25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHVRİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER infaz tarihi: 1954 Ingiltere: ölüm cezası kaldınlmıştır. Savaş sırasında işlenen askeri suçlar bunun dışında kalmaktadır. fngiltere'nin 6 numaraiı protokolu, ölüm cezası konusunda parlamentosunun ve hükümetin konuyu yeniden gözden geçirmeleri halinde, bağlayıcı bir vecibeyi yüklenmemek düşüncesi ile imzalamayı geciktirdiği tahmin olunmaktadır. Avrupa Konseyinin bazı komitelerinde müşahit üye bulunan Finlandiya'da da, ölüm cezası 1971 yılında kaldınlmıştır. BöylevC savaş veya savaş tehlikesi hallerinde işlenen ağır suçlar dışında Türkiye hariç hiçbir Batı Avrupa ülkesinde ölüm cezası uzun süredir uygulanmamaktadır. Avrupa Konseyi üyelerinden ölüm cezasını en son kaldıran ülkeler: 1984'te Kıbrıs Rum Kesimi, 1981 eylülünde Fransa, 1978'de Ispanya'du". Avrupalılar arasında, tarihte ilk yasaklamaları ise 1867'de Portekiz, 187O'te Hollanda gerçekleştirmişlerdir. Avrupa Konseyi'nde Türkiye Daimi Temsilcisi olarak göreve başladığım 1975 güzünde, Bakanlar Komitesi toplantılannda Kıbrıslı Rum ve Yunan büyükelçileri, "7 yıldır Ulkelerinde idam cezasının uygulanmadığını" övünçle ilan etmekteydileT. Aradan on yıl gecti. Fransa, sosyalistlerin iktidara geldikleri 1981 yüına kadar ölüm cezasını korudu. En son infaz, Valery Giscard d'Estaing'in Cumhurbaşkanlığı sırasında 10 Eylül 1971'de yapıMı. Mahkum, bir Cezayirli idi. Fransa'da, 18. yüzyıla kadar, işkence ile çeşitli ölüm cezalan uygulandı. 1792'de giyotin (Guillotine), en acısız"ve çabuk ölümün aleti oldu. İki yüzyıl sayısız başlan kopardı. 1825 ile 1977 arasında Fransa'da 165 mahkum giyotine yollandı. ölüm cezasına karşı olanlar, Tann'nın verdiği hayatı devletin alamayacağını, ölüm cezalannın caydıncı etkisi olroadığını, kişinin cani olabilecegini, fakat devletin katil olamayacağını ve adli hata halinde geri dönüşün ve tashihin mümkün olmadığını savundular. Buna kaışı, şiddetin ve terörün acısını çeken halk tabakalarmda ölüm cezasının uygulanması yolunda belirli bir duygusaJ görüş ortaya çıktı. Fransa hükümeti ve parlamentosu 1981 güzünde ölüm cezasını yasaklamak çabalan içindeyken Fransada halkın Vo 62'si ölüm cezasının kalmasını istemekteydi. Bugün de aynı duygusal davranış îngiltere'de görülmektedir. Buna karşı hükümetlerin ve parlamentolann aydın üyeleri, konuyu hukuki, insani, felsefi açılardan ele almışlar ve halk tabakalannın duygulannı bir yana iterek, ölüm cezasım uygulamamayı yeğlemişlerdir. Bu tutumu, ulusal veya uluslararası terorizmin başlıca hedefleri olan Federal Almanya, ltalya, Ingiltere ve Fransa gibi ülkelerin sürdürmekte olmaluı ilginçtir. Fransa'da ölüm cezasınm kaldınlmasında başlıca rolü oynamış olan tanınmış avukat ve Mitterrand'ın ateşl' Adalet Bakanı Robert Badinter, 1982 mayıs aynda, A»rupa Basm Kulübü'nde kendisine sonılan bir soruyu şöyle cevaplandırmıştır: "Açıkça ifade etmdiyim ki, ölüm cezasının anJamı olmayan bir alan var ise, o da terorizmdir. Bildiğımiz gibi teröristler, ölümden korkmamaktadırlar. Onlar, öiümü önceden kabul etmişlerdir. Bu deneyimi Almanya ve Israil yaşadılar. Bir İsrail devlet adamı bana şu izahatı verdi: Teröriste ölüm cezası vermekle onu derhal bir kahraman yapıyorsunuz. idam edilen bir teröristin yerini yirmi genç alıyor. ölen teTÖrist, birden, hak etmediği bir şöhrete ulaşıyor, âdeta kutsallaşıyor. Oysa terorizm bir barbarlık olayıdu. Teröristi zaman içinde çürütmek gerekir. Baader'in ölümünde de aym şey olmadı mı? Gençler, bu iğrenç caninin kim olduğunu unuttular ve onu bir kahraman gibi görmeye başladılar:' Badinter'e göre: "Terorizm, ortak değerlerimiz için en feci tehlikedir. Barbarlığın kendisidir. Terörist harekette, özgürlüklere karşı korkunç bir karşı çıkış, bir kafa tutuş mevcuttur. Terorizme karşı mücadelede onun oyununa gelmememiz ve ona başarıya ulaşma şansını kendi elimizle hazırlamamamız lazamdıı^' Sosyalist Parti'nin liberal görüşlü Adalet Bakanı Badinter'in, haklı olup olmadığını zaman gösterecektir. ÖZEL KONUMUMUZA KARŞIN... Türkiye'de, hükümet saflannda ve parlamentoda, Batı Avrupa'nın, ölüm cezası hakkuıdaki bu görüşlerini paylaşanların sayısı çok azdır. Geçen yıl, bir milletvekilinin ölüm cezasının kaldınlması yolundaki girişimi, birkaç imzadan fazla destek bulamamıştı. Bir sondaj yapılsa, Türk kamuoyu, ölüm cezasının alıkonulması yolunda, belki de, Fransa'dakinden çok yüksek bir yüzde iie duygulannı açıklayacaktır. TBMM'deki 59 ölüm cezası tezkeresini, daha pek çokları izleyecektir. Yüzlerce samk, bu korkunç ceza isteği ile mahkemeler karşısındadır. Türkiye'nin koşulları, üzerindeki ve etrafındaki tehlike Avrupalılarınkinden şüphesiz çok farklıdır. Humeyni rejiminin sa>ısı raalum olmayan idam kararlannın infazuu, bizler, nasıl dehşet ve ibretle izlemiş isek, mukayese etmek doğru olmayacak ama Batı Avrupa'nın da bizdeki idam kararları ve savcılann idam istekleri karşısında, kanuni çerçeve, hukuki temeller, ölçüler ve oranlar çok değişik olmakla beraber, az çok benzer bir hayret ve endişeyi hissetmesinden incinmememiz gerekir. Bu hayati konu da, Türkiyei yi, Batı dünyasından ayıran ve uzaklaştıran nedenlerden bir başkasıdır. Olütıi Cezası; A vrupa ve Türkiye SEMİH GÜNVER Büyükelçi Batı Avrupa kuruluşlan, başta AETnin Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi'nin Parlamento Meclisi, Avrupa ve Dünya Sendikalan Konfederasyonlan, aldıklan kararlar, yayımladıkları bildiriler, gönderdikleri mesajlarla, Türkiye'de yetkili mahkemelerce verilmiş olan idam kararlannın infazının durdurulmasını istemeye devam etmektedirler. Istekler, ölüm cezasının kaldırılmasından ziyade infazJann durdurulması istikâmetindedir. Bu arada, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin önünde 59 mahkuma ait ölüm cezası tezkeresi bulunmaktadır. Bu dosyaJar hakkında kararlar, Meclisin 19Ş5 eylfil ayından itibaren yapacağı toplantılarda alınacaktır. Üçü kadın 59 kişi, Meclis'in iki buçuk ayhk yaz tatilini, korku ve zayıf bir ümitle yaşayacaklardır. Bunlardan 41'i silahlı eylemcı, 14'fl âdi cinayet suçlusudur. Ayrıca, Mısır Büyükelçiliğini basan 4 Fîlistinli gerilla da bu gruba dahildir. TDrk Ceza Kanunu, devletin uluslararası şahsiyetine karşı ctlriimler (125, 126, 129, 131, 133, 136, 137 ve 138. maddeler), devlet kuvvetleri aleyhine cürumler (146. madde: Anayasaya karşı, 147. .nadde: Bakanlar Kuruluna karşı, 149 ve 152 maddeler), ammenin selâmetine ait cürümler (403 ve 407. maddeler: Uyuşturucu maddeler yüzünden ölüm) ve şahıslara karşı cürümler (418. madde, 450 madde: Adam öldürme ve 499. madde) için ölüm cezasuu getinnektedir. Şunu belirtelim ki, Türkiye^ nin, ölüm cezasıru uygulamamak hususunda uluslararası herhangi bir "ahdî vecibe ve taahhüdü" de yoktur. Nitekim, 1954 yılından beri tarafı bulucduğumuz Avrupa İnsan Haklart Sözleşmesi'nin ikinci maddesi şu hükmü taşımaktadır: "1 Kişinin Hayat Hakkı kanunia korunmuştur. Kasıth olarak insan öldürülemez. Bu kaidenin istisnası, cürmün, kanun tarafından ölüm ile cezalandırılması halinde mahkemece verilecek karann infazı halidir. 2 Aşağıdaki hallerde ve kuvvete müracaatın mutlak gerektiği durumlarda, ölüm, bu madde hükümlerinin ihlali telâkki olunmaz: a) Kanun dışı şiddet hareketine karşı kişinin kendisini savunması sebebi ile (nıeşnı müdafaa), mekte ve ilgili devlete, bu konudaki ya>al hükümieri Konse>' Genel Sekreterine biidirmesi mükellefiyeti yüklenmektedir. Bu 6 sayılı protokolun l'den 5'e kadar maddeleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ek maddeleri olarak kabul olunacaktır. Protokolu imzaiamayan üye devletler için, sözleşmenin ikinci maddesi hükümieri geçerli kalmaktadır. İMZALAYANLAR, tMZALAMAYANLAR ölüm cezasını kaldıran bu protokolu, Konsey üyesi 15 ülke imzalamıştır; Belçika, Fransa, Federal Almanya, Yunanistan, ltalya, Hollanda, Norveç, Portekiz, Isviçre, Izlanda, Avusturya, Danimarka, îspanya, Isveç ve Lüksemburg. Bunlardan son beş devlet, protokolu onaylamış, onay belgelerini Konsey Genel Sekreterine sunmuş ve böylece protokolun 7. maddesi hükmüne göre protokol yürürlüğe girmiştir. PENCERE Asınfın Tıraşı... 28 TFMMVZ 1985 Şu bizim hınzır basın. aylardsn t>en Zeynep Özal'ı diline doladı. Başbakanın kızı festivalierde dolaşırken fotoğrafçısı, mu habiri ardına takıldı. Gazeteler şenlendi. Zeynep sağa baktı, sola baktı. oturdu, kalktı. yedi, içti, konuştij, derken bir aşk öyküsü başladı; Zt;ynep Asım'la evlendi; ama, gazeteciler yine de Zeynep'in peşini bırakmıyorlar. Bırakırlar mı? Zeynep ile Asım, Suadiye'de bir eve kapanmışlar; dışarı v..mryorlar. Gazeteciler kapıda nöbette. En sonunda Asım görünüyor. Sonra ne oluyor? Okuyalım gazeteleri: "Suadiye'deki evlerinden dün öğle saatlerinde çıkan Asım doğruca Şişli'deki berberi Ömar'in kuaför dükkânına gitti. Berber Ömer ve kalfalan tarafından karşılandı: Hoşgeldin damat abimiz!.. Asım: Gecikmiş de olsam damat tıraşı oimaya geldim. Kalfalar: Asım abi be, Allahaşkına söyie Başbakan damadı olmak nasıl? Asım soruyu tebessümle karşıladı. BerberÖmer, Asım'ın bir haftalık sakalına ustvrayı vururken gazetecilerte konuşma başladı." Bu konuşmadan öğreniyoruz ki Zeynep ile Asım'ın aşkı "Love Story" gibiymiş; Zeynep'in geünliğini modacı Canan Özbek dikmiş; ama, düğünden önce Turgut Beyin ve Semra Hanımın ellerini öpmek gerekiyormuş; sonra "ortadirek duğünü" yapacaklarmış. i * b) Kanuna uygun şekilde tutukJama ve kanun gereği tutuklu kimsenin firarını önlemek için, c) Bir ayaklanma veya isyaıun kanuna uygun şekilde bastınlması için yapılan harekât sırasında." Sözleşmenin ölüm cezasını yaProtokolu bugüne kadar imsaklamayan bu hükmü, Avrupa Konseyi içinde uzun yıllar bo zaiamayan ülkeler şunlardır: yunca tartışılmış, bu cezaya ta Malta, Kıbrıs Rum Kesimi, Irraftar olanlarla karşı olanlar ara landa, tngiltere, Liechtenstein ve sında uzun tartışmalar yapılmış Türkiye. tır. Nihayet, Avrupa Konseyi BaTürkiye dışındaki bu ülkelerkanlar Komitesi 28 Nisan 1983 de ölüm cezası konusundaki uytarihinde ölüm cezasını kaldıran gulama şöyledir: bir ek protokolu Konsey üyesi 21 Kıbns Rum kesiminde ölüm ülkenin hükümetlerinin imzası cezası, savaş sırasında işlenen asna açmıştır. keri suçlar hariç, 1984 yılında yaAvrupa İnsan Haklan Sözleş saklanmıştır. En son infaz 1969'da olmuştur. mesinin 6 numaraiı eki olan bu Protokolun 1. maddesinde Liechtenstein: ölüm cezası "ölüm cezası yasaklanmıştır. kaldınlmak üzeredir. Meclis, deHiç kimse bu cezaya çarptırıla ğişiklik tasansını ikinci defa gömaz ve idam edilemez" denil rüşecektir. Son infaz: 1795. mektedir. Malta: Savaş sırasındaki askeri Protokolun ikinci maddesinde suçlar hariç, ölüm cezası 1971'de ise, savaş zamamnda veya yakın kaldınlmıştır. bir savaş tehlikesi halinde işlenen Irlanda: Vatana ihanet ve bacürumler için, kanunla, ölüm ce zı ağır cinayet suçlan dışında zasının öngörülebileceği belirtil ölüm cezası kaldınlmıştır. Son EVET/HAYIR OKT4Y AKBAL "Cumhuriyef ve Okurian... 'Cumhuriyet' okuru... Nasıl bir kişi bu? Elli milyonluk bir ülkede zaman zaman seksen, zaman zaman yüz, zaman zaman yüz yirmi bin kişinin her gün satın aldığı bir gazete 'Cumhuriyet'... Ne var ki bir 'Cumhuriyet'i on kişi, yirmi kişi okur. Günlerce ellerden düşmez. Sayfaları, yazıları kesiiip saklanır. Demek ki, okur sayımız satış çizgisinden en az on kat üstünde. Yüz bin satarız, ama bir milyon kişiye sesleniriz. Bu açıdan en çok okunan ga^ete 'Cumhuriyet'tir desek hiç de yanlış olmaz... Bakılan, seyredilen, göz gezdirilen bir gazete değiliz; okunan, birinci sayfasından son sayfasına kadar okunan bir gazeteyiz. 'Cumhuriyet Okur Soruşturması'nın sonuçlannı inceliyorum. 23.600 okur yanıt göndermiş. Bu katılma oranı olağanüstüdür. Demek okurlarımızın dörtte biri hiç üşenmemiş, soruları yanıtlamış, sonra da postaya vererek bize yollamış. Gazeteye bir katkısı, bir yararı olsun diye... Okurlannızın, gazetelerine duydukları sevginin, ilginin belirtisi... 'Cumhuriyet' okuru bunu her zaman göstermiştir. 12 Mart döneminde, gazete yönetiminde değişiklik yapıldığı, başyazarımız, yazarlarımız 'Cumhuriyet'ten uzaklaşmak zorunda bırakıldığı zaman satışın nasıl üçte iki oranda düşüşü de okurlarımızın bilinçli davranışlarının sonucu değil miydi? İlginç sonuçlar çıkıyor bu soruşturmadan... 'Cumhuriyet'in okurian çoğunlukla gençtir. Ortalama yaş: 34... Okurların en geniş kesimini maaşlı ve ücretliler oluşturuyor: Yüzde 54. Ögrenciler yüzde 16. Emekliler yüzde 10... Okurlanmızın dörtte biri eğitim ve kültür sektöründe görevli. Ticaretle ilgilenenler yüzde 15... Bir başka özellik de şu: Her 100 okurumuzdan 46'i yükseköğrenim görmüş, yani yüzde 41. Lise öğrenimi yapmış olanlar da yüzde 35... Ozetlersek 'Cumhuriyet' okurlannın yüzde 76'sı belirii bir öğrenim aşamasından geçmişler... Yabancı dil bilen okurlarımtzın oranı da yüzde 40... Yüzde 31*t de hiç değilse bir kez yurt dışına çıkmış. Kendi konutunda oturan okurlanmızın oranı ise yüzde 4a.. Yüzde 44'ünün renkli TV'si, yüzde 23'ünün otomobili var. Gazetemizi en az beş yıldır alıp okuyanların oranı da yüzde 75... Okurlanmız yayımlanan haberierin dogruluguna, güvenirliğine inanmaktadır. 'Cumhuriyet'in baş özelliği budur. Haberlerinin sağlam oluşu... Çocukluğumdan beri duyanm: 'Cumhuriyet' yazdı mı? Öyleyse doğrudur" sözünü... Hiç okumayanlar bile, önemli bir olay olunca ilk iş olarak 'Cumhuriyet' alırlardı. Bu denli bir güven, yılların deneyimlerinden, birikimlerinden doğar. Soruşturmanın başka ilginç yönleri de var. En çok okunan sayfalann başında doğallıkla baş sayfa geliyor. Sonra da yüzde 91 ile ikinci sayfa.yani makalelerin, köşeyazılannın yer aldığı bölüm. Gazetemizin arka sayfası da büyük oranda okunuyor. Öteki sayfalarımız da yüzde ellinin üstünde bir ilgi toplamakta... Eklerin de büyük ilgi topladığı kanıtlanmıştır. Bugüne dek yayımlanan ekler yüzde 60'ın üstünde bir oy topluyor. Ozellikle 'Siyaset' eki yüzde 89'a ulaşıyor. En pahalı gazete, 'Cumhuriyet'tir. Yüz lira... ötekiler seksen, elli, otuz lira... Ama alıp yanyana koyduğunuzda 'Cumhuriyet'in günlük bir kitap gibi yoğun ve dolu olduğu görülür. Geçen gün bir şoför şöyie diyordu: 'Bana ağır geliyor, ama sık sık okuyorum'. Birönyargıdırbu ağırlık' savı... Belli bir öğrenimden geçmiş kişi için hiç de ağır değildir gazetemiz. Çağımızın sorunlarına, yaşamsal konulara değinen yazılar Türk insanını bilinç ışığına ulaştırmaya yöneliktir. Dünyayı ve ülkemizi gerçekçi bir gözle görmek, göstermek, tanımak bir görevdir. İşin yalnız eğlendirici, oyalayıcı yönleriyle okuru kandırmak, onu bir uyuşukluğa yöneltmektir. Biz, araştırma, olguları, sorunları anlama, aigılama, çözümlemeye çalışma uğraşı verilmesinden yanayız. İçinde yaşadığımız çağı anlamanın, bu çağa yakışmanın, bu çağın dtşında kalmamanın tek yolu budur. 'Cumhuriyet Okur Soruşturması'nın sonuçlannı incelerken bu gazetenin yıllanmış bir yazarı, daha da eski bir okuru olmanın gururunu duyduğumu belirtmek isterim. Alnıanyadakiler TOridyedekiler! Almanya'daki "TürkJer", Türkiye'deki "Almancılar", sizin için yepyeni bir dergi çıkıyor. Türk ve Alman kültürleri arasında bir köprii oluşturmay: hedef alan iki dilde, kaliteli, ayhk bir dergi: Bizim AlmancaUnser Deutsch Bbdm AlmancaUnser Deutsch, Almanya'da yaşayanlann, Türkiye'ye dönenlerin; Alman kültürüyle ilgilenen Türklerin, Türk kültürüne merak duyan Almanlann; Türkçesini ve Almancasını zenginleştirmek isteyenlerin dergisi. TürkçeAlmanca: haberler; eğitim, hukuk, ekonomi koşeleri; çizgiroman, söyleşi, kültürmagazin ve spor. Bizim AlmancaUnser Deutsch'u okuyun, "kendi" derginiz yapın. Abone olmak için aşağıdaki kuponu. bankadan alacağınız dekonıun foıokopisnle birlikte. Çağdaş Yayıncüık ve Basm Sanayi A.Ş. Tiirkocağı Cad 3941. Cağaloğlu İsıanbuiTürkei adresine vollavın. D 6 ayhk abone tuıarı 20. DM D Yıllık abone lutarı 38. DM Adı. Soyadı: Adres: Meslek: Tarih: . İmza: . Abone olmak için aşağıdaki kuponu. bankadan alacağmız dekonıun fotokopisiyle birlikte. Çağdaş Yaymcıltk ve Basm Sanayi A.Ş. Türkocağı Cnd. 3941, Cağaloğlu, İstanbul adresine yollavm. Bizim AlmancaUnser Deutsch'u abone olarak ya da bdyinizden sipariş ederek temin edebilirsiniz. Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine, deyip basın bu işi noktalasa... İyi olur. Çünkü daha önce Zeynep Özal'ın peşinde dolaşıp eğlenceii yaşamını günü gününe ve renkli fotoğraflarla kamuoyuna yansıtan basın yüzde 49'luk kâğıt zammını yüklenince hop oturup hop kalkmıştı. Anlaşılan kimsenin aklı başına gelmedi. Hızlı gazeteciler yine Zeynep'le Asım'ın peşindeler; (oto muhabirleri ille de kayınpederinin elini öperken damat Asım'ın fotoğrafını çekmek istiyorlar. Sorun budur. Hiçbir gazeteci bu tarihsel anı kaçırmak istemiyor; atlatılmayı göze alamıyor. Ancak unutulan bir soru var: Ya bu arada, gazete kâğıdına yüzde 49'luk oir zam daha yüklenirse? Bu kez Babıâli ne yapar? Gazetelerin tirajları son haftalarda zaten uçaktan paraşütsüz atlamış pilota döndü. Biz Zeynep'tir, Asım'dır, ge' dir, damattır, düöündür, derken bir zam daha hepimizin benni bükmez mi? * Atalarımız demişler ki: Ne ekersen onu biçersin!.. Biz ne ektik? Toplumu "depolitize etmeyi" sermaye iktidarları için yararlı ve zorunlu gördük; fikir özgürlüğünün son kınntılarını silip süpürdük; işadamları oligarşisini tepemize çıkardık; Babıâli'yi lotarya borsasına dönüştürdük; gazetelerin başına mültimilyarderleri oturttuk; halkı belden aşağı gıdıklayan yaymları pompaladık; ve öyle bir toplum istedik ki Nükhet, Bülent, Ajda, Gönül, Harika, Zeki, Yüksel, Emel'den gayrı kimseyle ilgilenmesin... Gazeteci bu yolda yürürken karşısına birden Zeynep Özal çıkınca ne yapsın? • Yine de uyarıyoruz bizimkileri: Arkadaşlar bırakın Zeynep'in peşini, Asım'ın tıraşrnı; bu işin sonunda yeni zam görünüyc. Bizim AlmancaUnser Deutsch adlı aylık dcrgiye abone olmak isıiyorum. •> Çağdaş Yaymcılık ve Basm Sanayi A.Ş.'nin İş Bankası. Kaiser Sır. 3. 6000 Frankfurt/M. 6195008 So.lu hesabına vatırdım. ORFtVRES A PARJS Bizim AlmancaUnser Deutsch adlı aylık dergiye abone olmak isıiyorum. D 6 aylık abone tuıarı 2100. TL D Yıllık abone tuıarı 4000. TL'yi Çağdaş Yaymcılık ve Basın Sanayi A.Ş'nin İş Bankası. Türbe Şubesi. 2938 No.lu hesabına valırdım. Adı. Soyadı: Adres: . . . . Meslek: Tarih: . İmza: . Acente ve Servis KAPA SAAT DEPOSU Halaskargazi caddesi 123/2 Harbiyeİstanbul Tel:]48961213 Melekmi, Şeytan mı? • Emniyet Genel Müdürü: 'Polise haksızlık ediyorlar.' • Emniyetteki intiharlar. • Polisler Nokta'ya kendilerini anlattılar. • Müfettişler Büyükbaş'ın yargılanmasını istiyor. • 665 milyonluk sahtekârlfk soruşturmasında Nokta yeni belgeler oçıklıyor. • Domuz tartışması. . Zayıflamada en son yöntemler. • Devlef himayesindeki terörist okulları. • Sinemanın düş prensi Spielberg. POLİS BİR ÖRGÜTÜN ANATOMİSİ m ORHAN TÜZÜN Levent, Güvercin Durağı, Gazeteciler Yapı Kooperatifi C/3 Blok, Daire 7. Saat: 913 Tel.: 164 57 25 Randevu alınması rica olunur. DİŞ TABİBİ TBMM KÜLTÜR, SANAT VE YAYIN KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN BİLDİRİLMİŞTİR 1 TBMM Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu'nca düzenlenen Milli Egemenlik Konulu Çocuk Oyunları Yanşması'na katılma süresi 15 Arabk 1985 tarihine kadar uzatılmıştır. 2 Yarışma ile ilgili şartname Kurul Başkanlığı'ndan (TBMM Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Başkanlığı Halkla llişkiler Binası ANKARA adresinden) sahsen veya PTT aracıliğı ile temin edilebilir. Basm: 21397 T.C. M.E.S. ve G. BAKANLIĞI ARAZİ SAIÜPLERİNİ TEKIİFE DAVET Ankara şehri belediye sınırlan içinde 40.000 ve 80.000 metre kare arasında yerleşime uygun, arazi sahipleri teklife davetlidir. Arazinin bulunduğu mahal, çap ve istenilen fiyat ile ilgili yazılı tekliflerin P.K. 32 Aşağıayrancı Ankara adresine gönderilmeleri rica olunur. Tekliflerin en geç 1 Ağustos 1985 tarihine kadar alınmış olmaları gereklidir. ÖZEL PARMAK ÇOCUK ANA ve İLKOKULU Okulumuzun 19851986 Öğretim Yılı ücretleri aşağıda belirtilmiştir. llgililere duyurulur. Anaokulu Aylık Eğitim Ücreti 20.000 TL. tlkokul "birinci sınıf Yılük Eğitim Ücreti 180.000 TL. llkokul "ara sınıflar" Yıllık Eğitim Ücreti 128.000 TL.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle