25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 KASIM 1985 • * • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 Aracı firmalar, hayalî ihracatın baş sorumlusu (Baştarafı 1. Sayfada) ihracatta vergi iadesiyle ilgili mevzuat, işlemler, yararlananlar ile bu konudaki inceleme yöntemi ve sonuçlann genel değerlendirilmesi, ikinci bölümde ise, olaya adı kanşan fırmaların özel durumlan yer alıyor. Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarbğı, Maliye Gümriik Bakanhğı'na gönderdiği "17.5.1984 gün 59358105T23/ 21873" sayıh ve "gizli kayıtlı" yazı ve ekleri, Bakanhk Kurulu katından Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı'na havale edilmiş, Kurul Başkanlığı da bunu, gerekli incelemenin yaptınlması için yine "gizli" kaydı ile Hesap L'zmanlan Kurulu tstanbul Grup Başkanlığı'na intikal ettirmişti. Müsteşarbğın sözü edilen yaasında, sekiz firmanın, 1984 yüının Uk üç aylık döneminde lsviçre'ye ihraç edilen yun, ipek halı, kadın giyim eşyası, deri konfeksiyon ve piston gibi mallarda vergi iadesinden faydalanma veya ihracat taahhütleri ile ilgili nedenlerle, birim ihraç fiyatlarını yüksek gösterdikleri yönünde şüpheler uyandığı belirtilerek, adı geçen firmaların yapukları ihracatın Bütçe Yasası'nın 45. maddesi uyarınca incelenmesini istemişti . Daha sonra tstanbul Grup Başkanlığı'na intikal eden söz konusu yan üzerine Grup BaşkanLğı, inceleme ile ilgili çalışmalarını başlattı. Oluştunılan inceleme biriminde yer alan hesap uzmanlan tarafından ayn ayn yürütülen çalışmalar sonucu hanrlanan raporda, hayali ihracat olayına 18'i büyük 21'i ise küçük toplam 39 firmanın adının kanştığı ve en büyük sekiz ihracatçı sermaye şirketinin, onlara mal satan tedarikçi fırmalarla birükte gerçek dışı ihracat yaptıkları kaydedildi. Raporda, ihracatın, ihracat olmaktan çıkıp "döviz ticaretine dönüştüğü" de açıklandı. Ayrıca, hayali ihracatın ilk halkasını, adı sanı duyulmamış tedarikçi firmaların oluşturduğu belirtildi. 1984'ÜN İLK ÜÇ AY1 İnceleme raporunun ilk bölümünde yer alan sistemin bozulmasına yol açan nedenler ve gerçek dışı (fiktif) ihracat olayı şöyle acıklandı: "Amaç dışı işlemlerin bu dönemdc yognnlaşmasnın birtakım nedenleri bulunmaktadır. Bnnlardan biri, geniş ölcude başvunılan ihracat kredilerine ttişkin taahhütlerin kapatılmasi zorunluğu, bu kredileri kullananlan yoğun bir ihracat faaliyetinc yöneltmiştir, 1.4.1984 tarihinden itibaren ihracat karşıuğı getirilen dövtzkre sağlanacak vergi iadelerinin yüzde 20 (1.9.1984ten itibaren yuzÖt 45) orarunda azalalacağııun bilinmesi, bu donemde. işbirligi halinde yüriıtülen yogun bir ihracat faaliyetine yol açmış, bu arada kontrol ve irtibat yelersizJigi somıcunda kötii niyelB girişimler devreye girmis ve makendilerine yüz milyonlarca hatta milyartarca liralık ihracat teklifi gerirmektedirier .O kadar ki, bazı hallerde sermaye şirketleri bu firmalan kendileri ile iş yapmalan için ikna etmeye çalışmakta. bu amaçla onlara bazı avantajlar taahhüt etmektedirler." Bu arada raporun hazırlanması sırasında dış ticaret sermaye şirketlerine mal satan ya da sağlayan tedarikçi firmaların durumlan incelendiğinde ortaya şunlar çıktı: • İhracat konusu mallaria ilgili kayıl ve belgeler mevcut olmakla birükte, ihracat konusu mailann niteligine uygun iş veya işlem yapdmadıgı. • lhracat konusu mallann niteüğine uygun olarak iş yapıldığı, ancak gösterilen miktann gerçek dışı oldugu. • İhracat konusu mallann tedariki ile ilgili olarak hiçbir kayıt ve bdge Incelemeler sırasında gerçek dışı bulunamadıgı. • İhracat konusu mallann tedariihıacatm çok büyük bir kısmmın ihracatçı sermaye şirketleri üzerinde ki sırasında genellikle tali fırmalar toplandıgı, diğer kısmının ise yine bu arasında yüzlerce milyon liralık tuşirketlere mal temin eden tedarikçi tarlar halindeki ödemelere ait banfirmalann kendi başlanna yapmış ka hesabı, çek veya havale dekontu göründüklerinin tespit edildiği kay bulunamadığı. lncelemelerin son aşamasında, ihdedilen raporda, söz konusu sekiz sermaye şirketinin hemen hemen ta racatçı sermaye şirketlerine mal teraamının,"Türkiye'nin büyük çapta min eden veya bunların yardımı ile iş yapan ve Türk ekonomisinin temd yine bunlann unvanlan altında ihramüesseselerinden olan büyük hol cat yapan üretici görünümlü firmates dinglerin dış licaret üoiteleri olduk ların pit edilememiş veya üretimini yaptıklannın görüldüğü" acıklandı, Gerçek dışı ihracat işlemlerinin Uk lannı ifade ettikleri mallann bulunamaması veya mallahalkasını tedarikçi firmalann oluş nn ithalatçısı yurt dışında bu firmaolarak gorülen turduğu belirtilen raporda, gerçek dı ların tespit edilememesi durumlanşı ihracatta söz konusu işlemlerde, is nın bir veya hepsinin gerçekleştiği mi geçen firmalann bizzat Oretici göbütün açıklığı ile rünümünde oldukları gibi çok kere hallerde, dunımşirketlerine intikal dış ticaret semıaye etemtia ticareti yap&n firma durumun tirilerek gerekli açıklamaiarda buluda bulunduklan ve bu firmalann he nulması istendi. men hemen tamamının belli bir maAnılan şirketlerin yaptıkları açıkzisi ya da ticari iş hacimlerinin olmadıkları, isimleri duyulmamış firma lama ve savunmalar şöyle: • 1980 yıh ekonomik kararlannlar olduklan ifade edildi. İnceleme sonucunda, bu fırmalann fiktif ih dan sonra ortaya çıkan ihracat heracatın çogu kere başlangıçtan itiba yecanı içinde belirlenen ihracat hedefine olaşabilmek için ustun bir ren planlayıcısı ve organizatörü durumunda görüldükleri belirtilerek gayret gösterilmiş. İhracat için ustun bir çaba gösterilerek hükümet polişöyle denildi: "Büyük holdinglere bağlı dış tica tikası ve hedeflerine yardımcı olunret şirketleri genel olarak holdinge maya çalışılmıştır. • Mal tedarik eden firmaların ihbaglı işlelmelerde üreti len ve pek tabii, aynca piyasadan da racatına arka çıkan söz konusu firtemin ettikleri mallann yurt dışına malar hakkında yasal mecburiyetler satış işiyle ugraşmaktadıriar. Bu otmadığından ciddi bir araştırma yaamaçla yurt içinde, dışında belli or pılmamış. • Dış ticaret sermaye şirketleri üsganizasyonlan vardır. Müşteri bulmak, mah beğendinnek, uygun fıyat tünden geçirdikleri ihracat olaylannvermek, pazarhk yapmak, yurt dışın da mal bedelleri duzenli olarak gelda mal satma konusunda ihtisaslaş diği için, malın ihraç edilmemiş olmış şirketler olmalanna ragmen ade ması gibi bir durumu düşünmemişta halk dili ile mal satmak için 'kök ler. • Tedarikçi firmalann ihracatına sökmektedirler.' Ve esasen bu durumun bütün dünya ülkeleri şirketleri arka çıkmakta aslında kâr amacı taiçin de gecerli oldugunu iyi bilmek mamen son planda düşünülmüş, zitedirler. tşte tum bu objektif verile ra bu arka çıkma işinden sağlanan re ragmen en fazla birkaç milyonluk avantaj sadecc brüt olarak yüzde 1 sermayesi ve iş hacmi ile en çok bir civannda kalmıştır. kaç yıllık mazisi bulunan işlelmeler. SUÇLULAR Mal tedarik eden fırmalarla, onlara ait mallan ihraç eden dış ticaret sermaye şirketleri nezdinde yürütülen incelemeler sonucunda, gerçek dışı ihracat şeklinde sürdürülen faaliyetin aslında bir çeşit "döviz ticareti" olduğu ve ihracatçı sermaye şirketleri ile tedarikçi fırmaîann (Baştarafı 1. Sayfada) "hayali ihracat" yaptıkları kanaatine varıldığı ifade edilerek, şöyle degan'ın Vstenmeyen adam ilan edilmesini önerenler de var. nildi: En iyisi, Morgan'ın "Sosyal birstnıfın öteki sosyal sınıflar üze"Döviz ticaretinden beklenen kârinde tahakküm kurma" suçundan içeri alınması ve Zivernn saglanabilmesi için bu ticaretin, bey Köşkü gibi yerlerde ellerine ve ayaklarına zincir bağlayani yetkili bankalara devredilecek yıp, gözüne maskeli balolarda takılan cinsten maske geçiolan dövizlerin menşeinin mutlaka rip "taş gibi oğlanlar" eliyle sorguya çekilmesidir!. ihracat karşıhgı olması gerekiyor. Bu zonınluluk dolayısıyla yapılan ihraŞu gerçeği henüz kafamıza yerleştiremedik: Dış politikada cat ise, sadece sağlanan dövidere "ebedi dostluk" ya da "düşmanlık" olmaz. Hiçbir ülke "Türk menşei bulma çabasından kaynakdostu" değildir. Dış politikada duygular değil, çıkarlar egelandıgı için ihraç edildiği ifade ve idmendir. dia edilen mallar gerek nitelik ve geişin özeti budur. rekse miktar itibanyia yasal bölgeBüyükelçilikler, bulunduklan ülkelerde istihbarat çalışması lerde belirtilenden farklıdır." yaparlar. Her büyükelçilikte, özel istihbarat birimleri buluDış ticaret serrr.aye şirketlerinin nur. Büyükelçiler, zaman zaman, kendi hükümetlerine buhukuken ihracatın faili olduğu ifalunduklan ülkedeki siyasal gelişmeler ile ilgili raporlar gönde edilen raporda, bu şirketlerin gerçek dışı ihracat fiilinde amaçlan, niderirler. yetleri ve sağladıklan menfaatler ne Siz sanır mısınız ki, ABD Büyükelçiliği, Türkiye'deki siolursa olsun kasta varacak şekilde yasal gelişmelerle ilgili Türkleri övücü raporlar hazırlar! Yok ağır ihmalleri bulunduğu ve fiilin hayır. Kurtuluş Savaşı ile ilgili gizli İngiliz belgeleri açıklagerçekleştirilip tamamlanmasından nınca, askeri ve diplomatik temsilcilerin o gün aralarından "birinci derecede sorumlu" olduksu sızmayan Osmanlı yöneticileri ile ilgili neler yazmış olları öne sürüldü. dukları ortaya çıkmadı mı? "Aynca, yurt dışındaki firmalan bulan, ya da ithalatçı olarak £ÖsMorgan, AET temsilcisidir. Bu İngiliz uyruklu temsilci teren, hatta dövizlerin dış ticaret serTürkleri sever ya da sevmez, bu ancak onu ilgilendiren komaye şirketleri hesabına Türkiye'ye nudur. Rapordaki görüşler ve seçtiği "üslup" da yine anhavale edilmesini sağlayan yine tedacak onu ilgilendirir. rikçi fîrmalardır. Dolayısıyla fiktif Bütün diplomatik temsilciler, hiç şüpheniz olmasın, buihracal olayının başlatdması ve yüna benzer raporlar verirler. Kimi daha açık bir üslup seçer; riitülmesinde açık kasıt taşıyan fiili kimi daha kapalı.. Alalım mı hepsini yurt dışına? rolleri vardır. Bu girişimlerden sağladıklan menfaat, alınan vergi iadeÜstelik, Morgan'ın raporunakonu olan olaylarda kimseleri ve dış ticaret sermaye şirketleriye yabancı değil. İşkence savları deseniz, günlük gazeteleri izleyen herkes, bu olaylardan, az ya da çok bilgi sahibidir. Siyasal gelişmeler ise herkesçe bilinir. Hem efendim, bizim diplomatik temsilcilerimiz bulundukları yerlerdeki siyasal gelişmelerle itgili raporlar hazırlamazlar mı? Varşova Büyükelçimiz, "Bağımsız Dayanışma Sendikası" hakkında, Roma Büyükelçimiz Craxi hükümeti ile ilgili, ne bileyim ben, Paris Büyükelçisi Mitterrand hükümeti konusunda raporlar yazıp göndermez mi? Öyleyse Morgan olayı niçin bu kadar büyütülüyor? Türkiye'deki bütün büyükelçilerin, Türkiye'deki olaylan, ANKARA, (THA) Türkihükümet gözü ile görmeleri olası mıdır? Yooo, değil. Öyye Odalar ve Borsalar Birliği Yöleyse nedir bu kadar gürültü? netim Kurulu Başkanı Ersin FaSağlıklı bir dış politika anlayışı, düşmanlıklar değil dostralyalı, hayali ihracatın Türkiye luklar üretmeyi amaç sayar. Dostluklann karşılıklı çıkarlar için çok yeni bir olay olmadığıile sınırlı olduğu bilinir. Bu yüzden düşman edinmeye denı, 1970 yılından bu yana yapılğil, dost kazanılmaya çalışılır. dığını söyledi. Faralyalı, ihracaAvrupa Parlamentoşu Türkiye Raportörü Balfe, Türkiye^ ta uygulanan vergi iadesi sisteminin kaldırılmaması halinde, haye gelmiş, Başbakan Özat ve öteki temsilcilerte görüşmek yali ihracatın önlenemeyeceğini istemiş; ancak Dışişleri Bakanlığı bu görüşmelere izin verbildirdi. memiş.. Gelen "gizli örgüt üyesi" deği! ki, üyesi bulunduğumuz Ersin Faralyalı, hayali ihracat bir kuruluşun temsilcisi... tanımının yanlış yapıldığını, ihSayın Başbakan, yabancı gazetecilerle görüşüp bunca racatçıların, hazineden daha fazsiyasal tutukluya karşın, "Türkiye'de siyasal tutuklu yoktur" la vergi iadesi almak için ihraç eıder ve tutuklu bulunanların hepsinin "anarşist" oldugunu tikleri malın bedelini daha yüksek fatura ettiklerini belirtti. Hasöyler, ancak Avrupa Parlamentoşu Türkiye Raportörü ile yali ihracat diye tarumlanan olagörüşmez. Olacak iş değildir bu.. yın 1970'li yıllarda başladığını Türkiye günden güne bir yalnızlığa itiliyor. Bu yalnızlık ifade eden Faralyalı, 1979 yıh Türkiye'yi yavaş yavaş Avrupa'dan ayırıyor. ağustos ayından y'asalaşan finans Avrupa'dan ayırıyor ve Amerika'ya bağlıyor. "Batt" deyinyasası ile ihracat a uygulanan verce akla, IMF geliyor, Dünya Bankası geliyor, Pentagon geligi iadelerinin yeniden düzenlenyor. mesi sonucu, hayali ihracat diye Oysa, Batılılaşma, IMF ile borç, ABD ile de savunma iştanımlanan olaylarda artış gözbirligi anlaşması demek değildir. lendiğini vurguladı. Türk paraKomşularımız ile başımız zaten dertte iken bir de AETsının karaborsa değeriyle, resmi ye ve Avrupa Parlamentosu'na karşı savaş açmak çok mu değeri arasındaki farkın sıfıra inbaşarılı bir dış siyaset oluyor? mesi durumunda, hayali ihracat Başbakan, Yakovas ile görüşsün; Avrupa Parlamentoşu olaylarının gündeme geldiğini Türkiye Raportörü'ne beş dakika bile ayırmasın. Sonra da belirten Faralyalı, "ihracatta biz bütün dünyaya kızalım; sonra Başbakan adama yüksek fiyat deklare etmek sure"sahtekâr" da desin.. tiyle hükiimelten alacağı fazla Sayın Başbakan, bu yiğitliği IMF Başkanı'na da gösterir vergi iadesiyle dışarıya ödeyecemi? ği fark arasında lehte bir durum varsa hayali ihracat denilen olay Eee. Onlar da "küstahlık" yapmıyorlar mı, "Düyunu ortaya çıkıyor" dedi. Umumiye" tahsildarları gibi "ahkâm" kesmiyorlar mı? alesef başanyla gercekleştirilmiştir." Konunun "ihracat olmaktan çıkıp dolar (döviz) ticaretine dönüştüğü" vurgulanan incelemede, bütün meselenin döviz temin edip, bunu yetkili bankalara satmak ve vergi iadesini almak olduğu bildirilerek, "Fazla vergi iadesi alabilmek, diğer bir ifade ile kân arttırmak için çok döviz gctirmek, dolayısıyla çok ihracat yapmaknr. Çok döviz getirmenin iid yolu vardır. Tcplam hasılayı arttırmakür ki, bunun yolu ya ihraç miktannı ya da birim satış fıyatını yüksek göstennektir. Bir diger neden de, düşıik tutariarla birden çok parti ile ihracat yerine, büyük tutarlaria az partide ihracattır. Zira bu dunımda gümriik geçişlerindekl riziko ve maliyeti daha da azalmaktadır. Işte kendini besleyen bu süreç içinde gerçek dışı ihracat uygulaması ortaya çıknuştır" denildi. SERMAYE ŞİRKETLERİ ne bırakılan komisyon dışındaki ek primden oluşmaktadır." TOPLAM 39 FİRMA Iki bölümlük raporun ikinci bölümünde, fırmalann tek tek durumları elealındı. Bu bölümde, hayali ihracat olayına adı kanşan fırmalann 39 firma olduğu bildirilerek, bu firmalann 18'inin büyük, 21'inin ise küçük firmalardan oluştuğu belirtildi. 18 firmadan en büyük sekizinin, vergi iadesi yoluyla bilindigi gibi devletten 400 milyar lira tutannda haksız kazanç elde ettikleri öne sürülmekteydi. Raporda, 710624 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 26. maddesi ile ihracatçı adına yanıltıcı bilgi ve belge verilmesinden dolayı gereksiz olarak ödenen vergi iadelerinin, Amme Alacaklannın Tahsil Usulü Hakkında Yasa ve vergi mevzuatı çerçevesinde geri alınacağı hükmünün getirildiği belirtildi ve 1984 yıh Bütçe Yasası'nın 45. maddesinde de, fazla ödendiği saptanan tutarların 6183 sayılı yasa hükümlerine göre geri alınacağı ifade edildi. yaünmUn teşvik eimesiııui pratik bir sonucu olarak" bakmak gerektiği belütümekte, ancak içinde bulunulan durumda amann "sadece yurt mşmdan getuSen dövizlerin resmfleştirilmesi olmasmdan örürii buna dayanak teşkil eden ihracatın artık ne kadannın gerçek ne kadannın gerçek dışı olduğunun araştınlmaya gerek kalmadığı, çünkü tabiri caizse, artık bu ihracatın teşvike layık olmadığı" söylendi. Bu durum karşısında olaya neden olanlann, açıklanmış olan cezalarla tecziye edilmesi gerektiği vurgulanan raporda, "Drç tkaret sermaye şirketlerinin olay hakkında bilgileri olmadığı" şeklindeki savunmalannın onlan sorumluluktan kurtaramayacağı, söz konusu şirketlerin ısrarla üzerinde durduklan gümriik çıkış beyannamelerinin de her şeyin kanıtı olmasının mümkün olmadığı ortaya konuluyor. Raporun son bölumünde, fiktif ihracatı gerçekleştirip sonuçlandıran ve vergi iadesini Merkez Bankası'ndan alan dış ticaret şirketleri olduğu için, söz konusu iadelerin oluşturduğu vergi ziyamnın amme acısından borçlusunun bu şirketler olduğu, dolayısıyla tedarikçi firmaların söz konusu uygulamadan kaynaklanan kamu alacağımn aslına muhatap olma bakımından bir sorumluluklannm olmadığı belirtilirken, tedarikçi firmalann menfaat sağlamak amacıyla sahte belgeleri bizzat düzenlemiş ve bilerek kullanmış oldukları ve bu türden suçlar için anılan 213 sayılı Vergi Usul Yasası'nda yazılı cezalann uygulanması gerektiği ifade edildi. Raporda, haksız yere vergi iadesi alınmasına sebebiyet veren dış ticaret sermaye şirketlerine ziyana uğratılan vergınin üç katı tutannda ceza kesilmesi gerektiği vurgulanarak, Vergi Usul Yasası'nın aynı maddesinin mal tedarik eden firmalara da benzer şekilde uygulanması istendi. UGUR MJMCU GÖZLEM Faralyalı: Hayali ihracat önlenemez yüzde 30'a varan. Tek bir ay. tTO endeksi tekstilde de ortalama değil. Bunlardan gelen bir tesir var. Diğer endekslere bakmak la(Baştarafı 1. Sayfada) Türkiye'deki basında yayımlan zım." Enflasyona karşı mücadelede mayan ama yurt düzeyinde konuşulan kimi suçlamalara sıkı para politikasını sürdüreceklerini vurgulayan Başbakan yazısında yer vermiştir. Türkçemizde bir atasözü var özal, Merkez Bankası tarafındir: "Eşeğini dövemeyen, seme dan Toprak Mahsulleri Ofisi'ne açılan kredilerin geri dönmeye rini döver". AETParlamentosunun son karanna öfkemizi biz de başlamasıyla, yaz aylarında 1.5 "sahtekâr Balfe" ile "hain Mor trilyon liraya kadar çıkan emisgan"dan çıkarmaya çalışıyoruz. yon hacmini de 1.3 trilyon liranın altma indireceklerini sözleBu, olaym bir yamdır. Olayın ikinci yanını diploma rine ekledi. tik niteliği oluşturuyor. Bir dev DIŞ EKONOMİK lete ve ülkeye saygısızlık eden GELtŞMELER diplomat, "Persona non grata" Başbakan Turgut Özal, dış ilan edilir. Acaba bunca öfkemi ekonomik gelişmeler konusunda ze karşın Bay Morgan 'ı artık "is bilgi verirken de, eylül ayı ihratenmeyen adam" olarak catını, "Şimdilik 682 milyon dodışlayacak mıyız? Dışişleri Baka lara ulaştığım, kesin rakamın nı Vahit Halefoğlu bu soruya 700 milyon dolar dolayında beKonuyla ilgili olarak, "yürütme "hayır" diye yanıt veriyor; ama lireceginin tahmin edildiğini" organı, Bakanlar Kurulu'nun yasaekliyor. "Bay Morgan Türk dos söyledi. ma organının yerine geçerek suç ve tu olduğu izlenimini bırakmaYılın bütününde ihracatın 8 karşılığı ceza ihdas etmesi mıştır." milyar doları tutabileceğini kaydüşünülerae?" denilerek, Bakanlar 1yi, güzelde, olayın neden üs deden Özal, ihracat rakamlarıKurulu'nun sadece yasalann izin vertüne varamıyoruz? Çünkü biz, diği ölçüde yasaklar koyup kaldıranın hesaplanmasında çok sayıda dışa ve içe dönük yüzümüzde bileceği ve yine aynı ölçüde ceza nifışin sayılmak durumunda olunhep böyle tutarsız duruma duşe ması nedeniyle gecikmeler olduspetini belirleyebileceği vurgulanriz, tepkilerimiz de hep lafta kamakta. Bakanlar Kurulu'nun sadeğuna dikkat çekti. ce uygulanacak olan mevzuatı "ve lır. Olayın üzerine serinkanlı olaBaşbakan Özal, eylül ayında vergi mevzuatı" diyerek göstermiş rak eğildiğimizde, olayın ardın35 bin kadar ihracat fişinin saolduğu özel bir ceza belirleme yoludaki gerçekler, ağırlığını duyuyılması gerektiğini kaydederek, na gitmediği ortaya konuluyor. rur.. Dışişleri Bakanı Vahit Habu konuda şu bilgiyi verdi: Raporda, "İhracatçı sermaye şirlefoğlu Bay Morgan için "Devlet tstaüstik Enstitüsü, ketlerinin faaliyetlerinin ne mamul"bundan böyle Ankara'da nasıl yabancı ithalatçıların Türkiye'lerimize ihraç gücü kazaodırmak, ne çahşacaktır, ben büemem" diyor. ye gelip Türk parası ile meyve de ihracatın arttınlmasında önemli Sayın Halefoğlu AET'deki ve olmadığı" belirtiliyor. sebze almasını ihracattan saymıAvrupa Konseyi'ndeki temsilcileyormuş. Şimdi aldılar, bu kamRaporda, olaya "vergi iadesinin rimizin parlamenterlerimizin yonla giden mallan, bir deger devletin sadece bdirli amaçtara uyan oradaki ortamda nasıl çalıştıklakoymaları lazım Türk parasıyla rını biliyor mu? alınsa da bu farketmez. Özellikle Morgan olayının gerçeği ve YALÇIN DOĞAN Arap ülkelerinden geliyorlar. özü şudur: Konu diplomatik düDövizlerini burada bozduruyorherhangi bir eleştiri götürmese zeyde çözümlenecek sının aşmış lar. Malı alıp götüriiyorlar. (Baştarafı 1. Sayfada) de tutarlı olduğu bugün ortaya niz bile, "ANAP'a aüernatif de tır. Şu veya bu kişinin "hai/ı" Şimdi büyük çapta arttı bu yalın bir biçimde çıktı. "Dörtbeş diğiniz anda, Başbakanı kızdır veya "sahtekâr" olmasıyla da olay. Bana söylenen, mesela Anaçıklanamaz. AET ve Avrupa mış oluyorsunuz. yıl içinde düzlüğe çıkanz" diyen talya iıalinden günde 3040 kamKonseyi'nde üyelik için geçerli Oysa, kendisinin en önemli özal'ın hedefı başarısızlıkla soyon gidiyormuş, mesela birinci özelliklerinden biri sükuneti ra nitelikte demokrasi Türkiye'de nuçlandı. Bu nedenle kendisi her kalite domates 350 liraya satılıvar mı, yok mu? Sorun budur. hatlığı ve hatta zaman zaman geçen gün daha çok sinirleniyor. yormuş." Batı standartlarına uygun bir rastlanan hoşgörüsüdür. EleştiSinirlenirken de bir başbakana Başbakan Özal, Türk Lirası rilere karşı, sakin sakin ikna et demokrasinin ülkemizde var olyakışmayacak ve herkesi yadırile yapılan bu satışlann ihracat meyöntemiyle yanıt vermesidir. madığını biliyoruz, Amacımız gatacak deyimler kullanıyor. rakamlarına dahil edilmesini, "kendimize özgü " çok partili reNe yaztk ki, son zamanlarda ödemeler dengesi hesaplarında Özal ANAP'ı kurdugu günler Özal bu tavnndan uzaklaşıyor. jimimizle AET ve Avrupa Konde ve 6 Kasım seçimlerine gidi Uzaklaşırken de, bir başbakana seyi'nde yerimizi almak. Onlar da karışıklık yaratabileceği endişelerine karşı da şu yanıtı verdi: len ortamda kendisine propagan hiç yakışmayacak üslup içinde ikircikli kalıyorlar. Bu koşullarda aracı olarak "ekonomik "Burada rakam büyük tutaralarında bizim de bulunduğu da Türkiye'yi dışlarlarsa, biz öfkonulan" seçmişti. Bütün birse muz bazı gazetecilerin isimlerin keleniyoruz. Peki, ya dün maz. Sadece fiş sayısını arttınr. çim kampanyası döneminde de, den söz ederek, hepimizi sözüm arkadasımız Samim IMtfü'nün sadece ekonomik konulan işlebelirttiği gibi "Bon pour L'Oriona eleştirmiş oluyor. miş ve halka ekonomik sorunlaSayın Özal Türkiye'nin başba ent" mantığıyla davranarak ve rm çözümü için geniş vaatlerde kanıdır. Ona oy verenlerin ve de bizi özürlü sayarak kabul eder (Baştarafı 1. Sayfada) bulunmuştu. Bunların başmda lerse çok mu mutlu olup yücele bugün belli olacağı da acıklanvermeyenlerin, yani hepimizin da "fiyat artışlarının yüzde dı. başbakanı dır. Olumlu davranış ceğiz? 10lara kadar indirilmesi" vaadi ları içya da dış politikada CumÖte yandan Ankara Hastanesi Görüldüğü gibi Türkiye'nin geliyordu. İktidarının üçüncu yı huhyet'te sergilenirken, başarısız sorunu Gwyn Morgan değildir. Başhekimi Dr. Tayyar Çavuşoğlına girilirken, fiyatlarm yüzde politikaları yine gazetemizde Öfkeleri bir kişiye yönelterek ra lu, dün yaptığı açıklamada, 10'lara inmesi bir yana, yüzde 35 eleştiri bulmuştur. Bu da çok do hatiamak da bir yönıemdir, ama Murteza Elgin'in kanına uyguoranında devraldığı enflasyon • ğaldır. Eleşririlerden rahatsızlık sorunlarımızı çöVtmez. •><'•:' hınan' '»Eltaı'^nestinin olumlu oranını önceyüzde 52'ye çıkart duyması da doğaldır. Siyasi soçıktığım belirterek, kanda A1DS * • • tı. Bu yıl da yine yüzde 50'lerde rumluluk sahibi olarak doğaldır, virüsünün bulunduğunu bildirdi. bir enflasyon oranının gerçekle insan olarak doğaldır. Ama bu Ancak Elgin'in AlDS'li olup olşeceği kesinlik kazandı. madığının kesin olarak saptanaeleştiriler karşısında ve iktidarıFiyat artışları bir yana, dün nın artık alternatifi bulunduğu (Baştarafı 1. Sayfada) bilmesi için başka bazı testlerin kü Resmi Gazete'de yayımlanan nun söylenmesi karşısında, sıra hazırlanan ve "Bulgaristan'da de yapılması gerektiğini vurgubir Bakanlar Kurulu kararı eko dan bir kişi gibi karşılık veremez. »yınlıklan özümleme kampanyalayan Dr. Çavuşoğlu, "Eliza" nomide gelinen noktayı gözler testi sonuçlarına göre Elgin'in İşte doğal olmayan budur. sı yeni bir asamaya girdi" başlıönüne net bir biçimde seriyor. hasta veya taşıyıcı olabileceğini ğı altında yayımlanan bir haberBir tarım ülkesi olan Türkiye, ya da hiç hasta olmayabileceğide, Bulgaristan'daki Türk azındünkü Bakanlar Kurulu kararıni söyleyerek, testler için tstanlığa karşı uygulanan baskılara na göre, bundan sonra "bakbul Numune Hastanesi ile ilişki örnekler veriliyor. (Baştarafı Spor'da) lagil" ithal edecek. Nohut, meriçinde olduklannı belirtti. cimek, kurufasulye ve benzeri ki olaya gelince. İş Sicil LisansDunphy, Bulgaristan'ın guneyAnkara'da bu açıklama yapıbaklagillerin ithali kararlastı taki Jjir memurun basit bir dikdoğusundaki bazı Türk köylerinhrken, tstanbul'da da öğleden rılıyor. Araştırdık, mercimek katsizliğinden kaynaklanryor asde yaptığı incelemelerde Bulgar sonra Murteza Elgin, Numune hariç, Türkiye ilk kez baklagil it lında. Biz bütün çocukların makamlarının, Türklerin isimleHastanesi'nden bir kahraman hal etmek zorunda kalıyor. Ge lisanslanm alırken Tolga'ıunki de rini değiştirmeleri için işkenceye edasıyla çıkıyor ve çevresindekirekçesi de, "Baklagillerin yükse aradaydı. Mernur vize taribine başvurduğunun taruklann ifadelere, "Yok hiçbir bok" diyordu. len fiyatım azaltmak." Çünkü, dikkat etmemiş olacak. Ben 15 sinden anlaşıldığını belirtiyor. Murteza Elgin'in taburcu oluşu bu ürünlerde fiyat artışları yüz Kasım'da (1984'te) Tolga'nın terMüslüman Türklerin camiye sırasında çok sayıda gazetecinin de 93 'e fırlamış durumda. Bak his belgesini bölgeye verdim. Bugitmesini ve Türkçe konuşmalahastaneyi adeta kuşattığı, Murlagil ithal ederek, bunların fiyat na göre vapsalardı hata olmazrını önlemek için Bulgar mateza'yı beklerken aralarında larını düşürmeyi deneyecek hü dı. Aslında hata bizde de var takamlarının şiddet kullandıkları "konsültasyon" yaptıkları, bakümet. Ancak, ortada yine bu bi. Ben de tarihkre dikkat etmeda belirtilen haberde, ülkede yazı foto muhabirlerinin Elgin'in hükümet tarafından alınan baş dim." şayan Türklerin durumunun gikaldığı odanın penceresine kadar ka benzer kararlar var, muz fiBedri Tellikurşun, federasyonderek kötüleştiği hatırlatılıyor. tırmanarak fotoğraf çekmeye yatım düşürmek için muz ithal da kaybolan evraklar olaymı da AP muhabirinin görüştüğü çalıştıklan gözlendi. Hastane edildi. Muzun fiyatında düşme bir türlü anlayamadığını söylüSofya'daki bazı diplomatik kayBaşhekimi Dr. Seyfi Basa bir sügörülmedi. Peynir fıyaıım düşür yor: "Pertevniyann itirazı için fenaklar, Bulgar makamlarının ülre sonra Hasan Bora'yı yanına mek için peynir iıhal edildi, fi derasyonun ifadelerin alınmasıkede yaşayan Türkleri asimile et çağırarak Murteza'nın taburcu yatının düşmesi bir yana, peynir nı niçin bizden istedigini hâlâ çömek istemelerinin başlıca nedeolabileceğini söyledi. Hastaneyi, fıyatları daha da arttı. Şimdi zebilmiş degilim. Bu bir resmi ninin, gelecek yıl yapılacak nüHasan Bora ile birlikte omuzlarbenzer sonuçlarla baklagil itha kurumdur. Kendi örgütü vardır. fus sayımında etnik nüfusun sada terkeden Murteza Elgin, galatında karşılaşılmamasmı diliNiçin ifadelerin aunmasını kenyısını azaltmak oldugunu zetecilerin kendisini Bakanlığa yoruz. Ancak, deneyler ortada. di kanallanyla değil de bizden iskaydediyorlar. ihbar eden Prof. Hüseyin SipaUk kez baklagil ithal eden bir tediler, garip. Sonra ben ifadeleri Diplomatik kaynaklara göre, hioğlu ile ilgili bir sorusuna ceTürkiye'de başbakan olmanın yazıp, elden gönderdim. Ankabu politikanın bir başka nedeni vap olarak, "Ayol, beni beş güçlükleri de ortada. Bu güçlük ra'daki bir arkadasımız kanalıyde, Türklerin Bulgarlara göre da günde meşhur eden adama niye lere eklenen başka noktalar da la. Kendisi Federasyon Genel ha hızlı ürediği inancından kaykızacakmışım" dedi. Murteza var. Örneğin, baklagilleri şimdi Sekreteri Mustafa Turgut Beyi naklanıyor. Elgin'in taburcu edilmesiyle ilgili kim ithal edecek? Baklagil ithal önceden de tanıyor. Kendisine Haberde, Bulgaristan hüküsoruları cevaplandıran Numune etmek için şu sıralarda kim Ar verdi. Sonra bunlar da ortadan metinin, daha önceki yıllarda, Hastanesi Başhekimi Dr. Seyfi jantin yollarına düşmüş durum kayboldu." Çingeneleri, Makedonyahlan ve Basa, Umumi Hıfzıssıhha Kanuda?.. Baklagil ithal edecek olanVe 16 Nisan 1985 tarih ve 754 Pomakları da asimile ettiği hanu'nun 72. maddesine göre sari lar örneğin geçen hafta içinde ile 755 sayılı yazılann ve bunlatırlatılıyor. hastalıkların evde veya hastaneAnkara'ya geldiler mi?.. Geldi rın yanıtlannın kaybolması olaGeçen ay Bulgaristan'ın başde tecrit edilebileceğini belirtelerse kimlerle görüştüler ve bu yı, Eltopu Federasyonu bünyekenti Sofya'da yapılan UNESCO rek, "Murteza Elgin kaçaktı, yakarar nasıl çıktı?.. sinde ve Genel Sekreter MustaKonferansı sırasında bir Bulgar kaladılar. Doktorlanmız klinik Bunlar ilk anda akla gelen so fa Turgut isminde kilitleniyor. 27 gazeteci, azınhktaki Türklere yamuayenede AIDS'lidir diye birrular. Bu sorular Özal'ın beş yıl Şubat 1985 tarihinde, devrin pılan baskılar konusunda AP şey bulamadılar. Bunun üzerine BTGM Yardımcısı we şimdiki Gedır sorumlu olduğu ekonomik ye şunları söyledi: "Bulgaristan kendisinden tahlil için kan alınpolitikalarda yeni model arayış nel Müdür Şahap Sayın'ın imza 500 yıl süreyle Osmanlılann egemasından sonra taburcu ettik. sını laşıyan 438 sayılı yazıdaki ları ile bütünleşmeye başladı. menliği altında yaşadı. O dö"Tellikurşun'un ve idarecinin ce nemde de onlar bizim kültürü Sonuçlar yarın (bugün) akşama ANAP'm alternatifi belli oldu. za kuruluşuna sevk edilmele müzü ve dilimizi yok etmek is kadar alınır. Zaten Elgin'i Öylesine belli oldu ki, daha rinin" neden 1.5 ay aynı yapıda tediler. Şimdi de biz tek bir Bul AlDS'li bile olsa taburcu etmek SHP güçleniyor" der dernez, ki bürolar arasında geciktiği de gar loplumu yaratmak istiyo zorunda idik. Rock Hudson'ı biBaşbakan Özal'ın sinirtendiği le olene kadar tecritte tutmadıyanıtlanabilmiş değil. görüluyor. Kendisine yönelik ruz." lar. Sonra, hasta istediği hekime tedavi olmakta hürdür. Kesin tanı konulana kadar evinin kapısına bir işaret konulacak. Polisiye bir önlem alınması için de (Baştarafı 1. Sayfada) çıkarak konuşabiliyor. 1983 se normaldir. Kleştıriler iyi niyetli kimseye talimat vermedik. Sadeçimlerinin vasaklı partisi SO ve nesnel olmak şarlıyla ülke yayana ordunun ülkemizdeki rolüDEP, SHP yoluyla Meclise gir rannadır." ce Valiliğe ve Bakanlığa durumu nü anlattıktan sonra "demokradi." bildirdik" şeklinde konuştu. Soysal konuşmasının sonunda sinin tabandan halkın isteği ile değil, çogunluğu asker kökenli dinleyicilerin çeşitli konulardaki Demokrasinin durumuyla ilgiOte yandan son günlerde babir elit tabaka tarafından tepe li olarak Soysal şunları söyledi: sorularını yanıtlarken, "Dünya sında ve kamuoyunda çok sözü den uygulanmaya başladığını" "Demokrasi yakın bir geçmiş da Ermeni ve Türk toplumları edilen ve halk arasında geniş vurguladı. kadar yüzyıllar boyu bir arada te tepeden verilmiş de olsa Türk çapta tedirginliğe yol açan A1DS yaşamış ve kültürleri iç içe geliş hastahğı, dün TBMM'ye de geSoysal daha sonra sözlerini halkı demokrasiyi benimsemiş miş başka iki toplum yoktur," şöyle sürdürdü: durumdadır. Oysa daha 30 yıl tirildi. Eski HP'li bağımsız mil"Ülke kışla olmadığı için top önce otoriter liderlik taraflılandedi. letvekillerinden Reşit Ülker, Sağlurrı mühendisliğinin sınırları nın sayısı çoktu. Toplumca beİsteyen Ermenılerin gelip lık ve Sosyal Yardım Bakanı vardır. Nitekim toplumda son iki nimsenişi yeni olmasına ragmen Türkiye'de yaşamalarına engel Mehmet Aydın'a yönelttiği soru yılın siyasal dinamizmi sonucun Türk demokrasisinin birinci sınıf hiçbir yasa ve kural bulunmadıönergesinde, A1DS için ne gibi da 1982 Anayasası'nın getirdigi demokrasi olması şarttır. Çünkü ğını vurguladı. Avrupa ülkelerinönlemler alındığını sordu. Reşit kurallar şimdiden eskimeye baş Türkiye Avrupa'ya kendi isteğiyle de bir dizi konferans veren Soy Ülker önergesinde, "AIDS diye ladı. Rceviı ve Demirel gezilere katıldı. Bu nedenle eleştirilmesi sal bugun Türkive'ye dönüyor. teşhis edilen bazı valandaşlar bu OLAyLARIN Özal'ın itirafı (Baştarafı 1. Sayfada) olacak. GUnde 3040 ARDENDAKI da ekim ayında zarfı yapmıs. Yani ne gitse, 10 ton domatesin kamyon GERÇEK ANKARA'dan kilosu 350 liradan bütünü bir kamyon yük olarak 3.5 milyon lira eder. O da 6 bin dolar eder. GUnde 200 bin dolar. Büyük bir rakam tutacağını zannetmiyonım. Ama tabiatıyla döviz karşılığı burada ödeniyor, ödemeler dengesinde yerini alır. Merkez Bankası besap ederken, bakacak tabii rezerv miktanna, şuna, buna bakacak. Turizm de artık tahmin ediliyor. Başka yolu yok, eskisi yanlıştır. Turizm rakamlan da iyi. Bu yıl gelirleri 1.2 milyar dolar tahmin ediyorlar. Ben de İstanbul'da gördüm, turistler hâlâ dolu." Başbakan özal, ağustos ayında cari işlemler dengesinin fazla verdiğini, bu arada Türkiye'nin AET'ye karşı ticaret fazlası sağladığını da hatırlatarak, " Almanya, Hollanda, tngiltere, trlanda ve Yunanistan'a bir arada ticaret fazlası vermemiz fevkalade önemli" dedi. Dış ticaretin ve kambiyo rejiminin liberalleştirilmesi sonunda eskiden kaçak olarak Türkiye'ye gelen birçok malın, artık bavul turizmi yoluyla Türkiye'den dışarıya gittiğini belirten Başbakan Özal, "Dış ticaret hacmimizin 60 milyon dolar oldugunu, Suriye'ye aşagı yukan 200 milyon dolariık mal gittiğini tahmin ediyorlar. Yunanlı da Türkiye'ye gelip alışveriş yapıyor" dedi. Başbakan Özal, bu olayı sınır ticareti temeline oturtturmayı düşündüklerini de kaydederek, yer tespiti için çalışmalar yapıldığını bildirdi. Liberalleşmenin ekonomiye büyük faydalar sağladığını vurgulayan Başbakan özal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'ye artık sadece iki kalem kaçak mal geliyor. Biri sigara kâgıdı, diğeri oyun kâğıdı. ıkisi de monopol Türkiye'de. Biri Kızılay'ın, diğeri Tekel'in. Bunlann hesabı yanlış. Sigara kâğıdını ayn satmıyorlar. Tütünle beraber satıyorlar. Ayn satarsa, tütünde kaçağı kabul etmiş olurum diyor. Oysa ayn satmak lazım. Bu yapılırsa, tıitün kullanana da gazete kâğıdını sigara kâğıdı diye kullandırmak önlenir. Bu sıhhatte de mugayyir." Murteza hastaneden nalıma itilmekte ve ynşamlan tehlikeye sokulmaktadır. Bu paniğe son vermek için hemen radyo ve televizyonda açıklayıcı bildiriler yayımlamayı düşünüyor musunuz?" dedi. Bulgaristan'da 10 ayda Bu arada Türk Tabipler Birliği Genel Yönetmeni Dr. ügur Celasun, Antalya Tabip Ödasının, Prof. Hüseyin Sipahioğlu hakkında soruşturma açtığını bildirdi. Yapılan açıklamada, Sipahioğlu'nun hastasının adını açıklaması ve reklam aracı olarak kullandığı yolundaki iddialar üzerine kendisi hakkında soruşturma açılacağı belirtildi. Prof. Dr. Hüseyin Sipahioğlu da yaptığı açıklamada, "Ben doktor olarak görevimi yaptım. hastakğın daha fazla yayılmaması için olayı açıkladım" dedi. Savunma (Baştarafı 1. Sayfada) ANAP'lılann oylan ile reddedildi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından onaylanıp Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek olan tasarı uyarınca, bir savunma sanayii destekleme ve geliştirme idaresi oluşturulacak. Savunma Donatım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün tüm varhğının devredileceği bu idare, kamu ve özel sektörün yabancı sermayeye katkısı ile savunmaya yönelik üretim tesisleri kurma olanaklarını araştıracak. Gerektiğinde, özeljcamu ya da karma nitelikte yatırımlan destekleyecek. İdareye bağlı olarak Merkez Bankası yönetimi nezdinde oluşturulacak Savunma Sanayii Destekleme Fonu için her türlü alkollü içkilerin şişesinden 50 lira, her paket sigara ve benzeri ürünlerden 10 lira alınacak. Bu miktarlar Bakanlar Kurulu'nca en çok 20 katına kadar arttırılabilecek. Aynca ücret gelirlileri dışındaki gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, vergilerinin yüzde 2,5'u kadar fona para yatıracaklar. Akaryakıt tüketiminden de fona yüzde 5 oranında kaynak aktarımı yapılacak. Fona gelir sağlayacak öteki kaynaklar şöyle: Milli Piyango'nun yıllık kân, kanunla kurulan fonlardan aktarılacak fonlar, Milli Savunma Bakanlığı bütçesinde modern silah araç ve gereçleri için ayrılacak ödenekler, Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca izin verilen talih oyunlannı işletenlerin safı hasılatının yüzde 40'ına kadar ahnacak miktar, bağış ve yardımlar, bedelli askerlikten elde edilecek gelirler, askeri vakıflardan yapılacak transferler, müşterek bahislerden elde edilecek safi hasılat. Bu arada Türk Silahlı Kuvvetlerini güçlendirmek amacı ile kurulmuş olan vakıfların çeşitli şirketlerdeki hisseleri de yasa uyannca fona de\Tedilecek. Devir işlemi altı ay içinde tamamlanacak. Devir işlemi gerçekleşitırilinceye kadar yüriirlükteki uygulaoıava devam edilecek. Ermeniler Prof. SoysaPı Hollanda'da
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle