27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 EKİM 1985 EKONOMİ CUMHURİYET/U EKONOMIDE DIYALOG NURULLAH GEZGİN 1927 yılında Istanbul'da doğdu. Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra 1960 yılına kadar avukatlık yaptı. Daha sonra sanayiciliğe başlayan Gezgin, tstanbul Sanayi Odası'nda çeşitli görevlerde bulundu. 197279 döneminde İSO Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Gezgin iki yülık bir aradan sonra 1981 yılında yeniden aynı göreve seçildi. Nurullah Gezgin İSO Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini halen sürdürüyor. aşamasında uygulanan teşvıklerle desteklemek lazım. Sanayi şirketi, ihracatçı sermaye şirketi ayırımını kaldırmak lazım.. Gerek ithalat gerekse ihracat rejımındeki bu belirsizlikler, bu kişisel ve keyfi yaklaşımlar olduğu surece sanayideki kuşku ve diyalog ıhtiyacı da surecektir.. Evet, bu hükumelle diyalog eksikligi olayı da özel sektoni epey duşundiiren bir konn galiba... GEZGİN Özel sektörün 1980 öncesi yıllardaki bütünleşmiş görüntüsü içindeki diyalog arayışı daha zıyade karşıt gruplan ikna etmeye ve sanayi kesiminin, iş âleminin topluma bir hizmet verdiği imajını yaratmaya yönelik bir arayıştı. Şimdi izlenen ekonomik politikada buna gerek yok, çünku bu hükümet özel sektor yanlısı olduğunu progTamına bile koymuş, açıkça belirtmiş. Bugüne kadar Cumnuriyet döneminde hiçbir hükümet özel sektöre bu şekilde öncelik verdiğini açıkça beh'rtmemiş. Dolayısıyla özel sektörün hükümetin bu politikasıyla ilke bazında bir sorunu yok. Ancak firma bazında birtakım sorunlan var. Uygulama metotlanyla ilgili bazı sorunları var, diyalog eksikligi şikâyetleri de bundan doğuyor. Benim kişisel inancım, bu hükümet açıkça özel sektörden yana olduğunu iddia ettiğine göre ve izlediği ekonomik politikanın başansı da özel sektörün başansıyla kader birliği içinde bulunduğuna göre diyalog ihtiyacının sadece özel sektörden değıl, hükümetten ve kamu kesiminden gelmesi lazım. Madem ki özel sektöre ağırlık veren bir polilika izleniyor kamu kesiminin, hukumet başkanı dahil; özel sektörün, iş âleminin dinamik kesimiyle temas etmesi lazım, bu temasın gereğini kendisinin hissetmesi lazım. Nitekim Batı'da bunun hükümet başkanı düzeyinde yapıldığının örnekleri çoktur. Oysa bugün özel sektör hükümet göruşmeleri daha ziyade kişisel temaslar şeklınde olmaktadır ve bu da bence sistemin bir zaafıdır... Geçen hafta Rankulur sarraf oluncu altın piyasası canlandı Dünya borsalannda altın fiyatları ons başına 325 ile 326,50 dolar arasında seyrederken Turkiye'de Merkez Bankası'nın ticari bankalar aracılığıyla altın satışı uygulamasına geçmesi altın piyasasına ahşılmamış bir canlılık İcazandırdı. Merkez Bankası çarşarnba ile cuma günleri arasında Ziraat, İş, Yapı ve Kredi Bankası ile Akbank dahil toplam 15 bankaya kâğıt üzerinde 400 kilo külçe altın satmasına karşılık sadece 230 kilonun teslimini yaptı. Uluslararası borsalardaki kurallara uygun olarak Merkez Bankası da satışı gerçekleştirilen altının teslimini 2 gün sonraya bırakıyor ve aynı gün talepleri caydırmak için binde 2.5'luk ek bir prim koyuyor. Merkez Bankası 50 gramhk külçe altını 297 bin 406 liradan 100 gramlık külçeleri de 593 bin 567 liradan satarken bankaların da genellikle bu fiyat düzeyini koruduklan 'sadece iki bankanın müsteriye yaklasık 1000 liradaha ucuzaverdikleri görüldu. Hafta sonunda Merkez Bankası'nın külçe akınrn gramı ile Kapalıçarşı'nınki arasındaki fark 30 lira oldu. Kapalıçarşı'da külçe altının gramı bir önceki hafta sonuna kıyasla 15 lira azalarak 5995'ten 5980 lira41.100 40500 Cumhuriyet altını ya indi. Külçe altına kısmi bir talep kayması bir ölçüde Cumhuriyet Altını'nı etkileyerek 40 bin 300 liraya kadar çekti. Haftanın son gününde Cumhuriyet Altını dünya borsalannda altın değer kazanınca 40.500'e çıktı.Merkez Bankası KapalıÇarşı ile kendi fiyatlan arasındaki farkı yüzde 9'lardan yüzde 2.5'la kadar düşürerek asıl amacına ulaştı, ancak bankalar cephesinde istediği sonucu alamadı. Merkez Bankası yetkilileri altın satışlannın fazlaca abanılmaması görüşünü paylaşırken, bazı bankaların piyasada "ympay bir talep" yaratmaya çalıştıklanna dikkat çektiler. Ulagay sordu, Gezgin yanıtladu Sanayici, alsatçıyı öne çıkaran keyfi uygulamalardan şikâyetçi "Ekomide Diyalog"un bu haftaki konuğu tstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Gezgin. Sayın Gezgın'le bu yıigenişyankılara yol açan "500 Büyük Firma " anketımn 1984 yılı sonuçlarım, sanayıcinin genel sıkmtılannı ve yaklaşmakta otan meslek odası seçimleri öncesinde sanayici kesimın beklentılennı konuştuk. Sayın Gczgin, tSO'nun yayımladtgı "Türkiye'nın 500 Büyuk Sanayi Fırması" araştırmasiun 1984 yılı içio ortaya koydugu sonuçiar oldnkça geniş yankıUr yaptı. Siz bu sonuçlan nasd degertendiriyorsunuz? GEZGİN Efendıra "500 Bu>uk Firma" sıralaraası Turkiye'de ekonominin böylesine güncellik kazandığı bir ortamda çok önemlı bazı bulguları veriyor. Bu bulgulara baktığjmızda ortaya çıkan genel sonuç şudur: Turkiye'de buyük sanayi izlenen ekonomik politikaya uyum sağlama çabası içindedir ve bunda bir ölçüde başarı sağlamış durumdadır. 1984 yılında büyuk sanayi kuruluşlannın yuzde 75 ciro artışı ve yuzde 107 bilanço kân aftışı sağlamaları da, bu artışların enflasyonun uzerinde olduğunu hatırlarsak, Turk sanayiinin bu politikaya uyumunu göstermektedir. Gene bu çalışmada ortaya çıkan çok önemli bir hadise de, zaman zaman ekonomiye yük olduğunu söylediğimiz kamu kesiminin çok olumlu bir yıl geçirdiğinin görulmesidir. Örneğin "500 Büyuk Firma" içinde yer alan kamu firmalan yuzde 89'luk bir ciro artışı sağlarken bu artış ozel firmalarda ancak yuzde 62. Bilanço kârında ise kamu kesimi yüzde 175, özel kesim yuzde 64 artış sağlamış. Toplam ciro içinde 84 kamu firması >1izde 53 pay almış, 416 özel fırması ancak ytizde 47 pay almış, bilanço kânnda da kamu firmalan yüzde 51 pay almış. özel firmalann satışa gore kârlılığı 1983'de yuzde 6.89'dan 1984'ıe ancak yüzde 6.99'a çikmış, kamu fırmalarında ise satışa gore kârhlık yuzde 4.42'den yuzGEZGİN Sayın Ulagay, sanayi sektörunde bu yıl için öngörulen yuzde 7.7'lik büyume hızının yuzde 4.5 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Bu gerilemenin bilhassa imalat sanayiinden geldiği ve geçen yılın ilk yansında imalat sanayiinde yüzde 9.i olan büyumenin bu yıl yuzde 3.2'yi geçmediği görüluyor. Bizim İSO olarak yaptıgımız anket çalışmalan da DİE'nin bu rakamlarını doğruluyor. Ote yandan irtıalat rakamlarına bakıyoruz, bu yılın ilk yedı ayı sonunda geçen yıla göre yuzde 4.2 artış var, ama tuketim malı ithalatında yüzde 8'lik anış öngörulürken tuketim malı ithalatı yuzde 63 artmış ve toplam ithalat içinde ki payı yuzde 4.6'dan yuzde 7.2'ye yukselmiş. Buna karşılık yüzde 11 artması öngörulen yatırım malı ithalatı yuzde 15.7 gerilemiş ve yatırım mallarının ithalattakı payı da yuzde 24'ten yuzde 19'a düşmüş... Bu, yatınmlarda bir gerilemenin göslergesi değil mi? GEZGİN Şükranla belırtmek gerekir ki teşvik tedbirlen yatınmlara buyük kolaylık getirmekte ve sanayicimız teşvık aima bazında yaıırıma büyuk ilgi göstermektedir. Ama teşvik alınması başka hadise, alınan teşviklerın realize edilmesi, fiili yatınma donuşmesi bir başka hadise. Burada yatınm mallan ithalatırun azalmış olması yatırım açısından bizi endişeye sevkedecek bir hadisedir. Mevcut liberasyon sisteminde risksız olan alsatı yapantar sanayiciye tercih edilmış görünüyor. Bir başka ifadeyle sanayici caydınlmaktadır... Sa>ın Gezgin benim sormak isledigim soruya siz bir nebze yaklaşünız. Özellikle geçen vılın gostergeleri sanayide işlerin iyi gittigini gosterirken sanayicıSerin genel havası oır memnunlugu, bir rahatlıgı değil de bir tedirginligi yansıtıyor sanki. Bunu nasıl açıklıyorsunuz? GEZGİN Sayın Ulagay bu ekonomik politikanın iş âlemi için etkili iki aracı ithalat ve ihracaıur. tthalat ve ihracat rejimi uygulamasında görulen birtakım betirsizlikler, birtakım kişisel yaklaşımlar iş âlemini etkilemekte, hatta bir kuşku ve sinme ortamına itmektedir. Şimdı bu uygulanan ekonomik politika bir bütünse bu bütünün içinde liberasyonu kabul etmek lazım, bir özel sektör mensubununbunun karşısma çıkması mümkün değildir. Ama dünyada birçok gelişmiş ülkeler kendi sanayilerinı himaye ederken Turkiye'nin onların ilerisinde bir liberasyon uygulamasım savunmak da mumkün değildir. Sadece sanayici açısından değil, Turk loplumu açısından da doğru değildir. Belli ilkeler, objektif kriterler içinde yapılacak bır liberasyon hem toplumu hem sanayii terbiye etrnesi bakımından faydalıdır. Ama bunun tesbiti, birtakım kişilerin yıl içinde devamlı değişen davranış ve kararlanyla değıl, açık• e imalat sanayiindeki büyumenin yavaşladığını, tuketim mallan ithalatı yüzde 63 artarken, yatırım malı ithalatının yüzde 16 gerilediğini görüyoruz. Bu göstergeler alsatçımn sanayiciye tercih edildiğini ve sanayide yatırımların caydırıldığını ortaya koymaktadır. Sayın Gezgin bu konuda meslek odalanna nasıl bir görev düşuyor? GEZGİN Biliyorsunuz diyalog denen hadise iki taraflı olur. Mevcut kamu yönetımı, mevcut hükümet bu diyaloğun yararına inanıyorsa bu diyalog sağlıklı bir şekilde kurulur. Ama hükümet bunun yararına inanmıyorsa, bizim bütun gayretimize rağmen bu diyalog kurulamaz. Biz her şeye rağroen iyi aiyetle, ülke yarannı dikkate alarak ve bu politikanın ülke için yararlı olmasını duşunerek bu diyalogda yarar görüyoruz. Özellikle Istanbul Sanayi Odası olarak biz yıllardır birtakım kişisel meselelerden soyutlanarak hadiseye objektif bir yaklaşım içinde olmuşuzdur, bugun de bunu yapmaya hazırız. Butün mesele karşılıklı bır diyalog ihüyacında düğumlenmektedir. Öbur türlusu zorlama olur. Zorlamayla kurulacak diyalogdan da yarar sağlanacağına ınanmıyorum. Efeodim soo vergi degişikligi tasanlan da bir tedirginük yarattı mı iş fileminde, sanayici arasında? GEZGİN Biz bu tasanlan uzmanlanmıza tetkik ettirdik, vergi değişiklığı paketınin çok isabeıli olduğunu, hazırlanış tarzı ıtibarıyla. düşunce tarzı itibarıyla doğru olduğunu ıfade ettiler. Ancak peşin verginin Katma Değer Vergisi ite ilişkilendirilmiş olması KDV'yi yozlaştıracağı endişesini gundeme getiriyor. Aynca peşin vergi AET ülkelerinde var, ama orada paranın fiyatı, • Dolar yerindp sarıyor Amerikan Dolan'nın uluslararası döviz piyasalannda Avrupa paralan ve Japon Yeni karşısındaki hareketleri iyice rutinleşti. Hafta ortalarında aniden yükselrrte efilimine giren dolar basta ABD Merkez Bankası (FED) olmak uzere diğer 4 Batılı ülke Merkez Bankalannın müdahalesiyle yeniden aşağıya çekiliyor. Bu iniş çıkışlar arasında da spekülatörler belirli marjlarda kâr etmeyi sağhyorlar. Çokuluslu şirketlerin dolan ucuzken stoklama çabalarının sürmesi de dikkati çekiyor. Çarsamba günü Batı Alman Markı karşısında 2.67'ye hatta bir ara 2.69'a kadar fırlayan Amerikan parası Merkez Bankalannın piyasaya 100 milyon dolara yakın yakın para sürmesiyle son günde tekrar 2.63'e indi. Japon Merkez Bankası'nın da ulusal parasını islikrarda tutmak için piyasalara sık sık müdahale etmesi sonucu Amerikan dolan 214 ile 215 Yen arasında işlem görüyor. Dolar karşısında en istikrarlı para ise, Ingiliz Sterli55050 549.2a11 51&10 546.15 tstanbul Sanayi Odası, kişilere ve partilere değil, doğrulara hizmet verme hedefini bugün de korumaktadır. Önümüzdeki oda seçimleri döneminde de farklı bir anlayışın gundeme gelmesi söz konusu değildir. faizler bizdeki gibı değil, dolayısıyla peşin verginin iş âleminde olumsuz etki yapacağı kuşkusuz. Sayın Gezgin, size son olarak yaklaşan meslek odası seçimleri öncesinde oda mensuplannıa nasıl bir yönetim bekledikleri ve nasıl bir yeni yönetim oluşacagı sonısuau sormak istiyonım... GEZGİN Bizim odamn gerçekten müstesna bır yeri vardır, katiyen politize olmamıştır. Kişilere ve partilere değil doğrulara hizmet vermek dun de bugun de şiarımız, hedefimiz olmuştur. Önümüzdeki seçim döneminde de herhangi bir poliıik arayış, herhangi bir yeni arayış söz konusu değildir. isunbul Sanayi Odası'nın istikrarlı bir durumu vardır. Bizden sonra gelecek arkadaşlann da aynı istikran devam ettireceklerinden hiçbir kuşkum yoktur. Bizim odada yazılı olmayan kurallar var, bunlara uyulur. (döviz alış) 19 Efcm ni oldu. Son üç haftadır Ingiliz parası genellikle 1.41 dolardan satılırken sadece cuma günü 1.42'ye çıktı. Amerikan Doları Türk parası karşısında da inişli çıkışlı bir grafik izliyor. Hafta ortasında 550.50 TL'ye kadar fırlayan dolar son günde 548.15'de düştü ve TL'nin bir haftahk süre içindeki değer kaybı 195 kuruşta kaldı. Alman Markı ise iki haftadır 204206 lira arasında değerlenirken haftanın son gününde 208.25 TL'ye çıktı. 16 Dolar "500 Büyük Firma" çalışmasımn 1984 yılı sonuçlan, özel kesimin patinajda kalarak yaşamını devam ettirme çabası içinde olduğunu, kamu kesiminin ise büyük bir patlama yaparak genel sonuçlan etkilediğini göstermektedir. Bu sonucun alınmasında izlenen fiyat politikasımn da önemli rolü olmuştur. de 6.44'e yukselmiş. Butün bu rakamlar 1984 yılında özel kesimin yaşamını devam ettirmek, patinajda kalmak suretiyle yaşamını devam ettirmek çabası içinde olduğunu, kamu kesiminin ise buyük bir patlama göstererek anketin genel sonuçlannı etkileyecek bır netice aldığını ortaya koymaktadır. Bunda kamu yönetıminın başarısmın ve uygulanan politikalara uyum sağlama çabalaruun rolu olmakla birlikte izlenen fiyat politikalannın önemli bir rolü olduğunu da söylemek lazımdır. Gönül ister ki fıyat politikalannın yanı sıra işte^mecilik ve yönetim olarak da kamu kesimi bu başarınm devamını sağlansın... Sayın Gezgin, 1980'den sonra gundeme geien politikalara u>um saglama bakımından atılmış olan önemli adımlar neler sizce? GEZGİN Turk sanayiinin iki büyük yanlışı vardı. Bunlardan biri özkaynak yetersızlıği idi. Bu defa 1984 yılında özsermayenin iki katına çıktığını, odenmiş sermayenin de yuzde 200 arttığım görüyoruz. Demek ki sanayi kesimi bu konudaki zaafıru, ya da ayıbını kapatma yolunda.. "Villaları satın" mesajının esprisine uyuldu galiba.. GEZGİN Evet buna büyuk olçude uyulmuş olması lazım, odenmiş sermayedeki artışı başka lurlu izah etmek mümkun değü. Gene sanayi kesimindeki bir hadise, kapalı iç pazara saunak, hatta malı uretmeden saımaku. Halbuki şimdi görüyoruz ki sanayi kesimi artık ihracata da yöneliyor ve iç pazardakı talep yetersizliği sürerken cirosunu antırabiliyor. Butün bunlar sanayi kesiminin bu politikaya uyum gösterdigjnin ve bu politikanın başansırun simgesı olduğunun işaretleridir... Acaba enflasyoaun devam etmesinin bu başanya nasıl bir katkısı oldu, olayın bu yonunu aasıl degerlendiriyorsunuz? GEZGİN Şımdi sanayi kesıminde tabü çok değişik menfaat gruplan var. Uygulanan politikaya uyum sağlamak için gereklı olan ozkaynak meselesini çözen ve bu politikanın icabettirdiği işletme yonetimini sağlayan firmalann bir sorunu yok. Bence bunlar enflasyon beklentisı içinde değıl, bi mthalat ve ihracatta her gün değişen kararlar, kişisel ve keyfi uygulamalar bugün özel kesimi tedirgin eden, hatta sindiren bir nitelik kazanmış, hükümetle diyalog arayışı ihtiyaanı arttırmıştır. Anlamlı bir diyaloğun kurulabilmesi için hükümetin debuihtiyacı duyması lazımdır. lanan ithalat rejimının yıl boyunca uygulanmasıyla mumkundür. Bu rejimden sapmalar, birtakım spekulatif hareketler varsa, tekelcı uygulamalar varsa bunlara karşı mudahale şeklınde olabılır, ama ithalat rejiminin butunlüğunun ve devamlılığının korunması şarttır... Burada koruma politikasımn dort beş > tliık bir perspektif içinde ne olacagının bilinntesi de önemli değil mi, özellikle yaunmlar açısından? GEZGİN Tabü şımdi bugün belirsizlik şurada oluyor: Hangı sanayi Turk toplumuna yararhdır ve korunmaya alınması gereklidir, hangi sanayinin belli bir sureç içinde koruma dışı bırakılması, tam dış rekabete açılması gereklidir, bu bilınmedıği; vakit ne oluyor? Bir taraftan para pahalı, 1970'li yılların ikinci yansından berı imalat sanayiinde pek yatırım yok ve Türkiye sadece istihdam bakımından değil, urelim bakımından, ihracat bakımından imalat sanayiini yenilemek, yeni teknoloji uygulamak mecburiyetinde. Bunun içinse yatırım yapması gerekiyor. Yatırım için Turkiye Sınai Katkınma Bankası'ndan kredı almaya kalktığınızda faiz birtakım formau'telerle yüzde 40'ı geçiyor, diğer bankalarda en az yüzde 50 civarında oluyor. Şimdi sanayici teknolojisini geliştirip dünya pazarlarına açılmak istediğinde bu faizlerle yatırım yapmak zorunda. Üstelik bu sanavicınin yapacağı yatırımla ureteceği uninlerin akibeti belli değil. Bu hadise müdebbir sanayıciyi caydına bır etki yapıyor ve risksiz olan alsat teşvik edilmış oluyor. Oysa 50 milyon nüfuslu Türkiye'yi bir Tayvvan, bir Hong Kong gibı gormek mümkun değil. Sanayii sadece bir ekonomik olay olarak değil, sosyal ve siyasal etkileriyle toplumu şekillendiren, çağdaş bir yaşam ortamı haarlayan bir olgu olarak gormek gerekir. tthalat rejimindeki belirsizlik sanayinin gelişmesıni caydıncı bir etki yapıyor. lhracat rejiminde de gene aynı belirsızlikler, dudaktan dudağa, kulakıan kulağa dolaşan bir takım soylenıiler, vergi iadesi kalkacak, kalkmayacak lafları devamlı bir tereddut yaratıyor, belli firmaların kayırıldığı yorumlarını getiriyor. Oysa ihracat da istikrar ısteyen bir konu. Turkiye'de ihracatı artık ulkeye net doviz kazandırma amacına yonelik, selektif ve üretim Enflasyonun sürmesinin şirket cirolarına olumlu etkisi vardır, ama bu özsermaye meselesinde birtakım sıkıntılan da beraberinde getirmektedir. Turk toplumunun ve sanayinin büyük bir kesiminin güvencesinfp. enflasyonun aşağı çekilmesinde olduğunu savunuyorum. lakis enflasyonun suratle aşağı çekilmesinden yana. Ama ozkaynak meselesinı çozememiş ve işletme yonetimini bu politikaya uyduramamıs kuruluşlar, eski dönemin özlemi içinde olabilirler. Hadiseye genetde baktığımız taktirde enflasyonun aşağı çekilmemesüün cirolara olumlu etkisi vardır, buyumeye olumlu etkisi vardır ama bu özsermaye meselesinde birtakım sıkıntılan da beraberinde getirmektedir. Ben Turk toplumunun ve sanayiinin büyük bir kesiminin guvencesinin enflasyonun aşağı çekilmesinde olduğunu savunuyorum... Sayın Gezgin bn "500 Buyük Firma'nın dışında kalan daha küçiik sana>i firmalannın durumu nasıl, o konuda fikir verecek göstergeler var mı? GEZGİN Bizim sanayide kapasite kullanımı çalışmalarımız büyük fırmaların bu politikalara daha kolay intibak ettiğini gösteriyor.. İSO bir de 1985 yılının ilk yansındaki getişmeleri özetleyen bir rapor yayımladı. Sb bu yılın gelişmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? VEMT ve BAŞSAĞUĞI Fedakâr, çalışkan, ıyi insan, sevgili yengemiz CHALLENGING JOBS ININTERNATIONAL M€PTAŞ MARKETİNG MEPTAŞ, Manisalı Universal Marketing and Trading Company is seeking "PRODUCT MANAGERS'AND "MARKETİNG SEN1ORS" Applicants must; • b e experienced in the marketing of textile products, foodstuffs, construction materiaJs, metals, chemicals, forestry products,etc, • have full knowledge and experience on various (especiaüy Middle East, Gulf, North African and European) markets, • b e creative, active, presantable, • have an excellent comrnand of English (knowledge of a second language such as French, German, Italıan, Spanish and Arabic will be considered as an advantage). Foı the "Product Managers" mirümum thıee years, and for the "Marketing Seniors" mınimum one year of active experience is recruired. • Male candidates must have completed their military service. Applicants complying with the above conditions.piease send your cuniculum vitae and an ID photograph to MEPTAŞ. Ortaklar Cad. No. 2/5 Mecidiyekoyİstanbul, untü Cctober 30. 1985. Applications wül b e held in confidence. Roman, Heykel, Pedagoji dallannda veriliyor. Başvuru için son gürv. 1 Kasıml985 İş Bankası, yazarlarımızı, sanatçılarımızı, bilim adamlarımızı desteklemek, onurlandırmak, onların üstün eserlerini değerlendirmek ve tanınmalarını yaygınlaştırmak amacıyla, her yıl üç Büyük Ödül veriyor. İş Bankası, Büyük Ödülleri ile ülkemiz kültürüne, sanat ve bilim dünyamıza katkılarda bulunmanın < c : : : 5 ^ ı kıvancını yaşıyor.... ve, yazarlanmızı, sanatçılarımızı, bilim adamlarımızı eserleriyle "İş Bankası Büyük Ödülleri"ne katılmaya çağırıyor. Büyük ödüllere ilişkin açıklayıcı bilgiler. Buyuk Öduller için baş\urular 1 Kasım 1985 günune kadar kabul edilecektır. Stxıu(,lar, T Aralık 1985 tarihınde kamuoyuna açıklanacaktır. Bü\uk Ödııl için kişisel haş\Tjruda bulunulabileceği gibi. ilgili kurum ve kuruluşlar, vavıne\'leri saptanan dalların u?.manları. ele»tirmenleri de eser öne rebileceklerdir. Her dalda 2.000.000, TLparasal ödul, Turkiye İş Bankası Bü\TJk ödülü Simgesi", Turkiye İş Bankası Buyük ödülu Onur Belgesi" verılece'ktir. Büyuk ödul için başvuranlar ve önerilenler, Turkiye İş Bankası Bırşaik ödül Yönetmeliğf ni ve ödüllerle ilgili tum koşulları kabul etmiş sayılaeaklardır Buyuk ödüllerle ilgili yonetmelık ve Roman", "Heykel", "Pedagoji" ödülleri özel koşulları Turkiye İşBatıkastAŞ, Genel Mudürtük, Halkla İlişküer Müdüriuğü Kafcıklıdere/Ankara adrçsinıien sağlanabilir . 1985 tş Bankası Büyük Ödülleri SEVİM (19461985) Yaşamının bahannda elim bir kaza sonucu yitirmiş bulunuyoruz. Kendisine Tanndan rahmet, eşine, çocuklarına, tiım dost ve akrabalarma başsağhğı dileriz. SERAPABDULLAH BIÇAKÇIGtL K Ö M Ü R (Linyit) .İ. GÖNEN Mancıhk Havzası AKDENENİZ MADENCİLİK A.Ş. garantisi 4700 K İ r .. kükürtsüz, elenmiş, üstün kaliıeli O Oİ kalariferlik parça ve SOBALIK, yumurta kupkuru Eve teslim + indirme + KOV dahil, ödemede kolaylık 21.950 TL/Ton Ozel okullara, çocuk yuvalarına. dershanelere, klinik ve Hastahanelere. kooperatiflere, loimanlara. blok apartmanlara. kamu kurum ve kuruluşlarına ayrıca indirim. Gece günduz aksamasız hUmet KARAGÜLÜM KÖMÜR İŞLETMESİ TEL: 3 5 2 5 1 8 9 Depo: Cevizli bağdat cad. No:321 Camiı karşısı KARTAL SATILIK TELEFON 337 69 59 MÜR: 337 69 59 TURKİYE $ BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle