazeteciler Basın Bürosu'nun bulunduğu koridorda volta atarak, bir baştan diğer başa dolaşıyorlardı. su'nda görevli bir komiser, gazetecileri şu sözleri ile rahatlattı: "Boşuna koşturmayın çocuklar. TRT, gene acelecilik yaptı. Esas şamata, resim Özal'a göre temel BAŞBAKAN Turgut özal'ın attığı temellerin çetelesini tutmak giderek zorlaşıyor. Özal, Malatya ve Diyarbakır ; gezisinde beş temel attı ve "Özal Ormanı"nın açılışını yaptı. Özal'ın süratine rağmen tüm temel atma törenlerine yetişmesı de mümkün olmuyor. Malatya'daki dört temel atmadan sonra ANAP' Millevekih Talat Zengln şöyle konuştu. Bizde atılacak temel daha çok. Burada bir haftalık iş var. Bu sözler üzerine Özal, diğer temelleri atması için kendisi gibi Malatyalı olan Tarım Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Dogan'ı görevlendirdi: Hüsnü, sen biraz burada j kal da, şu temelleri at. özal'ın gezıierı temel atma tarihlerine göre düzenlenmiyor. Tam tersinej Özal'ın gezi tarihleri belırlendikten sonra atılacak temeller kararlaştırılıyor. Uretim düşüşü ve işsizlik Siyasetle enflasyonun ilişkisini biraz açar mısuuz? x DEMtREL Enflasyonun yüksek ol.uğu bir ülkede o ülkenin iyi idare edildiğini söylemek mümkün değildir. Çünkü enflasyon bir Ülkenin bütün çarklannı bozar. Bugün Türkiye'de enflasyonu takip eden diğer önemli meseleler üretim, yatınm düşüşü ve yüksek işsizliktir ve ben Türkiye'de sanayileşmeyi çok hayati sayan bir kişi olarak sanayileşmedeki durgunluğu Türkiye'nin çok önemli bir meselesi sayıyomm. Türkiye'nin kendi kendini besleyen bir ülke olmaktan çıkışını iyi bir durum saymıyorum. Binaenaleyh sanayinin durgunlaşmasını nasıl TUrkiye ekonomisinin önemli bir meselesi sayıyorsam, tanmın Türkiye'yi besler durumdan çıkmasını da önemli bir darboğaz sayıyorum. Bir diğer önemli mesele altyapı darboğazıdır. Türkiye'de altyapı, ihtiyaç lüzum hasıl olduğu vakit yapılmaya başlanırsa çok geç olur. Altyapı ayağı sıkan ayakkabı gibidir, yani ayakkabı sıkmaya başladığı zaman ayakkabı değiştirmeye giderseniz bir Haklar işlemiyorsa demokrasi anzalıdır tşsizlik sorununun çözümüne sizin yaklaşımınız nedir? DEMtREL Kalkınma yapacaksınız, kalkınmada devamlıhk yoksa işsizlik problemi yığılmalarla daha kötü hale gelir. İşsizliği azaltmaya girişme meselesi bir planprogramyatınm işidir. Bugünkü hükümet serbest piyasa ekonomisi uyguluyorum diyor. Her şey serbest diyor, ama emek piyasasında serbestlik yok, tersine çalışma yasalanna getirilen kısıtlamalarla sendikalar, grev hakkı işlevsiz halde, gelir dagılımının bozulmasında bunun önemli bir rolü yok mudur? DEMİREL Şimdi aslında demokrasi bir haklar manzumesidir. Haklann mevcut olması kâfi değıl. Haklar kemaliyle işliyorsa demokrasi vardır, işlemiyorsa demokraside bir anza vardır. Hadiseye böyle bakmak lazım, siz şayet bu haklann işletilmediğinden şikâyet ediyorsanız demokraside bir arıza vardır, bu sualinize cevabım bundan ibarettir. Bu sırada radyodan TRT Haber Merkezi'nın hazırladığı 19.00'daki haber bülteni yayımlanıyordu. Bültende, olay ve olayın yarattığı yankılar belirtildikten sonra "polis ressamları tarafından katilin temsili resminin çizildiği" duyurulTRT'nin 20.30 haberlerine yedu. tişmezse çıkacak. Herhalde Bir anda resmi kaçırdıkları katilin resmi yerine de, o meşkorkusuna kapılan gazeteci hur necefli maşrapa ya da ler, Basın Bürosu'na doğru çeşmibülbül resmıni koyarkoştururlarken, Basın Büro lar." Adana'lı ve ANAP'lı isen MALİYE ve Gümrük Bakanlığı Kanunlar Şube Müdürü Hikmet Coşan, terfi beklerken, hakkında soruşturma açıldığını öğrendi. "Bu da neyin nesi?" diye günlerce içi içini yedi. Uzun uğraşlardan sonnra soruşturma ıstemınin nedeni de anlatıldı. TBMM Başkanvekili Ledin Barlas'ın da içinde bulunduğu bir grup ANAP'lı milletvekılı ile belediye başkanları. Maliye ve Gümrük Bakanı'na bir dilekçe göndererek, Coşan'ın Başbakan Özal'a ağıza alınmayacak biçimde küfrettığıni öne sürmüşler ve görevli hakkında idari soruşturma açılmasını istemişlerdi. Bakanlıkça yürütülen soruşturma sonucu, Coşan'a kınama cezası verildi. Coşan Başbakana küfrettiği iddiasıyla adli yargı yoluna da gidilecekti ki. Özal kendisinden davacı olmadığını son anda btldirdi ve Coşan'ı mahkeme kapılarında sürünmekten kurtardı. Coşan mahkemeden kurtuldu ama, hakkında bu tür iddiaya neden gerek duyulduğunu bir türlü çözemedi ta ki, oda arkadaşı Hulusi Kütük terfi ettirilip Anayasa Mahkemesi Bütçe Dairesi Başkanlığı'na atanıncaya kadar... Hulusi Kütük, Maliye Bakanlığı'nın açtığı uzmanlık sınavında başarı sağlayamamıştı, bu nedenle terfi etmesi olası görülmüyordu. Ancak unutulan Kütük'ün Adanalı olması ve başta ANAP'lı başkanvekili Ledin Barlas olmak üzere, Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak ve hatırı sayılır ANAP'lılarla yakın dostluğu bulunmasıydı. O zaman anlaşıldı ki terfi için sadece sınavı kazanmak yetmiyor, ANAP'lı ve Adana'lı olmak gerekiyordu. Eylül 1980'de defteri kapanmıştı DEMtREL 24 Ocak Kararlan bir doktrin değildir, bir recete değildir. 1979'da yokluklar içinde bulunan fabrikaları calışmayan ekonomiye yeniden hayatiyet kazandıran kararlardır. Bu kararlar tatbik edildigi sürede neticesini almıştır. Binaenaleyh bugün uygulanmakta olan ekonomik politikanın 24 Ocak Kararlan olduğunu iddia etmek yanlıştır. O kararlar o gün neticesi alınmış kararlardır. Nitekim Eylül 1980'e gelindiğinde sigara dışında yokluğu çekilen bir mal kalmamıştı. Ben demek istemiyorum ki, 24 Cindoruk 'doğru görüş'ü açıkladı DYP'nin ekonomik programı: Genel hatlarıyla modelimiz, istikrar içinde hızlı kalkınmayı esas alan doğru görüşe dayanmaktadır. Bu politikalar rahmetli Menderes ve Sayın Demirel dönemlerinde fevkalade başanlı olmuş, ülke düşük enflasyon, yüksek kalkınma hızı ile gelişmiştir. Türkiye büyümüştür. İZMİR (Comhuriyet Ege Bürosu) "Vatan turu" diye adlandırdığı yurt gezisinin Ege bölümünü tamamlayan DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, dün düzenlediği basın toplantısında iktidarın ekonomik politikasını eleştirerek "dogru göriiş" adı alünda ekonomik görüşlerini açıkladı. Cindoruk, "Genel hatlanyla modelimiz istikrar içinde hızlı kalkınmayı esas alan dogru görüşe dayanmaktadır. Bu politikalar rahmetli Menderes ve Sayın Demirel dönemlerinde fevkalade başanlı olmuş, ülke düşük enflasyon, yüksek kalkınma hızı ile gelişmiştir. Türkiye büyümüştür" dedi. Hüsamettin Cindoruk üç gün süren gezisinin sonunda dün parti il binasında düzenlediği basın toplantısında iktidann 19 ay süresince aldığı sonuçlann "daha ziyade olumsuz" olarak nitelendirileceğini belirterek şu görüşlere yer verdi: "• tktidann yüzde 30.6 seviyesinde devraldıgı enflasyon dizginlenememiş, bedefler tuttundamamış ve hayat pahalüıgı yüzde S2'yi bulmuştur. Enflasyon için hedefler sürekli degistirildi. Yüzde 30ları aşan bir seviye tutturulmuş olsa dahi, bununla ovünmek abestir. • Son 35 yılın ülke sathında bıraktıgı eserler anlayışımızın ve kadrolann ahenk içinde çalışmasının ve hür demokratik rejimin mabsulıidur. tftiharla söyleyebilirim ki, bu eserierin gercekleşmesinde faal rol oynamış, fakat maalesef bugün kullanılmayan Türkiye'in en büyiık ve liyakatlı kadrosu partimizin bünyesindedir. • Uyguladıklan politika, devamlı zam metodu ile mal fıyatlarını, o malların alınmasından vazgeçilecek kıtlık fiyatları seviyesine yükseltmek ve bu yüksek seviyede durgunluk yaratmak, bu suretle vatandaşın zanıri ihtiyaçlannı kısmasını sağlamak, artan mallann bir kısmını da ihraç etmek şeklinde göriilen kısır bir politikadır. Hüsamettin Cindoruk daha sonra gazetecilerin kendisine yönelttiği IMF ile ilişkiler konusundaki sorular üzerine, "tktidarlann IMF'ye sözünü dinletebilmesi için millet iktidan olması lazımdır. Demirel hükümetleri bu kunımu çok iyi kullandılar. IMF bir ambargo, bir baskı unsuru. kapitilasyon havasında gösteriliyor. Bu dogru degil. Gelişmiş ülkelerin IMF sorunu yoktur" dedi. Cindoruk HP ile SODEP arasındaki birleşme konusundaki sorulara, "Solun olaylannı bilmiyoruz. Türkiye tekrar iki partili düzene oturacaktır. Sagdaki parti belli olmnştur. DYP'dir. Soidaki de bu müzakereter sonunda belli olacak. Biz demokratik bir ortamda demokratik sol partilerle secim yanşına girmekten zevk duyanz" karşılıgını verdi. Cindoruk kendisine yöneltilen sorulan yanıtlarken sımf sendikacılığına karşı olduğunu belirtti ve hükümetin bugün en büyük işçi örgütüyle ters düşmesini demokrasi açısından talihsizlik olarak nitelendirerek, TürkIş'in mücadelesinin yanında olduklanm söyledi. Cindoruk aynca son günlerde yer yer ortaya çıkan din eğitimi konusu üzerine de, "Ara rejimlerin ağırlığı içinde her seferinde bu tür olaylar çıkıyor. Vatandaş ibadetinde serbest bırakılmalı. Camiye, okula, kışlaya politika girmesin. Din, devlet dıştndadır. Yeni anayasada devlet din e£itimini üstlenmistir. Devlete bağlı diyanet işleri Kuran kurslan açtı. Vatandaş serbest olmalı. İmam hatip okulu niye açmasın vatandaş, camilerine nerden imam bulacak? 100 binin üzerinde cami var. Yüksek İslam Enstitüsü niye açmasın? Bu yasaklan kaldıran, milietin dini hakkında bilgi sahibi olmasını saflayan demokrasidir" dedi. Basın toplantısından sonra ANAP'tan aynlan 121 kişinin "yuvaya dönüş" törenleri yapıldı. Mikrop yalayanlar YENİMAHALLE .. ediyesi ekipleri ilçe sınırları içinde denetimlerinı sürdürüyorlar. Bu kez de dondurma imalathanelerine ani baskınlar yapan belediye ekipleri imalathanelerde temizliğin izine rastlamadıklırını ve Yenimahallelilerin dondurma ] değıl mikrop yaladıklarını saptadılar. Yenimahalle belediyesi ekipleri bu ani baskınları sonucunda 3 dondurma imalathanesine kapatma cezası ve ayrıca 90 bin liralık para cezası keserek belediye sınırları içinde hiçbir hataya göz yummayacaklarını gösterdiler. ANAP'ta kuyu kazanlar TOKAT'ta bir yerel gazetede Mehmet Camgözoğlu ımzasıyla yayımlanan, "Baltutan parmağını mı yalıyor" başlıklı haber, ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar tarafından fotokopi ile çoğaltılarak dağıtılıyor. Taşar'ın odasmı ziyaret eden partılilere dağıtılan haberde, ANAP Tokat Milletvekili ve ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Metin Gürdere eleştirıliyor. Haberın bir bölümü şöyle: "1700ortaklı Bedestenlıoğlu Yapı Kooperatifi'nin inşaat ihalesıni Tokat Milletvekili Metin Gürdere, Müteahhitler Sendikası Başkanı Coşkun Yapıcı, Belediye Başkan Vekili Şükrü Gencay ve yine ANAP Tokat kurucularından Adnan İkikat almıştır. ihale ilanı. daha yeni kurulan, bir aylık ve kanunen ilan alma hakkına sahip olmayan. daha birçok müteahhitlerce yayımlandığı bile haber alınmayan bir gazetede yayımlanmıştır. Acaba niçin ve neden daha resmi ilan almaya hak kazanamayan bu gazete seçilmıştir?" Kırat Bir Bileri'e D YP tzmir tl örgütünce Hüsamettin Cindoruk şerejîne düzenlenen gecede beyaz mermerden yapümış bir at heyketi satüdı. Heykeli alan Kırkpmar Ağası Halil Kıhçoğlu, heykeli önce ii örgütüne bağışladı. tl örgütü de heykeli "Muhteşem Bir Bilen'V armağan etti. Ulkü Söylemezoğlu: Partimiz şahlandı HAKAN KARA BALIKESİR/MANtSA MDP Genel Başkanı Ülkü Söylemezoğlu, partisinin "şahlanış"ı, kendisinin de "halkla tanışnuf'sı için kiralık otobüsle çıktığı ilk yurt gezisinde, Başbakan Turgut Özal'a meydan okumaya devam etti. Ege bölgesindeki gezisinin ikinci gününde özal'ı beceriksizlikle, partizanhkla, devlet teşkilatını allak bullak etmekle, işçinin alın terinin v arşılığını vermemeyi marifet iymakla, herkesi fakir yapmakla, birilerinin ekmeğine yağ sürmekle suçlayan Söylemezoğlu, tüm parti başkanlarını TV'de açık oturuma çağırarak, "Özal'a bu açık otnrumda hesap verdirteceğim. Kim bu ülkenin sonınlanıu daha iyi biüyormuş, kim yalan söylüyormuş görecegiz" dedi. Yolu üzerindeki köylere de uğrayan ve ilgi gördüğü Ormankadı köyünde, "Ne tmmna 40 milyona daire, ne oğlumuza Toyota araba. Ekmek istiyoruz ekmek" ve "26 milyon köylu kemer sıkı yor, sanayici Çin'de âlem yapıyor" pankartlanyla karşılanan Söylemezoğlu'na köyün muhtan Ahmet Degirmenci, "Özal, domates yüz liranın altında diyor, gelsin burada bedava verelün" dedi. Köylülerin yakınmalanm dinledikten sonra bir konuşma yapan MDP Genel Başkanı, "Bir memlekette yokluk bu noktaya gelirse tehlike var demektir" diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir tarafta vitrinlerde lüks mallar, bir kesim israf içinde, diger tarafta da buyük vatandaş kitlesi vitrinkri se>rediyor. Biz hür teşebbusten, ozel sektörden yanayız. Bize bile bunu söyletiyorlarsa, birilerinin ekmeğine yaf sürülüyor demektir. Çok karanlık bir tablo ile karşı karşıyayız. tktidara geldiğimizde ilk iş olarak her şeyi eski haline getirecegiz." Söylemezoğlu, MDP'nin giderek dağılmaya yüz tuttuğu şeklindeki görüşlere kesinlikle karşı çıkarak, "MDP şaha kalkmıştır. Devleti Özal hükümetinden kurtarıncaya kadar yolumuza devam edecegiz" dedi. Dış ticarette hızlı işlem kârlı sonuç Esbank. sorurılarınıza zamanında cözüm getiren uzmanlaşmış personelı ve bilgisayar sistemiyle dış ticarette süper i§lem hızına ulaşmıştır Esbank. ithalat ve ihracat işlemlerinizi bir gunde tamamlar. Düııvanm dört bir yaııındaki saygın baııkalarla kıırdııîju hizmet aijıyla ıızaklık kavrammı ortadan kaldırır. (îirisimcik'ie ve Türk 1 ekoııomisiııe lıı/metı ilkı odiiKMi ESBANK. itiıal.ıt vo ilıracat i^lenı v. dosltuı. ESBANK "tedbirU ve kararlı"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle