19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 KASIM 1985 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Reagaırdan barış çağmsı ABD Başkanı, Amerika'mn Sesi Radyosu'ndan yaptığı konuşmada "ABD'den Sovyet halkına tehlike gelmez. Bu mevsimi barış mevsimi yapalım" dedi. TASS, Reagan'in konuşmasını barışla ilgili laf kalabalığı olarak nheîedi. VVASHINGTON, (AP/a.a.) Başkan Reagan, Amerika' nın Sesi Radyosu'ndan yayımlanan ve Sovyet halkına yönelik konuşmasında "ABD, Sovyetler Biriiğini tehdit etmiyor ve hiçbir zaman da etmeyecek, banş mevsimini açalım" dedi. ABD Başkanı, Soyvet lideri Mihail Gorbaçov ile yapacağı doruk toplantısının bundan son r raki görüşme yollannı açacağı umudunda olduğunu da söyledi. Reagan, Amerika'mn Sesi Radyosu'ndan yayımlanan tüm dünyaya ve özellikle Sovyet halkına yönelik konuşmasında, "Her şeyin bir mevsimi vardır. Noele ve yeni yıla yaklaşırketı bunun banş mevsimi olacağını umalım" dedi. Reagan, Gorbaçov ile Cenevre'de 1920 kasım tarihleri arasında yapacağı doruk toplantısının verimli geçeceği umudunda olduğunu kaydetti. Reagan, Sovyet halkına hitaben, "Stratejik Savunma Girişiminin" nükleer olmayan savunma kalkanlarırun geliştirilmesi ile dünyayı daha emniyetli hale getirmeyi amaçladığıru söyledi. Reagan, bu kalkanlann nükleer silahların hedeflerine ulaşmalarmı önleyerek insanlan koruyacağını ve muhtemelen de balistik füzeleri işe yaramaz hale getireceğini açıkladı. Sovyet hükümetinin de benzer bir araştırma işine girmis olduğunu soyleyen Reagan, "tnanıyorum ki iki ülke ve nükleer silahlan olan öteki ülkeler bir araya gelerek, nükleer silahlann aşamalı olarak ortadan kaldınlması yollannı aramayı kabul edeceklerdir" diye konuştu. KONUŞMAM SANSÜRE UĞRADI Sovyet gazetecilerine bir süre önce verdiği demeçlerin SSCB'de yayımlanırken bazı bölümlerinin sansüre uğradığını hatırlatan Reagan, hür basının Amerika'mn en çok gurur duyduğu kurumlarından biri olduğunu söyledi. ABD Başkanı "Hiç kimse özgürlüklerimizi zayıflığa bağlamak gibi bir bataya düşmemelidir. Ülkenizi tehdit elmiyoruz ve hiçbir zaman da etmeyecegiz" dedi. TASS'IN YORUMU Sovyet resmi haber ajansı TASS, ABD Başkanı Ronald Reagan'in Amerika'nın Sesi radyosundan Sovyet halluna hitaben yaptığı konuşmanın, Cenevre zirvesinde ABD'nin izleyeceğı tutum konusunda kuşkular yarattığım bildirdi. TASS, Reagan'in konuşmasını barışla ilgili "laf kalabalığT'ndan ibaret olduğunu ve SSCB ile daha iyî ilişkiler kurmak istediği konusunda samimiyetinin tartışılır olduğunu kaydetti. ABD Başkanı, zirve öncesi Sovyet halkına seslendi POUTIKADA SORUNLAR ERGUN BALCI ABM Libya lideri Atbay Muammer Kaddafi, ABD'nin ülkesine karşı sürdürdüğü saldırgan politikanın, Vietnam ve Lübnan maceralan gibi hüsranla sonuçlanacağını söyledi. Başkan Reagan'in doğrudan yönettiği saldırgan politikanın yalmzca uluslararası hukuka değil ABD'nin hukuk kurallanna da aykın olduğunu öne süren Kaddafi, ABD ve onun bölgedeki müttefıki tsrailin Ordadoğu 'da yürüttüğü emperyalist eylemlerin de ancak bir Arap birliğinin sağlanması ile alt edilebileceğini vurguladı. Kaddafi, ABD'yi tehdit etti BAŞKAN REAGAN "Sovyetleri hiçbir zaman tehdit etmeyeceğiz."' İspanya'da NATO aîeyhinde gösteri lspanya'ntn başkenti Madrid'de binlerce gösterici ülkelerinin NATO'dan çıkmasını istedi. 30.000 kadar gösterici NATO karşıtı sloganlar attı ve NATOya üyeliklerî sürerse savaş olasıhğının artacağını belirten bildiriler dağıttı. Bildirilerde aynca hpanya'nın NATO'da kalmasının topraklanna nükleer silahlann konuşlandmlmasmı zorunlu kılacağmdan askeri harcamalarm yükseleceği kaydedildi. Gösteriyi pasifîst gruplar ve Ispanyol Komünist Partisi düzenledl ABD, M19 örgütünden misiüeme Lübnan'da Suriye suçladı: Kolombiya'da askeri garnizon basıldı. Çatışmada 10 kişi öldü, 30 kişi de yaralandı. FKÖ'nün en önemli kolu olan El FetOı 'ten ayrüan Albay Ebu Musa başkanhğindaki hareket,FUistin direnişinin bütün fraksiyonlanna bir kez daha çağrtda bulunarak, en kısa sürede yeni bir komutanlık kurulmasım istedi. Şam 'da yayımlanan bir bildiride, FKÖ liderinin "dönek" politikasma karşı olanlara çağrıda buluntılduğu belirtHerek, bu yeni komutanlığın Yaser Arafat baskanhğındaki komutanlık yerine Jcurulacağı açıklandı. Arafat karşıtlarından yeni FKÖ çağrısı JİBD elçiliğine bombalı saldırı Nelson Mandela'nın eşi Peru 'nun başkenti Lima 'da dün sabah bir gerilla grubu Amerikan Büyükelçiliğine bombalı saldırı düzenledi. Polis yetkilileri, olayda ölen ya da yaralanan olmadığmı, elçilik binasının maddi hasara uğradığmı bildirdiler. Görgü tanıkları, 5 gencin elçilik önünde polisle giriştikleri çatısma sonucunda yaralanmadan kaçmayı başardıklanm ifade ettiter. Polis, eyiemcüerin geçen yü eylül ayından beri ABD'nin Lima 'daki büyükelçiliğini ve öteki kuruluşlannı birçok kez bombalayan "Tupac Amaru Devrimci Hareketi'' adlı solcu örgüte bağlt olduklanmn sanudığtnı kaydetti. BrükseMe 8 HADt ULUENGtN Adalet Sarayı baskını strasında öldurülen Yuksek Mahkeme yargıçlarınm cenaze töreni, önceki gün Bogota 'da yapıldı. BOGOTA, (APANKA) Kolombiya'da Adalet Sarayı baskmı kâbusu henüz devam ederken, M19 örgütü bir baskın daha düzenledi. M19 gerillalan, yönetime karşı mücadele eden iki ayrı örgutun militanlarının da desteğini sağlayarak, Kolombiya'nın batısındaki bir askeri garnizona saldırdılar. Olayda 11 kişi öldü, 30 kişi de yaralandı. Gözlemciler, bu saldınnın, geçen çarşamba günü hükümet kuvvetlerinin, gerillalarca işgal edilen Bogota Adalet Sarayı'na karşı gerçekleştirdiği operasyona misilleme olarak yapıldığını öne sürüyorlar. öte yandan, geçen hafta Adalet Sarayı'na düzenlenen saldırı sırasında, M19 gerillalarınca rehin alınıp, daha sonra kurtanlan Yüksek Mahkeme yargıçlanndan Humberto Murcia, Bogota'da E! Tiempo gazetesine verdiği demeçte hukümetin, Adalet Sarayı'na saldırı düzenleneceğini ön soygun ceden bildiğini öne sürdü. Bilindiği gibi, baskın sırasında 12 yargıç oldürülmüştü. Kolombiya basını, hükümet birliklerinin bir ay kadar önce bir gerilla ussüne düzenledikleri baskında bazı belgeler ele geçirdiklerini ve bu belgelerde Adalet Sarayı'nın adınm geçtiğini bildirmişti. Belgelerin ele geçmesinden sonra Adalet Sarayı çevresinde güvenlik önlemleri arttınlmıştı. Ancak B Tiempo gazetesi, baskından birkaç saat önce olağanüstü güvenlik onlemlerinin kaldınldığını ileri sürdu. El Tiempo, bu davranışın nedenini bildirmedi. Gerillaların baskınından sonra Başkan Betancur, orduya saldırı emrini vermiş ve çıkan çatışmada Adalet Sarayı'nın buyük bir bölümü yanarken, 41'i gerilla olmak üzere 109 kişi de yaşamını yitirmişti. M19 gerillalan geçen yıl, Betancur yönetimi ile ateşkes anlaşması imzalamışlardı. barışı baltalıyor BRUKSELBatı Avrupa iilkeîerinde şiddet ve terör kol geziyor. önceki gece silahlı soyguncular hepsi muşteri sekiz kişiyi öldürdüler ve kaçmayı başardılaı. Yine önceki gece, Lüksemburg Havaalanı'ndaki ııçak trafiğini düzenleyen iki radar bombalanarak tahrip edildi. Cumartesi gecesi bir süpermarkette yapıian soygunda, gangsterler sekiz kişiyi daha Öldürdü. Batı Avrupa ülkelerindeki uzmanlara göre, başta Beiçika olmak üzere terör ve şiddet olaylanmn böylesine doruk bir seviyeye ulaşması iki nedenden kaynaklanıyor. Bunlardan birincisi, ekonomik krizin bütün ağırhğıyla hissedılmeye başlanmasından sonra, çoğunluğu işsizlerden oluşan "köçök gangsterieriB" soygun eylemlerine başlaması..Yinebu uzmanlara göre, "fazla profesyonel" olmayan bu "köçük gaBgsterler" yaptıkları soygunlar sırasında çabuk paniğe kapıhyorlar. Ve hemen tetiğe basıyorlar. Bu yüzden, soygunlarda camru kaybeden insanlann sayısı da ytiksek oluyor. Uzmanlara göre, siyasi nitelikteki terör olaylarmın yoğunlaşması ise, "açıkJanması daha zor bir olgu." Bu uzmanlar, "yeni terörisüerin", yetmişli yıllann başındaki tedhiş örgütlerinden kalanlarla pasifist ve ekolojist eylemlerle yola çıkıp daha sonra "radikalleşen" unsurlanndan oluştuğunu belirtmekteler. Polonya kilisesi bildiri yayımladı ŞAM, (AP/a.a.) Suriye Radyosu, önceki günkü yayınında Washington'u, Lübnan'da iç savaşa son verme çabalarını baltalamakla suçladı ve ABD'nin, Beyrut Büyükelçiliği'ni barış anlaşması aleyhine kulis faaliyeti yapmakla soromlu tuttu. Geçen ay, Dürzi llerici Sosyalist Parti, Şii Muslüman EMEL ve Lübnan Hıristiyan Güçleri'nin milis liderleri, Lübnan'da on yıldır sürmekte olan iç savaşa son vermek üzere görüş birliğine varmışlar ve Şamda, Suriye'nin gözetiminde hazırlanan, banş anlaşmasını imzalamışlardı. Ancak bazı Hı ristiyan gruplar ve Sünni Muslümanlar, hazırlık gorüşmelerinde yer almadıkları barış anlaşmasını imzalamaktan kaçındılar. Şam Radyosunun önceki gunkU yorumunda bunun sorumlusu olarak ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Reginaid Bartholomevv gösterildi. ABD Buyukelçisi, son iki hafta içinde aralannda eski başbakanlardan Camil Şamun ve Durzi lider Velit Cunblat'ın da bulundugu birçok siyasal liderle görüştü Newsweek, Zimbabve Devlet Başkanı Mugabe ile görüştü: Dış Haberler Servisi Zimbabve Başbakanı Robert Mugabe, Birleşmiş Milletler Orgutü"nün 40. yıldonümu kutlamaları için gittiği New York'ta Newsweek dergisinin sorulannı yanıtladı. Güney Afrika konusunda "Tek yol silahlı mücadele" diyen Mugabe ile yapıian konuşmanın geniş bir özetini sunuyoruz. Zimbabve, bağlantısızlar hareketinin liderliğine seçildi. Nasıl bir yol tutturacaksınız? MUGABE İki blok arasında olabildığince nesnel kalmaya, dünyayı yeni bir savaşa sürüklemelerine karşı çıkarken, silahsızlanmaya destek vermeye çalışacağız. Aynca belli bolgesel çatışmalara ilişkin olarak, özellikle de Güney Afrika konusunda daha enerjik davranacağız. Irkçı rejime karşı bağlantısız ulkelerin ve Batıh ulkelerin baskılarını arttırmaları için çabagostereceğiz. Gune\ Afrika'da daha fazla kan dökülmeden bir değişiklik olmas! mümkun ır.üdür? MUGABE Silahlı mucade Siyusi suçlular affedihneü Güney Afrika'da tek yol, silahlı mücadele Güney Afrika'daki ve Namibya'daki kardeşİerimizin özgürlüklerini kazanmalarının bir bedeli olduğunu biliyoruz. Biz kendi payımıza bu bedeli ödemeye hazınz. Baskı uygulanmadan ırkçı rejimin yenilmesi mümkün değildir. >ahlarla bu ulkej e ekonomik bakımdan bağımlı komşu ulkelere de zarar verdiği ileri suruluyor. MUGABE Irkçı rejimin komşularına yönelik ikili bir stratejisi var: Biri, Mozambik ve Zimbabve've olduğu gibi, istikrarsızlaştırma stratejisi; obüru, Afrika'run güney ucundaki ulkeleri butünuyle Güney Afrika'ya muhtaç duruma getirmek. Guney Afrika'daki ve Namibya'daki kardeşİerimizin özgurluklerini kazanmalarının bir bedeli olduğunu biliyoruz. Biz, kendi payımıza bu bedeli odemeye hazırız. Siz felsefe olarak MarksizmLeninizmi benimsemiş bulunuvorsunuz, ama ıılkenizde hâlâ kapitalizme ozgü olgular var. MUGABE Şu sırada MarksistLeninist felsefeyi yaşama geçirmenin henuz ilk aşamasında bulunuyoruz, çunku kapitalist bir toplum devraldık. Bu aşamada butun işletmeleri toplumsallaştıramayacağımızı biliyoruz. Ama toplumsallaştıramadığımız işletmeler de ulkenin refahına ve buyuk uretime katkıda bulunacak biçimde çalışmaktadırlar. Tek partili duzene ne zaman geçmeyi umuyorsunuz? MUGABE Bir tarih saptamış değıliz. Ama onumuzdeki iki, üç yıl içinde bu yonue ileri adımlar atacağınıızı duşunuyoruz. Bu zaten bizim felsefemiz. Tek halkımız. tek bayrağımız, îck kimliğimiz >ar Nedeiı tek partinıi/ olmasın.' Güney Afrika Cumhuriyeti'nde kara derililere beyazlarla eşit haklar verilmesini savunduğu için 21 yıldan beri hapiste olan Nelson Mandela'mn eşi, hapse girme tehlikesini göze alarak hasta eşinin yanında kalacağını açıkladu Pretoria yönetimi, Cepe Totvn'da ameliyat edilen eşinin yanında bulunan Winnie Mandela'dan zorunlu ikamete mahkum edildiği Sowetoya dönmesini istenmişti. (a.a.) Robert Mugabe le vermeden Güney Afrika'da bir değişiklik olabileceğine inanmıyorum. Biz, Afrika'da silahlı mücadeleden yanayız. Kitiesel siyasal mücadele gosteriler, grevler askeri, siyasal diplomatik ve sportif alanlardaki mucadelelerle, uluslararası duzeyde ekonomik baskıyla birlikte yurütülmelidir. Boylesi bir baskı uygulanmadan ırkçı rejimin yenilmesi mumkun değildir. Irkç! rejiıne uygulanan yaptırımların Gune> Afrikalı si Sri Lanka bağımsız Tamil bölgesi gerilla gruplannm en önemlilerinden biri olan "Eelam" Ulusal Özgürlük Cephesinin Sri Lanka hükümeti ile doğrudan banş görüşmelerini reddettiği bildirildi. "Eelam" Ulusal Özgürlük Cephesi sözcüsü V. Balakumar Hindistan Birleşik Haber Ajansı'na verdiği demeçte, Hindistan hükümetinin gorüşmelerin guvenliği ve barış anlaşmaları konusunda aylardır yaptığı çalışmaların başarısız olduğunu bildirdi. Tamil gerillaları mücadelede kararlı VARŞOVA (AP) Polonya Katolik Kilisesi rahipleri önceki gun yayımladıkları bildiride, komünist yöneticileri Ulkede istikrarın sağlanması için siyasal tutuklular sorununu çözmeye ve kilise ile ilişki kurmaya çağırdılar. Geçen ay yapılan parlamento seçimlerinden sonra önceki gün ilk kez toplanan rahipler ülkenin toplumsal sorunlanyla ilgilendiklerini belirterek, kilise ile devlet ilişkileri normalleşmeden ve siyasal tutuklular bağışlanmadan toplumsal istikrarı sağlamanın mümkun olmadığını ileri sürduler. Kardinal Jozef Glemp, siyasal tutuklular sorununun çözulmesi ve tum yurttaşların ortak yararlar için yapıcı girişimlerde bulunabilecekleri toplumsal etkinlik fırsatları yaratılması gerektiğini söyledi. Polonya Resmi Haber Ajansı PAP ise aynı gün geçtiği bir haberinde, hukümetin 368 siyasal tutuklunun serbest bırakılabileceğini bildirdi. 1920 kasım tarihlerinde Cenevre'de Başkan Reagan'la Mihail Gorbaçov arasında gerçekleştirilecek zirvede üzerinde en ateşli tartışmaların yapılacağı konulardan biri de ne biliyormusunuz? ABM ABM (Antı Balistik Missile), yani "anf7ba//sMc/üze"anlamına geliyor. iki süper güç arasında bu konuda 1972 yılında imzalanmış olan ve ABM Anlaşması, ya da Anti Balistik Füze Anlaşması diye bilinen anlaşma ise ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki tartışmaların odak noktasını oluşturuyor. Ünlü "Yıldız Savaşlan" kavgası da bu anlaşmanın yorumu üzerinde yoğunlaşıyor. Sovyetler Birliği, Reagan'in Yıldız Savaşlan diye bilinen Stratejik Savunma Girişimi (SDI) projesinin 1972 tarihli ABM anlaşmasını çiğnediğını ileri sürüyor. ABD ise bu göriişü kabul etmiyor Nedir ABM anlaşması? İki süper güç, daha 1960'larda saldırı ve savunma nükleer füzeleri arasında yakın bir ilişki bulunduğunu kabul etmişlerdi. Şöyle ki. Havada uzay savunma sıstemi kurarak karşı tarafın nükleer füzelerinı ımha etme, yanı onun misilleme yapmasını engelleme olanağına kavuşan taraf, korkmadan bir nükleer saldında bulunabilirdi. Çünkü kendi gökleri nasıl olsa, bir nükleer misillemeye karşı güvencealtında olacaktı. İşte, bu gerçek iki süper gücü 1972 tarihinde ABM anlaşması (Anti Balistik Füze Anlaşması) imzalamaya itti. Bu anlaşma gereğınce, ABD ile Sovyetler Birtiği'nin uzayda savunma sistemı kurma haklarına büyük kısıtlamalar getirilmiştir. İki süper gücün ancak çok sınırlı ve ilkel bir uzay savunma sistemi kurmalarına izin verilmiştir. ABM anlaşması, aslında dünya barışının dayandığı MAD doktrinının bir uzantısı, ya da güvencesidir. MAD (Mutual Assured Destructıon karşılıklı garantili yokolma) doktrinıne göre, iki süper güç bir nükleer savaşta yok olacaklarını bildiklerinden, saldırıya kalkışmazlar Buna dehşet dengesi de diyebilirsiniz. Bu dehşet dengesi, iki taraftan biri aleyhine bozulduğu takdirde, diğer taraf bir nükleer saldırıya girişebilir. Uzay savunma sıstemini kuran ülke. dengeyi kendi lehine değiştirmiş olacak ve karşı tarafa saldırma cesaretini kendinde bulacaktır. ABM anlaşması, dehşet dengesinin değişmesine yol açabilecek bir uzay savunma sisteminin kurulmasım önlemek amacı ile imzalanmıştı. Anlaşma, yukarıda belirtildiği gibi, iki süper güce çok sınırlı bir uzay savunma sistemi kurma hakkını tanımaktadır. Sovyetler Birliği ABM anlaşması uyarınca, Moskova üzerinde bir uzay savunma sistemi (füzesavar sistemi) kurmuştur. ABD ise kendisıne anlaşmada tanınan bu hakkı kullanmamıştır. ABM anlaşmasının getirdiği kısıtlamalardan biri de antibalistik erken uyarı radarları konusundadır. Bu radarlar düşman füzelerini çok uzaklardan saptayabildıklerinden, uzay savunmasında ülkenin düşman füzelerınden korunmasında çok önemli bir rol oynayabilmektedırler. Bu nedenle ABM anlaşması anti balistik erken uyarı radarlarının ancak ülke topraklarının çevresinde ve dışarıya doğru yönlendirilmiş olarak kurulmasına izin verir. Amaç, ülke çapında bir füzesavar sisteminin kurulmasım, böylece düşman füzeıerine karşı bağışıklık kazanılmasını engellemektir. Başka bir deyişle MAD doktrininin devamını sağlamaktır. Sovyetler Birliği, Reagan'in Yıldız Savaşlan projesinin ABM anlaşmasını çiğnediğını ve bu anlaşmanın yasakladığı ülke çapında bir füzesavar sistemini kurmayı amaçladığını belirtiyor. Moskova'nın bu iddiasının haklı olduğunu kabul etmek gerekiyor. Gerçekten. ABM anlaşmasının izin verdiği sınırlı uzay savunma sistemi. düşman füzelerine karşı çok az etkili olabilir. Örneğin Moskova üzerindeki füzesavar sistemi, sadece Sovyet başkentini bile Amefikan füzelerinden tümüyle korumaya yeterli değildir. Oysa Reagan'in projesi, tüm ABD'yi Sovyet füzelerinden korumayı öngörmektedir Ancak Amerikalılar da, Sovyetler'in ABM anlaşmasını çiğnediklerini ileri sürüyorlar. ABD'ye göre, Sovyetler'in halen Sıbirya'da Krasnoyarsk bölgesinde inşa etmekte oldukları radar, ABM anlaşmasının saptadığı sıntrların çok ötesine taşmıştır. Örneğin, ABM anlaşması, anti balistik erken uyarı radarlarının ancak SSCB topraklan çevresinde ve yurt dışına yönlendirilmiş olarak kurulmasına, ya da başkent Moskova merkez olmak üzere 150 kilometre yançaplı bir çember içinde kalmasına izin vermektedir. Oysa Krasnoyarsk'takı radar Moskova1dan 3700 kilometre uzaklıkta bulunup, en yakınındaki Moğolistan sınırından 750 kilometre içeridedir. ABD, bu radarın, ülke çapında balistik füze erken uyarı gorevi yapacağını ve böylece ABM anlaşmasını çığnediğini öne sürüyor. Krasnoyarsk'takı radarın, zirvede ABM çerçevesinde yapılacak tartışmalarda önemli pazarlık konulanndan bırini oluşturacağı anlaşılıyor. Gerek zirveye dayanan günlerde. gerekse zirve sırasında Yıldız Savaşlan tartışmalarında ABM anlaşması sık sık karşımıza çıkacaktır. Uganda'da gerillalar iç hat uçağını kaçırdı l'lusal Direniş Ordusu mensuplarınca kaçınldığı lahmin edilen uçakta, 49 yolcu ve mürettebat olduğu bildirildi. KAMPALA, (a.a.) Uganda'da iç hat seferi sırasında içinde 49 yolcu ve mürettebat bulunan bir yolcu uçağı Ulusal Direniş Ordusu'na mensup olduğu sanılan kişilerce kaçınlarak, ülkenin güneyindeki Kasase kentine indirildi. Arua'daki yarı askeri milis kaynakları Fekker Friendship adlı uçağın Uganda'mn ana havalimam Entebbe'den 500 kilometre uzaklıktaki Arua'ya giderken Kasase'ye indirildiğini belirttiler. Kasase'nin hükümete karşı direnen Uganda Ulusal Direniş Ordusu (NRA) gerillalarının kontrolündeki ana kent olduğu kaydediliyor. Uçakta 4 kişiden oluşan bir Federal Alman sağlık ekibi de var. Askeri kaynaklar, uçağın Kampala yakınındaki Luzira cezaevinden geçen hafta kaçtığı sanılan Teğmen Mugisa tarafmdan kaçırıldığını söylediler. Arua'da ustlenen eski Uganda Ulusal Ordusu fraksiyonuna mensup kişiler ise kaçırılan uçakta kaç kişi bulunduğu ve kimlikleri konusunda bilgi vermediler. Entebbe havaalanı yetkilileri, Kasese'de uçak yakıtı bulunmadığını ve şayet yeterli miktarda yakıt taşımıyorsa uçağın söz konusu kentten ayrüamayacağını kaydettiler. Uganda Ulusal Direniş Ordusu gerillaları bir süredir Kampala'daki askeri hükümet ile barış görüşmeleri yapıyorlar. Ancak uçak kaçırma otayı ile banş görüşmeleri arasında bağlantı olduğuna dair bir ipucu verilmedi. Uganda uçağınm iç hat seferi sırasında kaçınlmasından kısa süre önce Kampala hükümeti, direnişçilerin 20 yıldır hükümete karşı verdikleri gerilla savaşını sona erdinneyi amaçlayan barış gorüşmelerinin sonuçlanmak uzere olduğunu açıklamıştı. Nükleer savaşa karşı yeni öneri: Köprücük kemiğinin altına yerleştirilen aygıt, kalbin hızlı atışını önlüyor Sağlıklı cinsel yaşam YE1Vİ DELHİ, (a.a.) Nobel Barış Ödülü'nün bu yılki sahibi Nükleer Savaşa Karşı Doktorlar Uluslararası Derneği'nin kurucularından psikiyatrist Frank Sommers "Dünyada nükleer bir savaşı önleyebümeyi, ancak dünyanın kaderini ellerinde tutan kişilerin dengeli ve sağlıklı bir cinsel yaşamlan olursa uınut edebiliriz. İnsanı kişisel mutluluga ulaştıran şeyler, insanlığın da güvencesidir" dedi. Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de düzenlenen Yedinci Dünya Seksoloji Kongresi'ne katılan Dr. Sommers, basına verdiği demeçte "Nükleer Çılgınkğın Tedavisi" adlı kitabında savunduğu görüşleri açıklarken, California Üniversitesi görevlilerinden Dr. Gordon Jensen de insan dahil bütün memelilerin cinsel ilişkilerden sonra her türlü saldırganlık eğiliminden kurtulduğunu vurguladı. Boliıyn, ABD'yv boyun eğdi Güney Amerika ülkeUrinden Bolivya'da hükümet, kokain konusunda Reagan yönetiminin 'laskılarına boyun eğdL Bolivya nükümeti, bir açıklama yaparak, kokainin sağlandığı koka tarlalannı yok eden her çiftçiye hektar başına 350 dolar tazminat ödeneceğini bildirdi. Hükümet, Bolivyalı çiftçileri koka üretiminden vazgeçirerek, büyük boyutlara ulaşan ve özellikle Birleşik Amerika'ya yö'nelen kokain kaçakçıuğınm bir ölçüde azaltabileceğini umuyor. Reagan yönetimi, bir süre önce Bolivya hükümetine koka üretiminin düşürülmemesi halinde ülkeye yapılan yardımm durdurulacağım bildirmişti. (ANKA) Dıs Haberler Servisi Tıp dünyasında mucizeler yaratan yapay kalp buluşundan sonra uzmanlar, kalp hastalannı yaşatmak ve normal bir yaşama kavuşturmak için yeni minyatur aygıtlar geliştirme çabasında. Bunların en önemlileri arasında taşikardi hastalığını teşhis ve tedavi eden minyatur cihazlar sayılabilir. Newsweek dergisinin haberine göre kalp atışlannın anormal derecede hızlı aunası demek olan taşikardi hastalığının en yaygın tedavi şekli, nabzı duzenleyici ilaçlarla sağlanıyor. Ancak bu ilaçları uzun süre kullanan hastalann onemli bir bolümunde ya çeşitli yan etkiler gorülüyor, ya ilaca karşı bağışıklık kazanılıyor. Kalp çarpıntısına karşı yeni çare J ya da ilacın kendilerine hiç yararı olmuyor. Taşikardi hastalığına karşı geliştirilen tntertach adlı aygıt ise, bu hastalığı kalp kaslan bozulup daha ciddi bir hastahk ortaya çıkmadan teşhis ve tedavi ediyor. Intertach kalbin aşırı hızlı atması durumunda hafif bir elektrik şoku yaratıyor. Aygıtm bir kibrit kutusu büyüklüğünde 49 gram olan ana ünitesi, köprücük kemiğinin altına yerleştiriliyor ve damarlardan geçen lellerle kalbe bağlanıyor. lar gondererek atışı duzenliyor. Intertach, sağladığı en başanlı iyileştirmeyi belleğine kaydediyor ve bir sonraki taşikardi krizinde de aynı tedaviyi uyguluyor. Yaklaşık 4 milyon TL. değerindeki aygıt, taşikardinin neden olduğu hızlı atış ve hareket ya da heyecandan ileri gelen çarpışmaları birbirinden ayırt etme yeteneğine sanip. Pompalama işinden en yorgun çıkan, kam tüm vücuda gondermesi bakımından işin yüzde 80'ini üstlenen sol karıncık oluyor. "Karıncıga yardım aygıtı" bugun açık kalp ameliyatlarında ve kalp nakli bekleyen hastalarda kullanılor ve kanı mekanik olarak pompalıyor. KALP ATIŞI DÜZEHLEYİCİSr BankaSigorta Işçıleri Sendıkası BASISEN, aşağıda yazılı gundem maddelerını göruşup karara bağlamak uzere 1. olağanüstü Genel Kurulu 30 Kasım 1985 Cumartesi guntı saat 10.00"da lstanbul Taksim Cumhurıyet Caddesi Srıeraton Hotel Balo Salonu'nda yapılacakiır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde. toplantının 7 Aralüc 1985 tarihinde aynı yer ve saatte yapılacağı duyurulur. DUYURU BANKASİGORTA İŞÇİLERİ SENDİK.<SI BASİSEN YÖNETİM KLRULV GÜNDEM: Bu lelin ucundaki metal alaşım, kalbin elektrik faaliyetleri hakkındaki bilgileri aygıta gonderiyor. Aygıt, kalbin düzensız attığını saptayınca, mikro dalga Kalbn sağ karıncığına yerleştirilen elektrod 9 Kapanış. 2 Genel Kurul Başkaıılık Dı\anı Seçımı, 3 Savgı Duruşu, 4 Genei Baikanın Av"i> Konuşması, 5 Tahmını Butve Tadıl Ivomı^yonunun S<.\imı. 6 Tuzuk \e Tadil Tablağımn Goru>meye Avjümaü \e \U\dde Madde Gorusulup. Onavlaıımasi. 7 Ddege Scvinı Vonctnıelığmın Gorü>ulup, Ona>lanması, 8 Tahmını Butv'ı Tadıl komısvon Raporunun Gorıı>ıı!ııp, Onavlanması. 1 Yoklama,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle