15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 24 EKİM 1985 Modayı izleyecek halimiz mi var? Anketlerin diliyle VerıAraştırma MEHMED KEMAL POLTTIKA VE OTESI Meyhane Nasıl Görünür?.. Kadın, boş zamanını alışveriş ve gezerek değerlendirmek istiyor Kadın boş zamanında ne yapıyor? Eıfceklere ve Kadınlara G8re Kadımn Boş Zamanını Değerlendiriş BJçlmi: ERKEKLERE GÖRE KADtNURA GÖRE Moda konusundaki göriişlerinizi alabilir miyiz ? Eşiniz modayı izliyor mu? Nasıl degerlendiriyor sunuz? BÜNYAMİN ÖCAL (Huzurevinde çalışıyor) Modayı takip edecek halimiz mi var. Ben buradayım onlar Ankara'da, 9 aydır ev anyonız. Bizim hanım modayı takip etmez, beğendiğini alır iste. HALİT ÖZALAY (Mobüyacı) Biz Arnavutuz. Yani biraz despotuz. Evde bir yerde bizim dediğimiz olur. Hanım israfa kaçmadan modayı takip eder. Genellikle mağaza vitrinlerine bakarak seçer. ZEKERİYA MATARACI (Aygaz Bayiinde çalışıyor) Biz moda falan anlamayız. İşte hanım üstüne başına bir şe>rler alır. Maddi açıdan mümkün değil. Ama para da olsa ben karşıyım modaya. tLKER EDtGE (Mali mfişavir) Maddi açıdan rahat olduğumuz için bu yükü kaldırabiliyoruz. Hanım modayı takip eder, hem de çok yakından. Yalruz moda deyince o defilelerde giyilen garip elbiselerden değil. Tabii bu konuda ben de kanşıyorum. SELtM DURSUN (Makine Miibendisi) Biz modaya karşıyız, bizim görüşlerimize uymaz. Moda bizim için bu yüzden bir sorun teşkil etmez. KASIM BAGCl (Kapıcı) Maddiyat önemli, para olmayınca ancak üstümüze başımıza alacak şcyi düşünebiliyoruz. Onun için ben modaya kızıyorum. Ne demek moda, ha bire para akıt. Bizim hanım da modayı fîlan takip etmez, işte üstüne başına bir şeyler alır. SALtM SEVtL (Simitçi) gözüyle KADIN ERHAN AKYILDIZ ERKEK Zekeriya Jftataract: Biz moda falan anlamayız. İşte hanım üstüne başına bir şeyler alır. Maddi açıdan mümkün değil. Kasım Bağct: Maddiyat 8&#ralışveriş eder 34,3 Misafırlığe gıder 26,6 16,3 Elişiörgü 14,4 15,2 Dinlenir 11,1 13,6 Kitap okur 6,4 6,6 Ev işi 0,0 6,3 Sosyal Faaliyet 0,8 4,9 Oiğer 7,5 2,8 "Haftada bir gün öğleden sonra tamamen boş olsanıı ne yapmak istersiniz" sorusunu kadmlann çoğunluğu, gezmeye ya da alışverise gideceklerini söyleyerek yanıtladılar. Misaflrlik ikinci, elişiörgü uçüncü, dinlenme ise dördüncü sırada yer alıyordu. Kadmlann % 6,3'ü ise, boş zamanını da ev işi yaparak geçireceğini belirterek, 'ev işleri'nin bitip tükenmezliğine dikkati çekiyor. Erkekler de, eşlerinin boş zamanmda, öncelikle gezmek isteyeceğini belirtirken; "tabiiki benden izin alarak..." demeyi de unutmuyor. Bu soruya erkeklerden ve kadmlardan benzer yamtlar geliyor. Erkekler de eşlerinin boş zamanlarında, sırasıyla, gezeceğini, misaftrUğe gideceğini, elişleriyie uğraşacağtnı ve dinleneceğini söylüyor. Oranlardaki benzerlik, kadmlann boş zamanlarında ne yapmak isteyeceklerinin erkekler tarafmdan iyi bilindiğini düşündüriiyor. Eşinin boş zamanında ne yapmak isteyeceğini bilmediğini belirten erkeklerin oranı % 5,7. Eşlerinin boş zamanında da ev işi yapacağını belirten erkek ise yok. önemli. Para olmayınca ancak üstümüze başımıza alacak şeyi düşünebiliyoruz. Ne demek moda, ha bire para akıt... Selim Dursun: Biz modaya karşıyız, bizim görüşlerimize uymaz. Moda bizim için bu yüzden bir sorun teşkil etmez. Halit Ozalay Bunyam'm Öcal llker Edige Selim Dursun Erkeklerin % 43'ii esinin modavı izlemesine karşı: Kadmlann % 34,3'ü, boş zamanında gezip aftjveriy etmek istediğini belirtiyor. Gezerken ya da alışveriş ederken mağazalann, butiklerin vitrinlerini seyretmek, kadınlar açısından oldukça yaygın davranış. Modayı izlediğini söyleyen kadmlann % 42,5 X vitrinlerden izlediğini belirtiyor. Modayı izleyen kadmlann oranı % 38,4. Eşinin Modayı izlemesi Komısra4a EıfceMeıin Tutmmı (% olarak) Eşinin modayı izlemesini isteyen erkekler 28,1 Eşinin modayı izlemesine karışmayanlar 29,1 Eşinin modayı izlemesine karşı olan erkekler 42,8 Her 100erkekten yaklaşık 43'ü, eşinin modayı izlemesine karşı. Bu oran, eşleri çalışan ve çahşmayan erkekler açısından farklılaşıyor. Azım Üsıünsoy Zekeriya Mataraa Kasım Bağcı Salim Sevil Maddiyat iyi de olsa modayı filan takip etmeyiz. tşte hanım çarşıda r. azarda bulduğunu alır. Beğendiği entariyi alır. Bizde moda filan yok. İşte köylü giy sisi giyeriz. Yani koylü modasını takip ederiz. AZİM ÜSTÜNSOY (Konfeksiyoncu) Ben modayı giyim olarak düşünüyorum. Maddi açıdan karşılanması guç bir olay. Hanım kendine uyanı alır. Ama özellikle modayı takip edeceğim diye bir şey yok. Bu hayat şartlarmda işin modası mı kaldı. Erkeklerin Eşinin Modavı İzlemesine İlişkin Tutumu (% olarak) Eşi Ev Kadını Olan Erkekler E«l Çalışan Erkekler (%) "Moda, ortaya çıkan her saçmalığı yapmak anlamına gelmemeli" Moda konusunda ne düşüniiyorsunnz? Eşinizin modayla ilgisi nedir? Bu durumu nasıl karşılıyor sunuz? RAHMt SALTUK .Modayı güncel zorunluluk olarak değil, çağdaş olmanın bir koşulu olarak göz ardı etmem. ATtLLA StN Giysilerini kendine en güzel yakıştıracak biçimde giyinmek zannedersem modanın kendisidir. Eşim modayı izlemiyor. tki tane küçük çocukla uğraşmaktan modayla ilgilenemiyor. Ama toplum içine girdiği zaman, modacılan da kıskandınr herhalde. Bana göre göz zevkini bozmayan her şey güzeldir. HAYDAR D t ' M E N Burjuvarun zevklerini, tüketim sanayiinin dev pompalan körükledikçe, moda sahnesinde milyonlarca palyaço seyredeceğiz demektir. Canımız sıkıldıkça, yani sahnedeki oyunculan görmekten bezdikçe, yeni palyaçolar üretilecek, bu dev dişlinin oyuncağı olarak, zavallıuğımızın bilincine bile varamadan yaşayıp gideceğiz. Moda, kendine yetersiz, aşağılık kompleksinde kıvranan insanlann bir giderme mekanizmasından başka bir şey değildir. Moda insanın insana özde değil, yüzeyde benzemesidir. Moda kötü bir boyadır. Eşim de bu toplumun insanı olduğuna göre (ve ben de) aynı boyaya bulaşıyor, "sürüden ayrılmamaya" çalışıyoruz. COŞKUN ÜÇOK Moda, yalnız kadmlann değil, erkeklerin bile uymak zonında oldukları bir fenomendir. Şöyle ya da böyle modanın etkisinden kendini kurtarmış kimseye rastlayamazsmız. Eşim de elinden geldiği ölçüde modayı izliyor. Aşırı bir moda düştünü değil, ama demode giyinmeyi de sevmez. Bunu da gayet doğal karşılıyorum. ORHAN GENCEBAY ln san değişiklik isteyen bir yapıya sahiptir. Moda bu değişiklik ihtiyacına cevap vermektedir. Moda bazen bir coşku bir birleştiricidir de. ö t e yandan moda çabuk demode olur. Bence uyulması gereken moda, içinde bulunduğumuz çevreyle bağlantılı olmalıdır. Yaşadığımız çevrede, iyi örneklerle kendimize yakışanla uyum sağlamalıyız. Eşim, modayı ısrarla takip e^en biri değildir. Zaman zaman modaya uysa da kendine yakışanı giymeyi tercih eder. Bana göre bu durum olağandır. AHMET ÖZHAN Moda, tüketim için belli mihrakların çıkardığı ve insanlan israfa sürükleyen bir şeydir. Fakat bunu söylerken modaya çok ters gelmek de istemiyorum. Aynca modayı takip etmek maddi bir olaydır. Herkes edemez. Etmek de gereksizdir. Eşimin modaya bağımlılığı da ölçülü olmalıdır. Moda meselesi bir istisnai konudur. Toplum modaya uyarken tamamen farklı düşünüp Don Kişotluk etmeuin de âlemi yok. Belli koşullarda uyulabüir. Ancak ortaya çıkan her saçmalığı yapmak anlamına da gelmemelidir. CÜNEYT ARKIN Moda, değiştirme, u>rdurma, rahatlama, yakıştırmadır. Ama önce değiştirmedir. Insan sıkıntılar içinde yaşar. "fekdüzelik bitik bir farkında olmamaya götürür bizi, sıkıntılar başlar. Oturduğumuz evi, bir gün aynı eşyaların yerini değiştirmekle yeni şekle sokarsak ferahlarız. Değişik bir şey giymek de öyledir. Sanırım moda dünyayı değiştirmek isteyenlerin daha güncel daha fantezi bir çabasıdır. Ama onda kesinlikle ilerleme yoktur. Eski tekrarlanabilir. GUnümüzde daha ucuza, rahata gittiği de oluyor. Pek ince ayrıntılan olan bir uzmanlık işi olduğu kesin. Eşimin modayla ilgisine gelince, cebimi yormadıkça pek ilgimi çekmiyor. Modayı izlemesini isteyenler...27,0 34,5 Karışmayanlar 25,4 50,9 Karşı olanlar 47,6 14,5 Eşi çalışan erkekler, esi ev kaduu olanlara göre, eşinin modayı izlemesine daha az oranda karşı çıkıyor. m Erkek ve kadmlann okuma oranları Sazete •fcovan 23.9 87.9 ERKEKLER 35.5 27.2 80.9 KADtNLAR 37.3 Kitapye dergi okuyan erkeklerin oranı kadınlara göre daha az. Öte yandan, gazete okuyan erkeklerin oranı ise, kadmlardan fazla. Gazete alamasalar bile, işyerlerinde bulma olasıUğmın yüksekliği duşünulduğunde, erkeklerin, kadmlardan daha fazla gazete okumalan şaşırtıcı değil. Kltap okıyan Detyi Geçende üstat Elif Naci telefon etti, "Elin dert görmesin" dedi. "İçen, içtiğinı de yazan kuşaktansın. Başkaları içiyorlar, sonra da içenleri kınıyorlar. Sanki kötü bir şey yapılmış gibi." Tanrı sağlıklı ömür versin, Elif Naci üstadımız seksenini aşkındır, hâlâ da iyi içicilerdendir. İçkiciliği ile ün salmış, çoğu dünyamızdan ayrılmış bir kuşağın son temsilcilerinden oluyor. Sami Karaören'le gidelim diye söz verdik, bir türtü sözümüzü yerine getiremedik, elbet bir gün getireceğiz, gidip üstatta bir öğle rakısı kaptıracağız. Son günlerde kımi içki yerleri kapanırken, yenileri de açılıyor. Kadıköy'de Hatay kapandı. Sahibi Mehmet Ali kapandığını da bizim gazetede bir duyuru ile açıkladı. Dükkân sahibi ile kirada anlaşamamışlar, kapanmış. Cemal Süreya ve yakın dostlarının uğrağıydı. Ziya Gökalp'ın Çınaraltı'sı neyse Cemal'in Hatay'ı da oydu. Hele cuma toplantıları, söyleşileri ve şölenleri ile dillere destandır. Behzat Ay, buralarda kafayı iyice bulduktan sonra az mı emekli maaşı yitirmedi!.. Avni Oztüre anlatıyordu:" Hatay kapandıktan sonra bir boşluk duymaya başladık. Burada sözleşiyor, evimiz gibi birbirimizi bekliyorduk. Dostlan ağırlama da keseye göreydi. Kapandıktan sonra değerini anladık." Ancak Muammer Çilingiroğlu dostumuz Osmanbey'de eskı postane sokağında (tam adı Tüfekci Fethi) bir içkievi açtı. Adını Elite koymuş. Tencere yemekleri yaptığı gibi, Antepli olduğu için, Antep kebaplarını unutmamış. Bizim Ekmekçi'yi tanıştırdıklarında çok sevdi. Açılışa Ekmekçi'yi çağırmış, ama Ekmekçi bulunamadı. "Başka bir gün gerçekten bekleriz" dedi. " Ekmekçi bir gün İstanbul'a gelirse konuk eder, ağırlanz." Bir de Ismet Camusoğlu kardeşimiz Ankara'da bir içkievi açtı. Ama buna da biz gidemedik. Kazançlı olmasını dileriz. Ardında sermayeci olarak Egemen Bostancı ile Günay'ın bulunduğu Levent Nisbetiye Caddesi'ndeki "Ece Bar" da geçende seçkin kişilerin katıldığı bir kokteylle açıldı. Kimler yoktu ki, bütün sanatçı, ünlü dostlar ordaydı. Bir gizli şair olan Ece (Aksoy) yolladığı çağrıda, "Sizlere sıcak bir bar, bir akşamüstü adresi hazırladık ' diyordu. "Gunlük sıkıntılarınızdan uzaklaşıp neşeyı paylaşacaksınız. Özlediğiniz müzik, sevdığıniz içki, dostlarınızla söyleşi. Bir de sözümüz var, adresinizden aynlırken canınızı sıkmayacağız. Hesap pusulaları cüzdanmızı hafifletmeyecek." Gerçekten günümüzde hesap pusulaları bir büyük sorun oldu. Kolay kazananlar için bir şey değil, ama bizim gibi zor bulanlar için dayanılmaz rakamlar. Bir de bu dönemde yeni bir âdet çıktı, kimse hesabı inceleyemiyor. Eciş bücüş rakamlarla bir şeyler yazılmış bir kâğıt altta da toplam. Gık demeden ne yazıyorsa verıyorsunuz. İnceleme, neyin ne olduğunu sorma, şu kaç para, bu kaç para deme, kimsenin haddi de değil, huyu da... Enflasyon dönemınin kazancı böyle bir görgü getirdi. İyi eğitilenler iyi yiyıp içiyorlar, eğitim görmemişler ise ancak konuk olarak böyle şölenlere katılıyorlar. Yakında Bebek'te de "Kalem Restoran" açılacak. Bu işte hayli deneyi olan Cemil Ortaç başı çekiyor. Vaktiyle Ankara'da açılan Kalem'i anımsatıyor. Belki 'Kulis'i andırabilir. Önde bar, artta birkaç masasıyla yemek yenecek yer. Duvariar ise ünlü sanatçıların resirfıleri ile donanmış olacak. Kimi içkievleri vardır sahibi ile ünlüdür, kimi içkievleri de uğrayan müşterileri ile. Bana sık sık soranlar olmuştur. "Sizin delikanlılık çağında gittiğiniz filan falan içkievleri nasıldı? Şimdikilere benzer miydi?" Doyurucu bir yanıt veremem. Çünkü bizim gittiğımiz, her akşam uğradığımız salaş içkievlerinin ilginç bir yani yoktu. Ancak bizim gibi yoksul sanatçilar gittiği için de üne kavuşmuştu. Edebiyat tarihine bu yerler geçmişse sürekli giden yoksul sanatçılar yüzündendir. Bir yazarımızın dediğı gibi, ne meyhanenin sahibi, ne yoksul sanatçılan izleyen polis, ne de oraya gelen kodamanlar buradan gelecekteki modern Türk edebiyatının değerli kişilerinin çıkacağını nereden bileceklerdü Hatta bu salaş dükkânların Türk edebiyatında bir yeri olacağını nasıl hesaplayacaklardı! Herkesi şaşkına döndüren şu enflasyon belası hayıriısı iie bir atlatılsın, içkievleri de, oraya gelen sanatçılarından ötürü anılacak, sanatçıların ünüyle ünlenecektir. O günler belki gelir, ama bilmem ne zaman? ÇALJŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Dergi türü tercihleri 1. Tarclfc 2. Terejh 3. Terç» Politik Der. Bilimsel Der Mizah Der. KADINLAR Kadın Der. Magazm Der. Politik Oer. Kadmlann ve erkeklerin dergi tercihleri önemli oranda değişiyor. Erkekler, politik dergileri birinci tercih olarak belirtirken, kadınlarda üçüncü tercihe düşüyor. Kadınlar ise öncelikle kadın dergilerini okuyor. Magazm dergileri, hem kadınlar, hem de erkekler için ikinci sırada yer alıyor. Aynca erkekler, bilimsel dergileri de magazin dergileri kadar tercih ediyor. Kadmlardan farklı olarak erkeklerin dergi türü tercihlermde üçüncü sırada mizah dergileri yer alıyor. ERKEKLER Evlilik üstüne kim ne dedi? * Fena kadınlar bunaltır insarff, iyi kadınlar da sıkar. Oscar Vvllele * Şımarık bir kız bedbaht bir kadın olur. Andre Maurois • Zeki bir adam başkasının mahiyetinde çalışmaya nasıl tahammül etmezse güzel bir kadın da ihtişamsız hayata tahammül edemez. Andre Maurois • Hiçbir zaman hem zeki, hem güzel bir kadına rastlamadım. Montherland • Kadın kendi başına ne gül goncasıdır ne de diken. Koklamasını bilirsen gül olur, tutmasını bilmezsen diken. Reflk Halit Karay • Dünyada bir kadın için, herhangi bir erkeği etkisi altına aldığını bilmesi kadar zevkli bir şey yoktur. Bafzac • Aşk ve kadın. Bütün öteki fenatıklar, cinayetler bunlardan dal budak salarlar. Hüseyin Rahmi Gürpınar "Zamanaşımı" ile "Hakkın Düşmesi" Emekli Sandığı Yasası'nın "Zamanaşımı" başhklı 116. maddesine göre; Emekli, adi malulluk, vazife malullüğu, dul ve yetim ayhklannı almak üzere, bu aylıklann tahakkuk ettirildiği tarihlerden itibaren aralıksız bir yıl sonuna kadar Emekli Sandığı'na başvurmayanların ayhkları kesilmektedir. Bu durumda olanlar, aylıklannın kesildiği tarihten geçerli olarak 5 yıl içinde Emekli Sandığı'na başvuruda bulunurlarsa "kesilen aylıklan tekrar bağlanır ve geçmiş müddete ait aylıklan da toptan ödenir." Bu 5 yılhk süreden sonra başvuruda bulunanların aylıklan ise, başvuru tarihini izleyen aybaşından sonra yeniden bağlanır ve ödenir. Ancak geçmiş süre için bir şey verilmez. Aynı haklar, Sosyal Sigortalar Yasası'nın 99. maddesi ile "Hakkın Düşmesi" olarak uygulanmaktadır. Sosyal Sigortalar Yasası'nda "Aksine hüküm bulunmadıkça, iş kazalarıyla meslek haslahklan, hastalık, analık ve olum sigortaları hakları. hakkı doğuran olay tarihinden başlanarak beş yıl içinde istenmezse diişer." BağKur Yasası'nın 78. maddesinde ongörulen "Hakkın Düşmesi" uygulamasına ise 3165 sayılı yasa ile değişiklik getirilmiş ve "beş yıl içinde istenmezse" düşen "ölüm sigortası haklan" yerini 22 Mart 1985'den sonra "Cenaze yardımı ve ölüm toptan ödeme haklan, hakkı doğuran olay tarihinden başlanarak 10 yıl içinde istenmese düşer"e bırakmıştır. Sosyal güvenlik haklarını düzenleyen uç ayrı yasa aynı konuda üç ayrı uygulama getirmiştir. Örneğin; 10 yıl fıili hizmeti bulunan bir Emekli Sandığı iştirakçisi ölmüştür. Geride kalan dul ve yetimleri, kendilerine tanınan ayhk haklarını bilmediklerinden başvuruda bulunmamışlar, aradan 8 yıl geçtikten sonra bu haklarını istemişlerdir. Bu durumda geçmiş 8 yıl için kendilerine ödeme yapılmayacak, ancak başvuru tarihini izleyen aybaşından başlamak üzere kendilerine dul ve yetim aylıklan bağlanacaktır. Aynı durumda olan bir Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı öldüğünde geride kalan dul ve yetimleri de böyle bir haktan bilgileri olmadığı için ayhk isteğinde bulunmamışlar ancak aradan 8 yıl geçtikten sonra bilgileri olmuş ve başvuruda bulunmuşlardır. Bu durumda ise Sosyal Sigortalar Kurumu'nca ne geriye dönük bir ödeme yapılacak, ne de ayhk bağlanacaktır. Çünkü ölüm tarihini izleyen 5 yıl içinde "hak" istenmemiş ve düşmüştür. Oysa ki Emekli Sandığı Yasası'na göre aynı hak düşmemiş, ancak "zamanaşımr'na uğramıştır. Çetin Altan'a göre, kadımn yasal özgürlüğü var, ama onu kullanma alışkanlığı yok Kadımn Tiirk toplumu içinde, erkek karşısındaki yerini nasıl görüyorsunuz? ALTAN Biz erkek milletiz. Politikaalanmız da Öyle demiyorlar mı? Kahvelerde masalann uzerine çıkıp "Biz erkek milletiz" diye bağırmıyorlar mı? Çünkti kadmlann Türkiye'de oy potansiyelleri yoktur. Göz ardı edilir, görülmez. Eğer bir politikacı bu konuşmayı kalksa Batıda yapsa ne olur, biliyor musunuz? Bir daha, ömrü boyunca hiçbir kadmdan oy alamaz, iküdarı da ancak rüyalannda görür. Bizdeki demokrasilerin hepsi çarpık demokra siler olmuştur. Denize çarpık indirilen gemi uyum sağlayamaz. Ve her şeyi ile çarpümaya başlar. Demokrasi, başa sadece erkeklerin geçmesi rejimi değildir. Osmanlfda padişah olunce başa ben geçeceğim, diye kapıkullan birbirlerini yerlermiş. Ama günümüzde "demokrasi ile yönetiliyoruz" cümlesini kurabiliyoruz. Demokrasilerin büyüklüğü daha Önceki denemelerden gelen çarpıklıklan düzeltme erdemini de getirebilmesidir. Osmanh'da kadın aşağılık yaratıktı. 1830*131^, 50'lere, Abdülhamit dönemine kadar kadımn avrat pazarlannda satılan meta olması ve ondan gelen dogmaların demokrasi ortamında yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Erkek demokrasilennin çarpıkhğı, köye giden politikacıların erkek kahvelerinde yalnızca erkek dinleyicilere seslenip "erkek millet" olmamızdan söz etmesi, aile içinde erkeğin uyguladığı despotizm ve bununla birlikte kadımn olmayan siyasi özgürlüğü, demokrasilerimizin en çurük yönüdur. Pratikte nüfusun yarısı demokrasiden yararlanamıyor, kendi seçtiği siyasetçi ile doğrudan konuşma olanağı bulamıyorsa 40 senelik demokrasi deneyimimlz sonuçsuz kalmış demektir. Bu olanağı sağlamamışsa anayasaları değiştirmek, kadın nüfusu demokratik ortam içinde değerlendirme teorisini harekete geçiremiyor demektir. Kadımn erkekten aşağı sayılması yaşam içinde çocukların da kötü yetişmesi anlamını içermekte. Yaşam dışı kişilerin yetiştirdiği "yaşam içiler"in de ne denli yaşam içi olacağı su götürür... Kaldı ki Köydeki kadınımız modayı izlemeye başlarsa, çağdaşlaşınz Dünyanın asıl meselesi harcamak değil, harcayacak kadar kazanamamaktır. Paranın hep olmaması gerekenlerde olmasından yakınırız. Yetenekliler mi para kazanamaz, yoksa para kazananlar mı yeteneksizdir? Bu araştırılmalıdır melevizyonun gelişmesi, yolların açılması, kentsel yapının yaygınlık kazanması ile kadın, kendini erkeğin pençesinden kurtaracaktır. keklerin gönlünü hoş edecek sözlerle geçiştirirler. Kahvelerde erkek erkeğe demokrasi yapılır. Batıda ise kadımn oyu eşine bağlı değildir. Aynı partiye oy vermiş olsalar bile bu, kadımn kendi tnisiyatifi ile gerçekleşmiştir. Bu bile yeterli. Bu arada dünyanın gündeminden düşmejen "moda" diye bir konu var. Hakkında her zaman değişik görüşler öne süriilüyor. Moda denilen oiayı siz nasıl yorumluyorsunuz? ALTAN Bakın size bir şey söyleyeyim mi? Köyde yaşayan kadınlarımız modayı izlemeye başlayabilseler ülkemiz çağdaş ülkeler arasında yer alir. Paris'te çıkan bir eteğin iki gün sonra bir Türk köyünde görülmesi ne kadar guzel bir olay. Moda bir estetik kuramdır. Laf aramızda Türkiye'nin de estetik yönu pek gelişmemiştir. Konunun insanı gıcıklayan bir yönü de var. Her şeyin ötesinde modanın ekonomik bir yönü var. Konunun bu yönü bizim halkımızı gıcıklandınyor. Çünkü moda bir para tuzağıdır. Bunun için kızıyoruz. Ama asıl sonın para tuzağına kızmak değil, parayı kazanamamak. Dünyanın asıl meselesi de harcamak değil, harcayacak kadar kazanamamaktır. Paranın hep olmaması gerekenlerde olmasından yakınınz. Yetenekliler mi para kazanamaz, yoksa para kazananlar mı yeteneksizdir? Bu araştırılmalıdır. Ama asıl sorun diğerlerinin yanında bir kenara itiliyor. Modayı izlesek bir yılda fazladan 5 milyon lira harcanz. Buna bakıldığında Türk köylüsunün de 50 milyon lira kazanması gerekir. Bakılması gereken de Türk köylüsunün niçin 50 milyon kazanamadığıdır. Çünkü dünyada S0 milyon kazanan köylüler de var. 100 bin dolar eder ki, alt tarafı Fransız köylüsunün şarapçılıktan kazandığı kadar bir şeydir. Ama biz bağcılıkta 5., şarapçıhkta 30!yuz. Şarapçıhkta da 5. olsak sorun çözumlenecektir. Türkler para kazanmasını bilmiyorlar; onun için de harcamalara kızıyorlar. OZEL BİR KyRULUŞ EĞİTİM MÜDÜRÜ ARIYOR Aranan niıelikler: 1. Eğitim yoneticiliği tecrubesine sahip olmak, 2. Turizm işleımelerinin ozelliklerinı bilmek, 3. Çok iyi tngilizce bilmek (aynca Almanca veya Fransızca bilmek tercih scbebidir), 4. 40 yaşını geçmemiş olmak, 5. Erkek adaylar için askerlikle ilişkisi bulunmamak. Bu niteliklere sahip olanların adres ve telefon numaralannın da yer alacağı özgeçmişleri ve bir vesıkahk fotoğraflarmı PK. 45, Teşvikiye, lstanbul adresine postalamaları rıca olunur. yetişenlerin de yarısı kız çocuğu olacaktır.Yani "yaşam dışılar"dan. Bu, enflasyondan daha önemli bir sorundur. Kurcalanmamıştır; çünküoy potansıyeli yoktur. Oy potansıyeli olmayınca da kim kurcalayacaktır. Basın ve yazarlar... Çünkü onlar oy potansiyeli olmayan konularda siyasetçilerden daha etkilidirler. Bu soranun çözümü nasü gerçekleşebilir? ALTAN Ulkenin ekonomik ve kültürel açıdan gelişmesiyle. Televizyonun gelişmesi, yollann açılması, kentsel yapının yaygınlık kazanması ile kadın kendini erkeğin pençesinden kurtaracaktır. Kadının takılan, ziyneti, çeyiz artıkları bugün ortalama bir hesapla 43 trilyon tutmaktadır. Kadın bir uyaıujia ou oıu serveıı kullanırsa büyük bir hareket olanağı ve özgürluğünü sağlayacaktır. Mesela Türk bankalan kadmlann yatıracağı mevduata 3 puan fazla verseler, korkular, tutumlar önemli ölçüde değişebilir. Türk kadını evinde calışır, tarlada çaüşır, özgürlüklerini kullanamaz. Türkiye'nin en bü>"ük sömürüsü aile içindedir. Evlenmiştir. Öyle ki, aile kutsallığı, din paravanası, namus anlayışı kendisini bunalıma itmektedir. Çünkü kurumlar, aile, namus, din açısından kendisini bağlamaya çalışır. Bir ağanın yanaşmasını sömürmesi bile kocanın karısını sömürmesi yanında az kalır. Kadımn sendikası olmalıdır. Kendisini erkeğin elinden kurtaracak sendikalar sorunların buyük kısmını çözumleyecektir. Kadımn vasal özgürluğu ^rdır, ama kullanma alışkanlığı yoktur. Bu nedenle bizim siyasetçiler seçim kampanyalanm er Say,n Ve.iler Y A V R U L A R | N | Z | N S A Ğ U Ğ | N , YARIIM: Pedagog gözüyle çalışan kadımn sorunları GARANTİ ALTINA ALIN AŞI KAMPANYASINA KATILIN Türkiye Rotary KulOblçri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle