17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ŞUBA T 1985 HABERLER CUMHURİYET/7 Avcı: Meclîsteki partiler MDP gibi eriyip yok olacak AKAP, MDP ve HP geçiş döneminin partileridir. Geçiş yolunu temsil etmektedirler. Vazifeleri de geçiş dönemi sonunda bitmektedir. Bugün MDP, Türk siyasi îarihinde misyonunu tamamlamıştır. ANAPtaki pek çok kimse ileride geçmişlerine, fikri durumlarına alıştıkları felsefeye uygun yeni çatılar arayacaklardır. 1986'da erken seçim olur diyorum. Çünkü 6 Kasımın getirdiği siyasi tablonun ağırlığı halen devam etmektedir. MEHMET YAPICI ADANA DYP Genel Başkanı Yddınm Ava, geçiş dönemini temsil eden TBMM'deki üç partinin, geçiş döneminin sona ermesiyle birlikte eriyerek yokolacağını söyledi. Avcı, "MDP'nin Türk siyasi tarihinde misyonunu tamamladıgını" söyledi. 1986'da erken seçını olacagını savunan Avcı, "ANAP'daki parlamenterler de ileride geçmişlerine, fikri durumJanna alıştıklan felsefeye uygun yeni çatı arayacaklardır" dedi. DYP Genel Başkanı Avcı'nın "Cumhuriyet" in sorulanna verdiği yanıtlar şöyle: Son zamanlarda özellikle MDP'den süregelen milletvekili istifalannı nasıl değerlendiriyorsunuz? AVCI Bu istifaları gayet normal buluyorum. Bu akıbet, beklenen bir akıbettir. 6 Kasım seçimlerine katılan ANAP, MDP ve HP, geçiş döneminin partileridir. Bunlar, geçiş yolunu temsil etmektedirler. Vazifeleri de geçiş dönemi sonunda bitmektedir. Bu dönem, ne kadar \arlığını sürdürecektir. Fakat Türkiye, ilerde iki partili sisteme, milletin serbest iradesiyle vereceği oyla geçecektir. Eşit şartlarda yapılacak ilk genel seçimlerde, bir mani ve herhangi bir baskı olmadığı takdirde ki artık anayasamız kabul edilmiştir. Böyle bir şeyi düşünmek dahi doğru değildir. Bugün Mecliste muhalefeti temsil ettiklerini iddia eden iki parti, parlamentoda temsil gücü dahi elde edemeyeceklerdir." Anavatan Partisi'nden de milletvekili istifalan olabilir mi? AVCI Olabilir. Şunun için olabilir. Türkiye'de siyasi partilerin kurulmasına izin verildikten sonra meydana gelen tablo sıhhatli bir tablo değildir. Bir zorlama olmuştur, orada temsil edilmeyecek ve kendisine yer arayan pek çok kimse günün icabına göre oraya gitmiştir. Bunlar, ilerde, geçmişlerine, fikri durumlarına, alıştıkları felsefeye uygun yeni çatılar arayacaklardır. ANAP'ta 12 Eylül öncesi sesını auyurmuş 4 siyasi egııımden insanlar vardır. tnsanlan, 4050 yaşından sonra bir potada eritip madenler gibi herhangi bir halita meydana getirmeye imkân yoktur. Onun için bunlar muhakkak ki fikriyatlarına uygun yerleri arayacaklar. Seçecekler ve bulacaklardır." Çatıdan söz ettiniz. Sağda ve solda hangi çatılar altında toplanacaklardır? AVCI Bu çatı, sağda Doğru Yol Partisi'dir. Sol için bir şey söyleyemeyeceğim. Solu temsil eden partiler, kendi aralarında şey yapsın. MDP'den istifa eden parlamenterlerin durumu nedir? AVCI MDP'den istifa eden parlamenterlerin durumu, bağımsız olarak parlamento içerisinde varhklarını sürdürmekten ibarettir. Anayasanın 84. maddesi değiştirilmediğı sürece bunlar için sizin deyiminizle başka bir seçenek yoktur. Ben seçeneğe hep kepenek derim. Yani başka bir yol yoktur. İlk genel seçimlere kadar bağımsız olarak kalacaklardır. Sağda yeni bir parti mi kurulacak? AVCI Bizim tarafımızda yani sağda böyle bir düşünce yok. Solda DSP'nin kurulucağı söyleniyor. Halkçı Parti içerisinde böyle bir grubun bu partiye intikalı söz konusudur. Önümüzdeki yıl erken genel seçim olacagını söylüyorsunuz, ancak, pariamento içerisindeki muhalefet partileri, bir erken genel seçimden yana göriinmüyorlar. Bu durumda erken seçim nasıl olur? AVCI Siyasi hadiseler bazen insanın ihtiyarından farklı cereyan eder. Bu bir ihtiyaçtan doğar. Memlekette bu ihtiyaç, 25 Mart seçimlerinden öne yapılan seçim gezisi sırasında kendisini hissettirmiştir. 25 Mart mahalli seçimleri, bir genel seçim havası içerisinde geçmiştir. Çünkü, seçim meydanlarında Meclise giremeyen partiler vardı. Vatandaş onlara, iktidar partisinin tehditlerine rağmen büyuk teveccüh gösterdi. Gezdiğim yerlerde yaptığım toplantılarda, vatandaşımın 6 Kasım seçimlerine giremeyişimizden duyduğu ızdırabı gözledim. Bunun için 1986'da erken genel seçim olur diyorum. Çünkü 6 Kasımın getirdiği siyasi tablonun ağırlığı el'an Türkiye'nin üzerinde devam etmektedir. DllYDlK/GORDVK PEKŞE\ «ftar Soyfcal, pn**a 16 nm Uhncisi oktoktaa taan M l l ttnnbıde... kısa olursa, milli iradenin bir an önee tahakkuku bakımından o kadar iyi olacaktır. Bugün için MDP, Türk siyasi tarihinde misyonunu tamamlamıştır. İktidarda olan Anavatan, iktidann verdiği kuvvetle belki biraz daha Değişiklik olsun diye yarıştım Çahşıyor musunuz diyorlar. Nasıl çalı dunuz, hanımların mı? şayım. On altı tane kitap mı okuyayım ya Ben hanımın tarafını tutuyordum. ni diyorum. Sonra varmı bunun kitabı.. Ayfer Soykal: Ben de şunu söyleyeyim. Bu Evet biraz ansiklopediye bakıyor, atlas işte en çok tepkiyi erkeklerden değil, kadınlarçeviriyor olabilirim... Ama neyi çalışa dan gördüm. Kadınlar, kraldan çok kralcılar. Yani öyle ki, sanki kadınlar bir kadının yükselyım... YARIŞMA 16 programında şampiyon olan Ayfer Soykal, erkek yarışmacılara fark yaparak birinci olduktan sonra sorularımızı yanıtladı. Sayın Ayfer Soykal, önce sizi kutluyorum. Hâlâ heyecanlı mısınız? Yoksa geçti mi? Heyecan, yarışma başlayana kadar sürüyor. Yanşmaya girdikten sonra kalmıyor, ama önceden gerçekten heyecanlıydım. Zaten epey heyecanlı birine benziyorsunuz. Hatta ben sizi daha önceki yanşmalarda izleyince kazanamaz demiştim. Bu kadar heyecanlı biri.. Gerçekten heyecanlıyım, ama dediğim gibi yanşmaya girince heyecan bitiyor. Zaten uzaktan kazanır, kazanamaz diye karar vermek doğru değil. Bu işte favori diye bir şey yok. Favori dersiniz, çıkmaz. Hatta çok kişi beni favori diye gösteriyordu. Bu da beni korkutuyordu. Peki Ayfer Hanım, ben size şunu soracağım, neden girdiniz bu yanşmaya? Hep bunu soruyorlar. Niye girmeyeyim? Bana eskiden beri soylerlerdi, "Sen girsen kazanırsın" diye. Daha önce girememiştim, çünkü çalışıyordum. Şimdi evdeyim, bir küçük bebeğim var. Ona bakmak zorundayım. Biraz daha zamanım oldu. mesini istemiyoriar. Yalnız şimdiye mahsus değil. Bütün hayatım boyunca. Mesela eıektrik mühendisi oldum, çalışıyorum diye nerdeyse kınıyoriardı. Sizce bunun nedeni nedir? Bilemiyorum, herhalde rahata alışkın olmak meselesi. Rahata alışmışlar. Niye para kazanmaya çalışsın? Bir yığın sorumluluk. Bu karda kışta sokaklara çıkıp perişan olsun. Evde otururum, kocam da para getirsin. Böyle düşünüyoriar. Benim böyle öne geçişim onları rahatsız ediyor. Yarışma 16fnın şampiyonu Ayfer Soykal: Bulgaristan'ın resmi ajansı Sofya Press'in açıklaması ^Bulgaristan'daki Türklerin Türkiye ile hiçbir Ugisi yok" dıklarından ölürü, 'Bulgar Türkleri denilenlerin adlannı bir türiü zorla değiştirmek' ile ilgili, daha da dizginsiz bir antiBulgar kampanyasına başvuruyorlar. Bulgar yurttaşlannın adlannın zorla değiştirilmesi konusunda yazılan her tiirlü yazılar düzmecedir ve asılsızdır. Bulgar demokratik kanunları, ülkenin her yurttaşına. kendi adını kendisi seçme dilediğinde adını kendisi değiştirme hakkı veriyor. Ülkemizdeki Müslumanlar da bu hakka sahiptir. Kaldı ki Müslumanlar, halkın ve devletin bölünmez, eşit haklı ve tam haklı bir böliimüdür. Bulgaristan Halk Cumhuriyeti yurttaşlan, bu yasal haklanndan ne iç ne de dış etki ya da telkin altında asla yoksun edilemezler. Bulgar Türkleri denilenlerin Türk ulusu ve devletiyle hiçbir ilişigi yoktur. Onlar, Bulgar yurttaşıdır ve ülkenin yasaları gereğince Bulgar yurttaşlannın tüm haklarına ve ödevlerine sahiptir. Bulgar yurttaşlannın gönüllü olarak adlannın değiştirme süreci, gerek kişisel yaşamlan açısından, gerekse Bulgaristan Halk Cumhuriyeti Anayasasının 53. raaddesince güvencelenen vicdan ve din özgürlügü açısından olumsuz hukuksal sOrunlara yol açmıyor. Diger hükümetlerin Bulgar yurttaşlannın durumuyla uğraşmaya yeltenişleri itibanyla sadece egemen bir devletin içişlerine karışma ve devletler hukuku normlarının kabullenemez bir ihlali şeklinde nitelenebilir. Bulgaristan Halk Cumhuriyeti'nin iç ve dış politikasının ilkeleri ve gelenekleri çok iyi biliniyor. Bulgar hükümeti, Bulgar halkının refahını yükseltme, sosyal ve tinsel durumunu şahlandırma uğrunda sisiemli özen gösteriyor. Aynca ibadethanelerin, kilise ve camilerin canlandınlması ve bakımına büyük dikkat ayırıyor. Bundan başka dinsel kurumlara ödenek saglıyor. Bulgaristan Halk Cumhuriyeti'nin bu sorunlara dönük tutumu değişmemiştir. Bulgaristan, komşulanyla, bu arada Türkiye Cumhuriyeti ile de karşılıklı yarara dayalı işbirligini geliştirme alanında aralıksız çabalar harcamaktadır." Sofya Press'in açıklamasında, "Bulgar kanunları, her yurttaşa kendi adını kendisinin seçmesi, dilediğinde adını değiştirme hakkı veriyor" denildi. Ozal: DeğU 500 bin, çok daha fazla soydaşımıza kucak açatız ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Başbakan Turgut Özal, Bulgaristan'daki soydaşlarımızın Türkiye'ye göçu konusuna, "İsterlerse 500 bin değil, daba fazla insan gondersinler. Buyursunlar, kucağımızı açarız" dedi. Turgut Özal, 1983'te meydana gelen Erzurum ve Kars depreminde bağış yapanlara takdirname verilmesi nedeniyle düzenlenen törende konuşurkan Bulgaristan konusuna da değindi. Özal şöyle dedi: "Bulgaristan'daki soydaşlarımıza yapılan, hepimizin de yakından takip ettiği muamele karşısında şu konu onumuze geldi: Buradaki soydaşlanmızı eskiden olduğu gibi daha büyük kiitle halinde Türkiye'ye kabul edebilir miyiz? Karşımıza şu laf soylenmiştir: "F.fendim, şu kadar insan ı 300500 bin almaya kalktığınız zaman zaten memlekette işsizlik var. Bunu nasıl yerleştireceksiniz. Ekonominiz alt üst olur mu, olmaz mı?1 Hemen şunu soyledim: Bizim memleketimiz güçlüdür. Bizim memleketimizin insanlan bu gibi konular karşısında imkânlan ne ise her turlu yardımı yaparlar. Biz bundan korkmayız. İsterlerse 500 bin değil daha fazla insan gondersinler. Buyursunlar, kucağımızı açarız dedim." SOFYA (THA) Bulgaristan'ın resmi ajansı Sofya Press, bir açıklama yayımladı. Açıklamada Bulgaristan'da yaşayan Türklerin, Türk ulusu ve devletiyle hiçbir ilişkisi olmadığı öne süruldü. Türklerin isimlerinin zorla değiştirildiği yolundaki haberleri de "asılsız" olarak niteleyen Sofya Press, bu haberlerin Bulgaristan'a karşı girişilen çok yönlü kampanyanın bir parçası olduğunu savundu. Sofya Press'in açıklaması aynen şöyle: "Son yıllarda Bulgaristan, özel bir dikkatin hedefidir. Batının iyi bilinen kindar guçleri, Bulgaristan 'ı her soydan ve boydan günah işleyen bir ülke olarak gostererek, inatla lekeleme ve kara çalma çabası içindedir. Örnegin Papa'ya karşı girişilen suikastta, Bulgar izi, uyuşturucu maddelerle yasadışı ticaret, Batıyı istikrarsızlaştırma vb., hep bu çabalann üriinleridir. tftira sahipleri, attıkları iftiralan kanıtlamak durumunda olma EŞİTLİK DİYORUM Sizin feminist duşünceleriniz de var mı? Feministlik değil, bunu da yobazlaştıranlara karşıyım. Bunu yobazlaştınyorlar. Erkekler ölsün diyorlar. Ben eşitlik diyorum. Ama hakta eşitlikse, görevde de eşitlik ve özgüriük. özgürlükse ancak ekonomik özgürlükten gelir, çalışmadan olmaz. Peki Ayfer Hanım, memnun musunuz tanınmaktan? O kadar da değil yani. İnsan tanınınca daha çok gayret içine giriyor, "Mutlaka kazanmalıyım" diye düşünüyor. Bu arada evin işleri dediğim gibi hep benim üstümde. Kocanız size hiç yardımcı olmuyor mu? Bu kadar bilgili bir hanımın eşi olarak. Valla onun da işleri o kadar yoğun ki.. İnanır mısınız çok geç geliyor. Kendisiyle bir yarışma günlerinde görüşüyoruz diyeceğim neredeyse. Ankara'da 'olumsuz yanıt'a karşı hazırlık Ankara'daki tslam ülkeleri büyükelçilerine Bulgaristan'daki baskılar konusunda bilgi verildi ve Türkiye'nin "hassasiyeti" belirtildi. A.NKAKA, (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin, Bulgaristan hukümetinden gelecek, Türk azınlığına baskı konusundaki "cevabi nota"yı beklerken, "en olumsuz otasılığa karşı hazırlıklar içinde" olduğu belirtildi. Ankara'daki Islam ülkeleri büyukelçileri dün Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak kendilerine Bulgaristan'daki Müslüman Türk azınlığa karşı uygulanan baskılar konusunda bilgi verildi. Bakanlık Genel Sekreteri Büyukelçi Coşkun Tezel, tarafından konunun Türkiye bakımından taşıdığı önem ve Türkiye'nin bu konudaki duyarlılığı ifade edildi. Edinilen bilgiye göre tslam ülkeleri büyükelçileri Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetini anlayışla karşıladılar. Büyükelçiler konuyu hükümetlerine bildireceklerini, ileride uluslararası bir platformda herhangi bir değerlendirme söz konusu olursa olayla ilgili gerekeni yapacaklarını ifade ettiler. Toplantıya katılan İslam ülkeleri büyükelçilerinden bin, "Toplantıda konunun İslam Konferansı çerçevesinde ele alınması istenildi mi?" yolundaki bir soru üzerine, "Saym Genel Sekreter bu konuda herhangi bir ima da bulunmadı. Ancak, 1 milyonun üzerinde bir Müslüman nüfusun ne gerekçeyle olursa olsun baskı altında tutulmasına, değişik ölçüde rahatsız edilmelerine dünya İslam cemaati kayıtsız kalamaz. kalmamalıdır. Bu konuda Türkiye'ye büyuk bir destek sağlanacağına inanıyorum" dedi. Universitelerarası Kurul da, Bulgaristan'daki Türklere yapılan davranışları kınadı. Kurulun dünkü toplantısından sonra yayınlanan deklerasyonda Bulgaristan hukumetinin azınlıkların korunmasına ilişkin hükümlere sadık kalacağını belirtmesine karşın bu hükümlere uyulmadığı belirtildi. Bunun uluslararası hukuk kurallarının yanısıra Bulgaristan anayasasına da aykırı olduğu kaydedilen açıklamada, "Türk milletinin 5 asır birlikte yaşadığı Bulgar azınlığa sınırsız din ve vicdan hürriyeti tanıdığı halde Bulgar hükümetinin Türk azınlığa en doğal insan haklannı bile tanımadığı" ifade edildi. ZEVKTEN Ö T E Herhalde çok da zevkli bir şeydir. Hele kazanınca.. Benim için zevkten öte değişiklik olayı.. Görmek.. Mesela bu olayda televizyonu gormek, ıçini görmek, oraları tanımak. Bunlar oldu. .• : EŞİNİN DÜŞÜNCELERİ •%«••• • ' Bulgaristan, Ingiltere'den basına sansür istedi Dış Haberler Servisi Bulgaristan hükümeti, ülkedeki Türk azınlığa yapılan baskılan şiddetle eleştirmeye devam eden İngiliz basınına sansür uygulanmasını istedi. Bulgaristan'ın bu talebi reddedildi. a.a.'nm Londra kaynaklı haberinde, Bulgaristan Dışişleri Bakanhğı, hükümetinin, söz konusu yayınlann durdurulması talebini iletmek üzere, Ingiltere'nin Sofya Büyükelçisi John Snodgrass'ı makamma davet etti. Bulgar musteşar görüşmede, İngiliz basınında yer alan Türk azınlığa sistemli şekilde baskılar yapıldığı yolundaki haberlerin bir "iftira ve yalan kampanyasının parçası olduğunu" iddia etti. Büyiıkelçi ise, Bulgar hükümetinin bu talebini reddederken, "İngiliz bas'nı, doğru olduğuna inandığı olaylan yayımlama özgüriüğüne sahiptir. Yazılanlardan memnun değilseniz, yabancı gazetecilerin olaylan yerinde incelemesine izin verilmesi en doğru hareket olur" dedi. Müsteşar, büyükelçinin bu sözleri üzerine, "Türklerin yaşadığı bölgelerin bazı nedenlerie yabancılara şimdilik kapah olduğunu" söylemekle yetindi. a.a.'nın Belgrad kaynakb haberinde, Roma'da yayımlanan "La Repubblica" gazetesinin Belgrad'taki muhabiri Dusan Pibç'in verdiği habere göre, Bulgaristan'daki Türk azınlığa baskılar yapıldığı yolunda elde edilen bilgiler, Yugoslav ilgililerince de doğrulandı. Ankara'ya ulaşan aynı yoldaki bilgiler de, Yugoslav Resmi Haber Ajansı Tanjug tarafından teyid edildi. "Bir korteje karşı ordu" başlıklı haberde, "Yablanov kasabasında yaşayan Türklerin düzenledigi protesto gösterisine Bulgar askerieri vahşke saldırdılar. Tanklann palet gürültüleri ve mitralyözlerin yaylım ateşi sonunda 10 kişi öldü. Türklerin gösterisi kanlı şekilde bastınldı" denildi. Yugoslavya'da yayımlanan "Üsküp" gazetesi de, Bulgaristan'daki Türk azınlığa, anadillerini ve kültürlerini reddetmeleri için yapılan baskılan kınarken, olaylan "yönetimin sistematik katliamı" olarak nitelendirdi. Diğer Yugoslav gazeteleri, Bulgaristan'da Türklerden başka azınlıklar da bulunduğuna dikkati çekerken, Türk azınhğın direnişinin, Sofya'mn "Bulgarlaştırma" uygulamasını frenleyeceği görüşüne yer veriyorlar. Tarık Akan pasaport alamayınca Berlîn'e gîdemedi Kültür Servisi Bu yıl 35.'si yapılan Uluslararası Berlin Film Şeniiği'nde juri özel ödülünü "PehMvan" filmindeki oyunuyla alan Tank Akan, kendisine pasaport verilmediği için ödülünü almak için FederaJ Almanya'ya gidemediğini açıkladı. Kendisine pasaport verilmesi için girişjmlerde bulunduğunu, bunun için Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoglu ile de görüştüğünü belirten Akan şöyle dedi: "Ne pasaport vereceğiz, ne de vermeyeceğiz dediler. Telefon başında günlerce haber bekledim. Pasaport verilmediği için de ödülümü almaya gidemedim. " TRT'nin kendisine verilen ödüle radyo ve TV haberlerinde hiç değinmediğini de belirten Tarık Akan, şunları söyledi: "TRT'nin bu konulara nasıl yaklaştığı bellidir. Yaşar Kemal gibi dünyaca ünlü bir yazann aldıgı ödüle bile yer veraıedi, vermiyor. Biz sanatçüar ülkemizi yurt dışındaki yanşmalarda, şenliklerde en iyi biçimde temsil etmeye çalışıyoruz. Ama bütün bunlar TRT'nin umurunda bile değil. Haberin kamuoyuna duyurulması gerekirdi." Semra Ozal, "Dom Dom Kurşıınu Değdî^yi Nükhet Duruldan dinledî Başkentin tanmmış bir gece kulübünde bazı bakanlar, milletvekiüeri, Futbol Federasyonu Başkanı ile eğlenen Semra Özal, TRTnin yasakladığı "Dom Dom Kurşunu Değdi" şarkısını bol bol alkışladı. HASAN UYSAL ANKARA Başbakan Turgut Özal'ın eşi Semra Özal, beraberinde bazı bakanlar, milletvekilleri, Toplu Konut Başkanı, Futbol Federasyonu Başkanı olduğu halde bir gece kulübünde Nükhet Duru*yu dinleyerek eğlendiler. Semra Ozal ve beraberindekiler, Aşık Mahzuni'nin "Dom Dom Kurşunu Değdi" şarkısım tempo tutarak alkışladılar. Geçen hafta Ankara Oteli'nde Metin Milli'nin programını izleyen Semra Özal, onceki akşam yakın dostlarıyla başkentin tanınmış gece kulübü "AltınnaT'da güzel bir gece geçirirken, oturduklan altı masa için 450 bin lira hesap geldi. Bayan Özal'a yakmlığı ile tanınan Devlet Bakanı Kâzım Oksay ve eşi, Futbol Federasyonunun çok eleştirilen Başkanı Kemal Ulusu, Çankaya Belediye Başkanı Erdoğan Yavuzlar ve ANAP'lı 8 parlamenter ile Başbakan Turgut Özai'ın yeğeni Tanm, Orman ve Köyişleri Bakanı Hıisnu Doğan ve Başbakanlık Toplu Konut Fonu Başkanı Vahit Erdem de gece kulübüne Bayan Özal'la birlikte geldiler. Gece kulübünde, sırasıyla Çağrışım Orkestrası eşliğinde Eralp, Gaye Artun, Nesrin Çetinel ve Zekai Tunca program yaptı. Semra Özal ve beraberindekiler, son olarak Ankara'ya veda galalarını yapan Nükhet Duru'yu dinlediler. Altınnal gece kulübünün sahneye en yakın masasında oturan Semra Özal'ın özel sekreteri Sevinç Teotnan ile birlikte uç bayan konuğunu ağırladığı dikkati çekti. Bayan Özal, Nükhet Duru tarafından "Saym Başbakammızın sevgili eşi Semra Özal Hanımefendinin bu gece aramızda bulunmasmdan sonsuz sevinç ve onur duyuyoruz" biçiminde anons edildi. Gece kulubünün görevli fotoğrafçılarımn bile fotoğraf çekmelerinin yasaklandığı gecede sanatçılar başta Bayan Özal olmak üzere, bakan ve milletvekilleri tarafmdan çiçeklerle ödullendirildiler. Gecenin en ilginç olayı ise, sahnede, Mahzuni ŞeriFin TV ve radyoda çalınması yasaklanan "Dom Dom Kurşunu Değdi" adh parçasmı istek uzerine söyleyen Nükhet Duru'ya Bajan Ozal ile bakanların alkışlarıyla tempo tutarak eşlik etmeleri oldu. Nükhet Duru'nun gece yarısı Ol'e doğru sona eren programından sonra Semra Özal ve konukları ile beraberındeki bakanlar ve koruma gorevlileri gece kubülunden aynldılar. 6 ayrı masada toplam 450 bin lira hesap geldi. Feministlik değil benimki. Bunu yozlaştıranla1 ra karşıyım. Erkekler ölsün diyorlar. Ben eşitlik diyorum. Ama hakta eşitlikse, görevde de eşitlik, özgüriük. Özgürlükse ancak ekonomik özgürlükten gelir. Çalışmadan olmaz. (Bu kez Doğan Soykal'a soruyorum) Siz ne düşünüyorsunuz eşinizin başansı konusunda? Ben bir spor olarak bakıyorum. Siz soruların cevaplarını biliyor muydunuz? Bazılarını, tabii hanım kadar değil. Hanımınızın daha bilgili olması sizi rahatsız etmiyor mu? Hayır memnun eder. Ayfer Soykal Benim de ona muhtaç olduğum o kadar çok konu var ki. Muhakkak. Fakat ben şunu sormak istiyordum ashnda, finale kadar yükselen tek bayan yarışmacı sizdinız. O yuzden bu yarışma biraz erkeklerle kadınların savaşımı oldu. İki erkek olduğu için erkekler çoğunluktaydı. Siz, tek bayan temsilcı olarak neler hissettiniz? Erkeklerie birlikte dmaya çok alışkınım ben. Beni yad.rgatmadı. Üniversitede bir tek kız bendim bizim sınıfta. Önceleri üç beş kişiydik, ama aynldılar. Ben tek kaldım. Onun için yadırgamıyorum. Peki nasıl hazırlanıyordunuz yarışmalara? Nasıl bir çalışma yönteminiz var? Bu basında çok çıktı. "Çalışmam" dedim. "Çalışıyor musunuz?" diyorlar. *Nasıl çalışayım? On altı tane kitap mı okuyayım yani?" diyorum. Sonra var mı bunun kitabı? Evet biraz ÇALIŞMA YÖNTEMİ ~ ansiklopediye bakıyor, atlas çeviriyor olabilirim, Nasıl ders çalışırdınız okulda? Çalışma yönama neyi çalışayım? Mesela sporu hiç bilmiyorum. Nerden çalışacağım? Gazeteleri oku temlerinizı anlatırsanız, belki genç öğrencilere bir ipucu olabilir. yorum işte.. Aslında şunu demem gerekir. Ben elektrik Ayfer Hanım, ben biraz geriye döneceğim, mühendisliğini istemedim, ama bu meslek baokutda nasıl bir talebeydiniz? na çok şey verdi. En önemlisi çalışma yönteİNEKLER ARASINDA ~ mi verdi. Valla lisede inekler arasında sayılırdım yani.. Fakat üniversitede durum değişti. Çünkü ben elektrik yüksek mühendisi olmak istemedim. Babam çok istedi, ben de onu kıramadım. Mesela mimari daha iyiydi benim için, ama babam ısrar etti. Onun için bitirdim. Peki bu yarışmalara girdikten sonra neler oldu? Yaşamınızda bir değişiklik oldu mu? Tabii ki birçok tepki var. Telefonla ya da çevremde. Eşimin işleri çok yoğundur. Evin işleri bende, dışardan alışveriş bende. Esnaflardan tutun, herkes tebrik ediyor. Bu iş dolayısıyla şunu anladım; Türkiye'de herkes başka iş yapmıyor, televizyon seyrediyor. Bütün insanlar beni tanıyorlardı. Nasıl akıllarında kalıyor, beş on dakika gördükleri biri.. İşte siz o musunuz? Birbirlerini dürtüklüyorlar, tebrikler falan. Bunun dışında enteresan bir şey olmadı mı? Nedir bu çalışma yöntemi işte? Önemli noktaları çıkarma, ayıklayabilme diyeceğim. Her konuda bir yığın kitap vardır, bir yığın bilgi vardır. En önemlilerini ayırma. Bence çalışmanın yöntemi, önemlileri ön plana almak şeklinde özetlenebilir. Günde kaç saat çaltşırdınız okulda iken? Dediğim gibi lisede çok çalışırdım. Üniversitede imtihandan imtihana. Daha ziyade bol bol tiyatro, sinema. Sonra evlendim zaten. On yıldır evliyim. Yarışmanın ödüllerini almayacakmışsınız diye duyduk. Yani şunu söylemek istedim. Ödüller için girmedim yanşmaya. Maddi değerlerin hiç önemi yok. Allaha şükür televizyonum var. Setim de var. Bunları bir yardım kurumuna verebilirim. Benim asıl amacım yakınlarımın, bana güvenenlerin yüzlerini kara çıkartmamak. Peki böyle bir yarışmada başarılı olmanın bir yöntemi var mı? Yok, sanmıyorum. Bir sürü etkene bağlı. KADINERKEK OLAYI ~ Çünkü çok iyi bildiğiniz bir soruyu hatırlamıyor Ben evdeyim, o yüzden olmadı. Belki olabılirsiniz. Mesela bir yanşmacının başına eşim, kızkardeşim çok daha ilginç şeyler gör geldi. Sonradan konuştuk. Tanju Okan mıydı düler. Mesela erkekler bu olayı, kadınerkek neydi. Mümkün değil bılmemesi. Bize de söymeselesi haline getirmişler. ledi, "Adam gözümün önünde duruyor bütün (Sözün burasında yanımızda bulunan Ayfer heybetiyle, aklıma gelmedi" dedi. Bana da olSoykal'ın eşi Doğan Soykal söze giriyor) Şöy du böyle şeyler. Onun için bir yöntemi yok dile diyorlardı: TRT karar vermiş, erkekler kaza yeceğim. nacakmış diyorlardı. Peki bundan sonra ne yapacaksınız? Asıl istediğim yeniden çalışmaya toaşlaAma bu sav artık geçerli değil, hanım kamak. Vaktim olsa işe başlayacagım. Fakat ev zandığına göre. işleri korkunç. Büyük oğlum okula gidiyor. DeHerhalde değil, ama söylüyorlardı inanın. Peki Doğan Bey, ben size şunu soraca diğim gibi bir bebek var 1,5 yaşında. Nasıl yağım, siz bu işte erkeklerin tarafını mı tutuyor pacağım bilmiyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle