20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7MART 1985 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Özetle Körfezlde sivil katliaını Dış Haberler Servisi Körfez savaşı uzun bir sessizlikten sonra "sivil fcatliamına" dönuşüyor. Irak'ın, Iran'ın Ahvaz kentini borabalamasından sonra, tran'ın Basra kentini topa tutması, ardından Irak'ın 24 İran kentini bombalayacağını açıklaması, 5 yıllık Körfez savaşını yeniden tırmandırdı. Uzun bir süredir güney cephesinde karşıhkh top ateşi halinde savaştan çok, bir savaş gösterisi halinde süren Körfez savaşında iki taraf ilk kez sivil hedefleri bombalama tehditlerini bu denli "ciddiye alıyor." Ahvaz ve Basra bombardımanında şimdiden çok sayıda sivil hayatını kaybetmiş durumda. Irak'ın "24 İran kentini Irak'ın Ahvaz kentini bombalamasına misilleme olarak, İran Basra'yı bombaladı. Körfez savaşı uzun bir durgunluk döneminden sonra yoğun yerleşim merkezlerinin bombalanmasıyla sivil katliama dönüştü. bombalavacagı" yolundaki tehdidi yerıne getirmesi halinde sivil katliamı daha büyıik boyutlara ulaşacak. Başkent Bağdat'ta önceki gece yayımlanan Irak askeri bildirisinde Iran'ın Basra'yı bombalamasına misilleme olarak tran'ın 24 kentinin bombalanacağı listede bulunan kentlerde yaşayanlann bu kentleri derhal boşaltmalan istenmişti. Irak askeri bildirisinde Basra saJdınsına cevabın "çok sert olacağı" belirtilmişti. İki tarafın sivil hedef saldırılannda ölü sayısı kesin olarak bilinmiyor. Irak saldınsında Ahvaz'da 12 sivil ölmüş, 30 kişi yaralanmıştı. Irak'ın Basra kenti İran ve Irak, yerleşim yerlerini bombalıyor Berri: İsraiVe misilleme yapacağız lübnanü Şiilerin lideri Nebih Berri, tsrail işgal kuvvetlerinin saldınsına uğrayacak her Lübnan köyune karşılık bir îsrail köyünün Lubnanh direnişçilerce bombalanacağını söyledi. Güney Lübnan Işleri Bakanı olan Berri, Paris'te yayımlanan "La Croix" gazetesine verdiği demeçte "Jsraillilere Sayda'ya dönmeleri için yeni birftrsat vermek istemiyonız. Dönecek olurlarsa karştlannda Lübnan ordusunu ve direniş kuvvetlerini bulacaklardır" dedi. Ermeniler AET gündeminde AET'nin karar organı Avrupa Parlamentosu Siyasi Komisyonu Raportörü Belçikalı Vandenmel Broucke, "Ermeni Sorunu" konusunda ön metni kaleme almaya başlamış durumda. Hedef: Nisan toplantısına yetiştirmek. HADİ ULUENGİN basKi yapıldığı iddiasını vurgulayacağı sanıhyor. Oysa, Belçikalı raportörün Ankara'nm, durumun yerinde incelenmesi için kendisine yaptığı davete cevap vermemesi olumsuz bir gösterge olarak değerlendiriliyor. • Türkiye'nin dördüncü ve ana kaygı noktası ise, Avrupa Parlamentosu'ndaki güç dengesi ve zaten Ankara'ya karşı mevcut olan hava. "Vandenrael Broucke raporunun" ne siyasi komisyondâ ne de parlamento assamblesinde, Türk tezine uygun bir biçimde de|iştirileceği sanılmıyor. Brüksel'deki Ankara temsilcileri siyasi komisyon üyelerine yönelik yoğun bir kulis ve lobi çalışmalan yapmalarına rağmen, bugünkü dengenin değişeceğine fazla ihtimal verilmiyor. ne yapılan iran saldırısı ise kentin kenar mahallelerinde yoğunlaşıı. Basra'da nüfusun çoğu bu yoksul kenar mahallelerde yaşadığından bu kentte ölü sayısının yüksek olduğu tahmin ediliyor. Körfez savaşı uzun bir süredir "kiliflenmiş" durumda. İran iki yıldır cephenin orta ve güney kesimlerine büyük bir askeri yığınak yapt.ğını ve her an "nihai saldınya geçebileceğini" belirtiyordu. İran'ın asker yığmağı Batılı askeri kaynaklarca, ABD istihbarat servislerince de doğrulanmıştı. Bu haberlere göre Irak'ın Basra kenti cephesi karşısında 500 bin iran askeri saldınya hazırlanıyordu. Irak ise Körfez savaşını bir süre önce taşıdığı Basra Körfezi'nde tanker saldırıları halinde sürdürüyor. iran'ın ekonomisini ayakta tutan Irak gibi petrol gelirleri. Irak Korfez'de İran petrolünu taşıyan tankerlere saldırarak Tahran hükümetini bu candamanndan mahrum bırakmaya ve savaşı sürdüremez hale getirmeye çalışıyor. Güney Kore'de ynrnuşama 14 muhalefet lideri hakkında siyaset yasağı kaldırıldı SEUL, (a.a.) Güney Kore Devlet Başkanı Chun DooHwan 14 muhalif politikacıya uygulanan"siyaset yapma yasağını" kaldırdı. ABD'de geçirdiği iki yıllık sürgün hayatından sonra geçen ay ülkeye dönen ve evinde gözetim altında tutulan Kim DaeJung, "ayaklanma girişimınde bulunmak" suçundan 20 yıl hapis cezasına çarptırıldığı için bu karardan yararlanamayacak. 1982 yılında sağlık nedeniyle serbest bırakılan ve ABD'ye giden Kim DaeJung, geçen ay seçimlerin arifesinde ülkesine döndükten sonra evinde gözetım altında tutulmaya başlamıştı. Devlet başkanının kararından sonra Kim DaeJung'un evinin çevresinde nöbet tutan yuzlerce polisin aynldığı gözlendi. Kim DaeJung'un af karanndan yararlanamayacağını açıklayan Haberleşme Bakanı, muhaîefetin diğer lideri Kim YoungSam hakkında hiçbir kısıtlama bulunmadığını bildirdi. Kim YougSam, kararla ilgili olarak yaptığı acıklamada, muhalefetin şubat ayındaki genel seçimlerde buyük başarı kazandığmı ve halkın zorlaması karşısında devlet başkanının kendilerine karşı uyguladığı yasağı kaldırmak zorunda kaldığını söyledi. Tabu SAMİM LÜTFÜ Yeni zenginlerin yabancı sözcük tutkularını bilirsiniz, ne acıklı güldürülere yol açar değil mi? Zenginler kulubüne yeni gıren ülkelerde de aynı tutumu izlemek olası. Artık Amerikalılar gibi beyzbol oynayıp, hamburger atıştıran, susuzluğunu CocaCola ile gidermeyi gelenek haline getiren Japonlar'da da şu sırada Fransızca tutkusu almış, yürümüş. Önde gelen işadarnlannın Dıor'dan giyinip, Channel sürünen ve aksesuannı, Vuitlon'dan tamamlayan eşleri özel okullarda Fransızca konuşma dersleri alıyorlar son modaya uygun olarak. Japonya'daki Fransızca tutkusu konusundaki en ilginç olaylardan biri de Tokyolu gazeteci Yasuo Kurata'nın başından geçmiş. Bay Kurata Paris'ten ülkesine döndüğünde, arkadaşlarının verdiği "hoş geldin" partisinde başkentın banliyösünde kurulacak olan bir zenginler mahallesi girışiminın reklam ve halkla ilişkiler işini üstlenmiş yakın dostlarından bırının bu süper lüks mahalleye Fransızca bir ad bulması isteğim kıramamış ve sarhoş kafayla. Pere Lachaise. deyivermiş. Evet... Pere Lachaise, diye söylenmiş dostu, tam bir Fransız adı, doğrusu kulağa da çok hoş geliyor... Pere Lachaise... Bilmiyoruz sonradan Bay Kurata Tokyo'nun en lüks sayfiye mahallesinin, bırşaka yüzünden Paris'in en ünlü mezarlığının adını almasını önleyebilmiş mi? Yarım yamalak bılgıyle özentı birbırine kanştı mı, oldukça ilginç görüntüler çıkıyor ortaya. Bizde Japonya'daki gibi yabancı ad tutkusu yaygın ama, bu bizde oldukça eski bir alışkanlığa donüştüğünden, Türkçeyi bile doğru dürüst konuşamayanlar yabancı sözcüklerı pek güzel söylüyorlar. Bizde karışıklık kavramlar üzerinde oluyor. Yani sözcükleri doğru söylüyoruz, ama ıçerığini tam olarak kavrayamıyoruz. Bakın Sayın Özal ve takımı bir süredir, madenlerden THY'ye, Gökova'dan Boğaziçı kıyılarına kadar her yerde bir "tabu"ları yıkma kampanyası başlattı. Sayın Özal iki adımda bir, iki günde bir, Tabuları yıkalım! diyor. Gökova mı? Tabuları yıkalım! Tabuları yıkalım! Madenler mi? Boğaziçi mi? Yıkalım! Kısacası Sayın Özal'ın "tabu"ya hiç tahamülü yok. Ne istiyor acaba Sayın Özal? Bunu anlamak için "tabu" sözcüğünün ne olduğuna bakalım isterseniz: Tüm dünyaya Polinezya dilinden yayılan "tabu" sozcüğü "dokunulmaması, söylenmemesı, yapılmaması gereken" anlamına geliyor. Siyasa sözcüğunde ise tabu, tartışılması, eleştirilmesi yasak olan anlamına geliyor. Bu tanıma bakınca, Eh, diyorsunuz, Başbakan ülkede tartışılması yasaklanan, tartışılmadan kabul edilen herhangi bir şey kalmasın istiyor. Ve doğal olarak çok sevinıyorsunuz. Çünkü biliyorsunuz ki bir arada bulunması olanaksız iki kavramdır, "demokrasi" ile "tabu". Polinezya yerlilerinin gızemli dinsel törelerinin olmazsa olmazı olan "tabu" diktalann, kapalı rejimlerin uygulamalarına yol arkadaşlığı yapabilir ama, açıklık ve her konuaa tartışma özgürlüğü demek olan demokrasiyle aynı çatı altında barınamaz. Bu yüzdendir ki, Türkıye'de kim "tabuları yıkalım" diyorsa, o tarihimize altın harflerle yazılacak demokrasinın ülkemizde yerleşme çabalarımn onurundan arslan payını alacaktır. Öyleyse hemen hep birlikte Sayın Özal'ı alkışlayabıliriz. Burada duralım biraz! Acaba Sayın Özal "Ülkemizde hiçbir konu üzerinde tartışılmazlık örtüsü kalmasın, yasalar ve yönetmelikler, herhangi bir konu ya da düşüncenın tartışılmasını yasaklamasın" mı diyor? Yok canım! "Tabular kalksın" diyen Sayın Özal politikası eleştirildi mı, hemen hırçınlaşıyor ve tabuların ardına sığınıveriyor. Siz kendisine "Gökova'da termik santral sakıncalı" dersinız, o sizi cahillikle ve gelişmeye karşı çıkmakla suçlayacaktır. "Madenleri devlet işletsin" deseniz, yanıt hazır: "Yani özel teşebbüs düşmanlığı mı?" Boğaz kıyıları ve sırtlarım yabancılara satıp oraya içine adım atamayacağımız saraylar kurdurmasak, deyiverecek olsanız hemen karşıhğını alırsınız. "Ulusal çıkarlara aykın yayın yapıyorsunuz". Yani garip bir durumdur söz konusu olan; ne zaman Özal'ın işine gelmeyen bir engel çıkarsa ortaya, hemen "tabular yıkılıyor". Ama ne zaman Özal'ın davranışı eleştirılecek olsa, hemen eleştiri sahiplerinin karşısına "tabular" dikiliveriyor. Kısacası Sayın Özal gerçekte tabuları falan yıkmıyor. sadece işine gelmeyen tabuları, işıne gelenlerle değiştirıyor. Tabular, tüm konuları tartışmaya açarak, yasak ve tartışmasız konu bırakmayarak, eleştirınin ve düşünce özgürlüğünün önlerindeki engellerı olgunlukla kaldırarak yıkılır. Ekonomik bazı yasaklan kaldırırken, düşüncenın ve eleştirinin karşısına, sankı var olanlar yetmıyormuş gibi, yeni engeller dikmek tabuları yıkmak değildir. Ekonomide "ithal ikamesi" politıkasına karşı çıkan Sayın Özal gerçekte yeni bir uygulamayı "tabu ikamesi" polıtıkasını yürürlüğe koymuştur. Doğrusu bu da tabuları kaldırmak falarf değildir. Sayın Özal'ın "tabuları yıkmak" öyküsü Japon gazeteci Yasuo Kurata'nın "Pere Lachaise Mahallesi" güldürüsünü anımsatmıyor mu? Ne dersiniz? BeyruVta protestolar sürüyor BRÜKSEL Orly duruşması ertesinde "Enneni sorunu" yine güncellik kazanıyor. Bu seferNfısır Devlet Başkanı Hüsnii ki platformu ise bir AET orgaMübarek ve Ürdün Kralt Hüse nı, yani Avrupa Parlamentosu yin, Ortadoğu 'da kaltcı bir ba oluşturuyor. nşın sağktnması yolunda Arap Şimdiki durum özetle şöyle şeülkelerinin ortak bir tutum be killeniyor: Avrupa Parlamentotirlemesi amacıyla dün buhışarak su Siyasi Komisyonu tarafından görüşme yaptılar. Başkent Kahi geçen aralık ayında "Ermeni re'nin 530 km. güneydoğusun sorununa" ilişkin raporu yazdaki Hurghada'da yapılan gö makla görevlendirilen Belçikalı rüşmede, iki liderin Ürdün Kra milletvekili Jaak Vandenmel ü Hüseyin'U Filistin Kurtuluş Broucke "ön metni" kaleme alörgütü lideri Yaser Arafat ara maya başlamış durumda. Belçisutda 11 şubatta imzalanan an kalı parlamenterlerin hedefi, ralaşma ve Mubarek'in banşın poru, Siyasi Komisyon'un nisansağlanması için gündeme getir da yapacağı toplantıya yetiştirediği önerileri ele aldıklan bildi bilmek. Normal olarak da, raporiliyor. (THA) run Siyasi Komisyon'da nihai şeklini aldıktan sonra Strasbourg Assamblesindeki on ülke milletvekillerinin oyuna sunulması ve böylelikle karar niteliği taşıması gerekiyor. ANKARA TEDİRGİN tsrail isgali altındaki Güney Lübnan 'da önceki gün bir Şü caBu gelişmeler öncesinde ise miine girişilen ve 12 kişinin ölüTürk tarafı tedirgin gözüküyor. müne yol açan bombalı saldınTedirginlik de dört ana noktada yt protesto amacıyla Batı Beykutuplaşıyor. Bu noktalar şöyle rut'ta gösteri yürüyüşü düzensıralanıyor. lendi. Gösteriye katılan binlerce • Konunun zaten parlamento kişi, Batı Beyrut 'ta bulunan Birgündemine gelmesi olumsuz bir leşmiş MUIetler binasına yurüyegelişme. Çünkü, Ankara'nm bu rek, Birleşik Amerika ve Îsrail'i organda temsilcisi yok ve Türk kınadı. (ANKA) tezini en iyi ihtimalle dolaylı olarak duyurmak mümkün. • Raportör olarak Vandenmel Broucke'nin secilmesi de olumABD'nin New Jersey eyaletinde, lu bir etken değil. Belçikalı milöpücükleriyle erkekleri bayıltaletvekili Avrupa Parlamentosu'rak soygunlar yapan genç bir handa "çevreci" üyelerin oluşturduğu "gök kuşağı" grubunda yat kadım yakalandı. Atlantic yer almasına rağmen, esas olaCitypoüsi, 22 yaşmdaki genç ve rak Flaman milliyetçisi "Halk güzel Margarita Santos 'un, Birliği" Partisi'nin üyesi. Bir "ateşli öpücükleri" ile bayuttıazmbk "fobisinin" hakim olduğı erkeklerden şimdiye kadar 52 ğu bu parti ve Vandenmel Brobin dolar para ve mücevherat ucke bütün azınlıkların çaldığım açıkladı. Cumartesigü"sözcüsii" olmayı amaçlamaknü yakalanan Santos 'un evinde ta. yapüan aramada, niteliği anlaşı• Ortaya çıkacak raporun lamayan bir miktar uyuşturucu "Ermeni görüşüne" ağırlık vermadde ele geçirildi. PoÛs, Sanmesi bekleniyor. Ancak raportos'un ağına düşürdüğü erkekleri ateşli ateşli öperken, bu uyuş da, "soykınm" iddiasına mutlak damgası vurulacağı fazla turucu ile bayüttıiını, sonra da tahmin edilmiyor. Vandelmel onlan soyup soğana çevirerek Broucke'nm özellikle, Türkiye'kayıplara kanştığını bildirdi. de yaşayan Ermeniler üzerine (a.a.) Mübarekle Hüseyin buluştu BM KINADI BM Guvenlik Konseyi tarafından yapılan acıklamada, Iran ve Irak'ın mevcut ikili uluslararası anlaşmalara uymaları istenerek, çok sayıda sivilin ölmesine ve sivil yörelerdeki bina ve tesislerin büyük zarar görmesine yol açan Ahvaz ve Basra saldinlannın söz konusu anlaşmalara aykın olduğu bildirildi. Bayıltıcı öpücük ve soygun ABD'nin en zengin altın madenleri, "Kara Tepeler"de bulununca, yoredeki Kızılderililer yerlerinden süruldüler. Toplama kamplarına yerleştirilen Kızılderililer, bugün yasamlarını sürdurebilme savaşı içindeler. ABD'nin başka hiçbir yerinde ücretler burada olduğu kadar duşuk, değil. "Siular" altın arayıcılarının ve askerlerin bir zamanlar kendilerinden çaldığı toprakları istiyorlar. "Amerikalı Kızılderililer Hareketf'nin üyeleri, bu amaçla "Kara Tepeler"i işgal ettiler. Bugün birkaç liraya turistlere poz vermek zorunda kalan '•Siular", kendi topraklarında, kendi devletlerini kurmak istiyorlar. (Stern 'den) işgalcUere aituu, Kvsdderililere bahşiş Klerides, Kipriyanu'nun görüşme çağrısına "hayır" dedi LEFKOŞE, (a.a.) New York zirvesini çıkmaza sokarak Kıbrıs sorununun çözüm yollannı kapatan Spiros Kipriyanu'nun Rum kesiminde neden olduğu siyasal bunalımı hafıfletmek için yaptığı görüşme çağrısma Klerides "hayır", Komünist Akel Partisı ise "evet" dedi. Klerides 'in lideri olduğu Demokratik Birlik Parti^i Siyasi Komitesi, Kipriyanu'nun görüşme çağnsıru, Rum halkını yanıltmaktan başka bir ise yaramayan bir davranış olarak niteledi. Komite, önceki akşam toplantısından sonra yaptığı acıklamada, Demokratik Birlik Partisi'nin Kipriyanu'nun küçuk siyasal hesaplanna alet edilmeyeceğini bildirdi. Belçikah gazeteciye kaynağını açiklaması için hapisle şantaj ynpıldı BRÜKSEL Belçika, gazetecüik mesleğine ilişkin bir skandal yaşıyor. Yansında polis zabıtlanndan aLntı yaptığı için tutuklanan bir gazeteci, ancak "ka>naklaruu" açıkladıktan sonra serbest bırakıldı. Belçika kamuoyunu ve basınını çalkalayan olaym gelişmesi şu şekilde oldu. Anvers'te yayımlanan "Humo" dergisi yazarlanndan Martin Coenen geçen yıl kaleme aldığı bir makalede, Amoco Fina adlı bir şirketin zehirli maddeleri kömür tozuyla karıştırarak "çöpe attığını" duyurdu. Gazeteci bunu kanıtlamak için de, Belçika adli polisi tarafından tutulmuş iki zabıtın fotokopisini yayımladı. "Meslek sımnı ifşa eltigi" gerekçesiyle tutuklanan Coenen'in "kaynaklanm" açıklaması talep edildi. Bu şantaja uzun süre direnen Belçikah gazeteci nihayet pazar günü iki ad vererek serbest bırakıldı. "Kaynaklann" "Cevre Koruması Örgutu'nde" çalışan iki kişi olduğu anlaşıldı. ABD ile Sovyetler Birliği, 12 martta Cenevre'de bir araya geliyor Büyük nükleer pazarhk başkyo\ GÖRÜŞÜLECEK KONLLAR J Stratejik silahlar 2 Orta menzilli füzeler 3 Yıldızlar Savaşı Dış Haberler Servisi ABD ve Sovyet silahsızlanma heyetleri önümüzdeki salı günü Cenevre'de nükleer pazarhğa oturacak. Ocak ayında ABD Dışişleri Bakanı George Shultz ve Sovyet meslektaşı Andrei Gromiko arasında varılan anlaşmaya göre, Cenevre görüşmelerinde START (stratejik, uzun menzilli füzeler), INF (Avrupa'daki orta menzilli nükleer füzeler) ve "Yıldızlar Savaşı" diye bilinen Strateiik Savunma Girişimi (SDI) ele alınacak. Cenevre'ye gidecek olan ABD ve Sovyet heyetleri üçer grupta oluşacak. Her grup, bir silahsızlanma konusu ile ılgilenecek. ABD heyetinin başkanhğını Marx Kampelman, Sovyet heyetinin başkanlığını da Victor Karpov yapacak. 1983 sonunda Amerikan Cruise ve Pershing 2 nükleer füzelerinin 1979 NATO planı uyannca Avrupa'nin beş ülkeye yerleştirilmeye başlanması üzerine Sovyetler'in Cenevre silahsızlanma görüşmelerinden çekilmesiyle noktalanmış olan silahsızlanma pazarlığı böylece yaklaşık birbuçuk yıldan sonra yeniden başhvor. iki ülke arasında 22 yıldır suren görüşmelerde bugüne dek hemen hemen anlaşma sağlanamamış, yalnızca arada bir silahların sayısının azaltılması konusunda görüş birliğıne varılmjş gerisinden izliyor. Teknolojik acığın yanı sıra, Sovyetler'in yeni araştırmalara Amerikalılardan daha az bütçe ayırması bunun başlıca nedenleri. Sovyetler'in yeni Amerikan nükleer füzelerine denk füzeler yapabildikleri, örneğin MX füzesinin eşini yapnkları biliniyor. Ancak uzayın silahlanması Sovyetler için en azından "yakın olmayan" bir hedef. ORTA MENZİLLİ FÜZELER Bu arada Avrupa'daki orta menzilli füzeler konusunda da iki süper güç arasında derin gorüş ayrılığı var. Moskova orta menzilli füze pazarlığına 162 İngiliz ve Fransız füzesinin de dahil edilmesini istiyor. Batıblar ise bunu kabul etmiyor. Cenevre önceki dönem Doğu ve Batı arasında yoğun diplomatik trafiğe tanık oldu. Federal Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher, hafta başında aniden SSCB, Polonya ve Bulgaristan'ı kapsayan bir geziye çıkarken, SSCB Politbüro uyesi Vladimir Shcherbitsky başkanlığında 30 kişilik bir heyet, ABD kongresinin davetlisi olarak Washington'a gitti. Geçen hafta da Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Andrei Gromiko, İtalya, Vatikan ve Ispanya'yı kapsayan gezisi sırasında ABD'nin Yıldız Savaşlan projesine şiddetle çatmıştı. Öte yandan Ötalya Başbakanı Bettino Craxi ABD'nin "Yıldız Savaşlan" adı verilen savunma sistemini desteklediğini Başkan Ronald Reagan'a bildirdi. italya, Ingiltere ve Federal Almanya'dan sonra ABD'nin Yıl Necdet EmziklVnin ölümü ile ilgili 5 Hollandah ynkalandı ENSCHEDE (a.a.) Hollanda'nın Enschede kentinde pazar gunü dövülerek sokağa atılan ve arabayla ezilerek oldürulen Necdet Emzikli'nin katillerı olduğu sanılan beş Hollandah genç yakalandı. tkisi kız olan beş genç, Necdet Emzikli'yle tartıştıklannı ve dovdüklerini itiraf ettiler. Sanıklar daha sonra korkarak olay yerinden uzaklaşmaya çalıştıklannı, bu sırada yoldan geçen bir taksinin Necdet Emzikli'yi ezdiğini söylediler. Polis, sanıkların sorguları tamamlandıktan sonra mahkemeye gönderileceklerini biidirdi. Max Kampelman ABD Heyeti Başkanı. Der Spiegel'den durumda. Cenevre'deki pazarlık bu kez de dikenli sorunlarla dolu Time dergisi son sayısında "mucize beklenmiyor" diyor. YILDIZLAR SAVAŞI Görüşmelerin önundeki en büyük engelin "Yıldızlar Savaşı" olduğu biliniyor. ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından ortaya atılan ve Yıldızlar Savaşı olarak adlandırılan "stratejik savunma girişimi" projesı konusunda tarafların tutumu değişmedi. ABD projenin pazarlık konusu yapılamayacağındaki ısrannı, Sovyetler ise projenin anlaşmayı engelleyeceği göruşunü surdüruyor. Böylece "Sovyet nükleer fuzelerinin uzaya >erleştirilecek laser silahlarıyla >ok edilmesine" dayanan Reagan'ın yıldızlar savaşı projesi gorüşmeleri daha baştan çıkrnaza sokmuş bulunuyor. Yıldızlar Savaşı aslında değişik silahları kapsayan iki bölümden oluşuyor: • Uzayda düşman uydulannı imha eden uydusavarlar ki, bu sistemin adı ASAT • Yıldızlar Savaşının ikinci ve en gelişmiş aşamasında ise havada düşman uydularının vurulması ongörulüyor. Başkan Reagan'ın "Stratejik Savunma Grişimi" (SDI) adını taktığı aşama bu bölum. Sovyetler'i en çok kaygılandıran konunun Yıldızlar Savaşı olduğu biliniyor. Uzaya silah yerleştirilmesi için Moskova'nın da araştırmalara başladığı yolundaki haberlere rağmen, Sovyetler'in henüz ABD'nin teknolojik düzeyinde olmaması nükleer ustunluğü Washington'a kaptırmaları tehlikesini gündeme getiriyor. BtR ADIM GERİ Sovyetler silahsızlanma yarışını genellikle ABD'nin bir adım VEFAT Merhum Rüştü Çubukçu ve merhume Fatma Çubukçu'nun oğullan, merhum Hüs^in Avoınduk ve Sahibe Avunduk'un damadı, Kadriye Gözüküçük'ün kardeşi, merhum Nüzhet Çubukçu, Sabire Kasaroğlu, Talat Çubukçu, Suzan Zeyneloğlu, Reşat, Atilla ve merhum Oktay Çubukçu'nun ağabeyleri, Pelin Köseoğlu, Akın, Aydın ve Ali Çubukçu'nun eşsiz babaları, Kemal Köseo^lu, Nimet ve Nural Çubukçu'nun saygın kayınpederleri, Tankut, Idil Köseoğlu, Yasemin, Kerem, Evren, Kıvanç, Emrecan, Mert ve İrem'in sevgili dedeleri ve Neyire Çubukçu'nun değerli ve vefakâr eşi, Sıvas'ın ilk eczacılarından, Victor Karpov Sovyet görüşmecL dız Savaşlan programına katılmak isteyen uçuncu Avrupa ulkesi oldu. Amerikan resmı kaynaklan, Başbakan Craxi'nin Reagan'la yaptığı göruşmede, Atlantik iHifakının, "Yıldız Savaşlan" programını Sovyetler'in müttefikleri bölmek için kullanmasına karşı çıkması gereğı uzerınde ısrarla durduğuna dikkat çektiler. Ecz. ŞEVKET ÇUBUKÇU aramızdan sonsuza dek ayrılmıştır. Cenazesi 7 mart perşembe günü Maltepe Camii'nde kılınacak öğle namazmdan sonra Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Akraba, dost ve sevenlerine içimiz yanarak duyururuz. Tann rahmet eylesin. \İLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle