19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER bu kesim için söz konusudur. Sayın Bakan, standart bir konutun toplam maliyetinin 6.5 milyon lira olduğunu açıkladı. Ancak bu rakam, arsa spekülasyonundan kaynaklanan yüksek arsa fıyatlan, inşaat malzemelerindeki tekelci fıyatlar ve örgutlenmenin finansmanını sağlayan marijinal kârlarla aşırı derecede şişirilmiş ve iktidar yetkililerinin dünya görüşleriyle uyumlu bir maliyettir. Uzun maliyet analizine girmeden kısaca şunu söyleyebilinm; 7080 m1!lik bir standart konutun, yapı olarak, bugünkü maliyeti yüzde 10 yüklenici kân da dahil olmak üzere 3 milyon lirayı geçmez. tzlenecek uygun bir kentleşme ve arsa politikasıyla, konut başına düşen arsa ve âltyapı gideri de 500 bin lira içinde tutulabilir. Bu durumda, ortalama bir standart konutun toplam maliyeti 3.5 milyon liradır. Yılda 150 bin konut için 525 milyar lira eder. Bu rakama, örgütlenme ve araştırma giderlerini de dahil ederek 550 milyar lira diyebüiriz. 1979 yılına gelinceye kadar, başarüı bir kredi kuruluşu olarak çahşan SSK işçi meskenlerinin açmış olduğu konut kredisi, toplam mahyetin yaklaşık olarak yuzde 60'ını oluştururdu. Toplu konut üretiminde ciddi bir geleneğe sahip olan SSK'nm bu oranı, toplu konut finansmanmda bir ölçüt olarak ahnabiliT. Finansmanın yüzde 4O'ı konut sahibi tarafından, ytlzde 60'ı ise kredi fonundan karşılanması halinde, kredi fonunda yıllık 330 milyar lira toplanması gerekir. ANAP iktidannın bu fon için getirmiş olduğu bütçe dış; kaynaklar yanında, sosyal güvenlik kurumlannın da katkıları ele alımrsa, bütçeden yüzde 3 dolayında bir ödeneğin aynlması yeterli olacaktır. Bütün eleştirilere karşm, geride bıraktığımız 40 yıl içinde, ülkemizde oldukça güçlü bir yapı üretimi potansiyeli gelişmiştir. Bugün, bu potansiyele dayanarak dış pazarlarda yabancı ülkeİCTİe yanşmaktayız. Konut üretimi için gerekli teknik teçhizat, hemen tümüyle ülkemizde ürctilmektedir. Mevcut araç ve gereçler, ülke koşullarına uygun olarak geliştirilmektedir. Ağır iş makinelerinin dışında hemen her şey ülkemizde yapılmaktadır. Düz inşaat işcisinden ustasına, kalfasına, teknisyenine, mimar ve mühendisine, kent plancısı, ekonomist ve yöneticisine vanncaya kadar, her düzeyde, deneyimli ve şu anda pek çoğu iş bekleyen, zengin bir insan potansiyeline sahibiz. TEKNOLOJt, MALZEME VE tNSAN KAYNAKLARI En önemli konulardan biri, yapı maliyetini düşürecek önlemlerin geUştirümesidir. İlk akla gelen prefabrikasyon, öyle her derde deva bir çözum değildir. Özellikle ağır iş makinelerine dayalı teknolojiİCT, dışahmı gerektireceğinden, yapının toplumsal maliyeti yükselir. Kitlesel üretimde, sistem belirlerken, özellikle dışa en az bağımlı olacak sistemler üstünde durulmalı ve geliştirilmelidir. Bunun için gerekli olan kol ve kafa emeğl ülkemizde fazlasıyla vardır. Bir konutun sonuçtaki toplumsal maliyetini, yer seçimi, kent planlaması, yapının projelendirilmesi, malzeme seçimi, şantiye içi organizasyonlar gibi, her asamada alınacak bir dizi önlemler belirler. Toplu Konut Kunımu'nun, bütün bu asamalan yönlendirecek yetki ve işleyişlere sahip olması gerekir. ARSA VE ÖRGÜTLENME Toplu konut üretimi, öncelikle, tutarlı ve kararh bir arsa politikası ile, üretimin her aşamasında örgütlenmeyi gerektirir. Bu iki konuda gerekli önlemleri almayan hiçbir yönetim, ne yaparsa yapsın, konut sorununu çözmede başanya ulaşamaz. Bir toplu konut örgutünün ilk işi, tüm belediyelerle organize bir biçimde çalışarak, kentlerin gelişme alanındaki arazileri denetim altına almaktıı. Eğer bu denetim sağlanamazsa, söz konusu araziler, hızla spekülasyon aracı haline gelerek, sorunun çözümünü daha baştan çıkmaza sokar. Hisseli arsa satışlarımn engellenmiş olması, bu konuda atümış önemli bir adımdır. Aynca, bütün talana rağmen, kamu mülkiyetinde kahnış olan bir kısım araziler, sorunun çözümünde büyük kolaylıklar sağlayacaktır. SONUÇ Yukarıdaki kısa incelemeden de anlaşılacağı gibi, konut sorununun çözübnesi, büyük ölçüde bütçeden ayrılacak yüzde 3 düzeyindeki bir paraya bağhdır. Bu paranın bulunması halinde, yalnızca konut sıkınüsımn giderilmesinde önemli adımlar atılmakla kalınmayacak, aynı zamanda, yüda yaklaşık 500 bin kişiye yeni iş alanları yaratılmış olacaktır. Bir ülkede issizlik, açlık ve bizdekine benzer boyutlardaki konut sorunlannın çözümlenmesi, elbette ki birtakım zorlu ekonomik, politik ve moral faktörlere bağlıdır. Bu noktadan itibaren sorun ve sorumluluk iktidarlara aittir. // KASIM 1985 Yüda 300 Biıı Konut, 500 Bin Kişiye İş Toplu konut üreîimi, öncelikle, tutarlı ve kararh bir arsa politikası ile, üretimin her aşamasında örgütlenmeyi gerektirir. Bu iki konuda gerekli önlemleri almayan hiçbir yönetim, ne yaparsa yapsın, konut sorununu çözmede başanya ulaşamaz. Bir toplu konut örgütünün ilk işi, tüm belediyelerle organize bir biçimde çalışarak, kentlerin gelişme alanındaki arazileri denetim altına almaktır. CUMHURIYET^n OKURLARA... OKAY GÖNENSÎJS Berraklık G ENGİN OMACAN Mimar 1981 yıhnda, Diyarbakır'daki Hicret Apartnvanı, herkes uykudayken ansızın çökmüş ve sakinlerinin çoğu enkaz altmda kalarak yaşamlarını yitirmişlerdi. Toplumsal bir şok yaratan bu olayın etkisiyle harekete geçen ilgililer, lstanbul Tozkoparan seratinde tmar ve Iskân Bakaıüığı tarafından inşa edilmiş, yıllardan beri çokme tehlıkesine karşın, içindeki sakinler taranndan terk edilmeyen sosyal konutlan polis zoruyla boşaltıyordu. Apartmanı terk etmemek için direnen sakinler, gazetecilerin sonılarma şu yanıu veriyorlardı: "Kira korkusu, ölüm korkusunu geçtl!" Aradan geçen 4 yıl içinde konut sıkınüsı daha da derinleşmişken, 15 ekim gecesi TV'deki bir açıkoturumda, Saym Baymdırhk ve Iskân Bakanı, ülkede konut sıkınüsımn bulunmadığını söyleyebiliyordu. Milyonlarca kişinin standart dışı konutlarda yaşadığı, bir konutun birden fazla aile tarafından kuuanılmasmm yaygınlaştığı, konut kiralarının, sabit gelirlilerin bir aylık maaşlarma eşitlendiği bir ülkede, konut sıkınüsının farkında olmamak, ancak o ulkenin havaalanına yeni inmiş bir turist için söz konusu olabiliı, bir bakan için değil! KONUT ÜRETİMİNDE KRİTİKSAYI Mevcut konut sayısının yeterli olduğunu varsaysak bile, artan nüfusun istemini (talebini) karşılayacak yeni konutlara gerek vardır. Ülkemizde yıllık nüfus artışı 1.2 milyon civanndadır. Aynca standart dışı yapdann yenilenmesi ve nüfus hareketlerinden doğan ek talepleri de dikkate ahrsak, yılda 250 bin yeni konutun üretilmesi gerektiği ortaya çıkar. lşte bu sayı, ülkemiz için konut üretiminde kritik sayıdır. Üretim bu sayının üstüne çıkartıhrsa, konut sıkıntısı azalma doğrultusuna girer. Bugünkü iktidar, konut sonınuna, Toplu Konut Fbnu aracıuğıyla çözum getireceğini açıklanuş ve iktidara geidikten sonra fonu işletmeye başlamıştır. Ancak kredi fonunda toplanan paraların konut piyasasına aktanlmasının dışında, ciddi hiçbir önlem getirilmediği için, üretimin kritik sayısının çok altmda kalacağı kendüeri tarafından da iyi ce anlaşılmıştır. Saym Bakanın TV'deki açıkoturumda yapmış olduğu şu açıklama çok anlamlıdır: "Herkes hesabını iyi yapsın. Toplu konnt kredisinin üstüne 3.5 milyon lira ödeveraevecek olanlar, bu işe hiç kalkışmaan." Konut harcamalarını esas itibanyla sosyal harcama çerçevesinde gören anlayışm ışığında, 24 Ocak Kararlarının miman olan bir iktidardan, daha fazla bir şey beklemek, doğrusu, eski deyimle abesle iştigal etmek olur. NE YAPILABtLtR? Koaut stkıntısının hafifletilebilmesi için yüda en az 300 bin yeni konut üretilmesi gerekir. Şu anda konut piyasasında, çeşitli standartlarda konutun üretilip pazarlanabildiği 150 bin konutluk bir kapasite vardır. Bu alanın, fınansman dışmdaki konularda desteklenerek, kapasitenin tam ve amaca uygun olarak kullanılması sağlanmahdır. Geri kalan 150 bin unitelik standart konut üretimi, her anlamda desteklenerek örgütlenmelidir. Devlet için fınansman sorunu, OKTAY AKBAL EVET/HAYIR ir Cumhuriyet Kadını... ELEMANLAR ARANIYOR Ülkemizin en büyük kuruluşlarından olan ve uluslararası alanda da ış yapan şırketimız için elemanlar alınacaktır enellikle okurna ya da gazete tartışmalarında bitmez tükenmez bir "uzun haberkısa haber" konusu vardır. "Uzun haber okuyamıyorum" diyenlere sık sık rastlarız. Bol fotoğraf ve birkaç cümleyi aşmayan kısa haber ya da yazının bol satışın güvencesi olduğuna ilişkin kanı da oldukça yaygındır. Oysa berrak olmayan, kötü yazıimış her haber, ister kısa ister uzun olsun, okuyucuyu iten haberdir. Batıda, TV'lere karşı ölümkalım savaşı veren gazeteciler, yeni üsluplar geliştirerek en teknik ve kuru konuları bile basit, berrak ve okuyucunun gereksinimlerine uygun bir biçimde sunmaya çalışıyorlar. "VVashington Journalism Review"da yer a/an bir araştırmada bu amaçla uygulanan teknikler şöyle sıralanıyor: Genel bir dinleyici topluluğu tahayyül etmek. Genel bir topluluk için yazan bir gazetecinin dili daha saf ve temiz bir hale gelecektir. "Genel bir topululuğa yazmaya çabaladığımda, annemle karşılıklı konuştuğumuzu hayal ederim" diyor bir Amerikalı gazeteci. Kısa, yoğun paragraflara çok bilgi tıkıştırmamak, yazının temposunu düşük tutmak. Yeni kişileri ya da güç kavramlan sunarken art arda yığmamak, okuyucuya dinlenme, düşünme, anlama şansı tanımak. Can a//cf noktaları sıkmadan ve ilgiyi dağıtmadan tekrarlamak. Giriş cümlelerine kafa karıştıncı istatistikler, teknik bilgiler ve bürokratik adlar doldurmamak. Basit cümleler kullanmak. Rakamların uyuşturucu etkisini unutmamak. Özel sözcükleri ya da kısaltmaları açıklamak. Anlatılan olaya uygun bir kronoloji geliştirerek okuyucunun olayı rahat izlemesini sağlamak. Güç kavramlar için önceden uyarmak, okuyucuyu hazırlamak. Gereksiz bilgileri atmak. Uzun haber ya da yazı da ilginçtir, ilg'ıyte okunur, yeter ki okuyucuya gerektiği gibi sunulabilsin. Gerçi Türkiye'de gazetecilerin TV ile rekabet sorunu yok ama, okuyucuyu da okumamaya, sadece bakmaya alıştıran bütün bir sistemle mücadele etmek gibi bir sorumluluklan var. BAŞSAGLIGI Arkadaşımız Dr. CÜNEYT BAŞBUĞ'un babası, büyuk insan Emekli Emniyet Müdurü •Cumhuriyet' adının nereden geldiğini merak ederdim. Meğer 29 Ekim 1925'te doğmuş... Babası, Kemal Doğan, Cumhuriyet Bayramı'nda doğan kızına bu adı vermiş. O günlerde general değildi Kemal Doğan. Yarbaydı ya da albay. Kim mi Kemal Doğan? 19 Mayıs 1919'da Atatürk'le birlikte 'Bandırma' vapuru ile Samsun'a giden topçu binbaşısı; Heyeti Temsiliye'nirtvKilikya Kuvvayi Milliye komutanlığını üstlenen Kozanoğlu Doğan Bey... Bugün Anıtkabir Müzesi'ne gidenler, Kurtuluş Savaşımı'zın ilk öncüleri arasında, arbncı sırada Kemal Doğan adını görürler. Binbaşı Doğan, topçu komutanı olarak büyük taarruza da katılıp, İzmir'e ilk giren subaylanmızdandır. İşte, Cumhuriyet Reha İsvan, böyle bir tarih kişisinin kızı. Babası ona hem 'Cumhuriyet' hem de 'Reha' (ki, kurtuluş demektir) adını vererek Atatürk'ün yakın bir arkadaşı, bir savaşçısı olduğunu bir kez daha göstermiş... Bir telgraf çekmiştik biz de... Doğum gününü kutlamıştık, özgürlüğe bir an önce kavuşmasını dilemiştik. Yalnız biz değilmişiz! Reha Hanımın altmış yaşına basması pek çok dostunu, arkadaşını da ilgilendirmiş. Mektuplar, telgraflar almış. Avukatı Turgut Kazan, müvvekkilesi adına hepsine teşekkür ediyor. Hele siyasal nedenle mahkum olanlardan, tutuklananlardan gelen mektup ve telgraflar daha da çokmuş... Reha İsvan, Türkiye Cumhuriyeti'nin 2. yıldönümünde dünyaya açmış gözlerini... Ben cumhuriyetin 10. yıldönümünü çok iyi anımsarım. Görkemli bir bayram geçirmiştik. Cumhuriyetimiz onuncu yılındaydı. Şimdi altmış ikincisini kutladık. Ama nerede onuncu ytl kutlaması, nerede altmış ikincisi! Arada dağlar kadar ayrım var. Önce coşku eksikliği, güvensizlik.. Oysa Atatürk yıllarının Cumhuriyet Bayramları bambaşkaydı. Büyük bir ulusun çocukları olmasının bilincındeydik. Türkiye'nin güçlü, önemli birdevlet sayıldığını biliyorduk. Nüfus 15 rnilyondu, ama insan sayısından getmiyordu önemimiz, değerimiz, ağırlığımız... Tutarlı, inançlı bir politika izlemekten, tam bağımsız bir ülke olmanın verdiği güçten geliyordu bu önem... Kimseye bağlı değildik, kimseden de bir şey bekiemiyorduk. Ama büyük devletler, dostluğumuzu kazanmak için kapımıza geliyorlardı. Nereden nereye!... Reha isvan'ı düşünüyorum. Tanm mühendisi, kolej çıkışlı, aydın bir insan. Benim kuşağımın bir kadını. Konuşmalarımızı düşünüyorum, eşi Ahmet isvan. istanbul Belediye Başkanı iken, kendisi Istanbui Milli Eğitım Müdür Yardımcısı iken, sonra adalet önünde sorguya çekilirken, suçlanırken, daha sonra bir süreliğine serbest bırakıldığında... Ondan sonra bir daha karşılaşamadık. Şimdi Reha Hanım, Metris Cezaevi'nde yatıyor. Bir cezayı, daha kesinleşmemiş bir cezayı, bitirmeye çalışıyor. Sessızce, dirençle, uygarca... En iyi koşullarda yetişmiş, en iyi okullarda öğremm gormüş, belirli bir düzeyin üstünde yaşamış, bilinçli bir Türk kadını... Ne zaman özgür olacak, ne zaman şu dava sonuçlanacak, kim bilebilir! Bilinen şu; Reha İsvan, önce dokuz ay tutuklu kaldı, sonra birkaç ay serbest bırakıldı, sonra 1983 Kasımında yeniden tutuklandı. Banş Demeği Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarıyla birlikte... Erdal Atabek, Ali Sirmen, Ali Taygun. Metin Özek, Hüseyin Baş, Ergun Elgin, Aykut Göker, Gencay Şaylan, Orhan Taylan, Haluk Tosun, Tahsin Usluoğiu... Yazacak çok şey var. Ne var ki, adalet önünde görülmekte olan bir davayla ilgili ne olumlu ne olumsuz bir şey yazılamaz. Bizler de bu konuda adaletin son sözü söylemesini bekliyo ruz. Kesin yargının daha çok gecikmeyeceğine güvenerek... Reha isvan, 60. yaşına cezaevi koşullarında bastı. Bu yaş, yaşamın önemli bir dönüm noktasıdır. Böyle bir anda kişi, yaşamının hesabını yapar. ister istemez yapar. Ne yaptım, neler başardım, ya da yapmaya, başarmaya çalıştım. Boşuna akıp giden su değildir yaşam... İyi kullanılması gereken bir değerdir... Ne mutlu o kişiye ki, ben yarım yüzyılı aşan bir süreyi gereğince sürdürdüm, boşuna zaman öldürmedim, bir şeylere, insanlara, çevreme, kendime katkılarım oldu dıyebilsin... Her gün cezaevterinden mektuplar geliyor. Gençyaşlı, kadınerkek on binlerce kışi her an özgüriük bekliyor Genel bir bağışlama yıllardır politikacıların dilinden düşmediği halde bir türlü gündeme gelemıyor... İsvan'ın, İsvan gibi tanıdık tanımadık tüm kapatılmış yurttaşların en kısa sürede özgürlüklerine kavuşmalarını dilemek ve bunu gerçekleştirmeye çalışmak da bizlere düşen bir görev... G&revlendlrilecek etamanlarda aranacak genel nitellkler • Yüksek tahsil • Canlı, diri, yaratıcı karakter • Askerliğini yapmış olmak • Sıstemli. duzenli ptanlt çalışma alışkanlığı. ölümünü büyük uzüntu ile oğrendik, kendisine ve ailesine başsağhğı dileriz. NECMETTİN BAŞBUĞ'un Arkadaşlan adına Av. ERGİN CİNMEN TİCARET MÜDÜRÜ Aranan özel nıtelikler • iç ve dış fınansman, kambiyo, teşvik, ithalat, ihracat ve gümrük mevzuatına hakim olmak • Bu alanda en az 5 yıllık deneyım (ve en az 2 yıl amirlik yapmış olmak) • Otoriter, işdağıtıcı, yaptırıcı, toplayıcı, fakat ıticı olmayan karakter • 3545 yaşlarında olmak, « ingılizcede eksiksiz bilgi (ikinci bir yabancı dil tercih nedenidir.) VEFAT Dursun ve Hayriye Topkara'nın sevgili evlatlan, Muzaffer Topkara'nın kardeşi, Yılmaz, Halil, Salih, Ersin ve Tezgül Topkara'nın ağabeyleri, tsa, Yakup ve Coşkun Kara'nın enisteleri Serap ve Selim'in sevgili babalan Emine Topkara'nın eşi TİCARET ELEMANI Aranan özel nitelikler • ithalat, ihracat, gümrük ve teşvik mevzuatını bılmek (deneyım tercıh nedenidir.) • Araştırıcı, iş bıtirici, uyumlu kişilik • 35 yaşını geçmemiş olmak • Kusursuz ingılizce bilgısi (sözlu ve yazılı) • OSP: GÜVERCİN UÇUŞA HAZIR. • DSP nasıl kuruldu? Arayış... Vakıt... Ve DSP. • SHP'OE İLK ÇATLAKCAHİT ANGIN: "Bu partide hizipler vardır." • GÜRKAN: "2969'daki smırlamalann hukuken de kalkması zamanı gelmıştir." • PROF. ASAF SAVAŞAKAT: "SHPkadropartisidir" + KAMUOYU YOKLAMALARI VE PARTİLER Bugün seçım olsa sandıktan iktidar çıkmayacak. • Dr. Agah Oktay GÜNER:' Enerji üretimi1' • SporOrhanAYHAN: "Sahalarımızyüzkaramız!" • TRTÜlkü KURANEL: "Haber merkezınin naklen yaym arabası bileyok" 10 Aralık 1985 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 11 Aralık 1985 pazartesi günü (bugün) öğle namanru müteakip Sağmalcılar Murat Paşa Camiinden Taşhtarla Mezarlığına defnedilecektir. Mevla rahmet eylesin. Aİ L E S t ABİF TOPKARA PERSONEL MÜDÜRÜ Aranan özel nitelikler • Ingilızce bılgisı tercih nedenidir • İş kanunu ve SSK mevzuatına hakimiyet • Konusunda en az 5 yıllık deneyim (ve en az 2 yıl amirlık yapmış olmak) • 3545 yaşlarında olmak • 4 0 0 ü sürekli, 2000den fazla personel yönetimi için hazırlık. BAŞSAĞUGI Spor yazarı arkadaşımız Turgut KoloğlugiFin annesi AYŞE KOLOĞLUGÎL vefat etti. Koloğlugil ailesine başsağhğı dileriz. GENEL MÜDÜR SEKRETERİ Aranan özel nitelikler • Kusursuz ingilizce bilgisi (yazılı ve sözlu) • On parmakla hızlı daktilo yazımı • Steno bilgısi tercih nedenidir • Genel müdür sekreterliği için uygun yetenek ve deneyım. Yukarıda belirtilen görevlerle, ülkemizin en seçkın gruplanndan birine dahil olan Şırket imızde çalışmak ısteyenlenn, en geç 17 Kasım 1985 günu akşamına kadar • Bir adet yeni çekilmiş fotoğraf • El yazısı ile hazırlanmış özgeçmiş • Var ıse referans mektuplan ile CUMHURİYET SPOR SERVİSİ HAFULIK HABER DIRGISİ LMJ SECRETARY Prerequisites: # Command of vvritten and spoken English # Accurate typing capability • Ability to use usual office machines Please contact Mehmet N. Karaca at Tel: 527 53 45 or 526 70 74 for an appointment tükenmeden alınî PK 371 YenişehirAnkara adresine, zarta Personel" rumuzu koyarak başvurmalan ncaolunur. GUMGUM ONK AGENCY LTD. iktisat dergisi 1S65 • S»y .^: • 300 TL (K!^' Da*»t> ""^ ~y ] V"M*J Moraliniz mi bozuk? \ ^s> , / , >yİ> "\ TAMİRCİ geliyor. Yöntem Sorunları Habip H. Erdem Ercan Eren Hurşit Güneş Ertuğrul Tokdemir Ufuk Uras TELEKS NUMARAMIZ 11 Kasım 1985'den ıtibaren değişecektir. Yeni numaramız şu otacaktır: BİLSAK'TA KLASİK TÜRK MUSİKİSİ KONSERİ "DEDE EFENDt'den SAADETTIN KAYNAK'a Bugün saaf. 21.00'de BİLSAKCİHANGİR 143 28 79 143 28 99 , Boğaziçiliden İngilizce dersi verilir. 339 07 54 BİLSAK'ta BUGÜN Konser Saat 21.00 "Dede Efendi"den Saadettin Kaynak'a" Fikret KARAKAYA (keraençe) Kamil BİLGIN (kudüm) Salih BİLGIN (ney) Doğan DİKMEN (solist) Uğur IŞIK (viyolonsel) lhsan OZEK (kanun) Birol YAYL^ (tambur) Dia Göstr. Saat 19.00 Zeynep OR.^L "Nairobi'de 15.000 Kadın" C««Foyer saat 10.00 yerliyabancı basın, fotokopi, çay, kahve, kahvahı Lokanta: saat 22.00 Başak Ali ıkilisi Önceden yer avırmak için BtLSAK CİHANGİR 143 2» 79/143 2» 99 25511 GAYBTR AYBAY ORTAK AVUKATLIK BÜROSU Av. Gündüz Aybay / Av. Dr. Aydın Aybay Av. Dr Rona Aybay / Av. Nejat Hamlacıbaşı Saygı ile duyururuz. Adıma AR 23033, 175/İT 14041 Sayılı Stransiyum Tuzu sahamı çalıştıracak paralı ortak arıyorum. AKİF ÇİÇEK Sizlere Yaklaşıyoruz UMURCA KÖYÜ Reşadiye/TOKAT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle