25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 18 KASIM 1985 Özal'ın gezisinin ardından yeni girişim Adalet Bakanhğı uzmanları ile Haydar Özalp'ın ortuklaşa hazırladıkları taslağa göre milletvekili transferi yolu tamamen kapatıhyor. Ancak bu değişikliğin 45 gunluk bir sürede uygulanmamasını da hükme bağlıyor. Bu sürede milletvekillerine istedikleri partiye geçme olanağı sağlanacak. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Başbakan Turgut ÖzaTın isteği uzerine TBMM giındemine gelen anayasamn 84'üncu maddesinde değişiklik önerisi, öncelikle ANAP grubunda tartışmaya açılacak. 1982 Anayasası'nda yapılacak 'ilk değişiklik için ANAP grubunun göruşleri alındıktan sonra, grup başkan vekillerinin tek tek milletvekilleri ile de göruşecekleri öğrenildi. ANAP Grup Başkan Vekili Haydar Özalp, Başbakan özal'ın isteği uzerine, milletvekili transferleri ile ilgili anayasamn Partisinden ayrılanın milletvekiUîği dtişer 84. maddesinde değişiklik yolunda bir taslak ortaya çıktığını söyledi. özalp, taslağın en kısa zamanda ANAP grubunda ele alınacağını ve getirilecek öneriler doğrultusunda taslakta değişiklik yapılacağını bildirdi. 84'uncu madde değişikliği için grup başkan vekilleri ile yapılan göruşmelerden bir sonuç alınamadığını ifade eden Özalp, bunun uzerine milletvekilleriyle tek tek görüşeceğini ve maddeye açıklık getirilmesi için destek aranacağını sözlerine ekledi. Adalet Bakanhğı uzmanlan ile Haydar özalp'ın ortaklaşa çalışmalan somıcu hazırlanan taslağa gore, milletvekili transferi yolu tamamen kapatıhyor. Buna göre, partisinden istifa ederek mevcut başka bir partiye giren, ya da kurulacak olan partilerin üyesi olan milletvekillerinin milletvekillikleri herhangi bir oylamaya gerek kalmadan duşecek. Aynca, partisinden istifa ederek, birleşme, isim değiştirme veya herhangi bir sebeple yeni bir nitelik kazanan partiye girecek milletvekillerinin üyelikleri de duşecek. SÜRE TANINACAK ANAP grubunda görüşulmesi beklenen taslak, 84'uncu maddede yapılacak bu değişikliğin 45 günlük bir süre için uygulanmamasını da hükme bağlıyor. Maddenin askıya alınacağı bu süre içerisinde, milletvekillerinin ıstedikleri partiye geçme imkânı tanınacak. Hazırlanan taslak, uyeliği düşen milletvekillerine Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yolunu da açıyor. Üyeliği duşen milletvekilleri bir hafta içersinde Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak, yüksek mahkeme de bu başvuruyu 15 gün içinde karara bağlayacak. ANAP'TA FARKLI GÖRÜŞLER Cumhuriyet muhabirinin saptamalanna göre Anayasamn 84'üncü maddesinde değişiklik konusunda ANAP grubunda farklı yaklaşımlar dikkati çekiyor. Bazı ANAP milletvekilleri SODEP'le birieşmeden sonra SHP üyesi durumuna gelen milletvekilleri ile, DSP'de kurucu olarak görev alan dört milletvekilinın uyeliklerinin düşurülmesi gerektiğini savunuyorlar. Bir grup ANAP'lı milletvekili de taslaktaki biçimin çok katı olduğunu öne sürerek, parti değiştirecek milletvekillerinin uyeliklerinin duşmesine Meclisin karar vermesi gerektiğini dile getiriyorlar. SHP grup yönetimi, 84'üncü maddenin kendilerini bağlamadığını öne surerken, ANAP tarafından bu yönde getirilecek bir anayasa değişikliğine imza verebileceklenni belirtiyor. Bağımsız milletvekillerinin çoğunluğu da maddenın değiştinlmesi egiliminde bulunüyorlar. Milletveküı transferini önleyen anayasamn 84. maddesindeki bir değişikliğe ise MDP grup yönetimi bütunüyle karşı çıkıyor. MDP yönetimi, bu değişikliğin eskisi gibi "milletvekili pazartan" oluşturmaya yönelik olduğunu savunuyor. Anayasamn değişikliği için TBMM üye tamsayısının en az uçte birimn yazılı önerisi gerekiyor. Anayasa değişikliği ancak 134 imza ile önerilebiliyor ve değiştirme önerisinin kabulü için 267 oy gerekyor. ANAP yöneticilerı, 267 imza topladıkları takdirde öneriyi Meclis Başkanlığına vereceklerini bildirdiler. ANAP'ta 84. madde taslağı hazırlandı Türk Fransız Dostluk Grubu Reagarfa sert oP uyarısı (Baştarafi 1. Sayfada) ye mektubu" ile iyice su yüzüne çıktı. New York Times gazetesinin ele geçirerek cumartesi günu yayımladığı mektup yankılar uyandırırken, Beyaz Saray çevrelerinde de tepki yarattı. Bir açıklama yapan Beyaz Saray Sözcusu Larry Speakes ise, Başkan Reagan'ın mektubu, New York Times yerine ofisinde okumayı tercih edeceğini söyledi. Bir hükümet yetkilisi de, mektubun basına sızmasının bir sabotaj olarak mı nitelendırildıği yolundaki soruya "Kesinlilüe evet" diye yanıt verdi. ABD Savunma Bakanı'nın, Başkan Reagan'ın Cenevre'ye hareketinden hemen önce verdiği mektupta, Yıldız Savaşlan proj?ramını sınırlandırmak konusunda Moskova'ya gıivence verilmemesi öneriliyor. Mektup, Sovyetlerle hiçbir şekilde bir uzlaşmaya gidilmemesini savunan sertlik yanlılarırun, bir "son dakika" mudahalesi olarak değerlendiriliyor. Savunma Bakanı Weinberger'in Cenevre'ye göturülmemesi nedeniyle huzursuz olan Şahinlerın, Reagan'ın son TV konuşmasında hazırlanan ilk metni değiştirerek görece ılımlı bir dil kuüanmasıyla büsbutün hırçınlaştıkları bildiriliyor. Aşın tutucu biri olarak bilinen Patrick Buchanan tarafından hazırlanan ilk metnin Sovyetler'in dünya politikasını sert biçimde eleştirdiği, ancak Reagan'ın bu metni değiştirmesiyle büyük öiçüde yumuşak ve uzlaşmaya açık bir konuşma ortaya çıktığı belirtiliyor. Reagan'ın bu tavn, sertlik kanadını, Başkan'ın konuşması için "Aynı konuşma Jimmy Carter tarafından yapuabilirdi" şeklinde yönelttiği eleştirilere yol açtı. Savunma Bakanı Weinberger'in, Reagan'ı bundan önce Sovyetler'le yapılan nukleer silahların denetimi anlaşmalanna uymamaya çağıran mektubunun yanı sıra, aynı anda 39 senatör de Başkandan Yıldız Savaşlan konusundaki katı tutumundan hiçbir biçimde vazgeçmemesini istedi. Yine Savunma BakanlıgYnın, Sovyetler*i her zamanki suçlamalarının tekranndan ötede SALT (Stratejik Silahlann Sınırlandırılması) Anlaşmalarını SS19 füzeleri yerleştirerek ihlal etmekle suçlayan ve VVeinberger'in mektubuna temel oluşturan bir raporu apartopar yetiştirmesi de dikkati çekti. ABD eski Silahlann Denetimi ve Silahsızlanma Daıresi Başkanı Spurgeon M. Kenny Jr., Weinberger'in mektubunu ve Pentagon'un son raporunu "Acıkça gönilüyor kiT Savunma Bakanlıgı Reagan'ın Cenevre'de Gorbaçov ile nükleer silahlann denetimi konusunda SALT Il'nin genişletilmesi ve ABM (Antibalistik Füzeler)'Anlaşması'nın yeniden onayuu ongören yeni bir anlaşma olasılıgını ne olursa olsun sabote etme çabasında" şeklinde değerlendirdi. Ancak Başkan Reagan'ın en azından göruntu olarak, Sovyetler'le gerilimi duşurme yanlısı olduğu farklı siyasal çevrelerin ortak gözlemi olarak ortaya çıkıyor. Bir Beyaz Saray yetkilisinin New York Times gazetesine yaptığı açıklamaya göre, Reagan, Cenevre'de somut bir sonuç alınmasa bile, zirvenin SovyetABD ilişkilerinde gerginliğin azaltılması yolunda olumlu bir adım olacağı göruşünu savunuyor. Reagan'ın pazarlıkla uzlaşma yanlısı Shultz'u zirve ile ilgili çalışmalarda ön plana çıkarması, VVeinberger'i Cenevre'ye yanında götürmeyecek kadar devre dışı bırakması, bunun en somut belirtisi olarak gösteriliyor. Ama Reagan, zirvenin ortak bildiriyle sonuçlanacak ölçude somut sonuç vereceğine de inanmıyor. Reagan'a gore, şu aşamada kültürel anlaşmalann yenılenmesi ve kimyasal silahlann yasaklanması anlaşmasının imzalanması bile yeterli. Bu yuzden iki super guç arasındaki gerginliğin azaltıldığı yolundaki bir göruntüyu dunya kamuoyuna verme ıçısından zirve sonrası Gorbaçov ile yanyana görunecekleri bir basın toplantısı duzenlemeyi planüyor. Bu basın toplantısında, ikı lider, zirve ile ilgili ayrı ayn birer açıklama yapacaklar; ancak gazetecilerin soru sormalarına izin verilmeyecek. Tabii Reagan'ın bu planının gerçekleşmesi Gorbaçov'un da evet demesine bağlı. 6 Bulgaristan'daki Türklere baskdar, İzmit'te de protesto edildi Çorlu'dan sonra dun de Kocaeli'de yapılan bir miting ve yürüyuşle, Bulgaristan'daki Turklere karşı uygulanan baskılar kınandı. Çevre Hlerden de çok sayıda yurttaşın katıldığı miting ve yüruyüş, Kocaeli Balkan Turkleri Kültur ve Dayanışma Derneği tarafından duzenlendi. Izmittn Taç Meydanı'ndan saat 12.00'de başlayan yurüyuş sırasında, "Bulgaristan, Türklerin esir kampı mıdır?", "Tiırk analar Bulgar doğurmazlar" "Bulgaristan Turklerianavatana"şeklindesloganlar atildı vepankartlar tasındı. Yürüyuşe katılanlar daha sonra Amtpark'ta toplanarak saygı duntşunda bulundular ve lstiklal Marşı okundu. Mitingte bir konuşma yapan dernek başkanı emekli vali muavini Htismen Erdoğan, bu heyecanlt topluluğun sesini dosta düşmana duyurmak amacıyla bir araya gelindiğini belirtti. Mitingte daha sonra Bursa Balgöç Derneği Başkanı şair ve yazar Mumin Gencoğlu ile, Izmir Balkan Turkleri Dayanışma Derneği Başkanı Sabit Tuna da Multeci Derneklerı Federasyonu Başkanı Selahattin Yıldız, birer konuşma yaparak Bulgar zulmünu lanetlediler. (Fotoğraf: AHMET KURT) Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral: PARİS, (a.a.) Başbakan Turgut Özal'ın "Islam ve Batı" adlı kuruluşun duzenlediği uluslararası konferans dolayısıyla Paris'e yaptığı 36 saatlik özel ziyaretten sonra, Türk Fransız ilişkilerinde ilgi çekici bir gelişme kaydedildi. Fransız Senatosu'n^ da, Senato Başkanı Alain Poher'in girişimiyle bir "Türk Fransız Dostluk Grubu" kurulacağı öğrenildi. Anadolu Ajansı muhabirinin edindiği bilgiye göre, başlangıçta 45 senatörden oluşacak gnıp, 1986'nın ilk uç ayı içerisinde faaliyete geçecek. Fransız Senatosu'nda kurulacak gruba paralel olarak Türkiye"de de benzeri bir grubun oluşturulacağı kaydedildi. Dostluk gruplanyla karşıhklı temaslar sonucu daha tyi bir anlayış havası yaratüması ve sorunlann açık şekilde ve ilk elden anlatılması amaçlanıyor. Türk Fransız Dostluk Grubunun kurulmasına önayak olan Fransız Senatosu Başkanı Alain Poher, uzun yıllar Avrupa Parlamentosu Başkanlığı'nda bulunduğu için Türkiye'nin sorunlannı yakından bilen bir kişi olarak tanınıyor. Hıristiyan Demokrat eğilimli olan Alain Poher Türk Fransız Dostluk Grubunu kurmak için yıl sonuna kadar bazı senatörlerle temaslarda bulunacak. Reagan (Baştarafi 1. Sayfada) çok derindir" dedi. Başkan Reagan, dün ayrıca Cenevre'de ABD Dışişleri Bakanı George Shultz ve danışmanlan ile bir toplantı yaptı. Reagan, bu toplantıdan önce gazetecilerin sorularıru yanıtlarken, Weinberger'in zirve ile ilgili görüşlerininjcişisei olduğunu, kendisinin bu goruşlerden etkilenmesinin söz konusu olmadığını belirtti. ABD yönetiminin bilgi sızdırarak zirveyi sabote etmeyi duşunmedığini bildiren Reagan, Savunma Bakanmın görevden alınıp alınmayacağı sorusuna, "hayır" karşüığıru verdi. Başkan Reagan'ın Ülusal Güvenlik Başdanışmanı Robert McFarlane'nın da Weinberger'in mektubunun sızdınlması ile ilgili incelemeler yaptığı bildırildi. Sovyetler Birliği ise mektubun basına sızdınlmasının amacını, ziryenin baltalanması olarak niteliyor. Bu arada ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, Başkan Reagan'ın uzay savunma sistemi projesi konusunda taviz vermesinin söz konusu olmadığını bildirdi. Amerikan NBC televizyonuna verdiği demeçte, uzay savunma sisteminin (Yıldız Savaşlan) benuz başlangıç aşamasında olduğunu kaydetti. Sovyetler'in göruşme sırasında bu projeden vazgeçilmesinde ısrar etmesinin zirvenin sonuçsuz kalmasına yol açacağını sanmadığuıı bildirdi. ABD Dışişleri Bakanı, zirvede Reagan'ın Doğu ve Batı blokları arasuıdaki ilişkileri geniş bir perspektifle ele alacağını belirterek, Reagan'ın Afganistan'daki durum, uluslararası terorizm ve insan haklan konusunu gündeme getireceğini kaydetti. Aynca Sovyetler'in Afganistan konusunda bir yumuşama politikası başlattığı yolundaki değerlendirmelere şimdilik katılmadığını sözlerine ekledi. BBC radyosunun haberine göre Amerikalılar, Sovyet bilim adamlannı Yıldız Savaşlan araştırma merkezine davet ettiler. GORBAÇOV BUGUN GELİYOR Başkan Reagan'la tarihi buluşmayı gerçekleştirecek olan Mihail Gorbaçov ise bugün Cenevre1de olacak. Gözlemciler, Cenevre'nin Bolşeviklerin tarihinde önemli bir yeri olduğunu ve devrim lideri Lenin'in bu kentte dört yıl yaşadığını anımsatıyorlar. Cenevre'de Lenin anısına aynlan, ya da muzeye donuşturülen bir dizi yer bulunuyor. Gorbaçovia eşı Raisa'nın bu yerlerden en az birini ziyaret etmeleri bekleniyor. Zirvede ele alınacak konulann başında, nükleer silahlarla Yıldız Savaşlan denilen Stratejik Savunma Girişimi (SDI) bulunuyor. Ozellikle Yıldız Savaşlan'nın göruşmelerde en ateşlı tartışmalara konu olması bekleniyor. PRAVDA Sovyet Komunist Partisi'nin yayın organı Pravda gazetesi zirve öncesınde yaptığı yorumda, VVashington ve Moskova'ya buyük sorumluluk düştuğunü belirtti ve Sovyetler Birliği'nin bunun bihncinde hareket ederek durüst ve yapıcı bir hazırhk yaptığını kaydetıi. Ancak gözlemciler Sovyet basımnda zirve oncesi çıkan yazılarda genellikle bir karamsarlığın gozlendiğini belirtiyorlar. Bakan Aral, Güneydoğu olayları konusunda, "Bu hareketlerin merkezi komşularımızda. Türkiye içinde vurkaç metodu ile çalışıyorlar. İçeriden huduta doğru sürülüyorlar. Hadisenin kökeninde, dışarıya giderek eğitilmiş ve eğîtilen insanlar var. HAKKÂRİ, (Cumhuriyet) Hakkâri'nin ilk fabrikasını hizmete açan Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, "Güneydoğu olaylan" ve yörenin ekonomik koşulları arasında bir ilişki kurmak istemedı. Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konumu "hassas" olarak niteleyen Bakan Aral, "Bu cins hareketler beklenmelidir. Yuzde yuz, bıçak gibi kesilmesi miımkun degildir" diye konuştu. 18 bin nufuslu Hakkâri il merkezinin ilk fabrikasını açarken, halka TV yayını ve pancar ekımi konulannda söz veren Bakan Aral, gazetecilerle sohbetinde, "Güneydoğu olaylannın, yörenin ekonomik koşullanndan mı kaynaklandığı" biçimındekı bir soruya doğrudan yanıt vermedi. Aral, sorunun yanıtına şöyle başladı: "Bu hareketlerin merkezi Gtineydoğu olaylarının bıçak gibi kesilmesi beklenmemeli komşularımızda. Turkiye içinde vurkaç metodu ile çalışıyorlar. tçerden hududa dogru suruluyoriar. Hadisenin kökeninde, dışarıya giderek eğitilmiş ve eğitilen insanlar var. Bunlann hareketi durmayacaktır. Belçika'daki benzeri hadiseleri gorduk. Aslında biz bu filmi 5 yıl önce seyretmiştik. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yepyeni bir anlayış doğdu. Hitler'in 5. koi olarak anılan casusluk ağıyla değil, terorizmle savaş yöntemi çıktı. Devlet otoritesini kesinlikle ortadan kaldıracak biçimde terorizmi sonuna kadar goturme ve ondan sonra da istenen koşulları dikte ettirme yontemi benimsendi. Turkiye, son derece nassas bir noktada bulunduğuna gore, bu cins hareketler beklenmelidir. Yuzde yuz, bıçak gibi kesilmesi mümkun değil." Bu hareketlere karşı etkin önlemler ahndığını bildiren Bakan Aral, "Önlemler arasında ekonomik olanlar da var mı?" sorusu uzerine, "Sorunun ardında yatanı anlamıyorum. Bu hassas konuda verilecek bir demeç, çok önemlidir" diyerek, sözlerini şöyle surdurdu: "Hukümet programıraız, Güneydoğu ve Dogu illerini, Batı illeri düzeyine çıkarmayı hedeflemektedir. L'lkenin bir tarafı karanlıkta yaşasın. diğer tarafı her turlu irakândan yararlansın, boyle şey olmaz. Milleti homojen bir kutle haiine getirmek, hem ekonomik hem de siyasi dengeyi saglamak istiyoruz. Ama bu yorede asırların ihmali var. Sadece cumhuriyet hukümetlerinnin değil, Osmanlı tmparatorlugu'nun da ihmali var." TBMM'den geçerek yasalaşan Savunma Sanayi Fonu konusundaki soruları da yanıtlavan Sanavi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, fonun yerli silah sanayiini geliştıreceğini soyledi. Aral, "Yerli yapıma için tek pazar ordudur. Şimdi 300 milvarlık bir kaynak var, bıitçeden 100 milyar eklense, 400 milyar eder. Sipariş verilecek, haar pazara üretim yapılacaktır" dedi. Turkiye'deki sanayinin envanterini çıkararak, silah yapabilecek kapasitede tesislerin belirlendiğini söyleyen Aral, "Elimizde para var, genelkunnay istediğinde, bütun Turk firmalanna açık olarak ihaleye çıkaracağız. Aynı parçayı birden fazla tesiste urettirecegiz. Çunkü silah sanayiinde sadece fiyatı dikkate alarak bir ureticiye bağlı kalmamak lazım. Soz konusu parçayı ureten tek kunıluş savaşta imha edilirse, digerleri de devreye girebilmelidir. Ama bu parçaları bir araya getirecek, montajını ustlenecek kunıluş bence tekel olmalı, işinde ihtisaslaşmalı, sır saklamalıdır." Şimdiye kadar tngiliz, Amerikan, Alman ve Isviçrelı firmaların Turkıye'de ortak silah yapımı projeleri için başvuruda bulunduklannı belirten Cahit Aral, "Ortada kesin bir şey yok. Kimle, ne kadar ortakhğa gideceklerini daha kendileri de kararlaşbnnadı, projelerini hazırtıyorlar. Bu fon bir adımdır. Miktan daha da yükseltilebilir" dedi. Silahlarımız Ozal: DÇM hareket maçını da televizyondan ızleyen Turgut Özal, oynanan futboldan pek memnun kalmadı. Başbakan Özal, Reagan Gorbaçov arasında Cenevre'de yapılacak olan zirve toplantısı ile ilgılı bır soruyu da "Gorelim bakalım, meseleleri ne kadar çozecekler" şeklinde konuştu. özal, önumuzdekı yıl SSCB'ye bır gezi ihtımalinin bulunduğunu, bu arada Endonezya, Malezya, Bangladeş ve Güney Kore'den de davetler geldığini söyledi. Turgut Özal, bugün de Vanda et entegre tesislerinin temelini atacak, Van Ozel Idare İşhanını ve şehır garajını hizmete açacak. Başbakan, 21 kasun perşembe gunu Belçıka'nın başkenti Briiksel'e giderek, burada Reagan tarafından NATO uyesi ulke temsilcilerine Cenevre zirvesiyle ilgili olarak verilecek brifinge katılacak. Bruksel'den Federal Almanya'ya geçerek Hıristiyan Sosyalist Birliği Partisinın (CSU) 40. vıldonumu törenlerine katılacak. Özal, daha sonra Bavyera Başbakanı Franz Josef Strauss'un CSU Genel Başkanı oluşunun 25 yıl kutlamalannda da hazır bulunacak. (Baştarafi 1. Sayfada) Başbakan Turgut Özal, dün sabah Turkiye'de ilk yabancı sigara fabrikasını hizmete açmak uzere bu şirketin kiraladığı özel bir uçakla Van'a gitti. Havaalanından doğnıca Bitlis'e geçen Özal, bir sure valüikte Uin sorunlanyla ilgili bılgi aldıktan sonra, tngiliz Rothmans fırması ve Bitlisli işadamları tarafından gerçekleştirilen sigara fabrıkasırun açıhşını yaptı. Başbakan Özal, fabrikanın açıhşını yaparken yaptığı konuşmada, '"Aslında bu fabrikayı başbakan olarak açmanın onemi, Bitlis gibi geri kalmış bir ilimizde yapılmış olmasıdır" dedi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bolgesine goturülen yatınmlann önemini anlatan Turgut özal, kalkınmada oncelikli yorelerde devlet yatırımlannın arttırılacağını da söyleyerek, "Dogu ve Güneydoğu Anadolu bolgelerinin makus talihini yenecegiz" dedi. Başbakan Özal, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun kalkınması meselesini sadece rakamlarla konuşmayalım" şeklinde konuştu. Özal, Bitlis'ten Van'a donerken parti otobusunde gazetecilerin sorulannı da yanıtladı. Özal, DÇM'ler (Doviz Çevrilebilir Mevduat Hesaplan) konusunda ustu kapalı olarak Suleyman Demırel'i suçlayan, Başbakanlık Başdanışmanı Adnan Kahveci'yi savunarak, "DÇM'ler bizim hareket kabiliyetimizi daraltıyor" dedi. Özal, "O zamanki anlayış, bunu Merkez Bankası'na yüklemiş, Merkez Bankası bu borcu karşıuksız odüyor, ama aslında kim almışsa onun odemesi gerekir. Neyse, o zaman karar verilmiş, geçmiş, gitmiş" şeklinde konuştu. Özal, enflasyon konusunda bir soruyu da yanıtlarken, zammın her ekonomik sistemde olduğunu one surdu ve "Enflasyon nispeti sıfıra dahi inse zam yapılmaması mumkun degildir" dedi. Van'a gelırken parti otobusunde bir ara Fenerbahçe Beşıktaş Sarayköy seçimini SHP farldı kazandı (Baştarafi I. Sayfada) rın yuzde 57'sini alarak büyük bır başarı sağladı ve tüm partılere verilen oylann toplamından daha fazla oy aldı. Yuzde 28 oy alan ANAP ikincı parti olurken, en çok oy kaybına DYP uğradı, RP de geçen seçime oranla geriledi. SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan, "Sarayköy seçimleri, SHP'nin Türkiye genelinde ne ölçude guçlenmiş olduğunun belirtisidir'' derken, Başbakan Turgut Özal ise sonucun beklendığıni, seçimde en başanlı partınin oy oranıru en fazla arttıran ANAP olduğunu soy ledi. "SHP başarılı degil, en buyük başarıyı biz elde etmişiz" dedi. 60") seçmenin bulunduğu Saraykoy'de 21 sandıkta geçerli savılar. *'07o>dan 3 bin 49'unu SHP ada.i \li Cengiz aldı, ANAP adayı Tahsin Can' a 1487, DYP adayı Guner Kısa'ya 449, MDP adayı Nuretün Yıldırun'a 184 ve RP adayı İbrahim Özal'a ise 138 oy verildi. 25 Man yerel seçımlerinde SODEP adayı 1879, HP adayı 841, DYP adayı 1310, ANAP adayı 883. RP adayı 249, bağımsız aday 192 oy almıştı, MDP ilk yerel seçimlere katılmamıştı. SHP, dunku seçimle SODEP ve HP'nin 2720 olan oy toplamını yuzde 12.1'hk bir artışla3 bin 4910 çıkardı, Beledıye Başkanlığını kaybetmesine karşın ANAP'ın o> sayısında buyuk artıv goruldu, daha önce 883 oy alabilen ANAP, bu seçimde 1487 oy topladı, en buyuk oy kaybına DYP uğradı. 25 Mart yerel seçımlerinde 1310 oyla ıkıncı panı halme gelen DYP, bu seçimde buyuk oy yitirdi ve 449 oyla uçuncu parti durumuna duştu, RP de DYP gibi onceki seçime gore daha az oy aldı, ilk seçimde 249 olan oy sayısı, bu seçimde 193'e gerıledı. SHP'nin ilk seçimde kazandığı zafer, Saraykoy'de buyuk bır co>kuyla karşılandı, Beledıyc rı soyledi: 'SHP, 25 Mart yerel seçimlerinde SODEP'le HP'nin oy toplamı olan 2720 oyu yuzde 12 oranında arttırmıştır. Sosyal demokratların zaten güçlu olduğu ve bu nedenle sol oylann en üst duzeyde var sayıldığı bir yerde oylann yuzde 12 oranında arttırılmış olması, SHP'nin Türkiye genelinde ne ölçude guçlenmiş olduğunun belirtisidir. Eğer seçim sosyal demokratların zayıf olduğu bir bolgede yapılsaydı. bu artış yuzde 12'inin daha da otesinde olabilirdi, halkımız artık Sayın Özal'ın benzin yoktu, şeker yoktu, boş edebiyatından bıkmıştır, sonınlan o gunden bu yana azalmamış. daha da arlmıştır. Halk artık sorunlarına kalıcı ve iyileştirici çozumler istemektedir. Yokluk edebiyatı ile teselliyi kabul etmemektedir." Başbakan Turgut Özal da doğu illerindekı gezısi surerken, gazetecilerin Sarayköy seçimlerinin sonucunu anımsatmalan uzerine sonucun beklendiğini, en başarılı partınin ANAP olduğunu söyledi. Ozal şunları soyledi: "SODEP ve HP'nin oyları toplanmış, başka oylar da eklenmiş olabilir, DYP'ye oy verenlerin bir kısrnı SHP'ye oy vermiş olabilir. İştirak daha fazla. Biz eskiden dorduncu partiydik. şimdi ikinci parti olduk, sonuç bizim açımızdan başanlı, çunku oylanmızı yuzde 70 oranında arttırmışız, SHP başanlı degil, sonuç normal. En buyuk başarıyı biz elde elmişiz." (Baştarafi I. Sayfada) kıyor. Resmı tutanağa göre, Yavuztürk'ün Suriye ile ilgili sözleri aynen şöyle: "Suriye ile olan Uişkiler konusu takip edilmektedir..." Yavuztürk, eski HP yeni SHP Kırklareli Milletvekili Erol Agagil'in, "Suriye'nin NATO'ya bir kuvvet tehdidi olarak deklarasyonunu duşunüyor musunuz?" şeklinde NATO doktrinine göre yapılması mumkün olmayan bir konuda soru yöneltmesi uzerine de şu yanıtı veriyor: "Biz bunu Türkiye için milli tehdit muvacehesinde mutalaa ediyoruz. Suriye'nin .NATO'ya, NATO ulkelerine bir tehdit olarak deklare edilmesi konusu... Dışişleri Bakanlığı'mn konu uzerindeki çalışmalanndan bilgi sahibi degiliz. Eğer boyle deklare edilmesi gerekirse, bunun deklarasyonu Milli Savunma Bakanhğı yapmaktadır. Bu konuda herhangi bir çalışma yoktur. Kaldı ki, ber ne kadar bir silahlanma, iüzumundan fazla tank alımı, silah alımı soyleniyorsa da onlann başbakanlannın Türkiye'ye gelme arzulan, Türkiye ile ilişkileri geuşürme arzulan da bir taraftan soyieniyor. Butıin gelişmeler çok hassas ve dikkatli olarak takip edilmektedir." SURİYE MASLAHATGÜZARI öte yandan Suriye Maslahatgüzarı Sellum, Yavuztürk'ün konuşmasında ulkesinin kendi gücü uzerinde silahlanmasıyla ilgili sözlerı konusunda, "Suriye Silahlı Kuvvetleriyle Ugili olarak yünıtulen faaliyetler, doğrudan duşmanımız Israil'e dönuktur. Türkiye ile herhangi bir Ugisi yoktur. Bu faaliyetler Arap dunyasının davasım lsrail'in saldırganlığına karşı korumak için yapılmaktadır" dedi. SHPDSP Ali Cengiz Başkanı Ali Cengiz, omuzlara alınarak ilçe binasına goturuldu, Cengiz, burada yaptığı konuşmada alınan oya dikkati çekerek, "Seçimleri alacağımı biliyordum. bu arada oylarımız da artmışlır" dedi. Seçimleri kazanmaları halınde Ali Cengız'i deve ile Saraykoy'de gezdireceklerini açıklayan SHP'lilerin, bu girişimıne izin verilmedi^ bu devenın emniyet gorevlilen tarafından il dışma çıkarıldığı oğrenildı. SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gurkan, seçim sonuçlarının bellı olmasından sonra halkın Özal'ın boş edebiyatından bıklığını ve yokluk edebiyatıyla teselliyı kabul etmedığını ıfade ederek, "Saravkoy seçimleri SHP'nin Turkiye genelinde ne ölçude guçlenmiş olduğunun belirtisidir" dedi. SHP'nin ilk seçimden başarıyla çıktığını \e oylann yuzde 58'inı aldığına dıkkat çeken Gurkan, ozetle şunla Diyaloğa (Baştarafi 1. Sayfada) TürkIş yetkililerinden alınan bilgıye göre, bugün yapılacak toplantıda edinilecek ızlenimler sonucunda, Turkİş yönetimi 27 kasım günu TBMM Sağlık ve Sosyal Işler Komisyonu uyeleri ile TBMM'nin ışçi kokenli milletvekillerini toplantıya çağıracak. Bu toplantıda, TurkIş'in TBMM'ye gonderdiği çalışma yaşamına ilişkin yasa önerileri için yapılacak işlemlerin "hızJandınlması" istenecek. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Mustafa Kalemlinın de katılması bekleniyor. TBMM uyeleriyle yapılması planlanan bu goruşmeden bir gun sonra TürkIş'ın Başkanlar Kurulu toplantisı var. KİRALIK DAİRE ARANIYOR Bir gazeteci, 40.000 TL'ye kadar kirahk daire arıyor. 19.30'dan sonra 526 10 00/478 Saraykoy'de son 2 seçimin oy dağılımı Partiler 25 Mart 883 1984 17Kasım 19S5 1487 3049 184 449 138 Kolejlilere FRANSIZCA ders verilir 161 58 93 (Akşam) ANAP SHP MDP DYP RP (SODEP) (HP) BağımazJar 1310 249 1879 841 192 Oy oranı (yüzde) 28.02 57.45 3.47 8.46 2.6 (Baştarafi 1. Sayfada) Rahşan Ecevit DSP üyelikleri konusunda bir açıklama yaparak, parti yönetim organları oluştuktan sonra DSP uyeliğine başvuracağını belirtti. Rahşan Ecevit açıklamasında şöyle dedi: "Basmda çıkan bazı haberlerde, Deraokratik Sol Parti hareketine degeıii katkılarda bulunmuş kimi arkadaşlarımızın "henıiz partiye uye olmadıklan" yollu ifadeler kullanılıyor. Duruma açıklık getirmek isterim: Kunıcular Kurulu henuz toplanmamıştır, o nedenle, partinin yonetim organları henuz oluşmamıştır. Yönetim organlan oluşmadan üye yazımlarını başlatmaya da yasal olanak yoktur. Parti yönetimi uygun gönirse, üye yazımlan bilgisayara işlenecektir. Bu durumda, uye olmak isteyenlerin, kuruluştan önce başvuruda buiunmuş olsalar bile, bilgisayar tekniğine göre hazırlanan yeni formlan doldurmalan gerekecektir. Parti yönetimi, yeni başvuru formlanmn gecik mesiz işlem gorebUmesi için herhalde elden geleni yapacaktır. Ben de DSP uyeliğine o aşamada başvuracağım. Resmi kurucu sayısının 600'ü aşkın olması nedeniyle, kurucular kurulu için bir salon tutulması, bunun için de kuruluş bildiriminin ardından valilige başvurulması gerekiyordu. Bildirimin hemen ardından bu başvuru yapılmıştır. Kurucular Kurulu, 23 kasım cumartesi gunu sabah saat 09.00'da Ankara'da, Bakanlıklarda, Ataturk Bulvarı uzerindeki "Batı" Sineması'nda toplanacaktır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle