Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/11 5 Şubat 1939 gunlu Tan Gazetesı'nde (bugunku Tan gazetesınden oldukça farklı bır fıkır gazetesı/ "Penceremden" koşesmde Turan Tan ımzası ıle bır >azı "Berlin studyosu dunku programına bir Turk gecesi ilave elmiştı. \lmanca bilen bir arkadaşımla o gecenin hazzını yaşamayı kararlaştırdık ve muayyen olan saatte radvomuzun duğmesıni Berlin studyosuna getirdik. Spıker bızı çok bekletmedi ve tstanbul Konservatuanndan mezun olup opera lahsili için Berlin'e gonderilen Bayan Senuha Berksoy'un yeni bir konserini dinleyecegimizi, Bayan saadet'in de kendisine iştirak edeceğinı soyledi. Arkasından kulagımıza ilahi namelerden semadani teranelerden balkolunmuş bir şelale dokulmege başladı." Semıha bır yandan Almanya'da başarıdan başarıya koşuyor, bır yandan da o sevgı dolu yureğı ıle Istanbul'da Toptaşı Cezaevı'nde yatmakta olan Nazım'ı duşunuyor 1939'da Istanbul'dakı bır arkadaşına şoyle >azı>or. "Sevgili kardeşim, Şimdi sendert bir ricam var. Birisine gitmek değil de posta ile yiyeceğe ait şeyler gondereceksin. Eğer bunları elinle goturmek mumkun ise oyle yaparsm. Eğer mahzjur v arsa posta ile yolla, kendı adresini ve ismıniyazma veyahut (Semiha tarafından) diye benim kuçtık ismimi yazarsın. O Bursa'da iken ben onu ziyaret etmiştim. O zaman bana tereyağına, reçele, yani yiyeceğe ait şeylere hasret çektiğini soylemişti. thtimal şimdi de aynı vaziyettedir. Duşun bir kere ne buyuk insaniyet yapmıs olacağiz. Bunu daha evvel akıl edemediğime esef ediyorum. ŞimdUik: 1 Bir iki kilo tereyağı (dayanıklı olması yani bozulmaması için tuzlu ve tuzsuz cinsinden iki çeşit alırsm) 2 Hacı Bekir'den en iyi cinsinden baklava 3 Portakal (Yafa 4 Evde kuru kofte yaparsmız (ricalanm) 5 Bir de peynirli borek (Gayet iyi pişmek şartıyla) 6 İyi cins bir kuçuk teneke baU reçel, zeytin. Bunları ona gonderecek olursan, dunyada yapmıs olduğun ve yapacağın lyiliklerin en büyuğunu, en buyuk sevabt işlemiş olacaksm. Çunku o her şeyden e\\el iyi bır insandır ve sana en buyuk yemini ederitn ki bu işin içinde (aşk) diye bir şey yoktur ve kalmamıştır. Ben yalnız sanatı ve sanatımt, iyi ve doğru bir insan olmayı seviyorum, Bu dunyadaki mevcudiyetım sanat ve lyilik içindir." İşte Semıha Berksoy, ışte Almanya'dan Toptaşı Cezaevf ne gondenlen kofte ve portakal.. Almanya'da harp patlayınca talebe mufettışlığınden bır yazı alır ve Turkıye'ye doner Semıha Istanbul'da derhal cezaevıne gıderek Nazım'ı görmeye çahşır Göruşturmezler Kapıdan gonderdığı not ve Nazım'ın yanıtı, Nazım'ın dığer mektupları gıbı kırmızı bez cılth bır dosyamn ıçınde duruyor Aradan yıllar geçmış, sararmış bu kâğıt parçalarını bırlıkte okuyoruz "Çiçekleri ve uzumu aldım. Gozlerim ve dilim için bundan nefis ziyafet olamaz. tstikbalin için en iyi ne ise onun olmasını temennı ederim. Vazıyetimde bir değişiklik yok. Dağ dağa kavuşmaz ama insan insana kavuşur. Selam ve hasret. Nazım. Tesbihimi sana gonderiyorum. N." Nazım'dan tesbıh hedıye alınca ıkıncı zıyaretınde Semıha da Nazım'a bır tesbıh göndermış Bır de not duşmuş: "Şu >eşil tesbihi muratların yerini bulsun diye, buradan çıkman için getirdim. Bu tesbihin her bir tanesine benım dudaklarımın sıeak duası sinmiştir. Bundan dola>ı iılsımlıdır Semiha". Semıha Istanbul'a donunce konservatuvara ses uzmanı olarak atanır Muhittin Sadak yonetımındekı senfonık orkestra eşlığınde solıst olarak konserler vermeğe başlar Istanbul'da çalışmalarını surdururken, kendısını oteden ben beğenmekte \e kur \apmakta olan Ferit AJnar, Ankara'ya konserler vermeğe davet eder Semıha'nın aklında da Ankara'da kurulmakta olan operada prımadonna olmak vardır Bu yuzden sevmçle Ankara'ya gıder Ilk konserını Cemal Reşit Rey yönetımındekı orkestra eşlığınde Ankara Radyosu'nda verır Bu dönemde unlu tıyatro adamı Carl Ebert Ankara'da Devlet Tıyatrosu ve Operasını kurma hazırlıkları ıçındedır Tatbıkat sahnesı çalışmalarına başlamıştır Semıha Berksoy'un bu döneme ve Inonu'ye ılışkın anıları ıçınde en severek anlattığı Tosca operasının ılk sergılenışınden oncekı karşılaşmaları, "Ankara Devlet Konservatuarı her cumartesi şef Emil Preatorius idaresinde konserler verirdi. Bu konserlere sık sık gelen Cumhurreisi tsmet İnonu. 6 Nisan 1940 tarihinde verdiğim \Vagner konserine teşrif etmiş. VY'agner'in Lohengnn operasından Elsa'nın ruyası, Tannhauser operasından Elizabeth'ın duasını, Tristan ve tsolde operasından İsolde'nin aşk olumunu so> lemiştim. Konscr bitince salondan alkışlar arasında bir ses yukseldı. Carl Ebert'in sesiydi ve şunu soyluyordu: *' Ich kantı endlich dıe Oper beginnen" (nıhayet operaya başlayabilirim) Daha sonra yanıraa gelen Cari Ebert'e ben de Tosca operasını oynamak istediğimi soyledim. O sırada Ismel İnonu beni tebrik etmek uzere muduriyet odasına geldıler. Bana dedi ki: " Sesiniz çok guzel, mağnır olmayınız. çalışınız, sizi daima bu işin başında gormek ısterim." Bu konuşma sırasında Carl Ebert İnonu'ye, " Musaade buyurursanız Tosca operasını oynayalım" dedı. İsmet Paşa emir verdi ve Tosca'nın 2 Nisan 1941 tarihinde ilk profesyonel yabancı opera olarak Turkiye'de ikinci sahnesı sergilendi. Bu operada ben ve Nurullah Taşkıran başrolleri paylaşmıştık." 1941 yıhnda ılk profesyonel opera olarak Inonu'nun huzurunda oynanan Tosca'nın Turkçe'ye tercumesını yapan o vıllarda hapıste bulunan Nazım Hıkmet'tır Bu tercumenın hapıste parasızlık çeken Nazım'a verılmesını Semıha Berksoy sağlamıştır. Semıha bır yandan opera çalışmalarını surdururken bır >andan da Nazım'ın tahlıye edılmesı ıçın buyuk bır çaba gostermekte ve ona elınden gelen yardımı sağlamağa çalışmaktadır Istanbul'a gelerek Nazım'ın annesı ressam Celile Hanım ıle goruşuyor Çankırı hapıshanesınde Nazım'ı zıyarete gıdıyor, Ankara'da Nazım'ın dayısı Nafıa Vekılı, Ataturk'un sılah arkadaşlarından Ali Fuat Cebesoy'a koşturuyor \e Nazım'ın annesının hayranlarından, o vıllarda mebus olan şaır Yahya Kemal Beyatlı ıle goruşmeler yapıyor Semıha, Nazım'ın dayısı Nafıa Vekılı Ali Fual Cebesoy'a Ferıt Alnar'ı goturup tanıştırıyor Cebeso>, opera tercumesı ışinı Tıyatro ve Opera konuları ıle ılgılı olan Mıllı Eğıtım Bakanı'na soyluyor Opera tercumesını Ferıt Alnar yapmıs gorunuyor ama el altından vekıller de Nazım'ın çevırı yaptığını bılıyorlar Alnar parayı alıp Nazım'a gondenyor Bu nedenle zaman zaman Semıha ile bırlıkte de Çankırı hapısanesıne gıdıyorlar Bu arada Ferıt Alnar Semıha'ya evlenme teklıf edı>or Semıha da Nazım'ı sevdığını soyleyerek bu ıstemı gen çevınyor. Oykusunun gerısını Semıha Berksoy'dan dınleyelım: "Ferit bunun uzerine bana dedi ki O halde ben de Nazım'la konuşurum. Bakalım seni alacak nu? Nazım'ın evli olduğunu bildiği için onun herhangi bir cevap veremeyeceğini ve benim de kendisi ıle evlenmek zorunda kalacağımı hesaplıyordu zahir. Ben hiçbir şey soylemedim. Sadece Nazım'a bu durumu bildirıp Ferit'in kendisine bu yolda bir soru soracagını soyledim. Bir kez opera tercumesi işi için hapishaneye beraber gitmiştik. Cezaevi mudurunun odasında bırlıkte goruşuyorduk. Bir ara Ferit, cezaevi mudurune Musaade edersenız Nazım'la başbaşa bır ıkı dakıka valnız goruşmek istiyorum dedi. Sonra bir yan odaya gıderek kısaca konuştular. Ben anladım ama hiç renk vermedim. Cezaevinden çıktık Ferit'le beraber yuruyoruz. Bana dondu dedi ki: Nazım'a sordum. Seni almayacakmış. Ben almak istediğimi soyledim. (Fena olmaz iyi kızdır) diye cevap verdi." Semıha Berksov anılarını anlatırken bu noktada kahkahalarla gulmeğe başlıvor Sonra junları so>lu>or "Sanki benim hiç onemim yokmuş gibi Nazım boyle sovledi diyetabiı ki şaka etmiştir ya hemen benim de onu isleyecegımi sandı. Ferit'e dedim ki: Onun beni alıp almamasının hiç onemi yok. Ben onu seviyorum onemli olan budur. Sana da varmayacağım. Bu noktadan sonra Ferit bana duşman kesildi." Ferıt Alnar belkı Semıha'va âşıktı, belkı çok sevıyordu ıstenıl medığını anlamak ve>a sevgısıne karşılık bulamamak onu sevgının vucelığınden kaldınp ıhtıraslı bır duşmanlığa ıtelemıştı anlaşılan Semıha, Çankırı'ya Nazım'ı zıyarete gıdıp dondukten sonra Ankara Valısı Nevzat Tandoğan'ın hesap sormasından once emnıyette alınan ıfadesı sırasında kendısını Nazım'a gıttığı ıçın ıh 24 EKİM 1985 S O P R A N O SEMIHA BERKSOY'un A N I L A R I Nazım Hıkmet ve Fikret Mualla ile mektuplaşmaları FÜSUN ÖZBİLGEN Cumhurreisi tsmet tnonu Konsenatuvarda verdiğim konseri dinledikten sonra beni tebnketmeyegelmıştı. Ankara'da Turk tiyatrosunun temeUerini atan Carl Ebert bu konserde beni dinledikten sonra "Sıhayet Turkiye'de bir opera sahneye koyabilirim" diye salonda bağırmıştı. Tebrik sırasında ben Carl Ebert'e Tosca'yı oynamak istediğtmi tnonu'ye soylemesmi rica ettim. Ebert de Cumhurreisi'ne bu dileğimi iletti. inonu emir buyurdular ve Tosca boylece Turkiye 'de ilk kez sahnelendı. Tosca operasında ben Tosca rolunu oynarken, partnerim Scarpie rolunde Suruüah Taşkıran'dı. Bu fotoğraf Taskıran'la oynadığım Tosca operasının bir anısı. Tosca'nın tercümesini gizlice yaptırmıştık... NAZIMM ÇANKIRTDAKI CEZAEVI'NDE Semiha Almanya'dan yazıyor Semıha bir yandan Almanya'da başarıdan başanya koşuyor, bir yandan da sevgi dolu yuregi ile Istanbul'da Toptaşı Cezaevi'nde vatmakta olan Nazım'ı duşunuyor. 1939'da Istanbul'dakı bir arkadaşına şoyle yazıyor: Sevgili kardeşim, Şimdi senden bir ricam var. Birisine gitmek değil de posta ile yiyeceğe ait şeyler gondereceksin. Eğer bunları elinle goturmek mumkun ise oyle yaparsm. Eğer mahzur varsa posta ile yolla, kendi adres ve ısmini yazma veyahut (Semiha tarafından) diye benim kuçuk ismimi yazarsın. O burada ıken ben onu ziyaret etmiştim. O zaman bana tereyağına, reçele, yani yiyeceğe ait şeylere hasret çektiğini soylemişti. thtimal şimdi de aynı vaziyettedir. Duşun bir kere ne buyuk insaniyet yapmıs olacağız. Bunu daha evvel akıl edemediğime esef ediyorum. ŞimdUik: 1 Bir kilo tereyağı (dayanıklı olması yani bozulmaması için tuzlu \ e tuzsuz cinsinden iki çeşit alırsm). 2 Hacı Bekir'den en iyi cinsinden baklava. 3 Portakal (Yafa olsun). 4 Evde kuru kofte yaparsmız (ricalanm). 5 Bir de peynirli borek (gayet iyi pişirmek şartıyla). 6 iyi cins bir kuçuk teneke bal, reçel, zeytin. artist Semiha Berksoy'dan beklemıyorum. \e var ki yakında çıkabileceğime hâlâ aklınız yatıyor mu? Inşallah mı diyorsunuz kızım? Hasretle Sazım" Nazım Hıkmet, Kemal Tahir ve Hikmet Kmlcımlı ıle bırlıkte kaldığı Çankırı Cezaevı'nden Bursa Cezaevı'ne nakledıhyor Sağlığının çok bozulması uzerine Bursa'da kaplıcalardan yararlanması ıçın bu karar alınmıştır. Bursa'dan, Semiha'ya yazdığı 27 Mart 1941 tarıhh mektubunda kaplıcalara gıttığını anlatıyor "Semiha, Mektubunuzu aldım. Sevindim. Kafan, kalbın, hançeren ve yuzun guzeldir, iyidir ve kudretlidır. Hep boyle kalsınlar kızım. Verdiğinız haberlere memnun oldum. Doğru çıkmalarım kim temenni etmez. Dayı paşaya mektup yazdım. Gonderdiğı elbise için teşekkur ettim. Bana elbise gondermesi içıme oyle dokundu, beni oyle kuçucuk bır çocuk haline getirdı, o kadar bahtiyar kıldı ki ne soyiesem az. Muntazaman bany oya gidiy orum. Dayıma da yazdığım gibi bu^gun ben bu karmakarışık telaşlı kurreı arzda utanılacak kadar rahatım. Tosca'nın temsilinde bulunabilecek miyim? Lmudum yok. Belki Butterfly'da.. Ben herşeye rağmen nikbin bir insammdır. Hatta Guzel gunler goreceğiz çocuklar Guneşlı gunler goreceğiz diye şıırler yazdığım zamanlar en felaketli sanılan gunlerimin içindey dim. Elbette kı bu sefer Tosca 'yı dinleyemezsem bir daha sefere mutlaka dinlenm. Hasretle *\azım" Nazım bu mektupla beraber dayısı Ali Fuat Cebesoy'a da bır mektup yazıvor Bu arada karısı Pıraye Hanımın Bursa'ya gelıp bır oda tuttuğunu ve her gun goruştuklerını bıldırıyor Dayısına vazdığı bu mektuptakı Pıraye Hanıma ılışkın satırlar Semıha'vı fena halde kıskandırmış Bıraz ters bır mektup yazıyor Nazım'a "Aziz dost, Size mektup yazmakta geciktim. Bunun sebebi dayınızı ancak dun gorebildim. Orada her husustuki rahat ve huzunınuz beni pek sevindirdi. Bana yazmış olduğunuz uzun, yani tafsilatlı mektubunuza da teşekkur ederim. Mademki ışlenniz yoluna girdi ve sıhhatiniz de iyi, size her hafta yazarım diye verdiğim sozu geri alıyorum. Kiartın 20'sınde Tosca'yı oynuyoruz. ŞimdUik verilecek bir havadıs yok. Bir yenilik olursa size yazarım. Selamlarımla Semıha Berksov" Nazım bu mektubu alınca Semıha'nın uzulduğunu anlıyor Ona şoyle bır vanıt yazıyor "Kızım, Mektuplarını keseceğinden bahsetmene uzuldum. Benim burada biraz olsun rahata kavuşmakhğım neden dolayı sıze bu kararı verdirdL Eğer ben biraz rahat nefes ahyorsam bunda senın guzel yureğinin, guzel ellerinın payı o kadar buyuk kı... Bana her hafta iki satırlık olsun mektup yollarsan kızım, tahmininden çok seıınirim. Toskaiığın luzumu yok. Radyoda Toskayı soylerken verseler de, biz de, ben de burada seni dinleyebilsem. Bir resim yapıyorum. Yakında gondereceğım. Dayıpaşayı gordukçe ellerinden optuğumu soylersiniz. Mektubum kısa oldu çunku kustum kızım. Hasretle \azım" Semıha bu mektubu alınca çok uzulur Nazım'ı kusturmeyı hiç mı hiç ıstememektedır Oturup hemen bır cevap yazar Bu arada Ferıt Alnar'ın yaptıklarını da ozetle anlatır "En bu\uk şaırıınız Kıvmetli mektubunuzu aldım. Bana her hafta yaz dedığiniz için çok sevindim. Dayınızı bu çarşamba goreceğim. Çarşambaya ellerinızden optuğunuzu soy lerım ve tercume işini de soranm. Carmen tercümesini ancak Tosca'vı oynayıp muvaffak olduktan sonra teklif edebileceğim. Ferit 'le hâlâ dargınım. Bedia 'nın hocası Statzer burada ıdi, Ona demiş ki: Benım hiç kabahatım yok, Semiha beni yanlış anladı. Haydi ben onun sozlerinı yanlış anlamış olavtm. takat geçen seneden ben aleyhimde çevırttiği ış planlan meydanda. Allah kısmet edecek olursa operayı ancak ayın 28'inde oynuyoruz. ve temsıl radvoda verilivor. Gene Hasan Ferıt beyin yardımı ile (ıınlem) Tosca'nın hepsinı değil yalnız ikinci perdesini oynuyoruz. Operaya ilave, talebeler bir pıyes oynayacaklarmış. Operanın tamamı gelecek sene başında oynayacakmış, hepsinı oynamak için koro yokmuş, vakit yokmuş, velhasıl bir çok mış, mış, mış... Yapılmakta olan resmı heyecanla bekleverek bana bir daha kusmemenı rica ederim. Sızın, Semıha.." r Tio rit Airtrır Cumhurbaskanlığı tlarmonik OrM. f f l i S±lllWI şgf Yardımcısı Ferit A Inar kestra benimle evlenmek istıyordu. Nazım'/ sevdiğimi ve onunla evlenmeyeceğımi soyleyince bana duşman kesildi. Beni operada oynatmamak için elinden gelenı yaptı. Nazım'dan Semiha'ya "Kızım, mektuplarını keseceğinden bahsetmene uzuldum. Benim burada bıraz olsun rahata kavuşmakhğım neden dolayı size bu kararı verdirdi. Eğer ben biraz rahat nefes ahyorsam, bunda senin guzel yureğimn, guzel ellerınitt payı o kadar buyuk ki. Bana her hafta iki satırlık mektup yollarsan kızım, tahmininden çok sevinirım. Toskaiığın luzumu yok. Radyoda Toska'yı soylerken verseler de biz de, ben de seni dinleyebilsem. Mektubum kısa oldu, çunku kustum kızım. Hasretle.." erit Alnar bana dedi ki: Nazım'a sordum, seni almayacakmış. Ben almak istediğimi sovledim. Fena olmaz, iyi kızdır diye cevap verdi. yok. Ben onu seviyorum, önemli olan budur. Sana da varmayacağım. bar edenın Alnar olduğunu sovlemışler Ferıt Alnar Nazım'la bırlıkte Tosca operasını çevırıyor daha doğrusu kendı çevırmış gıbı Nazım'ın çevırmesınde aracılık edıjor, Nazım'la kendısı de goruşuyor, mektuplaşı>or, sonra da tutup Semıha'yı ıhbar edıvor Alnar'ın Semiha'ya yaptığı sadece bu ıhbar ıle sınırlı kalsa Semıha >ıne de onu aftedılebılecek Dıyecek kı bu adanı beni çok sevıyor beğenıyordu ve Nazım'la ılışkımı kesmek ıçın bu >ola başv urdu Ancak Ferıt Alnar daha sonra Semıha'ya karşı apansız bır du>manlık surdurmeğe başlıyor Onun çok sevdığı mesleğınde ılerlemesını onlemek ıçın elınden ne gelırse yapıyor Semıha şovle anlatıyor o gunlerdekı gelışmelerı "Tosca 1941'de oynanmadan once 1940'ta sahnetenecekti. Bunun için haıırlıklar da başlamıştı. O sırada Ferit de Tatbikat sahnesi adıyla kurulan ve gelecegin sanatçılarını yetiştiraıege yonelik okulu çalıştınyordu. Tatbikat Sahnesi'nde yetışen gençlerle Madam Butterfly operasının oynanması söz konusuydu. Bır gun Ferit geldı. Ben tiyatro binasındaydım. Bır odaya çekti beni, bir sure bana kendısiyle evlenmemı aksı halde Tosca'nın oynanmasını engelleyip yerine benim rol almayacagım bır bıçımde Butterfly'ı oynatacagını soyledi. Ben hiç sesımı çıkarmadan dinliyordum. Sonra hiç unutmuyorum yennden kalktı. İki elıni masaya dayayarak masanın uzerine abandı ve yuzume dogru egilerek bana Şimdi son kez soruyorum evet mi hayır mı? dedi. Ben de (Hayır) dedim. Bunun uzerine odadan ııktı. Ben donmuş kalmıştım. Bir sure sonra geldı ve "Tosca oynanmıyor biz Buttertly'ı oynayacagız' dedı. boylece benım rol alacagım Tosca'yı ertelettı. Ben de bunun uzerine Inonu'nun gelıp benim sesimı çok B>en alıp Ferit'e dedim hiç önemi de ki: Onun beni almamasının begendıgi konserin sonunda Carl Ebert rasıtası ile ricada bulununca Tosca sahnelenmiş oldu ve yine de Turkiye'de Tosca'yı ilk oynayan soprano ben oldum." O vıllarda henuz Devlet Operası kurulmamıştır Muzık çalışmaları Devlet Konservatuvan ve Tatbikat Sahnesı çervevesındeyurutulmektedır 1941 yılında Tosca sahnelenır ve Semıha 12 kez bu oyunda dramatık soprano sesıne uygun olarak Tosca rolunu ustlenır ve başarıyla surdurur Daha sonra Madam Butterfly sahnelenır ve Semıha bu oyunda da ıkı kez sahneye çıkar Semıha ıçın sahneye çıkmak tutku, ama sahneye çıkması bazı yonetıcılerce sureklı engellenmeye çalışılıyor Semıha bır yandan sanatı ıçın mucadele ederken bır yandan da hem dost, hem sevgili. hem ağabey olarak gorduğu şaırlığıne değer verdığı Nazım Hıkmet ıle mektuplaşmalarını surduruyor 7 Otak 1941 gunu Nazım'a vazdığı mektuptua şoyle dıyor Semıha "Mektubunuzu aldığımın ertesi günu pazardı. ancak pazartesı gunu faaliyete geçebıldim. Pek yakında hurriyetınize kavuşabileceğınizi dayıntz bana katıyetle soyledi ve sıze boyle yazmamı rica etti. Tosca'yı onumuzdekı aylar içinde oynuyoruz ve siz tercume ettiğımz bu eserin ilk temsıl gecesi tiyatroda olabilirsınız." 14 Şubat 1941 tarıhh yanıtında Nazım bıraz umıtsız. "Semıha, nasılsın? Mektubuna cevapta gecıktım. Ama sen kusuruma bakmazsın. Affetmesini bilen bır kızsınız. Artistlik tarafınızın ne kadar insafsız olduğunu bıldiğım için affı Varuı: Semiha kızına, IMazanTın isteği üzerine Zeliha adını verdi