Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERI.ER 29 ARALIK 1985 OLAYLAREV ARDINDAKI (Baştarafı 1. Sayfada) cumhurbaşkam anımsanmıyor. Kahramanmaraş konuşması ile bir soru gundeme girmiştir. Ve bu sorunun açtığt yolun ileride nerelere kadar uzanacağım Tanrı bilir. Pakdemirli: 1986 ya GERCEK güle oynaya girmiyonız (Baştarafı 1. Sayfada) ek olarak daha bılınçii maizeme, gırdilerin kullanılması, bize girdilerin zamlannı tam yansıtümamasını sağlayabilir. Nitekim, ana girdi olan şekere zam yapılınca; pastacı, şeker ve diğer girdilen daha ekonomik olarak. daha maliyet şuuru ile kullandığında pastaya zam yapmayabilir. Onun ana görevi odur. Şekere zam olmasına rağmen ben çok daha iyi maliyet oluşumunu saglayarak pastaya zam yapmamalıyım ki, sürümum artsın diyebilmelidir. Ama öyle olmuyor? PAKDEMİRLİ Psikolojik etkidir. Yani zam histerisine kapüabilir insanlar. Mantıklı duşunduğümuz zaman, bir yerde katma değer yükseldikçe, ana girdinin zammı kendi ıçinde eritilebilir. O zaman fiyatlar aşağıda kalabilir. Ama şu anda piyasada, sizin deriminizle bir zam histerui >ar... PAKDEMjRLİ Yapılmaması lazım ki, elbirliği ile bu sadece yoneticilerin aldığı kararla değil, topyekun milletle, basınıyla, işçisiyle, rnemuruyla, irnalatçısıyia beraber üstesinden gelinsin. Yoksa, bir kesım enflasyonu aşagıya çekiyorum derken, öbur kesim bunu körüklemeye çalışıyorsa yanlış olur. Bu yanlışüfı siz, iktisal polilikasjnı yönlendirirken nası) düzeitme>i duşunuyorsunuz? Yani psikolojik etki dediginiz etkinin dışında... PAKDEMİRLİ Bu, bir arztalep dengesiyle, psikolojik şuurianmayla, herkesin ayru davada birleşmesiyle olur. Şu anda böyle bir ortam yok. PAKDEMİRLİ Olmasını temenni ediyoruz. Bana gore bir miktar olmaya başladı. Herkes, zammı olduğu gibi mamulüne yansıtmak gayTeti içinde değil. Çunku, malının satılamayacağını da düşünebilmesi lazım. AUı yedi yüdır Turkiye'de istikrar programı uygulanıyor. Ama, istikrar bir tuıiu gelmiyor. Çunku, istikrar deyince, zamlar ve bununla hemen biriikle Turk Lirası'nın dolar karşısındaki her gun artan değer kaybı gundeme geliyor. İnsan, bu programın neresinde?.. Paranın her gün değer kaybettigi, çeşitli mal ve hizmetlere her gun zam yapıldıgı bir programda 'insan' nerede? PAKDEMİRLİ İnsan tamamen içinde. Başında da dedığim gibi, enflasyon aşağıya çekilirken bütün kitleler zarar görüyor. Verilen bir ilacın tesirinde bir bunye. Bünyeye tam olarak mutlu ve mureffeh dememiz mumkün değil. tşin tabiatında var. Hastalık vardır. tedavisi için ilaç verdiniz. Dozajı yeterlidir veya değildir. Ama bunye, o ilaçla tedavi olmaktadır. Tabialıyla insan, bu dönemlerde refahından kaybedebılir. Niçin? Kısa dönemde refah kaybını, uzun dönemdeki refahı için yapmaktadır. • • 9 Iran. m (Baştarafı 1. Sayfada) lan sıkıntısı çekihniyor. Dükkânlann vitrinleri dolu. POLTITKA VE OTESI • Saym Cumhurbaşkamnm konuşmasmda tartışmaya açık nice konudan birisi de Saym Evren'in MCK'nın 5 üyesini, Birleşmiş Milletlerin Güvenlik Konseyi'ndeki beşlere benzetmesidir. Bilindiği gibi Birleşmiş Milleîler Güvenlik Konseyi'nin 15 üyesinden veto hakkına sahip daimi üye beş devlet ABD, Sovyetler, Çin, Fransa, tngiltere'dir. Bunların Konsey'den çıkacak kararları veto hakkı vardır. Ancak, saym Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Nejat Tümer, Sedat Celasun ile Sayın Evren'den oluşan MGK, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne nasıl benzetilebilir? Atalanmız "teşbihte hata olmaz" demişler; ama "hangi eski Konsey üyesi, hangi devlete benıemektedir?" sorusu konuşmayı dinleyenlerin aklına takılmaktadır. Bu tür benzetmeler, savunulan fikri güçlendirmekten çok zayıflatmaktadır. MGK'nın siyasal partiteri kapatması, seçimlere yeni kurulan hangi partilerin ve kişilerin katılacağını saptaması demokratik değildir. Demokratik olmayan yöntemlerle yürütülen seçimin de demokratiklıği tartışmalıdır Bu olay, MGK'nın beş sayın üyesini, dünyadaki beş büyük devletten oluşan Güvenlik Konseyi'ne benzeterek değil, belki yaşadığımızfırtınanın zorunlu koşullan ile açıklansa daha iyi olurdu. Cumhurbaşkam Sayın Evrenin konuşmalarmı iyi niyetleyaptığına kuşku yok. Ne var ki bu konuşmalar gerilimli siyasal ortamda soru işaretlerini büyütmektedir. 12 Eylül 1980'den bu yana 6 yü geçmiştir. Olaylara biraz daha serinkanlı bakmamn zamanı gelntedi mi? • • • (Baştarafı 1. Sayfada) bildirerek, toplumun tüm kesimlerince, Cumhurbaşkanı'nın yeni yıl mesajında af konusunun duyulmak istendiğini belirtti. Angın, şunları söyledi: "Geçmişi eleştiremiyorsak, konuşamıyorsak, geçmisin liderierini yeremiyorsak ve övemiyorsak.gelecegi hastalıksız ve dognı kuramayız. Nitekim bugiin, en acı biçimde bunlan yasıyoruz. Gecmişin korkusuyla v» ansıyla bugiinu samnmak doğru değildir. Suskunluk, yügınlık ile buzur ve giiveni kanştırmamak gereldr. Yasaklarta, düşüncenin sımrlanmasıyla, suskun loplumla demokratik düzenin bağdasmadıgını hepimizin kabul etmesi gerekir. Siyaset dışına itilmiş, vasaklanınış insanlann. haksuhklann gidenlraesini istemeleri ise en dogal haklandır. Sayın Cumhurbaşkanı bu konularda laraf olmak ve kendini sa>unmak zorunlulugunu duymamalıdır." Türkiye'deki işkence iddialarımn doğruluğunun Cumhurbaşkanı'nca da kabul edildiğini, ancak hükümetin bu iddialara ilgısiz ve duyarsız kalarak işkenceyi kunımlaştırmaya göz yumduğunu anlatan Angın, güvenlik soruşturmaları ile halkın "sakıncaiüar ve saluncaazhır" diye ikiye bölünduğünü belirterek şöyle dedi: "Bu uygnlanuılar, ulusal büriinlügiı ve kardeşligi tahrip eden. böliicülögü ve cehpeteşmeyi resmileştiren bir iktidar anlavışının uriinüdur. Sayın CumhurbaskanTndan bu konularda duyartı ve banşçı bir açıklama befcledik. Ülkemizin geymisin besaplaşdması ile zaman harcamaya tahammülü yoklur. Sa>ın Cumhurbaşkammızdan. yeni yıl mesajında toplumsal banş) ve kardeşligi pekiştiren geniş kapsamlı bir af beklentisinin, loplumumuzun tüm kesimlerince duyulmak islendigini de belirtmek isleriz." SHFden 1985 ytlı içinde toplam ne kadar zam yapıldı? Kaç milyar? PAKDEMİRLİ Milyar şeklinde sdyleyemem. Ama zamlar, elektrik hariç enflasyonun altındadır. Bir de Savunma Fonu'na yapılan kesintınin kaynaklan hariç, enflasyonun biraz altında kalmıştır. Zam politikası, 1986'da da sürecek mi? PAKDEMİRLİ EnHasyon ne ise, ona yakın zam yapılması kaçımlmazdır. Kuruluşlann kendiierinin yapması lazım. 1986 nasıl bir yıl olacak? Guçlukler nerede yatıyor 1986'da? PAKDEMİRLİ 1986 yılınagule o>Tiaya giriyor değiliz. Güle oynaya girecek halımız yok. Çunkü enflasyon, ana mesele yine... Enflasyonun aşağıya çekılmesi lazım. Hep birlikte enflasyonu aşağıya çekebilirsek, daha mureffeh günlere doğru daha hızlı yürumüş olacağız. Yalnız, tasarruf, önem verdiğim ve milletin de önem vermesi gerektiğine inandığım bir nokta. Mesela ben daha önceki gün aldım renkli televizyonu eve. Bu demektir ki, herkes mumkün olduğu kadar harcamalarını kısabilirse mala hücumu azaltıp, tasarruf oramnı yükseltirsek, hedefe çok daha kısa zamanda varabiliriz. Bu da zor değil. Ama. içinde basınımız da olmak şartıyla el birliğiyle katkıda bulunabilmek lazım. Basınımızın sorumlu davranarak bir yangını, sevinçli bir şekilde haber verir şekilde değil de, oradaki yangına uzulduk, şeklinde ve enflasyonu da yangına benzeterek yayın yapmasında büyuk fayda görürüm. O, psikolojik eleman. daha çok basının, sizin kontrolünıizde. Renkli tclevizyoau yeni almanız tasarruf amacından mı, yoksa gelir duzeyinizin ancak bugun >eterli oluşundan mı kaynaklanıyor? PAKDEMİRLİ Tasarrufa gosterdiğim ozenden. Yoksa gelir düzeyim yeterlidir. Şunu halka anlatmak çok zor: Siz, enflasyonu aşağıya çekmek için zam yapıyoruz diyorsunuz.. PAKDEMİRLİ Enflasyonu aşağıya çekmek için zam defi). Enflasyonla birlikte subvansiyonları yapmamak için fiyatlan da enflasyona yakın bir oranda arttırmak, zam yapmak gereği ortaya çıkıyor. Psikolojik dediginiz faklöriin dışına çıkıp nasıl bir ekonomik faklör yaratacaksmız, fiyatlan frenlemek için? PAKDEMİRLİ Şu anda bir devlet kontrolu duşunmuyoruz. Bunun, arztalep dengesiyle bir noktaya gelmesıni bekliyoruz. Bu, daha çok şuurlanma artı tabiyatıyîa kaliteli mala önem verme ve müesseseyi de çalıştırmayla olur; mesela standartlara uyup uymaması, malın kalitesi bozuksa, tuketıciyı korumak niyetiyle bazı tedbirlerin alınması şeklinde. Hem 1984te, hem 1985'te, yılın başında belli bir enflasyon tahmin ediliyor. İki seferdir bu tabminler nerdeyse katlanarak tutmuyor. Son iki yıldır fiyatlar yüzde 25 artacak diyor ve ona göre bir bütçe hazırlıyorsunuz, ama fıyallar yuzde 4550 artıyor. Nerede tutmuyor? PAKDEMİRLİ Butçede kaçtı. Vergi gelirleri mi diişiik? (Baştarafı 1. Sayfada) lere "Artık herşey geride kaldı" dedi. Lübnan'daki 10 yıllık iç savaşı sona erdirecek barış anlaşmasımn imzalanması amacıyla Lübnanlı iki Muslüman ve bir Hıristiyan milis lideri arasında üç aydan bu yana Şam'da Suriye Devlet Başkanı Yardımcısı Abdul Halim Haddam öncülüğunde göruşmeler yapılıyordu. Anlaşmanın imzalanması haberini Lübnan radyolan normal yayınlannı keserek verdi. Radyolar anlaşmayı "Tarihi bir bdge", "Liıbnan için yeni bir başlangıç", "Lıibnan'ın kunuluşu", sozleriyle duyurdular. Imza töreninde Suriye'nin davet11si olarak Şam'a gelen Lübnanlı 40 Müslüman ve Hıristiyan poiidkacı da haar bulundu. Bu anlaşma, Lübnanlı milis liderleri arasında 10 yıllık iç savaş boyunca imzalanan ilk banş anlaşması olarak niteleniyor. Ulkedeki iç savaş boyunca 100 binin üzerinde insan oldu. Anlaşmanın maddeleri henuz resmen açıklanmadı. Ancak askeri kaynaklar, banş anlaşmasının işleyip islemediğinin Suriyeli asker gözlemciler tarafmdan denetleneceğini, Lubnan anayasasının yeniden yazılacağını ve yeni bir hükumet sisteminin oluşturulacağını belirtiyorlar. Askeri kaynaklara göre anlaşma uyarınca oluşturulacak yeni anayasa, hükumette Hıristiyaniarla Müslümanlar eşit haklara sahip olacak. Hıristiyan Lübnan Güçleri dışındaki Lübnanlı Hıristiyan milis grupları, banş anlaşmasına katılmadı. Hıristiyanlar, deviet yönetiminden uviz vennelerini gerektirecek bu anlaşmaya karşı çıkıyor. Sünni gruplar ise anlaşmanın uzun ömürlü olamayacağım savunuyor. Lübnan'da PAKDEMİRLİ Gelirle gider arasındaki farktan dolayı butçe açığı doğdu. Fiyatlar da orada arttı. Oradaki tanminde mi bata oldu diyorsunuz? PAKDEMtRLİ Evet. Butçedeki gelir gideri bağlayamadık. Asıl sebep odur. Vergiyı herkes hemen vermiyor. Verginin belli bir sistem içinde olması lazım. Verginin yaygın bir kitleden alınması lazım. Onu oturtamadık belkı. Ama yavaş yavaş oturuyor. 1984 ve 1985'te tabminle gerçekleşme arasında çok ciddi farklılık vardı. 1986'da nasıl olur gelirgider dengesi? PAKDEMtRLİ Daha çok vergi tabanmı genişletebilırsek, bu yıl enflasyon hedefıne varır. O taban genişler mi? PAKDEMtRLİ Genişler. Halk daha çok bilinçlendi, fatura toplama yönünden. Bir nevi vergj toplamayı halka ihale etmış olduk. Halkın hepsi şimdi fatura alıyor. O faturalann şimdı deftere geçmesi söz konusu, istisnalar hariç. Dolayısıyla herkes daha cıddi bir biçimde \ergi vermek dunımuna girecek. Ek olarak vermeyenler de verir duruma gelecek. Büyük kurumlarda aimayı düşündüğunuz ile tahsü ettiğiniz arasında buyuk farklıhklar var mı? PAKDEMİRLİ Yok. Toplam olarak, buyuk kurumu devlet ve ozei sektör olarak duşunürseniz pek yok. Büyük kurumda pek fark yok. Nerede kaçıyor? PAKDEMİRLt Ona ve buyuklerde kaçıyor. Onlar zaten ucretle çalısan ve vergisi kaynakta kesilen değil mi? PAKDEMİRLİ Müessese olarak söyluyorum. O da sanıyorum denetimle mumkün. Yeterli mi denetimler? PAKDEMtRLİ Yeru yeni vergi elemanları a!dık. Sistem komputürizeedildi. Ozellikle Izmir, Ankara, fstanbul'da sistemi oturtmak, çalıştırmak kolay değil. Anık vergı kaçırmak zorlaşacak. Hükumet doğuya yaünm \apılması için onemli kararlar aldı. Önemii teştikler getirdi. Ama aradan iki yıl gibi bir zaman geçmesine rağmen doguda önemii bir yatınra gözlenmiyor. PAKDEMİRLİ Bir proje vatınmcılann aklına once bir tohum olarak duşer. Sonra buyüyup gelişır ve bunun canlarunası ve meyve verir hale dönuşmesi asgan 34 sene alır. 25 yıllık tecrubemle, böyle anında karar verilip de sonunda fabrikanın açılıp, mal üretmesine kadar geçen peryodun 23 yıldan kısa olduğunu hatırladığım bir örnek yok. Yani mıiteşebbisın aklında olan bir fıkir realiteye 45 yılda geçebilır ancak ve kuçuk bir zamandır geçen bu zaman. Sayın Özal'ın almış olduğu özel tedbirler doğuda önumuzdekı yıllar içinde netice verecek. Devletin ekonomik birimleri arasında koordinasyonun olmadıgı soyleniyor sık sık. Goriiş farklıbğı mı çıkıyor zaman zaman? PAKDEMİRLİ Pianlama, Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı, Merkez Bankası bugüne kadar bu kadar iyi ve uyum içinde çalışan teknik bir kadroya sahip değildi ve özel bir bağlantımız var. Yani teiefonu kaldırdığım zaman Merkez Bankası, Pianlama Müsteşan, Başbakan Yardımcısı ve Başbakanla araya hiç kimseyi sokmadan konuşma imkânımız var. Herhangi bir konuda alınan kararlarda ters duşmemiz olmuyor. Belki dozajında bir farklılık olabilir. Ama sonunda alınan kararlarda teknisyenler olarak ters düşülme noktasında bulunmuyoruz. Zaman zaman sizin politikaya girmeniz larttsılıyor. Politikaya girecek misiniz? P.AKDEMtRLİ öyle bir düşüncem yok. Ben universıteden ödunç olarak burada çalışmaktayım. AyTildığım zaman universiteye dönmek ısterim. tzdas'la çalıştınız mi hiç? PAKDEMtRLİ Hiç çalışmadım. İzdaj'bı bağtummr. oMogn wyleniyor... PAKDEMİRLİ Böyle bir sey yok. Once devlet rnemurunun herhangi bir anonim şirkete onak olmasında bir sakınca yok. Ancak ben prensıp olarak elimdeki birkaç hisse senedini de elimden çıkardım. Boyle bir noktaya geldikten sonra, ama tarihin hiçbir dönemınde Izdaş'ta herhangi bir hissem olmamıştır. Koç Holding'de olmuştur. Koç Holding'e ait 50 bin liralık hissem var. tzdas'la olmamıştır, ama yönetici arkadaşlann Izmirli oluşundan gidip, gelmişlerdir. En çok zararı da benden görmüşlerdir. En son olayda lzdaş tran'a gönderdiği demir çelikte tonda 10 dolar ceza ödemişür. Bir başka firma olsaydı belki de böyle bir ceza görmeyecekti. Yeni ithalat rcjimi yayımlandı. İthalat rejimi ya da fon uygulamasında zaman zaman dikkat çeken bir nokta var. Bir malın fonu 60 dolar ilan ediliyor. Sonra 40 dolara iniyor. Daha sonra da 70 dobra çıkıyor. Aynı malda kısa surede fonda önemii dalgalanmalar oluyor. Bu nereden kaynaklanıyor ? PAKDEMİRLİ Bunun üç sebebi olabilir: Birincisi: Tespit edilecek olan mali yükümlülüklerin, ekonomik konjonktüre uygun olması lazım. İlan ettiğimiz fon uygun düşmeyebilir. İlan edıyorsunuz. Sonra bakıyorsunuz gelen bilgıye, menfîler çok daha büyükse ve haıa olduğuna inanıyorsanız, bunu duzeltiyorsunuz. Gümriikleri duşurürken, fonlarla oynayarak, fonlan azaltıp normal gümrüklere inmek için bunu uygularız. Bir de Konut Fonu vs.'ye bir desteği var. Ikincisi: Hatanın bizde yapılmış olması ihtimali var. Yani biz değerlendirirken işin gizliliği yönünden fazla kişıye muracaat edip onların bilgilerini alamamışızdır. Biz hatamızı görup düzeltrae noktasına gelebiuyoruz. Uçüncüsü de; sistemin bu şeklıyle çalışması yanlış olur düşüncesine geliyorum. Ama bu maddeler beş taneyi geçmez. Sık sık yapılan bir şey değil. Bugun fonlu maddeler listesi mal bazında değil de gumruk tarife istatistik pozisyon bazında (çünkü her pozisyonda çeşitli mallar olabilir) 500'ün üzerinde, mal olarak belki bin beşyuzden fazla. Binbeşyuz malda da yüzde bir hata yapsanız ! 5 tane eder. Hatasız bir davranış içinde olduğunu \e bizim yaptığımızın devamlı doğru olduğunu iddia etmek Raif Denktaş devlet töreni île toprağa verildi İZZET RIZA YALIN LEFKOŞE Gazi Magosa'dan Lefkoşe'ye dönerken geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan ve Ankara'da tedavi altına altndığı hastanede, 34 Yaşında yaşama gözlerini kapayan KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaşın oğlu, Cumhurbaşkanbğı Si>*asaî îşler Öze! Danışmani RaK Denktaş, dun Lefkoşe'de bugüne dek Kıbrıs'ta görülmemiş bü>rüklukte bir devlet toreniyle toprağa verildi. "Baban Rauf Denktaş" imzasıyla Raif Denktaş'ın ardından bir mesaj yayımlayan ve bu mesajı broşür şeklinde tören oncesi dağıtılan Cumhurbaşkam, "Kıbrıs'ta milli davaya hizmet edenleri kirletmek ve kendi kirli işlerini kapatmak için Allabsız bir kampanyayı başJatanlann başında kimlerin olduğunu biiiyorum. Bunların maskelerini düşürrnek boynumun borcu olacaktır. Senin acüannı, senin genç yaşta soyadın Denktaş'tır diye çektiklerini yerde bırakmay^cagım" dedi. Denktaş, Kıbns Türk halkından da kendisini Cumhurbaşkam olarak değil, Raif gibi bir evladın babası olarak hatırlamalannı istedi. Raif Denktaş'ın TC ve KKTC bayraklanna sarılı tabutu Lefkoşe devlet Hastanesi'nden aJındıktan sonra, yol boyunca toplanan sanki tüm Kıbns Türk halkının elleri üzerinde Meclis önüne getirildi. Sağcısı ile solcusu ile, kentlisi üe köylusü ile, RaiTle aynı siyasal çizgide olanlarıyla olmayanlanyla tabutunun ardından kenetlenmis bir topluluk vardı. Peki ya savaş ne yönde seyrediyor? Tahran, genel izlenimimize göre, son kez kendisini gördüğumıiz iki buçuk yıl öncesine oranla devrimci ateşini biraz daha yitirmiş, olağan gıinlük yaşamın temposuna biraz daha yanlış olur. Her yönetimde her daigirmiş. Herhangi bir Üçüncü Dünrede kararlar aiınıvorsa hata yapma ya ulkesinde nasıl bir duyguya kapıihtimali vardır. Hiç karar almazsalıyorsanız Iran da bugünlerde size ay1 nız. O zaman hiç hata yapmazsınız. ru duyguyu yaşatıyor. Savaşı Tahran Hayali ihracatta. sornmlulan, da hissetmek, ancak gönüllü konvoyVergi L'sul Kanunu'na gore mahkelannı görmekle mtlmkün. Hafta içinmeye verildi. Fakat şimdi onlar bede yuzlerce gönüllü "Kerbela raat ediyoıiar. Sizin elinizde de Ha Kervanlan" adı altında önce Meclis zine kontrolorleri raponı var. Neden önünde toplanıp Hüccetülislam Ali ona gore dava açmıyorsnnnz ? Ekber Haşemi Rafsancani'nin nutPAKDEMİRLİ Bu davayı ben kunu dinlediler, daha sonra cepheye açamıyorum. Hazine avukatlan ve hareket ettiler. Savaş, vitrin dekorlaMaliye Bakanlığı yapıyor. Gerekli işrında değilse de, "Kerbela Kervanlan lemler yapıldı. Hazine ve Dış Tican nın coşkusunda Tahran'da da seret Müsteşarlığı doğrudan doğruya zilebiliyor. savcılığa veremiyor. Sınırda 500 bin kişilik Iran yığma Ama devlet bir bütün. Neden ğı, Irak Devlet Başkanı Saddam HüVergi Usul açısından açılıyor da siseyin'in apar topar Moskova'ya uçze gelen rapoıiar Hazine veya Malituğu haberlerinin ardından, Tahran'a ye'ye iletilip dava bu yönde açılmıayak bastığımız ve ayak basar basyor ? maz da "Kerbela Kervanları"na taPAKDEMİRLt Açılmadığımn nık olduğumuz için savaşla ilgili gekanıtı nerde? lişmeleri soruşturuyoruz. Iran genel Hazine raporlanna dayanarak bir taarruza mı hazırlanıyor? açüdı öyle mi? Alacağınız cevap "hayır" olacakPAKDEMtRLt Tabii, bir kısmı tır. Etkili saldınlar, evet; ama genel açıldı. Bir kısmı da pianlama teşkitaarruz, hayır. Rafsancani, arük bülatına gönderildi. Tekrar gözden geyük kayıplara >ol açan türden insan çiriliyor. Bir atlama olmasın diye. daigalan halindeki saldınlardan ya Son 23 mahkeme karan çıktı na değilmiş. tran'm güçlü adamı, geve beraatla sonuçlandı. Bunu nasıl çen cuma günü Tahran'daki hutbeaçıkJarsınız ? sinde, Birleşmiş Milleüer'in Irak'ı PAKDEMİRLİ Ne adalet siste suçlu ilan etmesi ve tran'a savaş tazminin çalışması, ne de kararlara karmınatı ödenmesini öngören bir kaşı bir şey söylememiz mumkün derara varması halinde banş göruşmeğil. Adli merciler bağımsız; ben, Ha lerine baslanabileceğini ima etti. Bu, zine yönünden üzerime düşen göreozellikle Batıya diplomatik çabalavi yapmakla mükellefım. ra girişilebileceğine ilişkin bir ipucu vermek olarak yonımlanıyor. Dolayısıyla sizin bulgulannıza göre ortada bir hayali ihracat var, lran'ın savaştan vazgecmesi asta ama adaletin karanna göre yok? düşüniilemez. Çünkü zaten bu konuPAKDEMtRLt Hayır, beraat da, yani Saddam yıkılana dek savaedilivorsa yok demektir. Ama bir şa devam konusunda Imam Humeykısmı belki huküm giyecek bilmiyoni'nin fetvası var. Imamet doktrinı1 ruz. Şimdi iki firma beraat etmiştir ne göre yönetılen bir ulkede lmam ama, bu demek değildir ki, herkes ın fetvası tartışılamaz. beraat edecek. tSLAM CUMHURtYETt'NDE 1986 yüında aimayı duşünduğunuz SAGSOL başka ekonomik karar var mı? Ayetullah Montazeri'nin lmam PAKDEMtRLt Şu anda önuHumeyni'nin halifesi olacağı en azmmüzdeki iki ayda pek bır şey yok. dan iki yıldır biliniyordu. Neden bu Performansı gördükten sonra düzeltsıfat kendisine bu yakınlarda resmen mek veya yeni tedbirler almak lazım. verildi? 1986 için belirli para büyüklüklerini Bunun Iran üst yönetimindeki çeelde tutabilmek, Bütçeyi iyi kontrol kişmeyle yakından inşkjsi bulunuvor. edilir hale sokmak önemii; varsa bazı Iran'da yılın ilk aylannda yapılan geaksaklıklar onları düzeltmek lazım. nel seçimlerden bu yana, hatta daha öncesinden ben esaslı bir iç mücadele cereyan ediyor. Batıh ölçülere göre solsağ ya da radikallerılımhlar mücadelesı diye nitelenebilecek bu mücadele elbette Islami şiarlar altında huküm süriiyor. Ama, mucadelenin mihenk noktası toprak reformu, dış Anne Denktaş, "yavrum" diticaretin ve büyük sanayiin millileşyordu hıçkırarak, eşi Mesude ise, tirilmesi konulan. Toprak reformun"inanamıyorum, inanamıyodan ve karaulaştırmalardan yana n ı m " diye gozyaşlarını tutamıolanjarla, toprak reformuna karşı çıyor ve bir kez daha düşüp bayıkanlar ve özel mülkiyet yanlılan çelıyordu. kışiyorlar. Birinci grupta lmam Humeyni'den sora ülkenin en nüfuzlu Yuzlerce çelengjn ve göz yaşadamı sayılan Mectis Başkanı Hüclarının arasında toprağa verilen cetülislam Rafsancani ve Başbakan Raif Denktaş'ın ardından KKTC Mir Huseyin Musavi yer alıyor. tkinci Cumhurbaşkam Rauf Denktaş 1 grupta ise en bilinen isimJer Cumhurın bir baba olarak söylemek isbaşkam Ali Hamenei ile Dışişleri Batedikleri de vardı. Birlikte fotoğkanı Ali Ekber Velayeti. rafiannın yer aldığı broşürde RaBirinci grup Kum'da yaşayan Ayeuf Denktaş şöyle diyordu: tullah Montazeri'nin ve ülkenin en "Sevdiğin öğrencilerine gidip nüfuzlu odaklanndan bin olan Isfagelirken, dalgın olduğunu, kenhan ulemasının desteğine sahip. Radimi bildiğim kadar biliyorum. dikaller, Meclis çoğunluğunda da ağır basıyorlar. Bu yıl içinde kuruKazanın bu dalgınlıktan kaynaklan ikinci Musavi hükümetinde ikinci landığına inanıyorum. gnıptan sadece Velayeti yerini koruBenim hayırlı, sevgili oglum. du. Daha önceki Musavi hükümetinTüm öğutlerimi dinledin. Belki de ise belli ölçülerde iki kanat denkti. de bunun için azap çektin. Fakat Toprak reformu yasası meclisten bil ki başka yol yoktur Tann yogeçti. Uygulamakla Hiiccetülislam lunda. Sana minnettarım ve bu Hoeyniha gorevlendirildi. Hoeyniha, halk beni Cumhurbaşkam ola1979'da Tahran'daki ABD Büyükelrak değil, Raif gibi bir evladın çiliğini işgal edenlerin başındaydı. babası olarak hatırlasın isterim. Daha sonra, hacca giden Iranlı kafdelerde lmam Humeyni'nin temsilRaiTim, oğlum, sen bizün için cisi sıfatıyla yer alan bir nülitan din ölmedin. Ebedileştin. Yanımızadamı olarak göze çarptı. Ne var ki, dasın. Gençliğin oncülüğü olmabir nevi Senato ya da Anayasa Mahya devam edeceksin. Çiinkii, sen kemesi gibi görev yapam Şurayı Nievvela yiice Tann'nın sonra da gehban (Koruyucular Konseyi) yasayı Türklüğün ve özgurlügün yolunhâlâ tutuyor. Ve rejimin yapısına ilişdasın. kin iç mücadele sürüyor. İç mücadelede taraf olan ekiplerin Senin öykünü vazarak, öliimdış politikada da ayrıldıklan dikkasttzliığiinün dayandığı vatanseti çekiyor. Toprak reformuna ve milverligi, insancıllığı, dünıstlüğü lileştirmelere karşı duran ve Tahran sana inanan gençlere, tüm gençPazarı'nın (Bazar) desteğıni arkasılere armağan edeceğim. na alan ekip, "savasın devamına Benim görevim seni, Türk hayır" dememekle, diyememekle birgençliğine, Kıbrıs'ta Türklüğün likte Iran'ın yalnızlıktan çıkması ve var oluşuna bağlı, geçerli ve gerdiplomatik girisimlerle Saddam'ı guç durumda bırakma politikası izlenmeçekçi banşın, sosyal demokratik sıni gundeme getiriyor. Radikai kaanlayış içinde insanlıga hizmetin, nat ise Meclis çoğunluğuna, Kum ve vatan sevgisinin ölmez bir simgeIsfahan ulemasına dayanıyor ve sasi yapmak olacaktır." vaş konusunda daha militan görüşler besliyor. BATI, tRAN VE İMAM Batı, bu mucadeleyi dikkatle izliyor ve göniü kuşkusuz ılımlı, "sağ" kanattan yana. Bir görüşe göre, lranın bir tslam Cumhuriyeti olması, son tahlilde Batı için çok çok önemii değil. Pakistan da tslam Cumhunyetı, Suudi Arabistan bile bir tslam devleti sayılıyor, ama Batı ile akı fıkı ih'şkılere sahip. Batı için onemli olan rejimin rengi değil somut uygulamalan. Bir Üçuncü Dünya ülkesi eğer feodal ilişkileri muhafaza ediyor ve dunya kapitalist sistemi içinde yer alıyorsa giydiğı elbıse çok önemü olmayabilir; yani Iran, Islam Cumhuriyeti olarak kalabilir. Yeter ki, Şah kalıntısı iktisadi yapıya fazla müdahale edilmesin; savaşa karşı yaklaşım Batınınkıyîe kesışsin İmam Humeyni kimden yana? lmam, gunlük politika dalgalanmalarına karışmıyor. O, genel çizgıleri çıziyor ve ancak mücadele tam bir tıkanıklığa ulaştığı zaman devreye gırip yönergesini yayımlıyor. Şu ana kadar lmam Humeyni tavır almış değil. Ama ahrsa, bugunc dek hep olduğu gibi radikallerden >ana tavır belirteceği sanılıyor. Zaten, Ayetullah Montazeri'nin îmam Humeyni'nın halefi ofarak atanması bile radikallerin ağırlığı olarak değerlendıriliyor. Ayetullah Montazeri'nin toprak reformundan, kamulaştırmalardan yani yoksul yığınlardan yana, savaş konusunda ise militan tavra sahip bir din adamı olduğu bilinıyor. Her şeye rağmen bu gelişmeler, Türklran ilişkilerini doğrudan etkileyecek özellikler taşuruyor. Iran, artık istikrarlı bir ülke. Turkiye, 40 milyoniuk istikrarlı bir Doğuhı komşuya sahip. Abidiıfin Heykelleri... Meydan dergisini çıkardığımız yıllardaydı. Şiirlerin arasına serpiştirilecek desenleri Abidin'in yapmasını istiyorduk. Kayseri'deki mi, Adana'daki mi sürgününden Ankara'ya yeni dönmüştü. Fethi G/rayia koltuğumuzun altında dergiye girecek şiirlerle Kavaklıdere'deki evine gittiğimizde yüregimiz tıp tıp atıyordu. Ulu ressama, "Şu bizim derginin desenlerini yapar mısın!.." sozierini nasıl diyebilirdik. Sıkıntımızı anlamış olacak ki, hemen, "Çocuklar siz bana bu yazılan bırakın, ben okuyayım, yarın öğleden sonra gelin desenleri alın!.." deyiverdi. Bu sade sözler karşısında dünyalar bizim otmuştu. Dergi1 den ben de bir tane var; güzelim desenlerin aslı Fethi Giray da kalmıştı, kimbilir ne olmuştur? Çukurova toprağında askerlik ederken, izinli çıktığımda Adibirf\, Arif Dinoyu, Veremle Savaş Derneği'nde Orhan KemaH görürdüm. Hepimiz o hüzünlü yıllarda neler çlziktiriyorsak birbirimize anlatır, gönül alırdık. O yıllarda yöneticiler hayızdan nitazdan keser gibi bir kusağı yazmadan çizmeden kesmişlerdi. Askere, sürgüne, hapse gitmeyenler yazıp çiziyorlardı. Şu güzel dizeleri ondan öğrenmiştim, Hatayi'ri\nm\ş. II göçtü, kelp uludu Bir mecnun kaldı, bir de dağ Abidin'e karşıdan bakanlar onu sadece bir ressam sanıtiar. Abidin, sadece bir ressam mıdır, ne değildir Abidin; yazar, ressam, desinatör, illüstratör, karikatürist, sinemacı, dekoratör ve heykeltraş... Heykel sergisini açarken hiç şaşmadım. Şaşanlar olmuştur. Zaten çok boyutlu, heykel gibi resimler yapmaz mıydı? Şimdi resim gibi heykeller yapıyor. "Bir ara heykel gibi resimler yapmaktan bıkıp sahiden heykel yapmayı denedim" diyor. "1942'nin Adana'sında, ağabeyim Arifle. Arif, cesur bir yöntemle küçük taşlar yontuyor, eğeliyor, birbirinden güzel şeyler yapıyordu. Ben kille çalışıyordum. Wapt/klanmı sobada pjşiriyordum." Bu sözlerinden anlıyoruz ki, kırk yılı aşkın bir süreden beri heykel üstünde dunjyormuş. Abidin Dino'nun o günden bugüne yaptığı heykelcikler, gümüşe dökülerek Ankara ve İstanbul'da sergileniyor. Abidin Dino'nun heykele yönelişi kutsal kitapiardan başlıyor. Biliyorsunuz, kutsal kitaplarda Tann'nın insanı balçıktan yarattığı yazılıdır. Pertev Bortav'm anlattığına göre de ilk heykeltraşlardan Ay Ata, toprağa, insana benzeyen iki çukur kazmış. Bu çukurların içine balçık dökerek insan heykelini kotarmış. Bu insanlardan biri erkek, biri dişiymiş, Tann'nın Adem'le Havva^ yı yaratması gibi, eski Türk Tannlanndan Ay Ata da çamurdan heykeller yapmış oluyor. Tarihe göz atıldığında bizim Anadolu heykellerle doludur. Anadolu başka ülkelere benzemez. Müzelerimiz de heykel bolluğu içindedir. Bizdeki, İstanbul, Ankara, İzmir ve öteki kentlerdeki arkeoloji müzelerine bir uğrayın, heykeller sebildir. Her biri yerlerde (deyim doğru ise) sürünür durur. Ancak korunur, o da korunursa. bunun dışında bakanı edeni yoktur. Oysa başka ülkelerdeki müzelere bir göz atın heykeller nasıl korunuyor görün! Görkemli yapılar, ısıtılan salonlar, her heykelin çevresi k o runmuş, görüntüsü görkemlidir. Ne diyor büyük şairimiz, "sen mutluluğun resmini yapabilir misin?" diye soruyor. Abidin artık sadece mutluluğun resmini yapmıyor, heykelini de yapıyor. Heykel resme göre daha somut olduğu için kişi bu mutluluğa elleri ile dokunabiliyor da... Mutluluğa elle dokunabilmek ne güzel şeydir!.. Yunus Emre, "Ete kemiğe bürundüm, Yunus diye görundüm" der. Abidin bunu, XIV. yüzyılda yaşadığını söylediği Said Emre'nin diliyle şöyle anlatıyor: "Etü deriye bürundüm geldim size görundüm /Adım Adem, Urum'dan zuhura geldim." Eğer bu sözler ölçülü ve ayaklı söylenmişse, buraya aktanlırken bir yanlıslık yapılmış olur. Ete deriye bürundüm diye başlayınca dizelerin bir ölçüde, benzer ayakta sıralı gelmesı gerekir. Abidin Dino türlü becerilerinden sonra bir de heykele soyunuyor. Her ulu sanatçı çok yönlü değil midir? MEHMED KEMAL ÇALJŞANLAREV SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Bdnci ücret karşıhgından" SORU Emekli bir memurum. 60 bin lira maaş almaktayım. Halen bir kooperatifte görev liyim ve bu hizmetim karşılığında da ayda 25 bin lira ücret aJıyorum. Bir ayda harcamalanm karşılığında 90.000 100.000 lira fatura aldığım oluyor ve ben bunun emekli maaşım karşılığı olan 60 bin liralık kısmından vergi iadesi almaktayım. Kooperatiften aldığım ikinci ücret karşıüğından da vergi iadesinden yararlanabiür miyim? Avrupdda yılbaşı fıediyesi olarak seçüiyor. Hediyelik Paşabafıçeleri' mutiaka görün. H.Y. ANTALYA YANlT: Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın 7 Mart 1984 gunlü Resmi Gazete"de yayımlanan, "Ücretlilere Vergi İadesi Genel Tebliği Seri No: l"de vergi iadesinden kimlerin yararlanacağı açık lanmıştır. Tebliğe göre; "a) Bir işverene tabi ve belli bir işyerine bağü olarak çalışan \t ücretleri gerçek usulde tespit edüenler, b) Kazançları götürü usulde tespit edilen ticaret, sanat ve serbest meslek erbabı yanında çalışanlar, c) Özel hizmetlerde çalışan şoförler, d) özel inşaat sahiplerinin ücretle çaüştırdığı inşaat işçileri, e) Gayrimenkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar, 0 Yukanda sayılanlar dışında kalıp da ücretleri götürü olarak vergilendirilenler, Vergi iadesi hakkından yararlanacaklardıri' Yukanda sayılan ücretlilerin yani srra, Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve BağKur'dan; "a) Emekli ve maluliyet ayhğı alanlar, b) Emekli ayhğı almaya hak kazanmış olanlardan emekli olmadan veya emekli aylığı almakta iken vefat edenlerin dul ve yetiro ayhğı bağlanan eş ve çocuklan veya ana ve babalan ile, c) Sosyal Sigortalar Yasası'nın geçici 20. maddesine göre, bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odalan, sana>i odalan, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler personeli için kurulmuş bulunan özel emekli sandıklanndan emekli, maluliyet, dul ve yetim ayhğı alanlar, d) Bütçe kanunlarında yer alan vatani hizmet tertibinden ayhk alanlar, e) Şehit dul ve yetimi sıfatıyla dul ve yetim ayhğı alanlar, 0 Dünya Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara ve Bunların Aileierine Ayhk Bağlanması Hakkındaki Yasa hukümlerine göre ayhk alanlar, g) İstiklal Madalyası aylığı alanlar, h) 2022 sayılı yasa hükümleri uyarınca ayhk alan 65 yaşını doldurmuş muhtaç, güçsuz, kimsesiz ve sakat Türk vatandaşlan da vergi iadesi hakkından yararlanacaklardır". Ayrıca tebliğde, "Tam mükellefiyete tabi ücret geliri elde edenler ile emekli, maluliyet, dul ve yetim ayhğı alanlann başkaca gelir unsurlarının bulunmasının" vergi iadesi hakkından yararlanmalanna engel olma>racağı da Mirgulanmıştır. Emekli aylığınızın dışında, çalışma karşılığı aldığınız ücretin de vergi iadesi kapsamına gırmesi gerekir. İçişleri Bakanı: Zamanı gelince Türkiye'de komünist parti kunüabiür ANKARA, (UBA) İçişleri Bakanı Yıldırım Akbulut, "Nokta" dergisinin sorularını yanıtlarken, Türkiye'de komünist partinin kurulabileceğini. ancak bunun için zamanın çok erken olduğunu söyledi. Zaman ve zemini iyi belirlemek gerektiğini belirten Akbulut, Türkiye'nin kültürel yönden Batıh ülkelerdeki gibi olgunluğa henuz erişmiş olmadığına işaret ederek şöyle dedi: "12 Eylül öncesinde bunuk belirgin örneklerini yaşadık. Çünkü her fikir kuruluşu kendt fikrine taraftar bulamayınca zora başvurabiliyor. Şimdi, komünist partisinin kurulmasına izin verecek olursanız, şeriafçı bazı duşunceler de kendi partisini kunnak isteyeceklerdir." .'