19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 TEMMUZ 1985 EKONOMİ CUMHURİYET/11 EKONOMDE DIYALOG ASIM ERDtLEK I945'te doğdu. ABD'de Brandeis Öniversitesi'ni bitirdikten sonra Harvard Üniversitesi'nde lisans üstii öğrenim gören Erdilek, doktora çalışmasını Nobel ödülü sahibi ünlü iktisatçı Leontiefm yanında yaptı. Uluslararası Para Fonu (IMF) B.M. Sınai Gelişme örgütü (UNIDO)'da da görev yapan Erdilek, haten ABD'de Cleveland Case fVestern Reserve Üniversitesi'nde öğretim üyesi. Erdilek'in çeşitli yabancı dergilerde yayımlanmış makaleleri ve Türkiye'de tmalat Sanayii'nde Doğrudan Yabancı Sermaye Yatınmlan adlı kitabı bulunuyor. Asım Erdilek (solda), Osman Ulagay'm sorulannı yanıtladı. Idyor ki bu bence olanaksız. On sene içinde bile olacak bir şey değil.. Bu tablo içinde Türkiye'nin dunımu nasıl görünüyor ve özellikle de dış dunyada nasıl değerlendirüiyor? ERDtLEK Şimdi Türkiye'nin çok enteresan bır dunımu var. Türkiye'nin dünya borç krizinin başlangıç tarihi olarak kabul edilen 1982 ağustosundan önce kendi borç krizini yaşamış olması ve borçlarını erteletmiş bulunması bence çok şanslı bir olaydı. Çünkü Türkiye borçlannm üçte ikisinden fazlasını resmi kuruluşlardan almıştı, bunlar daha avantajh şekilde, çoğunlukla sabit faizli olarak ahnmıştı ve bunlann ertelenmesi daha elverişli şartlarla gerçekleştırilebilmişti. Türkiye borçlannı odeyemez duruma geldikten sonra istikrar veya kemer sıkma politikalan uygulamaya başladığında dünya ekonomisi henüz bunahma girnjemişti. Türkiye bu bakımdan da şanslı bir ülke oldu ve sadece 1979 ve 1980 yıllannda negatif büyüme hızlan yaşayarak olayı atlatabildi. 1981 ve 1982 yıllannda ise ihracatını fenomenal şekilde artırarak borç krizinden sıynldı, bu ba Geçen hafta Dolarda hep aynı senaryo Dolar borsalarda uç haftadır aynı oyunu sahneliyor. Hafta başlannda önemli bir düşüş gösteren dolar, daha sonraki gunler kendini yeniden toparhyor ve bir önceki haftanın kapanış değerlerine ulaşıyor. Böylece bu iniş çıkışlar dolarm değerini değiştirmiyor. Dünya borsalarında geçen haftayı 2.88 Alman Markı, 2.37 îsviçre Frangı, 8.74 Fransız Frangı ve 238 JaponYeni değerlerinden açan dolar salı gunü anı bir gerileme kaydetti ve 2.84 mark, 2.34 Isviçre Frangı, 8.67 Fransız Frangı ve 237 Japon Yeni gibi son haftaların oldukça düşük değerlerinden işlem gördü. Bununla birlikte daha sonraki gunler dolann yeniden yukselmeye başladığı ve cuma gunü hafta başındaki değerlerine çıktığı dikkati çekti. Doların toparlanmasında Avrupa Para Sistemi (EMS) içinde yeni bir devaluasyon olacağı söylentisi etkili oldu. Bilindiği gibi lıalyan Lireti geçen hafta sonunda devalüe 53255 53130 53065 22 edilmıştı Devaluasvon söylentileri bu kez Fransız Frangıyla Belçika parasını hedef ahyordu. Ancak, konuyla ilgili üst düzeyde bir Almanyetkilisöylentileri yaianladı. Dunya borsalarındaki bu gelişmeler Türk Lirası üzerinde de aynen etkili oldu. Pazartesi günu Merkez Bankası döviz aüş kuru 527.75 b'ra olan dolar, iniş çıkışlı bir eğilim göstererek dün 532. 55 liradan işlem gördü. Ulagay sordu, Erdilek yumtladı: Bütçe açığının kısa vadeli dış borçla kapatılması telılikeli "EkonomJde Diyalog"un bu haftaki konuğu çalışmalannı ABD'de sürdüren bir Türk bilim adamı, Asım Erdilek. Almanya'nın Kiel kentinde düzenlenen "Uluslararası Borç Problemi: Gelecek tçin Ocrsicr" konulu toplantıya tarüşmaa olarak katıldıktan sonra Türkiye'ye gelen Asım Erdilek'le Dünya Rankası 1985 Kalkınma Raporu'nun da ana konusunu oluşturan 3. Dünya Ülkelerinin dış borç sorununu ve Türkiye'nin bu konudaki durumunu konuştuk. Sayıo Erdilek, 3. Dünya Ülkelerinin toplam dıs borçlan bugün ne kadar, kabaca da olsa bir rakam vermek mümkün miiT ERDtLEK Dunya Bankası'mn dış borç rakamlan 1984 yılı sonunda bütün gelışmekte olan illkelerin dışa karşı toplam mali yükümlülüklerinin 895 milyar dolar olduğunu gösteriyor. 1985'te ise bu rakamın 970 milyar dolara, yani yaklaşık 1 trilyon dolar a erişeceği tahmin ediliyor. 3. Diınya Ülkeleri bu çapta bir dış borç yttkü altına ginnekle sonuçta kendilerine yarmrlı bir iş mi yaptüar, yoksa bundan zarariı mı çıktılar sizce? ERDtLEK Bu sorduğunuz soru çok münakaşa ediliyor, Kiel'de kauldığım toplantıda da belki en fazla munaşaka edilen soru buy1u. Benim kişisel değerlendirmem şu: Bu alınan borçlann büyük Jir kısmı, bilhassa 197879 petrol şokundan sonra alınan borçlann büyük bir kısmı ne yazık ki iyiye kullanılmamış, çoğu tüketime ya da gayri iktisadi şekilde, yani polilik ve askeri maksatlarla kullanılmış ve heba edilmiştir... simi ödemis oluyor.. ERDtLEK Evet, doğru... 3. Dünya ÜlkeJerine dış kaynak aktanmmın tfcari kredüer yoluyla degil de daha çok devletten devlete krediler ve dış yardımlar yolnyla gerçekleştirildigi daha önceki dönemde borçlanan ülkderin durnmlan daha mı ryiydi sizce? ERDtLEK Evet konumuzun enterasan bir yönü de bu. 1950'lerin sonlanndan 1970'lere kadar geüşmekte olan ülkelere aktarılan kaynaklar hem nisbi olarak hem de mutlak olarak sonraki dönemden daha azdı. Buna rağmen bu ulkeler o yıllarda daha hızh bir buyüme temposu tutturabildiler, bu hız yüzde 6'lann uzerine kadar çıktı. Bu hızlı tempo dış borçlanmaya devam edilerek 1970'lerde de sürdürulebildi. Ancak 197879'dan sonra ikınci petrol krizine de uyum sağlayamayan ve aldıklan kredileri har vurup harman savuran bu ülkelerin milli gelirlerinde 1980'lerin başından itibaren mut Türkiye'nin 1984'te yeniden büyüyen bütçe açıklannın yarısmı dış borçlanmayla fınanse etmesi ve son yıllarda yeniden kısa vadeli borçlanmaya ağırlık vermesi tehlike işareti. Son iki yılda orta ve uzun vadeli borçlanma yüzde 11 artarken kısa vadeli dış borçlann yüzde 53 artması 1978 öncesine dönüş mü var sorusunu akla getiriyor. kımdan da pek çok diğer ülkeye örnek gösterildi ve hâlâ da gösteriliyor. Burada enteresan bir nokta da Türkiye'nin dış ticaret fazlası ya da cari islemler fazlası vermek zorunda kalmadan borç krizinden kurtulması oldu, dışanya net bir sermaye transferi olmadan bu sağlanabildi. Bugün borç krizini yaşayan ulkelerde ise bu oluyor, dış borçlarını ve faizlerini ödemek için bu ulkeler dış ticaret fazlası