16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EKİM 1985 Ozetle HABERLER CUMHURİYET/9 ORBİS, çalışmaya başladı Uçan Göz Hastanesi olarak bilinen ORBtS, çalışmalanna bugün Esenboğa Havaalam'nda törenle başladı. üç hafta Ankara'da, üç hafta da lstanbuVda kalacak ORBİS'te, günde 5 göz ameliyatı yapılacak. Aynca belirlenen programa göre, 100 kadar doktor ve hemşire de, göz ameliyatlan konusunda eğitilecek. Ankara Oftalmoloji Demeği Başkanı Prof. Dr. Erol Turaçu, törendeki konuşmasmda, hastalann ORBİS'in her şeyi yapabileceğine inandıklannı hatırlatarak, "Doktor arkadaşların muayenesinden geçip seçilmeyen hastalar, kesinlikle buraya kadar yorulmasınlar" dedi. (a.a.) Cindoruk: En büyük tehlike koı ıısııı mızdıır D Y P Genel Başkanı Cindoruk, "Bugün Türkiye'de yürürlükte olan rejime demokrasi demeye insanın dili varmıyor" dedi. MEHMET GÜLTEKİN KARS DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Doğu Anadolu gezisinin üçüncü gününde, Sovyetler Birliği sınırındaki Iğdır ilçesinde yaptığı konuşmada, Türkiye için asıl tehlikenin komünizm olduğunu tekrarladı ve "En büyük tehlike komşumuzdur. Sınır komşııları birbirierinin rejimlerine ve iş yönetimlerine karışmaktan sakınmalıdır" dedi. büsü "Süvari" ile iki tur atmasına karşılık kendilerini kimsenin karşılamaması uzerine Doğu Beyazıt'a dönmek zorunda kalan Cindoruk, dün sabah tekrar Iğdır'a gelerek belediye gazinosunda konuştu. "Milli Hakimiyet. Demokrasi ve Ekmek" adı verilen gezisini Iğdır'dan sonra Kars, Selim ve Sankamış'a da uğrayarak sürdüren Cindoruk yaptığı konuşmalarda "komünizm"den başka "hükümet" ve "6 Kasım secimleri"ne değindi. Bundan önceki yurt gezilerındeki görüşlerini tekrarlayan DYP Genel Başkanı, "Bugün Türkiye'de yürürlükte olan rejime demokrasi demeye insanın dili varmıyor" dedi ve 6 Kasım seçimlerinin haksızhğından söz etti. TRT'nin meddahlık yaparak gerçekleri saptırdığını söyleyen Cindoruk, vatandaşın konuşan Türkiye'yi aradığını ve ilacakefene vergi alan idareden şikayetçi olduğunu beürtti. Konuşmalannda dış politika konulanna da değinen Cindoruk şöyle dedi: "Tiirk dış âyaseti, sanki bazı dış mihraklara bağımlı hale getirilmiştir. Bir yandan taleplerimize kulak tıkanırken, ote yandan bizden istenen mukellefiyetler gittikçe arttırılmaktadır. DYP Genel Başkanı Sovyet sınırı Iğdır'da konuştu: DUYDUK/GORDUK YALÇIJV PEKŞEM "Lacoste" marka cânkurtaran Bu köşede bir zamanlar çokça yayımlanan Karadeniz fıkraları konusunda Karadenizli okurlardan gelen yakınmalar üzerine artık bu tür fıkralar yayımlamayacağıma dair kendime söz vermiştim. Fakat Ali Poyrazoğlu'nun anlattığı son fıkrayı duyunca sözü mözü unuttum. Bunun bir nedeni de fıkranın bir ucundan bugünkü konumuzla ilgili olması. Fıkra şöyle: İki Karadenizli vatandaş epey inşaat yapıp, Istanbul'u gökdelenlerle doldurduktan sonra "hadi, demişler, şöyle bir yurt dışı cezusu yapalum da paralaru yiyelum." "Nereye cidelum.." diye bir süre tartışmışlar. Sonunda "Müslüman memleçetudur Misur'a cidelum.." demişler.. Mısır'a varmışlar.. Bir tanesı "Ha buranın Nıl nehru meşhurdur. Kayıkla bir tur atalım" diye öneride bulunmuş.. Diğeri "Oçey" demiş. Nehre açılmışlar.. Fakat bir süre sonra kayaya çarpan kayık delinmiş, su almaya başlamış. Tam batmak üzerelerken. kıyıda güneşlenen iki timsah agızları açik suya dalmaz mı? Bunu gören Karadenizlılerden biri diğerine şöyle demiş: lerinden biri ile tanıştım. Bugüne kadar ciğerlerine bir nefes bile cigara dumanı çekmediğini gururla anlat'rken, mankenler eliyle bol bol dağıtılan sigaraların dumanından rahatsız olmuş gibi bir hali vardı. Ama ne yapsındı ki iş tşti.. Başka bir açıdan da bu ölçüde Dunhill tüketilmesinden hoşnut oluyordu... Bana Marlboro sigaralarımn piyasada en çok tutulan sigara olmasından yakındı. Bunun da nedenini 12 Eylül'den önceki kaçakçılık olaylarına bağlıyordu. "Bir zamanlar kaçakçılık yoluyla milleti Martboro^ ya alıştırmışlar, baş edemiyoruz" diyordu. "Ne güzel" diye düşündüm, şimdı kaçak sigara sorunu kalmamıştı. Artık kimse kımseyi kaçakçılık yoluyla yabancı sigaralara alıştıramıyordu. Şimdi kaçak olmayan sigaralarla rnillet yabancı sigaraların tümüne alışmıştı çünkü. Ikinci olay Hilton Oteli'nde yaşandı. Bu kez Paco Rabanne parfümlerınin tanıtımı vardı. Otelin balo salonunu, firmanın kokulan sarmıştj. Daha sonra bu kokulara biraz alkol, biraz da döner kokusu eklendi ve ortaya yepyeni bir koku çıktı. Sunucu Halit Kıvanç'ın söylediğine göre dünyada Paco Rabanne satılan ülkeleri "130'uncu üye olarak şereflendirmek üzereymişız.. Verilen bilgilere göre Paco Rabanne, İspanyol asıllı bir mimarmış. Mimar olarak açlıktan nefesı koktuğu şırada moda işıne el atmtş. Önce metal, plastik ve kâğıttan yaptığı giysilerle kadınları giydirmeye kalkmış, sonra bu işten vazgeçmiş.. Halit Kıvanç nedenini anlatmadı ama ben tahmin edebildim. Herhalde metal gıysılerle dolaşan kadınlar yüzünden ortalığa yeni bir kaza türü çıktığı için.. Daha sonra koku işine el atmış. Yarattığı "Calandre" adlı koku çok tutmuş ve "gizemli kadının vazgeçilmez tutkusu" olmuş. Bu durum çevreye asılan resimlerin üzerindeki "Onun (kadının) hakkında tek şey biliniyor: Calandre kullandığı.." gibi sloganlarla anlatılıyordu. Neyse Paco Rabanne bakmış ki ne yapsın millet kokluyor, bu kez erkekler için bir koku yaratmış. Bu da tutmuş. Sonunda "metal" adlı kokusu ile hemen hemen tüm kadınlan avucunun içine almış. Yine Kıvanç'ın söylediğine göre bu Komşulanınızla UişkUeriınizin iyi oldugu dönemler geride kalmıştır. Avrupa'da bangi ülkeye vizesiz girecegimizi bilemiyoruz. Avnıpa Parlamenlosu hakkımız olan görevleri bize vermiyor. Gösterişli, bol dedikodulu dış seyahatlerin ülkeye neler kazandırdığı meçhuldur." Gezisinin önceki gunkü bölümünde Erzurum'un Pasinler ilçesi dışında beklediği ilgiyi bulamayan DYP Genel Başkanı Cindoruk'un Ağrı'da yaptığı salon toplatısına çevre ilçelerden gelen partililerle birlikte 100 kişi katıldı. Cindoruk, önceki gun Doğu Beyazıt konuşmasını da iptal etmek zorunda kaldı. Milletvekilliğinden istifa tehdidi HP Uşak MUletvekili YusufDemir, "Milli Eğitimin başına getiriien ve" Cumhuriyet'e inanmaÖnceki gün hava karardıktan mif kişi diye nitelediği Milli Eğisonra geldiği Iğdır'da, parti ototim Müdürü Hamza Anaç ile Uşak Valisi Nurettin Titran'ıngörevden alınmaması halinde milletvekilliğinden istifa edeceğini söyledi ve "zira seçim bölgemde müdürlerinden yaka silken ve benden yardtm uman yüzlerce öğretmenin yüzüne bakacak kuvveti kendimde bulamıyorunt" dedi, Demir, Milli Eğitim Müdürü'nün öğrermen kıytmına actmasııca devam ettiğini öne sürdü. Evren^ Testaşh ziyaret etti ANKARA, (Cumhuriyet Bü yetkililerden bilgi aldı. Genel rosu) Cumhurbaşkanı Kenan Müdur Fikri Çağlar, CumhurEvren, Ankara'da dün sabah başkanı'na verdiği brifîngte yoTestaş Gene! Müdürlüğu'nü, öğ ğun şikâyetlerini dile getirdi ve leden sonra da Atatürk Sanator Testaş'ın KlT'leşmesi ile elleri ve yumu'nu gezerek incelemelerde kollarının bağlandığını söyledi, bulundu. Cumhurbaşkanı Ev "Taksimetreler olmasaydı Tesren, Testaş'ta Genel Müdur Fik taş şimdi batmışü" dedi. Brıri Çaglar'ın yoğun şikâyetleri ile fingten sonra Cumhurbaşkanı'karşılaşırken, sanatoryumdaki nın sorularmı da yanıtlayan Geincelemeleri sırasında mutfak ve nel Müdür, Evren'in bir sorusu yatakhaneleri beğenmedi ve ba üzerine geçen yıl 224 milyon, bu zı görevlilere çıkıştı. Sanatoryu yıl da 100 milyon lira zarar etmun Halil Aktar Çocuk Pavyo tiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Kenan Evnu'na gelişi sırasında Tedavi Kurumları Genel Mudüru Mehmet ren'in bazı sorulannı Testaş GeÜnlü'nun, "400 personelimizle nel Müdürü Fıkri Çağlar, şöyle emir ve görüşlerinize hazırız yanıtladı: EVREN tmal ettiginiz cikomutanım" şeklinde tekmil vermesi üzerine Cumhurbaşka hazlar için dısarıdan getirdiginiz nı E\Ten, "Sen asker misin?" di malzeme oranı nedir? ÇAGLAR Yuzde 3040 ye sordu. EVREN Dışanda taksi şirCumhurbaşkanı Kenan Evren, dün sabah beraberinde Ma ketlerinin kullandıkları cihazlar liye ve Gümrük Bakanı Ahmel var. Taksinin nerede olduğunu Kurtcebe Alplemoçin, Sanayi ve biliyor ve seyir halinde iken bile Ticaret Bakanhğı Müsteşarı görev veriyorlar. O cihazlardan Akın Çakmakçı olduğu halde ürelmeyi duşünüyor musunuz? ÇAGLAR O konu daha başkentin 15 kilometre dışındaki Testaş Genel Müdürlüğu'nü çok PTT ile diğer bazı kuruluşziyaret etti ve tesisleri gezerek lann sahasına girer. Aselsan'ın sahasına da girebilir. Teklif alırsak ve pazarlama imkânı olursa, biz de o konuda çalışma yapabiliriz. EVREN O halde iç ve dış pazar araştırması yapmamz gerekir. Neden yapmıyorsnnuz? Burası bir özel sektör kuruluşu olsaydı, bunu yaparlardı. Sırtını devlete dayayan kuruluşlar özel sektör kunıluşlan gibi çalışmıyoıiar. Bu sektorun desteklenmesi lazım, ancak bu sahadaki Ermeni terörü de bu konu için kuruluşlann kendilerinin de bir şeyler yapmaları şart. dedir" dediği bildirildi. Cumhurbaşkanı Evren, bu Ankara İl Başkanı'nın verdiği alanda Japonya'yı örnek göstebilgiye göre, toplantıda il baş rerek, "Japonlar, taklit ederek, kanları en çok soruyu, Tanm Or bazı degişiklikler yaparak ve ciman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü hazlan küçulterek bugün bu saDoğan'a yönelttiler. Sorular, çift hada dunyaya bâkim olmuşçinin ürününun değerlendirilme lardır" dedi. si ve köy hizmetleri konusunda Öğleden sonra Keçiören'deki yoğunlaştı. Bakan Hüsnu Doğan Ataturk Sanatoryumu'na giden ise, "Yıllardan beri Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Evren, berabeilk def a 25 bin ton tohumluk itrinde Sağlık ve Sosyal Yardım hal etmeye muvaffak oldugu" bi Bakanı Mehmet Aydın'la birlikçiminde konuştu. Bakan Doğan, te inceleme yaptı. çiftçinin her şeyi devletten bekEvren, çocuk pavyonunun en lediğine değinerek, borç ertelen üst katındaki odalann kapalı olmesi olayma köklü çözüm bul ması karşısında, "Buralar niye mak için formüller üzerinde dur kapalı? Namahrem diye mi? duklannı bildirdi. Ancak ANAP Cumhurbaşkanı'na namahrem Genel Başkan Yardımcısı Meh olraaz" diyerek girdi ve içerdemet Keçeciler'in "Bu. Sayın Ka ki kadın hastalarla görüştü. ya Erdem'in ve hükümetin meseEvren, iki saat süren incelemelesidir, onu ilgikndirir" biçimin lerinden sonra hastaneden de karşılık verdiği bildirildi. ayrıldı. koku sayesinde karıkoca kavgaları son bulmuş. Çünkü bütün kadınlar aynı kokuyu kullandıklarından, evli kadınlar, kocalarmın üzerindeki yabancı kadın kokularını farkedemez olmuşlar. Sonunda 1985 yılının ekim ayında Orient Export (Orient Express değil) bu kokulan ülkemize ithal etmiş. Artık bizim de Paco Rabanne'ımız var yani.. Paço Rabanne çok hoş ve değerli bir koku. Tanıtım toplantısına katılanlara da birer adet eşantiyon verdiler. Koku o kadar değerli olmalı ki, cebime zor sığdırabildiğim karton kutunun içindeki parfüm şişesini bulmak aynı ölçüde zor oldu. Sonradan öğrendiğime göre şişenin içindeki kokunun miktarı 0.12 Fl. Oz'muş.. Bir Fl. Oz tam olarak 28.5236 cc. imiş.. Kokular çok değerli oldukları için böyle mililitrenin kesirleri ile ölçülüyor olmalı. Aslında değerini belırtmek için bu ölçülere hiç gerek yok. 50 cc.sı 10.000 TL. dersek daha kolay anlaşılır Böylece bir sürümlük koku 200 TL.ye geliyor demektir. Tanıtım toplantısından çıkarken Özal ekonomisinin faydalannı bir kere daha açıkça gördüm ve Ali Poyrazoğlunun fıkrasını anımsadım. "H gayret, dedim kendi kendime, cankurtaranlarımızın bile Laccrste olmasına az kaldı." tzci toprağa verildi Yakalandığı hastahktan kurtulamayarak önceki gün ö'len MDP Manisa MUletvekili Mustafa hci'nin (56) cenazesi dün kaldırıldı. Hatuniye Camiinde kılanan namazdan sonra toprağa verilen tzci'nin cenaze törenine MDP eski Genel Başkanı "Bırgut Sunalp, Genel Sekreter Abdurrahman Karaa ve bazı parlamenterler de katıldu MDP Genel Başkanı Clkü Söylemezoğlu, tzci'nin ailesine gönderdiği telgrafta başsağhğı diledi. 598 kapasiteli Ankara, 69 yolcu ile sefere çıktı Türkiye'nin en lüks gemisi Ankara, 598 yolcu ve 217 araçlık kapasitesine karşın dün ancak 69 yolcu ve 12 araçla ilk Karadeniz seferine çıktı. Daha önce htanbullzmir hattında çalışan Ankara feribotu, önümüzdeki yılbaşına değin htanbulSamsunTrabzon hattında çalışacak. 4 kaptanlı olan gemide toplam 112 mürettebat görev yapıyor. Ankara feribotunun Karadeniz seferlerine başlaması dotayısıyla dün düzenlenen kokteyle tstanbul Valisi Mevzat Ayaz, armatör Ziya Kalkavan ve Tiırkiye Denizcilik İşletmesi Genel Müdürü Ahmet Yıldmm katıldılar. C umhurbaskanı Evren, beraberinde Maliye ve Gümruk Bakanı Alptemoçin ile Testaş'ı gezdi ve yetkililerden bilgi aldı. (Fotoğraf: a.a.) "Bak ne kadar medenu bir memleçettur ki.. cankurtaranları bile lakost'dur". "Lacoste" artık hepimizin bildiği gibi, sımgesi timsah olan ünlü bir yabancı gömlek markası... Evet... Özal sayesinde biz de yavaş yavaş yukardakı gibi medenileşme yolundayız. Bunun belirtilerini büyük kentlerimizde yaşamak olası.. Dunhill firmasının Vizon Show nedeniyle başlattığı kampanyamn tanıtım toplantısında fırmanın İngiliz temsilci Abanftaki ANAP il başkanlannın hükümete eleştirisi: 5 yıl sonra gidecek gibi işler yapılıyör zı münferit olaylara sebep olunmaktadır. Bunlara bakıp işkence iddiasında bulunmak, konuya ehemmiyetle eğilen guvenlik güçlerine sıkıntı vermekten başka bir şey vermez." Bazı il başkanlannın, "Biz yüzde 99'u MüslUman olan bir ülkede yaşıyoruz. Bazı gelenek ve goreneklerin irtica vardır diyerek üstune gitmek bdlgemizde infial yaratıjor" sözlerine karşılık olarak da Bakan Akbulut'un "İrtica lafı ile memleketteki bazı manevi değerler yok edilmek isteniyor. Türk toplumunda irtica olayı kalmamıştır. Bizim dışımızdaki guçlerce, dış güçler tarafından irtica hortlalılmak istenmektedir. Türkiye'de irtica lafı ile irtica olayını gündeme getirmek istiyorlar. Türkiye'nin kalkınmış, bölgedeki en ileri ülke haline gelmesini islemiyorlar. Pakistanlı komutan Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halit Mahmud Arifdün 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Recep Ergun 'u ziyaret etti. Yaklaşık 1.5 saat suren görüşmeden sonra konuk komutan, 1. Ordu Komutanhğına bağlı askeri birlikleri gezdi. Sayimda 450 bin memur 4 kişi esrarla yakalandı 20 ekim paıar günü yapılacak 12. nüfus sayımı hazırukları sürerken, sayım gunü tüm yurtta 07'den itibaren sokağa çıkma yasağı uygulanacak. Devlet tstatistik Enstitüsü Başkanı Nihat Güner, tstanbul Valisi Sevzat Ayaz la birlikte düzenlediği basın toplannsında sayımla ülke düzeyinde çok önemli ıstatistiki bilgi edinileceğini söyledi ve yurttaşlann sorulara eksiksiz yanıt vermelerini istedi. Ayaz da sayım memuru gelmeyenlerin ilçelerde belirlenen telefonlara başvurması gerektiğini kaydetti. Sayımda 450 bin memur görev alacak. Mahmutpaşa Caddesi, Kefeli Han önünde, çoraplı tezgahtnda bir miktar esrar ile yakalanan Tank Özgenç, "Ben reztt oldum iki çocuğum var, onlar bari rezil olmasın " diyerek yüzünü gizleyip ağladı. Üskudar'daki evinde yapüan aramada da yanm kilo esrar bulunan Özgenç 'in, seyyar satıcıhğı paravan olarak kullandığı belirtildi. Çemberlitaş ve Beyoğlu 'nda yapüan aramalarda ise Hasan Hüseyin Özen (40) lSplaka esrar ile Şukrü Deniz ve Muharrem Deniz ise 2 kilo mamül toz esrarla birlikte ele geçirildiler. ANKARA, (Cumhuriyel Bürosu) Anavatan Partisi tl Başkanlarımn Abant'ta, Başbakan ve Parti Genel Başkanı Turgut Özal başkanlığında bir araya geldikleri toplantı hakkında Ankara tl Başkanı Rıfat Diker dün gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Diker'in verdiği bilgiye göre, toplantıda "işkence", "irtica" ve "tarım" sorunları yanında, "ulaşım" ve "zamlar" konulan da gündeme geldi. Toplantıda bazı il başkanlannın "Hükümetin, S yılın sonunda işini bitirip gidecekmiş gibi işler yaptgı" şeklinde görüş bildırdikleri de öğrenildi. Tanm Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Doğan, toplantıda kendisine en çok soru yöneltilen bakan olurken, tçişleri Bakanı Yddırun Akbulut işkence iddiaları konusunda, "münferit olaylara göre iddiada bulunmak guvenlik güçlerine sıkıntı verir. Toplananlar da cami avlusundan toplanıp getirilmiyor" dedi. İçişleri Bakanı irtica konusunda ise, "İrtica lafı ile memleketteki bazı manevi değerler yok edilmek isteniyor. Türk toplumunda irtica kalmamıştır. Bizim dışımızdaki güçler tarafından bortlatılmak isteniyor" biçiminde konuştu. Toplantıdaki görüşmeler hakkında bilgi veren Ankara îl Başkanı Rıfat Diker, toplantıda demiryolu taşımacılığı konusunun da gündeme geldiğini, ancak "Demiryollarının Türkiye koşullanna uygun bir yatırım olmadığı yolunda Bakan Veysel Atasoy'un göriış belirttigini" bildirdi. Atasoy, il başkanlanndan gelen, "PTT hizmetlerine zam yapılmaması" isteği karşısında "1988'e kadar zam yapmayacagiü" deyince Başbakan Ö^ai'ın ' •a • zm yapılmayacak diye soz verilmez, hükümetin felsefesi. 'kullanan öder' ilkesidir. Gerektiğinde zam yapılacaktır" dedıği kaydedildi. Toplantıda Siirt İl Başkanı'nın işkence konusuna değinmesi üzerine söz alan İçişleri Bakanı Yıldırım Akbulut'un şu konulara değindiği belirtildi: "İddialar asüsu da oluyor, aslı olan da var. Aşağı yukarı 80 bin polis, bir o kadar da jandarma var. Karakollara getirilenler cami avlusunda toplanıp getirilmiyorlar. Devktin temeline dinamit koymak isteyenler var aralannda. Bunlan sorgulamak için bir yontem kullanıldığında, şartlar içinde bizim tasvip etmediğimiz ba• Oğrenci kimliğimi ve sınıf kartımı yiürdim. Geçersizdir. TAHİR GÜNGÖR İNCE AHMET BÜLENT Ecevit diyor kı: "Bugün Türkiye'de siyasal mücadele bir iktidar mücadelesi olmaktan önce bir hürrıyet ve demokrasi mücadelesidir. Türk halkına ıstırap veren geçim zorluğunun ortaya çıkmasında, yolsuzluklar kadar, belki onlardan daha çok, ıktidann acemiliği, iradesizliği, hesapsızhğı rol oynamıştır. Basın hürriyetıni daraltıcı amiller ortadan kaldırılmadıkça, her demokratik ülkede ve hatta birçok sömürge ülkede, tabii sayılır hale gelmiş yasal haklar bizim işçilere tanınmadıkça, demokrasi düzeninın sağlam temeller üzerine oturmayacağını " Ecevit, bu gorüşlerını bundan tam yirmı dokuz buçuk yıl önce "Rapor" adlı haftalık bir gazeteye yazdığı bir yazıda ortaya koymuş. Ecevit'in görüş'lerinde o günden bugüne (amili etken, hürriyeti özgürlük ve lazımı gerekliye çevirmek dışında) bir değişiklik olduğunu pek sanmıyoruz.. Rapor dergisinin isım babası Ecevtt'miş. Derginin sahibi ve Yazı İşleri Müdürü ise Cumhuriyet'ten Cüneyt Arcayürek. Mayıs 1956 tarıhli raporiarı, gazeteci Osman Saffet Arolat, İstanbul'da Sahaflar Çarşısı'nda bulmuş. Kitapçıya gazetenin içindeki görüşlerın, lafların bugünkünden farksız olduğunu bildığinden ya da "geçmiş zaman olur ki, hayali bile beş para etmez" diye düşünduğünden olacak, raporlan bugünkü gazete fiyatı üzerinden satmış. "Her dem taze bir ülkeyiz" diye cvünsek mi, dövünsek mi?... Her dem tazelik" "Pediatrik yaka" OLAYI, gazeteci Nimet Arzık anlatıyor: "Ferit Melen, o zamanlar Maliye Bakanı idi. Doğramacı da Hacettepe Üniversitesi Rektörü. Doğramacı, "Beş milyon ek ödenek istermiş. Melen de hayır diye tuttururmuş. Bir gün Doğramacı bakanlığa gitmiş, yine beş milyon diye tutturmuş. Bakan yine "hayır" diyecek olmuş. Doğramacı'yı iyi tanıyan müsteşarı, Melen'in kulağına eğilmiş. "Aman yerelim" demiş. Şimdi beş istiyor, alamazsa, sonra ikiyüz milyon alır. Melen de razı olmuş." Melen'in de doğruladığı bu olay, yirmi yıl kadar önce yaşanmış. Doğramact'nın çevresine yaydığı, "Aman ne isterse verelım de fazlasmı istemesin" inancında yirmi yılda yirmi kat artış olduğundan kuşku yok. Bugün devlet protokolunda Anayasa Mahkemesi üyelerinln önünde durma isteğine bile hayır denilmemesi bu nedenle. Yoksa, "YÖK'ten bıktım, Anayasa Mahkemesi Başkanı olmak istiyorum" diye tutturmayacağından kimse emin değil. Kaldı ki tuttursa da kimsenin buna itiraz edecek hali yok. Bu göreve de çok yakışır. Kendisi çocuk doktoru. Üç yaşına yeni basan ve on yılda bir hastalanıp ameliyata yatırılan anayasamıza mahkeme başkanı olması da hiç de ters bir şey değil. SODEP ve HP il başkanları birleşme konusunda ne diyor? ANTALYA Mustafa Erdenler (SODEP İl Başkan Yardımcısı) // örgütü olarak bu buıunleşmeyi olumlu karşüadık. Birleşmeyi onaylıyoruz. Henüz bir temastmız olmadı. Ancak kendi aramızda konuyu gorüşuyoruz, aramızda brr sorun çıkacağını sanmıyorum. Bütünleşmeye karşı değiliz. DSP şu aşamada kurulmamahydı. OnaylamıyoruzYılmaz Ulutürk (HP İl Başkan Yardımcısı) Birleşmeyi olumlu karşüadık. Temaslanmız surüyor. Her turlü konuda anlaşabileceğimizi umuyoruz. Aramızda kesinlikle puruz çıkmayacak. Bütünleşmeye karşı olmadık, biz de arzu ediyorduk. HP'li milletvekillerinin DSP'ye yanaşmasının şu aşamada olmamasım isterdik. Türkiye demokrat bir ülkedir. Onu kendüeri bilir. ler yüklediği bilincındedir. Halkımız bu birleşmeye büyük umutlar bağlamıştır. Herikipartinin toplam gücünun de üstünde sağlıklı bir yapı oluşturmak, etkin bir muhalefet oluşturup iktidar seçeneği olmak, birleşmenin ana amacı olmalı. Bu amaca ulaşabümek için de tüm yöneücüerde sağduyunun egemen olması, kişisel çıkar ve tutkunun lutsağı olmaması ön koşuldur. SODEP il örgütu olarak yaklaşımımız bu doğrultudadır. DSP henüz niyet aşamasındadır. 7uzel kışılik kazanmamış bir parıi hakkında konuşmayı erken buluyorum. Ancak, şunu da istiyorum, her siyasal gorüşün örgütlenmesinin Batüı anlamda ö'zgürlukçü ve çoğulcu bir demokrasinin gereği olduğu inancındayım. DEP ile birleşmeyi olumlu bulduk. Kaynaşma arifesi içindeyiz toplantüarımız sürüyor. Geçici yönetim kurullan ile disiplin kurulları belirlenmiş durumdadır. İl başkanı konusunu çozmeye çalışıyoruz. Demokratik sol parünin de bu birleşmede aramızda olmasını, butünleşmeyi temin etmesini arzu ederdik. VAIS olumlu karşılıyoruz. Her sosyal demokratın gorevi sosyal demokratları bir çatı altında topiamaya gayret sarfetmektir. Örgüt uyumu için çabalanmız devam ediyor. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk görülmedi. DSP, sosyal demokralların bir parçasıdır. DSP'yi de sosyal demokrat çatı altına almak için elimizden gelen tum çabaları göstereceğiz. Sayın Ecevıt'in de tabana kuiak vermesıni istiyoruz. Mustafa Timurhan (SODEP) Birleşmeyi her zaman arzu ettik. Sosyal demokratların daha güçlu olabilmeleri için birleşmeleri zorunludur. Sosyal demokrat duşüncentn iktidar olması, toplumumuzun yararı için gerekli. Örgüt uyumu için görüşmelerimiz suruyor. Şu anda birşey söyleyemem. DSP sosyal demokrat ların parçası. Fevzi Pofert (HP) Birleşmeyi Yeni tehlike KADIN LARA eşit haklar gündemde. Artık kocanın iznine bağlı olmadan çalışabilecekler, aile reisliğini paylasacaklar, kendi soyadlarını sürdürecekler, vs.. vs... Bu tarihi gelişmeyi kutlamak üzere Tekel, hanımlar için özel bir sigara piyasaya çıkarıyor: Çok hafif içimli, özel filtreli, "Hanımeli sigarası." Hanımeli sigarasına uzanacak hanımellerini, erkeklerin egemenliğindeki Tekel'in oyununa karşı uyarırız: Eşitlik, müsavat derken hanımlar için özel sigara üretmek yeni bir "ayrılıkçı tuzak" kokusu taşıyor... Tüketicinin hakkı TONUNA birçeki paraödeyerek aldığı linyit kömüründen çıkan kaya parçalannı kime iade edeceğini, hakkını nasıl arayacağını soran emeklimizin haberinin yayımlandığı sıralarda İngiliz gazetelerinde de bir başka "hak arama" haberi vardı. Bir bale seyircisi, verdiği bilet ücretinin karşılığını alamadığı için bir resmi devlet kuruluşu olan tüketicıyi koruma ofisıne başvurmuş. "kazıklandım" diye feryat ettiren haksızlık şu: Ünlü balet Rudolf Nureyev bir buçuk saatlik bale temsili sırasında sahnede sadece 32 dakika görünmüş. Bu sırada da gösterdiğı oyun gücu son derece kötü imiş. Zıplarken ayakları yerden bir karıştan fazla kalkmıyormuş. Ofis 16.50 sterlinin (13 bin TL) geri verilmesini isteyen "tüketici"nin şikâyetini inceliyor. Bu arada bizim, linyitinden kayalar çıkan emekli.kayaları ilişikte sunacağı dilekçesini kabul ettirecek bir makam ararken, inşallah yaz Türkiye'ye, Nureyev de Bodrum'a gelmez. 5 bin öğrenciye defter bağışı NİĞDE ~ BLRSA Gaziosmanpaşa Belediyesi'nce çeşitli kuruluşlardan toplanan bağışlarla alman 25 bin defterin 5 bin öğrenciye dağıtılmasına baslandı. Defterlerin ilk bölumünün 125 öğrenciye verilmesi nedeniyle düzenlenen törende konuşan Gaziosmanpaşa Milli Eğitim Müdürü lsmail Hakkı Köseoğlu, "Küçuk de olsa yaptlan yardım sevindiricidir. Bu defterler anı olarak bile saklanabUir'' dedi. Ömer Başar (SODEP İl İkinci Başkanı) Birleşmeyi iyi karNecati Akgun (HP) Kurul şüadık. Her iki parünin yoneıim tayda verdtğimiz olumlu karar ile kurulları toplantı yapıyor. İki birleşmeyi desteklediğımizı gös yönetim de tasvip ediyor. Birleşterdik. Birleşme konusunda or me için yaptığımız yoklamalargütümden büyük destek gor da her iki orgütün istekli olması dum. Sorunum yok. DSP fazla işi kolaylaştırdı. Bütünleşmeye kesinlikle karşı değılız. Bu gerekhavalci, hayal kuruyorlar. Yüksel Özer (SODEP) SO li idi. Henüz Siğde'de DSPfaaDEP Bursa İl Örgutu olarak bir liyete geçmiş değil. Kurulursa da leşme butünleşmeyi yürekten başarı sağlayamaz. Buna inandesteklıyoruz. SODEP Bursa İl mıyoruz. Örgütu, bütunleşmenin sosyal Naci Dimici (HP) Sosyal demokrat olduğunu iddia eden Demokratların HP bünyesinde lere ağır sorumluluklar ve görev bırleşmesi daha iyi olurdu. SO Yasak... İSTANBUL, Ankara, izmir'de belediye otobüslerindeki ilanlar malum: "Şoförle konuşmayınız." "Şoförle konuşmak yasaktır." Rize'de ise bazı otobüslerde bu ilanlar biraz değişik: "Şoförün söylediklerine cevap vermek yasaktır." Mr. Noel Audley'i SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle