17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 NİSAN 1985 HABERLER CUMHURTYET/7 DYP'de Yazar tartışması alevleniyor yeşil ışık hiç yanmadı' KOCAYUSUFPAŞAOĞLU DUYDUK/GÖRDÜK YALÇIN PEKŞEİV Haber Merkezi DYP Genel Başkan Yardımcısı Nazif Kocayusufpaşaoğlu, "Mehmel Yazar'a yeşil ışık hiçbir vakit yanmamıştır, yanmavacak da. Kendisine devamlı kırmızı ışık yanmış ve yanmaya devam edecektir. Bunu kati olarak soylüyonım. DYP'de kim Genel Başkan olacak bilmiyorum, ama kim olmayacak onu çok iyi biliyorum" dedi. Adana'da "Cumhuriyet" muhabiriyle görüşen Kocayusufpaşaoğlu, DYP'nin Mehmet Yazar olayı diye bir olayı olmadığını belirtirken şöyle konuştu: "Bu sornn bizim sonınumuz degil. Bizjmle hiçbir ilgisi de bulunmamaktadır. Bizim dışımızda kimselerin ortaya çıkardığı meseledir. Aynca Mehmet Yazar, partimizin üyesi değil. Üyemiz olmayan biri hakkında prensip olarak konuşmamayı tercib ederim. Ama her vakit şunu ifade ettim. Bizim partimizde Odalar Birtiği Başkanı Sayın Mehmet Yazar'dan çok daha degerli en az 300 kişi vardır. Partilerde, kimin hangi göreve gelecegi kongrelerde ortaya GOLHAN Ahu bir gecesini Nesin'e ayırdı ÇIÇEĞI burnunda PEN Kulübü üyesi yazar Aziz Nesinin bir sanat dergisinde enflasyonun şiddetini anlatmak için verdiği örnek başına iş açmasına yol açtı. Aziz Nesin, bu yazısında daha gerçekçi otması için eski öykülerindeki rakamları, yeni basımları sırasında değiştirdiğini, yeni sıfırlar eklediğinı yazıyor ve şöyle bir örnek veriyordu: "Gazeteler yazdı ya, hani şu onsekiz yaşındaki tefecı oğlan Ahu adlı bombanın bir geceüğine 150.000 lira vermiş. Ahu'nun aylığı 5.000.000 liraya geliyor. Hem aklı, hem parası olan elinı çabuk tutup tetik davranmalı, çünkü bu hızla bombanın aylığı gelecek hafta 50.000.000 liraya fırtayacak. Peki ben böyle bir işe kalksam yani bombayla bir gece.. Niçin olmasın, herkesinki can, benimki patlıcan mı? Bir geceliği için altı yedi öykü yazmam gerekiyor. Gecede altı öykü yazınca kimde bombalık hal kalır?" Aziz Nesin'in "sayım suyum yok" baslıkh bir yazısı üzerine magazin gazeteleri olayın üzerine cıddiyetle eğildıler ve durumu Ahu Tuğba'ya ilettiler. Ortaya çıkan son durum şu: Aziz Nesin'in bu bombayla bir gece geçirmek için hiç çaba harcamasına gerek yok. Çünkü Ahu Tuğba şunlan söylüyor: "Her ne kadar kitap okumaya fırsat bulamasam da, Aziz Nesin'e karşı duyduğum sevgi ve saygıdan dolayı kitaplarını okurum. Beyefendinin benimle ne denli ılgilendiğini ise gecelığimi hesaplamasından ve beni bombalığa layık görmesinden yeterince anladım. Doğrusu bu gecelik ilgiye hem şaşırdım, hem sevindim. Aziz Bey'e bir gecem feda olsun. Hem de para pul düşünmeden.." Ahu Tuğba bu.. Konuşmasa da konuştururlar. Bu kadar mantıklı cümleleri kendiliğinden yan yana getirebilir mi bilemiyoruz, ama şu satırlar da Ahu Tuğba'ya atfediliyor: "Gazetelerde okuyoruz. Allah korusun Aziz Nesin'in bir gece uğruna kalp krizi tekrarlanır da sorumlusu ben olurum. Sonra Aziz Nesin gibi 70 yaşındaki bir insan, benim gibi 25'lik bir bombaya hangi enerjiye güvenerek dayanır doğrusu anlayamadım. öte yandan benim için altı yedi öykü yazarsa başka işlere nastl zaman bulur? Ben Aziz Nesin'in canının sorumluluğunu kendisine bırakıyorum ve buyursun, diyorum. Konuğum olsun, bir geceyi kendisiyle yatakta paylaşayım. Yeter ki o 70 yaşında benimle beraber olabilecek gücü bulabilsin." Şimdi top ünlü yazarda... Aziz Nesin son zamanlarda bombalarla fazla uğraşmaya başladı. ABD'Iİ yazar Arthur Miller'le aynı yaşta olmasına karşın daha genç görünmesi nedeniyle yapılan iltifatlan "Ee bizim hayatımızdan bir Marilyn' Monroe geçmedi" diye yanıtlayan üstad, bakalım Ahu Tuğba'ya ne yanıt verecek. Merakla bekleniyor... Yazar'a devamlı kırmızı ışık yanmış ve yanmaya devam edecektir. Bunu kati olarak söylüyorum. çıkacaktır. Şahsen benimle ilgili her konuya bugüne kadar yorum yok cevabını verdim. Bugün de aynı cevabı veriyorum." Kocayusufpaşaoğlu, Mehmet Yazar'la iki yıldan beri görüşmediğini, ancak geçen cumartesi günü bir gazetede böyle bir haberin çıkmasını "çirkin bir olay" olarak nitelendirdi ve "Bir kimse siyasete boylesi oyunlarla başlarsa ondan hayır gelmez. Konuyu işleyen gazetenin bunda bir suçunun oldugunu sanmıyorum. Olay tertiplenrniş, öyle bir hava yaratılmıştır. Türkiye'nin gündemindeki sual Mehmet Yazar olmamaJıdır. Bu konu ile kaybedecek zamanımızın oldugunu sanmıyorum." GÖLHAN: YAZAR TRENİ KAÇIROI DYP Genel Başkan Yardımcisı Mehmet Gölhan, Ankara'da "Cumhuriyet" muhabirine "Sayın Yazar'ın üyeliği bize güç katar. Ancak teşkilatla yaptığun teraaslarda gordiim ki, Sayın Yazar treni kaçırmış. Tabii isterse kongremizde başkanlığa gene aday olabilir. Kendi bilecegi bir iştir b u " dedi. TUC: YAZAR SORUNU YOK DYP'nin bir diğer Genel Başkan Yardımcısı Baki Tuğ da, DYP'de ne genel başkanlık, ne de bir Yazar sonınu oldugunu, heTkes gibi Mehmet Yazar'ın partiye üye olabilme ve genel başkanlık ya da partinin herhangi bir kademesinde hizmete talip olma hakkı olduğu görüşünü yineledi. DYP Kurucular Kurulu üyelerinden emekli General Tevfik Yazar treni kaçırmış. Tabii isterse kongremizde başkanlığa gene aday olabilir. Kendi bileceği bir iş bu. Fikret Alpaslan, da şunları söyledi: "Partimize kuvvet katar, meranun oluruz. Ama partiye nasıl girileceği tüzüğümüzde mevcuttur. Başkan adaylığı için şimdi bir şey diyemem." DYP kurucu uyelerinden tsmail Helal de, temkinli sözcüklerle "Paşamın sözlerine aynen katılıyonım" dedi. DYP Merkez Disiplin Kuruln Başkanı Orhan Aziz Onuk da temkinli konuştu. Onuk'a göre, Yazar'ın önce partiye üye olması gerekiyor. Tüziıkteki gerekli koşu 1lara uyduğu takdirde herkes gibi hizmete talip olma hakkı bulunuyor. Ankara Çankaya tlçe Kongresi'nde konuşan Güreş Federasyonu ve Şekerİş Sendikası Eski Genel Başkanı Haydar Özöğretmen, konuşmasında Yazar'ın adını vermeden "Gemide delik açılmış gibi zamanında tahliye sandallanna doluşanları partiye kabul elmeyin" deyince, delegeler tarafvndan alkışlandı. Eski Dışişleri Bakanlanndan DYP uyesi thsan Sabri Çaglayangil, önceki gün İzmir Merkez Ilçe Kongresi'ne katıldıktan sonra gazetecilerin Mehmet Yazar'la ilgili soruları üzerine, "Genel başkanı delegeler seçer. Daha seçiciler, yeni delegeler belli değil.Siz telaş içindesiniz. Her şeyin bir zemini var" diye konuştu. Avcı: 'Bir büerCi tanımıyorum T Ü R E Y KÖSE tZMtRDYP Genel Başkanı Yıldmm Avcı, Mehmet Yazar'ın Büyuk Kongre'ye bir ay kala ortaya çıkmasını "enteresan" ve "planlı bir davranış" olarak niteleyerek, "bir bilen"in kim oldugunu bilmediğini, DYP'yi bir odağın değil başındaki idarecilerin yönettiğini bildirdi. Avcı, "Tapulu arazimin ustüne gecekondu yaptırmam, demek doğnı olmaz" diye de ekledi. DYP Genel Başkanı Yıldınm Avcı'ya yönelttiğirr.iz sorular ve yanıtları şöyle: Mehmet Yazar'ın partinize girip Genel Başkan adayı olmak için seçtigi zamanlamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? AVCIBu meselenin üzerine artık hiç fazla gitmek istemiyorum. Kanuni mahsuru olmayan her vatandaşla çalışmayı arzu ederiz. Zamanlama meselesine gelince o da enteresan bir mesele. Genel Kurul'a bir ay kala, böyle bir harekette bulunulması zamanlamanın, yani bu hadisenin uzun zamandan beri duşünülerek bir plan dahilinde tatbik edildiğini göstermektedir. Tabii bu bir zandır. Genel Başkanlık hususuna geljnce, kendisi son beyanlarında, "bir er olarak da çalışırım" dediğine göre mesele D Y P Genel Başkanı Avcı, Mehmet Yazar'ın Genel Kongreye bir ay kala ortaya çıkmasını uzun zamandan beri düşünülerek uygulanan bir plan olarak niteledi. Yıldınm Avcı yok. Bizim tabanımız bu hadiseyi değerlendirebilecek yeteneklere sahiptir. Mehmet Yazar, Genel Başkanlık için tabandan bir istek geldiğini söylıiyor... AVCIGenel Merkeze bu şekilde bir arzu gelmiş değildir. Ama kendisinin ayn bir istihbarat teşkilâtı vardı da, bizim dışımızda bu istihbarat teşkilâtıyla çalışıp, herhangi bir şekilde bizim tabanın temayüllerini tespit ettiyse ben buna bir şey diyemem. Yaygın anıhşıyla "bir bilen"in bu konuda tavn nedir? AVCIBen "bir bilen" diyerekten, kimin anlatılmak istendiğini kati olarak bilmiyorum. Benim hiçbir zaman Parti Genel İdare Kurulu'ndan başka kimselerle temasım olmadı. DYP'yi bugün başında olan idareciler yönetir. Bizim hattı hareketimizi tanzim eden herhangi bir odak yoktur. Arkadaşlarımızın yasaklılar arasında şahsi dostları vardır. Benim de var. Bir kongrede "liderliği bırakmam" dediniz. Bir eski siyasi liderin "tapulu arsama gecekondu yaptırmam" sozlerini anımsatarak, bu sozleri siz de yineler misiniz? AVCIBen boyle bir lafın olup olmadığı hakkında kaıi bir malumata sahip değilim. Bu laf konuşuldu ise de bunun aksi olduğu da bana söylenilmiştir. Bu lafın doğruluk derecesi hakkında bir şey söyleyecek durumda değilim. Biz de "gecekondu yaptırmayız" mı diyelim, hayır. Ben bu kanaatte değilim. Parti bir hizmet yeridir. Parti hiebirimizin şahsi malı değildir. Şu ya da bu hizmeti yaptık diye iddia sahibi olmamız abestir. Ama vatandaş vefakârdır, kendisine hizmet edenleri unutmaz. DYP Genel Başkanı Avcı, particiliğin bir ekol oldugunu, şu ya da bu çevrelere yakın diye herhangi bir şahsi alıp partinin başına getirmenin rizikoları buhınduğunu kabul etmek gereküğini sovledi. Avcı, "Bir mıiessesedeki başan her >erde devam edecek diye bir şey yok. Yeni çıkmış bir teğmeni ordunun başına getirip koymazlar. Ama partinin bu yere gelmesi sevindirici. Çiinku iyi olan yere itibar olur, herkes oraya girmek ister, orada bir yer edinmek ister" dedi. KOMŞULUK GEREĞİ: Balat Demirtıisar caddesi üzerinde bulunan 209 nolu 3 katlı yapının en üst katında yangın cıkmıstı. İtfaiye yetişene kadar Atilla Tongah'ya ait olan üst kat tamamen yandı. orta kat ve en alt kat harabeye döndu. Itfaiyeyı beklerken çevre halkı karınca karannca komşuları Atilla Tongalı'nın yardımına kostular Bir komşu evın musluğuna bağladığı hortumla yangının uzenne gitmek istedi. Fakat tazyik yeterli olmadığından, hortumun ucunu sıkarak suyun bıraz daha ileriye gitmesini sağladı Doğal olarak bu ölçüde su daha yangın mahalline ulaşmadan buhar olup havaya karışıyordu, ama olsun, komşuluk bir şeyler yapılmasını gerektiriyordu... (Fotoğraf: Mehmet Akif) CtNDORUK: ADAYLAR AZALACAK Hüsamettin Cindoruk. DYP Büyük Kongresi'ne kadar 1.5 aylık bir süre olduğuna dikkat çekerek, bu süre içinde genel başkan adayı sayısının bire inebileceğini belirtti. Cindoruk, Mehmet Yazar'ın başkan adayhğı konusunu soran Cumhuriyet muhabirine, "Yazar hakkında konuşmak istemiyorum" dedi. DYP'de dörde yakın genel başkan adayı bulunduğu hatırlatıhnca da Cindoruk, "Hafta başına kadar yeni gelişmeler olacak ve bu sayı azalacaktır tahmin ediyorum" dedi. Okula gonderilen kuruyemişlehn akıbeti MILLI Eğitim Gençlık ve Spor Bakanlığı bu yıl ılkokul öğrencilerine üzüm kurusu, nuga, ve fındık içı vereceğini aylar önce duyurdu. Hatta okullara gonderilen yazılarla bu malzemenin öğrencılere nasıl dağıtılacağı bile açıklandı. Hem ilkokul çocukları, hem de öğretmenleri ders yılı başından beri kuru yemişin gönderilmesini dört gözle beklediler. Fakat hiçbir şey gelmedi. Derken Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan yıne "öğrencilere dağıtılması" amacıyla üzerinde takvim, cetvel ve çarpım tablosu bulunan küçuk kartlar VERİLEN V1YECEK v"l TIM12UK UAL2EHELERI MİLLİ ECITİU CENÇLİH Vt SPOR i » k A S U t l S I \ OCRENCILfcRE ARM^C^MLHR ANAP'ta ılımlılar "müliyvtçi eğilime" karşı harekete geçti OzaTı 47 iııızalı mektup bekliyor Genel Başkana vekalet eden Keçeciler'in de desteklediği ılımlılar, "milliyetçi" eğilimin temsilcisi durumuna gelen bazı isimlerin yönetimden uzaklaştırılmasını istiyor. Keçeciler, "TaşarŞıvgın" ikilisinin bilgisi dışında il başkanlarını bölgesel toplantılara çağırdı. İzmit'îe, Ankara'da ve Konya'da yapılan toplantuarda ılımlı milletvekilleri il başkanlarından destek istedi. CANAN YAZGANGİL ANKARA Başbakan Turgut Özal'jı once Moskova, ardından da Suudi Arabistan ve ABD gezieri nedeniyle uzun suredir yur dışında bulunması, b ü y ü k kongre öncesinde ANAP'ı ıarıştırdı. Kendilerine "ılımlı g n p " adını veren 47 milletvekili, Başbakan'a iletilmek üaere hazrlanan ikinci bir mektup metnne imza koyarlarken, tüzük gerfği genel başkana vekalet eden teşkilat sorumlusu Mehmet Keçeriler, ılımlıların desteğini alarK il başkanlarını toplantıya çiğırdı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler'in buyük konıre öncesi ANAP'taki ılımlı eğilmin temsilcileri ile gorüştüğü \Î "Taşar Şıvgın" ikilisine ka'ji başlatılan harekete destek olacağını bildirdiği öğrenildi. Keçeciler'in desteklediği ılımlı milletvekilleri once Ankara'daki çeşitli evlerde gruplar halinde bir araya geldiler. '.'İmzacı" milletvekillerinin toplantıları surerken, Keçeciler, il başkanlarına bölgeler halinde toplantı çağrısında bulundu. Bölgesel il başkanları toplantılan kararınm. "Taşar Şıvgm" ikilisinin bilgisi dışında alındığı ve Vlerkez Karar ve Yönetim Kurulu ile Başkanlık Divanı uyelerine onaylatılmadığı ifade edildi. İl başkanları toplantılanyla kendilerine buyuk kongre için destek arayan 47 milletvekilinin hazırladıkları mektubu, Başbakan Özal'a ABD gezisi dönüşunde iletecekleri bildirildi. gönderıldi. Kartın bir yerınde Atatürk'ün "Türk vatandaşının sağlığı ve sağlamlığı her zaman üzerinde dıkkatle durulacak millı meselemizdir" yazıyor. Başka bir yerınde de öğretmenleri çok şaşırtan şu cümle yer alıyordu: "Verilen yiyecek ve temizlik malzemelerı Millı Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nm öğrencilere armağanıdır.." Öğretmenler bu kartları öğrencilere dağıttılar. Fakat yukarıdaki sözün ne anlama geldiğini bir türlü açıklayamadılar. Çünkü gönderilmiş ne yiyecek ne de temizlik malzemesi vardı. Herhalde bir yerlerde takılıp kalmışlardı. Öğretmenler bize gönderdıkleri mektuplarda bu yiyecek ve temizlik maddelennın takıldıkları yerden kurtarılması için durumu yayımlamamızı ıstiyorlardı. Dileklerını yerıne getirıyoruz. Mektupçu 47'Ler Başbakana iletilmek düşüncesiyle kaleme alınan mektubu imzalayan milletvekilleri şunlar: "Ahmet Remü Çerçi, Nurettin Yağanoğlu, Barlas Doğu, .Vecat Abdullah Gülecek, Hazım Kutay, tsmailSaruhan, Osman Işık, Sezai Pekuslu, Mehmet Sağdıç, Oğan Soysal, Mustafa Çakaioğlu, Huseyin Şen. \ecat Tiırtçsiper, Fethi Çelikbaş, Ahmet Özkan, Özgur Barutçu, tlhan Aras, Akif Kocaman, Hikmet Biçentürk, Altan Kavak, Özdemir Pehlivanoğlu, !Vuh Mehmet Kaşıkçı, tsmet Ergül, Kemal Or, tlhami Kösem, Metin Sanoğlu, Gürbüz Sakranlı, Beşir Çelebioğlu, Ahmet Altıntaş, Alaatin Fırat, Ali Babaoğlu, Haydar Ozalp. Birsel Sönmez, Nuri Topkaya. Arif Şevket Bilgin, Muhlis Arıkan, Gülami Erdoğan, Aydın Baran, Tiıran Soğancıoğlu, Rifaki Atasever, Talat Sargm, Zeki Uzun, Ata Aksu, Selim Koçaker, Mustafa Demir, Mirza Kurşunluoğlu, Mehmet Bağçeci." Mehmet Keçeciler Başbakan Turgut Özal'a iletilmek uzere hazırlanan mektup metninde, ANAP'ın milliyetçi, muhafazakâr ve sosyal adaletçi bir parti olduğu vurgulanarak, ANAP'ın bir kitle partisi olduğuna dikkat çekildi ve partinin özelliğinin korunması istendi. Mektup metninde, ANAP'ın 6 Kasım ve 25 Mart seçimlerinde daha çok "liberal" ve eski AP tabanından oy topladığı belirtilerek, parti yönetiminde "milliyetçi eğilimin" etkinlik kurmasmın partiyi giderek oy tabanından uzaklaştıracağı kaydedildi. ANAP'ta birlik ve butünlüğun korunması için parti yönetiminde "milliyetçi eğilimin temsilcisi" durumuna gelen bazı isimlerin yönetimden uzaklaştırılması gereğîne değinilen mektupta, ANAP Grubu'nun çoğunluğunu oluşturan "liberal" eğilime yonetimde ağırlık verümesi. Bakanlar Kurulu'nun da buna gore duzenlenmesi gereğı vurgulandı. Mektupta aynca, genel başkana karşı, "Hiçbir harekette bulunmak gibi bir amaç taşınmadığı" da vurgulanarak, "ANAP'ın gelecegi açısından bir uyanda bulunmak" amacıvla mektubun kaleme alındığı, büyuk kongrede genel başkanın onenlerine uyulacağı ifade edildi. Mehmet Keçeciler'in mektup metnine imza koymaktan, "taraf görüntüsu yaratmamak" amacıvla kaçındığı bildirildi. Ilımlıların son toplantılarında, Başbakan'm ABD gezisi dönuşune kadar hiçbir biçimde basına bilgi verümemesini karara bağladıklan oğrenildi. Başbakan'a iletilmek uzere yazılan ve 47 milletvekilinin imzaladığı metin ise, Niğde Milletvekili Birsel Sönmez'in çantasında bulunuvor. Ote yandan, ılımlı milletvekili grubunun. il başkanları düzeyinde bölgesel olarak toplantılar düzenledikleri \e bu toplantılarda il başkanlarmdan destek aradıkları bildirildi. "Destek arama" toplantılarının ilki Keçeciler'în bilgisi altındu İstanbul İl Başkanı Eymen Topbaş'ın başkanlığında Izmit'te 13 martta, ikincisi Ankara İl Başkanı Rıfat Diker'in başkanlığında Ankara'da 29 martta, üçüncüsu de önceki gun Afyon'da yapıldı. tstanbul İl Sekreteri Cengiz Zengin'in imzasıyla basına gonderilen 11 il başkanının ortak bildirisinde, "ANAP'ın birlik ve beraberlik içerisinde çığ gibi büyüyerek tek bir viicut olduğu" belirtildi. Özal'a bağlılık yinelendi. laksim civarında 40.000 TL.'ya kadar kiralık ev aranıyor. Mür.: 149 88 13 ANKARA'nın tasına bak Güney Kore modeline rötuş MİLLI Eğıtım'de kokü dışarda cereyanların etkısınin kökü kazınmaya çalışılıyor. Ancak bazı bakanlık yetkilileri kökü dışarda modeNer önermeye hatta uygulamaya hazırlanıyorlar. Bunlardan biri de bakanlığın Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü Özcan Mete. Sayın Mete Türk gençlığının 19 Mayıs Gençlik. Spor Bayramında gıyeceği toren kıyafetinı ve törenlenn şeklmi açıkladı. Açıklamasını video ile yapan Mete, Güney Kore'dekı törenleri gazetecılere izletti. "Hareketlı pano" kullanan Guney Koreli gençlerın tribünlerde yaptığını Türk gençler de 19 Mayıs'ta bizim tr^unlerde yapacaktı Ancak Koreli genç kızların eteklen kasıklannda ıdı. Gazetecıler sordular: Türkıye'de bu yıl 19 Mayıs törenlerinın uzun kollu fanila ve uzun etek ile yapılacağım açıkladımz. Şımdı de Güney Kore modelini uygulayacağız Kürk üretilmeyen ülke MDP (ENEL BAŞKANI TEDtRGÎN Sunalp: Bakarsınız biri daha istifa eder lfiitP Genel Başkanı partiye başkan olmak için beş ah aday bulunduğunu söyledi. rosu) M D P Genel Başkanı Turgut Sunalp, son zamanlarda partiyi nyına oturtmak için büyük çabiar sarfettiğini ve istecMği sonca ulaştığını bildirerek, " f i k gunlen beri amacım, zaten partiyi yrine oturtmaktı" dedi. S u n a l genel başkanlık için beş altı day bulunduğunu söyledi. Turg\]Sunalp, dış güçlerin ellerinin srekli MDP'de olmasıncian dolîrT partinin bir bunalım atlattığıı ve istifa eden yedi kişuıin sesıin yedi yüz kişilik çılartıldifm anlatarak, bundan ssnraki kyhte çalışmaların part y e zaır verebileceğini, ama A N K J R A , (Cumhuriyet Bü diyorsunuz. Bu modelın kıyafetı meydanda. Kıyafetler konusundakı değişıkliK Kore modelinin butünlüğünu bozmaz mı? Mete yanıtladı: Saha ıcı gösteriierde kendi modelımizı kullanacağız. Bu konuda bızım tecrübemız var. Tribünlerde de Güney Kore modelı uygulanacak' yıpratamayacağmı söyledi. Istifalann durup durmadığı yolundaki soruyu yamtlayan Sunalp, bir partide istifalann durdurulduğunu kimsenin söyleyemeyeceğini belirterek, "Bir kriz gelir, bakarsınız biri daha istifa eder. Önleyemezsiniz" dedi. Sunalp şöyle devam etti: "Bu konuda, ancak şunlan söyleyebilirim. Partimizin aleyhindeki hareket durdurulmuştur. Aynca partimizin içinde geniş mikyasta birlik beraberlik sağlanmıştır." MDP Genel Başkanı Sunalp, örgutün her zaman kuvvetli oldugunu ve guçlerini buradan aldıklarıru bildirerek, Genel Mer kezdeki bir aksamanın, her şeye karşın örgütü de etkilediğini kaydetti. Sunalp, Genel Merkezin gerekli uyuma kavuşturulmasından dolayı, bundan böyle örgütün de daha uyumlu çalışacağına inandığım söyledi. Onemli amaçlarından birinin de, kongreleri yapmak oldugunu anlatan Turgut Sunalp, "Çünkü organlan secimden geçmemiş bir partide, seçilmiş insanlarla değil, atanmış memurlarla uğraşıyorsunuz" dedi. İzmir Kongresi'nin 7 nisanda yapılacağını bildiren Turgut Sunalp, partiye başkan olmak için beş altı aday bulunduğunu söyledi. Sunalp, bundan sonraki çalışmalannın, partiyi daha da kuvvetlendirmek yolunda olacağını bildirdi. ANAP'ta bir HP'li HALKÇI Parti Trabzon Milletvekili Yusuf Ziya Kazancıoğlu'nun "garipçe" bir alışkanlığı var: Mecliste ANAP kulisinde ve ANAP grup toplantı salonunda dolaşmak. HP'li Yusuf Ziya'nın bu alışkanlığına, artık ANAP'lılar da iyice alıştılar.. Ama son günlerde Yusuf Zıya Bey ölçüyü biraz kaçırdı. "Volta atmak"la kalmayıp ANAP'lılar arasında oturmaya başladı. Öyle ki son ANAP grup toplantısında konuşmacı kürsüye çıkmaya hazırlanıyordu ki, HP'li Yusuf Bey yerınde hâlâ oturuyordu. iktidar partisinin toplantıları gizii idi. VEDAT Erkul hakkındaki soruşturmalar ve mahkemelerî ile tanınan bir hariciyecimiz, en son Hannover Başkonsolosu idi. 2 yıla yakın bir süredir de merkezde "kızak"ta. Buzların erimesi havalann ısınması ile şu sıralarda "kızak"tan inmeyi bekliyor. Gümrük ve Tekel Bakanlığı ile olan mahkemesi de geçenlerde sona erdi. Yurda dönerken getirdiği iddia edilen 18 kürkün, aslında bir kürk olduğu savunmasını mahkeme kabul etti, beraat verdi. Erkul, bu arada Dışişleri Bakanlığı'nm verdiği disiplin cezası aleyhine Danıştay'a yaptığı başvuruyu da kazandı. Erkul, şimdi önce mahkemelerin yaktığı "yeşil ışık", sonra da yakın dostu olduğu söylenen Bakan Vahit Halefoğlu'nun işareti ile büyükelçi olarak atanmayı bekliyor. Bu kez iftiraları önlemek için kürk üretilmeyen bir ülkeye gitmek amacında olduğu söyleniyor. Öte yandan dışişlerinde Halefoğlu'nun bu tür dostluklara değil de "liyakat" ve "yeteneğe" önem verdiği belirtiliyor. Hiç kimse Erkul'un diplomatik yeteneğinden kuşku duymuyor. Ama deniyor ki: Erkul son aylarda yargı kuruluşlarındaki deneyimi ve başarısı ile bakanlığın yüksek hukuk müşavirliğinde daha başarılı olur. ankara balı ANAP'lılar HP'li "meslektaşlarf'na "hadi kapıyı dışardan çek artık.." der gibi bakıyordu. Sonunda Yusuf Bey aheste aheste kapıya yoneldi. Bu sırada bir ses yükseldi: Artık ayağın alıştı. Gel şeytanın barağını kır da bize katıl... Kaç para? SOLUN, HP, SODEP ve kurulmakta olan DSP arasında uçe bolundüğunden yakınanlar var. Oooo, so/ liçe aynlıyorsa, sevinin. Toparlanıyor demektir. Turgut Sunalp u.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle