20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 MART 1985 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Y4Y1N DIINYASUVDA SANAT EDEBIYAT HAYVANLAR ÎSMAIL GÜLGEÇ Bir deniz emekçüeri gaierisi Gemi Adamları / Zeyyat Selimoğlu'nun öyküleri / 404 sayfa / Can Yayınları. NECATİ GÜNGÖR Zeyyat Selimoğlu'nun "Gemi Adamlan" adını verdiği hikâyeler toplamı, okurların yabancısı olduklan bir yapıt değil: Yazann, 1969 ile 1975 yılları arasında yayımlanmış ve ilgiyle karşıianmış dört hikâye kitabının oluşturduğu bir yapıt bu: " D i regin Tepesinde Bir Adam". "Kıçüstünde Toplantı", "Koca Denizde İki Nokta" ve "Karaya Vurdu Deniz". Bu dört kitabın sergilediği görünüme okur kuşbakışıyla bakarak, Zeyyat SeUmoglu için bir "deniz edebiyatçısı" demek mümkundür. Ancak bunu da bir sınırlamayla söyleyebiliriz sanınm: Selimoglu, denizin kendisiyle değil de, deniz üstünde hayatını kazanmak durumunda olan insanlarla ilgili. (Yazarın, bu bakımdan kitabına "Gemi Adamlan" adını koymuş olması yerindedir.) Üç yanı denizlerle çevrili olan ülkemizde zengin bir deniz edebiyatından söz etmek güçtür. Tarık Dursun K.'nın "Denizin Kanı" romanını saymazsak, doğrudan denizi anlatan bir yazar olarak Halikarnas Balıkçısı'nı anmamız gerekir. Sait Faik'inse, kıyı balıkçıları ilgisini çekmiştir genellikle. O da yine insan öğesiyle yakınlaşmış; deniz, dolayısıyla yer almıştır hikâyelerinde... Sait Faik için söylediklerimiz, Zeyyat Selimoglu için de bütünuyle geçerli. Bu nedenle, " G e m i Adamlan" hakkmda düşünürken, özetle, "deniz emekçüeri galerisi" demek mümkundür. larını, içsel bir erinç bulduklarını söyleyemeyiz. "Gemi Adamlan"ndaki elli hikâye ("Koca Denizde tki Nokta" adlı radyo oyununu da katıyoruz) bir arada, bir roman bütünlüğü taşıdığı gibi, bağımsız metinler olarak da değer taşımaktadır. Bu da, Selimoğlu'nun yapıtının özelliklerinden biri. Geminin batışma kadar geçen süreyi, tek tek kişilerin serüvenleriyle, toplumsal bir fon halinde izJeyebiliyoruz; tabii çok geri planda bir fon olarak... Zeyyat Selimoğlu'nun amacı deniz insanı olduğu için, ele alınan her insanı enine boyuna, psikolojik derinlikleriyle, feodal bağlanyla tanıraa olanağını bulabiliyoruz hikâyelerde. Ezik, sinik, hakir ve çalışkan ve sevgi duyan ve zaman zaman yumruğu sıkılı gemi adamlan. İlkelliklerinin ardında her zaman pırıltılı bir yürek taşıyan insanlar... Umutlan, dertleri, dirençleri olan... Hikâyelerdeki belki hepsinde değil ama çoğunda okuru etkileyen büyü de, insanların insan olarak ele alınışındaki başan: Kişilikleri oluşturan boyutların, inandırıcı aynntılarla beslenmesi... Bir de, belli belirsiz sezilen bir ironi var. Alay değil ama. Selimoflu'nun insanlara yaklaşımındaki sevecenlikten kaynaklanan bir ironi tadı... Doz ayarlanıayı iyi bilen yazar İlk hikâyelerden sonrakilere doğru, bir "zanaatkâr" ustalığının tonlarını da görüyoruz "Gemi Adamlan"nda. Acemılikten ustalığa geçiş değil bu, hayır; ilk hikâyelerinde de belli bir ustalık düzeyinde seyrediyor yazar. Ancak anlatımdaki rahatlık, dilin olanaklarından yararlanma becerisi, son kitap olan "Karaya Vurdu Deniz " d e kendini daha bir duyumsatıyor. Bir şey daha var: Karadeniz insanının şivesindeki ölçü... Bir zamanlar edebiyatımızda ağırlık kazanmış olan şiveye yaslanma sorununu, Zeyyat Selimoğlu'nun hikâyelerinde bir " s o r u n " olarak göremiyoruz. Çünkü doz ayarlamasını iyi biliyor Selimoglu. Zeyyat Selimoğlu'nun dört kitabından oluşan "Gemi Adamlan"nın gerek hikâye sanatına gönül vermiş bir yazarın kaleminden çıkmış usta işi bir yapıt olarak, gerekse ülkemizde deniz emekçilerini anlatan benzeri az yapıttan biri olarak ilgiden uzak kalmayacağını sanırız. KÎM KİME DUM DUMA IIEIM: AK Rahatlıkla solunan deniz havası Selimoğlu'nun insanlan Karadeniz kökenlidir. Bir yanlarıyla Karadeniz kıyısının toprağına bağlıdırlar. Denize kadar uzanmış feodal bağlarla örülmüştür hayatlan. Sözgelimi bir kan davası, onlann deniz üstündeki yaşamlarmı da etkiiemekten geri İcalmaz. Hernen herkesin, deniz kadar karayla da anıları vardır. Ancak deniz havası, onlann rahatlıkla soluduklan bir atmosferdir. Uzunca bir zamandan sonra karaya vuran gemi adamlannın burada rahat nefes aldık Savaş sonrası Avusturya öyküleri Çağdaş Avusturya öyküleri/Hazırlayan: Şârâ Saym/192 sayfa/Ada Yayınları. AHMET CEMAL Avusturya yazını, belki başlangjcından bu yana, özellikle de yüzyılımızda sürekli olarak "kimlik sorunuyla" karşılaşmış bir yazın. Bu sorunun temel kaynağı da, Avusturya yannının dilinin Almanca olması. Dil öğesi aracılığıyla elverişli bir ortama kavnşan bu sorunun kımi zaman "biiyiik komşu" Almanya'nın çabalanyla da körüklenmesi, örneğin arada sırada önemlı Avusturyalı yazarların "Alraan yazan" diye tarutılması, bu alanda bir kanşıkhğın doğumunu daha da kolaylaştırıyor. Ayrıca, sözil edilen sorun sait yüzeyde de kaJmış değil. Örneğin, Alman yazınından ayrı bir Avusturya yazınının varolmadığını ileri süren yazınbilimciler, eleştirmenler vb. çıkmış. Günümüzde, en azından yazınla ilgileri belli bir yoğunluk düzeyine varmış olanlar için arük böyle bir kanşıkhk söz konusu değil. Çunkü yalnız başına dil ortaklığının, tarihseltoplumsal ayrunlan, iki toplumun, Alman ve Avusturya toplumlarının özdeşleştirilmesi neredeyse olanaksız yazgılarını silmeye yeterli olmadığının bilincine artık iyiden iyiye varıldı. Kaldı ki, sait dil ortaklığına, bölgesel yakınlıklara vb. bakarak ortaklıklar kurmanın, günümüzde yazın alanında pek geçerli olmadığıru gösteren başka örnekler de var. Bilindiği gibi "Latin Amerika yazını", günümüzde epey yaygın olan bir niteleme, bir çatı. Ama bu çatının altına sokulmak istenen Ulkeleri ve onlann yazjnlarını iyi tanıyan uzmanlara göre, böyle bir "catı" yok ashnda; başka deyişle bir Brezilva, bir Arjantin, bir Şüi yazını var; ama bu yörede yer alan bütün toplumların yazınlanndan, yapılarından vb. kaynaklanan ortakhklar, bir Latin Amerika yazınını oluşturabilecek güçte değil. MUSİL YOK "Çağdaş Avusturya Öyküleri" Avusturya yazını açısından bir başvuru kaynağı niteliğinde. Ancak A vusturya yazınının devlerinden Robert Musil'in (yanda) seçmeye altnmaması açıklanabilir gibi değil. olmasına karşın, Canetti'yi öykü yazan saymak için epey zorlama gereklidir! dönem bakımından Avusturya yazının başka ürünlerinin yanında, öyküleriyle de çok büyük yankı uyandırmış iki devini, Hermann Broch'la Robert Musil'i almamak, pek açıklanabilir gibi değil. Ve kanımca bu konuda "kısa öykü" ölçütünün geçerliğinden söz etmek de olanaksız. Seçkiye alınan yazarların büyük çoğunluğu, yapıtlarınm büyük bir bölümünü ya da tamamını 1945 sonrasmda kaleme aJmışlar. 1945 sonrası, giriş yazısı da aynntılanyla belirtildiği gibi, Avusturya yazınında yazarların dil sorunu üzerinde odaklaştıklan, dil ile hesaplaşmaya ağırlık tanıdıklan bir dönemdir. Bu nokta göz önunde tutulduğunda, Bachmann, Handke ve Bernhard'ın seçkide bulunmaları özel bir önem kazanıyor. 1945 sonrasının savaş sonrası olduğunu da, yine bu seçki açısından, göz onünde tutmak gerek. Çünkü seçilen yazarların bir bölümü, tek tük panltılarına karşın, okuru sait bunaltan bir "bunalım edebiyatı"nın sınırlarını aşamazken, ötekiler savaş sonrasmdaki yeni toplumu ve sorunlannı zengin içeriklerin ve usta biçimlerin potasında yoğurmayı başarmışfardır. Prof. Şârâ Sayın'm hazırladığı "Çağdaş Avusturya Öyküleri" hem yeni bir yazın çevresinin ürünlerini tanımak, hem de kimi karşılaştırma olanaklannı kazanmak açısından gerçekten değerli bir kaynak. P I K M K PİYALE MADRA ZEYNEP 8U ELMA SfUlBLI... SONBA C A BfR PREN1S 3 6ELİP SEMI ÖPEJ3 VE TARİHTE BUGUN MLMTAZARIKA\ ÖNCÛ FOTOĞRAFÇI f?6S'TB 8U6UN, KrmĞRAPÇJUĞlN BA&ASl SAYILAN JOSEPH NIEPHOK£ NIEPCS^NİVEPS) FRfiHSA'DA OOİÛÜ. Y/UAfi SÜREH ÇALIŞMALARDAN SOHM, 18Z2.'DE İLK KEZ, GÖRÜHTVYÜ SAPTt\YACAKt BÖiL£C£ y£Hİ BİB 7EKMİK VE SAUAT DALINrH TEMELIE8İNİ AmCAKJiR. ÖNCELBRİ, 6fiArÜf!l£Rİ ÇOĞflLTMAK AM4CtYLA Y&LA ÇIKAN NIEPCE,SUNUN İÇİN, IŞ/K7AN BTKİLENEN GÜMÜŞ KLOKÜRÜ tUJUANACA'KTT. "HEIIOG/İAPHIE" ADINI VBRECS6İ BU TEKMİĞi 6i~ DEREK GELJÇriH£CEK, 1826. 'DA İLK BAŞAttU FO7DĞRAFINI ÛA ELDE ED£CEKTİft. OAHA SONGALA&I, AYNI KONUDA ÇAUÇAN LOUIS DAGüEfZRE İL£ iŞBİKLİgl YAFHCA 8EZABERCE SÜRDÜBECEKLERDİ. SOLDA, N1EPCB ĞOZuLUYOK. 7 Mart lo Dor, Herbert F.isenreieh. tngeborg Bachmann, Jakov Lind, Kurt Klinger, tlse Tielsch, Ttaomas Bernhard, Peter Marginter, Barbara Frischmutb, Peter Handke, Franz İnnerhofer, Peter Rosei ve Helmut Zenker olmak üzere toplam on yedi Avusturyalı yazara yer verilmiş. Kuşkusuz bu yazarlar değer bakımından aynı düzeyde değil. Bacbraann. Canetti, Ebner, Handke ve Bernhard gibi, tanıtılan yazın çevresinin en büyüklerinin yanı sıra, çok zayıf adiar da var. Ama seçkilerin işlevini biraz da bu noktada bulmak gerekir, yani bir ya zın çevresinin iyisi ve kötüsuyle tanıtılması noktasında. tki büyttk eksiklik Tanıtımın bu açıdan başarılı olmasına karşıhk, yazarların seçimindeki bir aksaklığa değinmeden geçemeyeceğim. Kimi adlar vardır, bir seçki söz konusu olduğunda alınmamalan, seçkinin bütünlüğünü sakatlar; burada da öyle. Söylediğim sakatlık, eğer bu seçkiye Elias Canetti alınmamış olsaydı, belki o denli göze çarpmayacaktı. Ama Canetti alındıktan sonra ki çok buyük bir roman ve oyun yazan Yayın Raporu StNEMAYI SANAT YAPANLAR Yazan: Atilla Dorsay 223 savfa/Varlık Yayınları. "Sinemayı Sanat Yapanlar", gazetemizin sinema yazarı Atilla Dorsay'ın 1968'den bu yana yasamdan aynlan film yönetmenleri üstüne yazdığı yazılann bir derlemesi niteliğinde. Yazılann çoğu doğallıkla Cumhuriyet gazetesinde, bir bölüğü de çeşitlı dergilerde yayımlanmış. Özellikle Dreyer, Pasolini, Visconti, Lang, Rossellini, Renoir, Fassbinder, Bunuel, Hitchcock gibi yönetmenler kapsamlı bir biçimde kitapta yer alırken, Türk Sineması'mn iki önemli yönetmeni Mufasin Ertuğnıi ve YJmaz Giiney'e iüşkin yazıları da okuma olanağı buluyor okur. Dorsay'ın kitabı, sinemasevtrler ve sinema uğraşı içinde bulunanlar için keyifle okunabilecek bir başucu kitabı. KANATL1 KARINCA/Mehmet Altan'ın yazılan 152 sayfa/Msan Yayınları. Buyük bir bölümü " C u m huriyet" gazetesinde yayımlanan, Mehmet Altan'ın haftalık yazılarından yapılmış bir seçme "Kanatlı Kannca" adıyla Nisan Yayınlan'nın ilk kitabı olarak çıktı. Allan, 1980 yılından bu yana " P a r i s ' t e n " baslığıyla "Cumhuriyef'e yazdığı haftalık yazılanndan 50'süıin yer aldığı bu kitapta, yarı yerleşik yaşam üzerine izlenimlerini dile eetiriyor. PAY KAVGASI/Peride Celal'in öyküleri 189 sayfa Remzi Kitabevi "Üç Yirmidört Saat" adlı romanıyla 1977 yılı Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü kazanan Peride Celal, son yıllarda üst üste öykü kitapları ("Jaguar") ve "Bir Hanımefendinin Ölümü" gibi) yayımlıyor. İlk öyküsü "Ak Kız", "Yedigün" dergisinden çıkan, daha sonra Son Posta, Cumhuriyet, Tan ve Milliyet gazetelerinde öykülerini yayımlayan yazarın son kitabı " P a y Kavgası" adını taşıyor. Kitapta dört uzun öykü var: " Ç u k u r " , "Don J u a n " , "Düşten de Ö t e " ve " P a y Kavgası." "Okuyuculann. yarattığım hayallerde biraz olsun kendilerini bulabilecekleri, benimle aynı ruyaları paylaşabilecekleri umuduna kapıldığımda mutlu oluvorum," diyor Peride Celal son kitabı için. TÜRK EDEBtYATINDA YAHYA KEMAL / Cahit Tanyol / 192 savfa / Remzi Kitahevi. Cahit Tanyol'un kitabında, Yahya Kemal'i yakından tanıyan ve onun şiiri çalışmış ve yazmış bir kalemin gözlemleri, izlenimleri ve anılarıyla karşılaşıyor okur. Yahya Kemal'e yaklaşımını, "Bir sanat eserini degerlendirirken sanatçının sanat dışı uğraşılarını ölçü olarak alamayız" anlayışına dayandıran Tanyol, "Her şiir bizim estetik bilincimize yeni bir katkı getirir ve içimizde yeni birtakım antenler kurar. Yahya Kemal Türk Şiirine bu estetik bilincin sürekliUğini getirdi" diyor. Yahya Kemal'in şiirinde kalıcı olan özü yakalamayı amaçlayan Tanyol şunu söylüyor: "Yahya Kemal'in dindar çevrelerce tutulan 'Kocamustafapaşa', 'Süleymanive'de Bayram Sababı* adlı şiirleri kendisine daha geniş bir ün sağlamanın ötesinde bir anlam taşımaz; eğer onları begenenler Nâzıra Hikmetin "Şe>h Bedreddin Destanı" karşısında aynı saygmlığı ve aynı hayranlığı gösteremivorlarsa..." 50 YIL ONCE Cumhuriyet 7 Mart 1935 mülklerini mahalHnde görmek Romanya 'dan ve kıymet lakdir etmek üzere gelecek gidecektir. Böylece toprağım ve mulkünu satmak muhacirler müşkülatmdan kurtulan Romanya'da çıkan Türkçe Yıldırım gazetesinin verdiği malumata nazaran Romanya 'daki Türklerîn memleketımize nakilleri için Türk ve Rumen hukümeüeri arasmda bazı esas/ar tespit edümiştir. Buna nazaran Türk ve Rumen murahhaslanndan mürekkep bir heyet yakında Dobriçeden göçmek isteyen Türk köylülerinin arazi ve göçmenlere Rumen hükümeti (kolektif) pasaport verecek ve anavaıana göturülüp yerteştirilmeleri temin edilecek bu suretle senelerden beri devam eden pasaporı soygunculuğu da nihayeı bulacaktır. Rumen hükümeti buralardan göçen Türkler'e aiı araziye diğer unsurlann geçmesini tehlikeli bulmakıa ve katiyen buna müsaade 193S198S etmemektedir. Romanya 'daki Türkçe gazeteler bu surette Türklerin mallarmın elinden yok pahasma ahnmasımn önüne geçilmiş olacağını yazmaktadırlar. Bizim istihbaratımıza nazaran hükümet, oradan gelecek göçmenlere bıraktıklan arazı kıymetine muadil arazi verecektir. kuvvetlendirmek için bazı tedbirler alınması kararlaştmlmıştr. Mekteblere şehirden ehil muallimler gönderilecektir. Bunun için yakında bir liste hazırlanacakur. Macjr Ziraat Makinalan Fabrikası Köy mekteblerinin takviyesi HOFHER SCHRANTZ !*UZOT TRAKTÖRU M» V O O C L I Köy mekteblerinde tedrisatı Yeni bir yazın çevresi Köken açısından Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda tarihe kanşan AvusturyaMacaristan lmparatorluğu'nun kozmopolit yapısını ve bu yapının günümüze uzantılannı anımsamak bile, Alman ve Avusturya yazınlannın ne denli ayrı ortamlardan geldiğini anlamaya yeter. Prof. Dr. Şârâ Sayın'm hazırladığı ve yetkin bir çeviri düzeyiyle sunulan "Çağdaş Avusturya Öyküleri" yukarıda sayılan bütün bu nedenlerden ötürü ülkemizdeki geniş okur kitlesi açısından yeni sayılabilecek bir yazın çevresini tanıtıyor. Prof. Sayın'ın giriş yazısı, gerek Avusturya yazını, gerekse genelde Avrupa öykü yazını açısından değerli bir başvuru kaynağı niteliğinde. Seçkide (kitaptaki sıralanmayla) Elias Canetti, Fritz Habeck, Jeannie Ebner, H.C Artmann, Mi ONA SEVDİĞİMt SÖYLE Tarık Dursun K.'nın öykiileri/165 sayfa Bilgi Yayınevi "Hasangiller" adlı kitabındaki öykülerle 1955'de dikkati çeken " T a n k Dursun K., usta bir öykü yazan olduğu kadar basanlı bir romancımız. Bu romanlarından biri (Denizin Kanı) TV'ye de uyarlandı ve dizi film haline geldi. Yazann son öykü kitabı "Ona Sevdiğimi Söyle" adını taşıyor. Kitapta yer alan ve sayılan 22'yi bulan öyküler genellikle kısa. Içlerinde iki sayfa olan 'ia var, onon iki sayfa olan da. Ve "kısa öykü"nün zorluğunu bilenler için, tümünün artık gerçek usta yalınlığına erişmiş bir yazarın olgunluk ürünleri olduğunu belirtelim. UFKV»i DISINDA Sureyya Berfe'nin şiirleri/285 sayfa/De Yayınevi. "Ufkun Dışında", Sureyya Berfe'nin yirmi yılhk şiirler toplamı. Berfe'nin 196566 yıllannda yazdığı ve kitaplarında olmayan şiirlerinden seçmeleri, "Giin CMa" (1968), " S a v r u l a n " (1974), "Hayat ile Şiir" (1980) adlı kitaplarını ve "Sen, Basmasın" ile "Şiir Çalışmalan" adlı kitapların ilk basımlarını "Ufkun Dışında"da bulmak olası. Son birkaç yıldır ozanlanmızın yapıttan bir arada yayımianıyor, tek bir şiir kitabı yerine toplu şiirleri yayımlamak yeğleniyor. "Ufkun Dışında" adlı şiirler toplarrunda, şiirseverler, Sureyya Berfe'rıır. yirmi yıllık ozanlık gelişimini, şiir seruvenini eilerinin altında buluyorlar. MTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MUHAFAZA BORUSUNA DİŞ AÇTIRILMASI İHALESİNİ ERTELEME İLANI 1 Daha önce 22.2.1985 cuma gunü saat 17.00'ye kadar olduğu ilan edilen 10311 adet muhafaza borusuna diş açılması ihalesi, teknik şartnamede yapılan değişiklik nedeni iie 22.3.1985 cuma günü saat 17.00'ye ertelenmiştir. 2 Bu işle ilgili teknik ve idari şartname Genel Mudürlüğumuz Alım Satım Şubesi Müdürlüğü'nden ücretsiz olarak temin edilebilir. 3 Hgilenen firmaların yeni tekliflerini (Teklif No: 85/24D muhafaza borusuna diş açma) rumuzu ile yukarıda belirtiJen gün ve saate kadar Genel Müdüriuğumüz Genel Haberleşme Müdürluğü'ne vermeleri gerekmektedir. 4 Genel Mudürlüğümuz 2886 sayıh yasaya tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine ihale etmekte serbesttir. * Basın: 12249 ILAN BURSA ASLİYE 4. HUKUK MAHKEMESİNDEN Esas No: 1984/109 Davacı Mehmet Aslan Vekili Avukat Nuran Oğhan tarafından davalı (Izmir Gültepe Barış Caddesi No: 59'da Ihsan Özturk eliyle) Şefika Aslan aleyhine açılan boşanma davası 1/11/1984 tarıh ve 1984/652 sayılı karan ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Karar davahnın gıyabmda verilmiştir. Davalı bütun aramalara rağmen bulunamamıştır. Tarafların boşanmalarına dair verilen kararın davalıya tebliği gerektiginden, davacı Mehmet Aslan ile davalı Şefika Aslan'ın boşanmış olduklannın ilanına, davalının kanunı sure içersinde temyiz yoluna başvurabileceğine ILAM YERİNE KAİM OLMAK ÜZEREİLANEN TEBLIĞ OLUNUR. Basın: 12736 TUBITAK YAPI ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ'NCE Nisan 1985 içinde yayınlanacak olan 1985 tnşaat Birim Fiyat Analizleri yayınına, bu sektorde faaliyet gosteren kuruİuşların ürun ve hizmetlerini tanıtıcı reklam alınmasına karar verilmiştir. İlgilenenlerin en geç 25 Mart 1985 günü saat 17.00'ye kadar ilanlarını teslim etmiş olmalan gereklidir. Ayrıntılı bilgi için, Yapı Araştırma Enstitüsü Bilir Sokak, No. 17 Kavaklıdere, Ankara Tel: (41) 27 81 50 adresine başvurmaları rica olunur. Basın: 12758 ILAN ANKARA TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Başmüdürlüğümüz ihtiyacı olan 51 kalem hırdavat malzemesi kapalı yazılı teklif mektubu almak suretiyle satın alınacaktır. 2 Buna ait şartname Başmüdürlüğümüz Malzeme Müdürlüğünden bedeli mukabili temin edilir. 3 İhale 4.4.1985 günu saat 15.00'te yapılacaktır. 4 Geciken teklif mektupları kabul edilmez. 5 Başmüdürlüğümüz ihaleyi yapıp yapmamakta veya tercih yapmakta serbesttir. Basın: 12745 CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜTVDEPi HABERLER Kitap şenliği sürüyor Cumhuriyet Kitap Kulübünun "Kitap85" fuan çerçevesinde gerçekkştirdiği 1. lstanbul Kitap Şenliği ilgiyle karsılandt. 10 Mart pazar gününe kadar sürecek olan Cumhuriyet Kitap Kulübünun şenliğinde her gün Stnv Ko<k 1 021.104 2 097.294 3 021.135 4 097.282 5 002.163 6 104.046 7 064.877 8 161.001 9 165.002 10 002.216 imza günleri de düzenleniyor. Kulüp üyelerinin kimlik kartlannı göstererek ücretsiz gezebildiği kitap şenliğinde Cumhuriyet Kitap Kulübündeki mevcut 50001 askın kitap türlerine göre sergilenıyor. AYEV EN ÇOK SATAN ÇOCUK KİTAPLAR1 Kitabm Adı Yazar/Çevirmen: Ben de Çocuktum Aziz !*>esin Yumurtadan Çıkan Öğretmen Muzaffer İıgıi R.Danielson/U.Livaneti Şah Mat Fakir Baykurt Topal Arkadaş Aziz Sesin Şimdiki Çocuklar Harika T.Heyerdahl/M.Ergin KonTiki Hült Disney/B.Aksu Kulkedia ile Puf Ayok Enver ,\aci Gökşen Okul Anuan Dilsay (912 yaş) Muammer Sun Kır ÇiçekUri AÇIK PAZARLIK SURETİYLE TALİ HASILAT VE MALZEME SATILACAKTIR 1 Buna ait şartname müessesemizden temin edilecektir. 2 Açık pazarhğa katılacak firmalar 12 Mart 1985 saat 10.00'da müessesemiz Ticaret Müdurlüğü'nde hazır bulunacaktır. 3 Müessesemiz 2886 sayıh yasaya tabi değildir. Basın: 12522 SUMERBANK DERİ VE KUNDURA SANAYİİ MÜESSESESt KAPALI ZARFLA TEKLİF ALINMAK SURETİYLE 4500 Kg. KREP KAUÇUK SATIN ALINACAKTIR 2 Kapalı ıcklitlenn 13.3.1985 gunun saaı 16.30'a kadar Mues^veıııı/ Habcrle>mc •>er\İMne terilınesı şarıtır. 3 Mııt^K^onıı/ S86 >awh k.muııa ıabı olmavıp ıhale\i \apıp >apnıamakıa \e\a dıloJıgiııc >apmakıa >?rhcsmı. Basıu: 12829 1 Bu ışe aiı ^artname Mueı>!.esenıizden lemııı edilebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle