17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ŞUBAT 1985 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ozetle Sovyetler Birliği Sağlık Bakanüğı yetkilileri ülkeyi büyük bir grip salgımnın, Sibîrya 'dan Batı A vrupa 'ya kadar sardığmı bildirdiler. Şubat başmda ortaya çıkan salgın nedeniyle, Moskova 'daki eczanelerde grip ilacı kalmadığı, Sovyet bastnının da, ilaçsız grip tedavisi ile itgili yazrfar yazdığı belirtiliyor. Yetkitiler, sonbahar aylarında 100 milyon kişinin gribe karşı aşılandığını, buna rağmen şiddetli soğuklar nedeniyle salgının önünürt alınamadığım kaydediyorlar. (a.a.) SSCB'de grip salgını Kipriyanu saüamyor Rıbrıs Rum kesiminde Kipriyanu 'nun istifa etmek üzere olduğu yolundaki söylentiler yoğunluk kazandı. Glafkos Klerides, "Kipriyanu istifa etmezse, Temsilciler Meclisi bütçevi reddedebilir" dedi. Dış Haberier Servisi Kıbns Rum lideri SDİTOS Kipriyanu, Ingiltere'ye dün yapacağı geziyi iptal etti. Bu arada Kipriyanu'nun istifa etmek üzere olduğu yolundaki söylentiler yoğunlaşıyor. Hükümet Sözcüsü Andreas Hristofides yaptığı açıklamada, "Kipriyanu'nun fngiltere gezisi, bizim istegimiz üzerine süresiz ertelenmiştir. Kipriyanu adada kalıp, iç sorunlarla ugraşmak istiyor" dedi. Kipriyanu halen 25 yıllık siyasal yaşamının en büyük bunalımı ile karşı karşıya bulunuyor. Geçen hafta Rum Temsilciler Meclisi'nde yapılan oylamada, Kipriyanu'nun BM Genel Sekreteri'nin New York zirvesinde görüşülen Kıbrıs anlaşma taslağını kabul etmesi, ya da istifasını sunması istenmişti. Bilindiği gibi, anlaşma taslağı KKTC Başkanı Rauf Denktaş tarafından kabul edilmiş, ancak Kipriyanu taslağı reddetmişti. New York zirvesi bunun üzerine bir sonuç alınamadan dağılmıştı. Kipriyanu, Temsilciler Meclisi'nin kararını reddederek, bu hafta "balka başvuracagım" söylemişti. Rum basınında Kipriyanu'ya yakın kaynaklara dayanarak verilen haberlere göre, Rum lideri istifa ederek seçimlere gitme kararı aldı. Hükümet kaynaklanna göre, böylece Kipriyanu ile Meclis arasındaki anlaşmazlıkta son sözü halk söyleyecek. Kipriyanu geçen cumartesi yaptığı acıklamada, Meclisle arasındaki sürtüşmenin "ülkede bir bunalım yaratüğını" söylemişti. Kipriyanu, süresiz ertelediği İngiltere gezisinde Başbakan Margaret Thatcher'le Kıbns bu Rum lideri, "iç sorunlar" nedeni ile Londra'ya yapacağı geziyi süresiz erteledi POLTITKADA SORUNLAR ERGUN BALQ Atina'da iki Türk kaçağı Hırsızhk, yasadışt silah taşıma, polise karşı gelme suçlanndan önceki gun Atirta Suçüstü MahkemesVnde yargüanan Hasan Fehmi Ömerbaş (27) ile Kudrettin Oduncu (21) adlı iki Türk kaKipriyanu Stkışık durumda. çağına 11 ay hapis cezası verildL 12 şubat gecesi Atina nın Vathis Meydanı'nda bir motosiklet çalmaya hazırlanırken polis tarafindan yakalanan iki Türk kaçağı, daha önce de iki oto çaldıklan ve bir gazete bayiliğini soyduklan gerekçesiyle de yargılandu Dışisleri Bakanı, Avrupa Topluluğuna Îspanya takdimiyle başlayan programda Anımsanacağı üzere geçtiğimiz Halefoğlu, "Türkiye'nin Avruhafta ortalannda da diğer üç ve Portekiz'in katılmasının da önemli bir etki pa'nın parçası olduğunu ortakTürk kaçağı silahlı olduklan hal yaratacağını ve toplulukta Akdeniz'in ağırlığının lık anlaşmasıyla belgelediğini" de soygun yapmaya hazırlanırartacağını söyledi. kaydetti. ken yine polis tarafından yakaLONDRA, (a.a.) Dışisleri mik Topluluğu ile ortaklık anlaşVahit Halefoğlu, Türkiye'nin lanmış ve savalığa götürülmüşBakanı Vahit HalefoğJu, tngıliz masıru imzalamasından bu yana tü. Müslüman bir ülke olmasının BBC Radyosu'na verdiği demeç20 yıl geçtiğini hatırlatan HaleAvrupa ilişküerini etkilemeyecete, "Türkiye kendisini her yönfoğlu, her iki taraf için uygun zağini de vurguladı. Bakan, den Avmpa'mn bir parçası sayman geldiğinde, Türkiye'nin tam "Türkiye'nin Müslüman yapısı maktadır. Bu yeni bir kavram üyelik statüsünü kazanacağını Avnıpa'ya yeni bir boyul katadegil, Atatürk tarafından göstevurguladı. caktır. Göruştügüm birçok AvriJen bir hedeftir" dedi. Yapımcının, "Türkiye toplurupalı devlet adamı da aynı kaYunan Hükümet Sözcüsü DimitTürkiye'nin Avrupa Ekonoluk kapısıuı çalıyor" şeklindeki nıda olduklannı söylediler. Avri Marudas dün Ankara'nın Türkiye'den sınır dısı edilen bir 2 SURtYELİ FRANKFURTŞAM UÇAĞEV1 VtYAJNA^YA tVDİRDİ Yunan kadınının durumuyla ilgili bilgi vermediğini iddia ederek, Türkiye'ye bir protesto notası verüdiğini büdirdL Marudas, Yunanistanhn Ankara'daki Bükaptan pilotu öldürürüz" tehdiyükelçisi Sotiris KonstantopuVtYANA, (AP) Federal ya Içişleri Bakanı Karl Blecha, dinde bulundu. los'un protestoyu ilettiğini söyleAlmanya tarafından sınır dışı korsanlann Avusturya'da yargıUçağın sahibi Lufthansa Hadu Marudas, 42 yaşındaki Yuedilen iki Suriyeli dün bindiril lanacağuu açıkladı. Korsanlar ise va Yolları şirketinin Frankfurt'nan yurttası Vassiliki Nikola'nın dikleri Frankfurt Şam uçağını Suriye'ye iadeleri halinde öldüriitaki sözcüsü Arianne Arnold, iki 17 şubatta "hoşnutsuzluk yara35 yolcusu ve 8 kişilik mürette leceklerini öne sürerek, Viyana'Suriyeli'nin tepeden tırnağa tan faaliyetlerde" bulunduğu için batıyla kaçırarak Viyana'ya in da yargılanmayı kabul ettikleriarandığını ve üzerlerinde silah Türkiye'den sınır dısı edildiğini dirdi. Korsanlann yolcuları bir ni söylediler. bulunmasına imkân olmadığını belirttL VassUiki Nikola, Anka bıçak ve bir kırık şişeyle tehdit Viyana polisiyle yapükları iki açıkladı. ra'da lran'in devrik şahının yanettiği bildirildi. buçuk saatlik pazarlıktan sonra blanyla gizlice yaptığı bir toplanLufthansa şirketinin sözcüsü İki uçak korsanı Avusturya tüm yolcuları serbest bırakan tıda yakalanmış ve sınır dısı edilHelmut Maier, "(May zor yolnyuçak korsanları, polise, "150 polisiyle beş saat pazarhk ettikmistl (AP) la bir iltica girişimine benziyor" metreden fazla yaklaşan olursa ten sonra teslim oldu. Avusturdedi. Halefoğlu BBC'ye verdiği demeçte Avrupa ile ilişkileri değerlendirdi: Türkiye Avrupa'ya yeni boynt katacak rupa'da zaten çok çeşitli uluslar diller, dinler ve kültürler var bunlann yanına Türkiye'nin katılması, yeni bir bütünlük yaratacaktır" diye konuştu. Halefoğlu, demecinde, tarıma dayalı ekonomileri ile AET'ye girme aşamasında olan Îspanya ve Portekiz konusuna da değindi. Bakan, bu iki ülkenin üyeliğinin Türkiye tarafından memnunlukla karşılandığmı belirtti. Avrupa'yı bir " a i l e " olarak niteleyen bakan, Îspanya ve Portekiz'in Avrupa'nın bütünlüğune yapacaklan katkıyı şöyle anlattı: "Avrupa ailesi içinde şimdiye kadar ağırlık kuzey iilkelerindeydi. Akdeniz ise yeterince temsil edilmiyordu. Bu da bir endişe kaynağıydı. Topluluga tspanya ve Portekiz'in katılması, Akdeniz'in ağıriığını artıracaktır." Halefoğlu, Îspanya Portekiz ikilisine Türkiye'nin de katılmasının toplulukta belirgin bir etki yapacağını, böyle bir gelişmenin, Avrupa'nın bütünleşmesi için yeni bir adım oluşturacağını kaydederken, "Avrupa'nın üyeleri biraraya gelmeden, bütünleşme miımkün degildir" dedi. nahmını görüşecekti. Geçen hafta Kipriyanu'ya ültimatom veren 35 koltuklu Rum Temsilciler Meclisi'nde komünist AXEL'in 12, Glafkos Klerides'in Demokratik Birlik Partisi (DlSl) ise 11 koltuğa sahip. Geri kalan 12 koltuğun ise 9'u Kipriyanu'nun DİKD Partisi'ne, 3'ü de Lissarides'in Sosyalist EDEK Partisi'ne ait. Temsilciler Meclisi'ndeki oylamada, Kipriyanu"yu sadece EDEK destekledi. Kipriyanu böylece 23'e karşı 12 oyla, oylamayı kaybetti. Gözlemciler, Klerides'in ABD yanlısı DİSİ Partisi ile Sovyet yanlısı komünist AKEL'in Kipriyanu'nun karşısında yer almasını, Rum liderin uzlaşmaz tutumundan ABD ile Sovyetler Birliği'nin de hoşnut olmadığı şeklinde yorumluyorlar. öte yandan Kıbns Rum Toplumu'nun ikinci lideri Glafkos Klerides, Kipriyanu'nun istifa edip Rum halkım seçime götürmemesi halinde, Rum Temsilciler Meclisi'nin bütçeyi reddedebileceğini söyledi. Cenevre Görüşmeleri Yaklaşırken Sovy e t l e r Birliği ile 12 martta Cenevre'de başlayacak olan silahsızlanma görüşmeleri yaklaşırken ABD'nin en fazla önem verdiği sorunlardan biri, müttefiklerin Moskovanın karşısında bütünleşmiş bir durumda olması. VVashıngton'a göre, Moskova, Batı ittifakında görüş aynlığı ve çatlak sezerse Cenevre'de uyuşmaz bir tutuma girerek, bu çatlağın büyümesini bekleyecektir. ABD, Cenevre'ye müttefiklerinin karariı desteğine sahip bütünleşmiş bir ittifakın lideri olarak gittiği takdirde ise Sovyetler'i ödün vermeye zorlamak daha kolay olacaktır. Tahminler gerçi bu yolda, ama görünüşe göre evdeki hesap çarşıya uymayacak. Cenevre görüşmelerine az bir süre kala, Batı ittifakındaki görüş aynlıklarının daha da arttığı gözleniyor. NATO içinde nükleer füzeler konusundaki anlaşmazlığın yanı sıra son zamanlarda ANZUS paktında da ciddi bunalım çıktı. 1951 yılında kurulan ANZUS ittifakı bilindiği gibi ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda'dan oluşuyor. Yeni Zelanda'nın İşçi Başbakanı David Lange'nın Amerikan nükleer savaş gemilerine Yeni Zelanda limanlarına uğrama izni vermemesi, ittifakta büyük bunalıma yol açtı. Yeni Zelanda'ya sert tepki gösteren ABD, iki deniz tatbikatını ve bir toplantıyi iptal etti. VVashingtn bununla da kalmayarak, Yeni Zeianda mallarına boykot etmekten söz etmeye başladı. Yeni Zelanda ile tartışmalar sürerken bu kez diğer ittifak ortağı Avustralya, Pasifit'te MX füzelerinin denenmesine yardım etmeyi reddetti. VVashington'un Yeni Zelanda1 ya karşı gösterdiği sert tepki ise bir sonuç getirmedi. Zira gerek Yeni Zelanda, gerekse Avustralya'da nükleer silah aleyhtartığı çok yaygın. İki ülkede de halkın ezici çoğunluğu hükümetlerini destekliyor. Ya da iki ülkede hükümetler ABD'nin isteğini kabul ederek halkın ezici çoğunluğunu karşılanna almaya cesaret edemiyorlar. Doğuda ANZUS paktı, tarihinin en büyük bunalımı ile sarsılırken, Battda, NATO ittifakı da bütünleşmiş bir görünüm içinde olmaktan uzak. Belçika ile Hollanda Cruise füzelerinin yerleştirilmesinı ertelediier. Norveç'le Danımarka, topraklanna nükleer silah kabul etmiyoriar. Yunanistan Başbakanı Anderas Papandreu ise Batı Avrupa'ya "Cruise" ve "Pershing2" füzelerinin yerleştirilmesine gerek olmadığını ileri sürüyor. Batı Avrupa'nın "yıldızlar savas/" konusunda da huzursuz olduğu dikkati çekiyor. Batı Avrupa'nın en büyük korkusu, ABD ile Sovyetler Biriiği'nin füzesavar sistemlerini geliştirmesi, yaşlı kıtanın ise iki süper güç arasında savunmasız kalması. Başkan Reagan'ın yıldızlar savaşı projesini "temkinli" biçimde destekieyen ilk Batı Avrupa lideri, Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl oldu. Gerçı İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher de gecen hafta Vvashington'da yaptığı acıklamada yıldızlar savaşını desteklediğini bildirdi, ama genel kanı Bayan Thatcher'ın bu projeye yakınlık duymaktan çok Cenevre görüşmeleri öncesinde NATO'da bir çatlağa yol açmamak ve Reagan'ı yalnız bırakmamak amacı ile projeyi dekteklediği yolunda. Fransa ise projeye kesinlikle karşı çıkarak yıldızlar savaşının, ya da asıl adı ile "Stratejik Savunma Girişiminin"(SD\)M süper güç arasında silahlanma yarışını hızlandırmaktan başka bir işe yaramayacağını savunuyor. Batı Avrupa'da yıldızlar savaşı konusunda genellikle duyulan tedirginliğin üç kaygıdan kaynaklandığı söylenebilir. Önce yaşlı kıtada füzesavar sistemin gerçekleştirilebileceği konusunda kuşkular var. Proje gerçekleştirilebilse bile sadece ABD'yi koruyacağı ve Batı Avrupa'nın açıkta kalacağı düşünülüyor. Amerikalı yetkililerin bu konuda verdikleri teminatlar, Batı Avrupa'nın kuşkularını yatıştırmayı başaramadı. Batı Avrupa'yı kaygılandıran diğer bir nokta, yıldızlar savaşı projesinin muzzam maliyeti. Yaşlı kıta, bu yüzden NATO içinde konvansiyonel silahların geliştirilmesi için yeterince parasal kaynak aynlamayacağından ve Varşova Paktı'nın önemli üstünlük sağalayacağından korkuyor. Nihayet Sovyetler'in ABD : nin uzayda kuracağı savunma şemsiyesini aşabilecek kadar çok miktarda uzun menzilli füze yaparak, saldırıya geçmesinden korkuluyor. Sovyetler bu yola, doğal olarak, füzesavar teknolojisinde ABD'ye yetişemeyeceklerini anladıklannda son çare olarak basvuracaktır. Böylece ABD, Cenevre görüşmeleri yaklaşırken, gerek Doğuda gerekse Batıdaki müttefikleri ile bütünleşmiş bir durumda görünmüyor. Bu bütünleşmenin Varşova Paktı'nda göründüğü de söylenemez. Romanya, iki süper gücün de nükleer füzelerini Avrupa'dan çekmesini istiyor. Doğu Almanya ile Çekoslovakya ise topraklanna yeni Sovyet füzeleri yerieştirilmesinden hiç de hoşnut değiller. Cenevre toplantısı yaklaşırken, iki blokta görünüm böyle. Aslında ufak ülkelerin nükleer füzeler konusunda iki patrona kafa tutmasını olumlu bir gelişme olarak görmek gerekiyor. Atina, Ankard'ya yine protesto notası verdi Papandreu, Kipriyanu'ya gizli mesaj göndercü LEFKOSE, (a.a) Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun Rum yönetimi lideri Spiros Kipriyanu'ya gizli bir mesaj yollayarak "istifa etmemesini" istediği bildirildi. Kıbns Rum Temsilciler Meclisi geçen hafta yaptığı toplantıda, Kipriyanu'nun, Kıbns sorununun çözümü konusunda New York'ta düzenlenen doruk toplantısında kötü bir siyaset izlediğini ve kendisine güven duyulmadığını belirterek istifasını istemişti. İyi haber alan kaynaklara göre, Papandreu "Bunalımın atlatılması konusunda her türlü çabayı harcayacagı" konusunda Kipriyanu'ya güvence verdi. Aynı kaynaklar, Kipriyanu'ya saygınlığını yeniden kazandırmak isteyen Papandreu'nun "askeri bir bunalım" yaratmayı planladığmı söylediler. "Bunalım" planına göre Yunan Başbakanı, "Rum kesimine bir tümen asker yollama" girişimini yeniden gundeme getirecek, Kırık şişeyle uçak korsanlıgı Bencedid'in tek koşıılu: Batı Sahra sorununun çözümlenmesi Cezayir'den Fas'a birleşme önerisi RABAT (AP) Cezayir Devlet Başkanı Şadli Bencedid, Fas ile on yıllık dargınbğı sona erdirerek, Fas'a birleşme önerisinde bulundu. Fas resmi haber ajansımn bildirdiğine göre Cezayir Devlet Başkanı önceki gece Cezayir televizyonunda yaptığı konuşmada zaten bir federasyona gitmiş olan Fas ve Libya'nın Cezayir ile oluşturacağı birliğe Moritanya ve Tunus'un da katılmasmı öngördüğünü söyledi. Bencedid'in öne sürdüğü tek koşul, Fas'ın işgali altındaki Batı Sahra'nın birliğe ayrı bir ülke olarak katılması oldu. Fas yetkilileri, Cezayir Devlet Başkanı'nın konuşmasında, şimdiye kadar görülmedik ölçüde uzlaşmacı bir tonun dikkat çektiğini vurguladılar. Fas ile Cezayir arasındaki ilişkiler 10 yıl önce, Batı Sahra'daki Fas işgaline karşı gerilla savaşı veren Polisaryo Kurtuluş Cephesi'ni Cezayir'in desteklemesi nedeniyle kesilmişti. Şadli Bencedid'in birleşme önerisinde Batı Sahra halkının kendi kaderini tayin hakkını vurguladığı, ancak Polisaryo Cephesi'nin adım anmadığı dikkati çekti. Bununla birlikte Bencedid, "Magrip Birliği, Batı Sahralıların cesetleri üzerinde kurulamaz" diyerek bu sorunun çözülmesi gerektiğini hatırlattı. Polisaryo Cephesi'ne destek sağlayan ülkelerden Libya ise geçtiğimiz yaz Fas ile bir federasyon çatısı altında birleşmek konusunda bir anlaşma imzalamıştı. O zamandan bu yana Libya, Batı Sahra'daki direnişten söz etmiyor. Cezayir Devlet Başkanı, ülkesinin tiım sorunları diyalog yoluyla çözmeye hazır olduğunu ve bu önerinin zaaftan kaynaklanmadığını. belirtti. Gromikoj Papa ile görüştü Italya'da resmi bir ziyaret için bulunan Sovyetler Birliği Dışisleri Bakanı Andrei Gromiko, dün Vatikan'da Papa 2. Jean Paul ile görüştü. Papa, 1981 yılında Mehmet AliAğca tarafından vurulmasından bu yana ilk kez Sovyet Dışisleri Bakanı ile görüştü. Atina'da Arnavutluk aleyhine yürüyüş ATİNA, (THA) Yunanistan'ın başkenti Atina'da Ortodoks Kilisesi rahipleri öncülüğunde 3 bin kişilik bir grup, Arnavutluk'taki Yunan annlıklann haklan nın çiğnendiği gerekçesiyle önceki gün Arnavutluk Büyükelçiliği'ne kadar bir yürüyüş yaptılar. Göstericiler, Arnavutluk lideri Enver Hoca'yı. "işkenceci ve "snçlu" olarak nitelediler. Arnavutluk'taki Yunan azınbkh Dayanışma Komitesi öncülüğünde yapılan gösteriden sonra Arnavutluk asıllı 2 Yunan vatandaşı, Arnavutluk'taki ailelerinin Yunanistan'a gelmesine izin verilmesini sağlamak amaayla Büyükelçilik önünde açhk grevine başladılar. Rabin, Lübnan'daki Fransız askerleri için "piç" dedi Israil Savunma Bakanı ağzını bozdu TEL AVİV, (a.a.) Israil Savunma Bakanı Izak Rabin, Güney Lübnan'daki BM Barış Gücü'ne bağlı Fransız kuvvetler için, "Babası belli olmayanlar" anlamına gelen " p i ç " deyimini kullandı. Rabin, bu tanımı Israil Parlamentosu Dış llişkiler ve Savunma Komitesi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Fransız kuvvetlerini, Israil'in bölgede sürdürdükleri "anti gerilla" operasyonlarını engellemekle suçlarken dile getirdi. Rabin, Israil ordusu tarafından bölgede "Şii teröriine" karşı alınan önlemlerin engellenmemesi açısjndan, Güney Lübnan'da Birleşmiş Milletler Banş Gücü'nün bulunmamasını tercih ettiklerini söyledi. Rabin, "Bundan böyle gerilla saldınlarını oturup bekleyen ördekler durumuna diişmeyeceğiz" dedi. BM Banş Gücü'ne bağlı Fransız askerleri, geçen hafta Israil birlikleri tarafından basılan Şii köyleri yakınlarında mevzilenmis bulunuyorlar. Izak Rabin'in Lübnan'daki Fransız kuvvetlerine hakaret etmesi üzerine, Paris'teki Israil Büyükelçisi Ovadia Sofer, Fransa Dış Ih^kiler Bakanlığı'na çağnldı ve Rabin'in bu tutumu protesto edildi. CU^NIN ESKİ RAPORLAREVDAN ~ ABD'de açhk ABD'de Başkan Ronald Reagan 'ın sosyal yardunlan kıstna politikasının "ağır" sonuçları görülmeye başlandı. Ubıslararası standartlara göre, 40 milyon kişinin ' 'resmen aç" kabul edildiği ülkede, açlığın 20 milyon kişinin yaşamını tehdit edici boyuta ulaştığı bildirildi. Nazi doktor Mengele kaçakçılarm babası BRÜKSEL, (a.a.) Ünlü Nazi avcısı Simon Wiesenthal, "ölüm meleği" adıyla tanman cani Nazi Doktor Joseph Mengele'nin Paraguay'da yaşamakta olduğuna dair birçok belirti bulunduğunu söyledi. Wiesenthal, "Mengefc, Paraguav başkentinin 300 kilometre güneydogusunda, Asuncio ile Encarnacion arasındaki askeri bir bölgede yaşamını sürdürüyor. Bundan eminim" dedi. Öte yandan VVashington'da yayımlanan CIA'e ait bazı eski raporlar, Mengele'nin 1979 yılına kadar, merkezi Paraguay'da bulunan bir uluslararası uyuşturucu madde kaçakçılık şebekesinin lideri olduğunu ortaya koydu. Amerikah Senatör Alfonse D'Amato tarafından kamuoyuna duyurulan CIA'in "şahsa mahsus olmayan" dosyalan, Mengele'nin yanında 1968 yılında, Hitler'in baş danışmanı ve Halefi Martin Bormann'ın da bulunduğunu gösterdi. Bormann'ın 1945 yılında Berlin'de öldüğü sanılıyordu. F. Almanya'da 300 otoluk kaza Federal Abnanya 'nm kuzeyindeki iki otoban kazasında yaklaşık 300 otomobilin birbirine girmesi sonucunda 6 kişi öldü, 70'ten fazla kişi de ciddi şekilde yaralandı. Trafik polisinin verdiği bilgiye göre ilk kaza sisten görüşün birkaç metreye düştüğü KölnAachen karayolunda 200'den fazla otomobilin birbirine girmesiyle gerçekleşti ve bu olayda beş kişi öldü. Düsseldorf kenti yakınlannda da 91 otomobilin birbirine girdiği kazada bir kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. (AP) Asit yuğmuru ormanları mahvediyor Burası bir zamanlar ormandı Asit yağmurunun sonucu olarak Çekoslovakya'daki Metallifere dağları Ay yu'zeyinden farksız bir %örünüme büründü. Isviçre'deki ağaçlann yüzde 14% Federal Almanya'dakilerin yüzde 50'si hastalıklı. Dış Haberier Servisi Washington'daki Worldwatcb Enstitiisü"nin geçen yıl yayımladığı bir rapora göre Avrupa'da 4 milyon, ABD'de bir milyon hektar orman asit yağmuruyla yok olma tehdidi altında. Hava kirliliğinin yol açtığı asit yağmurunun doğayı mahvettiği, çok önceden bıliniyordu. Ancak Kanada ve lskandinav Yanmadası'nda işin ciddiliği daha on yıl önce anlaşıldı. Fransız " L e Monde" gazetesinde yer alan habere göre, bu bölgelerdeki göller gittikçe verimsiz duruma geliyor. Yosunlar ve balıklar yok oluyor ve su aside dönüşüyor. Endüstri artıklannın yol açtığı hava kirliliğinin rüzgârlarla kentlerin çok uzağına taşınması sonucu fabrika bacalannm bulunmadığı bölgeler de bu felaketten payını alıyor. Kanada, çevrelerinde geniş bir sanayi faaliyetinin göze çarptığı Amerikan gölleriyle komşu. lngiltere'deki hava kirliliği de güçlü güney ve batı rüzgarlarıyla lskandinavya'ya taşınıyor. Federal Almanya'daki ormanlar ve ekili alanlar da asit yağmuru altında yok oluyor. Ülkede "Yeşiller Partisi" ve ormancıhk uzmanlan, 1981 yılında bü konuda bir kampanya başlatmadan önce bu tehdit oldukça hafıfe alınıyordu. Federal Ahnanya'dan 1982 yılında Çekoslovakya'ya rüzgârlarla 129 bin Rabin Diplomatik skandal. Taylandlı Insan Haklan Savunucusu Thonbai Thongpao, geçen yıl içinde öldürülen 11 gazeteciden en az altısınm hükümet yetkililerinin yasadışı faaliyetlerini ortaya çıkardıklan için öldürüldüğünü açıkladı. (a.a.) Tayland'da 11 gazeteci öldürüldü ton kükurt oksit taşındığı bildiriliyor. Doğanın öhnesine yol açan bu sanayi artığı, Polonya ve Demokratik Almanya'dan bu ülkeye geçiyor. Eisenach ve Dresden arasında kalan 300 kilometrelik alanda 400 fabrika bulunuyor. Demokratik Almanya'nın bu sanayi bölgesınde " H e r kasabanın kendi fabrikası var." Avrupa'yı kirleten en büyük etkenin Çekoslovak endüstrisi olduğu kaydediliyor. Ünlü Mettallifere dağlannın ay yüzeyinden farksız bir görünüme bürünmesine başlıca neden olarak güneydeki "Sokolov Üçgeni" gösteriliyor. Çekoslovakya'daki Kuzey Bohemya bölgesinde bulunan bu sanayii havzasında 200 kilometre karelik bir alana yayılmış linyit yataklan bulunuyor. Bölgenin başlıca termik santralı yılda 600 ilâ 800 bin ton kükürt oksit üretiyor. Çekoslovakya'nın Sokolov Üçgeni yılda 2 milyon 500 bin tonla tüm Fransa'nınkiyle eşit miktarda kukürt oksidi atmosfere kanştınyor. Eski Gestapo şefinin "ağzı yandı" Lyon kasabı Barbie'ye ilaç diye döşeme cilası verdiler LYON, (AP) Fransa'da Nazi işgali sırasında binlerce insanın katledihnesinden sorumlu "Lyon kasabı" Klaus Barbie'nin önceki gün kendisine ilaç yerine yanlışhkla yerleri cilalamakta kullanılan sodyum silikat verilmesi sonucunda ağzının yandığı açıklandı. Lyon Cezaevi gardiyanınm kendisine verdiği ilaçtan bir yudum alan Klaus Barbie'nin ilacı anında tükürdüğü, böylece büyük bir tehlike atlattığı bildirildi. Lyon Savcılığı, yanhşlığın, "Kasıtlı bir eylem olmadığının anlaşıldığım" açıkladı. İki yıl once Bolivya tarafından Fransa'ya iade edilen 71 yaşındaki Klaus Barbie, o zamandan bu yana insanlığa karşı işlenmiş suçlardan yargılanmak uzere tutuklu bulunuyor. Romanya Devlet Başkanı Nikolai Çavuşesku'nun, önümüzdeki mart ayının ilk 10 günü içinde Libya 'ya gideceği açıklandı. Romanya Resmi Haber Ajansı Agerpres, Çavuşesku'nun Libya 'ya Kaddafi'nin davetlisi olarak gideceğini bildirdi, ancak zamanı ve süresi konusunda bilgi vermedi. (THA) Çavuşesku Libya'ya gidecek Kükürt oksit üretimi bakımmda Çekoslovakya yılda 4 milyon 200 bin tonla başta geliyor. Onu 4 milyon tonla Doğu Aknanya, 3 milyon 600 bin tonla Federal Almanya, 3 milyon tonla Polonya izliyor. Atmosfere karışan bu büyük asit oranı Avrupa'daki bitki örgütünün yok oluşuna, dolayısıyla erozyona yol açıyor. Toprakta biriken asit, tarım üretiminin düşmesine de neden oluyor. Son yapılan incelemelere göre Avrupa'da buğday üretimi yüzde 11, mısır üretimi yüzde 23, yerelması üretimi yuzde 30 düştıi. Çevre kirlenmesi Isviçre'deki ormanlan da etkiliyor. 1983'te yapılan bir istatistik sonucu bu ülkedeki ağaçlann yüzde 14'ünün hastalıklı olduğu ortaya çıktı. Bu oran Federal Almanya'da yuzde 50. New 14>rk Mafiasınm 5 babası birden tutuklandı WASHINGTON (Ajanslar) Mafia örgütüne karşı geniş bir operasyonun başlatıldığı ABD'de, ilk aşamada Nevv York Mafiasınm beş lideri (babası) tutuklandı. Dört yıldan bu yana sürdürülen soruşturma sonucunda elde edilen kanıt ve belgelerin toplanmasında, Mafia icindeki görüş ayrıhklan ve iç çatışmalann önemli rol oynadığı bildirildi. FBI (Federal Araştırma Bürosu) yetkililerine göre, beş Mafia babası bir gece içinde yıldırım baskınlarla tutuklandılar. Tutuklamaları basına açıklayan FBI Müdürü William VVebster, olayı "tarihi bir operasyon" diye niteledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle