Katalog

28 ŞUBAT 1985 EKONOMt CUMHURÎYET/9 TÜRKİYE'den Buzdolabında zaııüı fiyatlar belli oldu Ekonomi Servisi İki büyük buzdolabı üreticisinin yanndan (1 marttan) itibaren geçerli olacak zamlı fiyatları açıklandı. Atılım Pazarlama tarafından yapılan açıklamada Arçelik buzdolaplannın 1984 haziranından bu yana yaklaşık 10 aydır ayıu fiyatlarla sauldığı hatırlatıldıktan sonra, "1985 yılı fiyatlan belirlenirken, sürekli artan maliyeüerden dolayı ortalama yiizde 20'lik bir zam düşünülmiiştü. Ancak KDV'nin yünirliige giımesi sonucu ortadan kalkan islihsal «ergileri bu yüzde 20'den mahsup edilmiş ve zam oranı yüzde 12'ye düşürtilmiiştür," denildi. Açıklamada Arçelik çamaşır makinesi, elektrik süpürgesi ve termosifonda zam oranının yüzde 5 ile yüzde lOarasında değiştiği, fınn ve televizyon fiyatİannda ise şimdilik artış düşunülmediği kaydedildi. Arceiik buzdolaplannın esid ve yeni fiyatlan şöyle: Tipi Eski Flyatı Yeni Fîyaa 101500 TL. 116.000 TL. 12,5 ayak 126.500 TL. 142.000 TL. 14J ayak 142.000 TL. 157.000 TL. 16.1 ayak Çiftkapı 12,9 ayak 137.500 TL. 154.000 TL. 14 ayak 148.500 TL. 167.000 TL. Profüo Holding tarafından iiretilen AEG marka buzdolaplannın yanndan geçerli yeni fiyatlan ise şöyle: Tipi 5,5 124 13,5 14,6 ayak ayak ayak •yak Yeni Fiyaü 96.900 TL. 124.850 TL. 143.850 TL. 151.450 TL. Tipi Yeni fivatı 157300 TL. 154 ayak 16,9 ayak 159.400 TL. Çift kapı (2350) 152.450 TL. Çift kapı (2460) 165.100 TL. ABD Merkez Bankası Başkanı "Ne duruyorsunuz?" deyince Avrupa dolara karşı savaş açtı Avrupa merkez bankaları dün piyasalara büyük miktarda dolar sürdüler. Alman Merkez Bankası Bundesbank'ın tahhinin en büyük müdahalesini yaptığı ve bir anda 500 milyon dolar sattığı belirtiliyor. Dolar bu birleşik cepheye karşı dayanamadı ve sert paralar karşısında geriledi. lişmeler sonucunda doların Japon Yeni dışındaki paralar karşısında gerilediği gözlendi. Şimdiye kadar piyasaya tek tek müdahale eden ve az miktarda dolar süren merkez bankaları dolann son haftalardaki çılgın tırmanışını durdurmak için elbirliği ettiler. Bu "birleşik cephe" müdahalesi ABD Merkez Bankası FED'in Başkanı Paul Volcker'ın "dolann tırmanışı karşısında merkez bankalan yeterince direnmediler" biçimindeki açıklamasının ardından geldi. Volcker, FED'in müdahale edip etmeyeceği konusunda ise bir şey söylemedi. Bu açıklamadan sonra dün Avrupalı merkez bankalannın rekor tutannda dolar sattıklan belirtiliyor. Bununla birlikte îngiliz ve Fransız merkez bankalannın ne kadar döviz sattıkları açıklanmadı. Bu ani müdahale sonuç verdi ve dolar dünya borsalannda Japon Yeni dışındaki paralar karşısında geriledi. önceki gün 3.47 marka kadar yükselen dolar öğle saatlerinde 3.43 marka indi. Dolann diğer sert paralar karşısındaki değerleri de şöyle belirlen İSCİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN KETENCİ Ekonomi Servisi Avrupa merkez bankaları dolara karşı savaş bayrağı açtılar. Başta Japon, Alman ve İngiliz Merkez Bankaları olmak üzere çok sayıda merkez bankası dün piyasaya büyük tutarlarda dolar sürdü. Alman Merkez Bankası Bundesbank'ın döviz piyasalanna tarihinin en büyük müdahalesini yaptığı ve bir anda 500 milyon dolar sattığı bildiriliyor. Bu ge di: 10.26 Fransız Frangı, 3.87 Hollanda Florini, 2.84 İsviçre Frangı ve 261 Japon Yeni. Önceki gün 1.05 dolar sınırının altına inen Sterlin ve yeniden belini doğrulttu ve 1.09 dolar düzeyine yükseldi. 6.5 LtRALIK ARTIŞ Avrupa merkez bankalarının, piyasaya bol miktarda dolar sürmesi, Türkiye'de de etkisini gösterdi. Türk Lirası 6.55 lira değer kazandı. Dolar 487.45 liradan 480.90 liraya düşerken, 1 Batı Alman Markı 140.45 liradan 144.85 liraya çıktı. Öte yandan, dolann değer yıtirmesiyle altın fıyatları artış gösterdi. Bir ons altın borsalarda 2 dolara yakın değer kazandı. Başbakan ve Grev Hakkı Petrolİş Sendikası'nın Koruma Tarım İlaçları fabrikaları grevlerini erteleyen Bakanlar Kurulu kararı yoğun haber trafiği içinde eridi gitti.. Türkİş üyesi Petrolİş Sendikası'nın tepkisi ve kararın kaldırılması için Danıştay'da dava açma girişimi dışında, sendikal çevrelerden, Türkiş'ten dahi bir ses yok. Olay, hükümetin sıradan bir yasal yetkisini kullanmasından ibaretmiş gibi... Petrolİş'in tepkisinde de belirtildiği gibi, hükümetin bu ilk grev erteleme kararı, hiç de bir yasal yetkinin kullanılması olarak kabul edilemez. 2822 sayılı yasanın 33. maddesi Bakanlar Kurulu'na ancak "genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu" nitelikteki bir grevi erteleme yetkisini vermiştir. Koruma Tarım ilaçları Fabrikalarında toplam 650 işçinin grev yapması ile genel sağlığın bozulması arasında bir ilişki kurulamaz. Hükümetin gerekçesi gerçeği yansıtmamaktadır. Ülkemizde başka birçok fabrika ile birlikte tarım ilacı üreten bu fabrikalardakı üretim ile, genel sağlığın bozulması arasında nasıl haklı bir ilişki kurulabilir? Petrolİş Başkanı Cevdet Selvi, bizzat Başbakan Özal'ın Davos'ta, işçilerin greve gidemeyeceklerine ilişkin yapmış oldu. ğu açıklamayı anımsatıyor. Yapılacak bir grevin piyasa darlığı yaratmaması için ithalat yapılacağmı Sayın Başbakan'ın söylediğini vurgulayarak, tuvalet kâğıdmdan, peynıre kadar hertürlü malın serbestçe ıthal edildığı ülkemizde hükümetin gerekçesinin inandırıcı olmaktan uzak kaldığını belirtiyor. Hükümetin bu ilk grev erteleme gerekçesi, gelecekte alınabilecek her grev kararının ertelenebilecegini de açıkça göstermektedir. 12 Eylül öncesi de hükümetler grev erteleme yetkilerini kullanmada olumlu sınav vermemişlerdir. Ancak yeni yasal düzenleme içinde bu yetkinin yasa amacı dışında kullanılmasının, geniş tutulmasının, işçiler, sendikalar ve grev hakkının variıgı açısından çok daha ağır sonucları vardır. Çünkü 2822 sayılı yasa düzenlemesi içinde, grev ertelemesı grev yasağı ile eş anlama gelmektedir. 60 günlük erteleme süresi içinde taraflar anlaşmaya varamamışlarsa 34. madde hükmü gereği uyuşmazhk Çalışma Bakanı tarafından Yüksek Hakem Kurulu'na götürülecektir. Yani grev ertelemesi aslında grev yasaklamasıdır. Hükümetin yasa amacı dışına çıkarak grev erteleme yetkisini kullanma eğilimi, bu nedenle toplu pazarlık masalanna YHK'nın daha başlangıçtan gölgesinin düşmesi anlamına gelmektedir. Tıpkı grev yasaklarında olduğu gibi, kâğıt üstünde grev hakkının var olduğu işyerleri için de, uyuşmazlığın, sonunda YHK'ya gideceği korkusu doğmaktadır. YHK'dan çıkanı bılen sendikacıların işçiler aleyhine ödünler verılen sözleşmelere imza atmaları sonucunu getırmektedir. Hükümetin bu ilk erteleme kararmdan önce 12 grevin başladığı ve bunlardan 8'inin devam etmekte olduğu söylenebilir. Hemen belirtelim ki. bugüne kadar yapılmasına ızin verilmiş grevlerin tümü, Başbakan'ın Davos'ta söz ettıği türden, devamı işçiler aleyhine sonuç verebilecek nitelikte küçük işyerlerinde, sendikaların çaresiz olarak gitmek zorunda kaldıkları türdendir. Toplam işçi sayıları erteleneninkini aşmayan bu grevlerin, grev hakkındaki, "işvereni ekonomik açıdan zorlayarak anlaşmaya zoriayabilme" işlevi, etkileri yoktur. Aksine olumsuz sonucları ile, işçiler ve sendıkacılar arasında grev hakkının kullanımı ile ilgili moral bozucu, etki yaratmışlardır. İki tanesinin uzunca bir uygulamadan sonra, yargı kararı ile yasa dışılığına karar verilmiştir. Yasadaki grev hakkının kullanımına ilişkin getirilen çok yonlü olumsuz kısıtlama ve prosedür engelleri sayesinde önce bütün yetkili makam ve yargıca yasal kabul edilen ve sonradan yasa dışılığına karar verilen bu yasa dışı grev kararları yüzünden, kararları alan sendıkacılar ile katılan üyeler ağır hapis ve para cezası tehdıdı altındadırlar. Devam eden grevlerin önemlilerinde yine yasanın grev hakkına getirdiği bir dizi engel sayesinde, grevle birlikte üretim de sürmektedir. Kar altında açıkta nöbet bekleyen grev gözcüle. ri, acı içinde hammadde, üretilen mal, bazen de grev kırıcı iş: çilerin giriş çıkışını, devam eden üretimi izlemekte, boşa donduklarını gözlemektedirler. Ekonomik etkinliği olabilecek, işvereni anlaşmaya zorlayabilecek, yani grev hakkı amacına uygun düşebilecek itk grev uygulaması ise Bakanlar kurulu karan ile, yasadaki yetki aşılarak ertelenmiştir. Başbakan Özal, "grev yapmak işçilerin aleyhine olur" tezini kanıtlama yolunda bir adım daha atmıştır. Getir dağıhnu daha da bozuldu Tarım gelirleriyle ücret gelirlerinin ulusal gelir içindeki payı 1983 ve 1984 yıllarında daha da düştü. Ulusal gelirden 1980 yılında yüzde 20 pay alan tarım kesiminin bu payı 1984 yılında yüzde 18.4'e indi. Ücretlilerin payı da son 5 yıl içinde yüzde 26.5'ten yüzde 22. Ve düştü. ANKARA (ANKA) Türkiye'nin ulusal gelirinin paylaşımında tarım ve ücret dışı gnıbun ağırlığının hızla arttığı ve yüzde 60smırına dayandığı belirlendi. Bu grubun payının artışında son yıllarda izlenen yüksek faiz politikasının etkili olduğu gözleniyor. Bu arada, ekonomide maddi ekonomik temeli bulunmayan hizmet kesimlerinin tarım ve sanayi aleyhine gösterdiği gelişim de dikkat çekici boyutlara ulaşmış bulunuyor. Ulusal gelirin paylaşımında, 1983 ve 1984yıllan bulgulan, tarım gelirlerinin payının yüzde 18 dolayında, tanm dışı ücret gelirlerinin payının ise yüzde 22'ye indiğini ortaya koyuyor. Yapılan belirlemelere göre, tanm gelirlerinin payının düşüşünde ekonominin öteki kesimlerinin tarıma göre daha hızlı gelişme göstermesi yanında, destekleme fiyatlannın enflasyonun gerisinde kalması etkili olmuş bulunuyor. Tanm dışı ücret gelirlerinin paymdaki düşüş ise tümüyle ücret politikasına bağlı görünüyor. PAYLAŞIMIN GELİŞİMt Tarım gelirlerinin ulusal gelir içindeki payı, 1965 yılında yüzde 30 oranının üzerinde iİcen, 1980 yılında yüzde 20 oranına duşmüş bulunuyor. 1980sonrasında da devam eden düşüşun 1983 yılında yüzde 17,9 oranı ile dip noktasına indiği görülüyor. Tanm gelirlerinin 1984 yılında ise küçük bir artışla yüzde 18,4'e çıktığı anlaşılıyor. Tarım dışı ücret gelirleri de 1965 yılında ulusal gelir içinde yüzde 28,6'lık bir pay alırken, bu payını 1970 yılında yüzde 32|4 oranına yükseldi. Bu yükselişte, özellikle hızlı sanayileşme etkili görülüyor. 1975 yılında yüzde 31,9 olan tarım dışı ücret gelirlerinin payı, bu tarihten sonra enflasyonun hızlanması paralelinde geriledi. 1980 yılında yuzde 26,5 olan ucret gelirlerinin payı yıldan yıla gerileyerek 1984 yılı itibariyle yüzde 22,1'e kadar düştü. Ücret gelirlerinin payının düşüşü, reel ücretlerdeki gerilemeyle paralel bir seyir izliyor. Tarım ve ücret dışı gelirlerin payı ise 1965'te yuzde 40 dolayında iken 1980 yılında yüzde 52,6'ya yükseldi. 1983 ve 1984 yıllarına ilişkin hesaplar ise bu gelirlerin payının yüzde 60 sınırına geldiğini ortaya koyuyor. Tarım ve ücret dışı gelir payının artışında, 1980 sonrasının yüksek faiz politikası ile daha önce ihmal edilebilir düzeyde olan faiz gelirlerinin payının yüzde 6 oranına ulaşması özellikle dikkat çekiyor. Bu arada, ticaret kesimi ile avukat, doktor gibi serbest meslek erbabının gelirlerini enflasyona uyarlayabildikleri, hatta daha hızlı artırabildikleri anlaşılıyor. "Zeytinyağında 12 bin tonlıık ithalat yetmez" İSTANBUL, (THA) Türkiye Ziraat Odalan Birliği (TZOB) Başkanı Osman Özbek, hükümetin ithaline karar verdiği 12 bin ton zeytinyağının talebi karşılamada yetersiz kaIacağını söyledi. Osman özbek şöyle konuştu: "Bu yü zeytin uretiminde zirai mücadelenin vapüamaması zeytinin çüriimesine neden oldugundan, zeytinyağı yemeklik degil, asitli bir şekilde sabunluk olarak ortaya çıktı. Sonuçta hukümet, zeytinyağı ithaline karar verdi. Ancak ilk önce 7 bin ton olarak belirlenen, daba sonra ise. 12 Özbek Zirai mücadelede çiftçiye yardım edilmelidir. bin tona çıkarılan ithal zeytinyağı, talebi karşılamada yetersiz kalacaktır. Bu çözum yolu kısa siireli oldugundan bir an önce zirai mücadelede çitfçiye yardım edilmelidir." Ihzar hasa ruloları perakende satış fişi yerine geçmeyecek Ekonomi Servisi Yazar kasa rulolannın Maliye Bakanlığı'ndan gelen son bir emirle perakende satış fîşi yerine geçmeyeceği ögrenildi. İşyeri yöneticileri ise Maliye Bakanlığı'nın yayımladığı tebliğe göre, anlaşma yapılmış matbaalara çok sayıda rulo bastırdıklannı, müşteriye ayrıca perakende satış fişi kesilmesinin kasa önünde yığılmalara neden olarak, alışverişi zorlaştıracağını savundular. Maliye Bakanlığı'nın fatura ve diğer belgelerin basımı, dağıtımı, kullanımı ile ilgili yayımlamış olduğu tebliğde, yazar kasa rulolannın anlaşmalı matbaalara, yönetmelikte belirtilen bilgileri içerecek biçimde bastınlabileceği belirtiliyordu. Ancak, Maliye BakanlığVndan gelen son bir emirle bu rulolann gerekli bilgileri içeremeyeceği, bu tür işyerlerinin perakende satış fişi kesmelerinin de zorunlu olduğu belirtildi. Istanbul Defterdarlığı yetkililerince, hafızalı yazar kasa kullanımına 1 temmuzdan itibaren geçümesi nedeniyle, ellerinde hafızalı yazar kasa olan işyerlerinin de belirtilen tarihe kadar perakende satış fişi kesmelerinin zorunlu olduğu belirtildi. Bir yetkili, "Ellerinde hafızalı yazar kasa olan firmalar, ancak 1 temmuzdan itibaren Maliye'ye müracaat ederek vazar kasa kullanımına başlayabilirler. Belirtilen tarihten önce perakende satış fişi kesilecektir" dedi. Bu uygulamanın işyerlerinde izdihama neden olacağını savunan işyeri yöneticileri ise, daha önce yayımlanan yönetmeliğe göre anlaşmalı matbaalara kullanacakları ruloları bastırarak 1 marta hazırlandıklannı belirttiler. İşyeri yöneticileri, bu uygulamanın daha önce olduğu gibi bir tebliğle duyurulmasını isteyerek, ancak ondan sonra bir tepki göstereceklerini kaydettiler. Boruya yüzde 15 zam KARABÜK, (Cumhuriyet) Demir Çelik îşletmeleri Kurumu naftalin ve pik demirden sonra boru çeşitlerine yüzde 15 ile 16 arasında zam yaptı. Zamlı boru satışlanna dünden itibaren başlandı. Demir Çelik fabrikalan boru çeşitlerine en son 22 Ekim 1984 tarihinde zam yapmıştı. Daha önce zamları ve indirimleri mamüllerinin tamamına yansıtan kuruluşun son günlerde zam uygulamalannı ürünlerine parça parça yansıtarak piyasayı ürkütmemeyi benimsediği gözleniyor. Demir çelik fabrikalan kuruluşunun fabrika depolannda tonda 3 bin lira uyguladığı depo fiyat farkı ile KDV dahil pik borulann fabrika satış fiyatı ton başına şöyle: Cinsi Pik boru 70150 mm. Pik boru 175300 mm. Pik boru 70175lik ek parça Pik boru 200250Vk ek parça Eski Fiyat 168.000 167.000 201.000 200.000 Yeni Fiyat 194.000 193.000 231.000 230.000 Yarın uygulamaya girecek olan yeni belge düzenine göre, dip koçanlı eski perakende satış fişlerini düzenleyenler ile hiç perakende satış fişi kesmeyenlere her fış için 500 lira usulsüzlük cezası verilecek. ANKARA, (a.a.) İki nüsha perakende satış fişi düzenlemeyenlere cuma gününden itibaren fiş başına 500 lira usulsüzlük cezası kesilecek. Yann uygulamaya girecek yeni belge düzenine göre, perakende satış fişleri defterdarlıklardan izin almış matbaalarda bastınlacak, ya da vergi dairelerinden satın alınacak. Dip koçanlı eski perakende satış fişlerini düzenleyenler ile hiç perakende satış fişi kesmeyenlere her satış için 500 2 nüsha perakende satış fişi kesmeyene ceza var Otomotiv piyasası durgunlaştı Ekonomi Servisi Otomotiv Sanayii 1985 yılına iyi başlamach. Ocak ayında başta çekici, otobüs ve kamyon üretimi olmak üzere geçen yüın eş ayına göre önemli düşmeler oldu. Çekici üretimi yüzde 74 oranında gerilerken, otobüs üretimi yüzde 38, kamyon üretimi ise yüzde 16 oranında düştü. KDV paniği öncesinde aralık ayında önemli bir satış patlaması yapan oıomobilde ocak ayı üretim artışı yalnızca yüzde 5 düzeyinde kaldı. Ocak ayında 4546 otomobil üretildi. Otomobil satışlannda ise söz konusu ay önemli bir duraklama olduğu belirtiliyor. Mais yetkililerinden alınan bilgiye göre Renault satışlan 7İ3'te kaldı. a.a. ajansına açıklama yapan yetkililer taiep azalışı nedeniyle stokların arttığını ve bu nedenle "periyodik" zam konusunda tereddüt ettiklerini söylediler. Tofaş'ın yanndan itibaren zamlı satışlara başlayacak olmasına karşın Renault'da henüz kesinleşmiş bir zam karan yok. lira özel usuisüzlük cezası kesilecek. Mükelleflere kesilen cezalar, bir defada 50 bin lirayı, bir yılda da 500 bin lirayı aşamayacak. öte yandan, Maliye ve Gümrük Bakanhğı'nca bastırılan perakende satış fişlerinin vergi dairelerinde satışına devam ediliyor. Vergi daireleri bugün saat 23.00'e kadar açık kalacak. Mükellefler (14x10) boyutlanndaki perakende satış fişlerini 150 liradan, (14x20) boyutundakileri ise 200 liradan alabilecekler. ABD^DE YAŞAYAN TÜRK İŞADAMI ERKANU; Denizcilik Bankası KİT oldu ANKARA (a.a.) Çalışmalarını Türkiye Denizcilik Işletmeleri'ne bağlı olarak yürüten Denizcilik Bankası T.A.Ş. kamu iktisadi teşekkülü haline dönüstiirnldü. Banka bundan böyle ihtisas bankacılığı yapacak. Bu karardan sonra, kamu kesiminde. "bağlı ortaklık" niteliğinde banka kalmadı. Şimdi top Türk ihracatçuannda Erdoğan Erkanlı: Türk ihracatçılar malı zamanında teslim ve ambalaj konuları üzerinde titizlikle dururlarsa, yani tam bir profesyonel gibi davranırlarsa, ABD pazarında sürekli kalabilirler. MERAL TAMER Yıllardan beri Amerika'da yaşayan ve calıştığı Amerikan fırmaları adına son yıllarda Türkiye'den konfeksiyon ürünleri ithalatı yapan işadamı Erdoğan Erkanlı, "Pakdemirli, ABD'de büyük iş başardı. Şimdi top Türk ihracatçılarında. ABD pazanna yerlesebilmek için ihracatçıiarın vaat ettikleri zamanda malı sevk etme ve iyi ambalaj konularına büyük önem vermeleri gerek" dedi. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Ekrem Pakdemirli'nin ABD ile yaptığı ikili anlaşmanın ardından mal almak üzere Turkiye'ye gelen Erdogan Erkanlı, Türkiye'de konfeksiyonun ve dikişin son derece kaliteli olduğunu, zaman zaman Turk mallannın kalitesizliğine dönük haberlerin, bu malların rekabetinden korkanlar tarafından uydurulduğunu dile getirdi. "ABD'ye gelen 5 konleyner dolusu Türk malından, 5 tane iade göremezsiniz. Amerikalılar Türk mallannın kalitesinden çok memnunlar. Ama mallar zamanında teslim edilemiyor. Türk ihracatçıları, ancak tam bir profesyonellikle Amerikan pazanna yerleşebilir ve bu pazarda sürekli kalabilirler. Bu nedenle Türk ihracatçılarının, özellikle kapıların aralanmaya başladıgı şu dönemde Amerikalı firmalarla girdikleri bağlantılara kesinkes uymalan ve malları zamanında ve iyi ambalajlanmış olarak teslim etmeleri gerekir" diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan Erkanlı, ABD'ye yıllardan beri tekstil ihraç eden Uzakdoğu Asya üikelerinın Turk rekabetinden hep korktuklarını ve şimdi korktuklarının başlarına gelmekte olduğunu kaydetıi. Erdoğan Erkanlı, Türkiye ile ABD arasında imzalanan son anlaşmanın Amerikalı tüccarları çok memnun ettiğini, bu tüccarların zaten başlangıçtan beri ABD hükümetinin kararını saçma bulduklarını ve Türk hükümetinin son olarak Pakdemirli aracılığıyla ABD hükümetine yaptığı baskıyı yürekten desteklediklerini söyledikten sonra, "Amerikalı tiiccarlar, şimdi Türkiye'den mal almak için büyük bir program hazırlıyorlar. Yakında Türkiye'ye gelecekler. Mesela sadece GenerationI firması bu yıl içinde Türkiye'den 10 milyon dolarlık mal alacak. Bu ihracatla ilgili açılrnış akreditifieri de var" dedi. Pakdemirli'nin ABD'de bulunduğu süre içinde Türkiye ile Konfeksiyon îhracatçıları seçîmlerini bu yıl da "tepkici küçükler" kazandı Seçimleri 23 oy farkla kazanan Türkiye Hazır Giyim İhracatçıları Birliği'nin yeni başkanı Sırrı Gültekin. NtLGÜN UYSAL Geçen yıl kuçük ihracatçılann büyuk ihracatçıya duyduğu "isyan"ı yansıtan bir elektriklenme ortamında geçen Türkiye Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği'nin seçimleri, bu yıl patırtısız, ama biraz gergin bir havada yapıldı. Daha önceki seçimlerde olduğu gibi taraflar çıkıp konuşma da yapmadılar. Doğrudan oylamaya geçildi. Seçimlerin uzamaması ve birlik havasının bozulmaması için bu yol seçilmişti. Sonuçta, birlik seçimlerini geçen yıl küçük ihracatçıların oluşturduğu "tepki grubu", Hazır Giyim Sanayicileri Derneği'nin çıkardığı ve Turgut Yılmaz başkanlığındaki listeye karşı 23 oy farkla kazandı. Hazır Giyim İhracatçıları Birliği 'nde ikinci kez yönetime gelen tepki grubunun başkanlığını bu yıl Sırrı Gültekin yürütuyor. Geçen yıl ise Okumuş Holding'i temsil eden Celalettin Özgen tepki oylannın başkanlığını yapmıştı. Bu yıl iki grup arasında arabulucu olmayı deneyen Özgen'in, girişiminde başan sağlayamadığı ve devreden çıktığı öğrenildi. Türkiye Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçılan Birliği'nin yeni başkanı Sırrı GUItekin'in listesinde geçen yılki yönetim kurulundan farkh olarak iki yeni ad var: Dr. Mehmet Kabasakal ve Zeki Ayaz. Öteki adlar, geçen yıla ait yönetim kurulu listesinin eski adları: Giilav Öğütücü, Feyyaz Başeskioglu, Kaya Kaplan, Emin Ayyıldız, Turgut Koşar. Seçim öncesinde, "Kazanırsak öteki gnıpla birlikte ve işbirliği halinde çalışmak istiyoruz" diyen yeni başkan Sırrı Gültekin, seçim sonrasında "GATT anlaşması ile kaldınlan sübvansiyonlar yerine, hükümetin başka yollar göstermesini beklediklerini" söyledi. Seçimi az bir farkla kaybeden grubun başkanı olan Turgut Yılmaz ile (kendisini kamuoyu Devlet Bakanı Mesut Yılmaz'ın kardeşi olarak da tanıyor) oylama yapıldığı sırada konuşma fırsatımız oldu. Aynı zamanda Hazır Giyim Sanayicileri Derneği'nin Başkanı olan Turgut Yılmaz, "Tekstil sektörünün her zamankinden daha fazla birlik içinde mücadele etmeve ihtiyacı olduğunu" söyluyordu. Turgut yılmaz, açıkça dile getirmiyordu, ama ustü kapalı olarak "Liberal ekonomi düzeninde, teşviklerin kötüye kullartılmaması ve tekstil sektörünün bugünku gibi ha>ali ihracat vebali altında kalmamasının biraz da thracatçı Birlikleri'nin etkin çalışması, kendi sektörünü çeki düzene sokmasına bağlı olduğunu" anlatır gibiydi. Turgut Yılmaz'a göre, kota koyan Avrupa'ya karşı, birliklerin daha etkin mücadele vermesi gerekiyordu. Amerika ile yapılan tekstil anlaşması konusunda, sektör olayların gerisinde kalrruştı. Yılmaz, "Tekstil sektörünün bizzat kendi çıkarları konusunda önceden kamuo\u oluşturamamasını anlayamıyomm" diyordu. DÜNYA'dan Yugoslav hükümeti IMF'yleanlaştı Erkanlı Amerikalı tiiccarlar mal almak için program hazıruyor. iş yapmak isteyen Amerikalı tüccarlarla da tanıştığını anlatan Erkanlı, "Amerikalı tüccarlar Pakdemirli'nin yaptığı şövalyelikten ve düelloyu kazanmasından çok memnunlar. Amerika'da yaşayan biz Türk işadamlan ise, tum bunlara ek olarak ABD'de sesimizi duyurmaya başlamamızdan ve Türk hükümetinin de ABD'ye sözünü geçirebilen bir hükümet olduğunu kanıllamasından büyük mutluluk duyuyoruz" diyerek sözlerini noktaladı. Ekonomi Servisi Yugoslavya hükümeti IMFyle anlaştı. Bir yü süreli stand by anlaşması uyannca Yugoslavya IMF'den 300 milyon dolarlık kredi alacak. Buna karşılık Yugoslavya hükümeti de ekonomik istikrar politikasım sürdürecek. Yugoslav yetkililer stand by anlaşmasını bir yıl sonra yenileme eğiliminde olmadıklarını fakat uzun dönemli bir anlaşma yanlısı olduklannı da IMF heyetine bildirdiler. Anlaşma Yugoslav parlamentosunun onayına sunuldu. DOVIZ KURLARI Merkez Bankası dola. ın esas kurunu 456 lira 22 kuruş olarak belırledı. Dövizin Döviz Dovız Efektif Efektif Cinsı Alış Satış Alış Satış 1 ABD Dolan 480.90 485.71 480.90 490.52 1 Avustralya Dolan 345.77 349.23 328.48 352.69 1 Avusturya Şilini 21.03 20.82 20.82 21.24 1 Batı Alman Markı 144.85 146.30 144.85 147.75 1 Belcika Frangı 7.19 7.26 6.83 7.33 1 Fransız Frangı 47.52 48.00 47.52 46.47 Hollanda Florini 128.24 129.52 128.24 130.80 Isveç Kronu 51.32 51.83 5132 52 35 İsviçre Frangı 169.78 171.48 169.78 173.18 00 Italyan Lireti 23.34 23.57 22.17 23.81 00 Japon Yeni 185.60 187 46 176.32 189.31 Kuveyt Dınan 1560.09 1575.69 1482.09 1591.29 Sterlin 525.62 530.88 525.62 536.13 S.Arabistan Riyali 133.64 134.98 126.96 136.31 « Ç ? 2 8 SUBAT1985 TARİHİMDEKİ DÖVİZ KURLARI 5 P T.C. ZtRAAT BANKASI DÖVİZ AUŞTL. SATIŞ TL. Sg Hisarbank yöneticilerinin mal varlığına tedbir yok İSTANBUL (a.a.) Hisarbank yöneticilerinin mal varlıklarına tedbir kararı uygulanmayacağı bildirildi. Hazine'yi zarara uğrattıkları öne surülerek, haklarında dava açılan Hisarbank yöneticilerinin mal beyanı devam ediyor. Bu arada 1. îflas Masasınca, bir sure once banka genel mudürlüklerine gonderilen ya2ılarla, Hisarbank yöneticilerinin mevcut hesaplarına tedbir şerhi konulması istenmişti. Bunun üzerine sanıklar, ilgili mahkemeye başvurarak, bu uygulamadan vazgeçilmesini istediler. 1. İflas Masasına Istanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından gonderilen yazıda ek tedbir kararı oluşturmadıkça boyle bir uygulamaya gidilemeyeceği bildirildi. UERHtBA VAŞMMK DÖVİZİN CİNSİ 1 UDDOUM 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 AVUSTURYA ŞİLİNİ 1 BATI ALMAN MARKI 1 BELÇfcA FRANGI 1 DMİMAIIKA KRONU 1 F M İ S I Z FRAN6I 1 H0UAK0A FUmİNİ 1 İSVEÇ KRONU 1 ISVfÇflE FRAMGI 100 İTALYAN ÜRETİ 100 JAPON VENİ EFEKTİF AUŞTL SATIŞ TL 480.90 494.87 328.48 355.81 20.82 21.42 144.95 149.16 7.39 6.83 40.51 41.68 47.52 48 90 128.24 131.96 51.32 52.81 169.78 174.71 22.17 24.01 176.32 190.99 329.38 356.79 1482.09 1605 40 48.04 52 03 525.62 540.89 126.96 137.52 Opel Junior, gençlerin ideaündeki otomobil diye tanıtıuyor. Opel'e uluslararası dizayn ödülü Ekonomi Servisi Opel uluslaıarası dizayn ödülü aldı. İlk defa 1983 Uluslararası Motor Show'da kamuoyuna tanıtılan Opel Junior dört kişilik bir araba, canlı bir görünümü var ve "gençlerin ideaündeki araba" diye tanımlanıyor. Ödülü veren eksperler, bu seçimi yaparken, daha çok yaraücı mühendislik faktörüne ağırlık verdiklerini söylediler. Opel Junior, sadece 3.41 metre uzunluğunda, saatte azami 150 km hız yapıyor. Saatte 90 kilometrelik hız yaptığında her yüz kilometrede 4 litre benzin harcıyor. Altın 360 dolara inebilir Ekonomi Servisi Dünya altın üretiminin bu yıl da artacağı belirtildi. Gold Institute adlı kuruluşun tahminlerine göre bu yıl 'dünya altın üretimi 48.4 milyon ons (1550 ton) olarak gerçekleşecek. Böylece altın üretimi geçen yıla göre 2.5 milyon ons daha fazla olacak. Enstitü ilgilileri altına olan yatırımlann bu yıl aynı oranda artmayacağına, bu nedenle altın fiyatlarındaki düşüşün süreceğine işaret ediyorlar. Batılı merkez bankalarının da bu dü1 şüşe seyirci kalmasıyla fıyatlann ons başına 360 dolara kadar ınebileceği öne sürülüyor. ÇAPRAZKUR 1 ABD DOLARI 3 3199 B Alman f.îarkı 3.7500 2 8324 2060 41 259 10 3.5984 1 Sterlin Hollanda Flonnı isviçre Frangı Italyan Lıretı Japon Yeni S.Arabistan Rıyalı 1 0930 ABD Dolan AUIN GÖMÜŞ ALIŞ Cumhunyet Reşat 24 ayar kulçe 22 ayar bılezik 900 ayar gumuş 30.150 31.500 4.570 4.110 90 SATIŞ 30 300 32.000 4585 4.400 92 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİIARI 1 NORVEÇ KRONU 1 STERÜH I 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 480.90 345.77 20.82 144.95 7.19 40.51 47.52 128.24 51.32 169.78 23.34 185.60 346.72 1560.09 50.57 525.62 133.64 485.71 349.23 21.03 146 40 7.26 40.92 48.00 129.52 51.83 171.48 23.57 187.46 350.19 1575.69 51.08 530 88 134 98 T.C. ZİRAAT BANKASI "GiicüDe erişilemez" ~Cuzan\ Ca*»* B« HUttaUrt» I CuzzamAn Kokatak SuUeC*»*tı Kjkn