Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuri>cl Matbaacılık ve Ga2eıecılık Turk ^nonım Şırketı adına Vadir Nadi, # Genel Yayın Muduru. Hasan Omal, Muessese Muduru Emin* l'saklıgil, Yazı Işlerı Muduru Oka> Gontnsin. • Haber Merkezı Muduru Yalçın Bajer, Sa) fa Duzenı Yonelmenı Alı Aar, • Temsılaler ANK ARA NalçınDogın,IZMIR:HikmelÇetiııkaya, ADANA.MehmecMercmn. TAKVlM 29 ARALIK 1985 Imsak: 5 49 Guneş: 7.21 htanDul Haberlerı Rchı Oz, Dış Haberler Ergun Balcı, Ekonomı Osman ılaıa), Kultur Ajdıa Emcç, Magazın Valçın Pek$ea, Spor Danışmar,; AbduJkadir Yııcrlmaa, Duzelıme Rcfik Durbaş, Araştırma Şahin Alpav, Iş Sendıka Şukran KCUDCI Haber < Ara$tırma Ufuk Galdemır, 0 koordınator Ahmet Konisaa, # Malı Uler trol ErkM. tlan Ziy» Ergeae. Halkla llışkıler GııMer» Kojar, Idarc: Hasrvio Garcr, ifletme Onder Çdık. Ögle: 12.11 Ikındı: 14.30 Akşam: 16.50 Bosan ve Yayarv Cumburiyet Maıbaacılık ve Gazetecıhk TA Ş. Turk Ocagı Cad 39/41 Cağaloğlu loanbul. PK: 246Istanbul, Tel: 526 10 00 (9hal), Telec 22246 # Burolar \nkara: Zıya Gökalp Bulvarı Inkılap Sokak No 19/4 Tel 33 II 4147,' Telex 42344 % İzmir: Halıt Zıya Bulvarı No. 64/3. Tel 25 47 0913 12 30Tel«: 52359 • Adana; Çakmak Cad No 134 Kac 3, Tel: 1455OI973I Telex: 62155. Yatsı: 18 17 Hbbın yeııi gözdesi kalsiyum ABD'li doktorlann yaptığı deneylerde günde bin miligram kalsiyum alan hipertansiyonlu hastalann iyileştiği göruldü. Kalsiyum kürlerinin aynca genç yaşta hamile kalan kadınlardaki havaleleri önlediği, bağırsak kanserinin ilerlemesini durdurduğu belirtildi. Dış Haberfcr Senisi Kemik hastahklarını önlemekte vazgecümez bir madde olarak tanınan kalsiyum, çeşitli diyetlerde de önemli bir yer tutmaya başladı. Yeni araştırmalar, kemik ve bağırsak kanserine karşı da vücudun koruyucusu olduğunu ortaya koyuyor. Bazı tıp uzmanları ise kalsiyumun değerinin abartıldığı göruşunde. International Herald TYibune gazetesinin habenne göre, kalsiyTimun hipertansiyonu önlediği, ABD'li doktor David A. McCarron ile Cynthia D. Morris tarafından yapılan bir deney sonucu öğrenildi. Deney sırasmda 8 hafta boyunca her gun bin miligram kalsiyum verilen hipertansiyonlu 48 hastadan 21'inin durumlarında önemli bir düzelme göruldü. Kalsiyum kürlerinin, geç yaşta hamile kalan kadınlarda görülen havaleleri önkmede de eckili olduğu saptandı. 20 bin Amerikalı arasında yapılan bir araştırmaya göre yüksek tansiyonu olan kişiler normal kişilere oranla daha az kalsiyum tüketiyor. Kalsiyum bağırsak kanserinin ilerlemesını, kanserli hucreleri "hareketsizleştirerek" önlüyor Günde 1950 rruligram kalsiyum alan bağırsak kanserUlerinde bu olurrüu etkinin birkaç ay sonra ortaya çıktığı beürtüiyor. Buna bir neden olarak, kalsiyumun bağırsakları tahriş eden safra asitlerini önlemesi gösterüiyor. Son araştırmalar, yüksek oranda protein ve fosfor alramasının vücuta kalsiyum kaybına yol açtığı görüşünü de çürüttü. Bu etkinin sadece hayvanlarda göruldüğü saptandı. Doktorlar kemik hastalıklarına kalsiyum eksikliğimn yanı sıra D vitamini azlığımn da neden olduğunu belirtiyor. Vücuttaki kalsiyumun yüzde 99'u kemik ve dişlerde, yüzde l'i de vucut sıvılannda bulunuyor. Yaşamsal önemi bulunan da, bu yüzde l'lik oran. Vücut sıvüanndaki kalsiyum kalp atışlarımn dttzenü olmasında, sinirlerin işlevinde, kaslann kasümasında, hormon salgılanmasında ve kanın pıhtüaşmasında çok önemli rol oynuyor. Bu oramn düşmesi durumunda kemiklerdeki kalsiyum bu yaşamsal işlevlere katılmaya baslıyor. Iskelet bu bakımdan bir kalsiyum deposu olarak niteleniyor. Kandaki normal kalsiyum düzeyınin, denız suyundaki kalsiyum ile aynı oranda olduğu belirtiliyor. Vucut mekanizması sürekli olarak bu duzeyi aynı oranda tutmaya çalışıyor. Bu arada yeterli derecede kalsiyum almayan kişiler, vücutlanna ne kadar çok kalsiyum girerse girsin, kemik hastalıklanna karşı korunamıyorlar. D vitamini ve güneş ışığı birarada vücutta Kalkitri denilen hormonu oluşturuyor. Bu hormon olmaksızm vücut ince bağırsaklar yolu üe yeterli derecede kalsiyum alamıyor. Işsizlik için ilginç öneri ANKARA, (ANKA) Devlet Bakanı Tınaz Titiz'ın başkanlığını yaptığı Isühdamı Gelıştirme Yüksek Koordinasyon Kurulu, işsizliğe çozüm için ilginç bir önerı daha yaptı ve "ça' şan yaşltlardan işierini belit. bir ücret karşüığında gençlere bırakmalannı" istedı. Istihdamı Gelıştirme Yüksek Koordinasyon Kurulu'nun işsizlikle mücadele konusunda hazırladığı raporda, "gönüllü değişiktiklerin ifsizler için firsat yaratacağı ve hükümetin de bufirsatlan arttıracak yeni şekiüer ortaya koyacağı" belirtiliyor. 0 vitamini kalsiyum düzeyini nasıl konır Kandaki kalsiyum dflzeyi ne zaman duşer Kanda düsük duzeyde kalsiyum [ (paraürotd hormon) dağılımı * Derıdekı defııdrokolesteral güneşle temas ertğınde D vitamini oluştyor Ince bağırsak Kandaçok düşuk oranda kalsiyum. bu oramn artmasını sağlayacak ısJevlen engelıyür sıyumun organlara dağılımı önlertıyor ve kemıkierdekı kalsiyum bu durumda görevı devralıyor Böbrek AIDS önce ağızdan baslıyor ANKARA (ANKA} Yüzyılın hastalığı AIDS Uzerinde yapılan araştırmalar, bu hastalığın öncelikle "ağtz, damak içi boşhıklan ve dişetlerinde bulgu verdiğini" ortaya koydu. ABD'de yayımlanan "JournaJ ofAmerikan Dental Association" adlı dergıde yer alan bır yazıda tehlikelı bir yayılma hıana sahip olan AIDS'in, dişhekimlerinin daha dikkatli davranmaları sonucu, erkenden teshis edilerek, başkalanna bulaşmasının önlenebileceği bildirildi. Chrtttbm Dior'un 86 yazı içtn bir modeti. Ungaro'nun 1930 yülaruu atumsattm şık bir kıyafeti. 1930'luytüann büyüsü sürüyor NECLASEYHUN Dönmek, dönmek... Hep 1930'lu yülara dönmek... Ne var bu 1930'lu yülarda bu denli çekici, bu denli unutulmaz? Bir tur büyü bu! Üstünden yanm yüzyıl geçti. Moda hfllâ o yülann etkısinden kurtulabilmiş değil. Dönüyor, dolaşıyor, şıklığı bunca zaman sonra hfllâ o günlerin çizgüerinde anyor. Zaman zaman dönmeier bir yana. Kaç yüdır modadan 1930'lann havası hiç gitmiyor ki... Modacüann biri bırakıp öteki ele alıyor çünkü. 1930 devamlı gündemde. Bu yıl da 1940 ve 19S0'li yülann havası yanında gene 1930. Ne vardı 1930'larda, gerçekten bu denli unutulmayacak? Lanvin'ier, SchiapereOi'ler, Motyneıu'ler, Cluuıerier... Ince uzun süuetler, kadınca hatlar, kalçayı sanp asağı doğru kahkaha çiçeği gibi açüan etekler, kloş şapkalar, aplikeler, işlemeler... Şık, zarif ve alabildiğine kadınsı... Modacüar, o modayı, o büyüyü yaratanlar acaba biliyorlar mıydı bir gün buluşlannuı bir aplamda ölümsüzleşeceğini, modanın dönüp dolanıp esin kaynağım o yülarda anyacağmı? Kuşkusuz, hayır. Yalnızca en zarifi, en güzeli yaratmaya çabalamış olmalıydılar. Tüm modacılar gibi. O yülann ünlü modacüan yaşamıyorlar bugün. Ama yarattıklan hava hâlâ yaşıyor, önemli olan da bu. Bir Elsa Schiaperelli vardı örneğin. Tam 1930'larda parlamıştı yıldızı. Italyan astronom bir ailenin kızıydı. Mars'taki kanallan keşfeden ailenin kızı. Çocukluğu Roma'da olağanüstü düşler kunnakla geçti. Ama... düşlerle, gerçekler arasındaki çelişki onun da kanatlannı kırdı. Mutsuz bir evliük sonucu hayata küsünce, kendini oyalayacak, teselli edecek çareyi bttyfllderi gibi göklerde değil, yün yumaklannda aradı. Triko modellcr yapmakla başladı işe. Evlerde ördürüyordu trikolanm. Atölyesi yoktu. Ama daha ilk modelleri Nev< York'lu büyük bir finna tarafından satın almdı. Şans ondan yanaydı aruk. Trikonun ardından spor modellere el atü. Sonra tümüyle tnodaya yöneldi. Kelimenin tam anlamı ile dörtbaşı mamur koleksiyonlar yapmaya basladı. Yıl: 1930'du. Çarpıcı, yürekli, değişik, şık, yepyeni bir soluktu onunkisi. Onsuz o yülann büyüsü ohnazdı. Düğme dikmeyi bilmezdi aslında. Ama bir döneme büyü katmasım bildi. Büyülerin düğmelere gereksinmeleri yoktu ki... İlk fennuan o kullandı defüelerinde. Pantolonlar üzerinc şık ceketier giydinnek onun fikriydi. Bugün çarpıcı aksesuarlann yaraücısı Lagerfeld ise o günlerin modacısı Elsa Schiaperelli idi. Iskarpin biçiminde şapkalar sunardı. "Shocking" adlı ünlü parfümünün şişesi tahta prova mankeni şeklin Jeanne Lanvin In eski koieksiyonlardan deydi. Her ko bir modetL O yıüam şıkhgını yanstttyor. kksiyonunun dekoratif bir konusu vardı. Cocteom ve EHdl gibi sanatçüarla dostluğu modellerüıi de etküedi. Sürrealist bir rüzgâr esti modada Elsa sayesinde... Bugün onun adıaı taşıyan bir modaevi hâlâ var. Ama ondan hiçbir şey yok artık geride... O vülara damgasını vuran Lanvin Modaevi daha şanslı bu konuda. lyi bir stilist sayesinde klasuu hâlâ konıyor, Jeanne Lanvin ölmüs olsa bile. Jeanne Lanvin mesleğe şapkaa olarak baslamıştı ashnda. Şık bir kadının sokağa şapkasız çıkmadığı yıllardı. Yalnızca kızına elbisekr dikerdi. Oyle güzel, öyle şık modellerdi ki bunlar, müştenler cok geçmeden bu stilde elbiseler istediler ondan. Lanvin Modaevi böyle kuruldu. Bu öykuden anne kızı stilize eden bir amblem kaldı. Jeanne Lanvin'in işlemeye özel bir tutkusu vardı. Onun modelleri hemen beUi ederdi kendini. Pasmantöriler, stilize çiçekler, alün dantel apUkeler bezerdi kıyafetlerini. Biraz teatral bir havası vardı modelierinin. Ama ne denli güzel, ne denli şık! Zamanın ünlü sanatçılanndan Yvonne Printemps, Arletty, Maria Caaares'in kıyafetlerini o dikerdi. Bugün Jean Lanvin artık yok. O ana kız hikâyesinden modaevinin bugün hâlâ kullandığı o amblem kaldı. Sonra Chanel... 20'li 30'lu yülann yüdıa Chanel... Odönemin şüdığmdaki katkısmı kim inkâr edebüir ki..? Savaş yülannda, kapadı modaevinin kapüannı, Isviçre'ye yerleşti. Moda dünyasına 1954'te döndü yeniden, ünlü tweed tayyörü ile. O tayyörü ölünceye kadar da terketmedi bir daha. Hep onu yaptı, hep onu... Bir renk, bir galan, bir düğme değişikliği ile... Tayyörü ondan sora da yaşıyor. Bugün Chanel koleksiyonlannda o ünlü tayyör var gene. Daha niceleri.. Jean Paton'lar, Molyneux'ler, Jean Desses 'ler... Evet, hiçbiri yok amk. Ne Lanvin var, ne Chanel, ne Mars'ın kanallanm keşfeden ailenin kızı Elsa... Bir döneme imzalannı atarak, inanılmaz bir şıklık bir büyü yaratarak geldiler, gectüer bir bir. Kimbüir belki insanoğlu bir gün Mars'ın kanallannda gezer. Belki de bir gün 1930'lann büyüsünü uzaya taşu!... Kimbüir ?.. Karaciğerdekı kaHodiol maööesı böbrekJerde kalkıtnol horrponuna dönüşüyor Bu hormon vucuttakı kalsiyum düzeyını koruyor Kalsiyum dağılımı Kandaki kaisiyum oranı yuksefiyor duruyor. Cheyssonh CueUar'dan tepki BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Cheysson'u telefonla arayarak kaygılarını bildirdi. De Cuellar, AET'nin bu tutumunun Kıbrıs'taki görüşmeleri sekteye uğratacağını öne sürdü. NEW YORK/ANKARA, (Cumlraıiyet) Avrupa Ekonomik Tbpluluğu Komisyonu Guney Akdeniz'den Sorunolu Başkan Yardımcısı ve eski Fransa Dışişleri Bakam d a sde Cheysson'un Kıbns Rum Kesimini ziyareti sırasmda yaptığı "KKTC'oin vmrüguu ıWrif«> abnayıcıklsn'' yolundaki açıklaması ile BM Genel Sekreteri Perez de CoeUar'ı karşısına aldı. AET Komisyonu'nun bugüne kadar adadaki her iki kesim karşısında beUi bir denge gözeten politikasından aynlarak Rum yönetimiyle gümrük birliği muzakerelerini baslatması ve hemen ardından Cheysson'un Rum kesimine giderek yaptığı «yılrlamaUr BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'm tepkisine yol açtı. New York'taki yetkili çevrelerden edinikn bilgüere göre, de Cuellar, komisyonun tutumu ve ardından Cheysson'un yaptığı acıklamalardan duyduğu "kajpian" AET yetkihsini telefonla arayarak şahsen kendisine bildirdi. Aynı çevrelerden edinilen bilgilere göre, Kıbns sorununa üişkin olarak geçen yıl başlattığı girişimin uzantısı olarak önümüzdeki günlerde yeni bir belgeyle devreye girmeye hazırlanan de Cuellar, AET'nin tutumunun yürüttuğü "iyi ııiyet görevinl" olumsuz yönde etküeyeceği görüşünde. De Cuellar, bu çerçevede, AET'nin KKTCyi acıkça dıslaması girişimlerinin, temel felsefesini oluşturan adadaki her iki kesimi de kucaklayan bir "fedefasyon" kunüması yolundaki temel düşünceyi de sekteye uğraucağını düşünüyor. De Cuellar'ın, Cheysson'la görüşmesinde bu konudaki görüşkrini kendisine ilettiği bildirildi. De Cuellar'ın kurmayları, "yetkili çerrdentefl" ahnan bu haberler karşısında yonım yapmamayı yeğlediler. De Cuellar'ın yakın bir damşman) "Cumburiyet" muhabirine, "Bu hnsasu ne dognriayabilirim, ne de ymlaalaymbUirim" dedi. Bu arada BM Genel Sekreterliği Ue AET Komisyonu arasında son günlerde bu konuda bazı temaslar yurütüldüğü, konuyla yakmdan ilgili başka kaynaklarca belirtildi. Ote yandan, Türkiye, AET Komisyonunun Rumlarla gümrük birliği görüşmelerinin başlatüması yolundaki karann gözden gecirümesi amacıyla AET başkentlerindeki girişimlerini sürdürüyor. AET Komisyonu'nun karanmn AETye üye ülke hükümetlerince de yer yer farkh değerlendirüdiği büdirildi. Dışişleri BakanlığYnın üst düzey bir yetkilisi, AETnİB yeni Kıbns politikası konusunda topluluk üyeleri arasında tam bir görüş birliği olup olmadığı yolundaki soruyu yamtlarken, "tbrenin her ülkede farkbtık gosterdiği söytenlyor. Ancak şu asamada kesin bir yargıda bKİonmak güç" dedi. Dışişleri yetkilileri, komisyonun takındığı tutuinla İcendi poütikasma da ters düştüğünü beürtiyorlar. Üst düzey bir yetkili, "Cumhuriyef'e, "Cbeysson acıkJamasuıda AETttin Kıbns Tttrk tarafınuı variıfcu diklute alamayacaguu söytedL Oysa AET bvgüne kMtar fld tarafın birieşmeîiDdeo yanaydL Hal böyle olmıaı AET adada böhtauneyi köklcştiriyor, dolayıayta keodi poütUuuıyla da çetijfeor" dedi. Aym yetkili, "Kıbra TBıi tvrmh adum siyasi ve IktkMİ vc kadniM ortak obmk istiyor. Bo yöndeid gMşbnkfta engeUenmesi değil, teşvik edilmesi gerekir. Komisyonaa tatomu bu açıdan da doşüBdarücii" şeklinde konuştu. ANKARA (ANKA)Bağırsak parazitteri konusunda, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) uyanlarda bulundu. WHO'nun uyarılarına göre, halen dünya nüfusunun dortte birını etkısı altına alan "ascarisyuvarlak bağırsak kurdu " önemli rahatsızlıkiara neden olurken, bunlann 20 tanesi bulunduğu insandan bir gunde 2.8 gram şekerli g dayı emıyor. Yıne 20 adet ascaris, bır çocuğun bir günde aldığı toplam enerjinin yuzde 10'unu çalarak önemli ölçiide enerji kaybına yol açıyor. Parazitler enerji çahyo Mffli Piyango reklamcılan Zeki AlasyaMetin Akpınar: MERT ALt BAŞARIR Gışe ve seyyar satıcılar önlerindeki umut kuyrukları git gide azahrken unlü tiyatro sanaıçıları Zeki Alasya ve Melin Akpıııar'la piyango üzenne bir söyleşi ^ptık. Gerek tiyatro oyunlan gerek reklam ajanslan, film, dublaj çahşmalan, Milli Piyango'nuı rekiam filmleri ve TRTnin yıibası çekimlen nedeniyle durmadan çalışan sanatçıları iki maüne arası boş bulabildik. Hemen başladık sormaya: Milli Piyango'nun reklamiannı kaç yıldır yspı>orsuooz? AKPINAR: Dörduncu yılı bittı. Beşinci yılı sürdürüyoruz. Sizin reklamlannız bilet satışlannı ne \onde elkiledi? ALASYA: OlumJu yönde etkiledi. Satışlardakı artışın yüzde şu kadan bizim reklamlanmızsa, yüzde şu kadan da ülkenin yannından emın olraayan ekonomik sıkıntılar ıçinde günler geçırmesi oldu. AKPINAR: Geçiş dönemlerinde valandaşlann belli şeylere katlanması doğaJ Garibım "Ne gelirse bundan geiir, hiç degflse 1 mijan götureyim" diye bunlann uzerme duştü. Bir ulkede şans oyunlanna Uginin bu boyutlara varması ve bu Ugiyi pompaJamanın devlet politikası haline getirilmesi ekonomide hangi rahatsızlıgının belirtisidir? ALASYA: Ekonomimn sağlıksızhğının bir beürtisı muhakkak. Henuz düze çıkmadıgının, özlenen anlamda doğru bir raya oturtulmadığmın göstergesi. AKPINAR: Doğu ıhmal edilmiş olduğundan batı ile arasında yüz sene fark var. Buna göre doğuda sans oyunlarına ılginın daha fazla olması gerekirken bu olmuyor Telekomunikasyon araçlannın yaşamamıza gırmesi, tüketim ekonomısınin gıdıklanması, aıle düzeninde başkalarına öykünmenin artması gibi durumlar da etken. Olaya sadece ekonomik değil, sosyolojik, sosyoekonomik ve psıkolojik bakmak da önemli. 1 milyarhk çekilişin biletleri sadece 24 Ue dağıüidı. Devlet her konuda olduğu gibi şans oyunlannda da eşit dağıtımı ulkenin ber yanına yapmıyor diyebüir miyiz? ALASYA: Dıyemeyız. Çunku bız sıstemi sızden daha iyi büiyoruz. Milli Piyango bu kadar kısa sürede butun bölgelere bırden dağıtım yapamazdı. Çunku bu 1 milyarhk ikramiye, birden bire verilen bır karar ve çok çabuk devreye sokulan olay oldu. Hükumetirı "Şu bolgeye satın, bu bolgeye satmayın" dıye bır politıkayı Mıllı Pıyango'ya empoze edeceğıni sanmıyorum. Piyango ıdaresi bu konuda çok özerk çalıjıyor. AKPINAR: Ashnda emisyondan çekılmek istenen 14 milyar parayı, devlet ne zaman istese çekerdı. fktıdanmızın iki yılını tamamlarmş olduğu dönemde dikkatlen başka yöne çekmek, kamuoyunu başka şeyle oyalamak da gö? önunde bulundurulmuş olabib'r. Nıtekım bu akıllıca yapılmış bır olaydır. Dünyada çok önemli olaylar olurken basında "Milli Piyaogo I milyar veriyor" manşel oldu. İstenilen amaca ulaşılmış oldu. "Size de çıkabilir" diyorsunuz, bo tşten sizin çıkannız ne oluyor? Vani ne kadar reklam ucreli alı>orsunuz? AKPINAR: 40 milyon lira para alıyoruz Zekı ile karşılıklı. Milli Piymıgo size aynca bilel de veriyormuş? ALASYA: Hayır. öyle bir şey yok. Bizim Piyango ile beş senedır son derece uygar bir anlaşma zeraınimiz var. Hizmet satıp karşüığında para alıyoruz. Şimdiye kadar birşejler kazandıgınız oldu mu? AKPINAR: Geçen sene çekihşte yüzbın lıralık bilet almıştık, otuzyedibin lira ikramiye lopiadık. Sonra da onu sene içınde vere vere sıfırladık. ye'de alün olayı, döviz olayı vç gayrimenkul olayı var. Bir işletme açıp da, işletecek değilim. Bu uç olaya belli oranda para dağıttıktan sonra bankaya parâlan koyar onun geüriyle yaşamayı düşunürilm. Benım rasyonalizmirn bu. ALASVA: Sinema üe ılgüi yapmak isteyıp de param olmadığı için yapamadığım şeyler var. lyi oyuncu, iyi yönetmen dışında çağdaş araç gereçİere sahip olmak lazım. Bunun için 300350 milyon harcanm, geriye yine çok para kaJır. Sizce bu I milyarük çekiliş oereden icap etti? Sizin reklamlannız yeterli olmath da mı Başbakan Özal "Bilet bulabilirsem ben de alacagım, mutiaka aiın hatta ortakiaşa alın" diyeıek kendi çapıada reklam yapb? AKPINAR: Devletin haJkla kumar oynanmasının içerdığı Mıllı Piyango, Spor Toto ve altılı ganyandan başka birşey olsa gerek. Devlet halkla kumar oynamamalı. Sonra ne asker, ne de poUsıye tedbır bunun önüne geçemez. Millet patlayıverir. Ama çok akıllıca, umut dunyasını yıkmadan hallumıza bu şey verilmelı. Kanaaum küçük ikramiye mıktannın arturılması yönünde. ALASYA: Bu uzun suredir dunyanın butün ülkelerinde tartışılagelmiş bır olaydır. Özel şırketlenn ehnde çapraşık ve duzensiz şekılde gerçekleştirileceğı yerde bu ışin devlet gözetıminde yapılmasında fayda göruyorum. Bunlann gelirleri akılcı bır şekılde kullanılıyor. Milli Piyango, dılne kadar parasmı Hava Kuvvetlerinı kağa fırlar. Turkıye'ye ağırlığını koymuş bir gazete olarak hükümetin piyango politikasını eleştirmenin yanında halkımıza Milli Piyango adabını da öğretmeniz lazım. Yani altınını satıp bilet almasımn yanlış olduğunu, aile butçesinden şans oyunlarına ayırabileceği para kadar bilet almaii gerekuğıni, alınan biletin bir kenara atılmadan, günu gelince listeden bakılmasını ve tarihinde gıdip parasını almasını öğrenecek. Çünku Milli Piyango'nun çok büyuk kân, bakılmayan biletlerden kaynaklanıyor. ALASYA: Ben insanıraızı ayırmıyorum. ButUn dünya insanlarını hayaici buluyorum. Bizim insanımız doğnıluğundan dolayı biraz daha hayalci olabilir. Aynca yaptığım araş miyangoya ilginin ekonomik sağlıksızlığın bir belirtisi olduğu muhakkak. Doğu ihmal edilmiş olduğundan batı ile arasında 100 yıl fark var. Buna göre doğuda piyangoya daha çok ilginin olması gerek. Ama değil. JlLslında piyasadan çekilmek istenen parayı devlet ne zaman istese çekerdi. Ama dikkatleri başka yöne çekmek, kamuoyunu başka şeylerle oyalamak da rol oynamış olabilir. Dünyada bir sürü şey olurken, basında 'Piyango 1 milyar veriyor" manşet oldu. Jt milyar bize çıkarsa buna kesin şike denir. 1 milyar bize çıkarsa yandık. Biz alamayız bu parayı. tırmaya göre isukrarh para pclıtikasına sahıp, enflasyon derdı olmayan ulkelerde de piyangoya korkunç rağbet var. Toplumcu çizgide sanatçılar olarak insanUn havadan para kazandmnaya, oturdugu yerden milvontara kavuşmaya teşvik etmek çelişki yaratmıyor mu biraz? AKPINAR: Ülkeyi garip bir hastalık sarmış, siz bana diyorsunuz kı "Acaba bu miliette nezleye ne yapmaIı7". Bu çok önemli bır şey değil, nihayet iki defa hapşınr geçer. Asıl olayı kökünden halletmek lazım. ALASYA: Ben olayı öyle görmuyorum. tnsanlann umutlannın oüııasını çok sevdiğım için konuyu o tarafları ile yakalamaya çalışıyorum. Kaldı ki bu saygın bir iş. Çünkü alınan her kuruş para, belli bir yere gidiyor. Bir traş bıçağı ya da makarna reklamına bunu yeğ tutarım. tstanbul Haber Senisi Turkıye 'de Japon patentli Batı Alman malı Zibro Kamın turbo gaz sobalannı pazarlayan Interenerjı şırketi, 1985 yılının sona ermesi nedeniyle bir bayiler toplantısı duzenledi. Galata Kulesı 'nde yapılan yemekli loplantıda geçen yılın bir değerlendirmesıni yapan şirketin sahibi ve genel muduru A l; Cevat Gökçe, dışarıdan 3ı marka alınan sobaların hank yollardan geçerek satış fîyatının 1025 marka nasıl ulaştığım anlattı. Gökçe, daha sonra gazı bittıği, bır arıza halinde veya odadaki oksijenin bittıği zaman sahibini uyaran, uyarmadığı zaman ise kendi kendine sönen 1986 model yeni sobaları da bayilere tanıttı. Sahibini uyaran sobalar Açık öğretimde gecikme zammı ANKARA, (ANKA) Açık Öğretim Fakultesi kendi hatostnın yol açtığı aksamanın "faturasını" oğrencilere çıkardı. Fakülte tarafından sınav sonuçlan adreslerine gonderilmediği içm, kayıtlannı zamanmda yenilemeyen öğrencilerden 5 bin lira "gecikme zammı" almdı. Açık öğretim Fakultesi A nkara Kayıt Burosu 'nda bir yetkili, ANKA muhabirine öğrencilerden alman ek 5 bin liranın "gecikme zammı veyeni çıkan masrafların karşılığı olduğunu" bildirirken, gecikmenin üniversiteden kaynaklanmadığmı savundu. SATIŞLARIOLUMLV ETKİLEDİK MW Piyango reklamlannda 4. yülannı tamamtayan Zeki Alasya ve Metin Akpınar, "Bizim reJüamlanmız satifkm oiumhı etküedi" diyorktr. El elde baş başta. Ama bize, 1 milyar çıkarsa buna kesin şike denir. Bakın hiçbir şey olmadığı halde siz bize bilet veriyorlarmış diyebiliyorsunuz. Bır mıJyar bize çıkarsa yandık, biz alamayız bu parayı. Biz öyte dnymustnk. Peki sorj çekiliş için kaç tane bilet aldınız? AKPINAR: Valla daha toplamadayız. Normal çekiiişten Devekuşu Kabare Tıyatrosu'ndaki arkadaşlarla ayn, Ajans bunyesinde çalışanlarımızla ayn, bir de iki ortak ayrı aldık, özel çekilişin biletlerıni daha şimdi toplamaya çaJısıyoruz. rakamını musaade edersenız soylemeyeceğım Bir milyar size çıkarsai basbakanın dejişitle, ras>onel yatınmınız nc olur? AKPINAR: Atalarımız derler ki "YumurUlann nepsJBİ aynı scpete koyma". Bana da 1 milyar çıkarsa, hepsıni aynı sepete koymam. TürkiAKPINAR: Milletin korkunç taletoi, normal yıibası biletlerini çok çabuk tuketti. Başbakan da "Madem ki böyle bir talep var, bu talebe niÇİD arz olmuyor" dıye yaklaşarak bu formuiu buldular sanırım. Bır devrin Başbakanı'nın yaptığı bu reklama, bizim sanatçı olarak ulaşmamıza imkân yok. Biz onun arkasından reklamlanmızı yaptık. Gazeteler de manşet yaptı. Yani başbakan bu reklamda bızj geçti. ALASYA: Bu çekiliş için ani karar verildiğine göre, üst düzeyde bır karar olduğu kesin. Geçen gün konuştuğum bir bayi bana "Halk üzerinde sizin çagnnız, basbakanın çagınsından daba etkili olujor" dedi Extra çekiliş, tolo, gnnluk piyango, bazinerun ikramiyeli tainH çtkilişi gibi yollarla devlet halkla karşılıklı kumar oynamayı surdunneli mi sizce? Guçlendirme Vakfına venyordu Artık savunma sanayime de verecek Hükumet Talih Kuşunun barsaginda ne varsa boşalttırdı, sizce yılbaşından sonraki çekilislere aynı ilgi olacak mı? AKPINAR: Yılbaşı çekilişinden sonra ilk uç ayda ilgi biraz azalır, sonra tekrar başlar. Biz de o dönemde reklam yapmayu Halkımızın bu konulara asın ilgisini nasıl degerlendiriyorsunuz. Biraz hayalperest, biraz kolay tava gelen denilebilir mi? AKPINAR: Halkımızı suçlamamak lazım. Ne vcrdik kı ne istiyoruz. Adama "Kanleşim sen çalış, emeginın hakkını al Milli Piyango ile fatan hiç ugrasjna" mı dıyeceğiz. lş vermiyorsun, emeğının hakkını vennıyorsun, sonra bilet de alma, umut da etme dersen keseri, yabayı kapan so Sinema Fonu kurulacak ANKARA, (<UL) ANAPSakarya Milletvekillı Nihat Akpak ile İzmir Milletvekili Süha Taruk'm önerısıne göre Türk sinema sanayiinin gelişmesine katkıda bulunmak, ülkenin tanınmasını sağlamak amacıyla "Sinema Fonu" kurulacak. önerıde fonun gelirleri şöyle belirlendt "Bakanükça yerli eserlerin kayıt ve tescili sırasmda aünacak on bin lira, yabancı eserlerden ahnacak 50 bin lira, her yerli filmin kopyasından alınacak bin ve yabaneı filmin kopsayındatı alınacak beş bin lira, her yerli video kopyasından iki yüz lira, yabancı video kopyasından alınacak 500 lira bandrol harçlaı%" BakanlarKurulu,bu miktarlan beş katına kadar arttırma ya da eksiltmeye yetkili olacak.