vermeye ve dışanya net sermaye transferi yapmaya zorlanıyorlar... Bu nokuda dış dünya Türkiye') e nasıl bakıyor, bu bakımdan? ERDtLEK Uluslararası borç literaturunde Turkiye şimdi Guney Kore ile birlikte örnek ülke olarak gösteriliyor. Güney Kore'nin örnek ülke gösterilmesinin nedeni mutlak olarak çok dış borç almasına, dış borcu 40 milyar dolan aşmasına rağmen borç krizine uğramamış ulke olması. Türkiye ise borç krizine duşüp de bu krizden nispeten kolay kurtulan ve yeniden uluslararası kredi saygınlıgını kazanmayı başaran ülke olarak öınek gösteriliyor... Peki Türkiye'nin bu alandaki son durumunu, öraegin son bir yılda, ya da bu yıl içinde yaşadıgı gelişmeleri nasıl degerlendiriyorsunuz? Türkiye'nin yeniden hızlı dışa borçlanması ve borçlannın vade yapısının bozulması, kısa vadeli dış borçlann agırlıgının artması söz konusu mu sizce? ERDtLEK Efendim ben borç krizinin bütçe açıkJanyla ve enflasyonla çok yakından ilişkisi olduğunu kendi çalışmalanmdan ve diğer bazı çalışmalardan biliyorum. Şimdi Türkiye'nin toplam kamu sektörü btitçe açığının milli gelıre oranı 1980'de Vt 7.1'den 1981'de % 2.8'e düşüyor. 1982 ve 1983'te Vo 3.6'da tutulabiliyor. Fakat 1984'te birdenbire bu oran yeniden °/o 6.4'e fırlıyor. Bu ' o V 6.4'ün yarısı, yani % 3.2'ü ise dışardan sağlanan finansmanla finanse ediliyor. Bu bence bir tehlike işareti ve endişe verici bir gelişme olarak kabul edilebilir. Aynı zamanda Türkiye bu borç artışında eskisine nazaran çok daha fazla kısa vadeli borç almaya başlamıştır. Geçen yıl Türkiye'nin dış borçlan içinde kısa vadeli borçlann payı V* 18.1'den «k 23.3'e yükselmiştir. 1983 ve 1984 yıllarında Türkiye'nin orta ve uzun vadeli dış borçlan ancak % 10.9 artarken kısa vadeli dış borçlan yüzde 52.7 arttı. Bu şekilde borçlanarak Türkiye tekrar 1978 öncesine, yani kendi borç krizine girmeden önceki noktaya geri döner mi diye bir endişe akla geliyor, ama tabii tek bir yılın rakamlanna bakarak böyle bir hükme varmak da doğru olmaz, sadece böyle bir eğilimden söz edilebilir.. Sayın Erdilek size son olarak dış borç sornnuyla bir ülkede uygulanan faiz ve döviz politikalan arasındaki ilişldyi sormak istiyorum... ERDtLEK Birçok ülkede borç krizinin ortaya çıkmasının dinamiği şöyle özetlenebilir: Ülke önce bir dış şoka uğruyor, mesela bir petrol şokuna uğnıyor. Bu ülkenin ithalat faturası tabii hızla artıyor ve bir dış açık söz konusu oluyor. Bu açığı kapatmak için dışardan borç alınıyor. Ancak bu açığı kapatmak için gerekenden fazla borç alındığında bu ülkenin reel efektif döviz haddi yükseliyor, parası olduğundan fazla değer kazanmış oluyor. Bu durumda dış ticarete giren maJlar ucuzlamış, girmeyen mallar pahalılanmış oluyor. Bunun sonucunda da ithal mallara karşı talep artarken ihracat azalıyor ve dış açıklar daha da büyüyor, dolayısıyla daha faz Cıunhuriyet altuıı 38.900 tim Altın fıyatları dunya borsalarında biraz hareketlilik gösterirken Kapalıçarşı'da önemli bir gelişme olmadı. Londra borsasında haftayı 318 dolardan açan bır ons (31.5 38900 36850 gram) altın salı g ü n u 3 dolar yukseldi ve 3 2 0 dolar sınırını aşarak 321.25 dolardan işlem gordu. Bununla birlikte h e m e n ertesı gun altın rıyatlarında 4 dolar duşüş oldu ve bır ons altının 317 dolara indiğı gözlendi. Hafta sonunda ise altının 318 dolardan kapatıldtgı belirlendi. Dünyadaki bu hareketlilik Ka* palıçarşı piyasasında yoktu. Kapalıçarşı'da fiyatlar hafta boyunca çok hafif bir yukselme kaydetti. Pazartesi g ü n u 38.600 38.850 liradan alınıp satılan Cumhuriyet altını c u m a günü 38.700 38.900 liradan işlem gördü. Kulçe altının gramı da 5.810 ' 5 . 8 3 0 liradan 5.820 5.840 liraya çıktı. 38650 38800 ! Türkiye kendi borç krizini 1982 yılında dünya borç bunalımı başlamadan yaşadığı için nisbeten kolay atlattı, sadece iki yıl negatif büyüme hızı yaşadı. Türkiye borç krizini başarıyla atlatıp yeniden kredi alabilir konuma gelen ülke olarak bugün örnek gösteriliyor. Bu arada soz konusu iilkelerde dışanya, ornegin Amerikan bankalanna önemli ölçiide scrvet kaçısı da oldu galiba.. ERDtLEK Evet. Meksika ve Arjantin'de oldu bu özellikle. Yapılan istatistiki çalışmalar Latin Amerika'nın borçlu Ülkelerinin aldıklan 350 milyar dolar dolayındaki dış borcun üçte biri kadannın, belki de daha fazlasının sermaye kaçışı şeklinde dış ülkelere aktarıldığını gösteriyor. Tabii bu dışarı kaçan servetten borçlu ülkelerin ekonomisi hiçbir şekilde yararlanamamaktadır. Bu durumda ne sennayenin kendisinden ne de bu sermayenin getirisinden bir yarar sağlıyor borçlanan ülkenin ekonomisi.. Bu durum söz konusu ülkelerdeki gelir dağdınunı da olumsuz yönde etkiliyor her balde.. ERDtLEK Bence alınan borçlann hem ilk kullanıhş biçimleri, hem de borç krizi başladıktan sonra bu krizi atlatmak için uygulanan politikalar bu ulkelerde gelir dağılımını olumsuz etkilemiştir. Baslangıçta bu borçlar bol keseden alınmaya başlanınca bu ülkelerde döviz ucuzlamış, dövize dayalı mallardan ve hizmetlerden daha çok yararlanan yüksek gelirli ve dış dünyayla doğrudan bağlantıü kişiler, kesimler bundan yararlandılar. Harcamalannda daha fazla yerli mallara ağırlık veren toplumun alt gelir tabakalanndakiler ise bundan daha az yararlandı. Borç krizi başlayınca bu defa istikrar politikalan, yapısal değişiklik politikalan, ya da "kemer sıkma" oolitikaları gündeme geldi ve bu politikalar da dar gelirli, işsizlik tehdidine en fazla açık olan kesimj en olumsuz şekilde etkiledi. Parayı, sermayeyi dışarı kaçırmış olan kesimler ve genel olarak üst gelir gruplan ise aynı ölçüde olumsuz etkilenmediler... Yani borçlanan 3. Dünya Ülkeierinde dar bir kesimin yararlandıgı avantajlann bedetini geniş kesim, toplumun yaygın bir ke Pek çok ülkede bol keseden alınan dış borçlar lüks tüketime yönlendirildi, varlıklı kesimlerce sermaye olarak dışa kaçınldı, ekonomiye hiç de katkısı olmayacak şekilde politik ve askeri amaçlarla kullanıldı. Bu furyadan toplumun zengin kesimi yararlandı. Borç krizi ortaya çıkınca uygulanan kemer sıkma politikalannın bedelini ise toplumun dar gelirli kesimleri ödedi. lak olarak bir gerileme, kişi başına milli gelirlerinde duşüşler başladı. Halen bu ülkelerin kişi başına milli gelirleri hâlâ 1977 seviyesinde bulunuyor... Şimdi siz gelışmekte olan ülkelerin toplam dış borçlannın 1 trilyon dolar sınınna dayandıgını soylediniz. Bu borçlann bu noktaya geldikten sonra alışüagelmiş yontemkrie geri ödenmderi mu'mkun rau sizce? Yoksa hem alanın hem verenin bazı tavizteri kabul etmesi mi lazım, bu dev boyuttaki borç sorunnnun bir çözüme bağlanması için. ERDtLEK Bu konuda uzmanlar, bankacılar ve karar alma noktasındakiler aynj görüşte değüler. Borç krizini bir likidite sorunu olarak görenler bunun zamanla çözümlenebileceğini ileri sürüyorlar. Benim de katıldığun ikinci gruptakiler ise bu borçlann ve faizlerinin düzenli odenmesinin artık iktisadi bakımdan da politik bakımdan da olanaksız olduğunu kabul ediyorlar; çözum için taraflar arasında bir uyuşmanm şart olduğunu ve bankalann da bazı ciddi zaıarlan göze almaları gerektiğini belirtiyorlar. Böyle bir uzlaşmaya varmadan bu borçlann geri ödenebilmesi için gelişmekte olan ülkelerin trilyon dolar mertebesinde ticaret fazlaları vermeleri, borc veren gelişmiş ülkelerin de bu çapta açıklar vermeleri gere Cumhuriyet altını 23 24 22 15 26 Tamrau! NELER OLDU? Meyve. sebze ihracına yeni teşvik Bakanlar Kurulu, yaş meyve ve sebze ile su Drünleri ihracatını teşvik eden bir karan yururluge koydu. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete*de yayımlanan karan ile, yaş meyve, sebze ve su ürunlerine, ihracatta yüzde 5 oranında vergi iadesi ödenmesi hükme bağlandı. 1984 yıknda alman karar geregince, vergi iadesi yüzde 55 oranında ödendigi için, yaş meyve ve sebze ihracatında yüzde 2.75 oranında ödeme yapılacak. (ANKA) Merkez Bankası'mn İngilizce raporu: Odemeler dengesi iyi 3. Dünya Ülkelerinin toplam dış borçlan bugün 1 trilyon dolara dayanmıştır. Bu borçlann normal yollardan ve düzenli bir şekilde geri ödenmesi bence mümkün değildir. 3. Dünya Ülkelerinin bu borçlan ödemek için trilyon dolar mertebesinde dış ticaret fazlası vermeleri için on yıl bile yetmez. la borç almak gerekiyor. Bu arada sizin reel faiz haddiniz de düşuk olursa bu defa sermayenin dışa kaçması olayı da gündeme geliyor, serbest ise serbest yoldandegilse, başka yollardan sermaye kaçışı başlıyor. Çeşitli ulkeler üzerinde yapılan istatistiki çalışmalar gösteriyor ki bir ülkenin reel efektif döviz kuru ne kadar yüksekse, faiz haddi ne kadar düşukse ve enflasyon haddi ne kadar yüksekse o ülkenin borç krizine düşmek şansı da o kadar fazla oluyor. Merkez Bankası, 1984 yılının ilk 6 aylık dönemindeki parasal gelişmelerle odemeler dengesini anlatan bir rapor yayımladı. Merkez Bankası'mn yabancı bankalara gönderdiği "Recent Economic Development" adlı raporda, 1984 yılının son dört ayında rezerv para hacmınde sağlanan gerilemenin, enflasyonu azaltıcı etkisinin 1985 yılının ikinci üç aylık döneminde gözlenebildiği anlat Jdı. Raporda, rezerv paradaki azalmanın anti enflasyonist etkisindeki gecikmenin, Katma Değer Vergisi'nin fi>atları artırmasından kaynaklandığı kaydedildi. Raporun ödemeler dengesine ilişkin bölümünde, ocakmayıs dönemi cari islemler açığının bir önceki yıla göre yüzde 25.7 oranında azalarak 428 milyon dolardan 318 milyon dolara gerilediği bildirildi ve "gecici verilere gore, ocakmayıs 1985 döneminde ödemeler dengesi duzelmeier goslerdi" denildi. (a^a.) i Ücretlüere 6 ayda 100 milyar liralık vergi iadesi yapıldı Mahye ve Oümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin 1985 yıhmn ilk yarısında ücreılilere ödenen vergi iadesi tutarının 100 milyar lirayı astığım bildirdi. Alptemoçin 1985 yılı başında yapılan kanun değişikliğinin vergi iadesinin artmasını sağladığını belirterek bu değişikliklerin sonucu olarak vergi iadesi ödemeleri 1985 yılının ilk yansında, 1984 yılımn aynı dönemine göre 5 mislinden fazla artış göstermiştir. Bu durum ucretlilere vergi iadesi uygulamasırnn yerleştiğini ve olumlu neticelerin alınmaya başladığım göstennektedir" dedi. Alptemoçin açıklamasında vergi iadesi sisteminin PERSONNEL REÛUIRED FOR EXPORT SALES DEPARTMENT TO BE TRAINED FOR THE POST OF REGIONAL COORDINATOR İN OUR OFFICES İN THE MIDDLE EAST. Essentıal requırements are • Excellent knovvledge of English language • Unıversıty graduate • Completed Mılitary service • Maxımum 30 years of age • VVilling to travel f requently to Middle East and African countries. Please apply vvıth currıculum vitae ın English and photograph not later than 31 July 1985 to OTOMARSAN A.Ş. Personel Mudurluğu PK 2, DavutpaşaİSTANBUL OTOMARSAN AKDENİZ BÖLGE BÜROSU İÇİN ELEMANLAR ARANIYOR Türkiye'nin en buyuk otomotıv yatırımını gerçekleştirmekte olan fırmamız, sureklı gelışen bunyesine katılmak ısteyen yeteneklı, genç ve dinamik elemanlar aramaktadır İyi derece Almanca bilen, otomotiv sanayıı yedek parça ve/veya atölye hızmetlerı konusunda teknık bılgısı olan, Merkez Bankası piyasadan para çekmekte zorlanıyor. Temmuz ayının üçüncü haftasmda piyasadan yalnızca 2.9 milyar lira çeküebildi. Böylece temmuzun ilk üç haftasında emisyon hacmi 17.5 milyar lira daraltılabildi. Bu gelişmeler sonucunda temmuz başında 1 trilyon 190 milyar lira olan emisyon miktarı, üçüncü hafu sonunda 1 trilyon 172.5 milyon liraya indi. Emisyonda iki ileri bir geri A. Kurtcebe Alptemoçin kapsanumn daha da genişletüeceğini belirtti ve önümüzdeki yılbaşından itibaren çiftçi ve esnafuı de vergi iadesinden yararlanması imkânının sağlanacağinı söyledi. MAKİNA MÜHENDİSLERİ / MAKİNA TEKNİKERLERİ / MOTOR MESLEK LİSESİ MEZUNLARI İyı derecede İngılızce bilen, lıse veya yuksek okul mezunu, tercıhan otomotıv sanayiınde bılgı ve tecrubeye sahip, SATIŞ (BÜRO) ELEMANI İyı derecede Almanca veya İngılizce bilen asgarı bır yıl deneyımli. serı ve hatasız daktılo yazabılen, telex kullanabılen, OTOMARSAN A. J. General Agent of DAIMLERBENZ AG ınTurkey J SEKRETER aranmaktadır. İşyeri Adana'dır. Erkek elemanların askerlığinı yapmış ve oto ehlıyet sahibi olmaları, bolge içinde seyahat edebılmelerı gerekmektedir. İsteklılerın, muracaatlarını, personel mudurluğunegondermeleri veya şahsen goruşmek üzere 1 Ağustos 1985 Perşembe gunu saat 9 0012.00 arası Adana 30725 nolu telefondan randevu almaları rıca olunur. MercedesBenz İLAN ÇUBUK ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞl'NDEN Dosya No: 1984/18 Çubuk Küçükali Köyü 4 hanede nüfusa kayıtlı Gani ve Satıa'dan olma 1950 dojumlu Yümaz Çayır'ın bundan 17 yıl önce köyunü terk ederek gittiği ve bır daha dönmedığı. Kendisinden herhangı bır haber ahnmadığı iddıa edılerek, gaipliğine karar verümesi Ganı Çayır tarafından talep edildığınden, adı geçen Yümaz Çayır'ın halen hayatta bulunup bulunmadıgını tespitı yönünden ilan yapılmasına karar verilmiştir. Karar geregince yukanda hüviyeti yazıh bulunau kayıp Yılmaz Çayır'uı halen bulunduğu yeri bilen, kendisinı tanıyan, gören ve bu dava nedeniyle haklan haleldar olma dunımu bulunan kişi ve kuruluşların bir ay içinde yukanda numarası belirtılen dosyamıza müracaat etmeleri ilan olunur. 26.6.1985 Basın: 21458 İLAN BAKIRKÖY 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt HÂKİMLİĞtNDEN Dosya No: 1983/611 Davacı Rabia Feruha Hancı vekili tarafından açılan Gaiplik davasınm yapılan duruşması sonunda: Davanın SUBUTUNA Istanbul, Eminönü, Filibe Şenberderüğj, Cilt: 1, Sayfa: 40'da nufusta kayıtü Ahmet kın, Hafızeden olma Sclanik 1317 D.lu NEFtSE CAVİDE ŞEKER'in GAÎPLİĞİNE, 19.6.1985 gun ve 983/611463 sayı Ue karar verılmiştir. Keyfıyet ilan olunur. 23.7.1985 OTOMARSAN A.J. Burmalı Çeşme Sokak. Askeri Fırıntblu, No 2 DavutpaşaISTANBUL DAIMLERBENZ AG Turkiye Genel Mumessili Çanakkale Seramik Fabrikaları'mn 28. kunıluş yıldönümü törenlerle kutlandı. Törenlerin açüışında konuşan Istanbul Sanayi Odası Meclis Başkam tbrahim Bodur istihdam yoğun olan yatınmlar için özel bir kredilendirme sistemi uygulanmasını istedi. Bodur işsiz sayısının 3 milyona ulaştığını, bu sosyal soruna cözüm yolu getirilebilmesi için tevsi yatırımlarla yeni yatırimlann özendirümesi gerektiğini kaydetti ve konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ülkemizde kaynakların, özeilikle yeni yatınmlar için yetersiz oldoğu büinmektedir. Aynca asgari yüzde 60'lan bulan kredi faizieriyle yatınm yaparak bunian isletmeye açmak için liç dört yıl beklemenin pratikte gecerli olmadığı da gözden uzak tutnlmamabdır. lşte bu nedenle, özeilikle istihdam yogun olan yaünmlanU özel bir kredflendirme Bodur: Lstilıdam yoğun yaürana özel kredilendirme sistemi tbrahim Bodur ~ İşsiz sayısı 3 milyona ulaştı. sisteminin uygulanması şarttır. Bonun için de bir fon oJjtsrurnlarak isübdam yogun projelere düsiik faizle kredi verilmesi ve bazı ozendirici tedbüier getirilmesi gerekmektedir." Sönnıez Havayolları dışa açıbyor Sönmez Holding Havayolları, Hollanda'lı Velbema B.V. havacılık kuruluşu ile ortaklık kuruyor. Hollandalı fırmadan gelen öneri üzerine yapılan görüşmelerde ortaklık için ilk etapu 36 kışilik 3 uçağın Hollanda'dan getirileceği bildirildı. Hojlanda nrması tarafından getiriiecek olan uçakların uzun menziHi ve ekonomik olduğu da acıklandı. Dr. MASUME ÇÖL Dahiliye Mütehassısı Adres. Yeşilköy. PoJat Yaü D: 6 Tlf.: 573 91 06 OFSET USTASI ARAMYOR Tel: 526 79 99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle