19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÖLÜMSÜZLER Şükran Kurdakul Son şiirleri: 250 Lira Oenel Dağılım: YADA htanbul Cu m h u r iyet 62. Yıl; Sayı: 22005 Kıırucusu: Yunus Nadi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Parlementosu'nda kabul edilen ve Turkiye'de insan haklarının durumu konusunda ağır eleştirilere yer vercn "Balfe raporıT'nun yazımına katıldığı savıyla Türk kamuoyu ve resmi çevrelerinde şıddetli bir eleştiri kampanyasının hedefi halinc gelen AET'nin Ankara temsilcisi Gwyn Morgan, Cumhuriyet'e konuştu ve söz konusu raporu kendisinin yazmadığını söyledi. Gwyn Morgan, Cıımhuriyel'in sorularını yanıtlarken Balfe raporu ile ilgili bir dizi ilginç açıklamada bulundu ve Balfenin raporunda yapılan dcğişikliklere iliskin raporun "bazı Türkler" tarafından kaleme alındıgını bildirdi. Morgan, bu konuda "Türkiye'nin Bruksel'deki buyükelçisi (AET nezdindeki daimi delege büyiikel(,i Pulat Tacer'i kaslettigi anlaşılıyor) tarafından basına verilen ve daha sonra Ankara'da da ortaya çıkan rspor, Balfe Ankara'da bulunduğu sırada görüşiügü bazı Türkler larafından yazılmıştır" şeklinde konuştu. Morgan, raporun yazımında herhangi bir rolünün söz konusu olmadığını belirtmekle birlikte, bu raporun AET temsilciliğinın kurycsi ilc Balfe'ye ulaştırıldığını, kendisinin bu noktada bir "posta kutusu" görevi üstlendiğini doğruladı. Morgan, Turk basını ve resmi çevrelerde hakkında doğan olumsuz havayı nasıl karşıladığı yolundaki bir soruyu yanıtlarken de, "Birçok insan açısından bu durumun lümüyle yanlış anlamadan kaynaklandıgı kanısındayım" dedı. Otc yandan Morgan, Balfe raporunun Avrupa Parlamentosu'nda kabul edilmesinden sonra kendisini sert bir dille suçlayan ve oylama sonunda sosyalist milletvekilleriyle kucaklaştığını öne süren tzlandalı muhafazakâr John Taylor'u mahkemeye vermeyi duşündüğünu de ekledi. Morgan, "Ben sosyalistlerle kucaklaşmadım. Buna oylamadan sonra Avrupa Parlamentosu lobisinde bulunan yüzlerce insan sahittir. Ben Strasbourg'a I ıırkiye ile ilgili oylamayı AET Komisyonu'na rapor (Arkası Sa. 13. Sü. 8'de) Hcr ınurku dukıılo, hes AR BÜRO ZEMELERİ kasa makineleri S 5 Merkez: Kd$Kke} ^ B r N o . 71 KARAKOY 143 07 W 144 7V 82 Servıs. Mumhatâu'cıd No 3/2 KARAKÖY 100 TL. thin ,/„/„/; 30 Kasım 1985 Cumartesi Raporu Türkler yazdı Morgan AETnin Ankara Temsilcisi Morgan'ın 'Balfe Raporu9 ile ilgili iddiasv Ben yazmadım: Raporu ben yazmadım. Olaydaki rolüm bir çeşit "posta kutusu" görevi üstlenmek olmuştur. Rapor, Balfe Ankara'da bulunduğu sırada görüştüğü bazı Türkler tarafmdan yazılmıştır. VENEDIK BATI BERLİN Ankara, SovyetbasınındaErmeniiddialarınınyaygınlaşmasıüzerine Moskova'yı eleştirdi: Sovyetler'in tutumu terörü teşvik ediei Avrupa Parlamentosunda görüşülecek Ermeni tasansına protestolar Avrupa Parlamentosunda görüşülecek olan "Ermeni Sorununa Siyasi Bir Çözüm" isimli rapor için htanbul Gazeteciler Cemiyeti, Ankara Üniversitesi Senatosu ve SBF Fakülte Kurulu (Arkası Sa. 13. Sü. 6'da) protesto telgrafı çektiler. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ABD'deki Ermeni lobisinin, 24 nisan tarihini "tnsanın insana zulüm giinü" ilan ettirmek amacıyla hazırladığı karar tasansının 3 aralıkta ABD Temsilciler Meclisi'nde görüşülmesinden önce karar tasarısını protesto amacıyla TUrkiye çapında girişimler yapıldı. ANAP da karar tasarısını protesto kampanyası başlattı. Gazeteciler Cemiyeti, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Türkiye Noterler Birlifci D ışişleri sözcüsü Eralp, "Uluslararası alanda leröre karşı etkin bir işbirliğinin bir amacı da kanaatimizce teröristleriya dapotansiyel teröristleri doğrudan veya dolaylı birşekilde teşvik edici hareketleri önlemek olmahdır" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Ankara, gazetemizin dünkü sayısında yer alan ve Sovyetler Birliği'nde Ermeni iddiaları doğrultusundaki resnıi yayınlarda gözlenen artışı konu alan haber üzerine, dün Sovyetler Birliği'ni üstü kapalı bir şekilde teröru "teşvik eCmekle" suçladı. Ankara'nın bu konudaki görüşü dün Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yalım Eralp taratından olağan basın brifinginde gazetecilerin Sovyetler Birliği'nden yayımlanan Ermenilerle ilgili TV programı, makale ve kitaplar karşısında "ne yapıldıgı" yolundaki sorulan üzerine duyuruldu. Eralp, "Hangi ülkede olursa olsun bu tür vayınlar karşısında daima görüşlerimizi, düşüncelerimizi belirtegelmişizdir. Bundan sonra da yapmaya devam edece ğiz" diyerek, ülke ismi vermeden, ancak, Sovyetler Birliği'ni de dahil ederek bu göruslerin Moskova'ya da iletildiğini bildirdi. Sözcü, açıklamalarına devamla, "Uluslararası alanda teröre karşı etkin bir işbirliğinin bir amacı da kanaatimizce teröristleri ya da potansiyel leroristleri doğrudan veya dolaylı bir şekilde teşvik edici hareketleri önlemek olmahdır" dedi. Sözcü bu açıklamasıyla Sovyetler Birliği'nde yayımlanan yayınları "Teröristleri ya da potansiyel teröristleri teşvik edici hareketler olarak gördügünü" belirtmiş oldu. En azından resmi Sovyet makamlarının bu nitelik teki hareketleri önlemediğini ima etti. Sözcü, Sovyet makamlarının bu konuda yapılan girişimlere ne yanıt verdikleri sorulduğunda da, "Biz görüşlerimizi ilettigimizde gencllikle sö/ konusu yazıları kaleme alan kişilerin resmi hüviyet taşımadığını söylüyorlar" şeklinde konuştu. Bir gazeteci de sözcüye, "Bu tür yazılann Komünist Partisinin yayın organında ya da tümü devlet kontrolünde olan yayın organlarında v'ktıgı hatırlandıgında, bu yanıtlan tatmin edici buluyor musunuz?" şeklinde bir (Arkası Sa. 13. Sü. 8'de) HAZIRLAYANLAR Mustafa İsmail Sağlamer Gülgeç Yarın Cumhuriyet'te ANADOLU'DA ÜNİVERSİTELİ OLMAK Dudu Yiğit: Eğer erkek arkadaşlarımız kaldığımız eve gidip gelmeye başlarlarsa etraftan, "Burası herkesin kapısını çalacağı ev" diye düşünüp rahatsız ederler. Sıvasta okuyan bir üniyersiteli "YÖK'leşmiş öğrenci" tanımı yapıyor: At gözlüklü, cetvel kafalı, gözünün önünden başka yeri görmeyen, dünyaya borunun içinden bakan ve deliğin karşısında yalnızca ders yazısı gören, motamot, başka bir şey düşünmeyen bir insan. ANAP'ta Pehlivanoğlu'nun Taşar ve Keçecilefle kavgası büyüyor FARUK BİLDİRİCİ ANKARA ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar'ın istıfasını isteyen ANAP Seçim lşleri Başkanı Şadi Pehlivanoğlu'nun bu kez de örgütlenme Başkanı Mehmet Keçecikr'e resmi bir yazı göndererek, illerde yapılan toplantıların dışında tutulmasını eleştirdiği öğrenildi. Pehlivanoğlu'nun Taşar ile Keçeciler'e Tstanbul Fatih'ten * milletvekili adaylığını desteklememeleri ve lzmir Karşıyaka'dan aday gösterilip, "harcanacagı" söylentilerinin yaygınlaşması nedeniyle cephe aldığı öne sürülüyor. özal'ın, Pehlivanoğlu'nu Seçim tşleri Başkanı olmasına karşın, "kırıcı ve sert" konuştuğu gerekçesiyle seçim yapılan yörelere göndermediği, dün de Taşar ve Keçeciler'le bir toplantı yaparak Pehlivanoğlu'nun çıkışlarını görüştüğü saptandı. Pehlivanoğlu bir süre önce Taşar'ın istifa etmesi gerektiği yolunda açıklama yaparken, bir yandan da ANAP'ın kuruluşundan bu yana görülmemiş bir uygulama ile Keçeciler'i resmi bir Ara seçim sancılam Şadi Pehlivanoğlu, Mustafa Taşar'dan sonra Mehmet Keçeciler'e de çattı. Pehlivanoğlu, Keçeciler'e gönderdiği yazıda, ara seçim hazırlıkları için illerde yapılan toplantıların kendisinden habersiz düzenlenmesini eleştirdi. Pehlivanoğlu, yazının bir kopyasını da Başbakan Turgut özal'a verdi. mehlivanoğlu 'nun, Taşar 'm istifasını istemesinin ve Keçeciler'e çatmasının nedeninin, ara seçimlerde aday gösterilmek istendiği yer olduğu sbyleniyor. Pehlivanoğlu'nun tstanbul l'atih 'ten aday gösterilmesini istediği, Taşar ve Keçeciler'in ise Pehlivanoğlu'nu tzmir Karşıyaka adayı yaparak 'harcamaya çalıştıkları' iddia ediliyor. pıyor, kim düzenliyorsa seçim işİeri başkanlıgına da haber verilsin, seçim işleri başkanlıgı bu toplantılann dışında tutulmasın" diyen Pehlivanoğlu, özellikle yerel seçim yapılan bölgelerdeki toplantılarda Seçim İşleri Başkanlıgı üyelerinin gorevlendirilmesini istedi. Ayrıca genişletilmiş divan toplantılarından sonra tutulan tutanak ya da raporların birer suretinin kendisine gönderilmesi isteminde bulunan Pehlivanoğlu'nun sert bir ifade kullandığı yazının sonunda bir not bulunması dikkati çekti. Pehlivanoğlu, yazının sonuna, "Not: Bu yazı bilgi olarak Genel Başkan'a da gönderilmiştir" ifadesini koydu. Pehlivanoğlu'nun "haberdar (Arkası Sa. 8. Sü. 3'te) SENDÎKACILAR SAVAŞI KAZANDJ MDPDYP ARASINDA İPLER KOPTU 8. Sayfada YASSIADA BAŞSAVCISI EGESEL ÖLDÜ 6. Sayfada ULUSLARARASI UYUŞTURUCU ŞEBEKES/ ÇÖKERTtLDl 10. Sayfada SIVASTA ÖĞRENCİ YAŞAMI Neyyire Özkan'ın röportajı Yarın CumhuriyetYe ( Keçeciler yazı ile eleştirdi. Pehlivanoğlu, Keçeciler'e gönderdiği resmi yazıda kasım ayı başından bu yana çeşitli illerde yapılan, "genişletilmiş il divanı" toplantılarının kendisine duyurulmadığını savundu: "Bu toplantıları kim ya 13. Sayfada Ifeni yılda da IMF gölgesi ENtS BERBEROĞLU ANKARA 1986 yılında kemerler, yine IMF gölgesi altında sıkılacak. Gelecek yıl Uluslararası Para Fonu ile yeni bir "standby" anlaşmasına gitmeyecek olan Ö/al yönetinıi, fonun ekonomik ilkelerini "baglayıcı bir anlaşma olmadan, kendiligindcn de uygulayabilecegi" iddiasıyla yola çıktı. ödemeler dengesi açığının finansmanı yönünden dış kredi gereksinimi süren özal yönetinıi, ilk kez IMF desteği olmadan yabancı mali piyasalara çıkacak. Yabancı finans çevreleri nezdinde, "ekonominin eskisi gibi ilkeli bir program çerçevesinde yonetildiği" izlenimini uyandırmak üzere, Başbakan Yardımcısı Kaya Frdem başkanlığında iki gün üstüste toplanan "ekonomik zirve"de gelecek yılın ekonomik göstergelerine ilişkin "limitler" tartışıldı. Ancak toplantıda herhangi bir limit belirlenmedi. Son 7 yıldır IMF ile pazarlık ınaiasına oturan Turk yönetiınleri, fonun yabancı mali piyasalardaki etkinliğini de dikkate alarak, koyduğu ekonomik limitleri kabullendiler. Piyasadaki para miktarından, faizlere kadar uzanan bu limitlere uyulduğu sürece, Türkiye'nin gereksinimi olan dış kredinin sağlanmasında zorlanılmadı. 1985 yılında iki tarafın da "isteksizlİRİ", 4 tur süren görüşmeler sonucunda Türkiye ve IMF arasında var olan "standby" anlaşmasının yenilenmemesine neden oldu. Gelecek yıl yine 400 ile 500 milyon dolar dış kredi gereksinimi bulunan Özal yönetinıi, mali kuruluşların kredi açarken aradıklan koşullan, baglayıcı IMF anlaşması olmadan da uygulama kararını aldı. Bu amaçla, ilki geçen günlerde duzenlenen (Arkası Sa. 13. Sü. 5'te) Standby" anlaşması imzalanmayacak ama... 'Parlamentere ömür boyu ayhk gelir9 TBMMyi böldü JfMılletvekillerinin bir bölümiı en yüksek aylıktan emekliliğin "milletvekillerinin hakkı olduğu" görüşünu savunurken, bir bölümiı de getirilen hükümlerin "Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı" olduğunu belirtiyor. BETÜL UNCULAR ANKARA Yasama organı üyeleri, dışarıdan atanan bakanlar ile eski parlamenterlere en yüksek aylıktan emeklilik hakkı tanıyan yasa önerisi, TBMM'de (Arkası Sa. 13. Sü. 6'da) HASILATTA PATLAMA SporToto ilk kez 'milyar1' sınırını aştı Spor Servisi SporToto'nun, kuruluşundan bu yana ilk kez bir haftada 1 milyar liranın üzerinde hasılat elde etmesi bekleniyor. Bu hafta 12, 13 ve 13 + 1 bilenlere dağıtılacak ikramiyenin de 350 milyon liraya ulaşabileceği bildiriliyor. Önceki haftalardan 13 ve 13 artı 1 bilen olmaması nedeniyle bu haftaya 156 milyon liranın devrolduğu SporToto'da, ikramiyenin büyükluğü nedeniyle, daha haftanın ilk günlerinde büyük bir kupon talebi görüldü. Spor(Arkası Sa. 8. Sü. 2'de) UĞUR MUMCU GÖZLEM Horzum davası genişledi mLmlak Kredi Bankası'nm, aralannda Cemal Kulu'nun da bulunduğu eski ve yeni 7 yöneticisi için "zimmete iştirak ve sahtecilik "ten dava açıldı. ANKARA, (Cumhuriyet Burosıı) Emlak Kredi Bankasının kclalciıylc "usulsüz" biçimde kullandığı 60 milyon doları aşkın dış krediyi geri ödemeyen yurt dışındaki işadamı Kemal ISLAK UMUTLAHHasılatm çok yüksek olması nedeniyle, yağmura aldırıs etmeden bayiler önünde kuyruklar olusturan totoculara, 1 milyon kupon da az geldl. (Fotograf: ARİF KIZIL YAL/N) (Arkası Sa. 13. Sü. 7'de) Savcı ve Sorgu... Sıkıyönetim mahkemeleri, sıkıyönetim kalktıktan sonra görev yapabilirler mi? Bu soruyu, anayasaya bakarak "hayır", yasaya bakarak "evet" diye yanıtlayanlar olabılır Bu yanıttan sonra sorulacak soru, kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkısınin kullanılıp kullanılmayacağıdır. Bu sorunun anayasaya göre bir tek yanıtı vardır: Kimse kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz. Böyle olunca da sıkıyönetim mahkemeleri, sıkıyönetim kalktıktan sonra gov rev yapamazlar. * Konu bu kadar açıktır Bugunlerde üzerınde durulması gereken bir başka hukuksal sorun, Devlet Guvenlık Mahkemeleri Yasası'ndan kaynaklanmaktadır. Sorun şudur: DGM'nin görev kapsamına gıren suçlarda (Arkası Sa. 8. Sü. l'de) Yunanistan Türkiye ile 'doğum yarışî'na giriyor STELYO BERBERAKİS ATİNA Cumhurbaşkanı Hristos Sartzeiakis'in. Yunaııistan'da nüfus artışının gerekliliği ile ilgili olarak yaptığı bir konuşına yuzunden Yuııan kadın derııekleri ile başı derde girdi. Sartzetakis, Yunanistan'da nüfus artışı konıılu konuşınasında, "2000 yılında Turkiye'nin nufu.su 8085 milyonu bulurken, (Arkası Sa. 13. Sıı. 6'da)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle