Katalog

30 KASIM 1985 Ozetle HABERLER CUMHURİYET/7 SHP İlçe Başkam ve 8 kişi gözaltında "Şebinkarahisar İşkence Olayları" olarak bilinen ve ToprakSu tesislerinde 32 saat işkence gördükleri öne sürülen 8 kişinin serbest bırakılmasıyla sonuçlanan olaylar, gözallına almanlann avukathğını üstlenen SHP tlçe Başkam Polat Sabuncu 'nun önceki gün gözaltına alınmasıyla yeni boyutlara ulaştı. SHP'liyönetici ve mllletvekillerinden oluşan bir heyet dün ilçeye gitti. '' Yeni Şebinkarahisar'' Gazetesi sahiplerinden Mehmet Yeleş de gözaltında bulunuyor. Cezaevlerînde işkence yok, işkenceci var BULENT AKARCALPDAN Komisyon başkanı, raporuyla çelişti YALÇM DIYDIK GORDIK PEKŞEM Cezaevlerinde, arkasında devletin ve yargı mercilerinin bulunduğu bir işkence yoktur. Eğer Türkiye'de sistematik bir işkence olsaydı, bize yüzlerce mektup gelmesi gerekirdi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Yaklaşık bir buçuk yıldır ceza ve tutııkcvlcrini inceleyen komisyon başkanı ANAP'lı Biilenl Akarcalı, raporun gazetemizde yer alması üzerine komisyonun muhalif üyelerini suçladı. Akarcalı, raporun "şahsi hesaplar'Ma basına sızdırıldığını belirterek, "Basil hesaplarla bunu basına si7dıranları esefle karşılarım. Arkadaşlanmızın bu hareketi ile son derece ciddiye aldıgımız bu rapora gölge düşürülmiıştür" dedi. Akarcalı, raporu Meclis Başkanlığı'na verdikten sonra komisyondan istifa edeceğini de bildirerek, komisyonun karakol ve emniyetleki işkence iddialarına yönelik incelcmc ya Fransa'mn "Chevalier Des Palmes Academiques" ödülii bu yıl ilk kez bir Türk romanctsına verildi. Fransız ve Türk kültürüne, Iki ülkenin dostluk, kültür ve turiznt illfkilerinin gelişmesine yaptığı katkılara karşılık Murat Aytaç Erginöz V, Fransa 'nın Ankara Büyükelçisi Fernand Rouillon tarafından Fransız Saayı 'nda düzenlenen törende takılan nişan, Des Palmes Academiques'in ve Fransız hükümetinin önerisl üzerine verildi. Romancı ve çevirmen Murat Aykaç Erginöz 'ün iki romanımn önümüzdeki ay Fransa 'da yayımlanacağı bildlrildi. Fransız edebiyatından birçok klasiği Türkçeye çeviren Erginöz 'ün ayrıca yayımlanmış dört romanı ve bir tiyatro eseri bulunuyor. Enginöz'e Ödül verildi Haber Servisi ANAP hukumetinin bakanlan, dün de yurdun çeşitli yörelerinde tesis temelleri atma veya hizmete açma çalışmalarına devarn ettiler. Sağlık vc Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın, Kırşehir'de Kuran kursu temeli atarken, Başbakan Yardırncısı Kaya Krdem de Yozgat'ta beş ayrı tesisin açılışını yaptı. Başbakan Yardımcısı Kaya Erdetn, dün ilk önce Yozgai'ın Tuzkaya mahallesinde Giiraylar Allesi tarafından yaptırılan 8 derslikli ilkokulu öğretirne açtı. Buradaki törende konuşan Erdem, Türk vatandaşının, cucııkiarı için her türlü fedakârlığı yaprnaya hazır olduğunu.dcvletin de çocukların eğitimi için her tedbiri almakta olduğunu söyledi. Kaya [irdem, daha sonra Yozgat içme suyu tcsislcrini, özel idareye ait 4 kursu Erdentden Ukokul ÖzaFın bakanlan "harıl harıl " pılması düşüncesinden vazgeçtığini kaydcttı. Akarcalı, dün düzenlediği basın toplantısında komisyonun ceza ve (ulukevlerini ziyaret ve inceleme raporunu açıkladı. Akarcalı, komisyon üyesı yedi millervekilinin fiziki varlıklarını bile tehlikeye alarak sivil ve askeri cezaevlerinde incelemeler yaptığını vurgulayarak, cezaevlerindeki işkence iddialarına tarafsız bir gözle yaklaştıklarını, Türkiye'de sistematik bir işkence olmadığını belirtti ve "Cezaevlerinde arkasında devletin ve yargı mercilerinin oldugu bir işkence yoktur" dedi. lyi cezacvi yöncticisı kath işhanını, polis lojmanlannı ve halk eğitim merkezi binalarını hizmete açtı. Valiliği de ziyaret ederek kentin sorunları hakkında bilgi aldı. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın da, Kırşehir'de bir Kuran kursunun temelini atarken yaptığı konuşmada, "Kuran okıımak insanı rahallatır. Bu da Kuran kurslarının açılmasıyla saglamr" dedi. Türk nıilletinin asırlardır Islamiyetin bayraktarlığım yaptığını anlatan Aydın, bugün de bu görevi yerine getirdiğini söyledi. Mehmet Aydın tarafından temeli atılan Kuran kursunun, devlet vatandaş işbirliğiyle yaptırıldığı ve 260 milyon liraya mal olacağı ve 500 öğrencinin din öğrenimi göreccği açıklandı. Erbakan tstanbuVda Kapatılan MSP'nin Genel Başkam Necmettin Erbakan, bugün dostlarına 'iadei ziyaret" amacıyla tstanbul'a gelecek. Erbakan'ı sempatizanlannm Gebzede karşılayacağı öğrenlldi. Erbakan htanbuVda Eyüp Sultan'ı ziyaret edecek, basın toplantısı düzenleyecek ve gece de Spor ve Sergi Sarayı'nda Cemal Kamacı'mn boks maçını izleyecek. Necmettin Erbakan, yarın Ankara'ya dönecek. bulmak için bir meslek lisesi açılmasının düşünüldüğünü kaydeden Akarcalı, Fransız KomUnist Partisı'nin 1982'den sonra insan hakları konusunda Türkiye'yi hedef seçtiğini anlattı. Akarcalı, basın toplantısında askeri cezaevlerinde Marksist eğitim için kullanılan kâğıtları da göstererek, bu tür tutukluların cezaevlerinde "şifreli konuşma" yöntemi geliştirdiklerini ve işkence konusunu cezaevi kurallarına ve yöneticilerine karşı çıkarak suiistimal ettiklerini söyledi. İşkence konusunda cezaevlerinden kendilerine çok az mektup geldiğini anlatan Akarcalı, "Eger Türkiye'de sistematik bir işkence olsaydı, bize yüzlerce mektup gelmesi gerekirdi" dedi. Komisyonun cezaevleri ziyaretinin Pişmanlık Yasası uygulaması açısından olumlu sonuçlar doğurduğunu kaydeden Akarcalı, komisyonun yasanın çıkmasına yardımcı olduğunu vurguladı. Cezaevlerinde "normal şartlar"da uygulanan sertlikler dışında işkence olmadığını öne süren Akarcalı, normal şartların ne olduğunu soran gazetecilere şu yatııtt verdi: "Bildiginiz gibi Akdeniz ulkesi insıının lepkisi, tskandinav ıılkelerinden farklıdır. Akdeniz ulkesi insanı, karakter olarak daha heyeranlı ve serttir. Biz, cezaevlerinde bu anlamda normal koşulların dışında insanın maddi, manevi kişiliğine yonelik uygulamaların var oldugu ve ileriye yönelik var olacagına ilişkin bir dıırumla karşılaşmadık. Kaldı ki, cezaevleri bir melekler yuvası da degildir. Açlık grevi ile kendini öliime terk edecek kadar şartlandırılınış olan bu insanlar, tahrikleri karşısında gelişecek birtakım olayları göze almışlardır. liatta sırf işkence gorduklerini kanıtlamak için mahkemeye götürülürken araba icinde birbirlerini tırmalayıp yaralamaktadırlar. Cezaevlerinde arkasında devletin ve yargı mercilerinin oldugu bir işkence yoktur." Bülent Akarcalı başkanlığındaki komisyonun hazırladığı rapor, TBMM Başkanlığı'na sunulacak. JUPP DERVVALL "Temiz gıyınmek ve traş olmak para ışi değıl" dıyor. Ve gelıp gıden yabancıların bu nedenle yanlış ızlenimler edındığıni soyluyor (Fotoğraflar: MEHMET AKİF) Takımı karım kurmuyor f\endinize güveniniz az.. Bu yüzden yeniliyorsunuz. Yediğimiz bir golden sonra tamam kaybediyoruz diye panik oluyor. Sizı zengin sanıyordum... Ben kendime zengin demem.. Ne dersiniz? Orta sınıf derim... Herr Derwall... Gazeteciler genellıkle si Fakat Stern'in yazdığı, bizim duyduklarızinle hep futbol konuşurlar... Ben biraz »utbol mız ortada astronomik rakamlann döndüğü yodışına çıkacağım. Sıkılır mısınız? lunda... Bir maaşınız bile bizde servet sayılıyor... Hayır tersine... Futbol konuşmaktan artık ANTRENÖR^MAAŞI BİLİNMEZ sıkıldım demeyeyim ama başka şeylerden ko Buna benzer yazılar Alman basınında çıknuşurşak sevinirim... Öyleyse güzel... Uzun bir süredır Türki tı. Rakamları nereden aldıklarını bilmiyorum. ye'desıniz. buraya gelmeden önce ne umuyor Ben söylemedim. Gerçekle ilgisi olmayan rakamlar... dunuz, gelince ne buldunuz? Nedir gerçek öyleyse... Bize söyleseniz? Ben önce geliş sebebini açıklamak istiyo Haa... yok.. Ben size soruyor muyum? rum; Alman Futbol Federasyonu ile geçerli bir Ben söyleyebilirim... anlaşmam vardı. 15 yıl Alman Milli Takımı ile İstemem... Beni ilgilendirmiyor... Bakın.. çalıştım. Bu uzun bir süre... Yine de çalışabilirdim... Ama ben çalışmalarımı en aşağıdan bir antrenörün kaç para aldığı bilinmez. Ama (tabandan) başlatmak istıyordum. Para için gel ben para kazanmak isteseydim, başka yere giderdim. İtalya, İspanya, Alman liglerinde çalıdi falan deniyor... Sebebi budur... Türkiye'yi umduğunuz gibi buldunuz mu? şabilirdim. Ben işimi, mesleğimi göz önüne ala Türkiye'yi ben eskiden beri tanıyordum. 14 rak buraya geldim. Para da lazım tabii. Sonra yıl önce ilk kez geldim, tanıdım... Dostlarım var ben aileden de zenginim.. Hanım Isviçrelidir. dı... İnsanlarını da biraz tanıyordum... Yani gü Fakir isviçreli yoktur billyorsunuz. Yani sadece zelliklerini biliyordum. Buraya gelince çelişki para kazanmak değil amaç... Burada olmaktan lerini de tanıdım. O yüzden uymak kolay oldu. mutluyum... Burada yapılan hataları bile seviHep olumlu olmak istemiyorum... Beni çok yorum. Ne gibi hatalar bunlar ? üzen şeyler de oldu. Çünkü çim bir saha bile yoktu geldiğimde... Şimdi yapılıyor... Buna çok En yalını... Trafik polislerinin davranışlarıüzüldüğümü anımsıyorum... Ama hepsi geçti... m çok seviyorum. Çok yalın, ilkel ama pratık inŞimdi tek zorluğum ve tek korktuğum konu: sanlar... Türk dili... Ne yapıyor trafik polisi? Örneğın iki tane plastik trafik kulesi ile bir Türkçe öğrenemediniz mı? Nasıl öğreneyim... Herkes benimle Alman yolu başka yöne çeviriyorlar. Avrupa'da böyle ca konuşuyor Evde karımla Almanca konuşu bir şey olası değildir. inönü Stadı'nın önünde yorum. Ama bazı şeyler öğrendim doğal maç oldugu zaman geliş yönüne gidişi de veriyorlar... Bu, bizde olanaksızdır. Yukardan geolarak... lenler de zaten izin vermezler... Böyle bir şey DOSTLUK...DOSTLUK... bızae olsa olay (tiyatro) olur... Anlıyorum... Şimdi biraz özel yaşamınıza Sizi burada en çok şaşırtan şey ne oldu geçeceğim. Türk yemekleri ile aranız nasıl. ŞişBay Dervvall? Yaşantı değişik Anlayıştan (mantalite) kay manladınız mı burada? naklanıyor. Türkıye deyınce Doğu olayına (Orı RÂKI, ŞİŞ VE GÖBEK... ~ ent) değınmek lazım. Avrupalı bir kişi Türkiye^ Hayır... Bız Almanya'da da genellikle ağır dekı Doğu olayını daha iyi görebiliyor. Ama insan böyle iyi karşılandığında toplumda rahat ve yağlı yemekler yeriz. Bu yüzden burada kisız eden olaylar bile olsa görmezlikten gelıyor. lo bile verdim. En çok hangi yemeğimizi seviyorsunuz... Zaten bu rahatsız edıci olaylar ağırlıklı değil... Balık... Her çeşidi... Somut olarak sızi en çok şaşırtan şey Balık bizim yemeğimiz sayılmaz.. Her deneydi? nizde bulunuyor... O zaman... Biber dolması... Çok seUnlü Alman Teknik viyorum... Ya rakı? Direktörü 'nun alışıl Ben pek sert içki içmem, içince daha çok mışın tersine "rakı, şarabı yeğlerim.. Biz Almanya'da Fransa sınışış kebabı ve göbek dansı'' ile arası iyi de rına yakın bir yerde otururuz. Orada şaraba çok ğil. Türkleri çok sevi önem verilir. Sizin de çok iyi şaraplarınız var.. Bay Dervvall... Eğlence yaşamınız nasıl yor, ama pazarlığı sevmiyor. Trafik dü burada..? Çok çagrı alıyorum. Ev çağrıları... Burazenimize nsredeyse da yaşayan Almanlar, konsolosluk görevlilerı ile hayran. Aldığı söylebuluşma... Turk arkadaşlar da var... nen astronomik ra Ya gece hayatınız... Gazino... Göbek kamlı paralara karşın dansı?.. kendini ' 'ortadirek'' İstanbul'da hiç gazinoya gitmedim. Daha samyor. çok iyi müzik yapılan, iyi yemekleri olan, dans edılebılen lokantalara gıdiyorum.. Türk müziğini seviyor musunuz ? Baştan kulağımı biraz zorladı... Ama maç için otobüsle bir yere giderken zorunlu olarak dinleye dinleye... alıştım. Futbolcular hep kaset çalar. Jupp Derwall ile az futbollu bir konuşma: Aktıına uyardı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Yıldmm Aktuna, AIDS'in kan yoluyla bulaştığını hatırlatarak, özellikle damar yoluyla uyuşturucu kullanan bağımlıların bu hastalığa yakalanmamaları için zaman geçirmeden kendilerine başvurup tedavi ohnaları çağrtsında bulundu. Dünyanın en çok satan kozmetik firmalarıny d a n o l a n A m e r i k a n ı : s t i e rauder'in ürünlerinin Türkiye'de satışına başlanması dolayısıyla Vakko'nun Istiklal Caddesi'ndeki mağazasında önceki gün bir kokteyl verildi. Kokteyle Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ve eşi, İstanbul Valisinin eşi Sacide Ayaz, Ali BarsAjda Pekkan çifti, çok sayıda manken ve davetliler katıldı. Kokteylde Estee Lauder ürünlerinin özellikleri, araştırmaya ve gelişmeye açık olması şeklinde açıklandı. Firmanın Turkiye'deki dağıtımcısı Vedat Öztarhan, Türkiye'nin Esiee Lauder ürunleri satılan 110. ulke olduğunu, İstanbul, Ankara, Izmir'de Vakko ile Vepa mağazalarında bulunabileceğini söyledi. Bedrettin Dalan da yaptığı konuşmada, "Güzel Istanbul'umuzun makyajınt tamamlıyoruz" dedi. Daha sonra mankenler Sibel Savacı, Funda Güngör, Sibel Turnagör, Tolga Savacı, oluşturulan plstte Estee Lauder kullanan tanınmış şair, sanat fotoğrafçısı, iş kadını ve Kazanova'yı canlandırdılar. Dışişleri: Bulgaristariclaki sayunda Türkleri yok saymak meşru değil ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri, Bulgaristan'da Türkleri yok saymayı hedef alan bir nufus sayımının "mesru" kabul edilemeyeceğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzeyde bir yetkilisi, ayrıca "AET'nin Kıbns Rum Yönetiıni'ne sınai ve tarımsal alanlarda bazı kolaylıklar saglamasım" eleştirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yalım Kralp, haftalık basın toplantısında, Bulgaristan'da 4 aralıkta yapılacak nüfus sayımıyla ilgili bir soru üzerine, bu ülkede daha önce de Makedonlan hedef alan bir sayımın gerçekleştirildiğini ileri sürdü. Bu sayım sonunda Makedonların yok gösterildiğini kaydeden Eralp, "Şimdiden soyleyelim, böyle bir sayımı mesru kabul etmek mümkun değildir. 20. yüzyılda bu gibi sahte sayımlara basvurmakla kimseyi ikna edemezler" dedi Soyguncular yakalandt Topkapı'daki Teknik Şişe Cam Fabrikası'm 19.11.1985 tarihinde soyan ve 8 milyon 600 bin IIra alan silahlı üç kişi, çaldıkları paralar ve bir silahla yakalandılar. Asayiş şubesi ekiplerinin yaptıkları araştırmalar sonunda Selim Hüseyin Alataş, ağabeyi Ali Rıza Alataş ve Şahap Görken, saklandıkları yerlerde soygunda kullandıkları silah ve aldıkları paralarta ele geçirildiler. Yapılan ilk sorgulamalarmda soygunculardan Selim Hüseyin Alataş, "Paraya ihtiyacımız vardı. Ağabeyim, Teknik Şişe Cam Fabrikası 'nda beş yıl önce çalıştığından fabrikamn her yerini biliyordu. İlk planı ağabeyim Ali Rıza Alataş yaptı. Arkadaşım olan Şahap Görken'le birlikte soygunu gerçekleştirdik, ağabeyim de gözcülük yaptı" dedi. OTOMARSAN ELEMANLAR ARIYOR Turkıye'nın en buyuk otomotıv yatırımını gerçekleştırmekteolan şırketımızın NİĞDE/AKSARAY'daki motor ve kamyon fabrıkasında ıstıhdam edılmek ve/veya yonetıcı olarak yetıştırılmek uzere.yeteneklı ve dınamık elemanlar aranıyor. KALİTE KONTROL ŞEFLERİ URETİM HATLARI KONTROL ŞEFLERİ, MALZEME GIRIŞ KONTROL VE OLÇME ODASI ŞEFLERİ TECRUBELI KONTROL MUHENDISLERI MP Kongrosi İMALAT ŞEFLERİ ŞASI VE KABIN İMALAT ŞEFLERİ BOYAHANE, ROTUŞ VE FİNİŞ ŞEFLERİ KAMYON VE MOTOR MONTAJ ŞEFLERİ PROJE VE URETİM MUHENDIŞLERİ Koç: Faşizm gayrî insani ANKARA, (Cumhuriyet Biırosu) Muhafazakâr Parti'nin ilk büyuk kongresi bugun Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu'nda toplanacak. Genel Başkan Ali Koç'un bir konuşması ile açılacak kongreye 38 ilden 215 delege katılacak. Kongrenin gündeminde partinin adının ve ambleminin değiştirilmesi konusu da bulunuyor. Genel Başkan Ali Koç dün ANKA'nın sorularını yanıtladı. "Komünizm ve faşizm rejimleri gayri insanidir" dedi. "Kmanelçi başkan olmadığını" savıınan Koç, bir soru üzerine "SHP adını alan partinin gvrek HP, gerekse SODEP kanadından yandaşlarımız var. HP icinde Belediye Başkanı bile olan yandaşlarımı/ oldugu gibi, sag gibi gorunen partiler iyinde de yandaşlarımı/ var" dedi. "DSP tarihi bir misyondur, ama yanlıştır, (ııtmaz. Tiırkiye solundaki siyasi görüşün temsilcisi CHP'dir. Bunıın mirasına da SHP sahiptir. Solıın gerçek temsilcisi SHP'diı. Sagın gerçek temsilcisi de S\ P'dir" diyen Koç, sosyal bariş konusunda ştınları söyledi: "Bugün ivin bu umudu fa/laca taşımıyorum. lürk insanına milliyeli, dini inanviarı ogrelilmeden, polisiye ve yapav lıdbirlerle huzur saglanamH/," Evinde öldürüldü Pendik 'te bir kişi, evinde tabancayla vurularak öldürüldü. Namık Kemal Caddesi'nde Ebe Apartmanı'na giren kimliği henüz belirlenemeyen saldırgan, tabancayla evinde oturan 65 yaşındaki Yusuf Alkaya'ya ateş etti. Kalbinden yaralanan Alkaya, olay yerinde hayatmı kaybetti. Olaydan sonra hızla kaçan saldırganın eşgalinin belirlendiği ve cinayete savcılıkça el konulduğu bildirildi. (a.a.) ÜRETİM PLANLAMA BÖLÜMÜ ŞEFLERİ İMALAT, İŞ AKIŞI PLANLAMA ŞEFLERİ TESİS PLANLAMA ŞEFLERİ PLANLAMA VE ENDUSTRİ MUHENDİSLERİ " K DİĞER TEKNİK BÖLÜMLER İÇİN TECRUBELİ MAKİNA, ELEKTRİK, KONSTRUKSİYON, ENDUSTRİ VE SATIN ALMA MUHENDİSLERİ İDARİ BÖLÜMLER İÇİN PERSONEL, MALZEME ve MUHASEBE bolumlerı ıçm.konularınde tecrubelı yuksek okul mezunu ŞEF ve UZMANLAR, ALMANCA BİLEN SEKRETERLER Tercıhan lyı derecede Almanca veya ingilızce bilen adayların, gızlı tutulacak muracaatlarına Turkçe ve yabancı dılde elyazılı ozgeçmışlerını ve fotograflarını ekleyerek, Personel Mudurluğumuze gondermeleri rica olunur. MercedesBenz UJS1CEF aşı kampanyasını izliyor Bir (JNICEF heyeti, hızlandırılmış aşı kampanyası uygulamasının üçüncü bölümüyle ilgili çalışmalan Konya'da izledi. Endonezyalı doktor Sonya Purnano başkanlığındaki 5 kişilik heyetin üyeleri tl Sağlık Mudurlüğü yetkilileri ile göruşerek uygulamular hakkında ayrıntılı bilgi aldılar. Heyet daha sonra aşı kampanyası uygulama merkezlerinde çalışmaları yerinde izledi. OTOMARSAN A.J. 2 TOPKAPIİSTANBUL veya P K 19 AKSARAYNİĞDE DAIMLER BENZ AG Turkıye Genel Mumossılı Türklerin arkadaşlığı... Dostluğu... Ama bunları biliyordum biraz... Fakat burada uzun yaşayınca bu yakınlığın bütün Türk halkının bir özelliğı olduğunu görüyorsunuz. Bu, sanıyorum aileden geliyor. Avrupa'nın tersine bir durum. Bizde para, sanayi, iş, ekonomi.. Bütün bunların sonucu dostluk yok oldu... Kışınin kendini gösterme, öne çıkma ısteği ağır bastı... Ben bütün dünyayı gezdim, gördum... O kadar çok ınsan tanıdım ki... Ama Türkler başka... Inanın politika yapmıyorum. Hep olumlu konuştunuz.. Olumsuz yanlarımız yok mu? Var tabii... Türkleri kendilerini geriye çekmeye çalışan insanlar olarak görüyorum. Kendilerine güvenlerı az... Nasıl güvenelim... Baksanıza durmadan yeniliyoruz... Yeniliyorsunuz. Çünkü güvenıniz az... Yediğimiz bir golden sonra tamam kaybediyoruz diye panik oluyor... Bundan sonra kendi kendimizi savunamayacak kadar zayıflıyoruz. PAZARLIK DELİ EDİYÖR" Bu futbol alanında... Diğer alanlarda olumsuzluklar neler? Pazarlık konusunu çok önemli buluyorum. Bu beni deli ediyor. Bizde her şeyin bir fiyatı vardır ve değışmez... Burada her şeyin bir kaç tane fiyatı var... O zaman kazıklanma duygusu doğuyor... Bu, Türkiye'nin prestıjıni sarsan bir durum. Bir de dış görünüşe onem vermıyorsunuz. Ben bu dış görunuşun altında nasıl iyi bir yürek olduğunu bıliyorum, ama gelip gidenler şaşırıyor. Dış görünüş ve davranışlardan şaşırıyorlar... Tıraşsız, iyi giyinmemiş, davranışları ile olgun olmayan insanlar sanıyorlar... Bu zenginlik, fakirlik sorunu da değil... Ucuz fakat temız bir giysi yeterli... Tıraş olmak da çok zor ve pahalı bir ış değil... Bay Dervvall, konuşmamızın başında para için gelmedim dedini^. Onu size soracaktım. Stern dergisi, sizin Türkıye'den çok para aldığınızı. yazdı. Siz para rol oynamıyor dediniz.. Insana para da lazım... İnsanın ailesi var, para lazım... İnsan yaşayacak, para lazım.. Ama ben hiçbir zaman para için gelmedim.. Türkiye'ye zengin bir adam olarak gelmedığım gibi, giderken de zengin bir adam olarak dönmeyeceğim... TAKIMI KARIM KURMUYOR Eşiniz ne yapıyor. Sıkılmıyor mu? Karım hiç sıkılmaz... Bu kadınla evlenmek benım en büvuk şansım... Bir sürü uğraş bulur... Aerobık, sauna, Türk hamamı, kahve toplantıları, konsoloslukta Noel pazarı.. Goethe Enstitüsüne gıdıyor, tiyatrolara gidiyor... Bazen Almanya'ya gidiyor. Babası var, Isviçre'ye gider ve futboldan hiç anlamaz. Bu benim mutluluğum. . Evde futbol konuşulmaz mı? Asla... Ynlnız kazandığımız zaman sevinir, kaybettiğimiz zaman beni teselli eder... Yani takımı kendim Kuruyorum, karım kurmuyor... Bay Dervvall, şunu soracağım: Galatasaray, bir Alman Takımı ile karşılaştığında hangi takımı tutarsınız ? Bu soru değil... Tabii Galatasaray. Ben Milli takım anteıönürlüğü de yaptım... Alman Milli Takımını yennıek için her şeyi, ama her şeyi yaptım.. Burada yaşıyorum, burada çalışıyorum. Bunu sormak bile gereksiz.. Peki Türk gazetelerini izliyor musunuz? Özellikle bizim gazetede Hıncal Uluç'la aranız nasıl? Sizi biraz eleştirir... Genellikle okuyorlar bana... Tabii herkesin fikri kendine... Mesela Yusuf'la Raşit olayı... Yusuf daha iyi stoperdir ama Raşit'i de değişik bir yerde oynatmak güç... O zaman Raşit stoper oluyor... Çünkü Yusuf çok yönlü bir futbolcu... Her yerde oynuyor... Ve biz takımı kurarken rakip futbolcuları da göz önünde bulundurarak takım kuruyoruz. Her takımı rakibe göre başka başka düşünmek lazım... Görüş farkları buradan kaynaklanıyor. Son olarak Bay Dervvall, bu yıl kim şampiyon olacak? Fenerbahçe... Aslında bunu bir taktik gereği böyle söylüyorum. Belki baskı altına sokabilirim diye... Ama objektif olarak en iyi kadroya ve en iyi koşullara sahip olan takım odur. Yurekten ıse Galatasaray'ın şampiyon olmasını ümit edıyorum...