23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 NİSAN 1985 Ozetle Mesud Recevi'nin kayınbiraderi idam edildi DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Halkın Mücahitleri Örgütü 'nun Fransa 'da sürgünde bulunan lideri Mesud Recevi'nin kayınbiraderi Asghar l\'azemi'nin, Tahran 'daki bir hapishanede idam edildiğibildirildi. Halkın Mücahitleri Örgütü'nün dün Paris'te yayımladığı bildiride, haberin İran 'daki ' 'güvenilir kaynaklardan " almdığı belirtilerek, Nazemi'nin 1981 yuından beri hapiste bulunduğu kaydedildi. (a.a.) Tahran bombaland ı lrak uçaklanmn dün sabah düzenledikleri saldırıda en az 22 ölü, 121 yaralı var. lrak, dün Harg Adası yakınlarında bir tankeri de bombaladığım bildirdi. Dış Haberler Servisi Iran'ın önceki gün Irak'ın başkenti Bağdat'a karşı giriştiği füze saldınsına misilleme olarak lrak uçakları Iran'ın başkenti Tahran'a karşı önceki akşam ve dun sabaha karşı iki saldırı düzenlediler. lrak uçaklarmın özellikle dün sabahki bombardımanının Tahran'a karşı şimdiye dek düzenlenen en büyük saldırı olduğu bildiriliyor. İlk gelen haberlere göre bombardımanda en az 22 kişi öldü,121 kişi de yaralandı. Çok sayıda evrn de yıkıldığı bildiriliyor. Dünkü bombardıman, Irak'ın 17 gun içinde Tahran'a 12. saldınsını oluşturdu. lrak, ayrıca dün Iran'ın petrol dolum tesislerinin bulunduğu Harg Adası yakınlannda büyük bir deniz hedefinin de vurulduğunu bildirdi. Irak'ın açıklamasında, gemiye saldıran lrak uçaklanmn üslerine döndükleri kaydedildi. Irak komutanlığının dün sabah Tahran'a düzenlenen saldırıya ilişkin açıklamasında lrak uçaklanmn İran başkentine "öldürücii bir darbe" vurdukları belirtildikten sonra şöyle devam edildi: "Uçaklarımız, İran rejiminin banşçı kentlerimize ve halkımıza karşı giriştiği saldırganlığa misilleme \apmıst?ır." lrak uçakları, ayrıca önceki gece geç saatlerde Iran'ın Gilangarb, Sare Pol Zahab, Dehloran ve Mehran kentlerini de bombaladılar. Bu kentlerdeki ölü ve yaralı sayısı hakkında bir açıklama yapılmadı. Iran haber ajansı IRNA da, iran jetlerinin önceki gece Irak'ın Süleymaniye ve Kunt kentlerindeki askeri ve ekonomik taedefleri bombaladıklarını, İran topçusunun ise Basra, El Zubeyr, Adiye ve Şeyhan kentlerini dövdüğünu bildirdi. "Kentler savaşı" tüm şiddeti ile sürerken, bunahma bir çözüm bulunmasını amaçlayan diplomatik çabalar devam ediyor. Suudi Arabistan'daki temaslarını tamamlayarak Umman'a geçen BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar' .. îran'a gitmek icin Tahran hükümetinden aynntıiı lrak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz, ülkesinin kısmî ateşkesi kabul etmeyeceğini, savaşa son vermek üzere İran'ı görüşme masasına çağırdığmı bildirdi. Sovyetler Birliği'ne yaptığı resmi ziyareti tamamladıktan sonra Japonya'nın başkenti Tokyo'ya geçen Tarık Aziz, Iran'ın sadece sivil yerleşim yerlerine düzenlenen saldırılara son \erilmesi yolundaki isteğinin kabul edilemeyeceğini belirtti. İran başkentine en büyük hava saldınsı ve nel cevap beklediği bildirildi. Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi tarafından görevlendirilen yüksek düzeydeki Hintli yetkililerden oluşan iyiniyet heyeti ise Tahran'dan ayrüdı. Heyet üyeleri, İran lrak arasındaki savaşta kısa sürede ateşkes uygulanması ümidinın bulunmadığını vurguladılar. Cinayeti daha önce adı duyulmamış "Devlete Karşı Savaş" örgütü üstlenirken. Yeni Demokrasi Partisi bu cinayetlerin önlenmesi için dayanışma gereksinimini dile getirdi. ATtNA (Cumhuriyet) Yunanistan'ın başkenti Atina'da dün bir savcı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Asliye Ceza Mahkemesi Savcısı olan Veorgios Theofanopulos akşam üzeri banliyö semtlerinden Kalithea'daki evine giderken otomobilinde, iki kişinin silahlı saldırısına uğradı. Olayın tek görgü tanığı 10 yaşındaki bir çocuğun ifadesine göre maskeli iki kişi savcıya ateş açtıktan sonra motosikletle kaçtılar. Başından üç kurşun yarası alan Savcı Theofanopulos kaldınldığı hastanede olürken, saldırıyı şimdiye dek adı duyulmayan "Devlete Karşı Savaş" adlı örgüt üstlendi, polis olay yeri yakınında bulunan bildiriden söz konusu örgütün "iktidara diişman olduğunun" anlaşıldığını bildirdi. Bildiride politik cinayetlerin arkasının geleceği de ileri suruldu. Bu arada Atina Savcılar Birliği tarafından yapılan açıklamada öldurulen savcının siyasetle ilgisi olmadığı bildirildi. Ancak a.a.'nın haberine göre adli kaynaklar Theofanopulos'un iki yıl önce oldurülen muhafazakâr bir gazete sahibinin yakın arkadaşı olduğunu bildirdiler. Ana muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi de bu tur cinayet olaylannın önlenmesi için hükümeti daha önceden uyarmış olduğunu anımsattı, ülkenin zor gunler geçirdiği dönemde dayanışma gereksiniminden sözetti. Atina'da bîr savcı öldürüldü Reagan Faktörü SAMtM LÜTFÜ Doğallıkla uydurma, ama aynı zamanda güzel olan öykü güya Kruşçef'e aittir. Kruşçef, hani film stüdyolarının sahibi Rum asıllı ünlü Skuras'ın Hollywood'da kendisini "Merhaba BayBaşkan, Ben Skuras, bir çoban olarak doğdum. Şimdi 25 bin kişinin patronuyum " diye karşılamasını, "Çok memnun oldum Bay Skuras. Ben de Nikita Kruşçef, bir işçi çocuğu olarak doğdum. Bugün 200 milyon kişinin patronuyum. işte Sovyetler Birliği budur" diye yanıtladığı ABD gezisinde, söylendiğine göre ilk kez "Streaptease" görmüş ve beğenmiş. Öykü bu ya Kruşçef ülkesine döner dönmez hemen yetkilileri çağırmış ve Sovyetler'de de aynı gosterilerin yapılması için gereken emirleri vermiş ve bir süre sonra da Moskova'da ilk "streap fease" gösterilçri başlamış. İlk bir hafta salon tıka basa dolmuş. Ne var ki seyirci sayısı hızla azalmış ve bir ay sonra artık her gece 12 seyirci gelir olmuş. Durumu uzaktan izlemekte olan Kruşçef, yetkiliyi çağırmış ve ilgisizliğin nedenlerini öğrenmek için sormuş: Gösterilere kimse gelmiyoımuş. Acaba gece kulübunün yeri mi sapa? Hayır efendim, demiş yetkili, Moskova'nın en gözde yerinde açtık kulübümüzü. Peki öyleyse fiyatlar mı yüksek? Yok, hemen hemen tüm gece kulüplerinden daha da ucuz. Kruşçef düşünmüş düşünmüş ve yine sormuş: Acaba "streaptease" yapan kadınlar mı iyi değil? Yönetici son derece kesin bir şekilde yanıt vermiş. Kesinlikle değil sayın Sekreter Yoldaş, tümü de dikkatle seçilerek alındı ve hepsi de 1917'den beri parti üyesidiher. Şaka bir yana 54 yaşındaki Gorbaçov'un Sovyetler Birliği Komünist Partisi birinci Sekreterlıği'ne atanmasıyla artık Kremlin'de "hepsi de 1917'den beri parti üyesi olan kuşak", yönetimin üst düzeyinden aynlmış oluyor. Komünist Partisi'ne Stalin'in ölmesinden bir yıl önce girmiş olan ve savaşın acısını yaşamış olmakla birlikte o yıllarda yaşı gereği görev almayan Gorbaçov, şimdiye dek işbaşında bulunan yöneticilerin tersine, geçmişin büyük ve tartışmalı dönüm noktalannın ister sevabı deyin, ister günahı, sorumluluğuna katılmamış bir kişidir. Onun oybirtiğiyle göreve getirilmesi, Kremlin'deki yaşlıların da, artık 1917 hatta 1940 sonrası kuşağının en üst düzeye yükselmesine karşı çıkmamak gereğini kabul ettiğini gösteriyor. Kişiliğinde, yeni kuşağın görüntüsünü yansıttığı ileri sürülen Gorbaçov, bu göreve seçilmeden az önce, 1984 sonunda yaptığı İngiltere gezisinde Batı basınınıaen başta Bayan Thatcher olmak üzere ingiliz yöneticilerinin beğenisini kazanmıştı. Kremlin'in bir numaralısı olan kişi için "Batının beğenisi" öyle fazla abartarak önemsenecek bir durum değil. Ne var ki, Batının Gorbaçov ile daha rahat görüşüp anlaşabileceğini düşünmesi, yeni Sovyet lıderinın de Kremlin'in öbür önde gelenlerinin de önemseyecekleri bir noktadır. Ancak burada hemen şunu vurgulayalım ki, hemen tüm gözlemcilerin, iktidarının uzun süreceğinı söyledikleri Gorbaçov, hiç değilse bir süre, dış politikada Gromiko'nun birincil ağırlığını duyacak, bu alanda tek başına egemen olamayacaktır. Batı kendi "Batı merkezci" bakış açısından olayı izlediğin * de yalnızca Bay Gorbaçov'un değil, ama Bayan Gorbaçov'un da değişik görüntüsünden etkilenmiş ve çifti kendi ölçütlerine çok uygun bulmuştur. ingilizler, güzel, zarif, kültürlü olarak niteledikleri, kocası gibi şık giyinen Bayan Gorbaçov'da "Sovyetler'in Lady D"sini görmekte, Amerikalılar ise Beyaz Saray'da "Firsf Lady"!iğin adaylarında aradıkları niteliklerinin Bayan Raizissa'da bulunduğunu ileri sürmektedirler. Bu özelliklerin Gorbaçov'un dış politikada işine yarayacağı söylenebilir. Üstelik Batının Kremlin uzmanlarının ileri sürdüklerine göre Gorbaçovların görüntüleri, içerde Sovyet halkında da olumlu izlenımler yaratmaktadır. Gorbaçov'un içerde ekonomik ve politik alanda bir liberalleşmenin (lütfen bu sözcüğü Batılı anlamda değil de, konunun kendi sınırları içinde değerlendiriniz) öncüsü olması bekleniyor. Olaya bu açıdan bakıldığında Gorbaçov'un içerde üretkenliği artırmak, ekonominin çarklarını daha etkin bir biçimde çevirecek özerkliği sağlamak, bürokratik hantallığın yaşamın her alanındaki egemenliğini azaltmak, ejeştirinin bir ölçüde de olsa partinin dışında da diie getirilmesini sağlayabilmek gibi önemli sorunlarla karşı karşıya olduğu söylenebilir. Bugün Batıda yaşayan, öğrencilik yıllarını Sovyetler'de geçirmiş olan K.S. Karol'un Nouvel Observateurdergısinde 1984 sonunda yayımlanan dizi röportajında, Moskova'da daha geniş söz hakkı konusunda temelden gelen istekler, başkentte sahnelenen tiyatro yapıtlarından örneklerle belirtılmekteydi. Sözü edilen istek ve yönelişler kaçınılmaz. Kremlinologlar Gorbaçov'un konuşma ve davranışlarından edindikleri izlenimlere dayanarak, onun bu konuda adımlar atmaya kararlı olduğunu ileri sürüyorlar. Ancak, hemen hertoplumda olduğu gibi Sovyetler'de de tüm bu gelişmelerin her şeyden önce ekonomik alandaki gelişmelere bağlı olduğu da bir gerçektir. Gorbaçov'un bu konuda hazırhksız olduğu sanılmamalıdır. Üretkenliğin ve işletmelerin otonomisinin artırılması işletme bazında kârlılık faktörüne daha fazla önem verilmesi konusunda, Novosibirsk Akademısi profesörlerinden Tatyana Zasluvskaya ile Ambazumov'un çalışmalarıyla Gorbaçov'un uzun süredir ilgılendiği hatta onun Zasluvskaya'yı desteklediği söylenmektedir. Ancak tüm bu olaylan irdelerken iki noktayı hiç akıldan çıkarmamak gerek. Bunlardan birincisi Moskova'da yönetimin sanıldığından çok daha az, kişisel ve çok daha fazla "Collegial" oluşudur. Unutulmaması gereken ikıncı nokta ise, Sovyetler Birliği'ndeki ekonomik sorunlann sanıldığından daha fazla dış konjonktüre bağlı oluşudur. Gerçekten bugün Sovyetler'de ekonomik atılımların önündeki en büyük engel büyük silahlanma giderleridir. Şu sırada Cenevre'de yapılan ve daha çok Gromiko'nun yetki alanına giren görüşmelerin sonucu, Gorbaçov'un ekonomik politikasını etkileyecektir. Başkan Reagan "Yıldızlar Savaşı" projesindeki kesin kararlılığını sürdürmektedir. Yıldızlar Savaşı girışiminin ana amaçlarından biri de, bir yandan içerde kendi büyük sermayesine iş alanları açarken, öte yandan Sovyetler'i silahlanma yarışına büyük kaynaklar ayırmaya zorlayarak, ekonomik alanda tasarladığı atılımlara girişmekten engellemektir. Bu gerçeği ABD'Iİ bilim ve kurgu yazarı Isaac Asin^ov şu sözlerle dile getiriyor: ' 'Yıldızlar Savaşı projesinin amacı Ruslan iflas ettirmek. Ama sonunda biz de iflas edeceğiz. Bu tam bir John Wayne tavn." Bu durumda kısa dönemde Gorbaçov'un Reagan faktörünü nasıl çözeceği ya da Reagan öğesine karşın ekonomi alanında öngördüğü atılımlan nasıl gerçekleştirebileceği sorusu önem kazanıyor. Beyrut uçağı Cidde'ye kaçırddı Lübnan'a ait Ortadoğu Havayolları'nm Boeing 707 tipi bir yolcu uçağı dün BeyrutCidde seferi sırasmda bir hava korsant tarafından kaçırüdı. Lübnan 'ın Sesi Radyosu, Suudi Arabistan hükümetinin, hava korsanının teslim olması kofuluyla, uçağın Cidde 'ye inmesine izin verdiğini bildirdi. Radyo, hava korsanının uçağınm havaalamna inişten hemen sonra teslim olduğunu ve uçaktaki 66 yolcu ve 10 kişiük mürettebattan yaralanan ohnadığı açıklandı. (a.a.) Denktaş: 1 Nisan Kıbrıs için utanç günüdür Kıbns adasmı Yunanistan'a ilhak için yıllarca kana bulayan EOKA Tedhiş Örgütü'nün silaha sarüışının 30. yıldönümü Rum kesbninde kutlandı. Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 1 Nisan EOKA günü dolayısıyla dün sabah Lefkoşe 'de yaptığı yazılı açıklamada, EOKA örgütünün, Kıbns 'ta Türk haklarını gasbeden, anayasal düzeni yıkan bir örgüt olduğunu tekrariadı ve "1 Nisan kıbns için utanç verici bir gündür'' dedi. Öte yandan Kıbns Rum lideri Kipriyanu, BM Genel Sekreteri'nce hazırlanan anlaşma taslağını kabul etmesi ya da seçime gitmesi yolunda Temsüciler Meclisinde alınan karan "baskı ve şantaj" olarak niteleyerek bu karara boyun eğmeyeceklerini de bildirdi. (a.a.) Dış Haberler Servisi Sudan'da bir haftadır süren hükumet aleyhtarı gosterilerin ardından sendikalar yann için bir genel uyarı grevi çağrısında bulundular. BBC'nin haberine göre Hartum Üniversitesi önceki akşam polis tarafından basıldı. 13 öğrenci liderini tutaklayan polis, yönetimi devirmeye yönelik bir komplo ortaya çıkarıldığını ileri surdü. Grevde bulunan doktorlann ve dün greve giden avukatların sendika liderlerinin önceki gün tutuklandığı belirtildi. Hükümet tarafından yayımlanan bir bildi Potis Hartum Universitesini bastı ride ise Baasçı, Komünist ve Muslüman Kardeşler Örgütü üyesi 17 kişinin pazar gunü tutuklandığı açıklandı. Bildiride, tutukluların Numeyri yönetimine karşı ayaklanma çağrısı yapan bildiriler dağıttığı belirtildi. Bildiriye göre tutukluların 13'ü Hartum Üniversitesi öğrencisi, biri oğretim üyesi, üçu ise Sağlık Bakanlığı'nda görevli röntgen operatörü. Bildiride şöyle dendi: "Bu kişilerin yargılanması için devrimci mahkemeler kuruldu. Halka açık yapüacak olan duruşmalarda herkes, devrimin düşmanlannı nasıl cezalandırdığını görecektir." Avukatların, yargıçların, mühendislerin ve üniversite öğretim uyelerinin sendikaları dun yaptıklan açıklamada hükümetin kemer sıkma politikasını eleştirerek, yarınki uyan grevinin gerekirse yaygınlaştırılacağını belirttiler. ABD'de bulunan Devlet Başkanı Cafer Numeyri, dün Başkan Ronald Reagan iie görüştü. Görüşme oncesinde ABD yetkilileri, ülkede uzun süre uygulanan akaryakıt ve ekmek sübvansiyonunun ülkenin ekonomik gelişmesini engellediği biçimindeki Amerikan görüşünu tekrar etti. Sudan'da "ekmek isyanı"# Numeyri rejimini zorluyor Arap Ulusal Komutanlığı kuruldu Libya'nm Başkenti Trablus'ta 2931 mart tarihleri arasında Libya Devrim Lideri Muammer Kaddafı'nin başkanlığındayapılan "Arap Devrimci Orgütleri ve tlericiDevrimci Cephe Liderleri" toplantıst sona erdi. Toplantıda "Ortak Arap Ulusal Komutanlığı" kurulması veyeniArap stratejisinin belirlenmesine karar verildi. Ulusal Komutanlığın, işgal altındaki tüm Arap topraklannı kurtarmak, Camp David ve Kral HüseyinYaser Arafat anlaşmalanm başansızlığa uğratmak, gerici Arap yönetimlerini devirmek gibi görevleri olacak. (a.a.) merhaba EmekSermaye ortaklığı çerçevesi içinde projesine finansman arayan müteşebbise merhaba. Tasarruflarını faizsiz kârzarar ortaklığı sistemiyle değerlendirmek isteyen tasarruf sahibine Liberya Devlet Başkanı'na suikast girişimi merhaba. Faiz almadan ve vermeden tüm banka hizmetlerinden faydalanmak isteyen iş adamına Liberya Devlet Başkanı Samuel Doe, dün içinde bulunduğu jipe başkanük konutunun kapısında, muhafız alayı komutan yardımcısı tarafından, makineli tüfek ateşi açıldığını açıkladı. Doe, saldırıdan yara almadan kurtuldu. Carillo Meclis sözcülüğü görevinden alındı İspanyol Komünist Partisi'nin hafta sonu toplanan Ulusal KongresVnde parti lideri Santiago Carillo 'nun parlamento grubu sözcülüğünden ihraç edilmesi kararlaştınldı. Kongre 'de alınan karar uyarınca Komünist Parti Merkez Komitesi'nin 18 üyesi de görevlerinden ahndılar. Santiago Carillo 'nun parlamentodaki parti sözcülüğü görevinden alınarak yerine Seville Milletvekili Fernando Perez Royu 'nun getmbnesinin 210 kabul, 3 çekimser oyla onaylandığı belirtiliyor. merhaba. Gelişen ve büyüyen Türkiye'ye merhaba. 1 Lübnori'da Yahudüerin lideri Sasun kaçırıldı n Hollandalı rahip de ölü bulundu. Dış Haberler Servisi Lübnan'da HıristiyanMuslüman çatışması yoğun olarak sürerken, Beyrut'taki Yahudi topluluğunun dini lideri İzak Sasun kaçırıldı. 65 yaşındaki İzak Sasun'un Batı Beyrut'taki evinin yakınlarında üç silahlı kişi tarafından bir otomobile zorla bindirilerek götüruldüğti bildirildi. Sasun, son bir hafta içinde Batı Beyrut'ta kaçırılan dordüncu Yahudi. Daha once kaçırılan dokuz Batılıdan şimdiye kadar sadece uçu »erbest bırakıldı. Bu arada. Lubnan'da geçen 14 martta kaçınlan Hollandalı rahip Nicolas Kluiters'in, dun ülkenin doğusundaki Bekaa Vadisi'nde bir derede, cesedinin bulunduğu açıklandı. Hıristhanlann kontrolundeki Lubnan'ın Sesi Radyosu, 44 yaşındaki rahip Kluiters'in, son 20 yıldır Lubnan'da gorev yapmakta olduğunu soyledi. Ote \andan. Israil işgali altındaki Batı Şeria'da bulunan Bethlehem Üni\ersitesi onünde gösterı >apan Filistinli oğrencilere Israil sınır polisinin ateş açması sonucu 4 oğrenci yaralandı. Beyrut radyoları, Israil ordusunun Guney Lubnan'daki çekilme işlemine devam ettiğini ve güne\deki liman kenti Sur ve ticaret merkezi Nebati'deki kumand.ı merkezlerini taşımaya başladıgını bildirdi. El Salvador'da Hıristiyan Demokratlar önde El Salvador 'da önceki gün yapılan genel seçimlerde iktidardaki nstiyan Demokrat Parti'nin uiide gittiği bildiriliyor. Devlet Başkanı Jose Napoleon Duarte'nin oğlu ve başkent San Salvador Belediye Başkanı Alejandro Duarte "Partisinin 41 kentte başan sağladığını"söylerken, aşın sağcı' 'A rena'' Partisinin lideri Roberto d'Abuisson "seçimlerden galip çıktıklannı" iddia etti. Oylann sayım işlemi tamamlanmadı. (AP) FAİSAL FİNANS KURUMU Kemeraltı Caddesı No 46 Tophanelstanbul Telefon 145 67 54 Telex 31298 ffk tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle